18 Ocak 2015 Pazar

TEK KİŞİLİK ORDU: ŞÜKRÜ SERVER AYA





TEK KİŞİLİK ORDU: ŞÜKRÜ SERVER AYA


Tarih boyunca Türk- Ermeni ilişkilerini inceleyenlerin karşısına çıkan en önemli isimlerden biri de, Şükrü Server AYA’dır.
aya
Sayın AYA, ömrünün büyük bir bölümünü asılsız Ermeni soykırımı iddialarına adamış; Osmanlı’nın değil, yabancı kaynakları, özellikle de Ermeni Diasporası’nın etkili olduğu ABD kaynakları taramış, bu konuda kitaplar yazmış; ülke sorunlarına duyarlı her Türk vatandaşının mutlaka ama mutlaka tanıması gereken bir isimdir.
Tufan TÜRENÇ, Hürriyet’teki köşe yazısında, Şükrü Server AYA’ı “Tek Kişilik Ordu” olarak tanımlıyor ve onu şöyle anlatıyor:
“ Şükrü Server AYA, Ermeni fanatikleri ile boğuşan tek kişilik bir ordu !! Bu yaşında ayaklarını uzatıp oturacağına zorlu bir savaşa girişmiş bir Kahraman AYA… Robert Kolej mezunu… Mükemmel İngilizcesi var. Okuldan sonra ticarete atılmış. Yaşı ilerledikten sonra işlerini tasfiye etmiş. Ermeni iddiaları konusundaki kuşkuları onun kafasını kurcalamaya başlamış. 1915 olaylarının gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için araştırmalara girişmiş. Çalışmalara başlamadan önce kendisine şu soruları sormuş..
‘Gerçekten olaylar bütün dünyaya Ermenilerin anlattığı gibi mi oldu?’
‘Türkler soykırım yaptı mı?’
‘Yoksa bir millet yargısız infaz mı edilmek isteniyor?’
Okuldan, ticari yaşamından çok sayıda Ermeni dostu arkadaşı varmış AYA’nın. Gerçekleri öğrenip onların yüzüne bakabilmek, yalanları, iftiraları, sahte belgeleri ortaya çıkarmak için yıllarca çalışıp çabalamış. Dünyada bu konuda yazılan hemen bütün kitapları, makaleleri ve Ermenilerin ortaya attığı belgeleri taramış. Yıllarca süren bu zor ve yorucu çalışmalardan sonra Ermeni iddialarını çürüten, yalanlarını ortaya çıkaran çok bilgi ve belge toplamış.
AYA’yı en çok şaşırtan da belgelerin büyük bölümünün Türk Ermenilerinden gelmesi olmuş. Bunları yazdığı ve internetten yayınladığı yüzlerce makaleye sığdıramamış. Sonunda kitap yazmaya karar vermiş.
*
AYA, bugüne kadar ikisi İngilizce 3 kitap yazdı.
Son kitabı “The Genocide of Truth Continues”u (Gerçeğin Kırımı Sürüyor) geçtiğimiz günlerde, bütün parasal sıkıntılarına rağmen kendi olanaklarıyla bastırdı. Kitabını gerçekleri savunanlara adadı. 81 yaşındaki Şükrü Server AYA sağlığı iyi olmamasına rağmen bulduğu gerçekleri belgeleriyle birlikte bütün dünyaya açıklıyor.
Son kitabında Anadolu’da yaşayan Ermenilerin bir bölümünün nasıl kandırılarak Osmanlı’ya karşı savaştırıldığını belgelere ve dış kaynaklardan topladığı bilgilere dayanarak anlatıyor.
Fanatik Ermenilerin olayları nasıl saptırdığını, dünyaya yaydıkları belgeleri çeşitli kaynaklardan bulduğu belge ve bilgilerle çürütüyor. Amerika’daki soykırım müzesinin nasıl politize edildiğini ortaya çıkarıyor. Amerikan Büyükelçisi Morgenthau’nun gerçek yüzünü, yaptığı rezillikleri sergiliyor. Fanatik Ermenilerin kilise ile birlikte parasal kaynak sağlamak amacıyla dini nasıl kullandıklarını yine yabancı kaynaklardan bulup çıkarıyor. AYA, bütün çalışmalarının ışığında şu soruyu ortaya atıyor:
‘Soykırım iddialarını ileri süren fanatik Ermeniler yüz yıldır topladıkları paraları savaşabilmek için mi toplamaktadırlar, yoksa para toplamak için mi savaş ve şimdiki inanılmaz düşmanlığı devam ettiriyorlar?’ ” (Hürriyet, 21 Aralık 2010)
Sayın Melih AŞIK’ın Milliyet gazetesindeki köşe yazını da hatırlamakta yarar var:
“ Tek kişilik ordu…Şükrü Server AYA 83 yaşında bir delikanlı… Rahmi KOÇ, Feyyaz BERKER,Talat HALMAN, Türkkaya ATAÖV gibi ünlülerin Robert College’den arkadaşı… Son yıllarda bütün vaktini 1915 dönemi araştırmalarına ayırmış… Ermeni diasporasının iddialarına karşı gerçekleri kendi araştırmalarıyla kitaplaştırıyor. Kitaplarında genellikle Ermeni meselesinde tarafsız ya da karşı tarafta yer alan kaynaklara başvuruyor. ‘Soykırım Tacirleri ve Gerçekler’ adlı kitabının hem İngilizcesi hem Türkçesi mevcut. Son kitabı ‘Preposterous Paradoxes of Ambassador Morgenthau’ (Büyükelçi Morgenthau’nun Mantık Dışı Çelişkileri) İngilizce olarak basıldı. Kitabın editörlüğünü İrlandalı Peter Walsh yaptı…AYA’nın yazılarını ‘armenians-1915.blogspot.com’ adlı sitede bulabilirsiniz..”.
(Milliyet, 14 Nisan 2013)

Ermeni yalanlarına karşı, arkasında devlet desteği olmadan, tek başına mücadele eden 84 yaşındaki Efsane Türk’ü, duyarlı her Türk vatandaşı tanımalı ve ona duyduğu derin minneti göstermelidir diye düşünüyorum.Tıklayın ve bilgisayarınızın sesini açarak
 İZLEYİNİZ


Şükrü Server AYA’nın “SOYKIRIM TACİRLERİ VE GERÇEKLER” (Türk Aleyhtarı ve Tarafsız Yabancı Belgelerle Diaspora Yalanlarının İçyüzü) adlı kitabı bile, tek başına Ermeni soykırımı iddialarını çürütmeye yeter.
Eski Bakanlarımızdan Bülent AKARCALI,  tanıtım yazısında şunları söylüyor:
“Şükrü Server AYA, 78 (şimdi 82) yaşında. Çılgın Türklerimizin  günümüzde  yaşayan bir örneği. Robert Kolej Mezunu! İlk Kültür Bakanımız Talat HALMAN ve soykırım iddialarına en etkin akademik cevaplar veren Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV’ün sınıf arkadaşı ve 65 yıllık can arkadaşı! Esas işi dış ticaret, fakat, ‘ana dilim İngilizce’dir’ diyenleri, kızınca kalemi ile yontabilecek çılgın bir insan!
Amerikan ve Fransız Ermeni Diasporasının kurduğu cani terör örgütü ASALA’nın Paris Hava Alanı Orly’de patlattıkları bombayla öldürdükleri 7 kişinin davasından, yani 1985′ten bu yana, (hayatta birçok Ermeni arkadaşı olması nedeniyle de) konuya daha yakın ve fiilen eğilmeye başlamış. Ortada dolaşan bilgilerin ‘seçilmiş kaynaklar’dan olduğunu sezinleyerek, kimsenin el atmadığı taraflı-tarafsız ve daha ziyade Türkiye leyhdarı denemeyecek kaynaklardan derlemeler ile internet aracılığı ile duyurmaya ve ‘işin doğrusuna ışık tutmaya çalışmış.’
Bu kitap, milletimizin bilgilenmesi yanı sıra, belki de, eğer bir özür dilenecekse, başta Vatikan olmak üzere, kimi çevrelerin önce nereden özür dilemeye başlamaları gerektiği hususunda mantığı ve vicdanı olanları uyandırmaya yarayabilir. Hristiyan dünyasının Haçlı seferleri ile başlayıp dört kıtada; Kuzey ve Güney Amerika’da katledilen yaklaşık 60 milyon yerli, Afrika’da 20 milyonu katledilen ve bir o kadar da esir olarak yakalanıp Amerika’ya götürülen zenci, Hindistan, Çin, Vietnam, Avustralya, Cezayir, Bosna Hersek dahil katlettikleri ‘yüz milyonlarca insan için neden özür dilemediklerini ve dileyemeyeceklerini’, bu kitabı okurken anlayacaksınız! Bu suçlardan kendilerini arındırma yerine, başkalarını da suçlayarak temize çıkabilmelerini çabalarını farkına varabileceksiniz.
Türkler ve Anadolu Ermenileri arasına esas fitneyi, Osmanlı hoşgörüsünü istismar ederek topraklarımıza yayılmış 2 bine yakın Amerikan, İngiliz, Fransız, Alman vs Hristiyan misyonunda çalışan 30 bine yakın misyonerin, nasıl soktuğunu da okuyacaksınız. Bütün bu konuları, topladığı binlerce yabancı kaynaklı belge ile kitaba dönüştüren 78 yaşındaki Şükrü Server AYA’ya hem teşekkür ederek hem de bu yaşta böyle bir eseri ortaya koyan insanlara sahip olduğumuz için gurur duyacaksınız. Bakarsınız ‘halkın sesi olarak’ Şükrü Bey’i televizyona çağırmaya ve gerçeğin ne olduğunu Türk milletine duyurmaya ‘cesaret edecek bir kanal’ dahi çıkabilir!”
Sayın AYA, sözde Ermeni Soykırım konusunda hem Türkçe hem de İngilizce:
“Preposterous Paradoxes of Ambassador Morgenthau”,
“ The Genocide of Truth Continues”(Gerçeğin Kırımı Sürüyor),
“Soykırım Tacirleri ve Gerçekler”(Türk Aleyhtarı ve Tarafsız Yabancı Belgelerle Diaspora Yalanının İçyüzü),
 “Twisted Law versus Documented History”( Çarpıtılmış Hukuk Belgelenmiş Tarihe Karşı) gibi  kitapları dışında yüzlerce makale yayımlamış, pek çok sayıda konferans vermiş,  katıldığı televizyon programlarında sözde Ereni soykırımının hiçbir belgeye dayanmadığını, tamamen uydurma olduğunu belgelerle açıklamıştır.
Sayın AYA’nın  ‘Twisted Law Versus Documented History’ adlı kitabı, Profesör Geoffrey Robertson’un Ermeni meselesi ile ilgili kitabındaki çarpıtmalara cevaben yazılmıştır. Robertson, 2009 yılında yazmış olduğu “Was There an Armenian Genocide?” ( Bir Ermeni Soykırımı Var mıdır?) başlıklı kitabında İngiliz Hükümetini ve Parlamentosunu sözde ‘Ermeni soykırımını’ tanımadığı gerekçesiyle açıkça eleştirmiş ve hükümetin tutumunu etik bulmadığını ifade etmişti.
Sayın AYA, Robertson’un argümanını haklı çıkarmak için hukuku çarpıttığını ileri sürerek Robertson’un çalışmasını kendisine temin edilen ‘seçilmiş kaynaklara’ dayandırdığını, ancak bu kaynakların büyük bir kısmının gerçekleri yansıtmadığını yabancı belgelere dayanarak yazdığı kitabında karşılaştırmalı olarak ispatlamıştır.
Sayın Şükrü Server AYA,  Prof. Dr.  Taner Akçam’ın, Ermeni soykırımı konusunda Osmanlı belgelerine dayanarak yazdığını belirttiği ve Osmanlı’yı suçlayan “The Young Turks’ Crime Against Humanity: The Armenian Genocide and Ethnic Cleansing in Ottoman Empire”(Genç Türklerin İnsanlık Şuçları: Ermeni Soykırımı ve Osmanlı İmparatorluğunda Etnik Temizlik) adlı kitabında öne sürdüğü iddiaları da tek tek ele alarak maksatlı ve kurgulanmış saptırmalar olduğunu ortaya koymuştur.
Sayın AYA’nın, “Benim arkamda Türkiyeli Türkler değil, Türkiyeli Ermeniler var”sözündeki derin anlamı gözden kaçırmamalıyız ve onun şu sorularını da asla unutmamalı ve üzerinde düşünmeliyiz:
“Bu konuda bir devlet politikamız hiç oldu mu?
Merkezî bir bilgi toplama ve dağıtma ağı var mı?
Yurt dışındaki olaylar vaktinde yansıyor mu?
Görevli kurumlar ve koordinasyon var mı?
Yetkili ve sorumlu kurum ve kişiler kimlerdir?
Bireysel araştırmaları destekleyenler var mı?
On yıllardır ihmal edilen bu büyük yalanın torunlarımıza ayıp olarak intikalini kaç kişi ciddiye alıyor?”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder