18 Ocak 2015 Pazar

TUNCELİ DE NELER OLDU 3



 TUNCELİ DE  NELER OLDU  3

     1938 İsyanı, (2 Ocak 1938)

İsyanın bastırılmasından sonra Tunceli’de devlet nizamının sağlanması amacı ile bir dizi işlem yürütülmeye başlanmıştır. Bunlardan birisi de asker 
kaçaklarının asker alınması için jandarmanın yaptığı aramalardır. 2 Ocak 1938’de Kör Abbas, Keçel ve Başuşağı aşiretlerine mensupları yedi 
jandarma erini Masuluşağı Köyünde tuzağa düşürüp şehit etmişlerdir. Aynı grup daha sonra Mercan Deresinde bulunan Mercan karakolundan 
Aktaş Köyüne giden iki eri daha şehit etmişlerdir.[103]

Bu saldırılar öncesi ve sonrasında Keçel, Kör Abbas, Baluşağı, Aşuran, Demenan, Haydaran ve Bahtiyar aşiretleri tarafından  
1)ağaların sürüleceği, 
2)Adliye tarafından cezaları tecil edenlerin durumunun geçici olduğu, 
3)Hükümetin her geçen gün özgürlüklerini elinden alacağını ve 
4)1937’de askeri harekat düzenleyen devlet bir daha kısa zaman içinde harekat düzenleyemez şimdi tekrar isyan zamanıdır şeklinde dört esas 
üzerine kurulu bir propaganda başlatılmıştır.[104]

Bu gelişmeler üzerine hükümet jandarmaların şehit edildiği Mansul Uşağı köyündeki Mansul uşağı aşiretine yönelik bir operasyon başlatma kararı 
almıştır. Bu amaçla birliklerin 1 Haziran 1938’de hazır olması emri verilmiştir. Hükümet TSK’ya Tunceli’de gerçekleştirilmesi gereken 10 hedef 
vermiştir. Bunlar, 

1)son saldırılara sebep olanların ezilmesi, 
2)1937 harekatından kalanların yakalanması, 
3)Asker kaçaklarının yakalanması, 
4)Silah toplanması,
5)Son olayları yapanların ve dağ başındaki şüpheli unsurların (2000-5000 kişi) Tunceli dışına sürülmesi, 
6)Yasak bölgelerin tespiti, 
7)Çemişgezek’te tapu dağıtılması, 
8)Gemişgezek yakınlarındaki köylülere tapu dağıtılması, 
9)Devlete itaat edenlere tarıma uygun arazi verilmesi, 10)İnşaatlara devam edilmesi.[105]

8 Haziran 1938’de TSK aldığı emirleri yerine getirmek amacı ile Birinci aşaması Mercan Deresi, ikinci aşaması Merho Deresi ve üçüncü aşaması 
Kalan Deresi olan ve 31 Ağustos 1938’de bitmesi planlanan askeri harekatı başlatmıştır. Harekatın Mercan Deresi aşaması kısa zamanda son 
bulmuş ve burada isyancılar 11 Haziran’da aileleri ve sürüleri ile teslim olmuşlardır.[106]

İsyana  Koç, Şam Uşağı, Yukarı Abbas, Kureyşan ve Şeyhan aşiretlerini takılması üzerine isyan küçük boyutlu çatışmalarla Çemişgezek bölgesine 
yayılmıştır. Bunun üzerine bir tugay takviye Tunceli’ye sevk edilmiştir. Koç Aşireti ise 18 Haziran’da çekingen davranan aşiretlerinde isyana 
katılmasını sağlamak için Amutka karakolunu basmış ise de Hozat’tan taarruza geçen Seyyar jandarma Piyade Alayı 22 Haziran’da isyancıları 
Kozluca ve Aliboğazına çekilmeye zorlamış, karakolu kurtarmıştır.[107]

İsyancı aşiretler ise Karaballılar gibi isyana katılmayan aşiretlerin köylerine saldırmaya ve yağmalamaya başlamışlardır.[108] 28 Haziran itibarı ile 
Türk birlikleri 33 şehit vermiş, 60 asker yaralanmıştır. 163 isyancı öldürülmüş veya yaralanmıştır. 866 isyancı teslim olmuştur. 60 köy yakılmıştır.[109]


29 Haziran 1938‘de Başbakan Celal Bayar, “Dersim denilen işi suret-i kat’iyede halletmek”  amacı ile 3. Ordu’nun manevra çalışmalarını Tunceli’de 
yaparak, isyanın bastırılmasına dahil olacağını açıklamıştır. 1 Temmuz’da 4. Müfettişlik uçaklardan atılan bildiriler ile son bir uyarıda bulunarak 
isyancıları teslim olmaya çağırmıştır.[110] Aynı gün isyancıların durumu ise şöyledir:

       1)Haydaran ve Kör Abbas aşiretlerinden 100 isyancı Timnas tepeleri ve Roşnak boğazını tutmaktadır.

       2)Demenanlı 50 isyancı Dolubaba ve Kerenko tepelerindedir.

       3)Keçel Aşiretinden 100 isyancı Karasakal yaylası civarındadır.

       4)Keçel Aşiretinden 50 isyancı Dojikbaba’nın kuzey sırtlarındadır.

       5)Abbas, Aşuran ve Beyit aşiretlerinden 50 kişi Dojikbaba’nın güney sırtlarındadır.

       6)Koç, Resik, Şam Uşağı aşiretleri isyancıları Ali boğazına çekilmişlerdir.[111]

2 Temmuz’da birlikler Dojikbaba zirvesini ele geçirmişler ve burada 43 isyancı öldürülmüştür. 8 Temmuz’a kadar taramalar sürmüş, 8 Temmuz’da 
çıkan çatışmalarda bazı isyancılar öldürülmüştür.[112]

14 Temmuz’da 3. Ordu’nun 3. safhalı bir harekat düzenleyeceği ve harekata 15 Ağustos’ta başlayacağı kararlaştırılmıştır. 4. 
Müfettişlik ise 21 Temmuz’da hazırladığı raporda 3. Ordu’nun tarama manevraları sonunda 5-7 bin kişinin batıya nakledilmesini, haydutluk 
eylemlerine fikren ve fiilen katılanların tutuklanmalarının ve bir kısım isyan bölgesinin yasak bölge ilan edilmesi gerektiği kararını vermiştir.[113]

Bu sırada Tunceli’deki birliklerin operasyonları devam etmektedir.15 Temmuz’da gerçekleşen çatışmalarda 57. Alay, 1 şehit beş yaralı vermiştir. 
16 Temmuz’da Kafat bölgesinde mağaralara sığınan 7 isyancı öldürülmüş bir isyancı yakalanmıştır. Zaghe bölgesinde de birkaç isyancı 
öldürülmüştür.[114] Keçizeken bölgesinde 25. Alay birliklerine saldıran 50-60 isyancı ile çatışma gerçeklemiş ve öğleden sonra Keçizeken ile 
Munsur suyunun birleştiği tepede direnen bir grup asi öldürülmüştür. Çatışmalarda 25. Alay dört şehit dokuz yaralı vermiştir. 17-18 Temmuz’da 
sert çatışmalar olmuş, birlikler 10 şehit, 17 yaralı verirken 85 isyancı öldürülmüştür. 19 Temmuz’da Laç Deresi ve Munzur suyu civarında 
57. Alayın katıldığı sert çatışmalar gerçekleşmiştir.20 Temmuz’da çatışmalar devam etmiş, 6 şehit, 10 yaralı veren birlikler 69 isyancıyı 
öldürmüşlerdir. 21 Temmuz’da Laç deresi mevkiinde direnen isyancılara karşı sert bir taarruz başlatan birlikler isyancıların geri çekilerek 
mağaralara sığınmalarına neden olmuşlardır. Mağara tahrip kalıpları ile bombalanmış ve 228 isyancı öldürülmüştür. Ancak bir mağara 
direnmeye devam etmiştir. Aynı gün Munzur Suyu batısında çıkan bir çatışmada 63. Alay, 20 isyancıyı öldürmüştür. 

22-23 Temmuz’da mağaralarda direnen unsurlar tahrip kalıpları ile imha edilmiştir.24 Temmuz’da isyanın öncülerinden Demenan Aşiretinin reisi 
Cebrail oğlu Hüseyin ve Hassogev’in de arasında bulunduğu 35 isyancı mağaranın havaya uçurulacağını anlayınca teslim olmuşlardır.[115]

27 Temmuz’da Haydaran Aşiretine mensup isyancılara yönelik bir harekat düzenlenmesi emri verilince birlikler 1 Ağustos’ta Darboğaz’da 
sıkıştırdıkları 100 isyancıyı öldürmüşlerdir. Haydaranlı isyancılara yönelik operasyon mağara arama ve imha şeklinde 2-3 Ağustos’da da devam 
etmiştir.[116] 1 Ağustos 1938 itibarı ile Türk birliklerinde 104 er şehit olmuş, 13 subay ve 162 er yaralanmıştır.[117]     

Öte yandan 31 Temmuz 1938’de Diyarbakır, Tokat ve Kars’dan 3. Ordu’nun üç kolordusu Org. Kazım Orbay’ın komutasında Tunceli 
operasyonuna başlamak üzere hareket etmişlerdir. Tunceli’ye 5 Ağustos itibarı ile ulaşan birlikler derhal çatışmalara katılmışlardır.

14 Ağustos’da 1’nci Süvari Tümeni Nazimiye bölgesinde yaptığı tarama harekatı sırasında çıkan çatışmada 70 Haydaranlı ve 6 Demenanlı isyancıyı 
öldürmüştür. Aynı gün, 15. Tümenin 38. Alayı Yılan dağından Ali boğazına inen derelerde 65 isyancıyı imha etmiştir. 57. Alay ise Ali boğazında iki 
mağarayı kuşatarak bombalamıştır.[118] 62. Alay ise Kaçkerekbaba’da yaptığı tarama sırasında 32 isyancıyı öldürmüştür. 16 kadın ise 
yakalanmıştır.143. Alay ise tarama sırasında 13 isyancıyı öldürmüştür. Vank bölgesinde ise 38 isyancı, Kafat civarında 3 isyancı öldürülmüştür. 
Ayrıca 9. Kolordu bölgesinde çok sayıda isyancı sığındıkları mağaralarda imha edilmiştir.[119]

15 Ağustos’da 3. Ordu’nun Tunceli operasyonu bütün birliklerin katılımı ile başlamıştır. 41.Tümen Deşt’in kuzeyinde 13 isyancıyı öldürmüştür. 
Aynı bölgede Zımbık mezrası, Halvari, Kırmızı Mezra, Bornak, Kirnik, Hiç köylerinde yapılan aramalar sırasında askeri birliklere isyancıların 
saldırması üzerine 385 isyancı imha edilmiş ve köyler yakılmıştır. Laç Deresinde yapılan aramada da bir kısım isyancı çıkan çatışmada 
öldürülmüştür. 14. Süvari Alayı Dar boğaz deresinde yaptığı arama sırasında 281 Demenanlı ve Haydaranlı isyancıyı imha etmiştir. 
14 Süvari Tümenine bağlı birlikler ise Tagar deresinde ikinci kez arama yapmış ve 12 isyancıyı öldürmüşlerdir. 
17. Tümen ise Harçi bölgesinde bir mağaraya saklanan 58 isyancıyı çıkan çatışmada öldürmüşlerdir. 
Aynı gün teslim olan Yusufanlıların içinden bir isyancının hançeri ile bir onbaşıyı şehit etmesi ile başlayan kaçma girişimi üzerine çıkan olaylarda 
49 kişi imha edilmiştir.[120]

16 Ağustos’da 11. Süvari Alayı Muhundu bölgesinde tarama yaparken çıkan çatışmada bir grup Demenanlı isyancı öldürülmüştür.2. 
Seyyar Jandarma Taburu ise Pah doğusunda Çukur civarında aralarında Haydaran Aşiretinin liderlerinden birisinin de bulunduğu bir grup isyancıyı 
çatışmada öldürmüştür. Munzur dağlarında Sıçan gediği mevkiinde birlikler 100 isyancı ile karşılaşmış, çıkan çatışmada 20 isyancı öldürülmüş, 
diğerleri kaçmıştır. Öte yandan 14. Süvari alayı ile çatışmaya giren 79 isyancı ile 2. Seyyar Jandarma Taburuna direnen 37 Haydaranlı isyancı 
öldürülmüşlerdir. Kuru Doğar Dağı Harap Karakol bölgesinde sürüleri ile kaçan 500 civarında isyancı ise havadan bombalanmış ve makineli tüfek 
ateşi altına alınmıştır.

17 Ağustos’da Kolasan deresi kuzeyinde 7. Kolordu birlikleri 50’ye yakın isyancıyı öldürmüşlerdir. Sin ve Pülür’de ise taramalar sırasında direnen 
80 isyancı öldürülmüştür. Katı gediği ile Harçi deresi arasında 9. Kolordu karargahına saldıran 50-60 isyancı çıkan çatışmada öldürülmüştür.
19 Ağustos’da Kalason ile Sin bucağı bölgesinde direnen 290 isyancı öldürülmüştür. Mazgirt’te ise tutuklandıktan sonra kaçma girişiminde bulunan 
52 isyancı öldürülmüştür. 12 Tümen ise direnen 170 isyancıyı imha etmiştir. 14. Süvari alayı bölgesinde 69 kişi çatışmalarda öldürülmüştür.   

15 Ağustos-21 Ağustos arasında harekatın birinci safhası sona ermiştir.31 Ağustos’ta birlikler ikinci tarama harekatına başlamışlardır. 
6 Eylül’de 7. Alay ile çatışmaya giren 6 haydut öldürülmüştür.8 Eylül’de Bazen Deresinde beş isyancı ile çıkan çatışmada iki isyancı öldürülmüştür. 
143. Alay ise Laç Deresinde altı isyancıyı çıkan çatışmada öldürmüştür. Sonuçta, 15-21 Ağustos ile 6-16 Eylül arasında yapılan iki tarama 
operasyonu sonucunda 7954 kişi ölü-diri 16 Eylül 1938’de sona ermiştir.[121]    [122]



    Sonuç

Tunceli’de ordu zaman zaman çok sert davranmıştır. Ancak her şey kendi döneminin şartları içinde ele alınabilir. 
Fatih Sultan Mehmet’i 19. Yüzyıl şartları ile değerlendiremezsiniz. 1937-38’de Tunceli’de uygulanan tahrik edilmiş sertlik 
1938’den sonra Amerikan, Rus, Alman, Japon vs. orduların uyguladıkları sertlikten asla daha fazla değildir. 
Tunceli o günden 1977’ye kadar rahat etmiştir. Allah Atatürk, İnönü, Bayar ve Mareşal Çakmak ile Türk Ordusu’ndan razı olsun. 
Utanması gerekenler, Dersim için özür dileyenlerdir. PKK’ya teslim olanlar, PKK’nın atasından da özür dilerler.


[1] Ebubekir Pamukçu,Dersim Zaza Ayaklanmasının Tarihsel Kökenleri, YÖN Yayınları, İstanbul 1992, s.101

[2] Suat Akgül, Yakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1992, s. 19

[3] E. Pamukçu, age, s.103-105

[4] Günerkan Aydoğmuş,Şark Çıbanı, nakleden Altemur Kılıç, 29 Kasım 2009

[5] Naşit Hakkı Uluğ, Derebeyi ve Dersim, Kaynak Yayınları, Eylül 2009, s.23

[6] Aşiretlerin listesi için bkz. Ek-1

[7] Bu konuda E. Pamukçu şöyle demektedir: “1920’li ve 30’lu yıllarda bölgede Zazalar arasında bir de gizli Ermeni nüfus bulunmakla beraber, 
bu nüfus dönemin sosyal yaşantısında kendisini hissettirebilecek nitel ve nicel özelliklere sahip olmaktan uzaktır.”E.Pamukçu, age, s.101

[8] Naşit Hakkı Uluğ, Tunceli Medeniyete Açılıyor, Kaynak Yayınları, Ankara 2007, s. s.90 ilk baskı 1939

[9] S. Akgül, age, s.20 ve Bilal Aksoy, Tarihsel Değişim Sürecinde Tunceli, Tunç Çağından Cumhuriyete Dek, Cilt 1, Ankara 1985, s.196

[10] S. Akgül, age, s.21 ve B. Aksoy, age, s.197

[11] S. Akgül, age, s, 21 ve B. Aksoy, age, s.200

[12] S. Akgül, age, s, 55

[13] age. S.21

[14] S. Akgül ,age, s.22 ve B. Aksoy

[15] N. H. Uluğ, Derebeyi…, s.44

[16] S. Akgül, age, s.23-24 ve B. Aksoy, age, s.206

[17] N.H. Uluğ, age, s.56-57 ve 63

[18] S. Akgül, age, s.25 ve N. H. Uluğ, age, s.55

[19] age, s.26

[20] age, s.28

[21] age, s.28-29

[22] age, s.29

[23] Abdülhaluk Çay, Her Yönüyle Kürt Dosyası, 7. baskı, Ankara 2008, s.425

[24] S. Akgül, age, s.31

[25] A. Çay, age, s.428-429

[26] S. Akgül, age, s.32

[27] age, s.33

[28] N.H.Uluğ, age, s.48

[29] S. Akgül, age, s.33

[30] age, s.34

[31] age, s.35

[32] A. Çay, age, s.429

[33] age, s.427

[34] S. Akgül, age, s.37-38

[35] A. Çay, age, s.427

[36] age, s.428

[37] S. Akgül, age, s.40-41

[38] age, s.42

[39] E. Pamukçu, age, s.110-111

[40] age, s.109

[41] S. Akgül, age, s. 42-43

[42] Bu konuda bkz. Yaşar Kalafat, Şark Meselesi Işığında Şeyh Sait Olayı, Karakteri, Dönemindeki İç ve Dış Olaylar, Boğaziçi Yayınları, 
İstanbul 1992

[43] S. Akgül, age, s.44-45 ve N. H. Uluğ, age, s.49

[44] S. Akgül, age, s.46

[45] N. H. Uluğ, age, s. 49

[46] Hamdi Beyin Raporu için bkz.Belma Akçura, Devletin Kürt Filmi-1925-2009 Kürt Raporları, New Age Yayınları, Genişletilmiş Yeni Baskı, 
Ekim 2009, s.65-67

[47] Bilal Şimşir, Kürtçülük, 1924-1999, bilgi yayınevi, Ankara 2009, s.377

[48] age, s.378

[49] Celal Bardakçı’nın Raporu için bkz. B. Akçura, age, s.68-70

[50] S. Akgül, age, s. 49

[51] S Akgül age, s.49 ve E Pamukçu, age, s.114

[52] age, s.50

[53] Masis Kürkçügil, “Dersim Cumhruiyetin en büyük kıyımı”,NTV Tarih, Sayı 11 Aralık 2009, s.56

[54] S. Akgül, age, s.51

[55] age, s.52

[56] age, s.51

[57] age, s.53

[58] age, s.54

[59] M. Kürkçügil, age, s.57

[60] age, s.54

[61] N.H. Uluğ, Derebeyi.., s.24-25

[62] B. Şimşir, age, s.385-388

[63] age, s.380-383

[64] S. Akgül, age, s.56

[65] age, s.57-58

[66] age, s.58-59

[67] age, s.63

[68] age, s.61

[69] N. H. Uluğ, age, s.17

[70] M. Kürkçügil, age, s.58

[71] S. Akgül, age, s.62-63

[72] age, s.64

[73] age, s.66

[74] B. Şimşir, age, s.402

[75] S. Akgül, age, s.75

[76] B. Şimşir, age, 396

[77] Ermeni Hoybun Örgütü 1933 ve 1934’de Tunceli’ye Bogos ve M. Nıri Dersimi’yi yollayarak 1.5 sene gizli çalışmalar yaptırımıştır. S.Akgül, age, s.85

[78] S. Akgül, age, s.67 ve B. Şimşir, age, s.398

[79] age, s.68

[80] age, s.124

[81] age,s. 124

[82] age, s.125

[83] age, s.130

[84] E. Pamukçu, age, s.106-107

[85] Reşat Hallı,Türkiye Cumhuriyetinde Ayaklanmalar, Genelkurmay Başkanlığı Basımevi, Ankara 1972, s. 376ve A. Akgül, age, s.125-126

[86] age, s.127

[87] age, s.128

[88] B. Şimşir, age, s.390

[89] age, s.408

[90] R. Hallı, age, s.388

[91] S. Akgül, age, s.129 ve B. Şimşir, age, s.399

[92] age, s.130

[93] R. Hallı, age s.390

[94] S. Akgül, age, s.131

[95] age, s.134

[96] age, s.137

[97] age, s.139

[98] age, s.144

[99] age, s.142

[100] age, s.146-147

[101] B. şimşir, age, s.415

[102] age, s.417

[103] R. Hallı, age, s.410

[104] S. Akgül, age, s.150-151

[105] R. Hallı, age, s.417-418

[106] age, s.421

[107] S. Akgül, age, s.155

[108] age, s.156

[109] R. Hallı, age, s.431

[110]  age, s.433

[111] age, s.432

[112] age, s.433

[113] age, s.436-437

[114] age, s.435

[115] age, s.432-438

[116] age, s.439-440

[117] age, s.441

[118] age, s.457

[119] age, s.458

[120] age, s.459-459

[121] S. Akgül, age, s.158-159

[122] R. Hallı, age, s.4560-461


http://www.21yyte.org/tr/arastirma/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/2014/11/15/7861/tuncelide-ne-ve-neden-oldu

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder