24 Mart 2015 Salı

ERMENİNİN TÜRKLERE SOYKIRIMI



ERMENİNİN   TÜRKLERE SOYKIRIMI




Bu video I. Dünya Savaşı sırasında katledilen Müslümanlar (çoğunlukla Türkler ve Kürtlerin) kitle-mezar kazılarında biri göstermektedir. 1986 yılından bu yana, Türk arkeologlar iskeletlerin binlerce keşfetti.Eğer video görebileceğiniz gibi, kanıtlar bu kurbanlar gibi, keşfedilen kişisel nesneler tarafından, Müslümanları değil Hıristiyan olduğu verilir. . Kuran-ı Kerim'ler Iğdır bölgesinde ikinci kazı sonrasında, 2003 yılında (video gösterdi), DNA testleri ek delil olarak çocuk ve kurbanların torunları ile gerçekleştirilmiştir. .







VİDEOYU SEYRET;

http://www.dailymotion.com/video/x9ryoa_excavation-of-a-mass-grave-realized_news?start=45

..


DİĞER  VİDEOLARI  SEYRETMEK İÇİN  ARŞİV;





Videolar
  1. Video: Oba, Türkiye'de, 1986 yılında Gerçekleşen Bir Toplu Mezar-Of Kazı
  2. Prof Justin McCarthy, Atatürk Üniversitesi Konferans, Erzurum, Mayıs 2007
  3. Prof. Dr. Kemal Karpat: Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Yahudiler ve Türklerin birlikteliği, Diyalog Uluslararası
  4. Türkçe On Tarihsel Tanıklık - Ermeni Sorunu (4 Parça) 
    TRT Belgesel, Günter Lewy, Hikmet Özdemir, Stanford J. Shaw ile
  5. Ermeni Terör Örgütü ASALA Ve Cinayetleri
    Google Video. .
  6. Lincoln McCurdy, TCA Başkanı (C-SPAN-Röportaj)
    Lincoln McCurdy (Başkan, Amerika Türk Koalisyonu) Başkanın Pazartesi günü Türkiye'ye gezi, yanı sıra ülkeler arasındaki ilişkilerin gider. .
  7. El Cezire: Riz Khan, Cengiz Aktar, Etyen Mahcupyan, Yalım Eralp Riz Khan tarafından Ermeni Sorunu
  8. Transkript / Tam Metinler ve Videolar: Başkan Obama ve Türk Parlamentosu anda Türk Cumhurbaşkanı Gül Basın Toplantısı / Obama'nın Konuşması. . .
  9. 3 Videolar: Amerikalılar Knew edin. . & İsrail Gazze Eskalasyon üretilmiştir nasıl
  10. Türk aynı inkar karşı Balakyan ve Akçam
  11. Levon Ekmekchian "Sen Ölüm Ten Times Me To Cümle bile Eğer ... Ben o hak ettiği"
  12. Ermeni SAHTEKÂRLIKLARI: Holokost Fotoğraflar Sömürü Yanlış Soykırımı İddiaları Destekleme
  13. Ermeni Stil Lobicilik: "Home Invasion"
    Kongre üyesi Steve Cohen personeli Cohen fiziksel onu iterek sona erdi California kasabasında bir Ermeni-Amerikan eylemci ile bir tartışma sonrasında evine bugün polis çağırdı
  14. Arnold Karşıtlarının sonlandırır; Sylvester Soykırım Kanıt & William Soykırım Kökler üzerinde
    çok etkisi de yıkıcı ve komik, - 3 Başar videolar. . .
  15. Fransa Soykırım Hipokrasi
  16. Rus Tuğgeneral Leonid Bolhovitinov'dan Raporu: Ermeniler 1915 barbarlıkların
    İngiltere kasıtlı yeni bir güç ekseni yaratacak Çarlık Rusya ve Osmanlılar arasında bir ittifak oluşmasını engellemek için Doğu Anadolu'da şiddete Ermenileri tahrik.
  17. Prof.Justin McCarthy'nin Florida Üniversitesi Konuşması: It A Soykırım-08Feb2008 Değil mi
  18. Asya Ve Avrupa Best Of: Bugün MSNBC At Matt Lauer Yaşıyorum İstanbul
    Asya Ve Avrupa Best Of ister misiniz? İstanbul'u Deneyin
    iki kültürlerin ve kıtaların eşiğinde oturur kenti keşfedin
  19. Video: You Say: Biz Küçük konum, ben ki: Öyleyse Virüs var. Uyanık & Fatal, Biz ANCA Olay üzerine Dr. Astarjian "Virüs Kimden öğrenin var
  20. Şimdi Ermeni İsyanı Film İzle!
    Marty Callaghan tarafından hazırlanan bir belgesel Osmanlı ve 1923 ile 1800'lerin Ermeni ilişkileri izler.
  21. Uyarı: Tam Mide On İzle Etmeyin: ProArmenian AntiTurkish Film Gönderen Sahneler İğrenç
    Ben hükümetler ve halk bu filmde karşı ne yaptığını merak ediyorum? .
  22. Desperate Hours: İlham Hikayesi: Nasıl Müslüman Ülke Alman Yahudilerinin için Refuge verdi. .
    .. Ve Diplomatlar kendi canlarını tehlikeye atan Nasıl Konsantrasyon Kampı itibaren Yahudileri kurtarmak için
  23. Komedi Göster: Irak'tan çekilme Türkiye üzerinde Bush
  24. Ermeniler Tarih Sex Bomb Sürüm
  25. 44. Güvenlik Konferansı, Münih, Almanya: Başbakanı'nın Response to "Ermeni Sorunu" Soru Türk
    İngilizce Altyazılar ile Türk olarak
  26. Senatör Barack Obama, Ermeni Soykırımı Çözünürlük tartışır
  27. Ne Gerçekten 1915 yılında Oldu
  28. Salak Sarışın: Pelosi Asker Risk ve Kayıt Petrol Fiyatları
  29. New York Times Ermeni Bandits
  30. Orta Doğu Petrol 3 Dakika Tarihi
  31. 2 Videolar: Ermeni Antisemitizm ve Ermeni Hıristiyanların Yahudi Soykırımı
  32. Türkiye Başbakanı ile bir Konuşma (Konu "soykırımı" içerir)
  33. Hovhannes Kaçaznuni'nin Manifestosu, Ermenistan Cumhuriyeti Birinci Başbakan
  34. Ermeni Terör Örgütü ASALA ve Cinayetler
    TRT-INT Belgesel - 5 - Parça
    İngilizce altyazılı Türk Voice over
  35. Röportaj: Prof. Dr. Justin McCarthy, Ermeni İsyanı Hakkında
    Prof. Justin McCarthy, Ermeni İsyanı hakkında Demografi Konuşmaları Tarih ve Uzman Profesörü ve "Soykırım"
  36. Dr. Justin McCarthy, Ermeni soykırımı İddiaları Ermeni İddiaları ve Demografi tepki de House Bill, Tarih Prof. Profesör Justin McCarthy ve Uzman Tepki
  37. Bizim Ermeniler
  38. Ermeniler Soykırım Lies: Hala Angel'ı oynamak? Bölüm I ve II, Yayın: TRT Int Türk tarafından üretilen İngilizce VoiceOver ile; Ermeniler Soykırım Lies: Hala Angel'ı oynamak?
  39. ABC Avustralya / Usta Pictures tarafından üretilen Orhan Pamuk, 19:18 Dakika
    Orhan Pamuk'un Çalışma boyunca Tartışması suşları Yırtılma At Türk Derneği ortaya çıkarır.Şimdi, aşırı milliyetçi Var Nobel Ödülü O'nu Ödüllü Sue Kurulu'na sözü verdi.
  40. Türkiye'nin Gizli Ermeniler, 13:56 Dakika
    Türkiye'de Ermeni Kimlik Gizli Veya bile ayrımcılık korkusuyla Deplasman zorlamıştım Has Been ..
  41. Sarı Gelin belgesel - Diaspora Karşı Sari Gelin - Analiz
  42. Ermeni Sorunu ve Prof. McCarthy tarafından Gerçekler, 3 Nedenleri Neden "Soykırım" Halk inanılan
  43. Princeton Üniversitesi Prof. Bernard Lewis tarafından Açıklama: Hayır Ermeni Soykırımı
  44. NBC Özel: ABD İşin Ermeni teröristler
    1 Saat (4 bölüm) ERMENİ ABD'de iş teröristler (Murad Olins üst düzey bağlantıları) üzerine NBC News raporu
    Bu gerçek bir FBI soruşturma değil, bir film senaryosu
  45. Bob Livingston: HR 106: "? Ermeni Soykırımı"
    Eski Kongre üyesi Bob Livingston HR 106 ve Türk Amerikan ilişkileri üzerine yansımaları üzerinde Türk konumunu tartışır. Kongre'nin tüm üyeleri bu konuda daha fazla tarafı olduğunu farkında olmalı ve bu pasaj ABD Ortadoğu'da stratejik politika zararlı sonuçlarına katlanmak edebilirsiniz.. .
  46. Gerçek Billy Hayes pişmanlıklar 'Midnight Express' Oyuncular A Bad Light Tüm Türkler
  47. Bazı Ermeniler Truth için Yapacakları
  48. Röportaj: Billy Hayes "Midnight Express"

  49. Takip Lütfen Videolar Etiket / Kategori Güncel Liste İçin



..



























Cumhuriyet’e Karşı Ermeni-Kürt İşbirliğinin İçyüzü


Cumhuriyet’e Karşı Ermeni-Kürt  İşbirliğinin İçyüzü





Yavuz Selim,

20.06.2005/Sayı:84


Taşnak-Hoybun

Biz aynı dava için çalışan iki toplumuz. 
Ermenistan ve Kürdistan'ın, yani ülkemizin kurtuluşu için savaşıyoruz. 
Planlarımız gerek Türk, gerekse Kürt kardeşlerimizle el ele mücadelemize devam etmektir.
Terör Örgütü ASALA’nın Lideri Agop Agopyan



“Zayıf ve saf milletleri siyasi bir silah gibi kullanmak, asırlardan beri kuvvetli hükümetlerin takip ettiği bir usuldür. Bunun en çok ve en parlak misalleri Türkiye’de görülür. Bir vakitler Arnavutlar; Avusturya ve İtalya elinde kör bir balta gibi işledi, fakat o kadar çok işledi, o kadar sert şeylere çarpıldı ki nihayet kırıldı. Sonra Araplar, bunlar da yine iki devletin elinde aynı hizmeti gördüler ve aynı akıbete uğradılar. Şimdi düştükleri uçurumdan ancak iniltilerini duyuyoruz.”

Taşnak-Hoybun: İleri Yayınları’ndan çıkan bu son kitap, emperyalizmin, kirli çıkarlarını gerçekleştirmek için oynadığı oyunları, kurbanlarını nasıl ağına düşürdüğünü, Batı’nın gerçek yüzünü anlatan bir başyapıt.
Bir solukta okunacak bu kitap ile emperyalizmin, tarihte hiçbir zaman var olmayan bir ulusu, emperyalizme hizmet için nasıl yarattığına tanık olacaksınız.

Taşnak-Hoybun’un doğuşu

Siyaset bir fert için bir milleti mahvedecek kadar merhametsizdir. Maksat Türkiye’yi zayıf düşürmek ve Türkiye’den ayırdıkları milletlerin lokmasına ortak olmaktı. Ortak olmak değil, lokmalarını başkalarına da peşkeş çektiler. Fakat Türkiye’yi zayıf düşüremediler, bilakis akideleri bozulmuş unsurlardan sıyrılarak daha kuvvetli bir vaziyet aldı. O halde Türkleri uğraştıracak yeni bir unsur, yeni bir kurban lazımdı. Bu mahiyette üç kuvvet bulabildiler. Ermeniler, Kürtler ve Türk hainleri. Bu üç unsuru birleştirerek kuvvetli bir taciz aleti yapmak için senelerce uğraştılar.
Türkiye’de Türk ile Kürt arasında yalnız bir kelime farkı olup tarih, din, adet ve kardeşlik itibarıyla birini diğerinden ayırmak güç olduğu için muvaffak olamadılar. Türk hainleri ise her yerde ve her vaziyette yine hain kalmış, bazen Ermenileri, bazen ecnebileri ve ekseriye de yekdiğerlerini kandırıp dolandırarak bir işe yaramayacaklarını göstermiş olduklarından, bunlardan sarfınazar edilmiştir. Elde yalnız Ermeniler kalıyordu. Bunlar filhakika Osmanlılığın son devrelerinde keskin bir siyaset baltası olmuşlardı. Makedonyalıları Büyük Bulgaristan, Rumları Büyük Yunanistan oltasıyla avlayanlar, bunları da Büyük Ermenistan ağına düşürmüşlerdi. Büyük harbin darbeleriyle sersemlemiş olan bu unsurun karşısında tekrar aynı lokmayı tutmak, onların iştahını harekete getirebilecekti. Fakat Ermeniler zeki ve tecrübeli adamlardı, zaman ve şeklin değişmiş olduğunu ve eski tasavvurun tahakkukuna imkan kalmadığını görüyorlardı. Esasen “Büyük Ermenistan” gayesini ilk defa ortaya atanlar Taşnak-Sutyunlar olduğu için onlar bu yeni tahriklere derhal bir uyanışla cevap verdiler. Ancak Ramgavar ve Hınçak gibi ağırbaşlı ve doğru düşünen diğer Ermeni fırkaları sergüzeşt siyasetinden ayrıldılar. Onlar Ermenileri ezdirmek değil, çalıştırarak yükseltmek programını kabul ettiler. Bunlar Ermenilerin ekseriyetini teşkil ediyorlardı. Taşnaklar yalnız başına Türkiye üzerinde bir tesir yapacak kuvvette değildir. Ecnebi servisleri için yapacak bir tek çare vardı: Taşnaklarla Türkiye haricindeki Kürtleri birleştirmek ve bunun için de büyük harpte “Wilson Prensipleri” diye ortaya atılmış olan yıkıcı propagandadan istifade etmek. Ve öyle yaptılar: Türkiye’den kaçan ve hangi milletten oldukları belli olmayan birkaç serseriyi Kürt mümessili diye satın alarak “Müstakil Kürdistan” sakızını ağızlarına verdiler.
İngilizler Kürtlerin bir iş göremeyeceğini anlayınca, bunları Ermeni Taşnak komitasıyla birleştirmeyi düşündüler. Ermeniler teşkilat, fen ve propaganda hususlarını temin edecek Kürtler de bunların elinde bir alet kullanılacaktı.
Türklere karşı yapılacak mücadelede Ermeni kanı ve Ermeni parası dökülmedikçe Hınçak ve Ramgavar gibi muhalif fırkalardan da yardım görmek ve Ermeni davasını Kürtlerle kazanmak Taşnak siyasetine pek uygun geliyordu. Alelhusus teşekkül edecek büyük Ermenistan’ın içinde kalacak olan Kürtler şimdiden ne kadar kırılır ve ne kadar zayıflarsa Ermeniler için o kadar faydalı idi. Bir taşla birkaç kuş vuracaklarını anlayan Taşnaklar İngiliz davetini büyük bir heyecanla kabul ettiler.
Teşkil edilecek cemiyetin isminin Kürtçe olması hem Kürtleri okşamak ve hem de asıl maksadı saklamak noktai nazarından muvafık görülmüştü. Halbuki Ermenileri de okşamak ve Ermeni gayesini kaybetmemek lazımdı. Taşnakların ilk teşekkülü zamanından beri aralarında milli bir tabir gibi Hoybun yani “Ermeni yurdu” tabirini aldılar. Kürtçe “istiklal” manasında bir kelime mevcut olmadığından “benlik” manasına gelen “Hoybun”u tevil ederek ve “Hoybon”un imlasını hafifçe değiştirerek kabul ettiler.
Bu suretle temeli ve iskeleti Taşnaklardan, ruhu İngilizlerden ve eti Kürtlerden ibaret olan bu cemiyete “Hoybun” dediler.

Ağrı Dağı'nı şakilere nasıl mezar yaptık

Ağrı Dağı'nı şakilere nasıl mezar yaptık

Kürtler kimdir?

Tarihin ilk devrelerinde Suriye’nin yüksek dağlarında “Gutus” adını taşıyan bir halk otururdu.
Ninva’nın sükutundan sonra bu kabile Midyalılarla karıştı. Bu sıralarda nereden geldikleri belli olmayan bir çok ari kabileler Gutusların mıntıkasına gelip yerleşiyorlardı. Son keşfiyatta bunların İskandinavya’dan geldikleri anlaşılmaktadır.
Kitabın yegane doğru olan kısmı Kürtlerin cesur, misafirperver temiz yürekli oldukları sözlerdir. Kürtlerin Arilerle birleştiğini söyleyen kitap, Kürtleri Türklerden ayırmak isterken bilmeyerek Kürtlerin halis Türk olduğunu ispat etmiştir.
Kürtlerin Türklerden farkı şudur ki; onlar daima dağları sevmiş, dağlarda yaşamış olduklarından cemiyet hayatından uzak kalmışlardır. Dağlar bunlarda iptidai evsafın hala yaşamasına sebep olmuştur. Her söze inanır, silah, itikat, muharebe telkinlerini derhal kabul ederler.
Şimdi biraz da hakiki tarihi ve bitaraf tarihçileri dinleyelim. Ansiklopedi Britanicca’dan:
“Kürtlerin asılları henüz doğru bir surette tayin edilmemiştir. Fakat milattan evvel on binler rücat ederken Van havalisinde Karduçilere tesadüf etmişlerdir. Bu havalide daha evvel Turani Gotolar mevcuttu. Asuriler bunlara Kadro derlerdi.”

Lord Kurzon’un kitabından:

“Nasturi ve Ermenilerden sonra İranlıların ırsi düşmanı olan Kürtlerden bahsetmek tabii ve münasip olur. Seciye, ırk ve din itibariyle tamamen yabancı olan bu üç kavmin yekdiğerine bu kadar yakın olarak yerleşmiş olmaları garip bir tecellidir.
Seyyahların kitap unvanı olarak kullandıkları “Kürdistan” ismi Kürtlerin sakin bulundukları yerler için coğrafi bir tabir olmaktan fazla bir şey değildir. Bu isimde tabii ve siyasi bir hudut yoktur. Kürtlerin büyük bir kısmı İran dahilindedir.
Kürtlerin aslı, geniş ve meşkuk bir meseledir. Kürtlerin İran veya Turan neslinden olup olmadıkları, Midyalıların veya Parsiyanların ahfadından olup olmadıkları, Hititlerle Akadiyanlar o mıntıkalarda hakim oldukları zaman Asuriyye şimalindeki dağlarda bulunan “Minva”lıların sükutundan sonra arilerin muhacereti dolayısıyla bunlarla birleşip arileşerek “Gordo” veya “Goto”ları vücuda getirip getirmedikleri şimdiye kadar halledilememiş bir meseledir.
Moris Wagner’den:
“Erivan’da Ermeni mektebi müdürü olan Ebuvyan, Kürtlerin Helaguhan’e mensup ve Moğol Tatarlarından olduğunu iddia ediyor.
Yarı çoban, yarı haydut olan Kürtler yüksek tepelerde yaşarlar. Kurtlar gibi yolculara ve kervanlara saldırırlar. Sıkıştıkları zaman Ağrı Dağı’ndan diğer hudutlara kaçarlar.
Kürtlerde her şey muhtelif milletlerin kanlarıyla kuvvetli bir surette ihtilal ettiklerini gösterir. Kürtlerin kısmı azami Şafidir. Bunlar Hıristiyanlardan ziyade Şiilere düşmandırlar. Kürtler para mukabilinde de harp ederler.”
Tarihçi “Camciyan” da aynı iddiadadır:
Kürt ismi esasen Türkçe “Kurt” kelimesinden ibaret olup kudretli ve becerikli manasına bu kabileye verilmiş ve o zamanlar ‘Gurt’ şeklinde kabul edilmişti.
Yalnız şimali şarki Kürtleri kendilerine “Gurmançe” unvanını vermişlerdi.
Kürtlerin Atlas Dağları kabileleri gibi karışık bir kütle olduğunu, lisanlarının Arap, Acem ve Türk lisanlarından mürekkep olması da ispat eder.
Kürt lisanı
Kürtlerden yegane kitap yazan Şeref Şemsettin Han, Şerefnamesi’ni Kürtçe yazmak istediği halde kelime bulamadığından ve kendisi İran’da tahsil etmiş olduğundan Farisi lisanıyla kaleme almıştır.
Filhakika Kürt lisanı tetkik edilince şu hakikate varılır.

Kürtçenin;

3.000 halis Türk kelimesi
2.000 Türkçeleşmiş Arapça kelimeler
1.240 Zint
1.030 Türkçeleşmiş Farisi
370 eski Pehlevi
300 Kürtçe
220 Ermenice
108 Gildani
200 Gürci
60 Çerkes
Toplam 8528

İngiliz ansiklopedisi diyor ki: “Kurmança denilen Kürt lisanı şimalde Gildani ve cenupta Turani lisanlarla karışıktır. Dağlılarda hususi lehçelere de tesadüf edilir. Mesela “Zeza” ve “Kurat”ların dilini Kurmançolar anlamaz.”
Lisan bir milletin aslını gösteren en büyük vesikadır. Mesela Kürtçe “gel” manasına olan “vara” Anadolu’nun hemen bütün köylerinde “var” yahut “varıver” diye kullanılan “varmak” mastarından alınmış bir kelimedir. “Here” Kürtçe “git” demektir. Bu da bizim “yürümek” mastarından “yürü”nün dağlıların ağzından çıkan sestir.
Bizim lisan mütehassısları Kürtçe’yi tetkik ederlerse her halde Türklüğe doğru ecnebilerden daha çok hakikatler bulacaklardır.”
Emperyalizmin Türkiye üzerindeki oyunları
11 Teşrinievvel 1930 tarihli Alman gazetesi Glarus Zeitung yazdığı uzun bir makalede şu maddeleri zikrediyor:

1- Kürtler İngiliz memurları tarafından teşvik ve para ile, silah ile, ümitlerle techiz edildiler.

2- İngiliz hariciyesinin direktifleri mucibince hemen bütün İngiliz matbuatı Akvam Cemiyeti’nin müdahalesini istediler.

3- İranlılar harekatın mukaddimesinde çok yardımlar ve kolaylıklar gösterdiler.

4- İngilizlerin Kürt harekatından bekledikleri şu idi:

a) Türkiye ile Rusya arasına bir “Eta tampon” sokarak Bolşevikleri tecrid etmek,

b) Küçük ve devamlı muharebelerle Türkiye’yi iktisaden zayıf tutmak,

c) Türkiye’yi her hususta mukavemetsiz bırakarak harpten evvelki borçların tasviyesi hususunda uysal bir hale getirmek, İngiltere ile uyuşmanın daha ucuza çıkacağına Türk hükümetini inandırmak.

5- İngiltere’nin harici siyasetinde Asya petrolleri birinci derecede bir mevki tutarlar. Bütün şark havalisindeki petrollerin kendi ellerinde bulunması için hiçbir teşebbüs ve faaliyetten geri durmazlar. Nitekim Musul meselesinde de yine Kürtlerin milli ve dini taassuplarını kabartarak istifade ettiler. Firari Türk zabitleri de İngilizlerin bu faaliyetlerinde kolaylık amili oldular.

6- Kürtlere Hoçkiz mitralyozları ve yeni İngiliz tüfekleri verdiler. Zavallı Kürtleri ateşe sürerek kendi hesaplarına Kürt kanı döktürdüler.
21 Teşrinievvel 1930 tarihli Fetelarap’ta “Kürtler ezildiler, onları ateşe sürenler için ister Türkler ezilsin, ister Kürtler netice birdir. Onlar aynı din ve aynı millet efradının birbirini öldürmesini isterler.” Nitekim Kürtlerin Ağrı’da perişan olduğunu en evvel dünyaya müjdeleyen İngiliz ajansı Reuter oldu. Türkler bu muvaffakiyetleri ile iftihar etmezler. Çünkü ezilen yine kendi kardeşleridir. Kürtler iyi bir ders aldılar, gördüler ki ecnebi vaatleri bir yere kadar gelir ve felaket baş gösterince ortada kurbanlardan başka kimse kalmaz.

Bu harekatta Ermenilerin mühim roller oynadıkları meydandadır. Kürtlerin bunları nasıl olup da aralarına aldıkları şaşılacak bir şeydir. Onlar geride durarak saf dağlıları ezdirir ve sonra mezarları üstünde dans ederler. Bize bir kuvvet lazımsa bunu ecnebilerde değil kendi aramızda bulmalıyız. Mesela bir “Şarklılar İtilafı - Şark Akvamı Cemiyeti” yapmalıyız. Ermeniler daima garbın elinde oyuncak olmuştur. Bunları aramıza almamalıyız. Kürtler unutmamalıdır ki şerefli ve mefahirle dolu Türk tarihinden ayrılarak ecnebi boyunduruğuna girmek çok feci bir gaflet olur.

13 Kanunievvel tarihli Ermenice Yeridasart-Hayastan:
“Haricin parmağıyla hareket eden Kürtlere asla yardım edemeyiz. Muhtelif menbaalardan teyit edildiğine göre son Kürt hareketi İngilizlerin parmağı ile hazırlanmıştır.

İngilizler Musul’dan Ararat Dağı’na kadar geniş bir araziyi Kürtlere vaat ederken, Taşnaklar da Akdeniz’den Karadeniz’e kadar büyük bir Ermenistan teşkiline çalışıyorlar. Kürtler bizden yardım görebilmek için evvela ecnebi aleti olmaktan çıkmalıdırlar. Bu günkü şekilde Kürtlerle teşriki mesai edenleri şiddetle tenkit ve itham edeceğiz.”

Bize göre Kürtler

Bizce Kürtler tamamen aridir. Yani ırken bizden oldukları gibi din, yurt, lisan ve adet itibariyle de Türk’türler. Bulundukları mıntıka onların yaşayış tarzını bizden ayırmıştır. Yukarıdaki misaller de gösteriyor ki bu yaşayış tarzından dolayı yine kendilerine Gurd ve bizim şivemizce Kürt denmiştir. Laz gibi, Zeybek gibi, Azeri, Türkmen gibi isimler nasıl halis Türklerin mıntıka ve yaşayış tarzına göre teammüm etmiş unvanlar ise Kürt tabiri de bundan başka bir şey değildir. 2000 seneden beri Türk yurdunda Türk kanıyla büyümüş bir kütlede artık başka bir kan aranır mı!
Kürtlerin bazen diğer Türk vilayetleri gibi yarı müstakil idare olundukları vakidir. Osmanlı sultanlarının bunlardan ayrıca alaylar teşkil ettikleri henüz hatırlardadır. Kürt vakaları onların dağ hayatına alışmış olmalarından ve idare altına girmek istememelerinden ileri gelmektedir. Bu hal başka memleketlerde de ve mesela Yunanistan’da asırlarca devam etmiştir. Klefteler, Palikaryalar, Roma’da Garibaldiler şehirler üzerine mütemadiyen tecavüz etmiş, hükümet kuvvetlerine karşı gelmişlerdir. Bunda milliyet ve idare tesiri aranmaz, buna eşkıyalık derler ve her yerde hâlâ mevcuttur. İzmir mıntıkasında senelerce yaşamış ve mühim vak’alar ihdas etmiş olan Çakırcalı Çetesi de buna bir misaldir.
Ağrı başkaldırmasından sonra emperyalist propagandalar
Ağrı harekatı kat’i bir tediple bitmiştir. Kürtler kendilerini teşvik edenlerin kaçtığını görerek uyanmış, bir kısmı hükümetimize iltica etmiş, diğerleri de eski dostları aleyhine silaha sarılmıştır. İran’da, Irak’ta ve hatta Suriye’de yerli kuvvetlerle her gün çarpışıyorlar. İran’da Simko ve Celaliler meselesi, Irak’ta Kürtlerin kıyamı ve Suriye’de güya bizim taraftan geçen çetelerin tecavüzleri hep Ağrı Dağı dersinin neticeleridir.
Taşnaklar artık ne Ermeniler arasında ve ne de Kürtlere karşı tutunacak vaziyette bulunmadıklarından muhtelif gruplara ayrılmış, intizamsız bir şekil almışlardır.
Akıbetlerinden korkmaya başlamış olan Taşnak ve Kürt bozuntuları bütün kuvvetlerini propagandaya vermişler ve eski teşvikçilerin yardımı ile bugünkü vaziyeti örtmek için yine ötede beride teşkilat yapmaya başlamışlardır.

Espirini isminde Yunan gazetesinden:

“Kürtler Ararat’ı tahkim ediyorlar. Mayısta tekrar harekata başlayacaklar. Şimdiki sükunet oralarda 4-5 metre boyundaki kardan ileri gelmektedir. Buna rağmen Miralay Bret kumandasındaki Kürt müfrezesi Urfa’yı basarak Fırka Kumandanı Suphi Paşa ile maiyetinden 5 zabiti kesmişlerdir. Baskın on gün sonra tekrar edilmiş ve Türkler Urfa’yı terk etmişlerdir. Türklerin zayiatı şimdiye kadar 50.000 kişidir. Buna mukabil Türkler de 500 Kürt köyü yakmışlardır. Yeni harekat için Bedirhan’ın torunları Amerika’da iane topluyorlar.
Son zamanlarda hududa külliyetli silah ve mühimmat gönderilmiştir.
Kürt komitası Taşnak komitasıyla ve civardaki ‘Ari’ ırklarla uzlaşmış olup ‘Ari Milletler Federasyonu’ namı altında toplanacaklardır.”
Şu birkaç satırdan pekala anlaşılıyor ki malum bir ecnebi servisi bu mevzuu birkaç kısma ayırarak propaganda yapmak üzere Yunanistan’daki ajanına vermiş. O da hepsini birden küçük bir fıkraya sıkıştırarak Espirini gazetesine bastırmıştır. Propagandanın esası hakikaten tefrik edilmemesidir. Halbuki burada bir tek kelime bile hakikate yaklaşmaz. Mesela:

1- Ağrı’daki zayiatımız bu rakamların binde biri kadar da değildir.

2- Ağrı tedip hareketi o kadar şedit olmuş ve o kadar kat’i tedbirler alınmıştır ki artık tekerrürüne imkan yoktur.

3- 300 şakinin tekrar taarruz ettiği hakkında bütün Avrupa ve Amerika matbuatına dağıtılan haberin aslı şudur: 50 ve bir rivayete göre 80 kadar İranlı bir çete Ağrı’ya çok uzak bir hudut köyüne gelerek koyun sürüsünü almışlar ve götürürken hudut süvarileri tarafından çevrilmişlerdir. Kürtler bir dere içinde sıkıştırılmış olduğundan hemen hiç biri kurtulmamıştır. Ellerinde bulunan bir ağır makineli tüfek süvarilerimiz tarafından alınmıştır. Yalnız koyunları süren çobanlar daha evvel hududu geçmiş oldukları için bizim tarafta ele geçmiş iseler de öbür tarafta İran hudut kıtası tarafından yakalanmış ve koyunlar istirdat olunmuştur.

4- 500 Kürt köyünün yakılması ve bir çok Kürt’ün Van Gölü’ne atılması masalı da büyük harpten sonra Taşnakların yaptığı propagandanın aynıdır. Onlar da bir buçuk milyon Ermeninin kesildiği ve Fırat Nehri’ne atıldığı hikayesini çıkarmışlardı. Harekatın vuku bulduğu yerlerde ancak Kürt çadırları ve Kürt kulübeleri vardır. Bunlar da Ağrı haydutları tarafından kendilerine iltihak etmedikleri için tahrip edilmiştir.

5- Bret isimde bir miralay, ne Kürtlerde ne de Ermenilerde yoktur.
Suphi Paşa şimdi Ankara’dadır. Bir sene evvel Urfa’da bulunmuşsa da Ağrı harekatından evvel infikak etmiştir.

Sonsöz

Kitap görüleceği üzere çok büyük bir boşluğu dolduruyor. Bu kitabın özellikle son zamanlarda Kürtçe’ye merak sarmış olan milliyetçi politikacılarımız, parti başkanlarımız için birer kaynak kitap olacağına kuşku yoktur. Yalnız onlara değil, emperyalizmle mücadele ettiklerini söyleyerek, emperyalizmin maşası durumundaki Kürtlere yardım eden sol çizgideki insanlara da yararlı bilgiler vereceğine inanıyoruz. Emperyalizmin kucağına nasıl oturduklarını anlamaları için...


..

21 Mart 2015 Cumartesi

PKK ASALA Terör Örgütü ve Tüm Gerçekler,







PKK ASALA Terör Örgütü ve Tüm Gerçekler,


Pkk aslında Ermeni terör örgütü Asala nın bir uzantısı olduğu gerçeği artık kamuoyunda iyiden iyiye konuşulmaya başlandı. Peki Asala ne, PKK kim amaçları neler….Kürt ve Türklerden beklentileri neler.Türkiye’yi nasıl bir oyunun içine sokmaya çalışıyorlar. İşte her vatandaşımızın bilmesi öğrenmesi gereken gerçekler ilk kez FİB Haber de… Mutlaka okumalısınız ve bu gerçekleri bilmelisiniz.



PKK ASALA Terör Örgütü ve Tüm Gerçekler

Pkk aslında Ermeni terör örgütü Asala nın bir uzantısı olduğu gerçeği artık kamuoyunda iyiden iyiye konuşulmaya başlandı. Peki Asala ne, PKK kim amaçları neler….Kürt ve Türklerden beklentileri neler.Türkiye’yi nasıl bir oyunun içine sokmaya çalışıyorlar. İşte her vatandaşımızın bilmesi öğrenmesi gereken gerçekler ilk kez FİB Haber de… Mutlaka okumalısınız ve bu gerçekleri bilmelisiniz.



        VARAN 2 - FİB HABER
Pkk’lıların Aslında Ermeni Kürtlerin İse Esasında Türkmen Olduğunu Biliyor muydunuz…
Türkiye üzerinde oynanan oyunlar ve gizli planlar şüphesiz ülkemizde haçlı zihniyetinden günümüze kadar gelmektedir…
ASALA'nın ardındaki sır
Türkiye bir ağaçtır. Gürlediği zaman budanacak, ölmeye yüz tuttuğu zaman da sulanacak.Eğer Amerika, Avrupa, eski Sovyetler, şimdiki Rusya, Türkiye üzerindeki emellerinden vazgeçerlerse Türkiye'deki terör bıçakla pastayı kesmiş gibi biter. Eğer emellerinden vazgeçmezlerse, ASALA biter, PKK başlar, PKK biter, ASALA başlar... "
Aslında bize unutturulmuş yada unutturulmaya çalışılan tarihimiz o kadar önemli gerçekleri içerisinde barındırıyor ki.
Dünü olmayanın yarını da olmaz. Dünü unutursak yarına güvenle asla bakamayız.Bu yüzden bu konuyu tarihsel zincirlerin birer halkası olarak değerlendirmeliyiz.Dün ne oldu bugün ki yaşananların gerçekte sebepleri nelerdir sorularına her zaman tarih ışık tutacaktır.
Bizde konumuzu fazla değil bundan 4 sene öncesine gidiyoruz. Yıl 2008 ve Kayseri de bir sempozyumda o dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun açıklamalarına götürüyoruz.Halaçoğlu’nun o açıklamaları o dönemde ortalığı kasıp kavurmuştu. Sırada yeni tezler var.Peki Halaçoğlu ne söylemişti gelin isterseniz önce bir hatırlayalım:
“ Halaçoğlu’nu doğrulayan Prof. Salim Cöhce, “Türkiye’de Araplaşan binlerce Ermeni var.” diyor.”
Prof. Halaçoğlu, o gün Kayseri’de şu sözleri sarf etmişti : “Müslümanlığı kabul etmiş ve kendisini Türk olarak kabul etmiş insanlar gelip Anadolu’ya yerleşmiştir. Dolayısıyla bunları bir mozaik olarak kabul etmek, farkına varmadan ülke içerisinde de birtakım gruplaşmalara neden olmaktadır. Bu konuda özellikle siyasetçilerin çok dikkatli olması gerekir. Araştırmalarımızda Kürt diye bildiğimiz insanların aslında yapısal olarak ‘Türkmen asıllı’ olduğunu, ‘Kürt-Alevi’ olarak bilinen vatandaşların ise ‘Ermeni kökenli’ olduğunu gördük. Ülkeyi bölmeye çalışan TİKKO ve PKK terör örgütlerinin içinde yer alan insanların birçoğu Ermeni dönmesi Kürtlerden oluşuyor. TİKKO ve PKK hareketi bizim bildiğimiz gibi Kürt hareketi değildir.”
Özellikle dış mihrakların beslediği bazı emellerine ulaşmak için ermeni gizli örgütü Asala ile başlayan serüven bu günlerde pkk ile devam ediyor. Pkk leşleri içinde ermeni Asala’nın bozguna uğraması ile
AKSİYON GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Halaçoğlu’na en büyük tepki Alevi ve Kürtlerden geldi; daha sonra bazı aydınlardan… Bunun üzerine ikinci bir açıklama yapma gereğini duydu TTK Başkanı: “Bütün Kürtler Türkmen’dir ya da bütün Alevi Kürtler, Ermeni kökenlidir demedim. Bu oran Kürtlerin yüzde 30’u kadardır… 1915’te sürülmemek için Müslümanlığa geçen Ermenilerin sayısı 1920’lerde 100 bin kadardı... 1936-37 yıllarında ise devlet bu kişileri ev ev tespit etmişti. Listeler elimde. Devlet isterse açıklarım…”
Bu ‘resmî’ ifadelerle birlikte, öteden beri söylenen; ancak pek dillendirilmeyen “içimizdeki Ermenilerin” varlığı da ‘resmen’ deşifre edilmiş oldu. Zaten tartışmalar da daha çok bu noktaya kilitlendi. Kürt-Alevilerin önemli bir kısmının “Ermeni dönmeler” olduğunun söylenmesi de önemli bir husus. Aslında Aksiyon dergisi bu konuyu daha önce gündeme getirmiş, sesiz bir tartışmanın ve bir sorgulamanın başlamasına öncülük etmişti. Dergimizin 577. sayısına kapak olan “Anneannem bir Ermeniydi” ve 634. sayıdaki “ Cinayet Kripto Ermeniler için milat” haberleri önemli bir kaynak olarak kayıtlara geçmişti. Ermeni gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra Aksiyon’a konuşan İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salim Cöhce, Halaçoğlu’nun yeni gündeme getirdiği konuyu o tarihlerde şöyle özetliyordu: “Türkiye’de kendini gizleyen 80 ila 100 bin civarında Ermeni var… Ermeniler daha çok Kürt ve Alevilerin içinde gizlendiler.”
AMERİKALILAR DA DOĞRULUYOR
Prof. Dr. Salim Cöhce bu kez başka bir tezi gündeme getiriyor: Türkiye’de Araplaşan binlerce Ermeni var.” Prof. Cöhce, “Yusuf Halaçoğlu’nun söyledikleri doğrudur ve yeni bir şey değildir. Bilinen; ancak kimsenin açıklamadığı şeylerdir.” diye başlıyor söze. Bu konuda kendilerinin artık birtakım “yeni açıklamalar” yapması gereğine işaret eden Cöhce şöyle konuşuyor: “Kripto Ermenilerle ilgili yıllardır sürdürğümüz çalışmalarda bu konuları daha önce gündeme getirmiştik. Bunlar bizim uydurduklarımız değil. O tarihlerde Amerikalı temsilcilerin kayıtlarında da bunlar var. Erzurum’da 500 bin Ermeni’yi Kürtler sakladı. Aynı şekilde Tunceli’de 50 bin Ermeni yine buradaki Aleviler tarafından saklandı. Kürt Aleviler bunlardır. Varto ve Hınıs’ta da aynı durum olmuştur. Birçok yerde bu var. 1841-1863 tarihleri arasında Amerikan misyonerlerin yaptığı araştırmalar var. Etnik ve dinî kökene dayalı bir çalışma bu. Burada kim kimdir, nedir tespit ediliyor. Hatta Amerikalılar bu amaçla Atatürk Üniversitesi’nin Van’da kurulmasını istiyorlar. Daha rahat araştırmalar yapmak için. Ancak Demokrat Parti üniversitenin Erzurum’da kurulmasını sağlıyor.”
Sadece Ermenilerin Kürt-Alevi olmadığını veyahut Kürtleşmediğini vurguluyor Prof. Dr. Salim Cöhce: “Binlerce Ermeni aynı zamanda Araplaştı. Siirt, Hatay, Urfa, Mardin gibi yerlerde yaşayanlar, kendilerini Arap kimliği içinde gizlediler. Bunlar bugün Arapça konuşuyor ve kendilerini dışarıya Arap olarak gösteriyor. Tehcire Gregoryan Ermenileri tâbi oldu. Protestan ve Katolik Ermeniler bundan çok az etkilendi.” Prof. Cöhce, Araplaşan Ermenilerle birlikte “Süryanileşen Ermenilerin” de olduğunu sözlerine ekliyor.
TERÖR ÖRGÜTLERİNDEKİ GİZLİ ERMENİLER
TTK Başkanı Prof. Halaçoğlu’nun dikkat çektiği diğer bir nokta ise TİKKO ve PKK terör örgütlerinin içinde yer alanların birçoğunun “Ermeni dönmesi Kürtler” olduğuydu. Tartışma, bu sözler üzerine daha da alevlendi. Peki Halaçoğlu haklı mıydı?
Türkiye’nin terör tarihinde gizli veya Kripto Ermenilerin olduğu, terör örgütlerinde de Türkiye karşıtı Ermenilere büyük sempati duyulduğu bir gerçek. Bölücü Ermeniler en fazla PKK içerisinde yer aldı. İmralı’da tutuklu bulunan teröristbaşı Abdullah Öcalan, ikinci kez devlet başkanı seçilmesi sonrasında Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan’a 10 Nisan 1998’de gönderdiği mektupta, 1915 tehcirini soykırım olarak tanıdıklarını bildiriyordu. Öcalan’a göre Ermeni soykırımı, Hitler’in Yahudi soykırımı için de önayak olmuştu. Aynı şekilde PKK’ya yakınlığıyla bilinen Avrupa’daki sözde “Kürdistan Parlamentosu” da Nisan 1997’de aldığı bir kararla Ermeni tehcirini “soykırım” olarak tanımıştı. Kararda ilginç bir şekilde, Hamidiye Alayları ile korucu sistemi arasında bağlantı kurulup, günümüzde de Kürtler ve Aleviler’e yönelik “soykırım” yürütüldüğü iddia edilmişti.
PKK içerisinde yer alan “Ermeni dönmeler” ve “gizli Ermeniler” ile örgüt arasında sıkı bağ bulunuyor. PKK Başkanlık Konseyi üyesi Nuriye Kespir, Merkez Komite üyeleri Bekir Bakırcıoğlu ve Musa Haciyav’ın da sözü edilen Ermenilerden olduğu biliniyor.
ÖCALAN-TİKKO-ASALA BAĞLANTISI
TİKKO’daki Ermeniler ile PKK arasındaki bağlantı, karşılıklı menfaat ilişkisine dayanıyor. Ermeniler terör örgütü mensuplarına yardım ettiği gibi, militanlar da Ermenilere yardım ediyor. Bu anlamda bir dönem faaliyette olan ASALA ile PKK ilişkisi bir tesadüf değil. Adapazarı’nda öldürülen uyuşturucu kaçakçısı Behçet Cantürk, ASALA konusunda ön plana çıkan bir isim. Diyarbakır Lice nüfusuna kayıtlı Cantürk’ün annesi, Hatun Demirciyan isimli bir Ermeni. Cantürk’ün yasadışı yollardan elde ettiği paraları önce ASALA, sonra PKK’ya aktardığı, PKK’nın kaçırdığı uyuşturucuyu dünya piyasalarına pazarladığı ileri sürülmüştü. Abdullah Öcalan İmaralı’da görülen duruşmasında ASALA ile 1980’lerde birlikte hareket ettiklerini ve toplantı düzenliklerini aktarıyor. Amerika’da yayımlanan Armenian Struggle dergisinde 1985’te çıkan bir makalede de ASALA yandaşlarının şu ifadelerine yer veriliyor: “Türk askerlerine karşı Kürt kardeşlerimizle omuz omuza verdiğimiz mücadelede bir üst düzey militanımızla 22 savaşçımızı yitirdik. Kürt kardeşlerimizle beraber silahlı mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Şimdilik toparlanmak için daha geri mevzilere çekileceğiz; ancak bir süre sonra Kürt savaşçılarla eylemlerimizi Anadolu’nun içine kadar taşıyacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
SOL TERÖR İÇİNDEKİ KRİPTO ERMENİLER
Tıpkı PKK’da olduğu gibi birçok sol örgütte de lider seviyesinde Ermeniler var. Türkiye Komünist Partisi-Marksist/Leninist (TKP/ML)’nin askerî kanadı olarak ortaya çıkan terör örgütü TİKKO’da çok sayıda Ermeni’nin varlığı dikkat çekiyor. Ermeni-Hıristiyan Garbis Altınoğlu, TKP/ML örgütünün teorisyenliğini ve genel sekreterliğini yaptı. TİKKO’ya yakın internet sitelerinde hâlâ yazıları yayımlanıyor. 1946 doğumlu Garbis Altınoğlu, Boğaziçi Üniversitesi İş İdaresi Bölümü mezunu. Babası Ohannes Altınoğlu da 1957’de Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile İslam olan dinini Hıristiyan olarak değiştirmiş.
Ermeni asıllı bir diğer TİKKO mensubu ise Orhan Bakır (Armanek Bakırcıyan) idi. Bakırcıyan, 12 Eylül öncesi İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde okurken arkadaşı Hrant Dink ile birlikte Surp Haç Lisesi’nde belletmen olarak görev yapıyordu. Bakırcıyan daha sonra Hrant ve arkadaşı Stefan ile sol örgütlere katılma kararı aldı. Ancak Ermeni oluşları işlerini zorlaştırmasın diye Hırant, Fırat; Stefan, Murat; Armanek ise Orhan adını aldı. Dağa çıkan ve sonraki yıllarda Ali Ağa koduyla Tunceli ve civarında terör estiren Armanek, nam-ı diğer Orhan, o bölgedeki gizli Ermenilerle temas kurmayı başardı. 1978’de askerî bir operasyon sırasında öldürüldü. 1988’de İzmit yakınlarında bir TİKKO evini basan güvenlik güçleri, Ermeni asıllı Türk vatandaşı Manvel Demir’i yaralamış; ancak Manvel kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Demir, Ömer kod adıyla TKP/ML’nin İstanbul İl Sekreterliği görevini yürüttü. TİKKO’nun Zeytinburnu sorumlusu Aziz Demirel de Ermeni asıllı idi.
KÜRT İSYANLARINDA DA VARLAR
Ermeniler ile isyancı Kürtlerin ilişkisi bazı bölgelerde belirgin olarak ortaya çıkıyor. Tunceli, Hozat, Ovacık, Çemişgezek, Mazgirt, Pülümür, Elazığ, Tercan, Dicle, Erzincan ve Sivas bu yerleşim yerlerinin başında geliyor. Bunda tehcir sırasında yaklaşık 20 bin kadar Ermeni’nin, Alevi ve Alevi Kürtlerin yaşadığı sarp dağlarla çevrili Dersim aşiretlerine sığınması etkili oldu. Buradaki Ermeniler daha sonra civara yayılarak biraz da intikam hissiyle Kürt isyanlarında aktif görev aldı. Dersim İsyanı’nın başlamasına bir Ermeni start verdi. Ermenilerin isyancı Kürtlerle bağlantısı günümüzde hâlâ birçok noktada esrarını koruyan Ağrı ve Dersim isyanlarında belirgin şekilde karşımıza çıkıyor. Ağrı isyanı için Ermeni Taşnak örgütünün bir temsilcisinin Ağrı’ya geldiği biliniyor. Zilan Kürtleri arasında iyi tanındığı için “Ermeni Zilan” lakabını alan Ardeşir Muradyan, isyanın silahlı kanadı komutanları arasında yer alır. 1937’de Dersim isyanının fitilini de Kahmut Köprüsü’nü yakan Ermeni asıllı Demirci Mustafa ateşler. Demirci Mustafa Ateş, 1993’te 84 yaşındayken asıl dini olan Hıristiyanlığa döner. Tunceli merkez nüfusuna kayıtlı Mustafa Ateş 1979’da ismini Marcelo, dinini de Hıristiyanlık olarak değiştirir; ancak 1992’de tekrar İslamiyet’e geçer.
BAZI İLLERDEKİ KRİPTO ERMENİLER
Şehir Kripto Ermeni sayısı ve ‘resmî’ durumu
Diyarbakır Bin aile (Kürt, Süryani ve Alevi)
Malatya 3 bin 655 aile (Kürt-Alevi)
Kayseri 5 bin aile (Türk)
Elazığ Bin aile (Kürt, Alevi)
Van 4 bin aile (Kürt)
Tunceli 2 bin aile (Kürt-Alevi)
Şanlıurfa 3 bin 500 aile (Kürt, Arap)
Siirt 1200 aile (Arap, Kürt-küçük bir kısmı)
Hatay 1100 aile (Arap)
Bitlis 200 aile (Kürt)
Erzurum 3 bin aile (Kürt, Alevi, Türk-küçük bir kısmı)
Erzincan 1300 aile (Alevi, Kürt)
Sivas 2 bin aile (Kürt, Alevi)
Mardin 1500 aile (Arap)
K.Maraş 3 bin aile (Kürt, Alevi)
Adıyaman 1600 aile (Kürt)
Adana 2 bin aile (Kürt, Arap, Alevi)
* Bu veriler değişik kuruluş ve araştırmacıların devam eden çalışmalarından alınmıştır. Sayılar, tespit durumuna göre değişime açıktır.
KÜRT YAZAR ÜMİT FIRAT: ERMENİLEŞEN KÜRTLER DE VAR
“Profesör Halaçoğlu’nun açıklamaları Türk Tarih Kurumu tezinin ve Güneş Dil Teorisi’nin iflası anlamını da taşıyor. Bu teze göre herkes Türk soyundan geliyordu. Afet İnan gibilerin çalışmaları artık rafa kaldırılıyor. Halaçoğlu’nun söylediği Ermenilerin, Kürt Alevi olması, Kürtleşmesi doğaldır ve doğrudur. Kendilerini kurtarmak için öyle göstermişler ve zamanla benimsemişler. Tersi bir durum söz konusu; Kürtlerin bazıları da Ermeni olmuştur. Batı’da da değişenler oldu. Türkiye’de herkesin dosyası vardır. Bu bilgiler devletin elinde. Ama bazıları aleyhte kullanıyor. Bu doğru bir çıkarım değil. Devlet kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Alparslan Türkeş için Van’dan göçen bir Ermeni ailesinin çocuğu dediler. Siyasette bu kullanıldı. Başkaları için de çok yakıştırmalar oldu. Çevremizde yakın akrabamızda geçmişte Ermeni genç kızlarla evlenenler oldu. Kızlar Müslüman olmak zorundaydı. Bu Ermeniler Ermeni olduklarını gizlediler. Ancak ortam yumuşayınca özlerine sahip çıktılar. Benim babaannem, anneannem bir Ermeniymiş demeye başladılar. Ben Kığlılıyım (Bingöl) demeye çekiniyordum. Benim mensup olduğum Kığlı ilçesi ve onun çevresindeki yerleşim yerlerinde pek çok ailede Ermeni gelinler vardır. Benim kuzenimin de anneannesi Ermeniydi.”
İşte bu açıklamalar aslında ortada oynana oyunun en açık realitesidir.Zira yapılan araştırmalar Asala ile başlayıp pkk tikko gibi farklı isimlerde devam eden bir takım terör örgütü grupların temelinin aynı olduğunu gösteriyor.Yine bu önemli araştırma aslında Kürtlerin bir Türk
Son Asala örgütüyle amacına ulaşamayan ve hüsrana uğrayan ermeni terör örgütü grubunun, Ermenilerin intikam ve sinsi oyunları nedeniyle Kürt savunuculuğu rolüyle pkk adıyla kurdukları yeni terör örgütüyle “Türk-Kürt” kardeşliğini dünden bugüne bozmaya ve yıkmaya çalışmışlardır.
Sinsi oyunun birer parçası olarak özellikle cahil Kürt vatandaşlarımızı kendi emelleri için kullanırlarken yine cahil Türk vatandaşlarımıza da ara bozucu nefret ve nifak tohumları atmaya çalışmışlardır.
ASALA-PKK el ele
Ermeni terör örgütü ASALA'nın, terör örgütü PKK ile ortak hareket ettiği ortaya çıkması da aslında bir çok şeyi tüm gerçekliği ile ortaya koymaya yetiyor.
Asala örgütü Nedir? Amacı Nedir…
ASALA (İngilizce: Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia tamlamasının kısaltmasıdır; Ermenice: Հայաստանի ազատագրության հայ գաղտնի բանակ Hayastani Azatagrut'yan Hay Gaghtni Banak) veya tam adı ile Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu, 1973 ve 1985 yılları arasında, Türkiye dahil 16 farklı ülkede Türk ve diğer mülki ve diplomatik hedeflere karşı terör eylemlerinde bulunmuş solcu ve aşırı milliyetçi Ermeni terör örgütü.
Bir çok kaynaklarda (kimi tarafsız kaynaklar da dahil olmak üzere) terör örgütü olarak nitelendirilmektedir. 1980-1990 yıllarında ABD'nin terör örgütü listesinde de yer almaktaydı.
Tarihi
1975 yılında Lübnan İç Savaşı esnasında, Beyrut şehrinde, sempatizan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin yardımı ile Agop Agopyan tarafından kurulmuştur. Agopyan'a göre, örgütün temel amaçları Ermeni ilkesininin dünya kamuoyuna tanıtılması ve yurtdışı Ermeni toplumunda milliyetçi duygunun yükseltilmesi olmuştur. ASALA özellikle bağımsız bir Ermenistan kurmak, Ermeni Soykırım iddialarını Türkiye Cumhuriyeti hükûmetine kabul ettirmek, tazminat ödettirmek ve iddia edilen Ermeni vatanına topraklarını devrettirmek için çalışmıştır. ASALA militanları bir dönem Yunanistan ve Suriye İstihbarat servislerinin her türlü eğitim, öğrenim ve lojistik destek kolaylıklarından yararlanmışlardır.
Terör örgütü olarak tanınması
ASALA, 1980 yıllarında ABD tarafından resmi olarak terör örgütü listesine alınmıştır[11]. Fakat, 1985 yılından sonra aktif olmayan ASALA, ABD'nin 2001'de hazırladığı "Yabancı Terörist Örgütler (Foreign Terrorist Organisations)" listesine ve "Ülkeye Girişi Yasak Olan Teröristler (US Terrorist Exclusion List)" listesine, Birleşik Krallık'ın "Yasadışı Gruplar (UK Proscribed Group)" listesine, Avustralya'nın, Kanada'nın, Avrupa Birliği'nin ve Rusya'nın "Tanımlanmış Gruplar (Specified Groups)" listelerine dahildir.
Eylemleri
29 Ağustos 1982 tarihli Güneş gazetesi (1982).
1970'li ve 1980'li yıllarda, genelde Türk hedeflere karşı saldıran ASALA, aynı zamanda değişik nedenlerle Madrid'te Trans World Airlines ve Los Angeles'ta Air Canada ofislerini de bombalamıştır. ABD ve Kanada hedeflerine karşı bu türlü saldırılar örgütün Ermeni milliyetçiliği ile birlikte, PKK gibi, Marksist-Leninist ideolojisine bağlılığı ile açıklanabilir.
Ermeni teröründe, Türkiye’deki iç huzursuzluğun zirveye çıktığı 1979 yılından itibaren büyük bir artış gözlenmeye başlanmıştır. Ermeni teröristler, 21 ülkenin 38 kentinde, 39'u silahlı, 70'i bombalı, biri de işgal şeklinde olmak üzere toplam 110 terör olayı gerçekleştirmişlerdir. Bu saldırılarda Türkiye'nin 42 diplomatı ile 4 yabancı uyruklu kişi hayatını kaybederken, 15 Türk ve 66 yabancı uyruklu kişi de yaralanmıştır.
ASALA'nin Türkiye içinde ilk terör eylemi 1982'nin 7 Ağustos tarihinde Ankara Esenboğa Havalimanında gerçekleştirdiği bomba saldırısı olmuştur. Saldırı sonucunda 9 kişi hayatını kaybetmiş, 72 kişi yaralanmıştır.
ASALA'ya mal edilen saldırılar farklı kaynaklarda değişiklikler arz etmektedir. Amerikan hükümet kaynaklarına göre 1968'den itibaren ASALA, 84 olayda 299 kişiyi yaralamış 46 kişiyi öldürmüştür.
Paris'te Türk Hava Yolları'nı bombalayan örgüt üyelerine 30 ay ceza verilmiştir. 1983 Temmuz'unda gerçekleşen Orly Havaalanı katliamında 8 kişi öldürülüp 52 kişi yaralanmıştır.
ASALA, kendi milliyetçi hedeflerinin yanı sıra Marksizm-Leninizm'i de desteklemiş, benzer eğilimleri olan İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA), PKK/Kongra-Gel/KADEK, ve Kızıl İtalyan Tugayları (Italian Red Brigades) gibi diğer uluslararası silahlı örgütler ile işbirliği yapmıştır.
1985 yılından sonra ASALA tarafından kayda değer bir terör eylemi gerçekleştirilmemiştir.
Örgütün hedef seçimi
Hedeflerin dağılım yüzdeleri şu şekildedir:
Sivil şahıslar ve malları %2
Havaalanları ve havayolu şirketleri %34
İş yeri %14
Diplomatik hedefler %41
Basın-yayın %1
Dini şahıslar ve kuruluşlar %1
Taşımacılık %2
Diğer %2
1983 Paris Orly Havaalanı saldırısından sonra örgüt birçok ufak gruba bölünmüştür. Zamanla örgüt içi çekişmeler ve anlaşmazlıklar ortaya çıkmış, kurucularından Agop Agopyan öldürülmüş, Ermeni halkından da yeterli destek göremeyip, tarih sahnesinden çekilmiştir.
 Ermeni terör örgütleri, dış dünyanın tepkileri üzerine 1980'li yıllarda taktik değiştirerek, PKK terör örgütü ile işbirliğine gitmişlerdir. 1984 yılında cereyan eden Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla PKK sahneye itilmiş ve Asala-Ermeni terörü geri plana çekilmiştir. Ermeniler ile PKK arasındaki bağlantıyı ortaya koyan bazı somut örnekler şunlardır:

Terör örgütü PKK, 21-28 Nisan 1980 tarihini "Kızıl Hafta" olarak ilan etmiş ve 24 Nisan tarihini sözde Ermenilerin katledilme günü olarak anarak ve toplantılar yapmaya başlamıştır.
8 Nisan 1980 tarihinde Lübnan'ın Sidon kentinde PKK ve ASALA terör örgütleri ortak basın toplantısı düzenlemişler ve toplantı sonucu bir deklarasyon yayınlamışlardır. Ancak bu olayın tepki çekmesi üzerine ilişkilerin illegal alanda gizli olarak sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Toplantı akabinde 9 Kasım 1980 tarihinde Strazburg Başkonsolosluğumuza, 19 Kasım 1980 tarihinde ise Roma Türk Hava Yolları büromuza yönelik olarak düzenlenen saldırılar, PKK ve ASALA terör örgütleri tarafından ortaklaşa üstlenilmiştir.
Bölücü terörist elebaşı Abdullah Öcalan, Ermeni Yazarlar Birliği tarafından "Büyük Ermenistan hayali fikrine olan katkılarından dolayı" onur üyeliğine seçilmiştir.
Ermeni Halk Hareketi'nin bünyesinde, bir çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi bir Kürdistan Komitesi oluşturulmuştur.
4 Haziran 1993 tarihinde; Ermeni Hınçak Partisi, ASALA ve PKK terör örgütü mensuplarının katılımıyla Batı Beyrut'ta bulunan PKK terör örgütü merkezinde bir toplantı yapılmıştır.
Ermeni-PKK ilişkisiyle ilgili bir başka çarpıcı örnek ise, 6- 9 Ocak 1993 tarihlerinde Beyrut'taki iki ayrı kilisede düzenlenen ve Lübnan Ermeni Ortodoks Başpiskoposu, Ermeni Parti yetkilileri ile 150 gencin katıldığı toplantılarda kullanılan şu ifadelerdir:

Şimdilik Türkiye'ye karşı sakin tutum gösterilmelidir.
Ermeni toplumu gittikçe büyümekte ve ekonomik yönden güçlenmektedir.
Geliştirilen propaganda faaliyetleri sayesinde, bütün dünyada (sözde) soykırım daha iyi bilinmeye başlanmıştır.
Ermenistan devleti kurulmuştur, her geçen gün toprakları genişlemektedir ve atalarının intikamını mutlaka alacaklardır.
Başta ABD olmak üzere, diğer batılı ülkeler de Karabağ'da sürdürülen savaşta Ermenileri haklı bulmaktadırlar. Bu fırsatı değerlendirmek gerekir; ve Karabağ'da savaşan Ermeni gençlerine yenileri katılacaktır.
Türkiye'de -PKK terör örgütü ile yapılan mücadele kastedilerek- iç savaş devam edecek, Türk ekonomisi sıfır noktasına gelecek ve vatandaşlar baş kaldıracaklardır.
Türkiye bölünecek ve bir Kürt devleti kurulacaktır.
Ermeniler Kürtlerle olan ilişkilerini iyi bir şekilde yürütmeli ve Kürtlerin mücadelelerini desteklemelidirler.
Bugün Türklerin elinde olan topraklar, yarın Ermenilerin olacaktır.
PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ERMENİSTAN'DAKİ YAYIN ORGANLARI
Ermenistan'da Reya Taze ve Bota Redaksiyon adlı gazetelerin PKK terör örgütü kontrolünde Kiril Alfabesiyle yazıldığı ve PKK terör örgütünün propagandasını yaptığı bilinmektedir. Bu gazeteler Türkiye ve Avrupa'dan gelen PKK terör örgütü mensuplarınca yayımlanmaktadır.
PKK - ASALA İLİŞKİLERİ 
Uluslararası nitelikteki Ermeni terörizmi, 1973 yılında ortaya çıkarak 1974 Kıbrıs barış harekatını müteakip yurtdışında bulunan vatandaşlarımız ve temsilciliklerimize yönelik sabotaj, suikast ve saldırı türü terör hareketleri ile kendini göstermeye başlamıştır.
Başta Ermeni terör örgütü ASALA olmak üzere 1984 yılına kadar eylemler sürdürmüş ve l970'li yıllarda çeşitli legal siyasi oluşumlar içinde kendisini göstermeye başlayan Kürtçülük hareketini, terör örgütü PKK ile ivme kazanması üzerine, yerini Abdullah ÖCALAN liderliğinde Kürt-Türk ayırmadan öldürebilen, katliamlarla ismini duyurmaya çalışan PKK terör örgütüne bırakmıştır.
Fakat bu tarihten önce de PKK-ASALA terör örgütleri arasındaki işbirliğinin, ortaklaşa yapılan eylemler, yayınlanan deklarasyonlar, ASALA ve diğer Ermeni terör örgütü mensuplarının PKK terör örgütü kamplarındaki eğitimi, ASALA terör örgütünün üst düzey yetkililerinin eğitim yaptırdıkları, bunların dışında PKK terör örgütünün Ermeni Taşnaksutyun Partisi ile ilişki içerisinde olduğu bilinmektedir.
PKK-ASALA terör örgütü işbirliğinde ortak amaç olarak, Marksist-Leninist ideoloji doğrultusunda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde devlet kurmaktır. İki örgütün de hedef aldığı bölgeler göz önünde bulundurulduğunda hedeflerin çakıştığını görüyoruz. Bu durumda iki örgütten birinin diğerine taşeronluk yaptığı fikri güçlenmektedir.
Ele geçirilen belgeler neticesinde Bekaa ve Zeli kamplarında Ermeni terör örgütü ASALA ile terör örgütü PKK militanları ile birlikte eğitim gördükleri ortaya çıkmıştır.
PKK İLE ERMENİLER ARASINDA 1987 YILINDA YAPILAN ANLAŞMA
1987 yılında bölücü terör örgütü PKK ile Ermeniler arasında bir anlaşma yapılmıştır. Söz konusu anlaşmanın hükümleri şunlardır:
Ermeniler PKK terör örgütü içinde eğitim faaliyetlerinde bulunacaklar
PKK terör örgütüne her yıl için adam başına 5.000 ABD Doları ödenecek
Ermeniler küçük çaplı eylemlere katılacaklar
Yapılan bu anlaşmanın akabinde örgüt içerisinde Ermenilerin sivrilmeleri üzerine, PKK-ASALA ilişkilerinden sorumlu Hermez Samurouyan adlı şahısla birlikte 18 Nisan 1990 tarihinde yapılan toplantıda şu kararlar alınmıştır:
PKK ve ASALA terör örgütlerinin artık ortak yönetilecektir
Türkiye'de güvenlik kuvvetlerine yönelik eylemlerde istihbaratı Ermeniler yapacak
Muhtemel devrimden sonra elde edilen topraklar eşit olarak bölüşülecek
Kamp masraflarının % 75'ini Ermeniler karşılayacak
Türkiye'deki metropol şehirlerde eylemler yapılacak
1992 Ekim ayından itibaren Kuzey Irak'ta üslenen terör örgütü PKK'ya karşı gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonlarda örgütün büyük darbeler alması ve barınma imkanlarını kaybetmesi üzerine bir kısım örgüt mensuplarının İran ve Ermenistan'a geçmeleri ile PKK terör örgütünün Ermenistan'daki aktif faaliyetleri başlamıştır.
PKK terör örgütünün Avrupa temsilcilerinden bir grubun Ermenistan'a giderek, PKK terör örgütü mensuplarının Kars bölgesinden Ermenistan'a rahatça girip çıkmaları için anlaşma yaptığı, Sovyet Rusya'nın dağılması ile Ermenistan'ın bağımsızlığına kavuşması sonucu PKK terör örgütünün Ermenistan'da Kürt yerleşim birimlerinde barınma imkanı bularak burada örgüte maddi-manevi destek sağlayıp, faaliyetlerini sürdürdüğü ayrıca, 19-20 Mayıs 1992 tarihlerinde bir grup PKK terör örgütü mensubunun Ermenilerle beraber Azeri Türklerine karşı savaşmak için 3 araçla Urumiye'den Ermenistan'a hareket ettiği bilinmektedir.

 < ASALA'nın ardındaki sır  >
Bu yazıyı Mutlaka Okuyun…

www.fibhaber.comhttp://www.fibhaber.com/gundem/pkk-asala-teror-orgutu-ve-tum-gercekler-h705.html



.