19 Mart 2019 Salı

1914 -2014 YÜZYILIN HİKAYESİ - TÜRK KAFKAS İSLAM ORDUSU VE KAFKASLARDA ERMENİ KATLİAMLARI. BÖLÜM 14

1914 -2014 YÜZYILIN HİKAYESİ - TÜRK KAFKAS İSLAM ORDUSU VE KAFKASLARDA ERMENİ KATLİAMLARI. BÖLÜM 14



NE YAPMALIYIZ 

1915 yılının yüzüncü yılı yaklaşırken Türkiye üzerinde hesabı olanlar her gün yeni bir senaryoyu gündeme taşımakta ve Türkiye’nin kendi isteğiyle soykırımı kabul etmesi konusunda baskılarını giderek arttırmaktalar. Türkiye Cumhuriyeti yönetim kadrolarının ve halkımızın; 

. Tehcir kararı ve uygulamalarının dayandığı sebepler ile Ermeni tehcir olayının gerçek yüzünü ve 
. Ermenistan, Kürdistan kurma hedeflerinin örtüşen yönlerini bilmesi önem kazanmaktadır. Bu konulardaki bilinçlendirme, milletimizin ulusal menfaatler etrafında tek vücut olmasına, tehlikeyi görecek vicdanların oluşturacağı kamuoyu baskısı ile yöneticilerin riskli kararlar almasının engellenmesine vesile olacaktır. 

Türkiye Cumhuriyeti tarafından Ülke ve Dünya kamuoyunu doğru bilgilerle aydınlatmak, Ülkemiz hakkında düşmanca davranışları olanları caydırmak için alınması gereken tedbirlere ilişkin öneriler aşağıda sunulmuştur: 

Devlet ve Kamu Kuruluşlarının Yapması Gerekenler 

1. Ermeni tehcirine neden olan olaylar detaylı olarak incelenmeli ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanan olayların içyüzü tarihi vesikalara dayanılarak Türk ve dünya kamuoyuna açıklanmalıdır. 

Bu çerçevede: 

. Ermeni tehcirinin uygulanışı sırasında Osmanlı devletinin aldığı insancıl tedbirler tarihi vesikalara dayanılarak Türk ve dünya kamuoyuna açıklanmalı ve tehcir olayının Ermenilerin iddia ettiği gibi bir katliam olmadığı ispatlanmalıdır. 
. Devlet arşivlerinde bulunan ve Ermeni tehcirini vesikalara dayanarak anlatan Osmanlıca ve Türkçe kitapların yabancı dillere çevrilmesi ve yurt dışındaki kültür ataşeliklerimiz kanalıyla bütün dünya ülkelerine dağıtılması sağlanmalıdır. 

. Ermenistan, Rusya Federasyonu, ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya gibi yabancı ülkelerin devlet arşivlerinde bulunan Ermeni sorunu ile ilgili tarihi belgeler ortaya çıkarılarak diğer dillere tercüme ettirilmeli ve yabancı ülkelerin basınında yayınlanmaları sağlanmalıdır. 
. Üniversitelerarası kültür iletişiminden istifade ile diğer ülke üniversitelerinde düzenlenecek konferans ve sempozyumlarda yabancı ülke öğretim üyelerine ve halkına Ermeni olaylarının gerçek yüzü anlatılmalıdır. 
. Ermeni meselesinde gerçekleri ortaya çıkarmak için çaba harcayan Sivil Toplum Kuruluşları ve internet sitelerine devlet tarafından mali ve teknik yardım ile doküman desteği sağlanmalıdır. 
. Özellikle sözleşme hukuku, uluslar arası ceza hukuku ve uluslararası insancıl hukuk konularında ihtisaslaşmak üzere ihtiyaç duyulan bilim adamlarının yetiştirilmesi için akademik personelin uluslar arası hukuk alanında yabancı 
ülkelerde master ve doktora çalışmaları yapmaları üniversitelerimiz ve devlet tarafından desteklenmelidir. 

. Ermeni sorununun gerçek yüzünü bilen ve Türkiye'nin haklılığını kabul eden yabancı bilim adamlarının çalışmaları devlet tarafından desteklenmeli ve Türk tezinin yabancı bilim adamları tarafından kendi halklarına anlatılması sağlanmalıdır. 
. Ermenilerin katliam yaptıkları Türk şehirlerinde ve ilçelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarların hemen yakınında Ermenilerin o bölgede yaptıkları katliama ait belgeler ve katledilen Türklere ait eşyaların bölge halkına tanıtılması için soykırım müzeleri açılmalı ve Ermenilerin yaptığı katliam Türk halkına ve bölgeyi ziyaret eden yabancılara anlatılmalıdır. 
. Ermenilerin Türk topraklarında uyguladıkları katliamın canlı tanıklarından halen hayatta bulunanların yaşadıkları olaylar filme alınmalı ve gerek kurulacak müzelerde ve soykırım anıtlarında müze ve anıtı gezenler tarafından, 
gerekse Türk ve yabancı televizyon kanallarında halk tarafından izlenmesi sağlanmalıdır. 
. Ermeni olaylarının ve tehcirin gerçek nedenleri ile Türkiye'nin buna karşı neler yapması gerektiği ilkokul çağlarından itibaren okullarda ders olarak okutulmalı ve yetişen her Türk gencinin Ermeni meselesi hakkında yeterli bilgiye sahip olması sağlanmalıdır. 
. Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve üniversitelerimizin ortak çalışmaları sonucu Ermeni meselesinin iç yüzünü anlatan ve Ermeni terörünün hangi ülkelerin amacına hizmet ettiğini açıklayan kitap, dergi ve broşürlerin 
basılması ve yabancı ülkelerde ücretsiz olarak dağıtılması ve okunması, yabancı dillerde hazırlanacak makalelerin verilecek ücret mukabilinde yabancı basında yayımlanması sağlanmalıdır. 
2. Ermeni tehcirini katliam olarak kabul eden, bu konuda meclis kararı alan, ülkesinde soykırım anıtı açan, Ermeni ve bölücü araştırma merkezleri kuran devletlere misilleme yapılmalı. 

Bu Devletlerin;

. Kendi tarihlerindeki soykırım ve katliam olayları ortaya çıkarılarak TBMM’nde karşı kararlar alınması sağlanmalı, 
. İşledikleri soykırım ve katliamlar konusunda çalışan akademisyen ve araştırmacılarının kitapları Türkçeye tercüme edilmeli ve bunlar Türkiye’ye davet edilerek düzenlenecek konferanslar ve televizyon programlarıyla bu gerçekleri Türk halkına ve Dünya kamuoyuna anlatmaları sağlanmalı; 
. Kendi ülkelerindeki etnik ve mezhepsel sorunlarını araştırmak üzere Türkiye’de araştırma merkezleri kurulmalı ve bu konularda master ve doktora çalışmaları yapılması üniversitelerimiz ve devlet tarafından desteklenmeli; 
. Diplomatik temsil seviyesi aşağı düzeye çekilmeli ve Türkiye’deki diplomatik temsil seviyelerinin de aşağı çekilmesi talep edilmeli; 
. Türkiye’deki okullarına, kültür merkezlerine ve kurslarına kısıtlama getirilmeli, izleyecekleri tutuma paralel olarak gerekirse bunlar kapatılmalı; 
. Türkiye’de toprak alımları kısıtlanmalı ve mütekabiliyet esasına bağlanmalı; 
. mallarına karşı Türk halkının boykot uygulaması teşvik edilmeli, bu ülkelerden yapılan ithalata kısıtlama getirilmeli ve bunlara ekonomik yaptırımlar 
uygulanmalıdır. 

3. Türkiye’nin Ermenistan’a tek taraflı tavizler vermesi sadece Ermenistan’ın cüretkarlığını artıracağından Ermenistan’ın düşmanca tavırlarını caydıracak karşılıklar verilmelidir. Bu kapsamda: 
. Ermenistan, çeşitli dönemlerde ortaya attığı, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı belirleyen “1920 Gümrü ve 1921 Kars Antlaşmaları’nın yürürlükte olmadığı” iddiasını halâ savunmaktadır. Türkiye’nin Ermenistan’a tek taraflı 
tavizler vermesi sadece Ermenistan’ın cüretkarlığını artıracağından bundan sonraki süreçte Türkiye; önce “protokollerdeki imzasını geri çektiğini” resmen açıklamalı ve Ermenistan; “Gümrü ve Kars Antlaşmalarını tanıdığını” 
resmen bildirmeden, Anayasasından “Ağrı Dağı’nın devlet arması” olduğuna ilişkin maddeyi çıkartmadan, Bağımsızlık Bildirgesi’nden “Batı Ermenistan” sözcüğünü çıkartmadan, Türkiye üzerindeki “soykırım iddialarından vazgeçtiğini” açıklamadan ve “işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından geri çekilme den” bu ülke ile ilişkiler kesilmeli, Türk yetkilileri Ermenistan ile görüşme masasına oturmamalıdır. 

. Ermenistan’la sınırların açılması; o bu ülkenin -Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkilerinde izlediği uzlaşmaz tutuma rağmen- Türkiye’ye geri adım 
attırması anlamı taşıyacak, o Ermenistan’dan onbinlerce işsizin Türkiye’ye akın etmesi sonucu esasen büyük bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya bulunan Türkiye’deki işsizliğin daha da artmasına neden olacaktır. 

Yukarıda belirtilen nedenlerle Ermenilerin Karabağ’ı ve Azerbaycan’a ait yedi bölgeyi işgalinden sonra kapatılan Türkiye-Ermenistan hudut kapısı “Ermenistan, Azerbaycan topraklarından çekilinceye ve Türkiye’ye karşı izlediği hasmane tutumdan vazgeçinceye” kadar kapalı tutulmalıdır. 

. Hocalı katliamının soykırım olarak tanınması için Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetleri ile ortak çalışma başlatılmalıdır. 

Bu katliama karışan Ermenistan Cumhuriyeti yetkililerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanması için UCM nezdinde ve BM Güvenlik Konseyi nezdinde girişimde bulunulmalıdır.

. Ermenilerin Osmanlı devletine karşı isyan kararı aldıkları, isyan ve katliamlar sırasında harp karargâhı, mühimmat ve silah deposu ve kaçırdıkları Türk kadınlarına tecavüz ve işkence mekânı olarak kullandıkları “Akdamar adasındaki 
kilise soykırım müzesi” haline getirilmelidir. 
. Ermenilerin Atom Egoyan’a yaptırdığı ve gerçekleri saptıran “Ararat filmi” nin ve benzerlerinin etkilerini kırabilmek için Ermeni tehcirinde ve devam eden süreçte yaşananları gerçek yönüyle ele alan film, dizi gibi yapımlar Türk ve yabancı senaristlere gerekirse maddi ve belgesel destek de sağlanarak hazırlatılmalı ve bunların hem Türkiye’de, hem de yabancı ülkelerde izlenmesi sağlanmalıdır. 

. Türk Hükümetince Türkiye-Ermenistan sınırına 16 km mesafedeki “Metsamor Nükleer Santrali”ne komşu bölgelerdeki kanser ve ölüm olayları ile sakat doğumlar belgelenerek rapor haline getirilmeli ve santralin kapatılması 
için hukuk yollarına başvurulmalıdır. En azından Metsamor Nükleer Santrali’nde nükleer bir sızıntı olup olmadığı ve insan ve çevre sağlığı açısından zararlı etkilerinin bulunup bulunmadığı hususunun IAEA kanalıyla denetlenmesi için 
anılan kurum nezdinde girişimde bulunulması ve denetleme sonucunda ortaya çıkacak duruma uygun tedbirlerin IAEA vasıtasıyla uygulatılması sağlanmalıdır. 

4. Türkiye'de kaçak olarak çalışmalarına göz yumulan Ermenistan uyruklulardan 
. Ülkelerinde Türk düşmanlığı yapılan eylemlere destek verdikleri belirlenenlerin Türkiye’de evlilik yoluyla vatandaşlık hakkı elde etmelerine ve toprak satın almalarına izin verilmemeli, bunların sınır dışı edilmeleri sağlanmalı; 
. Mevcut faşist ve Türklük düşmanı Ermenistan yönetiminden muzdarip olanlara Türkiye’de kolaylık sağlanmalı, bunların Ülkelerindeki dikta yönetime karşı verecekleri demokrasi ve insan hakları mücadelelerine destek verilmelidir. 

5. Ermeni vatandaşlarımızın . birinci sınıf, tüm demokratik haklara sahip, birlik ve beraberlik isteyen, ortak vatan ve gelecek şuuruna sahip yurttaşlar olarak tam bir refah ve özgürlük ortamı içinde yaşadıklarının; 

. Ermeni örgütlerinin eylemlerini kınadıklarının 
. Türk basını yanında, yabancı basında ve dış ülkelerde yayınlanması sağlanmalı; 
. Ermeni örgütlerinin Türkiye aleyhtarı faaliyetlerinin Türk Ermenileri tarafından benimsenmediği dünya kamuoyuna açıklanmalıdır. 

6. Türk kökenli iş adamlarının bulundukları ülkelerde bir baskı grubuna dönüşmesi dış temsilciliklerimiz tarafından desteklenmelidir. 

7. Türklüğe hakaret suçuna yeniden caydırıcılık ve cezai yaptırımlar getirilmelidir. 

8. Yurtdışından para ve menfaat sağlayanların talimatlarına uyarak Türk devletini Ermeni soykırımı yapmakla suçlayan ve halen TC nüfus cüzdanı taşıyan Türk vatandaşlarını yargıla yolu açılmalı. 

Sivil Toplum Kuruluşlarının Yapması Gerekenler 

Ulusal meselelerde duyarlı tüm sivil toplum kuruluşlarımız birlik-beraberlik içinde, organize olarak ve iyi hazırlanmış plan dâhilinde, 1914-2014 döneminde meydana gelen, emperyalistlerin güdümündeki Ermenilerin saldırılarına karşı Vatan Savunması yapmak için aşağıdaki önerileri hayata geçirmelidir: 

1. 1915 yılında; 1914-1920, 1973-84 ve 1992-2014 yıllarında, emperyalist destekli Ermeni çetelerinin Anadolu ve Karabağ’da yaptıkları Türk ve Müslüman katliam ve soykırımlarını dünyaya anlatmak için taarruz stratejisi ile hareket edilmelidir. 

2. Strazburg İnsan Hakları Mahkemesinin -Doğu Perinçek’in, ‘Ermeni Soykırımı emperyalist bir yalandır’ konusunda- daha önce aldığı kararın temyiz duruşmasında; bütün dünyadan toplanacak insanlarımız Mahkeme önünde olmalı, haklı davamızın arkasında olduğumuz bütün dünyaya gösterilmeli. arkasında olduğumuzu bütün dünyaya göstermeliyiz. 

3. Konuya ilişkin olarak 1914-2014 yılları arasında Anadolu ve dışarıda yapılan işkence, katliam ve soykırımları ele alıp birlikte anmak için bir gün belirlenmeli ve “TÜRKLERE SOYKIRIM” günü olarak ilân edilmelidir. Bu gün, Talat Paşa’nın şehit edildiği 15 Mart olabilir. 

4. Emperyalist kışkırtma ve desteklerle Ermeni örgütleri tarafından yapılan işkence, katliam ve soykırımlarla ilgili olanlar tespit edilmeli ve haklarında tazminat ve ceza davalar açılmalıdır. Birçok mağdur ve yakını bu konuda bilgisizlik ve ilgisizlikten dolayı haklarını arayamamaktadır. Bu konunun kapanmadığını, belgelerle ortaya koyarak gerekli hukuk mücadelesi yapılmalıdır. Böylece büyük bir insanlık faciası hakkında dünya kamuoyunu da; yayınlar, konferanslar, toplantı, gösteri ve sergiler düzenlemek suretiyle bilgilendirilmiş olacaktır. 

5. Ermeni terör örgütleri tarafından şehit edilen diplomat ve devlet adamlarımız, şehit edildikleri yerlerde ve günde anılmalı ve şehit edildikleri yerlere anıtlar dikilmeli; Şehitlerimizin mezarları ziyaret edilmeli, İbadethanelerimizde şehitlere mevlit okutulmalıdır. 

6. Taarruz stratejisi gereği, 25-26 Şubat’ta Karabağ ve Hocalı katliam ve soykırımı ile ilgili Ermenistan Büyükelçilikleri ve diğer misyonları önünde protesto gösterileri düzenlenmeli ve siyah çelenkler konulmalıdır. Azerbaycan Büyükelçiliklerine ve diplomatik misyonlarına kitlesel taziye ziyaretleri yapılmalıdır. 

7. Eylem yılı dolayısıyla Türk devlet büyükleri ve diplomatlarının vurulduğu yerlere 1 Mart’ta çelenkler ve karanfiller bırakmalı ve bu konuda kitlesellik sağlanmalıdır. 

8. 15 Martta Talat Paşa, Dr. Bahattin Şakir ve Azmi Beylerin Berlin’de şehit edildikleri yerden başlayan, Avrupa çapında Berlin Merkezinde bir miting yapılmalı. Türk Şehitliğindeki mezarları kitlesel olarak ziyaret edilmeli. Tehcirin insani bir tedbir olduğu anlatılmalı ve Vatanın haklı davasına sahip çıktığımız yaygın medya aracılığıyla dünyaya ilan edilmelidir. 

9. 24 ve 25 Nisan günleri, Ermeni örgütlerinin eylem yapacağı Türk Büyük elçilikleri ve diplomatik misyonları önünde kitleler halinde nöbet tutulmalı 
ve dünyaya biz buradayız ve Anavatanımızı savunuyoruz denilmelidir. 

10. Eylemler, Türk Devletleri, Rusya, Avrupa, Asya, Amerika, Afrika ve Avustralya’daki Türk dernekleri tarafından birlikte yapılmalıdır. 

11. Diğer milletlerden STK’lar, medya kuruluşları, belediye meclisleri ve milli meclisler ziyaret edilmeli ve bu insanî mesele sözlü ve yazılı olarak ilgililere anlatılmalıdır. 

12. 1914-1915, 1918-1920 döneminde yaşanan facialar, 1992 Karabağ-Hocalı soykırımı, konularında 20’şer kişilik gruplara eğitim verilmeli ve bilgiye dayanan kalıcı potansiyel yaratılmalıdır. Bu sayede kitlelerimiz de hızla bilinçlendirilmiş olacaktır. 

13. Avrupa’da, hem bulunduğumuz bölgelerde, hem de diğer ülkelerde ortak anlık hareketleri sağlamak ve etkili olabilmek için merkezi bir sekretarya oluşturulmalıdır. Bunun için, merkezi olması ve Türk nüfusunun yoğunluğu sebebiyle Almanya çok uygundur. 

Teklifler böyle. Bu plan kendiliğinden işleyemeyeceğine göre, bu konuda zaten çalışmakta olan Sivil Toplum Kuruluşları bir araya gelmeli; medya, siyasi partiler ve kamu kuruluşlarını da (Belediyeler gibi) devreye sokarak, mümkün olan işbirliğini sağlayıp, en kısa zamanda çalışmaları başlatmalıdır. 



15. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder