26 Nisan 2015 Pazar

Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze Amerikan Board Okullarının Rolü. 1





Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze Amerikan Board Okullarının Rolü. 1


Celal Öney



Türkiye’de her ne zaman Ermeni iddiaları gündeme gelse Türk halkı hemen yüzünüAmerika’ya çevirir. Oysaki bugün Ermenilerin vatanı olan komşumuz Ermenistan ile kimseilgilenmez. Ermeni Meselesi, Türkiye ile Ermenistan arasından sıyrılarak Türkiye ile Amerikaarasında yer edinmiştir. Türkiye, bugün bu meselede Ermenistan ile değil Amerika ile mücadeleetmektedir. Bu mücadele Osmanlı ile Amerika arasında da süregelmiştir. Amerika, binlercekilometre öteden, geçmişte Osmanlıyı günümüzde de Türkiye’yi Ermeni kartıyla kendi çıkarlarıdoğrultusunda yönlendirebilmiş ve halen her 24 Nisan’da bu kartını tekrar göstererek Türkiye’ninuluslar arası arenada bağımsız bir yol izlemesine engel olmaktadır. Amerika, bu kartı nasıl elegeçirdi, kartı ona kim verdi ve Amerika’nın oynamak istediği oyun neydi? Çalışmamızda bu üçsoruya cevap arayarak hem Anadolu’da açılan Amerikan Okullarının Ermeni İsyanlarındakirollerini hem de Amerika’nın Ermenileri kullanarak kendi dış politikasına verdiği yönü tarihselsürecinde inceleyeceğiz.



Giriş

Osmanlı İmparatorluğu dünyada varlığını en uzun süre sürdürenimparatorluklardan biridir. Üzerinde hâkimiyet sürdüğü geniş topraklardayaşayan, farklı etnik yapılara mensup, farklı dinlere inanan ve farklıdilleri konuşan toplumları kendine has yöntemiyle idare etmeyi başaranOsmanlı İmparatorluğu 19. yüzyıla gelindiğinde dağılma sürecinegirmekten kendini alıkoyamamıştır. Kanuni Sultan Süleyman dönemindeyabancılara verilen kapitülasyonlar, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin enönemli sorunu haline gelmiş bu dönemde etkisini daha fazla hissettirenmisyonerlik faaliyetlerinin yaygınlaşmasında, azınlık isyanlarınınartışında ve yabancı Batılı devletlerin imparatorluğun iç işlerine daha sık müdahalede bulunmasına neden olmuştu. Osmanlı Devleti, Avrupalıdevletlere yalnız ekonomik alanda değil, yargı ve eğitim alanlarında dahaklar tanımıştı. Ayrıca bu süreçte yayınlanan Tanzimat ve IslahatFermanları, imparatorluk sınırları içerisinde yaşayan azınlıklara din veeğitim özgürlüğü tanıyarak bu fırsatı bekleyen yabancı misyonörgütlerine kapıyı açmış ve misyoner okullarının imparatorluğun hemenher alanına yayılmasını kolaylaştırmıştı. Osmanlı topraklarında faaliyetgösteren en önemli ve teşkilatlanmasıyla diğer Batılı devletlerinmisyoner örgütlerini kısa zamanda geride bırakan, Ermeni İsyanlarının başlamasında tetik rolü oynayan Amerikan misyoner Örgütü olanAmerikan Board (ABCFM), Osmanlı ABD ilişkisi sürecinde önemli roloynamıştır. Özellikle çalışmalarında Ermeni toplumunu merkez alarak,açtıkları okullarla, sağlık kuruluşlarıyla, yetimhaneleriyle ve basın yayınfaaliyetleriyle bu toplumun farklılaşmasını sağlayarak Ermenilerin,ABD’nin Ortadoğu politikasında yararlanabileceği bir unsur halinegelmesini sağlamışlardı. Bu çalışmamızda Amerikan Board’un Anadolutopraklarındaki misyonerlik faaliyetlerini inceleyip, Ermeni isyanlarınınoluşum sürecinde nasıl bir önem arz ettiğini tespit etmeye çalışacağız.2

Amerika keşfedildikten sonra başta Avrupa ülkeleri olmak üzeredünyanın birçok ülkesinden bu yeni kıtaya göçler başladı. Bu göçlerinsonucunda oluşan kolonilerin birleşmesiyle ABD kuruldu. FakatABD’nin ulusallık ile ilgili bir birleştirici unsuru yoktu. Hıristiyanlık, bu birliğin tek ortak noktasıydı. Özellikle Kuzey Amerika’ya hâkim olan Protestanlık mezhebi çerçevesinde bir bütünlük oluşturmak, izlenmesigereken bir yoldu.

Protestanlık inancı Amerikan kültürünün oluşumunda büyük bir etkiye sahip olmuş ve hatta Amerika’nın iç politikasında etkiliolduğu kadar dış politikasında da belirleyici bir etken olarak ön saflardayerini almıştır.

Amerikan tarihinde önemli bir süreç olan dört Büyük Uyanış sonucunda meydana gelen reform hareketleri AmerikanDevrimi’ni meydana getirerek Protestanlığın, devletin her alanınagirmesine neden olmuştur. 1828–1835 yılları arasında Amerikantoplumunun hayat standartları artmış ve demokratikleşmeleri ilerledikçehalkın içinde bulunan dinsel enerji ortaya çıkmaya başlamış ve bu durumsosyal hareketliliğe neden olarak Amerika’da ilahiyat alanınıngelişmesini etkilemişti. İlahiyat alanında gösterilecek başarının anlamı,dünyanın dinini değiştirmek ile eşdeğer tutulmuştu. Sonuçta Amerika’dayaşayan Hıristiyanlar, Tanrının kendilerini dünyanın Hıristiyanlığın en büyük üç mezhebinden biri 16. yüzyılda Martin Luther ve JeanCalvin’in öncülüğünde Katolik Kilisesi’ne ve Papa’nın otoritesine karşı girişilenReform hareketinin sonucunda 1529 yılında doğmuştur. 

Protestanlar akla büyük yer vererek yerleşmiş kaideleri protesto ettikleri için bu adı almışlardır. Dini coğrafyaaçısından Protestanlığın kıtalar arası dağılımlındaki yeri Katolik mezhebinden hemensonradır. Dünyada en fazla Protestan Kuzey Amerika’da bulunmakta, ikinci sırada Avrupa devletleri gelmektedir. Protestanlık, Kuzey Amerika’da ve Avustralya’da en büyük din durumundadır. 

Dünyanın en büyük Protestan cemaatleri sırasıyla ABD,İngiltere, Almanya, Nijerya, Güney Afrika Birliği, Kanada, Avustralya, Brezilya,Hollanda, İsveç, Danimarka, Finlandiya ve Endonezya’dır. 

1 Ahmet Hikmet Eroğlu, Hıristiyanların Bölünme Sürecine Genel Bir Bakış, Ankara Üniv. İlahiyat Fak. Dergisi,Ankara 1999, Cilt. 41, S. 0, s. 319-322. Ayrıca daha fazla bilgi için Bkz. HüseyinErdem, Hıristiyanlıkta Kongregasyonalist akımın Ortaya Çıkışı ve Görüşleri,Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniv. SBE. Felsefe ve Din Bilimleri AnaBilim Dalı, Ankara 2009, s. 6 12.,

www.webhatti.com/ansiklopedi/63776-protestanlik.html   ulaşım tarihi, 09.02.2011

Erdal Açıkses,
Türk Amerikan Münasebetlerinin Değerlendirilmesi
Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, Cilt. 23, s. 545.

Dilşen İnce Erdoğan, Amerikan Misyonerlerinin Faaliyetleri ve Van Ermeni İsyanları(1896), IQ Kültür Sanat Yay, İstanbul Mayıs - 2008, s.16.

Hıristiyanlaştırılmasında görevlendirdiğine inanmaya başlamışlardı.

Buinanç ABD’de birçok misyoner örgütün kurulmasına yol açtı. Buörgütlerden biri olan Amerikan Board ( American Board of Commissioners for Foreign Missions ) hem Amerika kıtasında hem dekıta dışında faaliyet göstermiş bir misyoner örgüttür. Neredeyse 19.yüzyılın tamamında ve bunun sonrasında Osmanlı topraklarında faaliyetgöstermiş olan Amerikan Board örgütünün temeli 19. yüzyılın başındaABD’nin New England bölgesinde atılmaya başlanmıştı.

1810 yılındaBoston’da Samuell Mills önderliğinde kurulan örgüt ABD’deki Protestanmisyoner örgütlerin en kıdemlisi ve en büyüklerindendi.
Kuruluşununilk yıllarında hedeflediği misyoner hareketi gerçekleştirmek için İngiltereProtestan misyoner örgütlerinden British Missionary Institution, ChurchMissionary Society ve Foreign Bible Society’den destek alarak dünyanın bir çok bölgesinde misyon oluşturmuştu. Japonya, Çin, Güney Afrika,Endonezya, Pasifik Adaları bu örgütün faaliyetleri arasındaydı. Yıl1819’u gösterdiğinde Amerikan Board, İngiltere hükümetininkışkırtmalarıyla programına Ortadoğu’yu ve Osmanlı topraklarını da aldı.Böylelikle İncil geldiği yere geri götürülecek Hıristiyanlık ise doğduğuyerde yeniden ama gerçek anlamında yayılacaktı.

ABD’deki misyoner hareketi ilk dönemlerde ABD hükümetleritarafından siyasal ve finansal anlamda destek görmedi, fakatmisyonerlerin dünyanın birçok bölgelerine yayılması ve bu bölgeler hakkında önemli bir bilgi kaynağı haline dönüşmesi ABD hükümetlerinin bu misyoner örgütlerle ilişki kurmasını zaruri kılmaya başlamıştı.Misyonerler için de arkalarında devlet desteğinin olması ve faaliyet gösterdikleri bölgelerde kendi devletleri tarafından korunulmaları önemli bir elzemdi. 1823 yılında ABD senatosu tarafından kabul edilen MonroeDoktrini
ABD’nin bağımsızlığını pekiştirmek, ülkenin özellikleekonomik anlamda büyümesini sağlayarak Avrupalı sömürgecidevletlerin faaliyetlerinden Amerika kıtasını uzak tutmayı hedeflemiştir.

4 Dilşen İnce Erdoğan, a.g.e., s. 18-19. Esra Danacıoğlu, Osmanlı
İmparatorluğu’nda Amerikan Board Okulları ve Ermeniler , Dokuz Eylül Univ, Atatürk İlkeleri ve İnkılapTarihi Enstitüsü Dergisi, İzmir 2000, Cilt. 3, S. 9-10, s. 131-133.

5 İdris Yücel, Kendi Belgeleri Işığında Amerikan Board’un Osmanlı ÜlkesindekiTeşkilatlanması, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi, SosyalBilimler Enstitüsü, kayseri 2005, s. 21-26
Uygur Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle
 Anadolu’daki Amerika
, İmge Kitabevi Yay,Ankara 2000, s. 15.

Hikmet Umunç, On The Edge Of Civilized World: Cyrus Hamlin And The American Missionary Work In Turkey , Belleten, Aralık 2004, S. 252, s. 6-7



8 Monroe doktrini ilk bakışta bir Amerikan izolasyonu gibi bir izlenimveriyorsa da bu coğrafi, kültürel ve iktisadi bir yalnızlık değil yalnızcaaskeri bir stratejiydi. ABD, arka planda pasif bir yayılma hareketinisürdürmüş, açık kapı politikasını benimsemişti. Asıl amaç bu politikaçerçevesinde Amerika kıtasındaki diğer devletlerle ilişkilerini daha dageliştirmek buna karşın kendisinin bulunduğu konuma tehlikeoluşturabilecek Avrupalı devletlerin faaliyetlerini engellemek, Amerikakıtasında tek başına söz sahibi olmaktı.

Bu doktrin Avrupa’yı, ABD’niniç işlerinden uzak tutmayı başardı, fakat ABD’nin de dünyanınsömürgeci devletler tarafından bölüşülmesinde kendi payını almasınıgüçleştirdi. Çünkü doktrin, ABD’nin de Avrupalı sömürgeci devletlerindiğer kıtalardaki faaliyetlerine müdahale etmemesini öngörüyordu. ABD,Monroe Doktrini’ni çiğnememek için misyonerlerden yararlanma yolunagitti.

10 Kendi kıtası dışında askeri harekette bulunamayan ABD,doktrinine bağlı kalarak sivil toplum kuruluşları olan Amerikan Protestanmisyoner örgütlerini destekleyip, bu örgütlerin faaliyet gösterdikleriülkelerde kurumlar oluşturup, kendisine bağlı bir toplum meydanagetirip, daha sonra bu kurumları ve toplum haklarını bahane ederek oülkenin iç işlerine müdahale edip kendisi için emperyalist çıkarlar kazanma yolunu izlemiştir.

11 ABD, çıkar elde etmek istediği bölgelerdeilk aşamada ticari ilişkiler kurmuş ve akabinde Amerikalı Protestanmisyonerler bu bölgelere gönderilerek Amerikan çıkarları için hizmete başlamışlardı.

12  http://www.doktrin.net/monreo-doktrini-nedir.html,Ulaşım Tarihi, 16.02.2010

Seçil Akgün,
General Harbord’un Anadolu Gezisi ve Ermeni Meselesine Dair Raporu
,Tercüman Tarih Yay., İstanbul 1981, s. 9-12.
10 Erdal Açıkses, a.g.m., s. 545
11 Mehmet Alparslan Küçük,
 Ermeniler Arasında Protestanlığın Yayılışı ve Protestan Ermeniler 
, Berikan Yay., Ankara Ocak-2009, s. 44-45.
12 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 19-20.




https://www.academia.edu/1212967/Ermeni_Meselesinde_Ge%C3%A7mi%C5%9Ften_G%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCze_Amerikan_Board_Okullar%C4%B1n%C4%B1n_Rol%C3%BC

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder