5 Kasım 2014 Çarşamba

ERMENİLER VE '' VAN İHTİLAL ÖRGÜTÜ '' 1




ERMENİLER  VE  '' VAN İHTİLAL ÖRGÜTÜ '' 1 2 3 4 5 6 7 8 9 .,


.



(1896-1915)
Dr. Hasan OKTAY*

Ermenilerin  aleyhimize oluşturdukları soykırım propagandasının temelini Van ve civarında cereyan eden olaylar üzerine bina etmektedirler. 
Zira Ermeniler kendilerine uygulanan Tehcir hareketinin dayanak noktası olarak Van olaylarının   gösterildiğini çok iyi bildiklerinden bütün 
enerjilerini Van’da meydana gelen olaylarda kendilerinin masum olduğunu aksine büyük bir kıyıma uğradıklarını, Van’da kendi halinde bir tebay-ı 
sadıka olarak yaşadıkları bir sırada durup dururken hiçbir sebep olmadan kendilerine karşı bir tutum içerisine girildiğini ve bu tutum karşısında ise 
ancak kendilerini savunduklarını dünya kamuoyuna anlatarak uğradıkları haksızlıktan dolayı Türklerin cezalandırılması gerektiğinin üzerinde ısrarla 
durmaktadırlar. Hatta Van’da 20 nisanda isyan etmek zorunda kaldıklarını Osmanlı devletinin kendilerine gereken hoşgörüyü göstermeyerek 
sadece 4 gün sonra yani 24 nisanda tehcir kanununu çıkarttıklarını söyleyerek biz isyan ettikse siz niye öyle davranıyorsunuz diyecek kadar 
çocuksu duygular içerisine girebilmektedirler.  
Bu ve buna benzer konularda Ermeniler binlerce kitap, broşür, gazete ve mecmua gibi yazılı matbuatı kullanırken bu günlerde ise internet gibi 
kullanımı oldukça yaygınlaşan araçlara yönelmişlerdir.  Ermeniler Van olaylarını  ısrarla gündemde tutabilmek için Ararat ismini verdikleri  filmin 
çekimini bitirmişler, vizyona sokmak üzere son çalışmalarını yapmaktadırlar. Bu filmin neleri getireceği daha kamuoyumuzca anlaşılamadan 
Türkiye’de muhibbanı bile oluşmuştur. İşte Ermenilerin yalana dayalı  propagandasının ne kadar etkili olduğu göstermesi açısından bu muhibbanlar 
son derece önemli ve Türkiye açısından da o derece tehlikeli, tehlikeli olduğu kadar da Ermeni meselesi karşısında ne durumda olduğumuzu 
göstermesi açısından da oldukça manidardır. 


Ermeniler ve Van..,


Ermeniler Ecmiadzin (Üçkilise) bölgesi İslam ordularının eline geçtikten sonra İslam coğrafyasında rahatça hareket ederek istedikleri yerlere 
gidebildikleri bir ortamda Van ve civarına da yerleşmeye başladıkları görülür. Kilise etrafındaki kapalı cemaat örgütlenmesine Ermeniler her zaman 
siyasi bir boyut atfetmektedirler.  “Krallık” adını verdikleri Van/Vaspurakan  derebeyliği de bu meyanda oluşmuş bir  cemaat örgütlenmesidir. 
--------------
-* YYÜ Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü VAN
1 -  Richard G. Hovannisian, Armenian Van/Vaspurakan, California 2000, s. 211.
2 -  Asılsız Ermeni İddialarına karşı İnternet ortamında tek ve en kapsamlı çalışma FORSNET tarafından yapılmaktadır.  FORSNET’in yaptığı 
çalışmalara www.ermenisorunu.gen.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
3 -  Salim Cöhce, "Ermeni Kimliği hakkında Bir Değerlendirme" Yakın Tarihimizde Kars ve Doğu   Anadolu Sempozyumu, Ankara 1991, s. 95

-------------
Bu cemaat hayatı 113 yıl sürmüş ve Cağrı Beyin Doğu  Anadolu seferiyle Van Ermenilerinin idarecileri büyük bir korkuya kapılarak topraklarını 
mezhep ihtilafına rağmen Bizans İmparatorluğuna SATARAK 40000 Ermeni 1. Ermeni Tehciri diyebileceğimiz bir tehcire yarı gönüllü olarak tabi 
tutulmuş olup Orta Anadolu’ya Sivas, Malatya civarlarına göçürülmüşlerdir.  Bu tehcire rağmen topraklarından ayrılmayan Ermeniler, ve daha 
sonraları bölgeye geri dönenler Van’da  Türklerin himayesinde -korkarak topraklarını satmak zorunda kaldıkları Türklerin himayesinde- hayatlarını 
devam ettirebilmişlerdir. 
Ermeniler bütün varlık teorilerini kurdukları Van’ı bu şekilde satarken aslında bir gerçek gözden kaçırılmaktadır. O da Ermenilerin ilk defa Osmanlı 
devleti tarafından tehcire tabi tutulmadığı gerçeğidir. Yani Bizans imparatorluğu doğu sınırlarının güvenliği açısından Ermenileri içlere, daha güvenli 
bölgelere çekmiştir. Osmanlı devletinin Van’ı ele geçirmesinden 1827-28 Osmanlı-Rus savaşına kadar ne Türkler açısından ve ne de Ermeniler 
açısından her hangi bir olumsuzluk söz konusu değildir. Van’da sanayi ve ticareti ellerinde bulunduran Ermeniler batılı seyyahların ifadelerine göre 
hayatlarından oldukça memnundurlar.  Zaten Osmanlı devletinin sınırları içerisinde yaşayan gayrı müslim teba ile kanun ve kurallara uyduğu sürece 
bir problemin ortaya çıkması mümkün değildir. Kaldı ki Osmanlı devleti asayiş ve düzen için kardeş katli gibi son derece ürpertici bir tercihi 
gündeme getirip uygulamanın yanında  Celali isyanlarını bastırabilmek için ise yüzlerce Türk’ü öldürmek zorunda kaldığı tarihi bir gerçektir.  
Van’da Ayrılıkçı Faaliyetler: Van’da Kurulan Cemiyet ve Örgütler
Ermenilerin Osmanlı devleti aleyhine batılı devletlerce estirilen ayrılıkçı rüzgarlara Van’da açılan dernekleri, okulları vasıtasıyla katılarak bu ayrılıkçı 
duyguları bünyelerinde yeşerttikleri görülmektedir. Bu hareketliliğe Van’da açılan Rusya, İngiltere, Fransa, İran ve İtalya  konsoloslukları ile yine 
1872 de Van’da açılan Amerikan Protestan misyonu,  Fransız Dominiken misyonu da büyük katkılarda  bulunmuşlardır.  1827-28 Osmanlı 
Rus savaşından sonra Ruslar doğrudan Osmanlı devleti bünyesindeki ve özellikle Doğu  Anadolu’daki Ermeni ve Kürtlerle ilgilenmeğe 
başladığından artık Ermeniler romantik bir duygu atmosferine girmiş oldular.  Bu romantizm peşinden terörizmi getirdi ve Van merkez olmak 
üzere doğuda bir çok yerde gizli örgütlenme biçiminde silahlı propagandaya başlandı. 

-------------------
4 - Hasan Oktay, Türk-İslam Dünyasına Karşı Ermeniler-Moğollar-Papalık, 1243-1300, Van  1995, s. 35. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) 
5 - Dickran Kouymjian, “Vısual Percpektıons of Van Through Travel Accounts”, Armenian Van/ Vaspurakan, California 2000, s. 153-170; 
Hüsamettin Yıldırım, “Rusların Van Üzerindeki Emelleri”, Yakın Tarihimizde Van Uluslar arası Sempozyumu, Van 1990, s. 244.  
6 - Kardeş katli ile ilgili son dere çarpıcı bir çalışma için bakınız, Mehmet Akman, Osmanlı Devletinde Kardeş Katli, İstanbul 1997.
7 - Mustafa Akdağ, Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası, (Celali İsyanları), Ankara 1999. 
8 - Türkiye’deki  Amerikan protestan Misyonerlerinin faaliyetleri için bakınız, Uygur Kocabaşoğlu,  Kendi Belgeleriyle Anadolu’daki Amerika, 
İstanbul 1989;George E. Whıte, Bir Amerikan Misyonerinin Merzifon Amerikan Koleji Hatıraları, İstanbul 1995; Bu misyonerlerin Ermeni 
meselesindeki rolü için bakınız, Seçil Akgül, “Amerikalı Misyonerlerin Ermeni Meselesindeki Rolü, Atatürk Yolu, Ankara 1988, sayı 1,
9 - Anahide Ter Minasyan, “Ermeni Kaynaklarına Göre Yüzyılın Başında Van”, Modernleşme Sürecinde Osmanlı Kentleri, İstanbul 1999, s. 121.
10 - Kemal Beydilli, “1828-29 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Göçürülen Ermeniler”, Türk Tarihi Belgeleri Dergisi,  
Ankara 1987, XIII/17, s370-382; Celile Celil, XIX. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğunda Kürtler, Ankara 1992; Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri 
ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt ilişkileri, İstanbul 1992; Avrianof, XIX. Asırda Rusya-Türkiye-İran Muharebeleri, Türk-İran-Rus Kürtlerini 
Vaziyet-i Hazıraları, Ankara 1926.  
-------------------


1870-80 yıllarında Van’da Araratlı cemiyeti kuruldu. Bu cemiyet faaliyetlerine  Van’da bir okul açarak başladı.  Okulda Rus konsoloslarının yardım 
ve destekleriyle Ermeni gençlerine milliyetçilik ve bağımsızlık duyguları aşılanmaya çalışıldı. Portakalcıyan isminde bir Ermeni bu okulda ihtilalci bir 
gençlik çekirdeğini oluşturmaya muvaffak olmuştu.  Bu çekirdeğin oluşturduğu ihtilal cemiyetleri Van ve civarında hızla yayılmaya başladı. Van’da 
yine bir Ermeni ihtilal cemiyeti olan (Miuthiun I Perkuthium) Kurtuluş Birliği adı altında 1872 de bir örgüt daha kuruldu.  

Bu örgüt Rusya’dan alınan yardımlarla kurulmuş olup, Rus yanlısı bir ortam oluşturabilme gayreti içerisinde faaliyet yapmışlardır.  1878 de ise 
(Sev Khaatch Kazmakerputhiun) Karahaç cemiyeti kuruldu. Bu cemiyetin amacı Ermenileri Osmanlılara karşı silahlandırarak ayaklandırmaktı.  
1878 de (Pashtpan Haireniats) Anavatan Savunucuları cemiyeti kurularak Doğu Anadolu’da hızla örgütlenmeğe başladığı anlaşılmaktadır. 
1882 sonlarında üyelerinin bir kısmının yakalandığı Fedakârlar Cemiyetinin 1882 de faaliyete geçtiğini yakalanan üyeleri belirtmiştir.  
Van’da Portakalcıyan’ın  başlattığı cemiyetçilik faaliyetleri neticesi ilk ciddi oluşum olarak karşımıza siyasi parti platformunda örgütlü olarak çıkan 
Armenekan Partisi 9 kişi tarafından 1885 sonbaharında kuruldu.  Liberal ve demokrat  bir yapıdan kurulan partinin kurucuları arasında Mıgırdıç ve 
Grigor Terlemezyan, Rupen Şatavaryan, Grigor Adian, Grigor Acemyan, M. Barutcuyan, Gevort Hancıyan, Grigor Beozikyan, ve Garegin Manukyan 
bulunmaktadır.  Doğu Ermenileri olarak adlandırılan Van Ermenileri Rusya kontrolünde plânlı bir şekilde başlattıkları siyasi ve kültürel faaliyetleri 
her geçen gün daha da sistematik bir hale getirerek arzu ettikleri önce ıslahat, sonra geniş yetkili muhtariyet ve peşinden de ihtilal sonucuna hızla 
ilerliyorlardı. Zira örnek aldıkları Osmanlı bünyesindeki Avrupa destekli azınlıkların elde ettikleri sonuçlar bu konuda Ermenileri oldukça 
heveslendiriyordu. 

Rusların Osmanlı Topraklarındaki Ermenilerle İlgilenmeleri 

Cemaat hayatından cemiyetçiliğe oradan da sıkı birer ihtilalci örgütlenmeye terfi eden  Ermeni komitacılarının Van’da bir isyan çıkartabilmek için 
çoktandır sistematik bir şekilde çalıştıkları  anlaşılmış olup silah temini için Ermeniler arasında “silah vergisi” adı altında zorla para toplanarak 
ihtilalin ekonomik altyapısını da oluşturdukları ortaya çıkmıştır.  Rusya, Türkmençay anlaşmasıyla ele geçirdikleri Revan ve civarına İran ve 
Anadolu’dan göçürdüğü Ermenileri yerleştirerek oluşturduğu  bölgede Ermeniler Osmanlı Devleti aleyhine Rusların menfaati için ne gerekiyorsa 
onu gerçekleştirirken bu sayede bağımsız bir Ermenistan kurabileceklerini hayal ediyorlardı.  Oysa Ruslar Ermenileri İran-Osmanlı sınırından  
gelebilecek tehlikeye karşı bir tampon bölge ve bu iki ülkeye karşı ileri karakol vazifesi görecek topluluk olarak bakıyordu.  

-----------------------
11 - Ermeniler Van’da 21 okul açmışlardır. Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı,  Ankara 1990, s. 48. Bu okullarda 1323 erkek, 554 kız 
öğrenci 59 öğretmen tarafından okutulmaktaydı.  
12 - Cevdet Küçük, Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı, İstanbul 1984 , s. 100.
13 - M. Kalman, Batı-Ermenistan (Kürt İlişkileri) ve Jenosid, İstanbul 1994, s. 40-41.
14 - Osman Karabıyık, Türk-Ermeni Münasebetleri, İstanbul 1984, s. 58; Türkkaya Ataöv, “Ermeni Terörizminde Silah Sağlanması: Osmanlı 
Belgelerine Dayalı Gerçekler”, Uluslararası Terörizm ve Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı, Ankara 1984, 163-171.
15 - Cevdet Küçük, age, s. 101. Karahaç cemiyeti tam bir gizli tedhiş örgütü olarak çalışmış, gerçekleştirdiği eylemler oldukça kanlı ve gizli 
olmuş, düşmanlarını ismi üzerine önce bir kara haç işareti basıp sonrada öldürdükleri için bu ismi aldıkları ileri sürülmektedir. 
16 - M. Kalman, age, s. 41.
17 - Hratch Dasnabedıan, Hıstory of the Armenıan Revolutıonary Federatıon Dashnaktsutıun 1890/1924, s. 205. (İstanbul doğumlu olan 
Mıgırdıc Portakalcıyan Van’da öğretmenlik yaparken (1878-1881) oluşturduğu Ermeni ayrılıkçı grubu Van isyanlarında oldukça etkili olmuşlardır. 
Marsilya’ya yerleşen Mıgırdıc orada Ermeni milli duygularını geliştirebilmek için bir edebiyat dergisi çıkarmıştır.  
18 - Van’daki Armenakan hareketinin incelenmesi açısından son derece önemli bir çalışma için bakınız, Aardak  Darbininian, Hay Azadakragan, 
Charjman Areren, houcher (1890-1940) Paris 1947.
19 - Anahide Ter Minassian, “1876-1923 Döneminde Osmanlı İmparatorluğunda sosyalist hareketin doğuşunda ve gelişmesinde 
Ermeni topluluğun rolü”, Osmanlı İmparatorluğunda Sosyalizm ve Milliyetçilik, derleyen  M. Tunçay, Erich Jan Zürcher, İstanbul 1995, s. 167. 
20 - M. Kalman, age, s. 41.

-----------------------

Bu amaçla Tiflis-Revan-Hoy bölgesi Ermenileriyle Van Ermenileri irtibatlı olup Rusya ve İran bölgesinden silah, mühimmat ve yetişmiş komitacı, 
eylemci rahat bir şekilde Van ve civarındaki Ermenilerin yardımına  gönderilebiliyordu. Böylece Çarlık Rusya Ermeni nüfusu sayesinde bölgedeki 
tesirini her geçen gün arttırıyor, fakat bunun yanında Ermenilerden gelebilecek her türlü problemin de önlemini alabilmek için Ermenilerin dini 
merkezi olan Ecmiadzin/Üçkilise Katogigosluğunun seçimlerine müdahale ederek kendi kontrollerinde bir dini reis seçtiriyordu. 

Silah ve Mühimmat Nakliye Yolları 

Rusya Ermeniler üzerinde bu şekilde çalışırken Ermeniler bir ileri karakol olarak Van’ı her türlü malzemeyle tahkim ediyorlardı. Yapılan incelemeler 
neticesinde Ermeni komitacılarının Van’a gelirken kullandıkları yollar şu şekilde olduğu tespit edilmiştir.
Birinci yol: Ermeni komitaları Rusya’da Revan’dan hareketle Ah’dan geçerek İran’ın Payecik köyüne, oradan Karadereye, sonra Yezidi Derveli’nden 
geçerek İsa Bey’e, daha sonra Kozluca dağına ve oradan Van’a ulaşmaktadır. Komiteler bu yolu 4 günde almaktadır. 
İkinci yol: İran’da Van köyünden hareket eden Ermeni komitacıları Avrin Dağına, oradan Gireberan dağına, daha sonra da Ahta dağına, oradan 
Arkav dağına sonra da Van’a ulaşmaktadırlar. Bu yol 5 gün sürmektedir. 
Üçüncü yol: İran’dan Hukanvan ve Kalasar köylerinden hareket eden Ermeniler,  Duşvan deresine buradan Karahisar Abdullah ağılına oradan 
Keşişgöl köyünde  Sultan yaylasına  ve sonra da Erek dağını aşarak Van’a ulaşmaktadırlar. Bu yol da 4 gecede alınmaktaydı.  Silah ve mühimmat 
nakli yapıldığı için Ermeni çetecileri bu yolları Kürt kıyafetinde yani tebdili kıyafet içerisinde olmasına rağmen gece katediyor gündüzleri ise 
gizleniyorlardı.  Çetecilerin bu yollardan başka kullandıkları üç yol daha olup bu yollarla Rus-İran Ermenileriyle Van Ermenilerinin irtibatını 
sağlıyorlardı. 
-----------
21 - Nejat Göyünç, Van, İ.A., XIII, s. 504.
22 - Kemal Beydilli, “1828-29 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Göçürülen Ermeniler”, Türk Tarihi Belgeleri Dergisi,  
Ankara 1987, XIII/17, s. 370-382.
23 - Salim Cöhçe, “Büyük Ermenistan Kurma Projesi”, Ermeni Araştırmaları, Ankara 2001, I, s.92. 
24 - Hasan Oktay, Revan Hanlığı, Malatya 1995. ( Yayınlanmamış doktora tezi)
25 - Ali Aslan, “Rusların Güney Kafkasya’da Yayılmasında Ermeni Ecmiadzin Katogigosluğu’nun Rolü”, Kafkas Araştırmaları, 
İstanbul 1996, II, 19-38; Ali Aslan, “Ecmiyazin Ermeni Katogigosluğu’nun Osmanlı ve Rus Kontrolündeki Statüsü”, Kafkas Araştırmaları, 
İstanbul 1996, II, 39-51; Davut Kılıç, “Rusya’nın Doğu Anadolu Siyasetinde Ecmiyazin Kilisesinin Rolü, (1828-1915)”, Ermeni Araştırmaları, 
Ankara 2001, II, 49-64.
26 - Ali Karaca, Anadolu Islahatı ve Ahmet Şâkir Paşa, İstanbul 1993, s. 130. 
-----------

  Bu yolları kullanarak temin ettikleri silah, mühimmat  ve kalifiye elemanlarla prova olarak başlattıkları 1. Van isyanı komitacı Ermenilerin 
kendi durumlarını görebilmeleri için bir deneme olmuştu.  Bu isyan  girişiminden sonra hem Avrupa devletlerinin dikkatlerini üzerlerine çekmiş 
oldular ve hem de Osmanlı devlet erkanının neler yapabileceğini, ne tür zaaflar gösterebileceğini görmüş oldular ve çalışmalarını bu eksiklikleri 
göz önünde bulundurarak daha düzenli hale koyma fırsatını ele geçirmiş oldular. 
1. Van İsyanından sonraki   faaliyetler ve Aram Manukyan
  Van isyanından sonra Ermeniler dünyadaki gelişmeleri ve Osmanlı topraklarındaki ayrılıkçı hareketleri daha iyi inceleyerek Van merkezli 
ihtilal faaliyetlerine hız verdiler. 1. Van isyanından sonraki Komita çalışmalarıyla Van’ın kaderinde birinci derecede rol oynayan Aram Manukyan 
Rusya topraklarından Van’a gidecek her türlü malzeme ve insan gücünü organize eden Poging’s isminde bir örgüt kurmuştu.  

Bu örgüt mensupları  yukarıda belirttiğimiz yolları kullanarak Van’a malzeme taşıyorlardı. Fakat Osmanlı devleti 1.Van isyanından sonra işleri sıkı 
tutarak sınırlarda aldığı tedbirlerden sonra bir baskınla bu grubu tamamen imha edip bölgedeki  geçiş noktalarını iyice kontrol altına alınca ekim 
1904 de  Aram Manukyan tebdili kıyafetle Van’a geçerek faaliyetlerine burada devam etmeğe başladı.  Van’da faaliyet içerisinde olan bütün 
Ermeni gruplarını bir araya toplayarak Ermeni İhtilal örgütünü kurdu.  Ermeniler üzerinde büyük bir tesiri olan  Akdamar adasındaki 
Katagigosluğun kontrolündeki Ruhban mektebinin klasik sistem ve öğretimine son vererek burada yeni bir sistem oluşturdu. Tiflis’te tam bir 
eylemci militan olarak yetişmiş olan adamlarını daha önce Van’a geçirmiş olduğundan onları güvenli birer eleman olmaları açısından Ermenilerin 
yoğun yaşadığı köylere hem birer temsilci ve hem de öğretmen olarak dağıttı. Akdamar adasının Ermeniler üzerindeki tesirini bilen Aram, 
Kilisenin başına din adamlığı ile alakası olmayan bir zatı Katogigos olarak tayin etti. 

Bununla da yetinmeyen Aram Manukyan kısa zamanda  kurduğu  ihtilal örgütünün bütün organlarını hayata geçirerek bir heyet çatısı altında Van’ın 
etkili eşrafıyla bir birlik oluşturdu.  Bu komitenin Katogigos vekili Yeznik, Danyel, Vartebet, yıllarca İran Ermeni okullarında komitacılıkla uğraşan 
Rafael, Sarkis,  Karçikanlı Vartan, Oseb,  Van milletvekili Vramyan ve Papazyan yönetim kurulunu oluşturarak faaliyetlere başladılar. 
-----------
27 -Hüseyin Nazım Paşa, Ermeni Olayları Tarihi, I-II,  Ankara 1994. (Bu eser BOA YEE, Kısım 36, 3vrak 131, zarf, 152, karton no 10 numarada 
kayıtlı iki ciltlik vesikaların aslına sadık kalınarak yapılan neşriyattı.)
28 - Ahmet Şakir Paşa’nın Anadolu ıslahatı projesi olarak uygulamaya koyduğu çalışmaları hakkında çok güzel bir çalışma için bakınız, Ali Karaca, 
Anadolu Islahatı ve Ahmet Şâkir Paşa, İstanbul 1993; Ayrıca Ermeniler bu tutumlarıyla tehcir sürecine nasıl gidildiğinin anlaşılması açısından 
bakınız, Ali Karaca, “Tehcire Giden Yolda Ermeni Meselesine Bir Çözüm Projesi ve Reform Müfettişliği, (1878-1915)”, Ermeni Meselesi Üzerine 
Araştırmalar, İstanbul 2001, s. 9-90; Ali Karaca, “ Türkiye’de Ermeniler İçin Yapılan Reformlar (Örtülü Bir İşgale Doğru) ve Tehcir Gerçeği, 
(1878-1915)” Uluslar arası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu, İstanbul 2001, s. 107-170.    
29 - Hratch Dasnabedıan, Hıstory of the Armenıan Revolutıonary Federatıon Dashnaktsutıun 1890/1924, s. 176.  
30 - Hratch Dasnabedıan, Hıstory of the Armenıan Revolutıonary Federatıon Dashnaktsutıun 1890/1924, s. 176. 
31 - Chrıstopher, J. Walker, Armenia, The Survival of a National, London 1980, s. 206.
32 - Bogos Odabaşyan, Sarkis Porseghian, ve Sarkis Vana isimlerini kullanan Sarkis 1906-1908 yılları arasında Van ve civarında komitacılık 
yaptıktan sonra dünyanın bir çok şehrini Ermeni propagandası için gezdi 1915 de İstanbul’da öldü. Bakınız, Hratch Dasnabedıan, Hıstory of the 
Armenıan Revolutıonary Federatıon Dashnaktsutıun 1890/1924, s. 204.


-------------
Teşkilatlanmayı köylere kadar yaymaya, bütün Ermenileri silahlandırmak için süratle çalışmaya başlandı. Kafkas-İran yoluyla daha önce getirilerek 
bazı manastırların mahzenlerinde saklanan Rus beylik tüfekler ve çeşitli çap ve marka tabancaların para karşılığı komitelere meyilli Ermenilere 
dağıtılmasına hız verildi. Tanesi oldukça ehemmiyetli paralara zorla satılan bu silahlardan Aram Manukyan’ın komitesi büyük meblağlarda kâr da 
elde ediyordu. 
   

Aynı zamanda Aram Manukyan, köylülere dağıtılan silahları kullanma, saklama konularında resimler dağıtıyor, seminerler veriyordu. Silah almaktan,  
komiteye vergi vermekten sakınanlar köylerden zulüm ve işkencelerle uzaklaştırıyorlar, nikah v.s gibi hukuki haklardan mahrum etmek gibi 
cezalarla cezalandırılıyordu. Bu cezalar çoğu zaman da idam şekline bürünüyordu. Öldürülen bu Ermenileri de Osmanlı Devlet erkanı öldürdü 
diye de Van’daki konsolosluklara şikayetlerde bulunuluyordu. Bu caydırıcı ambargo neticesinde Aram Manukyan komitesinin tesir sahasına 
girmemek mümkün görünmüyordu.  
   

Osmanlı devletinin seferberlik ilan ettiği tarihe kadar cereyan eden olaylara bakıldığı zaman Aram Manukyan komutasındaki komitacılar bütün 
kuvvetleriyle Ermenileri Osmanlı hükümetine yanaşmayı şiddetle yasaklamış, yine komita Müslümanlar ile Ermenilerin arasında varolagelen iyi 
münasebetlerin bozularak önü alınamaz düşmanlıklara dönüşmesi için elinden gelen provokasyonları  yapmaktan geri durmamıştır.  
Böylece asayişsizlik ortaya çıkacak ve meydana gelen kargaşalıkta kim olduğu önemli olmadan yüzlerce insan ölecek ve işin içine Avrupa devletleri 
karışarak Van ve civarında ıslahat yapılması sağlanacaktır. Aslında Aram Manukyan ıslahat talebinin Ermeniler için yetersiz bir talep olduğunu 
düşünerek senelerdir kafasında yeşerttiği düşünceleri artık ortaya koymaya başladı. Aram’a göre çalışmalarının gayesi önce Avrupa kontrolünde 
Ermeni muhtariyetini sağlamak ve peşinden de bağımsız bir Ermeni devleti kurmaktı.  Çalışmalarını hep bu amaca hizmet için yapıyordu. 
Ali Paşanın Van’a Vali vekili Olarak Atanması 
Aram kontrolünde Ermeni ayrılıkçı hareketi korkunç bir şekilde gelişirken  Osmanlı devleti Van’a 18 mart 1907 de Hakkari mutasarrıfı 
Ali Rıza Paşayı vali vekili olarak tayin etti.  Ali Paşadan önce Van'da valilik yapmış olan Tahir  Paşa ve Adliyeci Ali Paşaların Van için büyük bir 
tehlike arz eden Ermeni meselesinde yeteri kadar başarı sağlayamadıkları anlaşılmakta olup, Ali Paşanın bu meselenin halli konusunda daha 
başarılı olabileceği göz önünde bulundurularak vekaleten atandığı anlaşılmaktadır.    
------------------
33 - Doğu vilayetlerinden sık sık İstanbul Patriklik merkezine ve Ermeni gazetelerine olmamış olayları olmuş gibi gösteren haberler gönderiliyor, 
böylece doğu soronu canlı tutuluyordu.
34 - Van Valisi Bekir Sami bey ile Şeyh Hamit paşa arasında geçen şu konuşma Osmanlı başkentinin Ermeni meselesine bakışıyla bizzat 
Ermenilerle beraber yaşayan ve Ermenilerin içine düştüğü son hali iyi görebilen bölge insanının tavrını göstermesi açısından son derece önemlidir: 
“Ermeniler sizden arazi değil istiklal istiyorlar ve siz de onları bu sevdadan vaz geçiremezsiniz, yakın bir atide bunlara cephe tutmak zorunda 
kalacaksınız. Ve Müslüman halkı fazla darıltmayın çünkü ancak bu halk vasıtasıyla Ermenileri bertaraf edebilirsiniz.” İbrahim Arvas, 
Tarihi Hakikatler, Ankara 1964, s. 6.
35 - Bkz. http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/makale19.html
36 - BOA İrade-i Dahiliyye, 25.
37 - Hüseyin Çelik, Görenlerin Gözüyle Van’da Ermeni Mezalimi, Van 1996, s. 77. (Van'da Ermeni zulmünü yaşayarak görenlerle yapılan 
röportajlardan meydana gelen bu kitapta hatıralarını anltan Hamit Camuşcu Ali Rıza Paşanın Mirmiranlık rütbesiyle Van’a tayin edildiğini söyler. 
Mirmiranlık hem askeri hem de mülki idarenin başı demektir. Bkz. M. Z .Pakalın, Osmanlı Tarih Deyim ve Terimleri Sözlüğü, II, 545.)


----------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder