ASALA Terör Örgütünün Kuruluşu
Harutyun Tokaşyan (Agop Agopyan)
“Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu” ASALA (Armenian Secret Army
for the Liberation of Armenia, Ermenice), Uluslararası Terör Hareketi’nin bir
parçası olduklarını kabul eden, bu mücadelenin de ancak silahlı olarak
gerçekleşeceğini ilan etmiş olan bir kuruluştur. ASALA, gerçek adı Harutyun
Tokaşyan olan Agop Agopyan kod adını kullanan şahıs liderliğinde 20 Ocak
1975’te, Lübnan’da, Bekaa’da kurulmuştur.
ASALA terör örgütü amaçlarını, işgal altında olduğunu iddia ettikleri Ermeni
topraklarını kurtarmak; birleşik demokratik ve sosyalist bir Ermenistan kurmak;
topraklarına döndüklerinde, Ermeni halkına en azından kendi kararını belirleme
hakkının tanımasını sağlamak ve “sözde katliam”ın tarihi bir gerçek olarak
Türkiye tarafından kabulünü temin ettirerek, Türkiye’yi bu sebeple tazminat
ödemeye mahkum etmek olarak bildirilerinde açıklamıştır.
ASALA sol görüşlü bir örgüttü ve Ermeni sorununa Marksist bir bakış açısından
yaklaşmaktaydı. ASALA’nın kuruluşunu, Lübnan olaylarına bağlayan, Lübnan’daki
Filistin Kurtuluşu örgütlerinin faaliyetleri içerisinde gören, onlardan
esinlenerek ortaya çıktığını savunan görüşler olduğu gibi, birkaç Ermeni’nin bir
araya gelerek kurdukları yeni bir terör örgütü olduğu ve bu örgütün kısa zamanda
dönemin en çarpıcı, en etkin terör olaylarını meydana getirdiğini iddia edenler
de bulunmaktadır. Bütün bunlar, ASALA’nın kuruluşunu tam olarak açıklamaktan
uzaktırlar. ASALA’nın bir örgüt olarak ortaya çıkması şartları bilinmeden ve
doldurmuş olduğu boşluk yeterince açıklığa kavuşturulmadan mevcut tereddütler
daha uzun zaman devam edecektir.
ASALA kurulduğu dönemde George Habbaş‘ın FHKC (Filistin Halk Kurtuluş Cephesi,
1967’de kurulmuş Marksist nitelikli bir örgüt)’si ve FKÖ (Filistin Kurtuluş
Örgütü)’den geniş ölçüde lojistik destek ve eğitim almıştır. Lübnan’daki otorite
boşluğu, ASALA’nın yaşama geçmesi açısından önemlidir. Habbaş’a bağlı Filistinli
gerillaların, El-Fetih ve Suriye istihbarat denetimindeki El-Saika
gerillalarıyla birlikte 1970’li yıllarda Kırım’daki Simferepol Rus Askeri
Akademisi’nde eğitildikleri, teorik eğitimlerinin ise KGB ve Sovyet askeri
istihbarat örgütü GRU tarafından FKÖ Moskova temsilcisi Hikmet Abu Zaid
gözetiminde verildiği hatırlanıldığında, ASALA’ya kuruluş aşamasında Moskova –
Şam üzerinden Habbaş aracılığıyla verilen desteğin önemi daha iyi
anlaşılacaktır.
Ermenilere göre, organize Ermeni terörist kampanyası ilk olarak 1975 yılında
başlatılmıştır. Arapça çıkan Al-Majallah gazetesinde yer alan bir röportajda
ASALA temsilcilerinden biri, örgütünün giriştiği ilk eylemin, “1975 yılında
Dünya Kiliseler Birliği’nin Ermenileri Amerika’ya göç etmeye teşvik eden
Beyrut’taki bir bürosuna yapıldığını” söylemiştir. 1980’de Beyrut’ta yayınlanan
bildiride ASALA’nın “Ermenistan’ı kurtarmak” uğruna giriştiği devrimci hareketin
5. yılını kutladığı belirtilmektedir.
Bu örgütün ilk terörist kampanyası 22 Ekim 1975’te Viyana’da Türkiye’nin
Avusturya Büyükelçisi Daniş Tunalıgil‘in öldürülmesi ile başlamaktadır. 24 Ekim
1975’te Türkiye’nin Paris Büyükelçisi İsmail Erez ve makam şoförü Talip Şener
öldürülür. Saldırıyı ASALA üstlenir.
****
Türkiye'de ve dünyada terörizm hakkında bilmek istediğiniz herşey sitemizde bulunmaktadır.
Amacımız terör, terörizm ve terör örgütleri hakkında okurlarımıza bir ışık tutmak ve günümüz web dünyasında terör örgütleri güdümünde hareket eden
binlerce web sitesi arasından sıyrılıp kitlelere gerçeği sunmaktır.
Yararlı olması dileğiyle…
****
ASALA Örgütü Lideri Hagop Hagopyan
Agop Agopyan
Ermeni terörünün 1970 ve 1980’li yıllardaki yeni dalgasının öyküsü doğrudan veya dolaylı olarak bir kişi etrafında döner. Günümüz Ermeni terörizmindeki yegâne en etkili birey kamuoyunda “Hagop Hagopyan” olarak bilinen kişidir. Gourgen Yanıkyan’ın 1973’te iki Türk diplomatı öldürüp yeni Ermeni terör dalgasına katalizör etkisi yapıp meşhur olmasına rağmen Hagopyan ondan daha ünlüdür. Yanıkyan’ın iki Türk konsolosluk görevlisine 1973’te suikast düzenlediği
zamanlarda, Hagopyan’ın FKÖ’deki Ebu İyad’ın yardımcı elemanı olduğu söylenir.
Madrid’in günlük Pueblo (Halk) gazetesinin yardımcı editörü Jose Antonio
Gurriaran’ın bildirdiğine göre, söz konusu Türk diplomatların ölüm haberi Ebu
İyad’a ulaştığında, yarı Arap yardımcısını çağırmış ve bu ikisi ASALA’yı
oluşturmuşlardı. Saldırıların güvenliği ve ASALA militanlarının sayısının fazla
olduğunu göstermek de dahil olmak üzere ASALA lideri, değişik nedenlerden dolayı birçok takma ad kullanmıştır. Bunlara Hagop Hagopyan (Agop Agopyan), Mihran Mihranyan, Vahram Vahramyan, Abduh Muhammed Kasım, Henri Titizyan (Tezinyan), Minas Ohannesyan, Nubar Hovhannesyan ve Harutyun Takuşyan dâhildir. Bedros Havanasyan gerçek adıdır. Onun açıkça tercih ettiği isim ise örgüt içinde sürekli kullandığı “Mücahit”tir (kutsal ülküler için savaşan kimse). Bu, ASALA üyelerince bilinen kod adıdır.
Terör olaylarına karışan birçok kişinin hayatında olduğu gibi, Hagopyan’ın kim
olduğu hususunda bilinenler, gerçek ve yalanlardan oluşan bir karışımdır. Bazı
kaynaklar Hagopyan’ ın bir Ermeni ve bir Arap ebeveynin oğlu olduğunu ileri
sürer. Bu bilgi The Reality’de yazılan bilgilerce de desteklenmektedir. Zira
ASALA elemanları bazı durumlarda pek çok hususu Hagopyan için Ermeniceye
çevirmek zorunda kalıyorlardı. Hagopyan’ın öldürüldüğü 1988 tarihindeki basın
açıklamaları, onun 1951 yılında Irak’ta doğduğuna dair eski iddiaları
yinelemektedir. Yine Şubat 1982’de El Havadis’ten Zeki Şihabi’ye verdiği
röportaj sonucunda, Şihabi, Hagopyan’ın “Lübnanlıya benzemeyen kırık dökük
Arapçayla” konuştuğunu ifade etmiştir.
Hagopyan, ASALA adına yapılan 20 Ocak 1975 tarihli eylemden çok önceleri de
devrimci faaliyetler adına çalışmalarda bulunmuştu. Bu devrimci eylemlerde
bulunmaktaki amacı ise, bir devrimci ve gerilla savaşçısı olarak yeteneklerini
geliştirmekti. ASALA’nın yayını “Ermenistan”ın 1983 Kasım/Aralık baskısında,
Hagopyan 6 Şubat 1974’te Kuveyt’teki Japon Büyükelçiliğine yapılmış olan
saldırıyı yönettiğini anlatır. Hagopyan, eyleme katılan Filistinli militanların
hiçbirinin bir Ermeni tarafından yönetildiklerini bilmediğini de ileri
sürmüştür. Hagopyan, çeşitli adlar altında, örgütün dergisi “Ermenistan”a
düzenli olarak katkıda bulunmuştur. Aynı zamanda radyo yayınlarında yer almış,
Avrupalı ve Ortadoğulu yayın kuruluşlarından gazetecilerle de bir dizi
röportajda bulunmuştur. Bir diğer üst düzey ASALA üyesi olan The Reality
yazarına göre, onun şöhrete olan düşkünlüğü, diğer Ermeni terörist gruplarının
gerçekleştirmiş olduğu saldırıları da kendi hesabına kaydetmeye kadar
uzanmaktadır. Hagopyan’ın liderlik tarzı ve yöntemleri, zaman içerisinde ASALA
içinde anlaşmazlıklara yol açtı. Tüm kararlar onun tarafından alınmak
zorundaydı. Hagopyan’ın aşırıya varan acımasızlığı, diktatörlüğü ve gizliliği,
ASALA hiyerarşisi içinde bulunan diğer militanları bile örgüte karşı
soğutmuştur.
ASALA’daki bölünme ve 1983-1984’te ASALA-Devrimci Hareketi’nin oluşması
sonucunda örgüt, pek çok elemanını ve Beyrut’taki üstlerini kaybetti. Bunun
üzerine Hagopyan, Ebu Nidal’in yönettiği Filistinli örgütle giderek daha yakın
biçimde ittifak kurdu. Beyrut’ta yerleşik kalabilme imkânı 1982’deki İsrail
operasyonu sonrasında Filistinli yoldaşlarıyla beraber zorunlu göçle birlikte
sona erdi. Hagopyan çok sık seyahat eden biri olmaya başlamıştır. Bir dizi
kaynağın raporları, Hagopyan’ın Ortadoğu içinde mekik dokuduğu, özellikle Şam ve Suriye’nin kontrolündeki Bekaa Vadisi’ne gittiği, Libya ve Avrupa’da da kısa bir süre bulunduğunu gösterir. 1983 yılında Fransa’daki bozulan örgüt şebekesini yeniden inşa etmek için buraya gitmiş ve Berlin’e de geçtiği rapor edilmiştir.
Hagopyan’ın en favori yeri ise Atina’ydı. Örgütün bir yan kuruluşu olan
ASALA-PM’ye ek olarak, Beyrut’taki birçok elemanı da Atina’ya yerleşmişti.
Andreas Papandreu yönetimindeki Yunanistan’da siyasi iklimden kaynaklanan
emniyet duygusundan cesaret alan Hagopyan’ın, ASALA’nın aklanmış fonlarını idare etmek için Ortadoğu Kitap Dağıtımı adı altında bir paravan şirket kurduğu da söylenir.
Aynı zaman içerisinde bazı geceler yardımcıları ve yerel
konsomatrislerin bulunduğu bir grupla Atina’nın Pire semtindeki gece
kulüplerinde eğlenmiştir. Atina’nın Glyfada bölgesindeki örgüte ait bir eve ve
Neos Kosmos semtindeki Halk Hareketi bürosuna ek olarak, Hagopyan’ın tarihi
Akropol arkasındaki bölgede çeşitli apartman daireleri olduğu da bilinmektedir.
Bütün bunların üzerine ASALA fonlarının Hagopyan tarafından suistimal edildiğine dair ithamlar ortaya çıkar. İranlı Ermenilerin toplamış olduğu büyük miktardaki altının hesabını verememesi ve bu altınların Atina yakınında bir otelin satın alınmasında finanse edilmiş olabileceği kuşkuları, ASALA içindeki hoşnutsuzluğu daha da arttırdı.
En sonunda, 28 Nisan 1988 tarihinde “Terör dönemi” sona erdi. Saat 04.30’da,
Atina’nın banliyösü Paleo Faliron’daki bir apartman dairesinden bir adam ve bir
kadın çıktı ve yakınlarındaki bir arabaya doğru yürüdü. Kendisini Belgrat,
Yugoslavya’ya uçuş için Atina Havalimanı’na götürecek olan arabaya ulaşamadı.
Yakındaki bir minibüsten, emniyeti açılmış silahlarıyla kafaları kukuletalı iki
kişi ortaya çıktı. Onları fark edip niyetlerini anlayınca, adam geriye döndü ve
evine doğru kaçtı. İki adam hedefini yere düşene kadar ateş açtılar, sonra yere
düşmüş olan adama öldüğünden emin olmak için yakın mesafeden yeniden ateş
ettiler. İki saldırgan, kadına zarar vermeden, kendilerini bekleyen minibüse
binip olay yerinden uzaklaştılar. Beş dakikadan az bir süre içinde, Hagopyan’ın
on üç yıl süren ASALA liderliği sona erdi. Türk sömürgeciliği ve Batı
emperyalizmine karşı dil uzatan devrimci, bir dizi kurbanları gibi kendisi de
bir kaldırımda kan kaybından öldü.
http://www.terororgutleri.com
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder