29 Ocak 2016 Cuma

ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: ASALA BÖLÜM 6





ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: ASALA  BÖLÜM 6



2.7. Ermeni Terör Olayları 

Osmanlı Devleti’nin son döneminde ayrılıkçı ve silahlı Ermeni milliyetçileri ayaklanmıslar, ancak basarısızlıgaugramıslardır. 
Basarısızlıgı hazmedemeyen ve tatmin edilmemiş duygular ile hareket eden bu gruplar intikam amacıyla, tehciri bahane ederek büyük bir operasyon baslatmıstır. Nemesis ” adı verilen ve Tasnaklar’ın içinde yer alan bu harekat, tehcirin intikamını alacaktır.57 " Nemesis " örgütünün ilk kurbanı, 15 Mart 1921'de Berlin'de bir caddede yürürken Soghomon Tehlirian adlı bir Ermeni tarafından vurularak öldürülen eski İçisleri Bakanı Talat Pasa olmustur. 
6 Aralık 1921’de eski Osmanlı Dısisleri Bakanı Sait Halim Pasa Roma'da Arshavir Shirakian adlı bir Ermeni tarafından katledilmis, dört ay sonra da Shirakian, Aram Yerganian adlı bir suç ortagı ile beraber eski Jön Türk yetkililerinden Bahattin Sakir Bey ve Cemal Azmi Bey’e suikast düzenlemislerdir. 
Bundan birkaç ay sonra Cemal Pasa iki Ermeni tarafından 21 Temmuz 1922'de yaverleri olan Binbası Nusret ve Tegmen Süreyya Bey ile birlikte Tiflis'te öldürülmüstür. Suikastlar maalesef devam etmistir. 

Cumhuriyet devrinde Ermeni komiteciler iki defa Atatürk'e suikast yapma cüretini göstermislerdir. Önce, 1925 Nisan ayında Yunanistan'daki Ermeni komitelerinden Manok Manokyan Selanik'ten hareketle stanbul'a gelmis, diger iki isbirlikçisi de skenderun ve Adana yoluyla kendisiyle Ankara'da bulusmak üzere sözlesmislerdi. Ancak, Türk güvenlik kuvvetlerinin yerinde müdahalesi ile Manokyan yakalanmış ve cezası 5 Mayıs 1925'de infaz edilmistir. 

14 Eylül 1927'de Mercan Altunyan adlı terörist ve yarım düzine arkadası daha Dolmabahçe'de Atatürk'e ulasamadan Yıldız Gazinosu'nda Türk güvenlik kuvvetleri tarafından yakalanmıslardır. İngiliz elçisine göre, suikastı perde arkasından Türkiye'nin batı ile giderek artan yakın iliskilerinden kaygılanan Moskova düzenlemistir. 

27 Ocak 1973'de, kisisel intikam alma isteginin bir sonucu olarak, ailesini Türkiye'de kaybetmiş olan 78 yasındaki Ermeni asıllı bir Kaliforniyalı 
Geourgen Yanikian, kendilerine iki müstesna tablo hediye etmek bahanesiyle bir otel odasına çagırdıgı Los Angeles Türk Baskonsolosu Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir'i vurarak öldürmüstür. İste bu çifte cinayetin, Ermenistan'ın Kurtulusu için Ermeni Gizli Ordusu (ASALA) ve  Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları (JCAG)’ nın yeni bir terör dönemini baslatmasına sebep oldugu kabul edilmektedir. 

57 Sedat Laçiner, Ermeni ddiaları ve Terör, 
http://www.turkishweekly.net/turkce/makale.php?id=78 


Marksist kökenli olan bu örgütün amacı, Sosyalist Büyük Ermenistan'ı kurmak, Türkiye'nin sözde Ermeni soykırımını tanımasını saglamak ve Ermeni sorununu dünya kamuoyuna duyurmaktı. Ermeni soykırımı iddiaları ve siddethareketleri nin yankıları ile bir Ermenilik bilincini uyandırmaya çalısmıslardır. 

1975 Lübnan iç savası ve bir ölçüde Türkiye'de olusan duyarlı ortamın etkisiyle, Ermeni toplumunda siddet egilimi güçlenmis, özellikle yıkıcı ve bölücü mihrakların Ermeni yer altı faaliyetlerini tahrik etmeleri sonucunda siddet eylemleri baslamış ve 1985'lere kadar maalesef artan bir hızla devam etmistir. 

2.8. Sonuç 

Türklerin hakim oldugu cografya içerisinde yüzyıllar boyunca huzur ve refah içinde yasamış olan Ermeniler, özellikle Osmanlı Devleti'nde önemli görevlere getirilmisler ve oldukça zengin bir kesimi olusturmuslardır. 1877-1878 

Osmanlı-Rus savaslarında Osmanlıların yenilmesiyle, 3 Mart 1878 tarihinde Ayastefanos ve 13 Temmuz 1878 tarihinde Berlin Antlasmaları imzalanınca Ermenilerin tutumları degismistir. Bu anlasmalardan sonra Rusya'nın ve bazı Avrupa devletlerinin kıskırtmasıyla Ermeniler süratle örgütlenerek, bagımsız bir Ermenistan Devleti kurmaya yönelmislerdir. 

Rusya, Kafkasya'da yüzyıllardan beri devam eden ulusal politikası geregi, Türkiye ile Kafkasya'daki Azerbaycan'ın arasına tampon görevini yürütecek bir Ermeni Devleti yerlestirerek, baglantılarını koparmak istemistir. Çarlık Rusyası, Osmanlı ile olan çatısmalarının bir parçası olarak, Balkanlardaki uluslara yönelik politikasını Ermenilere de uygulamıstır. Bu gelisme 19. yüzyılın ilk yansında Rusya'da yasayan Ermeni toplumunun merkezi olan Eçmiyazin Kilisesi aracılıgıyla yürütülmüstür. Birinci Dünya Savası'nda, Ruslarla isbirligi yapan ve isyan çıkaran Ermeniler 1915 yılında Tehcir Kanunu ile zorunlu göçe tabi tutulmuslardır. Ermeniler tehcir sırasında 

1.5 milyon Ermeni'nin öldürüldügünü iddia etmisler ve o günden sonra her yıl sözde Ermeni soykırımı adı altında Türkiye aleyhinde faaliyetlerde  bulunmuslar dır. Büyük Ermenistan'ı meydana getirme rüyasındaki Ermeniler, bu bahaneyle Türkiye'den tazminat, soykırımı kabul ve toprak talep etmektedirler. Ermenistan Bagımsızlık Bildirgesinde, Ermenistan Cumhuriyeti Ermeni Soykırımının uluslar arası alanda tanınması için gösterilen çabaların desteklenecegi yer almakta dır. Ermeni meselesi baslangıcından beri siyasi bir kampanya çerçevesinde cereyan etmis, Ermeni sorununa yönelik sahte bir tarih kurmak için siyasi amaçlarla siyasi belgeler (Tasnak Gazetesinde çıkan makaleler, İngiliz propaganda ofisinin ürettigi belgeler) olusturulmustur. Bunların tarihte belge olarak kabul edilmesi mümkün degildir ve sözde soykırımın bu tür temellere oturtulmaya çalısılması Ermenilerin ve destekçilerinin yukarıda bahsedilen kampanyasının önemli bir parçası olarak degerlendirilmektedir.58 

Kendisine özgü karakteristikleri bulunan Ermeni terörü, II. Abdülhamid'e yapılan basarısız suikast ile baslamıs, 1920’lerde çesitli kanlı saldırılarla sürmüş ve ASALA’nın etkili oldugu 1974-1985 döneminde en siddetli günlerini yasatmıstır. Bir döneme damgasını vuran terör örgütü ASALA asagıda farklı yönleriyle incelenecektir. 


58 Justin McCarthy, Ermeni Sorunu Gerçegi Konferansı, Ankara, TBMM Yayınları, 24 Mart 2005, s.23. 





BÖLÜM III 


ASALA TERÖR ÖRGÜTÜ 


3.1. Giriş 


Ermeni terör örgütlerinin amaçlarının ve bu amaçları gerçeklestirmek için izledikleri yol ve yöntemlerin tarih süreci içerisinde ve 1973-1985 yeni Ermeni terörü döneminde incelenmesi sonucunda, tamamının birer isyan ve terör örgütü oldugu görülmektedir. Bu örgütlerden en önemlisi, Türkiye’ye karsı birçok kanlı eylemi gerçeklestiren ve Ermeni meselesinin diri tutulmasında ve Ermeni milliyetçiliginin hararetlendirilmesinde kilit bir role sahip olan ASALA’dır. 

Bu nedenle, Türkiye tarihinde önemli bir yer kaplayan ASALA terör örgütünün kurulusu, amaç ve hedefleri, stratejisi, örgüt yapısı, eylemleri, diger örgüt ve ülkelerle iliskileri ve nasıl etkisiz hale getirildigi bu bölümde incelenmeye çalısılmıstır. 

3.2. ASALA'nın Kurulusu 

"Ermenistan'ın Kurtulusu çin Ermeni Gizli Ordusu" ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia, Ermenice: Hayastani Azatagrut'yan Hay Gaghtni Banak 1), Uluslararası Terör Hareketi'nin bir parçası olduklarını kabul eden, bu mücadelenin de ancak silahlı olarak gerçeklesecegini ilan etmiş olan bir kurulustur. "ASALA", 20 Ocak 1975'te, Lübnan'da, muhtemelen Bekaa'da kurulmustur. 2 

1 http://tr.wikipedia.org/wiki/ASALA 
2 dris Bal, Mustafa Çufalı, Dünden Bugüne Türk Ermeni liskileri, Ankara, Lalezar Kitabevi, 2006, s.695. 


ASALA terör örgütü amaçlarını, isgal altında oldugunu iddia ettikleri Ermeni topraklarını kurtarmak; birlesik demokratik ve sosyalist bir Ermenistan 
kurmak; topraklarına döndüklerinde, Ermeni halkına en azından kendi kararını belirleme hakkının tanımasını saglamak ve “sözde katliam”ın tarihi 
bir gerçek olarak Türkiye tarafından kabulünü temin ettirerek, Türkiye'yi bu sebeple tazminat ödemeye mahkum etmek olarak bildirilerinde açıklamıstır. 

ASALA sol görüslü bir örgüttü ve Ermeni sorununa Marksist bir bakış açısından yaklasmaktaydı. ASALA'nın kurulusunu, Lübnan olaylarına baglayan, Lübnan'daki Filistin Kurtulusu örgütlerinin faaliyetleri içerisinde gören, onlardan esinlenerek ortaya çıktıgını savunan görüsler oldugu gibi, birkaç Ermeni'nin bir araya gelerek kurdukları yeni bir terör örgütü oldugu ve bu örgütün kısa zamanda dönemin en çarpıcı, en etkin terör olaylarını meydana getirdigini iddia edenler de bulunmaktadır. Bütün bunlar, ASALA'nın kurulusunu tam olarak açıklamaktan uzaktırlar. ASALA'nın bir örgüt olarak ortaya çıkması sartları bilinmeden ve doldurmuş oldugu bosluk yeterince açıklıga kavusturulmadan mevcut tereddütler daha uzun zaman devam edecektir. 

ASALA kuruldugu dönemde George Habbas'ın FHKC (Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, 1967’de kurulmuş Marksist nitelikli bir örgüt)’si ve FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü)'den geniş ölçüde lojistik destek ve egitim almıstır.3 

Lübnan'daki otorite boslugu, ASALA'nın yasama geçmesi açısından önemlidir. Habbas'a baglı Filistinli gerillaların, El-Fetih ve Suriye istihbarat denetimindeki El-Saika gerillalarıyla birlikte 1970'li yıllarda Kırım'daki Simferepol Rus Askeri Akademisi'nde egitildikleri, teorik egitimlerinin ise KGB ve Sovyet askeri istihbarat örgütü GRU tarafından FKÖ Moskova temsilcisi Hikmet Abu Zaid gözetiminde verildigi hatırlanıldıgında, ASALA'ya kuruluş asamasında Moskova -Sam üzerinden Habbaş aracılıgıyla verilen destegin önemi daha iyi anlasılacaktır. 4, 5 

3 http://www.sabah.com.tr/ozel/arafat206/dosya_211.html 


Ermenilere göre, organize Ermeni terörist kampanyası ilk olarak 1975 yılında baslatılmıstır. Arapça çıkan Al-Majallah gazetesinde yer alan bir röportajda ASALA temsilcilerinden biri, örgütünün giristigi ilk eylemin, "1975 yılında Dünya Kiliseler Birligi'nin Ermenileri Amerika'ya göç etmeye tesvik eden Beyrut'taki bir bürosuna yapıldıgını" söylemistir. 1980'de Beyrut'ta yayınlanan bildiride ASALA'nın " Ermenistan'ı kurtarmak " ugruna giristigi devrimci hareketin 5. yılını kutladıgı belirtilmektedir. 

Bu örgütün ilk terörist kampanyası 22 Ekim 1975'te Viyana'da Türkiye'nin Avusturya Büyükelçisi Daniş Tunalıgil'in öldürülmesi ile baslamaktadır. 24 Ekim 1975'te Türkiye'nin Paris Büyükelçisi smail Erez ve makam soförü Talip Sener öldürülür. Saldırıyı ASALA üstlenir. 

3.3. ASALA’nın Amaçları ve Hedefleri 

Ermeni örgütlerinin genelinde mevcut olan 1915'te meydana gelen " Tehcir " olayının " Soykırım " olarak algılanması ve bunun intikamının alınması fikri ASALA'da da bulunmaktadır. Ayrıca, bu sözde "soykırım" iddiasının uluslararası kamuoyunda kabul görmesi için siddet ve terör eylemleri ile konuyu sürekli gündemde tutmayı amaçlamıslardır. 6 

ASALA, 1981 yılı sonunda açıkladıgı "siyasi programıyla" amaçlarını ve hedeflerini dünya kamuoyuna yayınlamıstır. Buna göre, ASALA'nın amacı: 
"Demokratik, sosyalist ve devrimci bir hükümetin önderliginde birlesmiş bir Ermenistan'ın kurulmasıdır." Burada tanımlanan hükümetin neresi oldugu da açıkça anlasılmaktadır. 

4 Ercan Çitlioglu, Yedekteki Taseron ASALA, Ankara, Ümit Yayıncılık,1997, s.15. 
5 http://www.atin.org/detail.asp?cmd=articledetail&articleid=331 
6 Bal, Dünden,...s.692. 


Sovyetler Birligi ve sosyalist devletlerden her türlü yardım istenilmekte ve "Sovyet Ermenistan’ı halkın uzun savası için bir üs olarak" kabul edilmektedir. Siyasi programda düsmanlar, iki grupta toplanmaktadır. Bunlardan birincisine "yerel gericiler" denilmektedir ki, bunlar ASALA karsısında yer alan veya yanında bulunmayan Ermenilerdir. Tasnak da bu grupta yer almaktadır. kinci düsman grup ise, "uluslararası emperyalizmin destekledigi Türk emperyalizmi" olarak gösterilmektedir. 

ASALA, "Ermeni topraklarının" kurtarılması için temel yolun, devrimci siddet eylemlerinden geçtigini kabul ve ilan etmektedir. Programına göre; ASALA, üstün sınıfların hegemonyasını reddedenleri destekleyecek ve uluslararası devrimci hareket içinde koalisyonlar kurup güçlenmesine çalısılacaktır. Bunun için siddet ve terör vazgeçilmez yöntemdir.7 

3.4. ASALA’nın Örgüt Yapısı 

Gizlilik ilkesine çok önem veren terör örgütlerinden biri olan ASALA'nın kurucu ve lideri, "Agop Agopyan" olarak tanınmasına ragmen, gerçek adını örgütün üst düzey yöneticilerinin bile tam bilmedigi, "Vahram Vahramian", "Mihran Mihrian", "ran rmian" gibi takma adlar kullanan; yandaslarınca "Mücahit" olarak da çagrılan (yardımcısı Mellonian tarafından bile gerçek adı bilinmeyen) muhtemelen Lübnan Ermenilerinden olan bir teröristtir. Örgütün yapısı, geleneksel Ermeni terör örgütleri modeline uygundur. Lübnan Merkez Komitesi, örgütün üst yönetimini üstlenmistir. 8 Örgüt, merkez komiteye baglı "komuta grupları" biçiminde örgütlenmektedir. Komuta merkezleri ise "siyasi ve askeri merkezler" olmak üzere iki ana bölüme ayrılmakta, siyasi merkezlerde çalısanlar "ülke ve bölge sorumluları" olarak görevlendirilmektedirler. 

7 Ali Güler ve Suat Akgül, Sorun Olan Ermeniler, Ankara, Berikan Yayımcılık, 2003, s.361. 
8 http://az.wikipedia.org/wiki/ASALA 


Bölgeler komuta bölümlerine ayrılmakta, her bölümün önderi bölge sorumlusu na, bölge sorumlusu da piramidin en üst noktasında bulunan ülke sorumlusuna, ülke sorumlusu ise dogrudan "merkez komite"ye baglı çalısmaktadır. Siyasi merkezlerde çalısanların, ASALA'nın örgütsel yapılanması içinde askeri; merkez ve askeri kanatla dogrudan iliskisi bulunmamaktadır. Askeri merkezler de yine komuta gruplarına bölünmüsler ve dogrudan merkez komiteye baglı hücreler biçiminde örgütlenmislerdir. 

Hücreler genellikle iki veya dört kisiden olusmaktadır. Hücreler, merkez komitenin bilgi ve istegi dogrultusun da bir ülkeye sızmakta; siyasi merkezlerle, merkez komitenin bilgi ve istegi dogrultusunda iliski kurabilmektedirler. Bazen, aynı ülkeye birbirinden habersiz ve aynı eylem yapmak üzere birden fazla hücre de sevk edilebilmekte; ancak siyasi merkez eylemler konusunda önceden bilgilendirilmemektedir. Siyasi merkezler, propaganda çalısmalarında açık ve kapalı olmak üzere iki ayrı yol izlemekte; açık uygulamalarda siyasi merkez, kanuni sınırları içinde ve genellikle ögrencileri kullanarak, dergi, brosür, gazeteler yayınlamakta, toplantı, konferans, seminer ve yürüyüsler düzenlemektedirler. Ayrıca siyasi merkezler, kendi bulundukları ülkelerde, ideolojik yakınlıgı olan örgütlerle açık veya kapalı ortak bir platform olusturma; bulundukları ülkede kamuoyu olusturmada yararlı olabilecek kisilerle (gazeteciler, yazarlar, sanatçılar, tarihçiler, ögretim üyeleri, milletvekilleri), meslek kurulusu temsilcileri, sendikacılar vb. ile birlik çalısması yapmaktadırlar. Siyasi merkezin bir baska görevi ise önemli eylem ve çalısmaları yapabilmek için mali finans kaynakları bulmaktır. 

Askeri cenah, merkez komitenin belirledigi eylemleri gerçeklestirmek için, ya eylemden hemen önce eylemin yapılacagı ülkeye gitmekte ya da yeterli ve güvenli saklanma ve barınma yerleri varsa, daha önceden o ülkede eyleme hazır beklemektedirler. Fransa ve Yunanistan bu tür güvenilir ülkelerin basında gelmektedir. Buralarda örgüte ait daimi hücre evleri bulunmaktadır. Buralarda yapılacak eylemlerde, eylemin önderleri genellikle örgüt merkezinden gelmektedir. Barınma ve saklanma imkanı olmayan ülkelerde ise, vurucu timler, eylemi yaparak hemen geri dönmektedirler.9 

7 Cİ  BÖLÜMLE DEVAM EDECEKTİR




.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder