19 Mart 2019 Salı

1914 -2014 YÜZYILIN HİKAYESİ - TÜRK KAFKAS İSLAM ORDUSU VE KAFKASLARDA ERMENİ KATLİAMLARI. BÖLÜM 15

1914 -2014 YÜZYILIN HİKAYESİ - TÜRK KAFKAS İSLAM ORDUSU VE KAFKASLARDA ERMENİ KATLİAMLARI. BÖLÜM 15




EKLER 

Ek-1: TSK Genel Kurmay Başkanlığı arşivinde bulunan belgelerde Vilayet ve sancaklara göre 1914 Müslüman, Ermeni ve Rum nüfus sayıları 



Ek-2: 9 Haziran 1915'ten 8 Şubat 1916 tarihine kadar Anadolu'nun muhtelif bölgelerinden iskân sahalarına nakledilen ve yerlerinde bırakılan Ermeni sayısı 



Ek-3: ABD enformasyon kaynaklarına göre Anadolu'dan muhtelif iskân sahalarına gönderilen Ermeni sayısı (İaşe ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla) 









Ek-4: 1906-1922 Yılları Arasında Anadolu'da Ve Kafkaslar'da Ermeniler Tarafından Katledilen Türklere Ait Tablo 
Kaynak: DEVLET ARŞİVLERİ 



Ek-5: Sayı Tespiti Yapılamayan Olaylar Tablosu 













Ek-6: Önemli Tarihi Olaylar ile İsyancı Ermenilerin Başkaldırı ve Terör Eylemleri 




Ek-7: Atatürk Ve Recep Çavuş 


KAYNAKLAR 

. 1915 Mayıs Tarihli Bakanlar Kurulu Talimatı, Başbakanlık 
Arşivi, İstanbul Meclis-i Vükelâ Mazbataları, Cilt 198. Karar 
No. 1331/163. 
. AKÇORA, Ergünöz. 2007. Van ve çevresinde Ermeni isyanları, 
1896-1916. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı. 
. AKÇURA, Yusuf. 1985. Osmanlı İmparatorluğunun Dağılma 
Devri, Ankara. 
. AKYOL, Ahmet. 2014. ERMENİ SOYKIRIM TİCARETİ: 
http://www.ahmetakyol.net/ermeni-soykirim-ticareti/ 
. ANDONIAN, Aram. 1920. Documents officels concernants les 
Massacres Armeniens, Paris. 
. Arşiv Belgelerine Göre Kafkaslar’da ve Anadolu’da Ermeni 
Mezalimi (I., II., III. VE IV. Ciltler). 1995. 1995. 1997. 1998. T. 
C. Başbakanlık Devlet Arşivleri, Yayın No: 23, 24, 34, 35. 
. ASLAN, Kevork. 1914. Ermenistan ve Ermeniler, İstanbul. 
. ASLAN, Doç. Dr. Yasin. 1997. Ermenistan Tarihi Yol 
Ayrımında, Ankara. 
. ASLAN, Yavuz. 2001. “Rus İstilasından Sovyet Ermenistan’ına 
Erivan (Revan) Vilayetinin Demografik Yapısı (1827–1922), 
Yeni Türkiye, S: 38 
. ATA, Feridun. Divân-ı Harb-i Örfî Mahkemelerinde Ermeni 
Tehciri Yargılamalarına İstatistiksel Bir Bakış (1919-). 
http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-62/divan-i-harb-i-orfi-
mahkemelerinde-ermeni-tehciri-yargilamalarina-istatistiksel-
bir-bakis-1919-1921 
. ATAÖV, Türkkaya. 2006. Mavi Kitaba Yanıt. İleri Yayınları. 
İstanbul. 
. ATAÖV, Türkkaya. 2006. Ermeni Belge Düzmeciliği. İleri 
Yayınları. İstanbul. 
. ATAÖV, Türkkaya. 2007. Osmanlı Ermenilerine Ne Oldu. İleri 
Yayınları, No: 129. İstanbul. 
. ATAÖV, Türkkaya. 2012. Ermeni Soykırımı Yalanı ve 
Gerçekler: http://www.guncelmeydan.com/pano/ermeni-
soykirimi-yalani-ve-gercekler-prof-dr-turkkaya-ataov-
t32902.html 
. AYDEMİR, Şevket Süreyya. 1985. Makedonya'dan Orta 
Asya'ya Enver Paşa, C. 3: 1914-1922, Remzi Kitabevi, 
İstanbul. 
. AYMALI, Ömer. Van isyanı, 24 Nisan 1915 ve Ermeni tehciri: 
http://www.dunyabulteni.net/haber/296379/van-isyani-24-
nisan-1915-ve-ermeni-tehciri 
. AYTEKİN, Halil. 2000. Kıbrıs’ta Monarga (Boğaztepe) Ermeni 
Lejyonu Kampı. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. 
Türk Tarih Kurumu Yayınları. VII. Dizi – Sayı 193. Ankara. 
. Başbakanlık Osmanlı Arşivi HR. MİJ. 43/ 17. 
. BEYDİLLİ, Kemal. 1988. “1828–29 Osmanlı-Rus Savaşında 
Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Göçürülen Ermeniler”, Belgeler, 
Türk Tarih Belgeleri Dergisi, XIII/17 (1988). 
. CARRIERE, Auguste. 1896. Moise de Khoren et la Généalogie 
Patriarcale, Paris. 
. CARTHY, Justın Mc. 1989. Otoman Archives Yıldız Collection 
The Armenian Question, İstanbul. 
. DELİORMANLI, Altan. 1975. Türklere Karşı Ermeni 
Komitecileri, İstanbul. 
. DUYGULU, Abdüllatif. Ermeni Mezalimi. 
http://www.cilehane.com/yazilar/ch1303.html 
. Ermeni Komitelerinin Amâl ve Harekât-i İhtilâliyesi, İstanbul 
1917. 
. Ermeni Sorunu İddialar Gerçekler: 
http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/ozet/index.html 
. GRİBODAYEV. 1972. Rusya Anıları, s. 73, Tahran, 1901- 
Tahran 
. GİYASİ, Prof. Dr. Cafer A. 2000. Iğdır Soykırım Anıt ve Müzesi, 
Atatürk Araştırma Merkezi Yayını, Ankara 
. GÖKÇE, Yard. Doç. Dr. Mustafa. Karabağ ve Ermeni Sorunu 
Aksaray Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü 
Öğretim. http://farukarslan.com/dosyalar/658-2/ 
. GÜRKAK, Uluç. 2014. Malta Yargılaması Özgün İngiliz 
Belgeleriyle. Kaynak Yayınları. 
. GÜRÜN, Kamuran. 1983 Ermeni Dosyası, TTK Basımevi, 
Ankara. 
. HALAÇOĞLU, Prof. Dr. Yusuf. 2001. Ermeni Tehciri ve 
Gerçekler (1915). TTK Yayını. Ankara 
. HALAÇOĞLU, Prof. Dr. Yusuf. 2013. Ermeni Tehciri. İstanbul: 
Babıali Kültür Yayıncılığı. 
. HOCAOĞLU, Mehmet. 1976. Tarihte Ermeni Mezalimi ve 
Ermeniler, İstanbul 1976 
. İNAL, Halil İbrahim. 2011. Osmanlı Tarihi. Üçüncü Baskı. 
Nokta Kitap. İstanbul. 
. İslam Ahalinin Duçar oldukları Mezalim Hakkında Vesaika 
Müstenid Malumat, İstanbul, 1918. 
. KARPAT, Kemal H. 1985. Ottoman Population 1830-1914 
Demographic and Social Charsetistic, The University Of 
Winsconcin Press, London 
. KIRZİOĞLU, Prof. Dr. M. Fahrettin. 1999. Kars İli ve 
Çevresinde Ermeni Mezalimi (1918-1920), KÖKSAV Yayınları, 
Ankara. 
. KOÇAŞ, Sadi. 1967. Tarih Boyunca Ermeniler ve Türk - Ermeni 
İlişkileri. Ankara. 
. KORKODYAN. 1937. Ermenistan’ın Nüfusu: 1831-1931, 
Erivan. 
. LAÇİNER, Sedat. 2005. Türkler ve Ermeniler: Bir Uluslararası 
İlişkiler Çalışması. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu 
Derneği (USAK). 
. LORIS-MELIKOFF, Dr. Jean. 1920 La Revolution Russe et les 
Nouvelles Repobliques Transcaucasiennes, Paris. 
. LOWRY, Heath H. 1990. The Story Behind Ambassador 
Morgenthou’s Story. Isis Press. Istanbul. 
. MALET, Albert. 1909. "L'epoque Contemporaine", Hachette, 
Paris 
. MAZICI, Nurşen. 1987. Belgelerle Uluslar arası Rekabette 
Ermeni Sorunu, İstanbul. 
. MEHMETZADE, Mirza Bala. 1991. Milli Azerbaycan Hareketi, 
yay. Hzl. Ahmet Karaca, Ankara 
. Memalik-i Osmaniye'nin 1330 [1914] Senesi Nüfus İstatistiki, 
Dâhiliye Nezareti Sicil İdare-i Umumiyesi, Hilal Mat. 1336 
[1920]. 
. METİN, Halil. 1997. Türkiye'nin Siyasi Tarihinde Ermeniler ve 
Ermeni Olayları, M. Eğitim Yayını, İstanbul. 
. NALBANDIAN, Luase. 1963. Armenian Revolutionary 
Movement University of California Press. 
. NALBANDYAN, V. S. 1976. Ermenistan Literatürü, s. 23, 
Erivan 
. OKTAY, Doç. Dr. Hasan-
; www.ermenisorunu.gen.tr/makaleler 
. OREL, Şinasi; Yuca SÜREYYA. 1983. Ermenilerce Talat Paşa'ya 
Atfedilen Telgrafların Gerçek Yüzü, TTK Yayını, Ankara. 
. Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920). 1995. 
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları 
. Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye 
Yayınları, Ankara 2000. 
. ÖZTUNA, Yılmaz. 1978. Büyük Türkiye Tarihi, Ötüken 
Yayınevi c. 7. 
. PAPAZIAN K.S. 1934. Patriotism Perverted, Boston, Baikar. 
. PAŞA, Hüseyin Nazım. 1994. Ermeni Olayları Tarihi, 
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları. 
. REFİK, Ahmet. 1992. Kafkas yollarında, Öncü Kitap, Ankara 
1992 
. SAKARYA, Em. Tümg. İhsan. 1984. Belgelerle Ermeni Sorunu, 
Genelkurmay ATASE Yayınları, Genelkurmay Basımevi, 
Ankara, 2. Baskı 
. SCHEMSI, Kara. 1919. Turcs et Armeniens devant l'Histoire, 
Genere. Imprimeric Nationale. 
. SOYSAL, Mümtaz. 1985. Orly Saldırısı Davası 19 Şubat-2 Mart 
1985, Şahit ve Avukat Beyanları, Ankara Üniversitesi Siyasal 
Bilgiler Fakültesi. 
. ŞAHHATUYAN, Hovhannes. 1921. Ecmiadzin Vilayetinin ve 
Ararat Baş Kazasının Tarihi, c. 2, s. 765/766, Erivan. 
. ŞİMŞİR, Bilal, Şehit Diplomatlarımız, Bilgi Yayınevi, Ankara 
2000, 2 Cilt. 
. ŞİRACİYAN, Arşavir. 1997. Bir Ermeni Teröristin İtirafları. 
Kastaş Yayınları. 
. Tarih boyunca Ermeni Meselesi. 1979. Genelkurmay 
yayınları, Ankara. 
. TOSUN, Kadir. 2013. İrandan Turana. İletişim: 
kadirtosunn@hotmail.com, Ankara. 
. TOKSOY, Ahmet. 2014. XIX. Yüzyılda Rusya’nın Kafkas 
Politikası ve Ermeniler: 
http://ekoavrasya.net/duyuru.aspx?did=136&Lang=TR 
. TOKSOY, Nurcan. 2007. Revan’da Son Günler, Türk 
yönetiminden Ermeni Yönetimine, Ankara. 
. URAS, Ahmet Esat. 1987. Tarihte Ermeniler ve Ermeni 
Meselesi, Belge Yayınları, İstanbul. 
. URAS, Ahmet Esat. 1987. The Armenians in History and the 
Armenian Question, Belge Yayınları, İstanbul. 
. VARANDIAN, Mikayel. 1932. History of the 
Dashnagtzoutune, Paris 
. YILDIRIM, Dr. Hüsamettin 2000. Ermeni İddiaları ve 
Gerçekler, Ankara: 
http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/ozet/index.html 


Emperyalizmin Sevr Haritası 



C:\Users\samsung\Pictures\Yeni klasör\Yeni Resim (1).png
C:\Users\samsung\Documents\Platform\E_Meselesi\Resimler\AzerbaycanİşgalAltındakiTopraklar.png 

“Emperyalistler gelir, çıkarlarını düşünür, bizi birbirimize düşürür, sonra da çekip giderler. Olan burada kalan bizlere olur. Gelin bir arada yaşamı savunalım”. Hrant DİNK 

Ermenilerle beraberliğimiz 1064’de başlamış. Osmanlı onlara sâdık tebaa demiştir. Sekiz asrı aşan uyum ve barışı, “size Doğu Anadolu’da devlet kurduracağız” vaadiyle onları aldatan Rus, İngiliz ve Fransızlar bozdu. 

Birinci Dünya Harbi ve sonrasında (1914-1922), Ermeniler üzerinden yaşatılan acıların gerçeği böyledir. Bu faciaların yarattığı hastalıklı Ermeni kimliği hükmünü, zamanımızda da sürdürmektedir. 

Bunu; ASALA terör örgütünün, 1974-85 yılları arasında Batı ülkelerinin büyük şehirlerinde katlettiği masum Türk diplomatları ve kardeş Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinin işgali ve Hocalı soykırımında gördük. 

Bu gün Ermeni kimliği neredeyse Türk’e duyulan “nefret ve kin’den ibaret hale getirilmiştir. Türk düşmanlığını çekip çıkarırsanız; Diaspora’dan da, Ermenistan Ermeni kimliğinden de geriye pek az bir şey kalır. 

Elinizdeki “Aldatılan Kimlik” kitabı bu gerçekleri kamuoyunun dikkatine sunmaktadır.  

İşgal Altında Azerbaycan Toprakları 






 ***

1914 -2014 YÜZYILIN HİKAYESİ - TÜRK KAFKAS İSLAM ORDUSU VE KAFKASLARDA ERMENİ KATLİAMLARI. BÖLÜM 14

1914 -2014 YÜZYILIN HİKAYESİ - TÜRK KAFKAS İSLAM ORDUSU VE KAFKASLARDA ERMENİ KATLİAMLARI. BÖLÜM 14



NE YAPMALIYIZ 

1915 yılının yüzüncü yılı yaklaşırken Türkiye üzerinde hesabı olanlar her gün yeni bir senaryoyu gündeme taşımakta ve Türkiye’nin kendi isteğiyle soykırımı kabul etmesi konusunda baskılarını giderek arttırmaktalar. Türkiye Cumhuriyeti yönetim kadrolarının ve halkımızın; 

. Tehcir kararı ve uygulamalarının dayandığı sebepler ile Ermeni tehcir olayının gerçek yüzünü ve 
. Ermenistan, Kürdistan kurma hedeflerinin örtüşen yönlerini bilmesi önem kazanmaktadır. Bu konulardaki bilinçlendirme, milletimizin ulusal menfaatler etrafında tek vücut olmasına, tehlikeyi görecek vicdanların oluşturacağı kamuoyu baskısı ile yöneticilerin riskli kararlar almasının engellenmesine vesile olacaktır. 

Türkiye Cumhuriyeti tarafından Ülke ve Dünya kamuoyunu doğru bilgilerle aydınlatmak, Ülkemiz hakkında düşmanca davranışları olanları caydırmak için alınması gereken tedbirlere ilişkin öneriler aşağıda sunulmuştur: 

Devlet ve Kamu Kuruluşlarının Yapması Gerekenler 

1. Ermeni tehcirine neden olan olaylar detaylı olarak incelenmeli ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanan olayların içyüzü tarihi vesikalara dayanılarak Türk ve dünya kamuoyuna açıklanmalıdır. 

Bu çerçevede: 

. Ermeni tehcirinin uygulanışı sırasında Osmanlı devletinin aldığı insancıl tedbirler tarihi vesikalara dayanılarak Türk ve dünya kamuoyuna açıklanmalı ve tehcir olayının Ermenilerin iddia ettiği gibi bir katliam olmadığı ispatlanmalıdır. 
. Devlet arşivlerinde bulunan ve Ermeni tehcirini vesikalara dayanarak anlatan Osmanlıca ve Türkçe kitapların yabancı dillere çevrilmesi ve yurt dışındaki kültür ataşeliklerimiz kanalıyla bütün dünya ülkelerine dağıtılması sağlanmalıdır. 

. Ermenistan, Rusya Federasyonu, ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya gibi yabancı ülkelerin devlet arşivlerinde bulunan Ermeni sorunu ile ilgili tarihi belgeler ortaya çıkarılarak diğer dillere tercüme ettirilmeli ve yabancı ülkelerin basınında yayınlanmaları sağlanmalıdır. 
. Üniversitelerarası kültür iletişiminden istifade ile diğer ülke üniversitelerinde düzenlenecek konferans ve sempozyumlarda yabancı ülke öğretim üyelerine ve halkına Ermeni olaylarının gerçek yüzü anlatılmalıdır. 
. Ermeni meselesinde gerçekleri ortaya çıkarmak için çaba harcayan Sivil Toplum Kuruluşları ve internet sitelerine devlet tarafından mali ve teknik yardım ile doküman desteği sağlanmalıdır. 
. Özellikle sözleşme hukuku, uluslar arası ceza hukuku ve uluslararası insancıl hukuk konularında ihtisaslaşmak üzere ihtiyaç duyulan bilim adamlarının yetiştirilmesi için akademik personelin uluslar arası hukuk alanında yabancı 
ülkelerde master ve doktora çalışmaları yapmaları üniversitelerimiz ve devlet tarafından desteklenmelidir. 

. Ermeni sorununun gerçek yüzünü bilen ve Türkiye'nin haklılığını kabul eden yabancı bilim adamlarının çalışmaları devlet tarafından desteklenmeli ve Türk tezinin yabancı bilim adamları tarafından kendi halklarına anlatılması sağlanmalıdır. 
. Ermenilerin katliam yaptıkları Türk şehirlerinde ve ilçelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarların hemen yakınında Ermenilerin o bölgede yaptıkları katliama ait belgeler ve katledilen Türklere ait eşyaların bölge halkına tanıtılması için soykırım müzeleri açılmalı ve Ermenilerin yaptığı katliam Türk halkına ve bölgeyi ziyaret eden yabancılara anlatılmalıdır. 
. Ermenilerin Türk topraklarında uyguladıkları katliamın canlı tanıklarından halen hayatta bulunanların yaşadıkları olaylar filme alınmalı ve gerek kurulacak müzelerde ve soykırım anıtlarında müze ve anıtı gezenler tarafından, 
gerekse Türk ve yabancı televizyon kanallarında halk tarafından izlenmesi sağlanmalıdır. 
. Ermeni olaylarının ve tehcirin gerçek nedenleri ile Türkiye'nin buna karşı neler yapması gerektiği ilkokul çağlarından itibaren okullarda ders olarak okutulmalı ve yetişen her Türk gencinin Ermeni meselesi hakkında yeterli bilgiye sahip olması sağlanmalıdır. 
. Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve üniversitelerimizin ortak çalışmaları sonucu Ermeni meselesinin iç yüzünü anlatan ve Ermeni terörünün hangi ülkelerin amacına hizmet ettiğini açıklayan kitap, dergi ve broşürlerin 
basılması ve yabancı ülkelerde ücretsiz olarak dağıtılması ve okunması, yabancı dillerde hazırlanacak makalelerin verilecek ücret mukabilinde yabancı basında yayımlanması sağlanmalıdır. 
2. Ermeni tehcirini katliam olarak kabul eden, bu konuda meclis kararı alan, ülkesinde soykırım anıtı açan, Ermeni ve bölücü araştırma merkezleri kuran devletlere misilleme yapılmalı. 

Bu Devletlerin;

. Kendi tarihlerindeki soykırım ve katliam olayları ortaya çıkarılarak TBMM’nde karşı kararlar alınması sağlanmalı, 
. İşledikleri soykırım ve katliamlar konusunda çalışan akademisyen ve araştırmacılarının kitapları Türkçeye tercüme edilmeli ve bunlar Türkiye’ye davet edilerek düzenlenecek konferanslar ve televizyon programlarıyla bu gerçekleri Türk halkına ve Dünya kamuoyuna anlatmaları sağlanmalı; 
. Kendi ülkelerindeki etnik ve mezhepsel sorunlarını araştırmak üzere Türkiye’de araştırma merkezleri kurulmalı ve bu konularda master ve doktora çalışmaları yapılması üniversitelerimiz ve devlet tarafından desteklenmeli; 
. Diplomatik temsil seviyesi aşağı düzeye çekilmeli ve Türkiye’deki diplomatik temsil seviyelerinin de aşağı çekilmesi talep edilmeli; 
. Türkiye’deki okullarına, kültür merkezlerine ve kurslarına kısıtlama getirilmeli, izleyecekleri tutuma paralel olarak gerekirse bunlar kapatılmalı; 
. Türkiye’de toprak alımları kısıtlanmalı ve mütekabiliyet esasına bağlanmalı; 
. mallarına karşı Türk halkının boykot uygulaması teşvik edilmeli, bu ülkelerden yapılan ithalata kısıtlama getirilmeli ve bunlara ekonomik yaptırımlar 
uygulanmalıdır. 

3. Türkiye’nin Ermenistan’a tek taraflı tavizler vermesi sadece Ermenistan’ın cüretkarlığını artıracağından Ermenistan’ın düşmanca tavırlarını caydıracak karşılıklar verilmelidir. Bu kapsamda: 
. Ermenistan, çeşitli dönemlerde ortaya attığı, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı belirleyen “1920 Gümrü ve 1921 Kars Antlaşmaları’nın yürürlükte olmadığı” iddiasını halâ savunmaktadır. Türkiye’nin Ermenistan’a tek taraflı 
tavizler vermesi sadece Ermenistan’ın cüretkarlığını artıracağından bundan sonraki süreçte Türkiye; önce “protokollerdeki imzasını geri çektiğini” resmen açıklamalı ve Ermenistan; “Gümrü ve Kars Antlaşmalarını tanıdığını” 
resmen bildirmeden, Anayasasından “Ağrı Dağı’nın devlet arması” olduğuna ilişkin maddeyi çıkartmadan, Bağımsızlık Bildirgesi’nden “Batı Ermenistan” sözcüğünü çıkartmadan, Türkiye üzerindeki “soykırım iddialarından vazgeçtiğini” açıklamadan ve “işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından geri çekilme den” bu ülke ile ilişkiler kesilmeli, Türk yetkilileri Ermenistan ile görüşme masasına oturmamalıdır. 

. Ermenistan’la sınırların açılması; o bu ülkenin -Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkilerinde izlediği uzlaşmaz tutuma rağmen- Türkiye’ye geri adım 
attırması anlamı taşıyacak, o Ermenistan’dan onbinlerce işsizin Türkiye’ye akın etmesi sonucu esasen büyük bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya bulunan Türkiye’deki işsizliğin daha da artmasına neden olacaktır. 

Yukarıda belirtilen nedenlerle Ermenilerin Karabağ’ı ve Azerbaycan’a ait yedi bölgeyi işgalinden sonra kapatılan Türkiye-Ermenistan hudut kapısı “Ermenistan, Azerbaycan topraklarından çekilinceye ve Türkiye’ye karşı izlediği hasmane tutumdan vazgeçinceye” kadar kapalı tutulmalıdır. 

. Hocalı katliamının soykırım olarak tanınması için Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetleri ile ortak çalışma başlatılmalıdır. 

Bu katliama karışan Ermenistan Cumhuriyeti yetkililerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanması için UCM nezdinde ve BM Güvenlik Konseyi nezdinde girişimde bulunulmalıdır.

. Ermenilerin Osmanlı devletine karşı isyan kararı aldıkları, isyan ve katliamlar sırasında harp karargâhı, mühimmat ve silah deposu ve kaçırdıkları Türk kadınlarına tecavüz ve işkence mekânı olarak kullandıkları “Akdamar adasındaki 
kilise soykırım müzesi” haline getirilmelidir. 
. Ermenilerin Atom Egoyan’a yaptırdığı ve gerçekleri saptıran “Ararat filmi” nin ve benzerlerinin etkilerini kırabilmek için Ermeni tehcirinde ve devam eden süreçte yaşananları gerçek yönüyle ele alan film, dizi gibi yapımlar Türk ve yabancı senaristlere gerekirse maddi ve belgesel destek de sağlanarak hazırlatılmalı ve bunların hem Türkiye’de, hem de yabancı ülkelerde izlenmesi sağlanmalıdır. 

. Türk Hükümetince Türkiye-Ermenistan sınırına 16 km mesafedeki “Metsamor Nükleer Santrali”ne komşu bölgelerdeki kanser ve ölüm olayları ile sakat doğumlar belgelenerek rapor haline getirilmeli ve santralin kapatılması 
için hukuk yollarına başvurulmalıdır. En azından Metsamor Nükleer Santrali’nde nükleer bir sızıntı olup olmadığı ve insan ve çevre sağlığı açısından zararlı etkilerinin bulunup bulunmadığı hususunun IAEA kanalıyla denetlenmesi için 
anılan kurum nezdinde girişimde bulunulması ve denetleme sonucunda ortaya çıkacak duruma uygun tedbirlerin IAEA vasıtasıyla uygulatılması sağlanmalıdır. 

4. Türkiye'de kaçak olarak çalışmalarına göz yumulan Ermenistan uyruklulardan 
. Ülkelerinde Türk düşmanlığı yapılan eylemlere destek verdikleri belirlenenlerin Türkiye’de evlilik yoluyla vatandaşlık hakkı elde etmelerine ve toprak satın almalarına izin verilmemeli, bunların sınır dışı edilmeleri sağlanmalı; 
. Mevcut faşist ve Türklük düşmanı Ermenistan yönetiminden muzdarip olanlara Türkiye’de kolaylık sağlanmalı, bunların Ülkelerindeki dikta yönetime karşı verecekleri demokrasi ve insan hakları mücadelelerine destek verilmelidir. 

5. Ermeni vatandaşlarımızın . birinci sınıf, tüm demokratik haklara sahip, birlik ve beraberlik isteyen, ortak vatan ve gelecek şuuruna sahip yurttaşlar olarak tam bir refah ve özgürlük ortamı içinde yaşadıklarının; 

. Ermeni örgütlerinin eylemlerini kınadıklarının 
. Türk basını yanında, yabancı basında ve dış ülkelerde yayınlanması sağlanmalı; 
. Ermeni örgütlerinin Türkiye aleyhtarı faaliyetlerinin Türk Ermenileri tarafından benimsenmediği dünya kamuoyuna açıklanmalıdır. 

6. Türk kökenli iş adamlarının bulundukları ülkelerde bir baskı grubuna dönüşmesi dış temsilciliklerimiz tarafından desteklenmelidir. 

7. Türklüğe hakaret suçuna yeniden caydırıcılık ve cezai yaptırımlar getirilmelidir. 

8. Yurtdışından para ve menfaat sağlayanların talimatlarına uyarak Türk devletini Ermeni soykırımı yapmakla suçlayan ve halen TC nüfus cüzdanı taşıyan Türk vatandaşlarını yargıla yolu açılmalı. 

Sivil Toplum Kuruluşlarının Yapması Gerekenler 

Ulusal meselelerde duyarlı tüm sivil toplum kuruluşlarımız birlik-beraberlik içinde, organize olarak ve iyi hazırlanmış plan dâhilinde, 1914-2014 döneminde meydana gelen, emperyalistlerin güdümündeki Ermenilerin saldırılarına karşı Vatan Savunması yapmak için aşağıdaki önerileri hayata geçirmelidir: 

1. 1915 yılında; 1914-1920, 1973-84 ve 1992-2014 yıllarında, emperyalist destekli Ermeni çetelerinin Anadolu ve Karabağ’da yaptıkları Türk ve Müslüman katliam ve soykırımlarını dünyaya anlatmak için taarruz stratejisi ile hareket edilmelidir. 

2. Strazburg İnsan Hakları Mahkemesinin -Doğu Perinçek’in, ‘Ermeni Soykırımı emperyalist bir yalandır’ konusunda- daha önce aldığı kararın temyiz duruşmasında; bütün dünyadan toplanacak insanlarımız Mahkeme önünde olmalı, haklı davamızın arkasında olduğumuz bütün dünyaya gösterilmeli. arkasında olduğumuzu bütün dünyaya göstermeliyiz. 

3. Konuya ilişkin olarak 1914-2014 yılları arasında Anadolu ve dışarıda yapılan işkence, katliam ve soykırımları ele alıp birlikte anmak için bir gün belirlenmeli ve “TÜRKLERE SOYKIRIM” günü olarak ilân edilmelidir. Bu gün, Talat Paşa’nın şehit edildiği 15 Mart olabilir. 

4. Emperyalist kışkırtma ve desteklerle Ermeni örgütleri tarafından yapılan işkence, katliam ve soykırımlarla ilgili olanlar tespit edilmeli ve haklarında tazminat ve ceza davalar açılmalıdır. Birçok mağdur ve yakını bu konuda bilgisizlik ve ilgisizlikten dolayı haklarını arayamamaktadır. Bu konunun kapanmadığını, belgelerle ortaya koyarak gerekli hukuk mücadelesi yapılmalıdır. Böylece büyük bir insanlık faciası hakkında dünya kamuoyunu da; yayınlar, konferanslar, toplantı, gösteri ve sergiler düzenlemek suretiyle bilgilendirilmiş olacaktır. 

5. Ermeni terör örgütleri tarafından şehit edilen diplomat ve devlet adamlarımız, şehit edildikleri yerlerde ve günde anılmalı ve şehit edildikleri yerlere anıtlar dikilmeli; Şehitlerimizin mezarları ziyaret edilmeli, İbadethanelerimizde şehitlere mevlit okutulmalıdır. 

6. Taarruz stratejisi gereği, 25-26 Şubat’ta Karabağ ve Hocalı katliam ve soykırımı ile ilgili Ermenistan Büyükelçilikleri ve diğer misyonları önünde protesto gösterileri düzenlenmeli ve siyah çelenkler konulmalıdır. Azerbaycan Büyükelçiliklerine ve diplomatik misyonlarına kitlesel taziye ziyaretleri yapılmalıdır. 

7. Eylem yılı dolayısıyla Türk devlet büyükleri ve diplomatlarının vurulduğu yerlere 1 Mart’ta çelenkler ve karanfiller bırakmalı ve bu konuda kitlesellik sağlanmalıdır. 

8. 15 Martta Talat Paşa, Dr. Bahattin Şakir ve Azmi Beylerin Berlin’de şehit edildikleri yerden başlayan, Avrupa çapında Berlin Merkezinde bir miting yapılmalı. Türk Şehitliğindeki mezarları kitlesel olarak ziyaret edilmeli. Tehcirin insani bir tedbir olduğu anlatılmalı ve Vatanın haklı davasına sahip çıktığımız yaygın medya aracılığıyla dünyaya ilan edilmelidir. 

9. 24 ve 25 Nisan günleri, Ermeni örgütlerinin eylem yapacağı Türk Büyük elçilikleri ve diplomatik misyonları önünde kitleler halinde nöbet tutulmalı 
ve dünyaya biz buradayız ve Anavatanımızı savunuyoruz denilmelidir. 

10. Eylemler, Türk Devletleri, Rusya, Avrupa, Asya, Amerika, Afrika ve Avustralya’daki Türk dernekleri tarafından birlikte yapılmalıdır. 

11. Diğer milletlerden STK’lar, medya kuruluşları, belediye meclisleri ve milli meclisler ziyaret edilmeli ve bu insanî mesele sözlü ve yazılı olarak ilgililere anlatılmalıdır. 

12. 1914-1915, 1918-1920 döneminde yaşanan facialar, 1992 Karabağ-Hocalı soykırımı, konularında 20’şer kişilik gruplara eğitim verilmeli ve bilgiye dayanan kalıcı potansiyel yaratılmalıdır. Bu sayede kitlelerimiz de hızla bilinçlendirilmiş olacaktır. 

13. Avrupa’da, hem bulunduğumuz bölgelerde, hem de diğer ülkelerde ortak anlık hareketleri sağlamak ve etkili olabilmek için merkezi bir sekretarya oluşturulmalıdır. Bunun için, merkezi olması ve Türk nüfusunun yoğunluğu sebebiyle Almanya çok uygundur. 

Teklifler böyle. Bu plan kendiliğinden işleyemeyeceğine göre, bu konuda zaten çalışmakta olan Sivil Toplum Kuruluşları bir araya gelmeli; medya, siyasi partiler ve kamu kuruluşlarını da (Belediyeler gibi) devreye sokarak, mümkün olan işbirliğini sağlayıp, en kısa zamanda çalışmaları başlatmalıdır. 



15. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..

***

1914 -2014 YÜZYILIN HİKAYESİ - TÜRK KAFKAS İSLAM ORDUSU VE KAFKASLARDA ERMENİ KATLİAMLARI. BÖLÜM 13

1914 -2014 YÜZYILIN HİKAYESİ - TÜRK KAFKAS İSLAM ORDUSU VE KAFKASLARDA ERMENİ KATLİAMLARI. BÖLÜM 13



FELEGİN İŞİNE BAK 

Günümüzde tehcir edilen isyancı Ermenilerin kayıplarına ilişkin olarak her gün birçok haber, kitap ve film gündeme taşınmakta; 
Osmanlı Devleti’nin haklı olarak başvurduğu tehcir uygulaması bir soykırım olarak sunulmaktadır. Fakat bu isyancıların Birinci Dünya harbi yıllarında düşman tarafına geçip devletine ihanet ederek ülkesinde yaşayan Türklere ve özellikle masum sivil halka karşı uyguladıkları ve soykırım olarak adlandırılabilecek toplu katliamlardan hiç söz edilmemekte. Oysa 1914-1922 yılları arasında Anadolu coğrafyasında 1.189.132 ve Trans Kafkasya’da 413.000 olmak üzere toplam 1.692.132 Türk ve Müslüman, Ruslar ve Ermeniler tarafından katledilmiştir. Diğer yandan katledilen Türk ve Müslümanların yanı sıra yörenin 2.300.000 olan Müslüman nüfusundan 660.000’i topraklarından çıkarılarak mülteci durumuna düşürülmüştür. 

Ermenilerin Ruslarla birlikte yaptıkları korkunç katliamın boyutlarını ABD eski Başkanı Reagan’ın danışmanı Bruce Fein yazdığı makalede vermiştir. Bruce Fein makalesinde “Osmanlı İmparatorluğu’nun azınlıklara karşı “müthiş” sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü. Ermeni terör çeteleri Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rusya ile birlikte Osmanlıları öldürdü. Bu rakamın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Ermeni kayıplarının ise 500 bin civarında olduğu araştırmalarla kanıtlandı. Burada asıl önemli 
konu, Ermenilerin ihanetidir. Osmanlı da kendisini savundu. Özellikle ABD’de yaşayan Ermeniler, soykırım yalanı ile büyük menfaat sağlıyor. ABD yönetimi de büyük paralar döndüğü için Ermenileri karşısına almak istemiyor. Ermeniler ısrarla kendi arşivlerini açmıyor. Çünkü yıllardır soykırım yalanı ile dönen getirimi kaybetmek istemiyorlar. Arşivler açıldığı anda gerçek ortaya çıkacak” tespitlerini yapmıştır. 

Ortaya konulan bütün bu bilgiler Birinci Dünya Savaşı yılları ve sonrasında Anadolu’da ve Kafkasya’da bir Ermeni soykırımı değil, ama bir Türk ve Müslüman soykırımı yaşandığını göstermektedir. Ancak suçluyu mazlum yerine koyma konusunda oldukça başarılı olan Ermeniler, uluslararası toplumu “Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığı” yalanına inandırmak konusunda fazla bir güçlükle karşılaşmamıştır. Batı ülkeleri inanmaya hazır oldukları bu yalanı bahane ederek Türkleri soykırımla suçlayan kararları parlamentolarında kabul etmeye, hatta “soykırım olmamıştır” denmesini suç kabul eden yasaları çıkarmaya başlamıştır. 

Dış dünyada cereyan eden bu haksızlıktan daha vahimi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bazı akademisyenlerin, yazarların ve sanatçıların Ermeni tezlerinin savunuculuğuna soyunmaları, kendi ülkesini ve atalarını soykırım yapmakla suçlamaları olmuş. Üstelik en üst düzeyde bir kısım devlet adamları da bu grupların düzenlediği Türklüğü suçlayıcı iftira kampanyalarına destek 
vermiş. Bunlar, gerçekleri bilmeyen Türk halkının zihinlerinde tereddüt oluşturmuş ve gerek Ermenilerin gerekse Ermeni tezlerini destekleyen yabancı ülkelerin “Türk Devleti’nin en üst kademesini işgal edenler bile Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığını kabul ediyor” demeleri suretiyle Türkiye aleyhine menfi propaganda yapmalarına fırsat sağlamıştır. 

GÜNÜMÜZDE ERMENİ EMELLERİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ 

Ermeni Emelleri 

Ermenistan Meclisi’nin 23 Ağustos 1990’da onayladığı Bağımsızlık Bildirgesi’nin 11. Maddesinde “Ermenistan Cumhuriyeti 1915 yılında Osmanlı Türkiye’sinde ve Batı Ermenistan’da uygulanan Ermeni soykırımının uluslararası alanda tanınması ve tescilinin sağlanmasını görev olarak kabul etmekte ve bu görevin başarılmasını desteklemekte ve bu faaliyetin arkasında durmaktadır” ifadesi yer almaktadır. Bildiride Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden “Batı Ermenistan” olarak söz edilmekte, yani bu bölgeler Ermenistan toprağı olarak kabul edilmektedir. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’nın web sitesinde Türkiye Cumhuriyeti topraklarının önemli bir bölümü “Ermenistan” olarak gösterilmekte dir. Ermenistan Anayasası’nın başlangıç bölümünde “Ermeni halkı, Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi’ni, Ermenistan Devleti’nin ve Ermeni milli ruhunun temel ilkeleri olarak kabul eder” ifadesi, 13. maddesinde ise “Ermenistan Cumhuriyeti’nin armasının Ağrı Dağı ve Nuh’un gemisi ile dört Ermeni Krallığının armasından meydana gelir” ifadesi yer almaktadır. 

Ermenistan Parlamentosu 6 Aralık 1989’da Türkiye’nin Ermenistan ile mevcut sınırının çizildiği 16 Mart 1921 tarihli Moskova Anlaşması’nı fesih kararı alarak Türkiye-Ermenistan sınırını kabul etmediğini ilan etmiştir. Nisan 1993’te Ermenistan savunma bakan vekili Vazgen Manukyan, TASS ajansına yaptığı açıklamada, 

. Erivan yönetiminin “sınırların değişmezliği ilkesini” kabul etmediğini, bu ilkenin iki dünya savaşı sonucunda oluşmuş  olan Batı ve özellikle Avrupa sınırları için geçerli olduğunu, 
. Eski Sovyet Cumhuriyetleri’nin ise kalem darbeleriyle çizilmiş olan sınırlarının aynı ilkeler çerçevesinde tanınamayacağını iddia etmiş; 

Erivan’ın Türkiye topraklarındaki yayılmacı politikasını resmi söylemle de pekiştirmiştir. 

Türkiye ile Ermenistan arasında, 10 Ekim 2009’da Zürih’te protokoller imzalandı. Türkiye ve Ermenistan dışişleri bakanlarının Zürih'te protokola imza atmak üzere olduğu sırada, Ermenistan dışişleri bakan yardımcısı Şavarş Koçaryan, “bugünkü Türkiye-Ermenistan sınırının soykırım sonucunda oluştuğunu” öne sürerek "şartlar değiştiği takdirde var olan sınırın yeniden sorgulanabileceğini" açıkladı. Ermenistan başbakanı Tigran Sarkisyan ise protokollerin imza tarihinden bir gün önce yaptığı açıklamada "Protokollerin imzalanmasından sonra Türk tarafından, arşivlerde bulunan tapu kütüklerini açmasını talep edeceğiz. Miras hakkına sahip Ermenilerin davasının arkasında durulacak" demek suretiyle Ermenistan’ın protokollerin onaylanmasının ardından toprak taleplerini gündeme taşıyacağının sinyalini vermiştir. 

Ermeniler tarafından işgal edilmiş olan Karabağ ve diğer Azerbaycan topraklarının işgaline son verilmeden Türkiye’nin Ermenistan’la protokol imzalaması ve sınırlarını açmayı kabul etmesi karşısında Azerbaycan’ın gösterdiği haklı tepki üzerine hükümet protokolü TBMM’ne getirememiştir. 

Protokollerin imzalanmasından sonra Ermenistan Anayasa Mahkemesi 12 Ocak 2010 tarihinde verdiği kararda; 

. Protokollerin yürürlüğe girmesini Türkiye’nin soykırım yaptığını kabul etmesi şartına bağlamış, 
. Aynı zamanda Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini Batı Ermenistan olarak kabul eden yani Ermenistan toprakları olarak gösteren Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi’nin 11. maddesine de atıfta bulunmuş, 
. Ayrıca protokollerle Karabağ meselesi arasında hiçbir şekilde ilinti kurulamayacağını da hükme bağlamıştır. 

Ermenistan Hükümeti 22 Nisan 2010’da yaptığı açıklamada “Türk tarafının anlaşmayı ön koşulsuz olarak makul bir süre içinde onaylama yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle ulusal parlamentodaki onay süreci anlamsız hale gelmiştir. Bu nedenle süreci askıya almayı gerekli görmekteyiz” ifadesi ile protokolleri askıya almıştır. 

Ermenistan’da bir ilkokul töreninde çocuklara çiğnetilen Türk Bayrağı (Türkiye’nin tüm barışçı tutumu ve gayretlerine karşılık Ermenistan, yeni nesillerini çocukluktan itibaren Türk düşmanı olarak yetiştiriyor.) 


10 Aralık 2011 tarihinde Serj Sarkisyan, Marsilya'da diaspora Ermenilerine hitaben yaptığı konuşmada, “Nazi rejiminin katliamları için diz çöküp özür dileyen Alman Başbakanı Brandt gibi, Türk liderlerinin de er ya da geç Erivan'da soykırım anıtı önünde diz çökeceğini” söylemiştir. 

Ermeni-PKK İlişkileri 

Ermenistan Taşnak Partisi'nin Erivan temsilcisi Kiro Manoyan Erivan’da 1915 olaylarının yıldönümü vesilesiyle düzenlediği basın toplantısında; “Ermenistan’ın iade edilmesini istediği topraklar şu anda Türklerin egemenliği altında. Yarın bizim iade edilmesini talep ettiğimiz Ermeni toprakları Kürtlerin eline geçerse onlardan geri vermelerini talep ederiz. Bölgemizde gerçekleşebilecek köklü değişimleri seyirci olarak izleyebileceğimiz gibi, gidişatı yönlendirmek de elimizde. Gelişmeleri yakından takip ederek hareket etmeliyiz” ifadesiyle Türkiye toprakları üzerindeki Ermenistan-Kürdistan planlarının örtüştüğüne vurgu yapmış ve Ermenistan’ın bölgede köklü değişimlere hazır olması gerektiğini belirtmiştir. Manoyan’ın açıklamaları 18 Nisan 1980’de PKK ile ASALA sorumlusu Hermez Samurouyan arasında yapılan toplantıda alınan; “muhtemel 
devrimden sonra elde edilecek topraklar Ermeniler ile Kürtler arasında eşit olarak bölüşülecektir” kararıyla örtüşmektedir. 

İki unsur arasındaki işbirliğinin bir diğer göstergesi BDP’nin 28 Ekim - 1 Kasım 2013 tarihleri arasında ABD’ye yaptığı ziyarette ortaya çıkmıştır. Ziyaret sırasında BDP heyeti ile Ermeni Devrimci Federasyonu (ARF) ve Washington’daki Armenian National Committee of America (ANCA, Amerika Ermeni Milli Komitesi) temsilcileri arasında görüşmeler yapılmış. Görüşmede ‘‘Ermeni-Kürt ortaklığının geliştirilme imkânları ile milli ve demokratik hedeflerinin tartışıldığı’’ bildirilmiştir. 

Görüşmelere katılan ARF temsilcisinin; BDP heyeti ile yapılan toplantılar hakkında; 

. ’’Görüşme, Ermeni-Kürt ortaklık imkânları, Batı Ermenistan ve Kürdistan ile ulusal ve demokratik hedeflerdeki Ermeni ve Kürt Ulusları için yararlı bir diyalog fırsatı sundu’’ ifadesini kullanması; 
. PKK’nın 18 Nisan 1990 tarihinde PKK-ASALA ilişkilerinden sorumlu Hermez Samurouyan’la Lübnan’da yaptığı toplantıda alınan; “Muhtemel devrimden sonra elde edilen topraklar Ermeniler ile Kürtler arasında eşit olarak bölüşülecektir” kararının Washington’da yeniden ele alınarak değerlendirildiğini göstermektedir. 

Bu husus BOP projesi kapsamında Türkiye’nin önce federasyona dönüştürülmesi, kurulacak Kürt özerk bölgesinin ileride bağımsız devlete dönüştürülmesi ve uygun ortamda Irak’taki Kürt özerk bölgesi ve mümkün olabilirse Suriye ve İran’da kurulacak Kürt özerk bölgeleri ile de birleştirilerek 4 devletten koparılacak topraklar üzerinde Büyük Kürdistan’ın kurulması hedefi ile örtüşmektedir. Esasen kurulması tasarlanan devlet Kürdistan’dan ibaret olmayıp, Wilson Prensiplerinde geçen vilayat-ı sitte denilen topraklar üzerinde Van şehrini ve Ağrı dağını da içine alan Büyük Ermenistan kurulması hedefini de içermektedir. 

12 Kasım 2013’da İstanbul’da BDP tarafından düzenlenen toplantıya “Ermenistan Taşnak Partisi Gençlik Organizasyonu” yetkilileri davet edilmiş. İki kuruluş arasındaki görüşmelere BDP dış ilişkiler sorumlusu Nazmi Gür ile Van milletvekilleri, Ermenistan tarafından ise Taşnak Gençlik Örgütü Başkan Yardımcısı Mario Nalpatyan başkanlığındaki Taşnak temsilcileri katılmış. “The Armenian Weekly” adlı dergi, söz konusu toplantıyı haberleştirirken “Ermeni Taşnak örgütü temsilcilerinin İstanbul’daki toplantısı 1923 yılından bu yana bir ilk olma özelliği taşımaktadır” ifadesini kullanmıştır. Söz konusu toplantıda; “Batı Ermenistan ile Kürdistan toprakları konusunda Ermeni–Kürt işbirliği imkânlarının araştırılmasının yanı sıra iki millet arasında diğer işbirliği konularının ele alındığı” bildirilmiştir. Sevr Anlaşmasına göre Ermenilere ve destekçileri İşgalcilere verilmesi planlanan Türk toprakları (Ermenilere verilmesi planlanan bölge, Amerika’da Ermenilerin danışmanlığında çizilip dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından Versay Barış Toplantısına ve Sevr’e teklif olarak yollanmıştır). 

30 Kasım-2 Aralık 2013 tarihleri arasında Diyarbakır’da BDP tarafından düzenlenen BDP Gençlik Kolları Kongresi’ne yine ARF (Ermenistan Taşnak Partisi) Gençlik Teşkilatı temsilcileri davet edilmiş. Toplantıda taraflar arasında Washington ve İstanbul toplantılarında ele alınan konuların tartışıldığı bildirilmiş ve Taşnak Partisi temsilcilerine BDP tarafından plaketler verilmiştir. 
Sevr paçavrası “anlaşması” ile Ermenilere peşkeş çekilmek istenen vatan topraklarının günümüzde tekrar bölüşüm planları hazırlanırken aynı zamanda bir Ermeni-Bölücü rekabeti de başlatılmıştır. 

Yukarıda belirtilen hususlar; 

. Ermenistan’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne soykırımı kabul ettirme çabalarının sadece soykırımla sınırlı kalmayacağını, 
. İlk aşamada soykırımın kabulünden sonra zaman içinde tazminat ve toprak taleplerinin de gündeme taşınacağını ve 
. Türkiye’den toprak kopartma gayreti içindeki Ermenistan’ın ileride Türkiye’den kopartılacak toprakların paylaşımını; 
. Bölgedeki Kürt bölücü hareketi liderleriyle kendi aralarında halledilecek bir konu olarak düşündüklerini, 
. Başka bir deyişle Ermeni ve Kürt bölücü hareketlerinin Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki hedeflerinin büyük ölçüde örtüştüğünü göstermektedir. 

2013 yılı Haziran ayı içinde Diyarbakır’daki BDP’li Belediye Başkanları’nın sokakların isimlerini değiştirerek, buralara Ermeni yazarlar ve kiliselerin adlarını vermeye başlaması; PKK içindeki Ermenilerin, bölgeyi BDP eliyle Ermenileştirmeye çalışması yukarıdaki endişelere haklılık kazandırmaktadır. 


14.CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..

***