22 Aralık 2014 Pazartesi

ATATÜRK DÖNEMİ.. İNGİLİZ & ERMENİ İLİŞKİLERİ HAKKINDA GÖRÜŞLERİ..1


ATATÜRK DÖNEMİ.. 
İNGİLİZ & ERMENİ İLİŞKİLERİ HAKKINDA GÖRÜŞLERİ..1



ATATÜRK'TEN ERMENİ SORUNU (1919, Ocak - Haziran)


Atatürk'ün, Canik Sancağındaki Ermeni olaylarının sebepleri, etkenleri ve bunun ortaya çıkardığı neticelere dair, 
Erkanıharbiye- i Umumiye Riyaseti'ne gönderdiği 21 Mayıs 1919 tarihli rapor. 

Erkanıharbiye- i Umumiye Riyaseti’ne
Samsun, 21 Mayıs 1919

Canik Sancağındaki eşkıyalıkla asayişsizliğin sebepleri, etkenleri ve bunun ortaya çıkardığı neticeleri burada yaptığım araştırmaya dayanarak ve 
özet olarak aşağıda arz ederim:

Seferberliğin başlangıcında sancak dahilinde hemen yalnızca asker kaçaklarından ve İslam, Rum, Ermeni gibi unsurlardan ayrı ayrı ve kendi 
hesaplarına teşekkül eden birtakım çeteler adi hırsızlıklar ve ara sıra adam öldürme olaylarıyla meşgul olmuş, Rum ve Ermeni tehciri sırasında bu 
unsurlardan ortaya çıkan bazı çeteler siyasi bir şekil kazanmış ve Rusların istilası başlayınca memleket içinde kargaşa çıkarmak için bunlar 
Ruslar tarafından da cesaretlendirilmiş ve denizden desteklenmiş, bu kısım çetelerin eşkıyalıkları siyasi olmakla beraber mahalli takibat karşısında 
memleketi tehlikeye atacak dereceye düşürememiştir.

Rusların hezimete uğramasından mütarekeye varıncaya kadar da olaylar ve eşkıyalık alelade devam etmiştir.


Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE), c. 2, Kaynak Yayınları, 1999, s. 314
Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, Gnkur. Basımevi. Ankara. Eylül 1963. Sayı: 45. Vesika No: 1051
Mustafa Onar. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları 1, T.C. Kültür Bakanlığı Atatürk Dizisi: 45, Ankara. 1995. s.38-40.

****


Atatürk'ün, Ruslar tarafından da teşvik edilen Ermeni ve Rumların Doğu bölgelerinde yaptıkları çete faaliyetleri hakkında Sadaret'e yazdığı, 
22 Mayıs 1919 tarihli yazı.

Sadaret Yüksek Makamına 
Samsun, 22 Mayıs 1919

Canik sancağındaki eşkiyalıkla asayişsizliğin sebeb ve failleri ve bunun meydana getirdiği bugünkü durumu burada yapmakta olduğum 
incelemelere dayanarak kısaca aşağıda arz ediyorum.

Seferberliğin başlangıcında liva dahilinde özellikle asker kaçaklarından ve İslam, Rum, Ermeni gibi unsurlardan ayrı ayrı oluşan bir takım çeteler, 
adi hırsızlıkla, ara sıra da öldürmelerle meşgul olmuşlar, Rum ve Ermeni sürgünü esnasında bu unsurlardan ortaya çıkan bazı çeteler ise siyasi bir 
hüviyet kazanmıştır. Rusların istilası başlayınca, memleket içinde karışıklık meydana getirmek için bunlar, Ruslar tarafından da teşvik ve denizden 
de desteklenmişlerdir. Bu kısım çetelerin eşkiyalıkları siyasi olmakla beraber, bölgedeki takibat karşısında memleketi tehlikeye atacak bir duruma 
düşürememiştir.

Rusların yenilgisinden ateşkese varıncaya kadar olaylar ve eşkiyalık devam etmiştir. İslam çetelerinin teşekkülünde ise hiçbir zaman siyasi bir 
amaç belirmemiştir. Ateşkesten sonra, Devletçe iki defa ilan edilmiş olan aftan birçok İslam asker kaçağı ve bir kısım İslam eşkiyası yararlandığı 
gibi Rum eşkiyasından da isimleri bilinen yirmi kadar şahıs teslim olmuştur. Bugün liva dahilinde Ünye çevresindeki bir iki Ermeni çetesinden 
başka Ermeni çeteleri yok denecek kadar az ve faaliyetleri hissedilmeyecek derecede etkisizdir.

... Bu durumun gerektirdiği mümkün olan bütün tedbirlere başvurulmuştur. Sonuçları zaman zaman bildireceğim. 
Arz olunur.

 
22 Mayıs 1919
Dokuzuncu Ordu Birlikleri Müfettişi
Padişahın Fahri Yaveri
Tuğgeneral Mustafa Kemal

Atatürk ile ilgili Arşiv Belgeleri 1911-1921, T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1982, s. 30-32.

****

Atatürk'ün, Ermenilerin siyasi emellerini fiilen elde etmek ve asayişi bozuk göstermek maksadıyla Doğu vilayetleri içine çeteler geçireceklerine dair 
Erkanıharbiye-i Umumiye Riyaseti'ne 24 Mayıs 1919'da yazdığı yazı.

Erkanıharbiye-i Umumiye Riyaseti’ne
Samsun, 24 Mayıs 1919

Silahlı üç yüz Ermeni’nin üç makineli tüfek ve birçok bomba taşıyarak Kars’tan Erzurum’un kuzeydoğusunda sınır üzerinde Kosor mevkiine 
geldikleri öğrenildi. Ermenilerin siyasi emellerini fiilen elde etmek ve asayişi bozuk göstermek maksadıyla Doğu vilayetleri içine çeteler 
geçireceklerini ve mütareke tarihinden beri ilk olarak elverişli bulunan mevsimin bu uygulamalarını kolaylaştıracağını pek muhtemel görüyorum. 
Bu ihtimale karşı 15. Kolordu’ca gerekli tedbirler alınmıştır....

9. Ordu Kıtaları Müfettişi Tuğgeneral
Mustafa Kemal

ATABE, c. 2, s. 325
Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, E.U. Basımevi. Ankara. Eylül 1953. Sayı: 4. Vesika No: 77

****

Atatürk'ün, Doğu vilayetlerin Ermenilere veya herhangi bir yabancı idaresine geçmesine mani olmak için neler yapılması gerektiğine dair 
28 Mayıs 1919 tarihli yazısı.

Diyarbekir’de 13. Kolordu Vasıtasıyla
Mebus Kamil Beyefendi’ye
Havza, 28 Mayıs 1919

Doğu vilayetlerin Ermenilere veya herhangi bir yabancı idaresine geçmesine mani olmak ancak bu vilayetlerde tam asayişin ve özellikle bütün 
milletçe fikir birliğinin mevcudiyetini ispat etmek, tek vücut olan milletin, haklarını ve bağımsızlığını korumak için en son fedakarlığı göze aldığını 
bütün dünyaya göstermekle mümkün olacağı zatıalilerince bilinmektedir.

 
9. Ordu Kıtaları Müfettişi
Padişahın Fahri Yaveri
Mustafa Kemal


ATABE, c. 2, s. 336
Atatürk Özel Arşivinden Seçmeler IV. Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları. Ankara. 1996. s. 12-14. Belge No: 3

****

Atatürk'ün Ermenilerin Kars ve Sarıkamış'ta on bin asker yığdıklarına dair, 30 Mayıs 1919'da 15. Kolordu Kumandanlığı'na yazdığı yazı.

15. Kolordu Kumandanlığı’na
Havza, 30 Mayıs 1919

1. Vali Münir Bey’den 29 Mayıs tarihli aldığım şifrede sıhhat derecesi henüz doğrulanmamış kaydıyla Ermenilerin Kars ve Sarıkamış’ta on bin asker 
yığdıkları ve Antiranik’in de otuz bin kadar kuvvetle Van tarafına inmekte olduğu bildiriliyor. Bilgilendirildiğiniz açık olan bu haberin kaynağı ve 
doğruluk derecesi hakkındaki araştırma ve görüşlerinizin bildirilmesini rica ederim.

2. Evvelce de arz ettiğim gibi, siyasi vaziyetimizi ben çok karanlık görüyorum. İtilaf hükümetleri, atalarımızdan kalan meşru hakkımız olan 
toprakları çiğnemeyi Hrıstiyanlık adına bir hizmet sayıyorlar. Bu cümleden olarak Ermenilere vilayetlerimizi peşkeş çekmeleri de (...) 
ihtimal bulunuyor. Böyle bir vaziyette İngiliz birliklerinin İzmir’de Yunanlılarla Rumlara yaptıkları gibi bu cephede de Ermenilere öncülük edeceği 
çok muhtemeldir. Ve böyle bir hareketle zorla yerleşmiş olan mahalli ahali ile muhacirleri bir kere daha yerlerinden oynatmak ve bu şekilde 
azınlığın çoğunluğa hakim olma teorisini uygulamak kendilerince uygun görülebilir. Bergama buna bir misaldir. Kanaatimce böyle bir hali biz 
düşmanlık olarak görmeye ve saymaya, meşru topraklarımızı ve milli bağımsızlığımızı kurtarmak için mecburuz....

 
9. Ordu Kıtaları Müfettişi
Mustafa Kemal

ATABE, c.2, s. 341
Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri IV. Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara. 1991. s. 27-28.

****
Atatürk'ün, Sivas ve civarındaki Ermeni hareketlerine dair Harbiye Nezareti'ne yazdığı 3 Haziran 1919 tarihli yazısı.


Harbiye Nezareti’ne
3 Haziran 1919

Sivas ve civarında evvelce bulunan Ermenileri ve daha sonra gelen mültecileri tehdit edecek hiçbir hadise olmamıştır. 
Sivas’ta ve ne de civarında endişe verici hiçbir hal yoktur. Herkes sessizce kendi işiyle gücüyle meşguldür; bunu kesin olarak arz ve temin ederim.


9. Ordu Kıtaları Müfettişi
Mustafa Kemal

ATABE, c.2, s. 354
Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, E.U. Basımevi. Ankara. Eylül 1953. Sayı: 5. Vesika No: 95

****
Atatürk'ün Doğu vilayetlerindeki Ermeni faaliyetleriyle ilgili olarak Sadaret Makamı'na yazdığı 3 Haziran 1919 tarihli yazısı.

Sadaret Makamına
Havza, 3 Haziran 1919

İzmir, Manisa, Aydın’ın işgalinden heyecanlanan ve endişelenen halkın her tarafta milli bağımsızlığı kurtarmak gayesiyle yaptığı etkili gösteriler, 
yapılan müracaatlardan ve bazı yerlerden bana gelen telgraflardan anlaşılıyor.

Bilhassa vaktiyle yanmış ve pek çok zulüm ve istila görmüş olan Doğu vilayetleri ahalisi, özellikle Ermenilerin fiilen yaptığı bazı harekattan ve 
yabancıların Batı Anadolu’daki işgal ve istilalarından haklı olarak şüpheye düşmüş ve artık kendi topraklarının da aynı akıbete uğrayacağından 
endişelenerek güvenecekleri ve teselli bulacakları bir nokta bulmak için vaziyetin açıklığı ve hakikat hakkında durmadan bilgi istiyorlar.

M. Kemal

ATABE, c. 2, s. 35
Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, Gnkur. Basımevi. Ankara, Eylül 1978, Sayı: 77, Belge No: 1684
Atatürk Özel Arşivinden Seçmeler, Hazırlayan: T.C. Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı, Kültür Bakanlığı Doğumunun 
100. Yılında Atatürk Yayınları: 17, Ankara, 1981, s. 94-95
Mustafa Onar, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları I, T.C. Kültür Bakanlığı Atatürk Dizisi: 45, Ankara. 1995, s.55

****

Atatürk'ün Sadrazam'ın bir Ermeni özerkliği esasını kabul etmesinin doğu vilayetlerinde kabul görmediği konusunda Komutanlar ve 
Valilere çektiği 3 Haziran 1919 tarihli telgrafı.

Komutanlara ve Valilere
Havza, 3 Haziran 1919

... Paris’e gitmeye hazırlanan heyetin (Barış Görüşmeleri Heyeti) görüşüyle milli vicdanın kesin talebi arasında tam uygunluk şarttır. 
Aksi takdirde millet, gayet zor vaziyette ve telafi edilemez oldubittiler karşısında kalabilir. Bu endişeyi doğuran sebepler şunlardır: 
Sadrazam Paşa hazretleri, bilinen açıklamasında, bir Ermeni özerkliği esasını kabul etmiş olduğunu bildirdi. Bunun sınırını belirtmedi. 
Bundan doğu vilayetleri halkı tabii ki üzüldü ve durumun açıklanmasını istemek zorunda kaldı. Toplanmış olan Saltanat Şurası’nda da hemen 
herkese milli bağımsızlığın korunmasını ve milletin mukadderatının bir milli şuraya verilmesini istediği halde, yalnız hükümetin dayandığı İtilaf ve 
Hürriyet Fırkası adına Reis Sadık Bey’in yazılı ifadesinde İngiltere’nin himayesi teklif edildi. Geniş bir Ermenistan özerkliğini ve devletin bir yabancı 
himayesini kabul etmesi meselelerinde milli arzu ile şimdiki hükümetin görüşü arasında mutabakat olmadığı görülüyor. Sadrazam Paşa 
hazretleriyle beraberinde hareket edecek olan heyetin milletin haklarını savunmada takip edeceği esaslar ve program milletçe bilinmedikçe arz 
edilen noktalarda endişeye düşmekten kaçınılamaz. Bu suretle vilayetlerdeki ve çevrelerindeki Müdafaai Hukuku Milliye, Reddi İlhak cemiyetlerinin 
temsilci heyetleri ve henüz teşkilatını tamamlayamayan yerlerde de belediye heyetleri Sadrazam Paşa hazretlerine ve doğrudan doğruya padişaha 
telgraflarla müracaat ederek, milli tam bağımsızlığın dokunulmazlığının ve milli çoğunluğun haklarının korunmasının milletçe esas şart olduğunu 
açıklamalı ve buna göre gidecek heyetin savunma esaslarının millete resmen ve açıkça bildirilmesini istemelidir.

...

Mustafa Kemal

Kemal Atatürk, Nutuk, Yay, Haz. Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Ata. Arş. Mrk, Ankara-2000, s. 19-20.
ATABE, c. 2, s. 355-356.

****
Atatürk'ün Van, Erzurum, Trabzon ve Kafkaslardaki Ermenilerin faaliyetlerine dair 5 Haziran 1919'da Sadaret Yüksek Makamı'na yazdığı yazı.

Sadaret Yüksek Makamına
Havza, 5 Haziran 1919

(Doğu Karadeniz Bölgesi’nde) Hrıstiyan unsurları şımartıp çılgınca vaziyetlere sokan Rum ve Ermeni kundakçıları, asayişi yabancılara karşı bozuk 
göstermek ve işgal ve müdahaleyi davet etmek ve bilhassa yabancı subayların bulunduğu yerlerde hükümetle hiç temas etmemek, doğruca 
yabancılara müracaat etmek gibi muameleler ve İslamlar aleyhine olaylar çıkartılması gibi tutum ve davranışlarını sürdürüyorlar... 
Rum ve Ermeni komitacılarıyla, bunların ileri gelenleri, devamlı şekilde temasta bulundukları İngiliz subayları ile bazı Amerikan memurlarından 
çok yüz buluyorlar.

Van vilayetine gelince; adi olaylar dikkat çekmektedir. Ermenistan ve Gürcistan ile sınırları olan bu üç vilayetin (Van, Erzurum, Trabzon) 
doğusunda ve Kafkas tarafında Ermenilerin faaliyet ve hazırlığı vardır.

9. Ordu Kıtaları Müfettişi
Tuğgeneral
Mustafa Kemal

ATABE, c.2, s. 360,361
Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, E.U. Basımevi. Ankara. Haziran 1953. Sayı: 4. Vesika No: 64

****

Atatürk'ün Merzifon'daki Ermeni hareketleri ve Merzifon Amerikan Mektebi'ne Ermenilere verilmek üzere silah getirildiği hakkında Harbiye 
Nezareti'ne yazdığı 6 Haziran 1919 tarihli yazısı.

Harbiye Nezareti’ne
Havza, 6 Haziran 1919

Merzifon kazasındaki Rumlarla İngiliz subayları hakkındaki istihbarata ek olarak bu defa Amasya sancağından aldığım bilgide ancak tehcir sırasında 
Merzifon’da esasen çokça kalan Ermenilerin bu kez başka yerlerden de gelenler ve göçten dönenler yüzünden miktarlarının daima artmakta olduğu 
ve bunların dışardan da satın almaya teşebbüs etmeleri ve iki ay önce Patrikhaneden gönderilen Bedros Lerzon adında eğitim görmüş iki genç 
Ermeni’nin siyasi meselelerle uğraştıklarının duyulduğunu, Merzifon Amerikan Mektebi’ne getirilen eşya sandıklarının üzerinde Otoman Amerikan 
markaları görüldüğünden bunların herhalde silah olduğunda şüphe bırakmıştır.

9. Ordu Kıtaları Müfettişi
Tuğgeneral
Mustafa Kemal

ATABE, c. 2, s. 363
Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, E.U. Basımevi. Ankara. Eylül 1953. Sayı: 5. Vesika No: 101

****

Atatürk'ün Ermenilerin Kars ve Sarıkamış'ta on bin asker yığdıkları ve elebaşı Antranik'in de otuz bin kuvvetle Van istikametine indiğine dair 
Harbiye Nezareti'ne gönderdiği 11 Haziran 1919 tarihli yazı.

Harbiye Nezareti’ne
Havza, 11 Haziran 1919

1. Kosor mevkilerine geldiklerini 24 Mayıs 1919 tarih ve 132 numaralı şifre ile arz ettiğim silahlı üç yüz Ermeni’nin gelişi sınırlarımıza tecavüz 
maksadıyla olmayıp, Oltu hükümetini kurmak fikriyle geldikleri, halbuki Oltu Müslüman Şura’nın kendilerini şimdilik ve ancak misafir olarak kabul 
edebileceklerini çünkü Şura’nın ahalinin seçimiyle kurulmuş olduğundan ahalinin kendilerini bu şekilde kabul edebileceklerini bildirmesi üzerine, 
gelen Ermeni asker ve jandarmasının geriye gittiği ve içlerinden o yöreden olan birkaç tanesinin iskan ettirildikleri anlaşılmıştır. Bundan başka on 
beş subay ve çeşitli sınıflardan oluşan beş yüz kadar bir Ermeni kuvveti Sarıkamış’a gelmiş, bu kuvvetten dördüncü alaya bağlı iki subayla yüz 
kadar erin sınır civarındaki Rum köylerinin koruması için Rumların yaptığı müracaat üzerine Karaurgan’a geldikleri anlaşılmıştır....

2. Ermenilerin Kars ve Sarıkamış’ta on bin asker yığdıkları ve elebaşı Antranik’in de otuz bin kuvvetle Van istikametine indiğine dair Erzurum 
vilayetinden sıhhat derecesi henüz ortaya çıkmamış kaydıyla bilgi almış ve konunun araştırılmasını 15. Kolordu’ya emretmiştim. Kolordu 
Kumandalığı’ndan gelen son bilgiye göre, İngiliz subayları tarafından sevk ve idare edilen altı bin kişi oldukları tahmin edilen Ermeni kuvvetinin 
Nahcivan ve havalisini işgal ettikleri ve elebaşı Antranik haberinin bu olayın yanlış anlaşılması olduğu bildirilmiş ve bunlardan beraberlerinde top 
ve makineli tüfek bulunan yüz kişilik bir Ermeni kuvvetinin de Diyadin bölgesinde ve sınırın Kafkas tarafındaki Kürt köylerine taarruz etmiş ise de 
Mollaömer’de mağlup olarak çekildikleri ve keyfiyetin makamınıza da bildirildiğinin anlaşılmış olduğu arz olunur.

9. Ordu Kıtaları Müfettişi
Tuğgeneral
Mustafa Kemal

ATABE, c.2, s. 368
Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, E.U. Basımevi. Ankara. Haziran 1953. Sayı: 4. Vesika No: 83

****

Atatürk'ün, Iğdır'dan Bayezit'e gelen bir İngiliz subayının Ermenilerle ilgili faaliyetlerine dair Harbiye Nezareti'ne yazdığı 12 Haziran 1919 tarihli 
yazısı.

Harbiye Nezareti’ne
Havza, 12 Haziran 1919

Erzurum vilayetinden aldığım bilgide, 5.6.1919 günü yanında bir Ermeni tercümanı olan bir İngiliz subayı Iğdır’dan Bayezit’e gelerek, 
Mutassarıf’a: İngiltere himayesinde teşekkül eden Ermenistan’a Bayezit havalisinin de bırakıldığını, ancak Konferans kararlarının kendisine tebliğ 
edilmiş olduğunu ve bir aya kadar on beş bin Ermeni muhacirinin Ermeni düzenli birlikleri himayesiyle eski yurtları olan Bayezit sancağına sevk 
edileceğini bildirmiştir. Mutasarrıfı hükümetten bu konuda resmi bir tebligat almamış olduğunu, eğer muhacirlerin dönmesi kararlaştırılırsa, kabul 
şeklinin hükümetçe alınan tedbirleri kapsayan eldeki talimatname dairesinde olabileceğini, bununla birlikte Bayezit sancağı muhacirlerinin on beş 
bin olmayıp ancak yedi, sekiz bin kadar olduğu, silahlı Ermeni askeriyle de gelmelerine hacet olmadığı cevabını vermiş.... Bu bölgeler hakkında 
yaptığım resmi ve özel araştırmaya göre de, Doğu vilayetlerinden bir karış toprağın bile Ermenistan’a bırakılmasının mümkün olmayacağı, bir tek 
Ermeni askerinin sınırımızın bu tarafına geçmesinin ateşle karşılık göreceği ve ancak hükümetler arasında kararlaşacak ve hiçbir yerde çoğunluk 
oluşturmamak üzere Ermeni muhacirlerinden isteyenlerin memleket dahiline hükümetin kefil olması ve adli teminatı altında kabul edilebileceği 
bence de uygun görüldüğünden, ona göre gereğinin yapılması arz olunur.

 
9. Ordu Kıtaları Müfettişi
Tuğgeneral
Mustafa Kemal

ATABE, c. 2, s. 373
Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, E.U. Basımevi. Ankara. Haziran 1953. Sayı: 4. Vesika No: 8
...........

Atatürk'ün Pasinler kazasının Isısu köyü civarında biri gövdesinden ikiye ayrılmış, diğeri altı yerinden süngü ve kurşunla yaralanmış, yaklaşık on 
beş yaşındaki bir çocuğun da burun, göz ve kulakları kesilmiş olmak üzere vahşice ve gaddarca katledilmiş üç Müslüman cesedi bulunduğuna dair 
Harbiye Nezareti'ne gönderdiği 12 Haziran 1919 tarihli yazısı.


Harbiye Nezareti’ne
Havza, 12 Haziran 1919

29.5.1919'da Pasinler kazasının Isısu köyü civarında biri gövdesinden ikiye ayrılmış, diğeri altı yerinden süngü ve kurşunla yaralanmış, yaklaşık on 
beş yaşındaki bir çocuğun da burun, göz ve kulakları kesilmiş olmak üzere vahşice ve gaddarca katledilmiş üç Müslüman cesedi bulunmuştur.

... Olay hakkında Erzurum İngiliz temsilcisinden alınan yazılı cevapta, bu cinayetin Oltu'nun on sekiz kilometre kadar doğusundaki Pernos köyünün 
eski sakinlerinden olan Ermeniler tarafından yapılmış olmasının muhtemel olduğu ... Bu biçarelerin cesetlerinde görülen vahşet ve acımasızlık 
belirtilerinden de yapanların Ermeni olduğuna ihtimal verdireceği bildirildiği anlaşılmaktadır. Adı geçen temsilci, 1918 senesinde Ermenilerin 
ailelerini ve aciz olanları geriye gönderdikten sonra silahlı gençleriyle kurdukları çeteler vasıtasıyla bilhassa Erzurum ve havalisi halkını feci bir 
surette katlettikleri, şimdi Savunma Bakanlığı'nda bulunan resmi belgelerle bütün dünya gözünde ortaya serilmiş ve dolayısıyla Pernos köyünde 
yapıldığı ihbar edilen katliamın olmadığı ve sırf cinayeti örtmek için yazılmış olduğuna şüphe bulunmadığına dair cevap verildiği bildirilmektedir. 
Hakikaten cinayet İngiliz temsilci tarafından bildirildiği şekilde kabul edildiği takdirde, Türkiye'ye dönmek üzere sınıra yaklaşan bu Ermenilerin 
hala vahşet ve cinayetlerine devam edecekleri ve Müslümanları birer birer imhadan geri durmayacakları hakkındaki Doğu vilayetleri halkının korku 
ve kanaatleri doğrulanmakta. ...
 
9. Ordu Kıtaları Müfettişi
Tuğgeneral
Mustafa Kemal

ATABE, c. 2, s. 374

****

Atatürk'ün Culfa ve Nahçivan tarafındaki Ermeniler İslamlara karşı son derece gaddar ve haince davrandıklarına dair Erzurum Valiliği'ne 
gönderdiği 15 Haziran 1919 tarihli yazısı.

Erzurum Vilayeti’ne
15 Haziran 1919

1. Culfa ve Nahçivan tarafındaki Ermeniler İslamlara karşı son derece gaddar ve haince davranmakta ve İslamların silahlarını toplamak için şiddet 
göstermekte imişler. ...

2. Ermeniler yakında Rus Bolşevikleriyle Azerbaycan Türk Ordusunun gelerek kendilerini mahvedeceklerini düşünerek hiçbir yardımları 
dokunmayan İngilizlere lanet okuyorlarmış.


ATABE, c. 2, s. 381
Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri. Derleyen: Nimet Arslan. Cilt:IV. Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayını, Ankara. 1964. s. 32.
Mustafa Onar. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları I, T.C. Kültür Bakanlığı Atatürk Dizisi: 45, Ankara. 1995. s.71-72.

****
Kürtlerin devletten ayrılarak İngilizlerin himayesinde bağımsız Kürdistan kurmaları teorisinin, Ermenistan lehine İngilizler tarafından tertip edilmiş 
bir plan olduğuna dair, 16 Haziran 1919'da yazdığı yazı.

Diyarbekir’de Cemil Paşazade Kasım Bey’e
16 Haziran 1919


Kürtlerin devletten ayrılarak İngilizlerin himayesinde bağımsız Kürdistan kurmaları teorisini tasvip etmem. Çünkü bu teori, muhakkak Ermenistan 
lehine İngilizler tarafından tertip edilmiş bir plandır. Bayazıt sancağına resmen gelen ve beraberinde bir Ermeni subayı bulunan İngiliz temsilcisi, 
o havalinin Ermenistan olduğu ve bu keyfiyetin tebliği kararlaştırılmış olduğundan, Ermeni askerleri himayesinde Ermeni muhacirlerinin dönmeye 
başlayacağını resmen bildirdi. Tabii ki bunu reddettim ve edeceğim.


Mustafa Kemal


- ATABE, c. 2, s. 388-389.
- Atatürk Özel Arşivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara. 1996, s. 31-35, Belge No: 11.

****

Atatürk'ün, Doğu vilayetleri halkının, Ermeni çetelerinin acımasızlığına ve taarruzlarına hedef olduğuna dair, Kazım Karabekir'e yazdığı 
16 Haziran 1919 tarihli yazısı.

15. Kolordu Kumandanı Kazım Paşa Hazretleri’ne
Amasya, 16 Haziran 1919


2. Doğu vilayetleri halkının, Ermeni çetelerinin acımasızlığına ve taarruzlarına hedef olmuş, en büyük felaketi görmüş bir unsur olmak sıfatıyla, 
birlik ve fedakarlık lüzumunu en önce takdir ettikleri iftiharla görülmektedir. Fakat Anadolu’nun öteki tarafları böyle değildir. 
Siyasi zümrelerin şimdiye kadar menfaatleri uğrunda halkı oyuncak kabul etmiş olmaları, ahalide her türlü teşkilata karşı bir tür çekingenlik 
doğurmuştur.

Mustafa Kemal

ATABE, c. 2, s. 390-391.
Atatürk'ün Özel Arşivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara. 1996, s. 40-44, Belge No: 13.
Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Derleyen: Nimet Arsan, Cilt: IV, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayını, Ankara, 1964, s. 34-35.

****

Atatürk'ün, İtilaf Devletlerinin Doğu illerini Ermenilere hediye etmelerinin, ülkenin geleceği için büyük tehlike olduğuna dair 
Bitlis Valiliği'ne yazdığı 17 Haziran 1919 tarihli yazısı.

Bitlis Vilayeti Vekaleti’ne
17 Haziran 1919

2. Doğu vilayetlerimizin hemen hepsinde kurulup şekillenmiş olan işbu Müdafaai Hukuku Milliye ve Reddi-i İlhak Cemiyeti’nin vilayetinizde de açılıp 
açılmadığını yazınızdan çıkartamadım. Düşmanlarımızın Türk ve Kürdün ezici çoğunluğuna rağmen doğu vilayetlerimizi Ermenilere hediye ettikleri 
er ve geç İzmir gibi ve belki de daha feci bir akıbete uğrayacağı pek muhtemeldir. Milletin ortak azim ve iradesini aleme ilan edecek, fiili bir 
tecavüz ve sapma karşısında namus ve bağımsızlığını savunacak kudretli bir milli teşkilatın tamamlanamamış olmasını, Van ve Bitlis gibi 
Ermenilerce hedef alınmış sınır vilayetlerimizin yakın geleceği bakımından çok acı ve tehlikeli görmekteyim.

3. Ordu Müfettişi
Padişahın Fahri Yaveri
Tuğgeneral
Mustafa Kemal

ATABE, c. 2, ss. 393.
Atatürk’ün Özel Arşivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara. 1996, s. 45-47, Belge No: 14.

****
Atatürk'ün Amerikalı Miss Suckot adındaki bir kadının Diyarbekir'den Silvan'a giderek dolaştığı Ermeni köylerinde Ermeni nüfus miktarı hakkında 
araştırma yaptığına dair, Erzurum Valiliği'ne yazdığı 19 Haziran 1919 tarihli yazı.

Erzurum Vilayeti’ne
19 Haziran 1919

13. Kolordu’nun verdiği bilgiye göre, Amerikalı Miss Suckot adındaki bir kadın Diyarbekir’den Silvan’a giderek Beşiri kazasına dönmüştür.
Adı geçen, dolaştığı Ermeni köylerinde Ermeni nüfus miktarı hakkında araştırma yapmaktadır.


ATABE, c. 2, s. 399
Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Derleyen: Nimet Arsan, Cilt: IV, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayını, Ankara, 1964, s. 37.
Mustafa Onar. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları I, T.C. Kültür Bakanlığı Atatürk Dizisi: 45, Ankara. 1995. s.79.

****

Atatürk'ün Doğu illerindeki Ermeni olayları hakkında 15. Kolordu Komutanlığı'na yazdığı 24 Haziran 1919 tarihli istihbarat bilgileri.

15. Kolordu Kumandanlığı’na
24 Haziran 1919

Doğu vakaları hakkındaki istihbarat aşağıdadır:

1. Ermeni Hükümeti Cumhuriyesi’nin hali hazırda üç tümen askeri varmış, gönüllülerden bir dördüncü tümen kurulması arzu olunuyormuş. 
Fakat kimse icabet etmediğinden mümkün olmamış.

2. Mevcut tümenler iki taburlu ikişer piyade alayından mürekkep olup taburda dört makineli tüfek ve iki dağ topu varmış; bütün Ermeni ordusunda 
altı adet sahra topu bulunuyormuş.

3. Tümenlerin mevcudu sekiz yüz eri geçmemiş olup sahra toplarının hayvanları olmadığından katırla harp edilmekte imiş.

4. Ermenistan Harbiye Nazırı eski Rus generallerinden Nazarıekov imiş....


Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE) c.3, Kaynak Yayınları, 2000, s. 119
Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Derleyen: Nimet Arsan, Cilt: IV, 
Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayını, Ankara, 1964, s. 44-45.


....




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder