5 Kasım 2014 Çarşamba

ERMENİLER VE '' VAN İHTİLAL ÖRGÜTÜ '' 6



ERMENİLER  VE  '' VAN İHTİLAL ÖRGÜTÜ '' 





5 Ağustos  1914 tarihinde Marsilya’da yaşayan  Ermeniler büyük bir toplantı yaparak müzakerelerde bulunmuşlar ve bir beyanname yayınlayarak 
Rusya ve Fransa yanında hareket etmeğe karar vermişlerdir.  

Bu kararı gerçekleştirebilmek için de Hınçak komitası Paris merkez reisi olan İstepan Kargiyan Ermenileri Osmanlı devletine karşı  ayaklandırabilmek için 20 Ağustos’da Kafkasya üzerinden Van’a geçmiştir.   İşin ilginci bu istihbaratı bildiren telgrafta özellikle Van jandarması  arasında Ermenilere gizlice yardım yapıldığı da söylenmektedir. Bunun yanında Petersburg’dan bazı Rus zabitleri Ermenilerden alaylar teşkil  edebilmek için Tiflis’e gelmiş ve orada Osmanlı devleti aleyhine Ermenileri galeyana getiren bir toplantı aktetmişlerdir. Bu toplantıdan sonra  bütün Kafkasya ve İran Ermenilerinden gönüllü askerlik için akın akın merkezlerde yazılmaya başlamışlardır.  Bu yazılanlardan üç alay asker 
hemen silahlı talime başlamıştır. Ruslar Ermenilerden daha önceki dönemlerde de sık sık bu şekilde alaylar oluşturarak Osmanlı ver İran  devletlerine karşı kullanmışlardır. Güney Kafkaslarda Rus merkezli Ermeni çalışmaları o kadar ileri seviyeye gelmişti ki Ermeniler bu durumdan  cesaret alarak Van merkezli bir “bağımsız Ermenistan” kuracaklarına kendilerini inandırmışlardı. İşte bu sebepten Ermeniler Van üzerinde bu  kadar durmaktadırlar. 

  Taşnak reislerinden Samson 20 eylül 1914 tarihinde 200 kişilik bir gönüllü Ermeni askeriyle Van’a 100 km mesafedeki Salmas’a gelmiş  olup burada 1000 kişilik bir gönüllü organizasyonu gerçekleştirmiştir. Bunun yanında Salmas Ermenilerinin tamamını silahlandırarak Van ve  civarında meydana gelecek isyana yardım ve müdahale edecek şekilde örgütlenmiş böylece Van’a  karşı yeni bir cephe açmış oluyordu. 

İsyan öncesi Hükümet Tarafından Alınana Tedbirler ve Gelişmeler.., 

Sınırlarda bu hareketlilik olurken  Rusların  saldırı ihtimaline karşılık hükümet bir ihtiyat tedbiri  olarak 28 Eylülde Van sınır köylerindeki Müslüman  ahaliyi  çoluk, çocuk yaşlıları daha güvenli bölgelere her hangi bir kargaşaya sebebiyet vermeden çekilmesini Van valiliğinden gizli bir emirle  istemiştir.  Yine buna paralel olarak Rusların Van üzerindeki emelleri için dikkatli olunması  istenerek Van’daki Rus konsolosluğunda görevli bir  zatın Ermenileri Hükümete karşı kışkırttığından dolayı tutuklanması konusunda talimat verilmiştir.  

----------------

143 - Aram Turabyan, Les VolotairesArmeniens Sous Les Drapeaux Francais,  Maseille 1917, s. 6 dan naklen Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, 
İstanbul 1988, s. 257; Ermeniler Van olaylarında kendilerinin masum olduğunu ve Ruslarla kesinlikle işbirliği yapmadıklarını hiçbir zaman kabule 
yanaşmadıklarından bu konuları kendileri dile getirir ise pek inandırıcı olamayacaklarını da iyi bildiklerinden çeşitli milletlerden yazarlara bu konular 
hakkında kitaplar yazdırmaktadırlar bunlardan birisi Fransız Yves Ternon’dur. Ternon, Ermeni Tabusu, isimli kitabında “Rus ordusunda Ermeni 
gönüllülerinin varlığı iddiasıyla birlikte, sözde Van isyanı, Türklerin kendilerini aklamada öne sürdükleri en sarsıcı kanıtı oluşturmaktadır. 
Oysa bu kanıt bütün yönleriyle uyduruktur” s. 267; Ermeniler şimdi de bir Türkiyeli olan Tamer Akçam’ı kullanmaktadırlar. 
144 - BOA DH ŞFR, 44/68, Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umum Müdürlüğünden Van Vilayetine 28 Ramazan 1332 tarihli çekilen telgraf.
145 - BOA DH ŞFR, 45/166, 
146 - BOA DH ŞFR, 46/37; 29 şevval 1332 tarihinde Emniyet-i Umum Müdürlüğünden Van valiliğine gönderilen şifre.
147 - BOA DH ŞFR, 46/107, 8 zilkade 1332 tarihli  Emniyet-i Umum Müdürlüğünden Van valiliğine gönderilen şifre.
148 - BOA DH ŞFR, 45/115.
149 - BOA DH ŞFR,45/114.

------------


Hükümet 1 Ekim tarihli bir yazısında ise bir harp vukuunda Van’da bulunan yabancı müessese memurlarının Ermenilerin hislerini hükümete karşı galeyana getirebileceği ihtimali göz önünde  bulundurularak tedbirin ona göre alınması tembih ediyordu.  Ermenilerin isyan edeceği hükümet tarafından açıkça bilinmesine rağmen alınan tedbirler yeterli değildi ve Van’ın tahkimatı için gerekirse mahpushanedeki Müslüman ahali ile kanun kaçakları affedilerek kendilerinden istifade edilme yoluna gidilecekti.  Bunun yanında Rus işgali, veya Ermeni isyanı ihtimalinden korkarak her hangi bir emir gelmeden yerlerini terk eden memurların bir daha memuriyete kesinlikle döndürülmeyecekleri kararı Muhaberat-ı Umumiye müdüriyetince Van valiliğine bildirilerek hükümet 
yetkilileri arasında bir panik havasının oluşmasının önüne geçildi.  

11 Kasım 1914 tarihinde Ruslar tarafından oluşturulan Ermeni gönüllü alayları, sınırımıza saldırınca Van ve civarında tertibat alan Ermenilerin de  durumu değişti.Yakın nahiye ve köylerden getirtilen Ermeniler şehrinin çeşitli mıntıkalarına özelliklede Bağlar mevkiine yerleştirildiler. 

Ancak İhtilal komitasının reisleri vilayet ve şubelere “Ruslar Başkale ve Saray yönüne arkadaşlarımızla birlikte ilerleyecekler, bütün Ermeniler  silahlarıyla onlara katılacaklardır. Ruslar iyice yaklaşınca istediğimizi (isyan) yapabiliriz. Van’da yeteri kadar kuvvetimiz var; fakat, hemen  harekete geçersek fazla kayıp veririz. Mevsim nedeniyle yollarda kapalı olduğundan çabuk yardım yapılamaz; bu bakımdan Rusların yaklaşmasını  beklemek zorundayız”.  Şeklinde sürekli sabırsızca davranan Ermenilere talimat üstüne talimat veriyordu.  17 Kasımda Van’daki Ermeni mekteplerinde bir hareketlilik göze çarptığından yapılan aramalarda  telsiz telgraf aleti bulunmuş olup bu aletler   acilen Van valiliğine teslim edilerek Ermenilerin dış dünya ile haberleşmesi bir nebze olsun engellenmiş olacaktı.  Fakat bu aletlerden Ermenilerin  ellerinde ne kadar olduğu bilinmemekle beraber bilinen gerçek var ise oda Rus yetkililerle sürekli haberleşiyor olmalarıydı.  Rusya taraflarından  Van’a geçerken yakalanan iki casusun alınana ifadesinden bu günlerde Van’da bir isyanın çıkacağı kesinleşmiş, fakat vakti ile ilgili her hangi bir  tarih anlaşılamamıştı.  Bunun üzerine  vali Cevdet bey, Ermeni reisleriyle görüşerek Müslümanlarla Ermenilerin arasında bir olay çıkmaması için  onlara tembih ederek bu olaylardan Ermenilerin de zarar göreceğini söylemiştir. Fakat Cevdet bey her ihtimale karşı aileleri Bitlis’e göçüreceğini  de aklından tasarlıyordu.  Ermeni murahhaslarından birinin Cari yakınlarındaki Rus orduları komutanıyla  haberleşerek  Van isyanı ile ilgili 
görüşmeler yaptığı anlaşılınca Cevdet bey tarafından göz altına alınmıştır. Cevdet bey bu arada 3 Ekim 1914 tarihinde Van valisi Tahsin beyin  Erzurum’a  tayiniyle vekaleten baktığı valilik makamına 11 Aralıkta asaleten atanmış ve Ermeni meselesiyle daha rahat ve tüm yetkilerle uğraşmaya  başlamıştır. 

----------------
150 - BOA DH ŞFR, 40/119, 11 zilkade 1332 tarihli  Emniyet-i Umum Müdürlüğünden Van valiliğine gönderilen şifre.
151 - BOA DH ŞFR, 46/20, 12 zilkade 1332 tarihli  Emniyet-i Umum Müdürlüğünden Van valiliğine gönderilen şifre.
152 - BOA DH ŞFR, 46/152, 14 zilkade 1332 tarihli   Muhaberat-ı Umumiye Dairesinden Van valiliğine gönderilen şifre.
153 - Belgelerle Ermeni Sorunu, s. 206-207. 
154 - BOA DH ŞFR, 47/60.
155 - Kamuran Gürün, age, s. 262. 
156 - Belgelerle Ermeni Sorunu, s.207.
157 - Belgelerle Ermeni Sorunu, s.207.
158 - BOA DH ŞFR, 45/170. Tahsin bey daha önce Makedonya’da valilik yaptığından Eşkıya hareketleri konusunda oldukça tecrübelidir. 
159 - BOA MM İrade, 7385/1 Enver Paşanın eniştesi olan Cevdet bey de Tahsin bey gibi Makedonya’da görev yapmış oldukça tecrübeli bir devlet 
adamıdır. Ermeniler Cevdet beyin almış olduğu tedbirler yüzünden rahat hareket edemediklerinden Cevdet bey hakkında türlü iftiralar üretmişlerdir.  
-----------------

Ermeniler 10 aralıkta Reşadiye ve Karçikan telgraf hatlarını keserek  bölgede küçük bir isyan provası yapmışlardı bile, 20 aralıkta ise Van’ı dış  dünyaya bağlayan telgraf hatları yine Ermeni çeteciler tarafından kesilmiş,   iki gün Van’ın dış dünya ile haberleşmesini engellemişlerdi.  

26 aralıkta Van Ermenilerinin isyan için hummalı bir şekilde hazırlık yaptıkları artık gözden kaçmayacak kadar aleni bir hale gelmiş olduğundan  Emniyet-i Umum müdürlüğü bir şifre telgrafla Ermeni ihtilal komitelerine üye olan ve ihtilal çalışmalarına bizzat katılarak Hükümete karşı açıktan  tavır alan devlet memurlarının (Müslüman veya Ermeni olduğuna bakılmadan) acilen takibata alınarak memuriyetten men edilmesi istenmiştir.  

28 aralıkta ise Bitlis ve civarındaki Ermeni köylüleri silahlanarak isyan etmişler ve Gevaş’a gitmekte olan Bitlis-Van posta arabasına pusu kurarak  Gevaş Kadı’sı  ile kızını hunharca öldürmüşler ve yol güvenliğini ele geçirerek asker kaçağı Ermeni askerleriyle de birleşerek Gevaş üzerine doğru  yürümeye başlamışlardır.   
  

Ermeniler İsyana Hazırlanıyorlar

Van Rusların işgal tehdidi ile karşı karşıya iken durumdan yararlanmak isteyen Ermenilerin tüm imkânlarını seferber ederek yaptıkları hazırlıklar artık  sonucunu vermeye başlıyordu. Ermeniler Patrikliğin de yoğun faaliyetleriyle Avrupa devletlerinin dikkatlerini Van’a çekmeyi başarmışlar, şimdi ise son hamleyi yapmaya hazırlanıyorlardı. Van’da bulunan askeri güç Erzurum’a gönderilmiş, gençler de seferberlik sebebiyle tamamen askere alınmış, Van’da Vali Cevdet beyin elinde polis ve jandarma  kuvvetinden başka Van’ı savunacak askeri güç kalmamıştı.  Ermeniler mevcut jandarma gücünün sağa sola dağılması, Van merkezinde her hangi bir kuvvetin kalmaması için her tarafta en ufak bir meseleyi bahane gösterip büyüterek jandarmanın müdahale etmesini sağlıyorlardı. Bu arada Kapamacıyan efendinin katlinden dolayı hakkında celp kararı çıkartılan eski mebuslardan Vramyan efendi 4 ocak 1915 tarihinde Hükümete Van’daki Ermeni olayları ve Türk–Ermeni ilişkileriyle alakalı uzun bir rapor göndermiştir. Propaganda ve üstü örtülü tehdit amacıyla kaleme alınmış olan bu rapor Ermenilerin  ileride yapacakları isyanı  haklı gerekçeye oturabilmek için tamamen profesyonelce yazılmıştır. Viramyan efendi Ermenilerin Kürtler tarafından  maruz bırakılan saldırı, tecavüz, baskın ve soygunlardan uzun uzun bahsederek asker kaçakları ve Kürt çetelerinin Ermeni köylerine vermiş olduğu zarar ve ziyanın ödenmesi için tazminat teklifinde de bulunmuştur. Viramyan efendi şayet bu baskı ve zulümler devam ederse Ermeniler meşru müdafaa haklarını kullanacaklarını da belirtiyordu. 

Cevdet bey gelişmelerden rahatsız olduğundan  Osmanlı mebusu olan Münip Boya ve Viramyan efendilerin riyasetinde oluşan bir heyeti Ermenilerin iddia ettiği olayların olduğu yerlere inceleme yapmaları için gönderdi.   Bu heyet biraz olsun olayların yatışmasını sağlamış oldu. 

----------------
160 -  BOA DH ŞFR, 48/7.
161 - BOA DH ŞFR, 48/85;  Belgelerle Ermeni Sorunu, s. 208.
162 - BOA DH ŞFR, 48/166, 8 Safer 1333 tarihli şifre. (Van’da halâ Ermenilerin bütün eziyet, zulüm ve katliamlarına rağmen   Ermeni muhibbanı bulunması oldukça düşündürücüdür)
163 - BOA DH ŞFR, 48/188
164 - Ergünöz Akçora, age, s. 157. 
165 - Belgelerle Ermeni Sorunu, s.208.
166 - Aydın Talay, Yıkılan Bir Şehrin Anatomisi, Van 1996, s. 119. 

----------------

II. Meşrutiyetin ilanından sonra Osmanlı vatandaşları eşit hak ve yükümlüklere tabi olduğu için seferberlik esnasında Ermeni vatandaşlarda da asker alınıyordu.  Van’da vali 4000 kadar Ermeni asker yazılmasını isteyince Ermeniler bunu vermedikleri gibi gelen heyete silahla karşılık verdiler. 

Bağlar/Bahçeler/Aygestan denilen mevkide ciddi bir çatışma yaşandı.  Cevdet beyin soğukkanlılığıyla bu çarpışmalar para karşılığı yani bedelli askerlik formülüyle çözüldü.  Fakat Ermeniler Ruslara karşı siper kazılması için kendilerinden istenen 500 kişilik grubu vermemeye karar aldılar. 

Hükümet tarafından Ermenilere iletilen her konu büyük problem haline dönüştürüldüğü gibi korkunç dedi kodular, şayialar komitacılar tarafından 
Ermeniler arasında yayılarak komitaya itibar etmeyen  Ermeniler arasında huzursuzluk çıkarıyorlardı. Komita Ermenilere hükümetin ayrım 
yapmadan tüm Ermenileri yok edeceğini propaganda ediyordu. Artık silahlı direnişe geçilerek Rusların gelişine kadar direnerek bağımsız bir devlet 
kurma zamanının geldiğini söylüyorlardı.  

Köy köy örgütlenen Ermeni ihtilalcileri Çatak, Hayotsz, Dzor, Timar, Gevaş ve Karçikan nahiyelerinde ve Belu, Atanantsz, Ulm, Aren, Aliur, Kem gibi köyler başta olmak üzere bir çok köyde kontrolü ele geçirerek otorite olarak Hükümeti tanımamaya başladıkları gibi hükümetin dikkatlerini buralara çekerek Van’daki isyan hazırlıklarının fark edilmesinin önüne geçilecekti.   Hükümet şehri kuşatan bu tehlikeli durum üzerine iki ayrı heyet daha oluşturarak  Timar ve Çatak’a gönderdi.  Çatak heyetinde İşhan ve üç Ermeni ile dört Türk yani toplam sekiz kişi yolda Ermeni-Kürt karışımı Hirj köyünde gecelemek için mola verince Kürtler tarafından bir baskına uğradılar ve İşhan başta olmak üzere heyet orada öldü. Komitanın yayın organı olan Ashatarak gazetesi bu ve buna benzer olayları bahane ederek korkunç derecede kışkırtıcı yazılar yazıyordu. 

“Ya şereflice direnerek öleceğiz ya da Cevdet’in Kürtleri bizi alçakça öldürecek.” Bu sözlerle komitanın tesir sahasına girmeyen Ermeniler de artık şüpheye düşmüş, korkunç bir huzursuzluk ortamı olmuştu. Günlük olağan çatışmalarda yaralanan bir Türk’ü tedavi eden Ermeni doktor Maltızyan valiliğin karşısındaki ağaca komitacılar tarafından asılarak boğazına da şu yaftayı yapıştırmışlar “düşmanlarımıza hizmet edenlerin akıbeti budur”.  

Bu cinayet tarafsız kalmaya çalışan Ermenileri oldukça korkutmuştu. 

Bağlar Mevkiinin tahkimatı ve İsyan.,

Aram Manukyan yönetimindeki komita bu şekilde toplumun psikolojisini bir isyana hazırlarken başta manastır ve kiliseler olmak üzere bir çok binaları da tahkim edip kuvvetlendiriyor, birer müstahkem mevki haline getiriyorlardı. Özellikle kale gibi inşa edilen Van-İran yolu  üzerindeki manastırlar yüzlerce insanın uzun süre sığınacağı bir hale getirilerek her türlü ihtiyacı tedarik edildi. Böylece buralardan Van’a destek imkânı sağlanırken vuku bulacak bir geri çekilmede ise rahatlıkla sığınılacak bir yer haline getirildi. 

Van dıştan Ermeniler tarafından bu şekilde tahkim edilirken şehirde de bir dizi hazırlıklar yapıldı. Şehir üç kısımdan meydana geliyordu. 

Bunlardan müstahkem bir mevkide olan  kale, kalenin güneyinde etrafı duvarla çevrili resmi dairelerin ve Müslüman mahallelerinin bulunduğu şehir ve şehir ile kalenin doğu tarafında başlayarak Erek dağı eteklerine kadar uzanan yeni kurulan ve çoğunluğunu Ermenilerin oluşturduğu ve bunun yanında zengin Müslümanların da ikamet ettiği Bağlar/Bahçeler/Aygestan denilen yerden oluşmaktadır. 

Bağlar/Bahçeler/Aygestan Van’ın diğer mahallelerinde oturan komita kontrolündeki Ermenilerin sistemli bir şekilde akınına uğradı. 

-----------------

167 -Gayrı Müslim Osmanlı vatandaşlarının askerlik serüvenleri için bakınız, Ufuk Gülsoy, Osmanlı Gayrımüslimlerin Askerlik Serüveni, İstanbul 2000.  
168 - Chrıstopher, J. Walker, Armenia, The Survival of a National, London 1980, s. 206.
169 -Ahmet Rüstem Bey, Cihan Harbi ve Türk-Ermeni Meselesi, İstanbul 2001, s. 125; Ufuk Gülsoy, age,   s. 67.
170 - Chrıstopher, J. Walker, Armenia, The Survival of a National, s. 205
171 -Hratch Dasnabedıan, Hıstory of the Armenıan Revolutıonary Federatıon Dashnaktsutıun 1890/1924, s. 211; La Defense Heroigue de Van 
(Anonyme) Geneve 1916, s. 29;
Dikran Baghdasarian, “ The Self-Defense of Shadakh” Hırenık  1931,yıl 9, cilt 11, sayı 3, sayfa 56.
172 -Hovhannes Ter Martirosian, Mets Depkere Vaspurakanum 1914-1915 Tvakannerim, Erivan 1917, s. 166-167; 
Ermeniler bu olayı Vali Cevdet bey in planladığını ileri sürerek taşkınlıklarını iyice ileri seviyeye taşıdılar. 
Hratch Dasnabedıan, Hıstory of the Armenıan Revolutıonary Federatıon Dashnaktsutıun 1890/1924, s. 202. 
Cevdet Bey olaylar yatışsın diye bölgeye heyet gönderip yolda onları öldürtecek kadar basiretsiz olabilir mi bu konu şimdiye kadar 
Türk araştırıcılar tarafından hiç gündeme getirilmemiştir. Ermeniler önce bir yalan uyduruyorlar sonra da buna kendileri inanarak bütün 
iddialarını bunun üzerine bina ediyorlar. Van ile ilgili yazdıkları bütün senaryolar bu şekildedir.  
173 -Aydın Talay, Yıkılan Bir Şehrin Anatomisi, Van 1996, s.121; Ergünöz Akçora, Ermeni İsyanları, s. 170.


--------------
Bunun yanında .,

Bağlardaki Müslüman ahaliden bazıları da kalenin güneyinde yer alan eski mahallelere geri dönüyorlardı. Bağlarda bu hareketlilik olurken Ermeniler yüksek binaları gözetleme kulesi haline getirerek yapılan hazırlıklara karşı her hangi bir tehlikenin vukuunu gözetliyorlar ve gereken tedbirleri alınıyordu. Kaleyi ve eski mahalleleri kuşatan 80 civarında siper hazırlanarak buralara tecrübeli komitacılar yerleştirildi. Rusların geliş tarihi hesap edilerek ona göre erzak ve mühimmat tedarik edilerek tam bir isyan ve direniş hazırlığı tamamlanmış oldu. Şehrin ekonomik ana arterleri Ermenilerin elinde olduğundan mühimmat ve gıda tedarikinde hiçbir zorluk çekilmediği gibi, iki önemli marketi de Ermeniler işlettiğinden Müslüman ahalinin erzak tedariki zorlaşmıştı. Bağlarda bu hareketlilik olurken pek de yüksek olmayan sıradan bir duvarla çevrili olan Van şehrinin Ermenilere yakın tarafındaki evler oluşabilecek bir tehlike karşısında boşaltılarak Müslüman ahali biraz daha güvenli yerlere çekildi ve  bu duvar 
boylarında jandarma devriye gezmeye başladı. 

---------------

174 - Van civarındaki manastırların konumu ve durumları hakkında bakınız, M. Thıery, “Manısteres Armenıens du Vaspurakan”, Revue de Armenia, 
Paris 1969, cilt II-VI, Ayrıca Dir manastırının kale gibi düşünülen ek inşası konusunda Osmanlı devleti ile İran arasında diplomatik görüşmeler 
sonucu durdurulmuş, daha sonra gizlice yeniden bu inşaat bitirilmiştir. Bu konudaki yazışmalar için bakınız, BOA Yıldız Hususi, 264/170; 265/136.
175 - Onnik Mkhıtaryan, Vani Herosamarte, Sofya 1930, s. 29. 
176 -Onnik Mkhıtaryan,  age, 48. Bu toplantı 18 nisanda yapılmıştır dolayısıyla Ermenilerin iddia havada kalmaktadır. Yani Tehcir kararıyla 
Ermeniler isyan etmemiş,  isyan neticesinde tehcir kararı çıkmıştır. Hratch Dasnabedıan, Hıstory of the Armenıan Revolutıonary Federatıon 
Dashnaktsutıun 1890/1924, s. 111.
177 -Hratch Dasnabedıan, Hıstory of the Armenıan Revolutıonary Federatıon Dashnaktsutıun   1890/1924, s. 111. Armenak Ekaryan (Yekarian) 
Ramkavar partisine mensup bir ihtilalcidir. Chrıstopher, J. Walker, Armenia, The Survival of a National, s. 205

------------------


Bu hazırlıklar bittikten sonra Aram Manukyan, Cevdet beyin bütün iyi niyet girişimlerini görmemezlikten gelerek direnişe geçip isyan etmek için 
zamanın geldiğine ve bu durumun şimdiye kadar ele geçen fırsatların en iyisi olduğuna karar vererek geniş bir toplantı yaptı.  Bu toplantıda 
“Van Ermeni meşru müdafaası silahlı komitesi” oluşturuldu ve Bulgaratsi Grigor, Kaitsak Arakel, Armenak Ekaryan ve  Panos Terlemezyan birer tecrübeli komitacı olarak bu gruba seçildiler. Armenak Ekaryan’ın  emrinde  ve kuyumcu David Papazyan, tacir Vahram Bogosyan, esnaf Karabet Beylaryan ve kuyumcu Vahram Shiroyan’ın aktif birer üye olarak çalışacağı “Asker dağıtım ofisi” oluşturuldu. Ermeni gençleri ilan edilen seferberliğe tabi olarak düzenli askeri birliklere hızla katıldılar. Bunun yanında “enformasyon ofisi” de oluşturularak isyan esnasında koordineyi ve haberleşmeyi sağlamakla görevlendirildi. Ashatarak gazetesin yayın işi bu komiteye devredilerek resmi savaş bülteni haline getirildi. 

Savaş esnasında yaralılarla ilgilenilebilmesi için Ermeni kızılhaç komisyonu da kuruldu. Dul, yetim ve savaş gazilerinin her türlü ihtiyacını giderebilmek için de yardım komisyonu kuruldu. Her ihtimale karşı Cevdet bey ile görüşebilmek, Avrupa devletleri ile devamlı haberleşerek iyi ilişkiler kurabilmek için barış komisyonu oluşturuldu. Bu komisyonların yanında tedarik komisyonu, adalet komisyonu,  kadın komisyonu ve polis ve jandarma müfrezesi gibi komisyonlar   yapılacak isyanın başarılı olması halinde birer bakanlık haline dönüştürülebilecek  şekilde geçici bir hükümet kuruldu  Bu hazırlıkların yanında 6 seyyar hastane ve bir de savaş esnasında askerleri heyecana getirebilmek için öğrencilerden oluşan bir bando takımı kuruldu. 

Aram Manukyan, “savaşçının meşru müdafaası” diye bir deklarasyon yayınladı. Askeri komiteden savunma ile ilgili son hazırlıklarının gözden geçirildiği bir brifing aldı.  Armenak Ekaryan söz alarak “İsyan bizim vazifemizdir. Ondan kaçmayacağız, o bizim hayatımızın dönüm noktasıdır. 

Önümüzde iki yol vardır. Ya onlara baş eğerek zillet içerisinde yaşayacağız ya da gözü pekçe onlara karşı alnımız açık olacağız ve atalarımızın şerefli yolunu tercih edeceğiz.”  Bu brifing neticesi ellerinde 506 yivli uzun namlunu silah bu silahlara ait 74824 fişek, 849 tabanca 50000 mermi, çeşitli çap ve marka tabanca,mavzer gibi tüfekler, el bombası olduğu anlaşıldı. Yine Ekaryan Bağlar mevkiini 7 savunma noktasına ayırdığını ve bu mıntıkalara birer sorumlu vererek onların komutası altındaki askerlerin yerleştiği 80 siperden başka 79 direniş noktası da oluşturduğunu bildirdi.   

Bağlar mahallesini çeviren 3 Osmanlı askeri kışlasını yakınlarındaki Ermeni evlerinden gözeterek oradaki hareketliliğe göre her an saldırıya geçilerek kazılan lağımlar vasıtasıyla patlatılabileceğini de söyleyen Ekaryan ana caddeleri, geçit noktalarını, yüksek binaları kilise ve depoları, yabancı misyon şefliklerinin binalarını kontrol altına aldığını beyan etti. Bu yabancı binalara saklanan Ermeni isyancılar buralardan hükümet yetkililerine ateş ederek üzerlerine top mermisi atışını çekecekler böylece binalar yıkılınca uluslararası diplomatik bir sıkıntının çıkmasını da sağlayacaklardı.  

----------------
178 - Ermeni Komitelerinin A’mal ve Harekat-ı İhtilaliyesi, İstanbul 1332, s.208. (Bu bilgiler Ermeniler geri çekilirken Van’da bıraktıkları evraklardan elde edilmiştir.)
179- Anahida Ter Minasyan, “Van 1915”, Armenian Van/Vaspurakan, Californiya 2000, s.227-228.Görüldüğü gibi bu hazırlıklar sistematik bir şekilde yapılmaktadır. Dolayısıyla Ermeniler günümüzde yapmış oldukları neşriyatta ve çevirdikleri Ararat filminde iddia ettikleri olaylar tamamen propagandaya yönelik uydurma iddialardır. Ermeniler Van’da Rusların desteği ile kurmayı planladıkları devletin alt yapısını oluşturmuşlar ve Osmanlı devletinin içinde bulunduğu durumdan en iyi istifade etme yolunu seçip isyan etmişlerdir.  
180- Hovhannes Ter Martirosian, Mets Depkere Vaspurakanum 1914-1915 Tvakannerim, Erivan 1917, s. 167-168.
181 - Haykakan Sovetagan  Hanragitaran, cilt 11, s. 55-56.
182 - Hovhannes Ter-Martirosyan, (A-Do), Metz Depkere Vaspurakanum 1914-1915, Tvakannerin, Erivan 1917, s. 224. 
183 - Anahida Ter Minasyan, age, s. 230. (Bu çarpışmalarda Ermeniler istedikleri diplomatik skandalı gerçekleştiremeyince Amerikan Konsolosluğunu kendileri yıkmışlar ve bu binanın çektikleri fotoğrafını Van ile ilgili yaptıkları bütün neşriyatlarda boy boy yayınlamışlardır.) 

-----------------

20 nisan 1915 akşamı bütün hazırlıklar gözden geçirildikten sonra aynı anda bütün Ermeni isyancıları silahlarını ateşleyerek Aram Manukyan komutasında Van isyanını başlatmış oldular. İsyan özellikle Ermeni araştırıcılar tarafından üç bölüm ayrılmaktadır. Birinci bölüm 20-28 nisan; ikinci bölüm 29 nisan-8 mayıs ve üçüncü bölüm 9 mayıs-18 mayıs olarak incelenmektedir. 

İsyanın birinci bölümü Bağlar’da bulunan bütün resmi binalar işgal edildi. 22 nisanda Bulgaratsi Grigor Hamit ağa kışlasına kazılmış olan lağımı   patlattı ve bu gelişmeler günlük olarak Ermeni direnişçilerinin moralinin yükseltilebilmesi için Ashatarak’ta yayınlanarak öğrenciler tarafından bütün Ermenilere ücretsiz olarak dağıtılıyordu. Aynı zamanda bu gazete dağıtıcıları cephelerdeki sıcak çarpışmaları yerinde görerek gazeteye bilgi veriyorlar.  26, 27, 28 nisan sayılarında adeta cephelerdeki gelişmeler dakika dakika verilerek öldürülen Türklerin istatistiklerini tutmak mümkün oluyor.  

Cevdet bey isyan karşısında durumu İstanbul’a bildirerek evsiz ve yurtsuz kalan Müslüman ahalinin aşiret köylerinde barındırmanın mümkün olmadığını, bu ailelerin daha güvenli yerlere göndermenin uygun olacağından bu konu hakkında talimat beklediğini söylemiştir.  Sivil halk ile ilgili endişesini bildirdikten sonra Ermenilere bir ihtar olması için kaleden modası geçmiş  toplarla Bağlar’a birkaç top atışı gerçekleştiren Cevdet bey bu etkisiz girişiminin fayda vermeyeceğini bildiğinden bölgeyi abluka altına almaya çalışması da pek sonuç vermedi. Ermeniler bu etkisiz top mermileri karşısında daha da şımararak bütün gelişmelere rağmen Bağlar’ı terk etmeyen Müslüman ahaliyi acımasızca katletmeye başladılar. 

Bunun yanında kalenin ikmal yolu olan kuzey tarafındaki köyleri de yağmalayarak Cevdet beyi ricata mecbur bırakmak istiyorlardı. 

Fakat Ermeniler heyecanla kalkıştıkları bu girişimlerini hep Rusların gelişi üzerine kurduklarından hiç vakit kaybetmeden bir heyet oluşturarak derhal Rus yardımının gelebilmesi, Rusların Van’ı bir an önce işgal edebilmesi için gönderdiler.  Bunun yanında zaman kazanabilmek için İtalyan konsolosunu   Spordoni’yi Cevdet beyin niyetini ve son durumunu öğrenmek için kaleye gönderdiler. Cevdet bey asilerin derhal silahlarını bırakarak teslim olmalarını, Rusların onlara fayda vermeyeceğini söyledi. Spordoni ise  “Ermeniler silaha sarıldılar sa  hükümeti ikna etmek içindir. 

Zira askerlik adı altında Ermeniler imha olunacakları konusunda son derece korkmaktadırlar. Onun için Ruslar gelip onları kurtarana kadar silahlı direnişleri sürecektir.” Diye söyleyerek Ermenilerin niyetini Cevdet beye bildirdi.  

Spordoni bütün yabancı konsolosların ve misyoner temsilcilerinin de bu şekilde düşündüğünü söyleyerek Ermenilere gereken hakların artık verilmesi gerektiğini de söyledi. Ve Cevdet beye diplomatik nota verdi. 

Spordoni’den başka Amerikan misyoner merkezinin temsilcisi olan Dr. Clarence Ussher’de Ermenilerin temsilcisi olarak Cevdet bey ile görüşmüş,  Cevdet beyi Ermeni isyanına karşı almış olduğu tedbirlerden dolayı  adeta fırçalayarak Ermenilere gereken bağımsızlığın verilmesini sert bir nota ile bildirmiştir.  Dr. Clarence Ussher bununla da kalmayarak Cevdet beyin “Ermenilerin kökü kazılmalı, eğer bir Müslüman bir Hıristiyan’ı saklarsa önce onun evi yakılacak sonra Hıristiyan onun gözü önünde öldürülecek sonra o Müslüman kendisi ve ailesi de öldürülecek” diye talimat verdiği yalanını Ermeniler arasında yayarak galeyanın üst noktaya çıkmasını sağladı.  

-------------

 184 - Anahida Ter Minasyan, age, s. 230
 185 - Ermeni Komitelerinin Amal ve Hareketi İhtilaliyesi, s.206-207.
 186 - Belgelerle Ermeni Sorunu, s. 214-215. 
 187 - Anahida Ter Minasyan, “Van 1915”, Armenian Van/Vaspurakan, s. 238.
 188 - Mkrtich H. Nersisian, Genotsid Armian v Osmanskoi İmperii, Erevan 1982, s. 280-281. 
 189 - Hovhannes Ter Martirosian, Mets Depkere Vaspurakanum 1914-1915 Tvakannerim, Erivan 1917, s. 171; Onnik Mkhıtaryan, Vani Herosamarte,  s. 47; A. Do, s. 261.
 190 -Clarence D. Ussher, An American Physican in Turkey, Boston 1917, s. 239. 

------------------

Dr. Ussher Cevdet beyin Aygestan’a top atışını önleyebilmek için Ermenilerin rasgele yüksek binalara Amerikan bayrağı çekmesini sağlayarak bu binaların Amerikan Devletinin malı olduğunu dolayısıyla buralara gelecek zararın diplomatik bir krize neden olacağını hesaplıyordu. 

Bunun yanında Cevdet bey  Dr. Ussher’in niyetini bildiği için topları Amerikan misyoner teşkilatının merkez binasına çevirdi ve böylece Ussher’in Ermenileri desteklemesinin önüne geçebilecekti. Fakat Van’ın savunmasında bulunan Rafael dö Nögols bunun bir diplomatik krize sebebiyet vereceğini söyleyerek topların nişanını değiştirdi. 

Ermeni isyanı alabildiğine cereyan ederken şehrin etkisiz toplarla bombalanması neticesi Amerikan bayrağı çekilen bazı binalar ufak tefek hasara uğrayınca Dr. Ussher çok kaba bir üslup ile kaleme aldığı mektubu Cevdet beye iletti. Cevdet bey ise verdiği cevapta “Şimali Amerikan Misyonerleri, Ermenileri hükümet aleyhine tahrik ve teşvike devam ettikleri sürece ve Amerikan bayraklarını rast gele sağa sola astıkları müddetçe ve ihtilalciler bu binalarda saklandıkları müddetçe şehir sistematik bir şekilde bombalanacaktır.” Diye cevap verdi. 
25 nisan 8 mayıs tarihleri Arasındaki isyanın ikinci dönemi Ermenilerin cesaretinin Ruslardan gelen haberlerle daha da kuvvetlendiği görülmektedir. 
Bu arada Ermeniler Cevdet beyin top atışlarından beklediklerinden daha az zayiat verildiğini görünce saldırılarını daha da şiddetlendirdiler. 

Ermeniler küçük bir fabrika inşa ederek burada oluşturdukları dökümhanede top döktüler ve silahları için mermi imal ederken topları içinde top güllesi dökmeyi başardılar. Bir kimya öğretmeni yaptığı çalışmalarla barut imal etmeyi başardığı gibi artık basit bombalar da yapılıyordu. 

80 civarındaki siperlerin sayısı her geçen gün arttırılıyor, yeni yaptıkları topu deneyerek askerin üzerinde müthiş bir psikolojik heyecan oluşturuyorlardı. Ermeniler kendilerinden o kadar emindiler ki tüm bu faaliyetlerini resimleyerek belgeliyorlar, böylece isyanın sonucundan oldukça emin bir şekilde kuracakları devlet için resmi evrak  arşivini şimdiden kuruyorlardı.  

Cevdet bey, Ermeni yazarlarını ve onları destekleyen katliam çığırtkanlarını adeta yalanlarcasına köylerden komitalara mensup olup ta Aygestan’a 
yardıma gelmek isteyen halkın şehre girmesine onları katliama tabi tutmadan izin verdi.  Bu sefer Ermeniler akın akın şehre gelen bu Ermenilerin üzerine ateş ederek onları şehre sokmadılar. Bir çoğu ölen bu Ermenilerden ancak bir kaçı yara almadan kaçarak Müslümanlara sığınarak canını kurtarabildiler.    Ermeniler kendilerinden emin bir şekilde Müslüman mahallelerini lağımlayarak yakıp yıkarken Cevdet beyin artık dayanacak gücü kalmamıştı. 


------------
 191 - Clarence  D. Ussher, An American Physican in Turkey, 244. 
 192 -Rafael dö Nogols, Hilal Altında Dört Sene, İstanbul 1931, s. 24
 193 -Rafael dö Nogols, Hilal Altında Dört Sene, s. 32
 194 - Anahida Ter Minasyan, age, s. 234
 195 -Clarenve D. Ussher, An American Physican in Turkey, s. 240; 
La Defense Heroigue de Van    (Anonyme) Geneve 1916, s. 132; 
Onnik Mkhıtaryan, Vani Herosamarte, s. 65; Chrıstopher, J. Walker, Armenia, The Survival of a National, s. 208.
 196 - Rafael dö Nogols, Hilal Altında Dört Sene, s. 32. 
Nögols bu olay karşısında şaşkınlığını gizlemeyerek gayrı bu muameleden bir 
Hıristiyan sıfatıyla çok hiddetlendim bu gayrı insani adamlar(İhtilalci Ermeniler) yiyeceklerini bunlara taksim etmemek için kendi ailelerini ve 
çocuklarınıkurşunla öldürmekten korkmuyorlardı. Bunun üzerine ben de Ermenilere (Aygestan’a) ateş açtırdım. 
Ermenilerin sığındıkları binalar tarumar oluncaya kadar ateşe devam ettim. 

-----------

Cevdet Beyin yanında bulunan Kürt gönüllüleri en ufak bir bahanede bırakıp kaçmışlar, hatta Ermeniler Nögols komutasında çarpışan Müslüman kuvvetler arasında “sizi bir Hıristiyan komuta ediyor” diye tahrik ederek onları isyana teşvik bile etmiştir. Cevdet bey gelişmelerin iyi gitmediğini görerek Ermenilere teslim olmaları konusunda bir heyet gönderdi ve  Eznik Vartabet ile görüşüldü. Bu heyette Şerif Bey ve Osmanlı Bankası Van şubesi müdürü Alcardi vardı. Bu görüşmelerde Ermenilerin gözünün hiçbir şeyi görmedikleri anlaşılmıştır.  

Van’daki ev ev, sokak sokak boğaz boğaza yapılan çarpışmaların anlatılması oldukça uzun bir ayrıntıyı gerektirmektedir. Cevdet bey Rusların Van’a oldukça yaklaştıklarını görünce gölde beklettiği gemiler vasıtasıyla şehrin Müslüman halkını 16 mayısta tahliyeye başladı. 18 mayısta   Daşnaksagan Kheco, Ashod Melik Mousyan, Deli Ghazar ve Dro komutasındaki Ermeni gönüllülerden oluşan alaylar general Nikolayev ile beraber Van’a girdiğinde artık Van’ı savunacak kimse kalmamıştı. Kaçabilenler kaçmış geride kalanlar ise Ermenilerin insafına terkedilmişlerdi.  

Aram Manukyan Rus orduları Kafkasya komutanı Daşkof tarafından Van valisi olarak tayin edilerek yeni bir sistem kurarak memurlarını Ermenilerden seçmesini bildiriyordu.  Tüm Van Ermeni bayraklarıyla donatılarak bayram yapılmaya başlanırken Aram Manukyan isyan başlangıcında oluşturduğu geçici Van hükümeti şimdi fiiliyata geçirme fırsatını ele geçirmişti. İhtilal Ermeniler için 70 gün Van’da hükümet tesis etmelerine fırsat verdi. Ruslar Malazgirt’te Osmanlı kuvvetlerine yenilince acilen Van’ı terk etmeğe karar verildi. 31 temmuz 1915 te ancak yanlarına birkaç günlük yiyecek alabilen Ermeniler Van’ı ateşe verip terketmek zorunda bırakıldılar. Bitlis, Van ve civarında Ermeni komitalarına inanan inanmayan tüm Ermeniler zorla Revan’a doğru hareket ettiler. Bu kafile yollarda Kürt eşkıyaların baskınlarında binlerce can kaybı verdiler.  

Planlı  bir şekilde organize olan Van ihtilal örgütü amacına ulaştığı bir sırada meydana gelen gelişmeler neticesinde Van’ı ter etmek zorunda kalmış olmalarına rağmen Van 1918 de ancak Türklerin eline geçebilmiş, Aram Manukyan ise Van’da elde ettiği tecrübelerle Ermenistan devletini kurmayı başarmış ve 29 ocak 1919 yılında tifüsten ölünceye kadar bu devletin iç işleri bakanı olmuştur. 
.....
197 - Defanse Heroique de Van, s. 45. 
198 -Taşnak, Hınçak ve Ramkavar  Ermenilerinin Van’da Müslüman ahaliye yaptığı eziyet, işkence ve zulümler için bakınız, 
Arşiv Belgelerine Göre Kafkaslar’da ve Anadolu’da Ermeni Mezalimi, I-IV, Ankara 1995; Faiz Demiroğlu, Van’da Ermeni Mezalimi, Ankara 1995; 
Ergünöz Akçora, Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları, 1896-1916, İstanbul 1994; Ergünöz Akçora, 
“Yaşayanların Diliyle Van ve Çevresinde Ermeni Mezalimi” Yakın Tarihimizde Van Uluslararası Sempozyumu, Van 1990;  
Hüseyin Çelik, Görenlerin Gözüyle Van’da Ermeni Mezalimi, Van 1996; Kaymakam Hakkı, 
Hilal Altında dört Yıl ve Buna Ait Bir Cevap, İstanbul 1931; Van olaylarının Ermeni perspektifi  açısıyla anlatımı için bakınız, 
M. Kalman, Batı-Ermenistan (Kürt İlişkileri) ve Jenosid, İstanbul 1994, s. 116; La Defense Heroigue de Van (Anonyme) Geneve 1916; 
Yves Ternos, Ermeni Tabusu, İstanbul 1993; Tamer Akçam, Türk Ulusal Kimliği ve Ermeni Sorunu, İstanbul 1994; 
Tamer Akçam, İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu, İstanbul 1994.
199 - Ergünöz Akçora, age, s. 198.
200 - Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15.YY’dan Günümüze Ermeni Kürt İlişkileri,  s. 246




..






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder