5 Kasım 2014 Çarşamba

ERMENİLER VE '' VAN İHTİLAL ÖRGÜTÜ '' 5



ERMENİLER  VE  '' VAN İHTİLAL ÖRGÜTÜ '' 





Kapamacıyan Efendi Öldürülüyor..,

Van Belediye reisi Bedros Kapamacıyan efendi Ermeni çetelerine karşı durmanın onların emirlerine uymamanın cezasını çekecekti. 

Sık sık tehditler alan Van belediye reisi Kapamacıyan efendi isminin üzerine kara haç basıldığından habersiz bir şekilde kalabalık aile efradıyla 
akşam vakti akrabalarından Marcidciyan efendinin isim koyma günü kutlamalarına misafir olarak gitmek için evinden dışarı çıkıp kapısında 
bekleyen kızağa bindi. Bu esnada evin etrafında tertip alan Van İhtilal Örgütüne mensup bir grup,  kalabalığın üzerine yaylım ateş açmağa başladı. 
Hazırlıksız ve korumasız bir şekilde yakalanan Reis kafasına isabet eden iki adet kurşunla cansız bir şekilde yere yığıldı. 

10 aralık 1912.  65 yaşında öldürülen Bedros Kapamacıyan’a karşı suikastın olacağı gün gibi ortadayken ve Avrupa devletlerinin Vilayat-ı Sitte diye 
tutturdukları ve buralarda Ermenilere zulüm yapılıyor diye uydurdukları hikayelerin  gerekçeleri Bedros efendinin şahsıyla ortadan kalkacakken bu 
önemli kişi için hükümet yetkilileri  tarafından her hangi bir tedbir, koruma alınmamış olması ise oldukça düşündürücüdür. 
  Başkanın evi Bağlar  mevkiinde olduğundan en yakın karakol on dakika mesafedeydi.  Bunun için jandarma olay mahalline yetişinceye 
kadar katiller karanlıktan da istifade ederek kaçtılar. Bağlar mevkii büyük bir çoğunlukla Ermenilerin  iskan ettiği bağlık bahçelik bir mahalle olup 
Taşnak komitesinin en güçlü olduğu yerdir.  Bu yüzden katillerin kaçıp saklanması oldukça kolay olmuştur. Karakol kumandanı her hangi bir 
taşkınlığa mahal vermemek için olay yerine yeteri kadar polis ve jandarma sevk ederek bir dizi tedbir aldı.
 Kumandan olay yerinde hiçbir şeyi gözden kaçırmamak için büyük bir inceleme yaparak bütün delilleri topladı.  Yapılabilecek en ufak bir hata 
Van’da büyük bir karışıklığın çıkmasına sebep olabilirdi. Hatta bu olayların çıkmasını bekleyen Avrupa devletleri için Vilayat-ı Sitte projesinden 
genel valilik statüsüne geçebilmek için iyi bir bahane olurdu.  Van Ermeni ihtilal örgütlerinin önem verdikleri bir şehir olarak geçmişte ciddi 
manada Ermeni isyanı provasına sahne olmuştu. 

-------------

114  - Ergünöz Akçora, Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları, 1896-1916, İstanbul 1994. 
115  - Belediye başkanının oğlu da Taşnak komitesine sempati besliyordu. Dolayısıyla komitenin gönderdiği şahısları tanıma ihtimali fazladır, 
bunun yanında komite bütün gizli çalışmasına rağmen reisin oğlu babasına karşı yapılan bu suikastı deşifre ederek komiteyi ele vermiştir. 
Hatta başkanın oğlu tarafından öldürüldüğü ile ilgili bilgiler olayın olduğu esnada küçük yaşta olanlarla yıllar sonra yapılan röportajlarda anlatılmış, 
fakat olayın dehşeti karşısında derin hissiyata kapılan halkın kulaktan kulağa bu olay anlatılırken hadisenin içerisine destansı halkıyat karışmasından
 ibarettir. İşin gerçeği yukarıda anlatıldığı gibidir.  “Bunlar kendilerine hizmet etmeyen Ermenileri de yaşatmıyorlardı. Mesela burada Ermenilerden 
bir belediye başkanı vardı. İsmi yanılmıyorsam Kafanaciyan olacak, bu onlara pek taraftar olmadığından onu oğluna öldürttüler.
” Ergünöz Akçora, “Yaşayanların Diliyle Van ve Çevresinde Ermeni Mezalimi” Yakın Tarihimizde Van Uluslararası Sempozyumu, Van 1990, s. 151. 
“Belediye başkanının oğluna içki içirterek babasının üzerine gönderip öldürttüler”, Hüseyin Çelik, Görenlerin Gözüyle Van’da Ermeni Mezalimi, 
Van 1996, s. 70.
116  - BOA DH SYS 109/2-2.
117  - BOA DH SYS 109/2-3.
118  - BOA DH SYS 109/2-11.
119  - BOA DH SYS 109/2-15,16.

-------------


Katiller Yakalanıyor..,

Olayı görenlerin şaşkınlıkları üzerlerinden geçtikten sonra acilen ifadeleri alınmağa başlandı. Katillerin eşkal ve haklarında bilgiler yavaş yavaş 
ortaya  çıkıyordu. Özellikle Reisin oğlunun  verdiği ifadeden anlaşıldığına göre Karakin ve arkadaşı bu cinayeti işlemiş olabileceği ortaya çıkıyordu. 

Böylece katillerin aşağı yukarı belirmesi Müslüman ahali ile Ermeniler arasında çıkması olası bir karışıklık önlenmiş oldu  Hızlı bir şekilde 
operasyonlar yapılarak Karakin yakalanmış ve ismini tespit edemediğimiz arkadaşı  ise kaçmayı başarmıştı.  Olayı gerçekleştiren ekibin içerisinde 
arabasıyla bulunan ve daha önce Van’a silah sokmak suçlarından aranan arabacı Potur, Saraç Osep, kuyumcu Karakin,  olaydan sonra Karagündüz 
köyüne kaçan komitesinin önde gelen üyesi ve Kapamacıyan efendinin öldürülmesini planlayan Sahaf lakaplı şahıslar da sıkı bir takipten sonra 
yakalanmışlardır.  
Olay anından  beri kayıp olan katil Karakin’in arkadaşı daha sonra yakalanarak hapishaneye konulmuştur. Faillerin bu şekilde hızlı yakalanması 
aslında Van için alışılmış bir manzara olmamakla beraber Kapamacıyan efendinin şahsı ve olayın nazikliği bu gelişmeyi sağlamıştır. 
Van’da Taşnak komitesi mensuplarının çıkardığı Azadamart gazetesi köşe yazarlarından Viramyan efendiyle Ermeni mektepleri müfettişi ve  
Van İhtilal Örgütü baş sorumlusu Aram Manukyan efendinin ve bazı ileri gelen Taşnak komitesi üyelerinin bir kısmı Belediye başkanı Kapamacıyan 
efendinin öldürülmesinin azmettiricisi olarak tutuklanmalarına karar verildi.      
İhtilal Örgütünün ileri gelen üyeleri daha evvelce her fırsatta valiliği Dersaadete ve Avrupa elçiliklerine şikayet ettiklerinden haklarında çıkan bu 
tutuklama kararının da bununla alakalı olduğunu zannediyorlardı. Bunun için sık sık Taşnak komitesi kulübünde toplantılar yaparak durum 
değerlendirmesinde bulunuyorlardı. Van’da daha önce büyük olaylar olduğundan ve Ermeni çeteleri birkaç yıl önce üzerlerine fazlaca gelen 
Van valisi Ali Rıza paşayı Batum’da katlettiklerinden  bırakın komite üyelerini tutuklamayı en ufak bir zabıta vukuatında bile Ermeniler hakkında 
her hangi bir soruşturma yapılamıyordu.  Dolayısıyla halkın üzerinde bir korku ve bıkkınlık oluşurken komite üyelerinin kendilerine güveni 
artıyordu. Onunu için Belediye reisinin katledilmesini organize eden ve yönlendiren Aram  ile Viramyan efendilerin tutuklanmaları münasip bir 
zamana ertelenmiştir.  Hem  Ermeniler ve hem de Müslümanlar tarafından Kapamacıyan efendinin cinayetiyle ilgili gelişmeler valiliğe sık sık 
sorulmasına rağmen Van şartlarında bir iki kişinin tutuklanması dışında kayda değer bir netice alınamayınca, yani olayın azmettirenleri 
yakalanamayınca olay Dersaadet’e intikal etmiştir.  Cinayeti işleyen bir iki kişi tutuklanmasına rağmen asıl olayın arkasındaki Van İhtilal komitesi 
ile ilgili her hangi bir gelişme sağlanamadığından halk yılgınlığa kapılabilirdi. 


--------------------

120  - Hasan Oktay, “Valiler Eskiden de Hedefti”, Tarih ve Medeniyet, İstanbul 1999, sayı 62, s. 60-63.
121  - BOA DH SYS 109/2 (II. Meşrutiyetin ilanından sonra devletin şahsına karşı işlenen siyasi suçlardan idam cezası almış olmasına rağmen 
salıverilmeleri kolluk kuvvetlerinin şevkini kırdığı gibi çetecilerin cesaretini arttırmıştır.)
122  - BOA DH SYS 109/2-15. Van on birinci kolordu kumandanı Cabir paşa  İstanbul’a çektiği bir telgrafta adı geçen şahısların şu an 
yakalanmasının herhangi bir fayda sağlamayacağını bildirip münasip zaman beklemesi Van’da gelişen Ermeni ihtilalci Taşnak mensuplarını 
adeta cesaretlendirmiş ve olayları körüklemiştir. 


-------------------



Viramyan Efendi ve Savunması..,

Yukarıda da belirttiğimiz gibi hem  Ermeniler ve hem de Müslümanlar tarafından Kapamacıyan efendinin cinayetiyle ilgili gelişmeler valiliğe sık sık 
sorulmasına rağmen Van kayda değer bir netice alınamayınca olay Dersaadet’e intikal etmiştir. 
Ermeni çetecilik faaliyetlerinde önemli bir göreve sahip olan ve 1908 meclisine Van milletvekili olarak girmiş olmasına rağmen 1912 seçimlerinde 
milletvekili seçilemeyen Viramyan efendi Taşnak komitesinin önde gelen yayın organlarından olan Azadamart gazetesinde köşe yazarlığına 
başlamıştı. Belediye reisinin öldürülmesi olayının arkasında Aram Manukyan ile beraber Viremyan’ın da  olduğu ile ilgili haberlerin halk arasında 
yayılması ve kendisine bu olay ile ilgili celpname gönderilmesi üzerine teslim olmayarak Dahiliye Nezaretine diplomatik üslûp içeren bir dilekçe 
göndermiştir. 
“Dahiliye Nezaretine Üç aylık yokluğumdan sonra Van’a varışımda vilayetimizle Bitlis’in Hizan kazasını vahim bir buhran içerisinde gördüm. 

Hayli adaletsizlikleri neticelendirmek için ciddi bir gayret olmadığı gibi bilakis canilerle şakilere tam serbestlik verilmiş, çiftçiler baharın gelmesinden 
son derece rahatsız oluyorlar. Zira katl, ve yaralama ve yağma birbirini takip edeceğine şüphe etmiyor. Şekavet ve cinayetle bilinen Kürt ağaların  
adet haline getirdikleri Kürt köylülerini zorla silahlandırarak savaşa hazır hale getirmelerini Van valisi İzzet paşa görmezlikten gelerek nefsi 

müdafaa içerisindeki Ermenileri ve Taşnak komitesinin bilinen elemanları aleyhinde yavaş yavaş ve devamlı bir takibat icra kılmaktadır. 
Elyevm hapishanede suçsuz ve günahsız köylülerle Karkanlı Kolost, Mindanlı Sahak, Karagündüzlü Şirin ve bazı Ermeniler kalmaktadır. 

Ve çokları dahi korkularından firar etmektedirler. Kapamacıyan 10 aralıkta öldürülmüş, benim Van’dan ayrılışım bundan 19 gün öncedir. 

Buna rağmen dün bu olaydan dolayı savcılıkça hakkımda zanlı sıfatıyla celbname geldiği gibi Akdamar Katogigoshanesi  mektepleri seyyar müdürü 
maktül Rafael efendinin arkadaşı müdür Aram efendiyi mahvetmek   maksadıyla Aram’a da aynı meseleden yine zanlı sıfatıyla celpname 
gönderildiğini haber aldım. 
İzzet bey ve müşavirlerinin maksatlarının ve adliye memurlarının hapishanede adam çürütmekten zevk aldıklarını bildiğimden hayatımı onlara 
teslim etmedim. Böyle alçak iftiralara karşı aciz olmamakla beraber kendilerinin arzularına kurban olmak istemediğimi arz ederim. 

İzzet bey ve adamları Ermeniler hakkında şu hareketlerinde devam ederlerse meydan katil, gasıp ve hırsızlara kalacağından namus ve korku 
taşıyanlar firar edecekleri muhakkaktır. 
Ermeni milleti menfaatinin gayr-ı kabil tefrik bir suretle Osmanlı vatanına bağlılığını tasdik ettiği. Vilayetimizi tehdit eden şu belalara devletin 
dikkatini celbiyle beraber vakti var iken etkili seri tedbirlere başvurulması ricasını, iletirken Rumeli’de düşülen hataya Anadolu’da düşülmemesi 
ümidiyle cevap bekliyorum.” Önceki dönem Van mebusu Viremyan. 
Viramyan’ın ilk etapta masumane ve haklı gibi gözüken bu hali ve isteği Dahiliye nezareti tarafından dikkate alındığı görülmektedir. 

-------------
123 -  BOA DH SYS 109/2-15,16.
124 - BOA DH SYS 109/2-12-13-14.

-------------

Dahiliye nezareti muhaberat-ı umumiye dairesi tarafından Van vilayetine gönderilen şifrede Viramyan’ın cinayetten önce Van’dan ayrıldığını ve 
Van’da yaşayan Ermeniler aleyhine takip edilen hasmane hareketlerden şikayet ettiği bildirilerek bu olayların aydınlatılarak bir neticeye 
kavuşturulması istenmektedir. Bunun yanında halin nezaketi göz önünde tutularak Ermeniler hakkında endişelenmelerine sebep olacak şiddetli 
muameleden mümkün mertebe kaçınılması tavsiye olunmuştur. 

Viremyan’ın  Taşnak komitesinin ve Van İhtilal Örgütünün ileri gelen bir üyesi olarak ve 14 ağustos 1896 da İstanbul’da Osmanlı Bankası 
baskınını  organize eden birisi olarak ve Taşnak partisinin millet vekili olması ardından da partiyi ve Van’daki ayrılıkçı Ermenileri örgütleyen bir 
komitenin ileri gelen  aktif elemanı olarak  bu cinayetle alakası olmaması düşünülemez. Yazdığı dilekçe tamamen profesyonel bir şekilde tarihe 
yazılmış bir dilekçe olarak karşımıza çıkar.  Aslında Viramyan’ın yazdığı bu dilekçede özellikle belirttiği Balkan hadiseleri aba altından sopa 
göstermek kabilinden addedilebilir. Bunun yanında Viramyan 1912 de yapılan seçimde tekrar milletvekili seçilememiş, belki de seçilemeyişini 
Kapamacıyan’a mal etmiş olabilir ve reisin öldürülmesi altındaki   gerçeklerden birisinin de bu şahsi çekememezlik olduğu göz önünde 
bulundurmak gerekir. Fakat Ermenilerin sistematik bir şekilde çalışarak ortaya koydukları asıl niyetleri su yüzüne çıkmışken devlet yetkilileri 
Ermenilerin tavırlarından yana hiç şüpheye düşmeden iyi niyetlerini devam ettirmeleri üzerinde durulması gereken önemli bir durumdur. 

Cenaze Merasimi

  Ermeniler tarafından oldukça fazla sevilen Kapamacıyan efendinin katli üzerine   hızlı bir şekilde gidilmesi en azından katillere gerektiği 
ceza verilemese bile  yakalanması ahali arasında memnuniyetle karşılandığı gibi katillerin Ermeni olması da ayrıca Ermeniler içerisinde derin bir 
üzüntü meydana getirdi.   Kapamacıyan’ın icra edilecek cenaze merasimi için gerekli tedbirler alınarak asayişin bozulmamasına özen gösterildi. 

Büyük bir kalabalık eşliğinde sabahın erken saatlerinde icra edilmeye başlayan cenaze merasiminde yapılan konuşmalarda hep Kapamacıyan 
efendinin faziletlerinden, iyilik ve güzel ahlakından bahsedildi. Cenaze merasime yabancı misyon şeflerinden İngiliz, Rus, Fransız konsolosları 
da katıldılar.   
Bunun yanında merasime askeri erkandan kimse iştirak etmediği gibi cenazede Taşnak komitesinden de hiç kimse bulunmamsı manidardır.  

Taşnak komitesi bu tavrıyla açıktan reisi öldürdüğünü kabul edercesine bir edayla sevenlerine ve düşmanlarına  gözdağı vermektedir.
Van’da faaliyet gösteren gizli polis teşkilatına cenaze merasimine katılan halkın hissiyatını ve aralarında geçen konuşmaları ve tavırları gözlemleme 
görevi verildi.  Bunun yanında gizli polisin vazifesi cenaze merasimi esnasında doğabilecek taşkınlıkları, provokasyonları da önlemekti. 

Gizli polisin tespit ettiklerine göre cenazenin Bağlar mevkiindeki Ermeni mezarlığındaki defin merasimi esnasında katılanlar arasında yapılan yarım 
ağız sohbet türü konuşmalarda bu cinayeti Taşnak komitesi ve Van İhtilal örgütünün işlettiği aleni olarak ortada olduğu, hükümetin bu konuda 
vakit geçirmeden hareket etmesi gerektiği  anlatılarak Kapamacıyan efendinin memleketine yaptığı hizmetler de ağızdan ağıza dolaşıyordu. 

---------------------
125  - BOA DH SYS 109/2-10/1
126  - Belgelerle Ermeni Sorunu, Genelkurmay ATASE yayını, Ankara1992, s. 125.
127  - Belirli bir ideolojik kesimin tarihe ne gibi yön vermek istiyorsa ona göre bilgi sunulması hakkında bakınız, Tamer Akçam, Türk Ulusal Kimliği 
ve Ermeni Sorunu, İstanbul  1994, s. 220. 
128  - Halk nezdinde daha evvel bu tür olaylara karışanlara gerekli cezanın verilemediği kanaati oluştuğundan Kapamacıyan olayına karışanlar  
için de gerekli cezanın verilemeyeceği görüşü hakimdi. Hatta bu kanaat Van’da görev yapan resmi zevat için de geçerlidir.  BOA DH SYS 109/2-11.
129  - BOA DH SYS 109/2-4.
130  - BOA DH SYS 109/2-7a
131  - BOA DH SYS 109/2-6
132  - BOA DH SYS 109/2-8


------------------


Bunun yanında Ermeniler komiteden çekindikleri için mümkün olduğu kadar sessizce konuşarak nefretlerini ortaya koyuyorlar ve komiteyi 
kınıyorlardı. Yakında komitenin Ermeniler üzerindeki tesiri etkisini kaybedeceğini ve Ermeniler arasında büyük bir infialin ortaya çıkacağını da 
söylemekten geri durmuyorlardı.  Cenaze merasimi akşam vaktine kadar sürdü ve akşam vaktine yakın aile kabristanlığına defnedildi.  
Kapamacıyan efendinin belki de hayatını ortaya koyarak devam ettirmeğe çalıştığı birlikte yaşamanın asgari şartları hızla bozulmuş, ve artık Van’da 
gidişat geri dönülemez bir şekilde ters yüz olmuştu. Fakat Osmanlı devletinin bunu görecek ve ona göre tedbir alacak gücü neredeyse bitmiş 
gibiydi.

Van Ermenileri ve Reform Çalışmaları...,

Hükümet özellikle Ermenilerin 1912 olaylarıyla Avrupa devletlerinin bir kez daha müdahalesine meydan vermemek için reform adı altında doğuda 
bazı düzenlemeler işini yeniden ele aldı. Bu arada Rusya Balkan savaşlarından sonra Ermeniler üzerindeki emellerini yeniden canlandırmıştı. 

21 Kasım 1912 Van’daki Rus konsolos muavini gönderdiği bir raporda “Bütün Ermenilerin Rusya’ya taraftar olduğunu ve Rus askerinin gelişini ya 
da Rusya’nın nezareti altında devrimler (ıslahatlar) yapılmasını samimiyetle arzuladıklarını” bildirmektedir. 
Hükümet bu düzenlemeler  işi için İngiltere’ye müracaat edilerek onların tayin edeceği müfettişin raporları doğrultusunda hareket edileceği bildirildi. 
Böylece bölgede Rus tesirinin önüne geçilmiş olacaktı. Fakat Rusya bu manevrayı anlamış olacak ki İngiltere geri çekilerek Rusya’nın reform 
projesi hazırlaması işi gündeme geldi.  İngiltere’nin reform işini Rusya’ya havale etmesinden sonra, Temmuz 1913 tarihinde Rusya başta olmak 
üzere Almanya, İngiltere ve Fransa Osmanlı devletine baş vurarak Ermenilerin esas alındığı bu reform için Vilayat-ı sittenin birleştirilerek 
yönetimine bir genel vali getirilmesi bu vilayetlerin bir genel meclisinin oluşturulması ve bu meclis üyelerinin yarısının Hıristiyan (Ermeni) 
olması gibi bir sürü teklifleri vardı.  Ermeniler de durumdan en üst düzeyde nasıl istifade edebiliriz diye tüm Avrupa devletlerine bölgedeki 
durumlarını abartan yazılar gönderiyor, 12 Mayıs 1913 de ise Osmanlı hükümetine uzun bir talep listesi sunarak Vilayat-ı Sitte uygulamasının 
bir an önce tatbik edilmesini sağlamaya çalışıyorlardı. 

Bu süreç sonunda reform projesi ve uygulama şartları özü itibariyle  kabul edilmiş oldu. Osmanlı hükümeti açısından doğu vilayetlerinin idaresinin 
başına yabancı genel müfettişlerin tayinini zorlayan maddesi  en zor kabul edilenidir. Böylece Hükümet tam bir samimiyet içerisinde teklif ettiği 
projeyle bağımsızlığının kısıtlandığı bir durum ile karşı karşıya kalmış ve artık örtülü işgal yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı. 
Başta Rusya olmak üzere Avrupa devletleri, Ermeni bölgeleri olarak addettikleri yerlerde Osmanlı yönetimini kontrol edebilmek için geniş bir 
hukuki prosedür elde etmiş oldular. Hükümetin olumsuz tavrına rağmen 2 Temmuz 1914 tarihinde Van, Bitlis, Mamüratülaziz ve Diyarbakır 
vilayeti reform genel müfettişliğine Norveçli Hoff, Trabzon, Erzurum ve Sivas vilayeti reform genel müfettişliğine de Hollandalı Westenen atandı.  
Nicolai Hoff, birinci dünya savaşı başladığından geri çağrılmasına rağmen Van’a geçmeyi başarmış, Van valisi Tahsin paşa ve Van Müslüman erkânı 
tarafından soğuk bir merasimle karşılanırken, Van Ermenileri, ise büyük bir heyecan, nümayiş ve merasimle Hoff’u karşılamışlardır. 

Piskoposluk tarafından onuruna yemek verilmiş ve bu yemekte Van ihtilal komitesinin önde gelen üyelerinden İşhan verdiği nutukta 
“sen bizim 5-6 yıldır  beklediğimiz mesih, kurtarıcısın, senin sayende Ermeniler kurtulacaktır. Bizler bu günlere gelebilmek için çok çalıştık”. 

----------------
133 - BOA DH SYS 109/2-7b.
134 - Edgar Granville, Çarlık Rusyasının Türkiyedeki Oyunları, Ankara 1967, 75. 
135 - Osmanlı Mebusan Meclisi Reisi Halil Menteşe’nin Anıları, (Yayına hazırlayan İsmail Arar) İstanbul 1986, s. 169. 
136 - Halil Menteşe’nin Anıları, s. 167-172; Ali Karaca, “Türkiye’de Ermeniler İçin Yapılan Reformlar (Örtülü Bir İşgale Doğru) ve Tehcir Gerçeği, 
(1878-1915)” Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu, İstanbul 2001, s. 154.    
137 - Edgar Granville, Çarlık Rusyasının Türkiyedeki Oyunları, Ankara 1967,65.


---------------


Van İsyanı Arafesinde Ermeni Rus İlişkileri..,

Böylece Rusya bölge ile ilgili planlarını uygulama şansını yakalamış oldu. Zira daha 1912 de bölgenin işgalden önce bir reform paketinden 
geçirilmesi, bu reformların bölgenin şartlarından dolayı özellikle asayiş ve sukûn yönünden başarılı olma ihtimali az olduğundan işgalin bu 
gelişmelerden sonra gerçekleştirilebileceğini planlamaktaydılar.  Bu amaçla yapılan gizli telgraf görüşmesi olayların hangi boyutta seyrettiğini 
göstermesi açısından son derece önemlidir. 26 ağustos 1914 tarihli Rus Dışişleri bakanlığının gönderdiği telgraf: “Kendi milletdaşlarından oluşan 
çeteler teşkiline dair muhtelif Kürt reisleri ile Ermeni reisleri tarafından gerek Kürtler ile Süryanilerden oluşan çeteler icrasını üstlenen subaylarımız 
tarafından, şu son zamanlarda bazı teklifler yapıldı. Bütün bu teklifler, kendilerine bir miktar silah sağlanması ve verilmesi hususuna, tarafınızdan 
onay/muvakkat olunmasına bağlıdır. Adı geçen unsurların gayr-ı kabil-i itiraz olmakla beraber, dağıtılacak silahların bir kısmının, 
....... Aynı zamanda iş bu tedbirlerin  askeri harekata başlanacağı zaman faydalı olabileceğine inanıyorum. 
........Türklere hasım olan ve tarafımızdan haklarında   iyi niyet ve meylimizi ortaya koymadan geri durulmaması  gereken unsurların hırs ve 
isteklerini kışkırtmak gereği ve yararı hakkındaki fikir ve düşünceme iştirak edildiği takdirde 
.....25000 tüfek ve 12000000 fişek emre hazır vaziyette bulundurulsun”.   

Ermeniler gelişen bu olayları yakından takip ettiklerinden artık Van merkezli bir hareketin zamanının geldiğine kanaat getirerek bu yeni durum ve 
gelişmeler karşısında  şimdiye kadar yaptıklarını gözden geçirerek bir dizi  tedbirler aldılar.  

-------------------
138 -Ali Karaca, “Türkiye’de Ermeniler İçin Yapılan Reformlar (Örtülü Bir İşgale Doğru) ve Tehcir Gerçeği, (1878-1915)” Uluslararası Türk-Ermeni 
İlişkileri Sempozyumu, İstanbul 2001, s. 155.    
139 - Ali Karaca, “Türkiye’de Ermeniler İçin Yapılan Reformlar (Örtülü Bir İşgale Doğru) ve Tehcir Gerçeği, (1878-1915)” Uluslararası Türk-Ermeni 
İlişkileri Sempozyumu, İstanbul 2001, s. 156.    
140 - Matteos Eblighation, A Life Within the Life  of  My Natıon, Beyrut 1987, s. 113-114. 
141 - Halil Menteşe’nin Anıları, s. 169; Ali Karaca, “ Türkiye’de Ermeniler İçin Yapılan Reformlar (Örtülü Bir İşgale Doğru) ve Tehcir Gerçeği, 
(1878-1915)” Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu, İstanbul 2001, s.158.
142 - BOA HR SYS, 2284/1,lef. 87. 


----------------








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder