23 Aralık 2014 Salı

ASALA Terör Örgütünün Kuruluşu






ASALA Terör Örgütünün Kuruluşu   





Harutyun Tokaşyan (Agop Agopyan)

“Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu” ASALA (Armenian Secret Army 
for the Liberation of Armenia, Ermenice), Uluslararası Terör Hareketi’nin bir 
parçası olduklarını kabul eden, bu mücadelenin de ancak silahlı olarak 
gerçekleşeceğini ilan etmiş olan bir kuruluştur. ASALA, gerçek adı Harutyun 
Tokaşyan olan Agop Agopyan kod adını kullanan şahıs liderliğinde 20 Ocak 
1975’te, Lübnan’da,  Bekaa’da kurulmuştur.

ASALA terör örgütü amaçlarını, işgal altında olduğunu iddia ettikleri Ermeni 
topraklarını kurtarmak; birleşik demokratik ve sosyalist bir Ermenistan kurmak; 
topraklarına döndüklerinde, Ermeni halkına en azından kendi kararını belirleme 
hakkının tanımasını sağlamak ve “sözde katliam”ın tarihi bir gerçek olarak 
Türkiye tarafından kabulünü temin ettirerek, Türkiye’yi bu sebeple tazminat 
ödemeye mahkum etmek olarak bildirilerinde açıklamıştır.

ASALA sol görüşlü bir örgüttü ve Ermeni sorununa Marksist bir bakış açısından 
yaklaşmaktaydı. ASALA’nın kuruluşunu, Lübnan olaylarına bağlayan, Lübnan’daki 
Filistin Kurtuluşu örgütlerinin faaliyetleri içerisinde gören, onlardan 
esinlenerek ortaya çıktığını savunan görüşler olduğu gibi, birkaç Ermeni’nin bir 
araya gelerek kurdukları yeni bir terör örgütü olduğu ve bu örgütün kısa zamanda 
dönemin en çarpıcı, en etkin terör olaylarını meydana getirdiğini iddia edenler 
de bulunmaktadır. Bütün bunlar, ASALA’nın kuruluşunu tam olarak açıklamaktan 
uzaktırlar. ASALA’nın bir örgüt olarak ortaya çıkması şartları bilinmeden ve 
doldurmuş olduğu boşluk yeterince açıklığa kavuşturulmadan mevcut tereddütler 
daha uzun zaman devam edecektir.

ASALA kurulduğu dönemde George Habbaş‘ın FHKC (Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, 
1967’de kurulmuş Marksist nitelikli bir örgüt)’si ve FKÖ (Filistin Kurtuluş 
Örgütü)’den geniş ölçüde lojistik destek ve eğitim almıştır. Lübnan’daki otorite 
boşluğu, ASALA’nın yaşama geçmesi açısından önemlidir. Habbaş’a bağlı Filistinli 
gerillaların, El-Fetih ve Suriye istihbarat denetimindeki El-Saika 
gerillalarıyla birlikte 1970’li yıllarda Kırım’daki Simferepol Rus Askeri 
Akademisi’nde eğitildikleri, teorik eğitimlerinin ise KGB ve Sovyet askeri 
istihbarat örgütü GRU tarafından FKÖ Moskova temsilcisi Hikmet Abu Zaid 
gözetiminde verildiği hatırlanıldığında, ASALA’ya kuruluş aşamasında Moskova – 
Şam üzerinden Habbaş aracılığıyla verilen desteğin önemi daha iyi 
anlaşılacaktır.

Ermenilere göre, organize Ermeni terörist kampanyası ilk olarak 1975 yılında 
başlatılmıştır. Arapça çıkan Al-Majallah gazetesinde yer alan bir röportajda 
ASALA temsilcilerinden biri, örgütünün giriştiği ilk eylemin, “1975 yılında 
Dünya Kiliseler Birliği’nin Ermenileri Amerika’ya göç etmeye teşvik eden 
Beyrut’taki bir bürosuna yapıldığını” söylemiştir. 1980’de Beyrut’ta yayınlanan 
bildiride ASALA’nın “Ermenistan’ı kurtarmak” uğruna giriştiği devrimci hareketin 
5. yılını kutladığı belirtilmektedir.

Bu örgütün ilk terörist kampanyası 22 Ekim 1975’te Viyana’da Türkiye’nin 
Avusturya Büyükelçisi Daniş Tunalıgil‘in öldürülmesi ile başlamaktadır. 24 Ekim 
1975’te Türkiye’nin Paris Büyükelçisi İsmail Erez ve makam şoförü Talip Şener 
öldürülür. Saldırıyı ASALA üstlenir.

****

Türkiye'de ve dünyada terörizm hakkında bilmek istediğiniz herşey sitemizde bulunmaktadır. 
Amacımız terör, terörizm ve terör örgütleri hakkında okurlarımıza bir ışık tutmak ve günümüz web dünyasında terör örgütleri güdümünde hareket eden 
binlerce web sitesi arasından sıyrılıp kitlelere gerçeği sunmaktır. 
Yararlı olması dileğiyle…

****


ASALA Örgütü Lideri Hagop Hagopyan   


Agop Agopyan

Ermeni terörünün 1970 ve 1980’li yıllardaki yeni dalgasının öyküsü doğrudan veya dolaylı olarak bir kişi etrafında döner. Günümüz Ermeni terörizmindeki yegâne en etkili birey kamuoyunda “Hagop Hagopyan” olarak bilinen kişidir. Gourgen Yanıkyan’ın 1973’te iki Türk diplomatı öldürüp yeni Ermeni terör dalgasına katalizör etkisi yapıp meşhur olmasına rağmen Hagopyan ondan daha ünlüdür. Yanıkyan’ın iki Türk konsolosluk görevlisine 1973’te suikast düzenlediği 
zamanlarda, Hagopyan’ın FKÖ’deki Ebu İyad’ın yardımcı elemanı olduğu söylenir. 

Madrid’in günlük Pueblo (Halk) gazetesinin yardımcı editörü Jose Antonio 
Gurriaran’ın bildirdiğine göre, söz konusu Türk diplomatların ölüm haberi Ebu 
İyad’a ulaştığında, yarı Arap yardımcısını çağırmış ve bu ikisi ASALA’yı 
oluşturmuşlardı. Saldırıların güvenliği ve ASALA militanlarının sayısının fazla 
olduğunu göstermek de dahil olmak üzere ASALA lideri, değişik nedenlerden dolayı birçok takma ad kullanmıştır. Bunlara Hagop Hagopyan (Agop Agopyan), Mihran Mihranyan, Vahram Vahramyan, Abduh Muhammed Kasım, Henri Titizyan (Tezinyan), Minas Ohannesyan, Nubar Hovhannesyan ve Harutyun Takuşyan dâhildir. Bedros Havanasyan gerçek adıdır. Onun açıkça tercih ettiği isim ise örgüt içinde sürekli kullandığı “Mücahit”tir (kutsal ülküler için savaşan kimse). Bu, ASALA üyelerince bilinen kod adıdır.

Terör olaylarına karışan birçok kişinin hayatında olduğu gibi, Hagopyan’ın kim 
olduğu hususunda bilinenler, gerçek ve yalanlardan oluşan bir karışımdır. Bazı 
kaynaklar Hagopyan’ ın bir Ermeni ve bir Arap ebeveynin oğlu olduğunu ileri 
sürer. Bu bilgi The Reality’de yazılan bilgilerce de desteklenmektedir. Zira 
ASALA elemanları bazı durumlarda pek çok hususu Hagopyan için Ermeniceye 
çevirmek zorunda kalıyorlardı. Hagopyan’ın öldürüldüğü 1988 tarihindeki basın 
açıklamaları, onun 1951 yılında Irak’ta doğduğuna dair eski iddiaları 
yinelemektedir. Yine Şubat 1982’de El Havadis’ten Zeki Şihabi’ye verdiği 
röportaj sonucunda, Şihabi, Hagopyan’ın “Lübnanlıya benzemeyen kırık dökük 
Arapçayla” konuştuğunu ifade etmiştir.

Hagopyan, ASALA adına yapılan 20 Ocak 1975 tarihli eylemden çok önceleri de 
devrimci faaliyetler adına çalışmalarda bulunmuştu. Bu devrimci eylemlerde 
bulunmaktaki amacı ise, bir devrimci ve gerilla savaşçısı olarak yeteneklerini 
geliştirmekti. ASALA’nın yayını “Ermenistan”ın 1983 Kasım/Aralık baskısında, 
Hagopyan 6 Şubat 1974’te Kuveyt’teki Japon Büyükelçiliğine yapılmış olan 
saldırıyı yönettiğini anlatır. Hagopyan, eyleme katılan Filistinli militanların 
hiçbirinin bir Ermeni tarafından yönetildiklerini bilmediğini de ileri 
sürmüştür. Hagopyan, çeşitli adlar altında, örgütün dergisi “Ermenistan”a 
düzenli olarak katkıda bulunmuştur. Aynı zamanda radyo yayınlarında yer almış, 
Avrupalı ve Ortadoğulu yayın kuruluşlarından gazetecilerle de bir dizi 
röportajda bulunmuştur. Bir diğer üst düzey ASALA üyesi olan The Reality 
yazarına göre, onun şöhrete olan düşkünlüğü, diğer Ermeni terörist gruplarının 
gerçekleştirmiş olduğu saldırıları da kendi hesabına kaydetmeye kadar 
uzanmaktadır. Hagopyan’ın liderlik tarzı ve yöntemleri, zaman içerisinde ASALA 
içinde anlaşmazlıklara yol açtı. Tüm kararlar onun tarafından alınmak 
zorundaydı. Hagopyan’ın aşırıya varan acımasızlığı, diktatörlüğü ve gizliliği, 
ASALA hiyerarşisi içinde bulunan diğer militanları bile örgüte karşı 
soğutmuştur.

ASALA’daki bölünme ve 1983-1984’te ASALA-Devrimci Hareketi’nin oluşması 
sonucunda örgüt, pek çok elemanını ve Beyrut’taki üstlerini kaybetti. Bunun 
üzerine Hagopyan, Ebu Nidal’in yönettiği Filistinli örgütle giderek daha yakın 
biçimde ittifak kurdu. Beyrut’ta yerleşik kalabilme imkânı 1982’deki İsrail 
operasyonu sonrasında Filistinli yoldaşlarıyla beraber zorunlu göçle birlikte 
sona erdi. Hagopyan çok sık seyahat eden biri olmaya başlamıştır. Bir dizi 
kaynağın raporları, Hagopyan’ın Ortadoğu içinde mekik dokuduğu, özellikle Şam ve Suriye’nin kontrolündeki Bekaa Vadisi’ne gittiği, Libya ve Avrupa’da da kısa bir süre bulunduğunu gösterir. 1983 yılında Fransa’daki bozulan örgüt şebekesini yeniden inşa etmek için buraya gitmiş ve Berlin’e de geçtiği rapor edilmiştir. 

Hagopyan’ın en favori yeri ise Atina’ydı. Örgütün bir yan kuruluşu olan 
ASALA-PM’ye ek olarak, Beyrut’taki birçok elemanı da Atina’ya yerleşmişti. 
Andreas Papandreu yönetimindeki Yunanistan’da siyasi iklimden kaynaklanan 
emniyet duygusundan cesaret alan Hagopyan’ın, ASALA’nın aklanmış fonlarını idare etmek için Ortadoğu Kitap Dağıtımı adı altında bir paravan şirket kurduğu da söylenir. 

Aynı zaman içerisinde bazı geceler yardımcıları ve yerel 
konsomatrislerin bulunduğu bir grupla Atina’nın Pire semtindeki gece 
kulüplerinde eğlenmiştir. Atina’nın Glyfada bölgesindeki örgüte ait bir eve ve 
Neos Kosmos semtindeki Halk Hareketi bürosuna ek olarak, Hagopyan’ın tarihi 
Akropol arkasındaki bölgede çeşitli apartman daireleri olduğu da bilinmektedir. 
Bütün bunların üzerine ASALA fonlarının Hagopyan tarafından suistimal edildiğine  dair ithamlar ortaya çıkar. İranlı Ermenilerin toplamış olduğu büyük miktardaki altının hesabını verememesi ve bu altınların Atina yakınında bir otelin satın alınmasında finanse edilmiş olabileceği kuşkuları, ASALA içindeki hoşnutsuzluğu daha da arttırdı.

En sonunda, 28 Nisan 1988 tarihinde “Terör dönemi” sona erdi. Saat 04.30’da, 
Atina’nın banliyösü Paleo Faliron’daki bir apartman dairesinden bir adam ve bir 
kadın çıktı ve yakınlarındaki bir arabaya doğru yürüdü. Kendisini Belgrat, 
Yugoslavya’ya uçuş için Atina Havalimanı’na götürecek olan arabaya ulaşamadı. 

Yakındaki bir minibüsten, emniyeti açılmış silahlarıyla kafaları kukuletalı iki 
kişi ortaya çıktı. Onları fark edip niyetlerini anlayınca, adam geriye döndü ve 
evine doğru kaçtı. İki adam hedefini yere düşene kadar ateş açtılar, sonra yere 
düşmüş olan adama öldüğünden emin olmak için yakın mesafeden yeniden ateş 
ettiler. İki saldırgan, kadına zarar vermeden, kendilerini bekleyen minibüse 
binip olay yerinden uzaklaştılar. Beş dakikadan az bir süre içinde, Hagopyan’ın 
on üç yıl süren ASALA liderliği sona erdi. Türk sömürgeciliği ve Batı 
emperyalizmine karşı dil uzatan devrimci, bir dizi kurbanları gibi kendisi de 
bir kaldırımda kan kaybından öldü.






http://www.terororgutleri.com

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder