21 Kasım 2014 Cuma

DESTANLARDA ERMENİ OLAYLARI NASIL ANLATILIYOR..





DESTANLARDA ERMENİ OLAYLARI  
NASIL ANLATILIYOR..


Tarih
Yrd.Doç.Dr. Kadir ÖZDAMARLAR


Türklerle Ermenilerin teması XI.asra dayanır. 1021’de Van Ermeni kıralı, Türk akınlarından korkarak ülkesini Bizanslılara bıraktı.
Bundan sonra bu bölgelerdeki Ermeniler siyasi ve sosyal sebeplerle İç Anadolu’ya gelmeye veya göçe zorlandılar. Çukurova Ermeni kırallığının
kurulması da böyle bir göçün sonucudur. 
Gerek Selçuklular,gerekse Osmanlılar döneminde XIX.asrın sonlarına kadar Türklerle beraber huzur içerisinde yaşamışlardır.
Bu yaşayışla ortak bir kültür oluşmuş ve ortak kültür neticesinde bazı Ermeni sanatçıların yüksek Türk kültürüne nice hizmetleri geçmiştir. Mimaride, musıkide, tiyatro ve sineme dünyasında, âşık edebiyatımızda...
Nice Ermeni şairler âşıklarımızın tesirinde kalarak şiirler söylemişler ve saz çalmışlardır. Bu Ermeni âşıklara edebiyatımızda âşuğ adı verilmiştir.
Anadolu’da birçok aşuğ yetişmiştir. Bunlardan: Abdi, Bagdasur Tıbir, Mahcubî, Maklubî, Nadirî, Peprone, Sıvacı gibi Kayserili âşuğlar da vardır. Türk Halk şiirimize nice güzel şiirler kazandırmışlardır. 1876’da İmzalanan Berlin Antlaşması’ndan sonra dış tahriklerle millet-i sadıka adı verilen Ermeniler planlı bir biçimde isyana başlamışlar ve sonuçta nice acılara ve göz yaşlarına sebep olmaları, ihanetleri, ordumuzu arkadan vurmaları üzerine devletimizin bir tedbir olarak gördüğü Tehcir Kanunu uygulaması ile  Ermeni sesi kesilmiştir.Acaba ?

Olayın siyasi boyutu bir tarafa,1876-1919 yılları arasındaki olaylar edebiyatımıza da yansımıştır. Gerek aşuğların gerek âşıklarımızın dilinden dökülen destanlara baktığımızda bunun nice ibretli hikayelerini görürüz.

Çukurovalı, Diyarbakırlı veya Urfalı olduğu söylenen ve XIX. asır ikinci yarısında yaşayan Ermeni aşuğlarından Ferdî “Zeytun Mersiyesi” adlı meşhur destanında Ermenilerin Maraş’a bağlı Andırın’da yaptıkları kötülükleri anlattıktan sonra Zeytun İsyanının da sanki canlı şahididir.Bu Türkçe destanı uzun zaman
Ermeniler, Adana ve Maraş yörelerinde saz eşliğinde okumuşlardır. Destandan seçtiğim aşağıdaki bentlerde Ermenilerin Andırın ve Zeytun’daki isyanlarını ve burada olup bitenleri ve Ermeni kamavurlarının adlarını da vererek anlatır ki Türk-Ermeni münasebetleri için edebî bir belgedir. 

Ayrıca Avrupa’dan nasıl “Baron Abah”ların geldiğini ve Zeytun’daki katliamları nasıl yönettiklerini, dökülen kanın vahşetinin tarifi gerçekten ibret aynasıdır.

Ermeni Babik Paşa’nın, Zeytun’da bu isyanını bastırmak isteyen Veysel Paşa’nın ordusunu yendiğini yine hikâye eden Ermeni aşuğlardan Kul Elfazî’nin de
bir destanı vardır. İnsan bunları ibretle okuyor da acaba Ermenilerden özür dileyen sözde aydınlar tarihten hiç mi ders almadılar? Anadolu’da”İnsan kanının icabını yapar derler.”Ermenilerin yabancı ülkelerin kışkırtmalarıyla Osmanlıyı arkadan hançerlemesini anlarız da içlerinde Türk kanı taşıyan bu ahlaksızların tavırlarını anlamakta zorlanıyoruz!

Ne diyor bu Mersiyesinde Ferdî, bir bakalım:

Yeni dünya Egya bir kolu basdı
Ya Surp Pırgiç deyip çok asker kesdi
Osmanlı ordusunun kökünü sarsdı
Redifler firarla kurtardı canı
….
Fersenli râhip oldu zorbacı
Andırın ağası hissetdi acı
Türk kızları teslim oldular bacı
Dediler doğrudur Îsa îmânı
….
Zeytun’da misafir çok Hay var idi
Cengçi az amma pek yiğit var idi
Çalyat Esmelyan çok asker idi
Encâm şehit düşüp gördü imanı
Avrupadan mahsus bize gelenler
Şöhretleri ise Hınçak baronlar
Millet için bunlar fedaidirler
Haygazyan neslinin hep kahramanı
Baron Abah dedi Türk’ü kıralım
Eski mülkümüze sahip olalım
Aslan gibi muhârebe kuralım
Kaldıralım aradan ,birden dumanı
….

Meleh, Nişan, Garabet fedâiler İyice şecaat ibraz ettiler Haylice Türklere kurşun urdular Çokca ağlattılar Türk Müslümanı Evet Ermeniler  Müslümanları çokça ağlattılar.
Nitekim Kılikya / Çukurova 1919’da Fransızlar tarafından işgal edildiğinde eski adıyla Haçın/Saimbeyli’de çok az Türk vardı.  Burası sistematik bir şekilde yeni

Ermeni göçleriyle bir Ermeni üssühaline gelmişti. Nitekim Fransız ordusu desteğindeki Ermeniler buradaki bütün Türkleri, kadın, çoluk çocuk ve erkekleri akla gelmedik vahşiyane bir şekilde şehit etmişlerdi. Bu olayları gören Yarpuzlu ailesinden Abdulgaffar Efendi’nin eşi Melek Hatun şu ağıdı yazmıştır. Kendisi de şehit olmuş, Haçın Savaşı’nda Türk askeri Haçın’a girdiğinde bu ağıt bir
bohçanın içinden çıkmıştır. Müslümanlara yapılan Ermeni vahşiliğinin örnekleri yürekler dağlayan bir ibret vesikasıdır:
….

Osman’ımı göğe attılar 
Süngüyü altına tuttular 
Öldüğüme gam çekmiyom
Ak tenimize baktılar
Çamsaroğlu koca gavur
Bebekleri kaynatıyor
Gün görmedik gelinleri
Süngü ile oynatıyor
…..

Bu uzun ağıtta anlatılan olaylar dayanılacak gibi değildir.Ortada ne ırz var, ne namus, ne de insanlık! Ermenilerin yoğun olduğu ilçelerden biri de Develi’dir. 

Aynı tahrikler sonucu Develi Ermenileri Amerika’ya gönderdikleri kamavurların sayesinde bomba yapımını öğrenmişler ve sonuçta bir Ramazan bayramında Yukarı Develi ve Aşağı Everek’teki Ulu Camilerde bayram namazı kılınırken bombalayıp ve toplu katliama girişmek istemişlerdir. Allah’ın bir lûtfudur,
bombalardan biri bombayı yapan bir Ermeni’nin elinde patlaması sonucu olay bir Türk delikanlısının ihbarı ile öğrenilmiş ve yapılan tahkikatla asiler cezalandırılmışlardır.  Ne gariptir ki bu olayı çözen Develi Kaymakamı
Salih Zeki Bey, Beyrut’a trenle bir gezi yaparken Develili Ermeniler tarafından şehit edilmiştir.Bu sahada ilk şehidimiz Salih Zeki Bey’dir. Özetle verdiğimiz bu olayı uzun yıllar Ermenilerle beraber komşuluk yapan Ali Rıza Sarıgüney “Ermeni Destanı” adlı şiiriyle tarihimize bir edebi belge olarak bırakmıştır. 

Bu destan ilk defa yayınlanmaktadır.
Rahatlıktan sağa sola saptılar
Açık açık haça puta taptılar
Yer altında silah bomba yaptılar
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Develi’de yer altından deldiler
Camilerin ta altına geldiler
Bombaları altlarına koydular
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Bomba yapmasını Agop bilirdi
Birkaç gavur bunu haber verirdi
Ermenice konuşmalar olurdu
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Fırıncı çırağı Yusuf dinledi
Söylenen sözleri iyi anladı
Bu haberi kaymakama söyledi
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Bomba patlamış da Agop ölmüştü
Buna ait malzemeler kalmıştı
Kaymakamla jandarmalar gelmişti
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştü Ermeni
Kaymakam Zeki Bey hemen bildirdi
Türkiye’yi ayağa kaldırdı
Her tarafta bombaları buldurdu
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Türkler Ermeniyi nasıl sürmesin
Ermeniler muradına ermesin
Ebediyen bir hükümet kurmasın
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Ermeniler Haçın’da toplandı
Türklerin köyleri evleri yandı
İş geldi de ırza cana dayandı
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Aram Çavuş Ermeni’nin başıydı
Yedikleri bu Türklerin aşıydı
Yediği ekmeğe bıçakla kıydı
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştü Ermeni
Kara Müftü vaaz etti ağladı
Fedailer geldi koşun bağladı
Müslümanın yüreğini dağladı
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Kuvva-i milliye kuruldu hemen
Kanberli Osman Bey oldu kumandan
Ermeniler teslim olmaz bir zaman
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştü Ermeni
Kemal Paşa’ya da haber ulaştı
Altılık top Hızır gibi yetişti
Ermeni dereden Ceyhan’a kaçtı
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Gizik Duran çete kurdu çalıştı
Hadiseler Türk lehine gelişti
Ermeni maskesi yüzünden düştü
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştü Ermeni
Civan Bey’im çok yararlık gösterdi
Top gelince çok Ermeni geberdi
İngiliz Fransız hep beraberdi
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Ermeniler çok hainlik ettiler
Kimi Beyrut kimi der gittiler
Kurudu kökleri gene bittiler
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştü Ermeni
Hiç müstakil bir hükümet kurmadı
Ermeni tarihte devlet olmadı
Medeniyet halkasına girmedi
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Dama çıkmış Ermeni’nin efesi
Ali’nin taşını yemiş çıkmıyor sesi
Ermeniler her milletin kölesi
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Kabak ektim kilisenin damına
Silah astım gediklinin çamına
Türkler yetti Ermeni’nin canına
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Derzor çöllerinde naneler biter
Nanenin kokusu cihana yeter
Bu sürgünlük size ölümden beter
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni
Hükümetten bize emir gelse de
İntikam almağa izin olsa da
Ali Rıza Hak yerini bulsa da
Ermeni Ermeni şaşkın Ermeni
Kazdığın kuyuya düştün Ermeni

.........


Geçmişi iyi bilmek, tarihimizin derinliğine dalmak, geleceğe emin adımlarla yürümek demektir. Bu bakımdan eskiye takılıp kalmanın, geçmişte yapılan
yanlışlıkları bugüne taşımanın da bir anlamı olmadığını çok iyi biliriz. Ancak su uyuyor, düşman da uyumuyorsa o zaman geçmişten ders almak da elbette şart olmaktadır. Yani âşuğ Emir’in dediği gibi ”Mohkem Gardaşıh” lâfın bir bedeli oluyor, kolay olmuyor.

BİLĞİYURDU DERGİSİ  2009

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder