22 Aralık 2014 Pazartesi

ATATÜRK DÖNEMİ.. İNGİLİZ & ERMENİ İLİŞKİLERİ HAKKINDA GÖRÜŞLERİ..6




ATATÜRK DÖNEMİ.. İNGİLİZ & ERMENİ İLİŞKİLERİ HAKKINDA GÖRÜŞLERİ..6


 ATATÜRK'TEN ERMENİ SORUNU (1922, 1923, 1924)


Atatürk'ün, 1 Mart 1922'de yaptığı Meclis Üçüncü Yasama Yılını Açış Konuşması'nın Ermenilerle ilgili bölümü.

01 Mart 1922 Meclis Üçüncü Yasama Yılını Açış Konuşması


Efendiler,

Bu yıl dış ilişkilerimiz sonuçlarına göre, bizce hayırlı birçok güzel olayla doludur.

Rus Şuralar Cumhuriyetiyle mevcut ilişkilerimiz ve iyi bağlarımız bu geçirdiğimiz yıl içinde, kusursuz bir şekilde gelişmeye devam etmiştir. 
(Alkışlar) 16 Martta Moskova'da bir dostluk anlaşması imzaladık. ...

Türkiye-Rusya anlaşması, Rusya'nın müttefiki olan diğer devletlerle yaptığımız mutlu antlaşmaların birincisidir.

Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Sovyet Cumhuriyetleriyle Moskova antlaşmasının esasları içinde, Kars'ta 13 Ekim tarihli antlaşmayı imzaladık.

Bu antlaşma, Doğuda hukuki bir biçim alan fiili durumumuza Sevr Antlaşmasının uygulanamaz olduğunu gösteren bir olaydır. (Şiddetli alkışlar)

Ermeni sorunu denilen ve Ermeni milletinin gerçek olmayan isteklerinden çok, dünya kapitalistlerinin ekonomik yararlarına göre çözülmek istenilen 
sorun, Kars antlaşması ile, en doğru şekilde çözüme ulaştırılmış oldu. (Alkışlar) Yüzyıllardan beri dostluk içinde yaşayan iki çalışkan halkın iyi 
ilişkileri memnuniyetle yeniden kuruldu.


Kars Antlaşması hükümlerine göre, antlaşmayı yapan taraflar arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin kurulması ve bir konsolosluk antlaşmasının 
imzalanması için, Tiflis'e bir kurul gönderdik. Bu kurul halen Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan cumhuriyetlerinin delegeleri ile görüşme 
yapmaktadır. Tarafların yararına uygun kararlar kabul edilerek, görüşmelerin yakında iyi bir şekilde sona ereceğini ümit etmekteyim.

Atatürk'ün TBMM'ni Açış Konuşmaları, s. 65-90.
ASD. c. I, s. 236-259

********

Atatürk'ün, 1 Mart 1923 tarihinde yaptığı Meclis Dördüncü Yasama Yılı Açış Konuşması'nın Ermenilerle ilgili bölümü.

01 Mart 1923 Meclis Dördüncü Yasama Yılı Açış Konuşması

Rus Şuralar Cumhuriyetiyle Moskova Antlaşması hükümleri içinde dostluk ilişkilerimizi güçlendirmek ve her iki ulusun yürürlükteki kanunlarının 
uygunluğu oranında ekonomik ilişkilerimizi ilerletmek Doğu politikamızın temelidir. (Tabii, tabii sesleri) ...

Komşularımız Kafkas cumhuriyetlerine gelince:

Bildiğiniz gibi, Kars Antlaşması ile aramızda bulunan dostça ilişkiler komşuluğu sağlamlaştırmış ve kuvvetlendirmiş ve yine Kars Antlaşması 
hükümlerine göre, Tiflis'e gönderdiğimiz delegeler kurulu, Kafkas Cumhuriyetleriyle konsolosluk, adli yardım, posta ve telgraf, demiryolları 
sözleşmelerinin görüşmelerini iyi bir şekilde sonuçlandırarak imzalamış ve kabul edilmek üzere bu sözleşmeler yüce Meclise arz edilmiştir. 

Sayın komşularımız olan Kafkas Cumhuriyetleri ve onların müttefiki olan Rus Şuralar Cumhuriyeti ile ilişkilerimizi, iyi komşuluk ve dostluğumuz 
bu şekilde sözleşmeye bağlayarak düzen altına almak bizim için sevinç kaynağı olan bir durumdur. ...


Atatürk'ün TBMM'ni Açış Konuşmaları, s. 93-123.
ASD. c. I, s. 300-327

*******

Adana Esnaflarıyla konuşmasında, Çukurova Bölgesi'nin tarihte Türk, şimdi Türk ve sonsuza kadar Türk kalacağını; 
Ermenilerin burada hiçbir haklarının bulunmadığını açıklaması, 
16 Mart 1923.

16 Mart 1923 Adana esnaflarıyla konuşmasında, Çukurova Bölgesi'nin tarihte Türk, şimdi Türk ve sonsuza kadar Türk kalacağını; 
Ermenilerin burada hiçbir haklarının bulunmadığını açıklaması


Bir millet sanata ehemmiyet vermedikçe büyük bir felakete mahkumdür. Birçok unsurlar o felaketin derecesini farketmez. 
Farkettiği gün de ne kadar müthiş bir faaliyetle çalışmak lazım geldiğini tahmin eyleyemez. 

Artık tarihe karışan Osmanlı hükümeti, maateessüf asırlarca yanlış bir zihniyet sahibi oldu. 
Çünkü onlar sanatı ve sanatkarları kendi milletlerinden yetişmiş görmekten zevk almazlardı. 

Hatta en şevketli Osmanlı padişahlarından biri, zannedersen Kanuni Sultan Süleyman, askerlerinden bir Türk müslümanın saraçlık sanatına sahib 
olduğunu görünce, fevkalade meyus müteessir olmuştu. Onların nazarında sanatkarların gayri müslimden olması tercih edilirdi. Onlar sanattaki 
hayat menbalarını başka milletlerin elinde bulundurmanın zararlarını göremiyorlardı. Asil milletimiz sanattan mahrumdu. Sanatkarlar azdı. 

Mevcut olanlar da icabeden derecede sanatta mahir değildi. Arkadaşımız beyanatında demişlerdi ki, Adanamızı idaresi altına alan diğer unsurlar, 
şunlar, bunlar, Ermeniler sanat ocaklarımızı işgal etmişler ve bu memleketin sahibi gibi bir vaziyet almışlardır. Şüphesiz haksızlık ve küstahlığın 
bundan fazlası olamaz. Ermenilerin bu feyizli ülkede hiçbir hakkı yoktur. Memleketiniz sizindir, Türklerindir. Bu memleket tarihte Türktü, o halde 
Türktür ve ebediyen Türk olarak yaşıyacaktır. Gerçi bu güzel memleket eski asırlardan beri çok kere ecnebi istilalarına maruz kalmıştı. Aslında 
Türk ve Turani olan bu ülkeleri İraniler zaptetmişlerdi. Sonra bu İranileri mağlup eden İskender'in eline düşmüştü. Onun ölümüyle memleket 
taksim edildiği vakit Adana kıt'ası da Silifkelilerde kalmıştı. Bir aralık buraya Mısırlılar yerleşmiş, sonra Romalılar istila etmiş, sonra Şarki Roma 
yani Bizanslılar eline geçmiş, daha sonra Araplar gelip Bizanslıları koğmuşlar; en nihayet Asya'nın göbeğinden tamamen kaynıyan Türkler 
soyundan ırkdaşlar buraya gelerek memleketi asıl ve geçmişteki hayatına iade ettiler. Memleket en nihayet yine sahibi aslilerinin elinde kaldı. 

Ermeniler vesairenin burada hiçbir hakkı yoktur. Bu bereketli yerler koyu ve öz Türk memleketidir. Arkadaşlar, bu memleketin halkı üzerinde 
kimsenin hak ve selahiyeti olmadığı gibi bu memleketi harice muhtaç ettirmemek de size düşen bir vazifedir. Sanatın ehemmiyetini takdir etmeli 
ve bu takdirin bugününün icabatına göre, lazım gelen vasıtalara sarılma ile olacağını anlamalıyız...

A.S.D. C.II, s. 130

*******

Atatürk'ün, yeni seçim dolayısıyla Trabzonlulara gönderdiği 
21 Nisan 1923 tarihli bildirinin Ermenilerle ilgili bölümü. 

Yeni Seçim Dolayısıyla Trabzonlulara Bildiri
21 Nisan 1923


Trabzon sahilden İngiliz ve Yunan toplarına, dahilden Pontus cereyanlarının öldürücü karışıklıklarına Şark'tan dini ve milli akidelerimizle hiçbir 
şekilde uyuşmayan fikir dalgalarına maruz bulunuyor ve nihayet o güzel şehriniz ve o eşsiz doğaya sahip olan güzel vilayetiniz, sarayların ve 
saray hadimlerinin kabul ettikleri bir anlaşma ile Ermenistan'a bahşediliyordu.

Gazi Mustafa Kemal

Hakimiyeti Milliye, 4. sene, No: 788, 12 Nisan 1923'ten 
Aktaran: Güner Zekai; Kabataş, Orhan; Milli Mücadele Dönemi Beyannameleri ve Basını, 
Atatürk Kültür Mrk. Yayını, 
Ankara-1990, s. 37

*******

Atatük'ün, 13 Ağustos 1924'te yaptığı Meclis İkinci Dönem 
Birinci Yasama Yılını Açış Konuşması'nın Ermenilerle ilgili bölümü.

13 Ağustos 1924 Meclis İkinci Dönem Birinci Yasama Yılını Açış Konuşması


Efendiler,

Özetlediğim askeri olaylarımızı birçok önemli politik faaliyetlerimiz izlemiştir. Bu arada Ruslarla halen yürürlükte olan bir dostluk antlaşması 
imzaladık. Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan ve Afganistan ile de aynı nitelikte antlaşmalar imzaladık. 

Doğu cephesinde kazandığımız zafer sonucunda Ermenilerle barış yapıldı.


Zorluklara başarı ile karşı konuldu. Sonuç olarak, imza olunan antlaşma (Lozan Antlaşması), yüce kurulumuzca bilinmektedir. 
Ben burada yalnız bu güne kadar yapılan çalışmalar ile bunların sonuçlarını özetlemek isterim.

Efendiler,

Doğuda Trabzon'u, güneyde Adana'yı içine alacak büyük Ermenistan'dan eser kalmamıştır. Ermeniler, gerçek sınırları içinde bırakılmıştır. 
1877 seferinde Türk vatanından zorla ayrılan Kars, Ardahan, Artvin yeniden sancağımız altına alınmıştır. (Alkışlar) Kuzey Karadeniz'in en güzel ve 
en zengin sahilleri üzerinde kurulmak istenen Pontus hükümeti, taraftarları ile birlikte tümüyle ortadan kaldırıldı. (Alkışlar) Güneyde etki alanlarına 
ayırarak ülkemizi parçalamak ümitleri kesin olarak kırılmış ve ulusun kararlığı ve kahramanlığı karşısında, Türkiye'yi parçalamanın hayal olduğu 
kabul ettirilmiştir.


Atatürk'ün TBMM'ni Açış Konuşmaları, s. 127-137

********

Trabzonlularla konuşmasında, Trabzon'un Ermenistan'a bir mahreç yapılması isteğinin sonsuza kadar hayal olduğunu açıklaması, 
16 Eylül 1924.

16 Eylül 1924 Trabzonlularla konuşmasında, Trabzon'un Ermenistan'a bir mahreç yapılması isteğinin sonsuza kadar hayal olduğunu açıklaması,

Arkadaşlar, beş sene evvel ilk defa Samsun'a ayak bastığım zaman bana kuvveti kalb veren vatandaşlarımın ilk safında Trabzonluların 
bulunduğunu asla unutmayacağım. Sakarya melhamei kübrasında (kan gölünde) üçüncü tümen ile yetişen Trabzon evlatlarının meydanı 
muharebede gösterdikleri fedakârlıkların kıymetli hâtırası daima dimağımda saklı kalacaktır. Bu vatanperver halka, o kahraman evlâtlara 
malik olan bu kıymetli memleketimizi bir Ermenistan mahreci veya hayal edilmiş bir Pontus krallığı ülkesi yapmak talep ve tehditleri ne uğursuz idi. 
Süphesiz o kâbuslar ilelebet hayal olmuştur. Efendiler, vatanın bütünlüğünü, hürriyet ve istiklâlini temin eden milletimizi Cumhuriyet idaresine 
kavuşturan inkılâbımız; iktisadi refah ve saadetimizi medeniyet âleminde layık olduğumuz mevkii de temin edecektir. Bu verimli, ahalisi zeki, 
müteşebbis, çalışkan olan Trabzonumuzu az zamanda dahile şimendiferle bağlanmış, güzel rıhtım ve limanla teçhiz edilmiş görmek önde gelen 
emelimdir.


A.S.D, C. II, s. 194

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder