Geçmişten Günümüze etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Geçmişten Günümüze etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Nisan 2015 Pazar

Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze Amerikan Board Okullarının Rolü. 5




Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze                       Amerikan Board Okullarının Rolü. 5


1860'da Kilikya'yı Kalkındırma, Hayırseverler Cumhuriyeti, Fedakârlar Cemiyeti, 1870 ve 1880'li yıllarda Van'da Ararat, Muş'ta Mektep Severler, 
Şarklı gibi sosyal, kültürel ve dayanışma görünümlüderneklerin hayata geçirildiği görülür. Bir müddet sonra, yeterli alt yapıhazırlıklarına paralel 
olarak da bu derneklere eş komitelerin kurulmaya başladığı, hatta isimlerinin bile bu yöndeki amaçlarım ifade eder tarzdadeğiştirildiği dikkat 
çekicidir. 
Örneğin; bu tarihten itibaren Erzurum'da Silahlılar Cemiyeti, Milliyetperver Kadınlar Cemiyeti, Kafkasya'da Genç Ermenistan Derneği, Van'da  
İttihat ve Halas Derneği, Karahaç Derneği,İstanbul'da da Ermeni Vatanperverler İttihad gibi daha birçok  derneğin yeraltı faaliyetleri başlattığı 
bilinmekteydi. 71

Bu gibi örgütlerin en büyük amacı Vilayat-ı Şarkiyye'de Ermenilerin lehine ıslahat yaptırmak,Ermenilerin kendi kendilerini yönetebilme hakkını 
almak, Vilayat-ıŞarkiyye'de okullar açmaktı. Ermenilerin bu faaliyetlerini OsmanlıDevleti hoş görmekte, bu çabaları bir vatandaşlık hakkı olarak kabul
etmekteydi. Ve her olup biteni normal gördüğü için de bunların ihanetedebileceğine ihtimal vermemekteydi. Osmanlı idaresinin bu engin
hoş görüsüne rağmen, emperyalist devletlerin kışkırtmaları ve kiliseninfaaliyetleri bu komitelerin Osmanlı Devletine karşı ayaklanma başlatmaları 
için, fırsat olarak görülmüştü.

"Ermenileri ayaklandırmak için öncelikle içlerine bağımsızlık vemillî amaç düşüncelerinin sokulması gerekiyordu. Ermeni komiteleri buamaçların 
yayılmasını ve yerleşmesini sağladılar. Birkaç yıl içinde gizlidernekler kuruldu. Bu dernekler, Osmanlı Hükümeti yönetiminin kötü veaksayan 
taraflarım abartarak etrafa yaydılar ve böylece Ermeniler arasında bağımsızlık düşüncelerinin yayılmasına etken oldular”72

Rus Generali Mayewski'nin ise komiteler hakkındaki analizi dikkatçekicidir:
"Petersburg Darül'l-fünun talebesinden Serkis Kulcunyan'ın taht-ıriyasetinde 80–90 kişilik bir çete teşkil etti. Bu çetenin yansı Petersburg'daki genç 
Ermeni talebeden ve nısfı da Kafkasya'nın cenub havalisinde gönüllü olarak teşekkül etmişti. Bunların hiçbirisi Türkiye nedemektir ve hudut nasıl 
muhafaza edilir bildikleri yoktu. Kürt nedemektir ve taraf-ı ahval arazisi ne merkezdedir? Bunlara dair hiçmalumatları yoktu. 
Bu cihetler ikinci derecede kalır. Asıl maksat Türkiye'ye geçip orada birçok kan dökmektir.”


71 Dilşen İnce Erdoğan, Osmanlı Devletinde Amerikalı Misyonerler ve Van Ermeni İsyanı 1896  , a.g.e, s. 278-280,
http://www.forumacil.com/turk-islam-tarihi-kulturler/181694-ermeni-gercekleri-komiteler-ve-teror-orgutleri.html 
2/8/2010

72 Yahya Bağçeci, a.g.m, s. 141.




Bu komiteler, zaman kaybetmeden olaylar, isyanlar çıkarma yarışmakatıldılar. Ayrıca Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu sıkıntılardan daistifade 
edebilmeyi düşünmekteydiler. İşte Ermenilerin, içinde bulundukları bu süreçte, Hınçak ve Taşnak Komiteleri öne çıktı. Her ikikomite de aynı 
amaçları paylaşmış ve dağınık haldeki farklı isimdekidernek ve komiteleri birleştirmeyi amaçları arasında görmüşler, amaBüyük Ermenistan'ı ihya 
için uğraşmışlar ve Vilayat-ı Şarkiyye'deörgütlenmeyi esas almışlardı.73

Sonuç

Anadolu’nun en stratejik yerlerine açılan Amerikan okullarında;Ermeni gençlerine, kendi dilleri ve İngilizce konuşmanın önemi, Ermenikültürü ve 
coğrafyasının zenginliği, en önemlisi de efsaneleşmiş Ermenitarihi anlatılmıştır. Bu derslerde; bağımsızlık, hürriyet gibi kavramlar genç Ermenilere 
benimsetilmiş ve sürekli olarak, içinde bulundukları durumun nedeninin “ Zalim Türk” olduğu propagandası yapılmıştır.

Anadolu’da Ermenilerin kalplerine, Türklere karşı kin ve nefrettohumları ekilmiştir. Böylece, Amerikalı misyonerler tarafından açılanAmerikan 
okullarında, isyanların önderleri ve ihtilal cemiyetlerininkurucuları yetiştirilmiştir. Amerikalı misyonerler, zeki birçok dil bilen,çalışma arazisine 
kolayca uyum sağlayabilecek fakat dini olgulara gözükapalı inanan insanlardı. Okullarında her zaman din eğitimi yer almış ve Protestanlık 
telkinlerini Müslümanlara yöneltmekten bile gerikalmamışlardı. Verdikleri eğitimle de Ermenilerin bağımsızlık hareketlerine başlamasına yardımcı 
olmuş, Ermenilerin silahlı direnişcemiyetlerinin oluşumunda, ABD’deki Ermenilerin örgütlenmesinde ve  oradan gelen yardımların silahlı 
mücadeleye ulaşmasının her aşamasındayer almıştı.


73 Vlademir Mayewski, Yabancı Gözüyle Ermeni Meselesi , Çeviren, Mehmet Sadık,APK Dairesi Başkanlığı Yayınları, Ankara 2001, s. 83-88.



Dünyada Protestanları millet olarak gören ve ülkesinde buna görekanun çıkaran tek devlet Osmanlı Devletiydi. 
Bu hoşgörü sayesinde budevlet uzun yıllar yaşamış ve misyonerleri bile kıskandıracak diniözgürlük vermişti milletlerine. 
Fakat her şey hoşgörü ve özgürlükleolmuyor diğer geri kalan kurumlarında çağa ayak uydurmasıgerekmekteydi. 
Bu kurumlardan en önemlileri eğitim ve sağlıktı. Zatenmisyonerler bu iki açık kapıdan girmiştiler. Bugün dahi bu kapılar açık ve misyonerlerce 
kullanılmaktadır. Eğer devlet olarak, ilerleme vegelişme adına toplumun yüzyılın gerektirdiği ihtiyaçlarınıkarşılayamazsanız; doğal olarak, 
yabancı güçler bu boşluğu doldurur. İştemisyonerler de, toplum ihtiyaçlarını hem açtıkları okullarla; hem dehastanelerle karşılamışlar ve 
kendilerine hayran bir Ermeni toplumuyaratmışlardır. Amerikalı misyonerlerin yaptıkları çalışmalar sonunda,kendine dahi yabancılaşmış bir toplum 
yaratılmıştır.


Kaynakça

Amerikan Board Arşivi Bilkent Üniversitesi
A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 534A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 455A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 132A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 134, 135, 136A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 141
AÇIKSES, Erdal Türk Amerikan Münasebetlerinin Değerlendirilmesi, Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, Cilt. 23,AKGÜN, Seçil
General Harbord’un Anadolu Gezisi ve Ermeni Meselesine Dair  Raporu, Tercüman Tarih Yay., İstanbul 1981
AKIN, Veysi Amerika’da İlk Türk Lobisi, Türk Tevaün Cemiyeti(Turkish Welfare Association),
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi,Ankara Temmuz-2004, Cilt: 20
ALAN, Gülbadi Amerikan Board'ın Merzifon'daki Faaliyetleri ve Anadolu Koleji,
Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2008,
AYDOĞAN, Erdal İttihat ve Terakki’nin Doğu Politikası (1908 – 1918),ÖtügenYayınları, İstanbul 2005
 AYDIN, Mithat Bulgarlar ve Ermeniler Arasında Amerikan Misyonerleri, YeditepeYayınları, İstanbul, 2008
BARKAY, Gül Türk ABD İlişkileri, İki Adım İleri Bir Adım Geri,Toplumsal Tarih Dergisi, Aralık 2003, S.120
BERKAY, GülTürk Amerikan İlişkileri Kronolojisi,Toplumsal TarihDergisi, Aralık 2003, S.120,
BAĞÇECİ,Yahya Osmanlı Devletinde Amerikan Misyonerlerinin Ermeniler Arasında Eğitim Faaliyetleri , Turkish Studies, Volume ¾Summer 2008
DANACIOĞLU, Esra Osmanlı İmparatorluğu’nda Amerikan Board Okulları ve Ermeniler , Dokuz Eylül Univ, Atatürk İlkeleri ve İnkılapTarihi 
Enstitüsü Dergisi, İzmir 2000, Cilt. 3, S. 9-10,
DOĞANAY, Rahmi Amerikalıların Antep Misyonunun Kuruluşu ve Faaliyetleri Hakkında Bir Deneme, History Studies, Volumu 1/1, 2009
DOĞAN,Ayhan Maraş’ta Misyonerlik Faaliyetleri (XIX. Yüzyılın İkinciYarısı ve XX. Yüzyılın Başlarında) Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler 
Enstitü Dergisi, Yıl: 2004, Sayı: 14
DWİGHT, H. G. O. E. Smith, Researches of the Rev. E. Smith and Rev. H. G. O. Dwight in Armenia; including a journey through Asia Minor,and 
into Georgia and Persia, with a visit to the Nestorian and ChaldeanChristians of Oormiah and Salmas (1833) Boston, Crocker and Brewster 
Publisher, Boston 1833,
EROĞLU, Ahmet Hikmet Hıristiyanların Bölünme Sürecine Genel Bir  Bakış, Ankara Üniv. İlahiyat Fak. Dergisi, Ankara 1999, Cilt. 41
ERDEM, Hüseyin Hıristiyanlıkta Kongregasyonalist akımın Ortaya Çıkışı ve Görüşleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniv.SBE. 
Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı, Ankara 2009
ERDOĞAN, Dilşen İnce Amerikan Misyonerlerinin Faaliyetleri ve Van Ermeni İsyanları (1896), IQ Kültür Sanat Yay, İstanbul Mayıs – 2008 __________, 
Dilşen İnce Merzifon’da Amerikalı Misyonerler ve Ermeniler , Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, İzmir 2005, S. 4
ERHAN, Çağrı Türk Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmgeYay., Ankara 2001
EARLY, G. M.  Amerikan Missions in The Near East , Vol.VII.No.3 April1929
FENDOĞLU ,Hasan Tahsin Amerika Birleşik Devletleri’nin Misyonerleri ve Osmanlı Devleti, Türkler Ansiklopedisi, Yeni TürkiyeYay., Ankara 2002, Cilt: 14
GÜNDÜZ, Şinasi Misyonerlik ve Hıristiyan Misyonerler, Din BilimleriAkademik Araştırma Dergisi, Yıl 2, Sayı 1, Samsun 2002
GÜNAY, Necla Maraş’ta Ermeniler ve Zeytun İsyanları, IQ Kültür Yay.,İstanbul 2007
HAYDAROĞLU, İlknur Polat Osmanlı İmparatorluğunda YabancıOkullar , Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yay., Ankara 2002, Cilt:14,
HAMLİN,Cyrus My Life and Times, The Pilgrim Pres, Boston 1863
HARMAN, Ömer Faruk Genel Olarak Misyonerlik Türkiye’de Misyonerlik Faaliyetleri, Ensar Yayınları, İstanbul 2003,
HÜLAGÜ, Metin Osmanlıdan Cumhuriyete misyoner Ermeni, Terör ve Amerika Dörtgeninde Türkiye , Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü 
Dergisi, Kayseri 2001 S. 10
KILIÇ Davut Osmanlı Ermenileri Arasında Dini ve Siyasi Mücadeleler ,Atatürk Araştırma Merkezi Yay. Ankara 2006 ______, Davut
Tarihten Günümüze İstanbul Ermeni Patrikhanesi,Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara 2008
KILIÇ, Osman Protestan Misyonerler ve Ermeni Olaylarına Etkileri,Ermeni Araştırmaları Dergisi, S. 29, Ankara 2008,
KİESER, Hans Lukas Iskalanmış Iskalanmış Barış, DoğuVilayetleri’nde Misyonerlik Etnik Kimlik ve Devlet 1839-1938, İletişimYayınları, İstanbul 2005
KOCABAŞOĞLU, Uygur Kendi Belgeleriyle Anadolu’daki Amerika,İmge Kitabevi Yay, Ankara 2000,
KÜÇÜK, Mehmet Alparslan Ermeniler Arasında Protestanlığın Yayılışıve Protestan Ermeniler , Berikan Yay., Ankara Ocak-2009
ORTAYLI, İlber Osmanlı İmparatorluğu’nda Amerikan OkullarıÜzerine Bazı Gözlemler, Amme İdaresi Dergisi, Cilt.14
ÖKE, Mim Kemal Yüzyılın Kan Davası Ermeni Sorunu, İrfan Yayınları,İstanbul 2003
MAYEWSKİ, Vlademir Yabancı Gözüyle Ermeni Meselesi, Çeviren,Mehmet Sadık, APK Dairesi Başkanlığı Yayınları, Ankara 2001
ÖZTÜRK, Ayhan Amerikan Board’un Kuruluşu ve Teşkilatlanması veOsmanlı Devletinde Kurduğu Misyonlar , Erciyes Üniversitesi SosyalBilimler 
Enstitü Dergisi, Kayseri 2007/2 S. 23
SEZER  ,Ayten Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri, OsmanlıAns. Cilt: 2, Ankara 1999
SOMEL, Selçuk Akşin Osmanlı Ermenilerinde Kültür Modernleşmesi,Cemaat okulları ve Abdülhamit , Tarih ve Toplum Dergisi, Bahar 2007,
Yeni Yaklaşımlar s. 10
STONE,Frank Academies For Anatolia, University Pres of America,London 1984
ŞAHİN, Gürsoy Türk Ermeni İlişkilerinin Bozulmasında Amerika Birleşik Devletleri Misyonerlerinin Rolü Üzerine İnceleme, 
AfyonKocatepe Universitesi Sosyla Bilimler Enstitü Dergisi,Afyon Haziran2005 Cilt: 7, S.1
TOOTİKİAN,Vahan The Armenian Evcangtelical Church: Yesterday,Today and Tommorow, Amerika 1996
TOZLU, Necmettin , Kültür Eğitim tarihimizde Yabancı Okullar, AkçağYayınları, ankara 1991
UMUNÇ, Hikmet On The Edge Of Civilized World: Cyrus Hamlin And The American Missionary Work In Turkey, Belleten, Aralık 2004, S. 252
WASBURN, George Fifty Years in Constantinapol , Riverside Pres,Boston 1909,
TURAN, Ömer Osmanlı Orta Doğusu’nda Amerikan Misyonerlik  Faaliyetlerinin Başlangıcı, On Birinci Askeri Tarih Sempozyumu Bildirileri I, 
Genelkurmay Başkanlığı, Ankara 2007
WEST, Maria Romance of Mission: Inside Views of Life and Labor inthe Land of Ararat,Anson Randolph Company, New York 1875
YÜCEL, İdris Kendi Belgeleri Işığında Amerikan Board’un OsmanlıÜlkesindeki Teşkilatlanması, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,Erciyes 

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, kayseri 2005


https://www.academia.edu/1212967/Ermeni_Meselesinde_Ge%C3%A7mi%C5%9Ften_G%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCze_Amerikan_Board_Okullar%C4%B1n%C4%B1n_Rol%C3%BC

Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze Amerikan Board Okullarının Rolü. 4






 Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze                       Amerikan Board Okullarının Rolü. 4



Okullardakieğitim, Ermenilerin gelecek nesilleri için ışık olmuş ve onlarıgüçlendirmişti. Ermeni dilini öğretmede ve kültürel değerleriniaktarmada da 
en etkili araçlardan biri olmuştu. Hatta misyonerler, kendiaçtıkları bu okullarda verilen eğitim sayesinde Ermenilerin OsmanlıDevleti’ndeki diğer 
azınlıklardan daha üstün ve farklı konumakavuştuklarını da beyan etmektedirler. Protestan misyoner okulları,Osmanlı Devleti’nin son dönemlerin de 
ve I. Dünya Savaşı sırasındaeğitim vermekten ziyade Osmanlı Devleti aleyhine çalışan bürolar halinialmıştır. Ermeni Patriği olan Horen Aşıkyan da 
“ Ermeni Tarihi” adlıeserinde “... Kurdukları okullar, gizli tasarıların yuvalarıdır” diyerek budurumu daha da net biçimde ortaya koymuştu.Osmanlı 
Devleti’nin hâkimiyetinin kaybolduğu dönemde buokullar, Osmanlı Devleti nazarında suçlu olan misyonerler ile buemellere hizmet eden Ermeniler 
için bir sığınma yeri ve isyan kaynağıhaline gelmişti. Ayrıca bu süreçte ve özellikle I. Dünya Savaşı’ndaokullar, Hınçak ve Taşnak Ermeni 
komitelerine de büyük destek sağlamıştı. Hatta okullardaki öğretmen ve profesörlerin birçoğu da bukomitelerin resmî üyeleri olmuşlardı. 
Ermeni Komiteleri de misyoner devletlerin emellerine hizmet etmişti. Osmanlı Devleti bu esnadamisyonerlerin açtıkları okulların eğitim amacından 
sapmaları veErmeniler üzerindeki olumsuz faaliyetlerini önlemek amacıylanizamnameler hazırlamış ve denetim amacıyla eğitim müfettişleri
görevlendirmişti. Ancak Misyonerlerin açtıkları okullar, 24 Temmuz1923 Lozan Antlaşması’nda kontrol altına alınabilmişlerdi. 64

Fransız ihtilâlinden sonra değişen şartlar Ermenileri de etkilemiş,XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ermeni Milliyetçiliği gelişmeye başlamıştır. 
Fransız İhtilal’ini hazırlayan aydınlanma döneminde,insanların hür ve eşit olmaları gerektiği, insanların başka insanlar (kral,rahip vb.) tarafından 
yönetilmesinin doğru olmadığı düşünceleriyayılırken; milletlerin de hür ve bağımsız olmaları, başkalarınınhâkimiyeti altında olmamaları düşünleri 
de yayılmış bulunuyordu.Böylece hürriyet, eşitlik ve adalet kavramları ile hayata geçirilmeye çalışılan demokrasi kavramı ile birlikte; her milletin 
kendi devletinikurması prensibine dayalı, milli devletlerin kurulmasını öngörenmilliyetçilik fikirleri de yayılıyordu. 


64 Mehmet Alparslan Küçük, a.g.e., s. 94.



Avrupa’da ortaya çıkan bu fikirler,kısa süre içerisinde dünyanın öteki ülkelerinde de hızla yayılmaya başladı. Bu akım, tabiatıyla, en fazla bünyesinde 
birden çok millet barındıran Osmanlı Devleti gibi imparatorlukları etkiledi. Batılıemperyalist devletler, değişen dünya şartlarında, sömürge 
düzenlerinindevam edebilmesi için milliyetçi fikirlerin yayılması ve sonuçta millidevletlerin kurulması için büyük çabalar sarf ettiler. 
Ermeni toplumuiçinde devrimci ve milliyetçi akımlar 1870'lerin sonunda özellikleAvrupa'da eğitim gören üniversite gençliği arasında boy 
göstermiştir.Sosyalist ve devrimci nitelikteki ilk örgüt olan Hınçak ("Çan") 1887'deİsviçre'nin Cenevre kentinde üniversite öğrencisi Avedis 
Nazarbekyan vearkadaşları tarafından kurulmuştu. 1890'da Tiflis'te Kristapor Mikaelyan,Stepan Zoryan ve Simon Zavaryan tarafından kurulan 
Ermeni DevrimciFederasyonu, ya da yaygın adıyla Taşnaksutyun ("Federasyon"), Rusdevrimci hareketinden aktardığı gizli örgütlenme modeli ve 
silahlı eylemanlayışıyla, kısa zamanda Hınçak'çıları ikinci plana iterek, ulusçuhareketin ana örgütü olarak öne çıkmıştır.65

Genel olarak misyoner çalışmalarının ortaya çıkardığı sosyo-politik,kültürel öğelerden biri de misyonerlerin nüfuz ettikleri topluluklarınulusal 
hislerini işlemeleri olmuştur. Amerikan misyonerlerinin deOsmanlı Devleti’nin gerek Avrupa ve gerekse Asya topraklarındakifaaliyetleri Osmanlı 
Hıristiyanlarına ulus şuurunun kazandırılmasınoktasında benzer sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Özellikle BalkanlardaBulgarlar arasındaki “Bulgarlık” 
bilinci, Anadolu’da Ermeniler arasındaki “Ermenilik” bilinci büyük ölçüde misyonerler tarafındanverilmiştir. Ermeniler, misyonerlerden dinledikleriyle,
 aldıkları eğitim vegördükleri yardımla özellikle dil ve kültür sahasında milli bir alt yapıedinmişlerdir. Bu kazanım onlara siyasi sahada devlet ve 
vatankonularında bir bağımsızlık düşüncesi aşılamıştır. Dolayısıyla Ermeniler aldıkları eğitimle tebaası oldukları devlete ve ülkeye hizmet etmek 
yerine, devletine karşı gittikçe yabancılaşan düşmanca bir ruh hali içinegirmişlerdir. 

65 Erdal Aydoğan, İttihat ve Terakki’nin Doğu Politikası (1908 – 1918), ÖtügenYayınları, İstanbul 2005, s. 169-183.



Üstelik mezun olduktan sonra öğretmenlik, vaizlik,doktorluk gibi görevler alarak artık misyonerler için bir müşteri değil, bizzat misyonerlerin 
işlevini üstlenen yeni nesil Ermeni çocuk vegençlerinin mimarı olacaklardır. Amerikan okullarında okuyup tahsilgören ve buradan mezun olan 
Ermeni gençleri neticede gayet fanatik  birer Türk düşmanı haline gelmişler, komitecilik ve çetecilik faaliyetlerine de ağırlıklı olarak yer vermişlerdir.
 Bursa, Harput, Talas,Maraş, Merzifon, Haçin, Van, Gaziantep, İstanbul ve benzeri yerlerdeeğitim-öğretim faaliyetini başlatan misyoner okullarında 
Ermeniler,tarihleri ve edebiyatları hakkında geniş bilgi sahibi olmanın yanındainsan hakları, ulus hürriyeti ve çağdaş konulardan da haberdar 
olmuşlardı.1895 yıllarında Anadolu’da bulunan Rus miralaylarından Potiyat, bizzat gözlemlerine dayanarak hazırladığı bir raporda bu konuda 
oldukçaönemli bilgi vermektedir. Potiyat, Ermenilerin okul programında yer alan başta tarih ve coğrafya dersleri olmak üzere sosyal bilimlere dair 
derslerin onların ulusallaşması yönünde büyük etki yaptığınıgözlemlemişti. Açıkça siyasi bağımsızlık düşüncesinin derslerdeişlendiğini belirten 
Potiyat, Ermenicenin öğretimi ve Ermeni yazarlarınınkitaplarının okutulduğu sırada tarihteki bağımsız Ermeni Krallığı’nadikkat çekildiğini, bunun ise 
okuldaki Ermeni asıllı öğretmen veöğrencileri bu krallığın yeniden kurulabileceği düşüncesine sevk ettiğinisöylemektedir. Hatta Amerikan 
kolejlerinin öğretim kadrolarının büyük kısmını elinde tutan Ermeni öğretmenlerin, Ermeni Krallığıkurulduğunda önemli memuriyetlere 
getirilecekleri düşüncesindeoldukları söylentileri bile işitilmekteydi. Ermeni öğretmenler bu sıralardakurulacak Ermeni Krallığı’na İngiltere 
prenslerinden Prens Teq’i namzetgöstermekteydiler ki, bu düşünce dönemin gazetelerinde de yer almıştı.Potiyat bunu ayrıca bir Ermeni’den bizzat 
dinlemişti. Potiyat’a göre, buyeni yaşam tarzı Ermeni öğrencilerini mezuniyet sonrası dönemde gerçek hayatla yüz yüze kaldıklarında ciddi bir 
sosyal çatışmaya ve “husumet” psikolojisine sevk etmiştir .66

Misyonerler muhtelif tarzdaki faaliyetleriyleYunan, Ermeni, Keldani, Maruni, ve benzeri azınlıkları da bilinçlendirmeye çalışmış, "Ortodoks hiyerarşisinin ve Türk despotizminin pençesinden kurtarmak" üzere Bulgarlar arasında dafaaliyet göstermişler
di.67


66 Mithat Aydın, Bulgarlar ve Ermeniler Arasında Amerikan Misyonerleri, YeditepeYayınları, İstanbul, 2008, s. 167-171




Fakat esas neticeyi, kendilerini devlet halinegetirme başarısını göstermekle Bulgarlar ve bir dizi isyana sevk etme becerisini sergilemekle de 
Ermeniler arasındaki çalışmalarından eldeetmişlerdi.68

Osmanlı Devleti'nin egemenliği altında yaşayan ve Osmanlı tarihininson elli yılına damgasını vuran ve devletin kaderini değişime zorlayanazınlıkların
başında; Ermeniler gelmektedir. Dinî ve kültürel anlamdaşuurlu bir milliyetçiliğin teskininde olan Ermeniler, XIX. yüzyılın sonçeyreğinde de siyasî 
milliyetçiliklerini birçok platformda seslendirmesürecini yaşamışlardır. Yaşanan bu süreçte Avrupalıların misyoner teşkilatları kadar ABD ile de 
temasa geçmiş, bu ülkelerde iyi eğitimalmış Ermeni aydınları Ermenilerin siyasal düşüncelerini etkilemiştir.Ermenilerin örgütlü mücadeleleri 
1860'lardan itibaren büyük bir ivmekazanmıştır. Gerek Osmanlı ülkesinde, gerekse diğer ülkelerde yaşayanErmenilerin arasında milliyetçilik 
fikirlerinin yeşermesinde büyük devletlerin ve misyonerlerin katkısı büyük olmuştur. Ağırlıklı olarak Amerikan Board misyonerlerinin desteği 
sayesinde, Ermeni gençleriAvrupa'da, Amerika’da ve Anadolu’da iyi bir eğitimle yetiştirilmiş; busebeple aydın bir Ermeni kesimi oluşturulmuştur. 
Böylelikle Ermeniler arasında millî bilinç yaratılarak Büyük Ermenistan fikrinin ideolojik temellendirilmesi süreci başlatılmış oldu.

69 Mim Kemal Öke'nin"müstakil bir Ermenistan kurulabilmesine yönelik gelişmelerin birinci safhası" diye tanımladığı bu süreç tamamlanmış, sıra 
bu büyük amacıngerçekleştirilmesine gelmişti. İşte bu gibi gerekçelerle Osmanlı ülkesindeve diğer ülkelerde Ermenilerin örgütlenmeye başladığı 
görülür .70


67 Şinasi Gündüz, Misyonerlik ve Hıristiyan Misyonerler,Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Yıl 2, Sayı 1, Samsun 2002. ,s.67-70.

68 Mithat Aydın, a.g.e., s.170.

69 Ayhan Doğan, Maraş’ta Misyonerlik Faaliyetleri (XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı ve XX.Yüzyılın Başlarında)Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü 
Dergisi, Yıl: 2004,Sayı: 14, s.277-283.

70 Mim Kemal Öke,Yüzyılın Kan Davası Ermeni Sorunu, İrfan Yayınları, İstanbul 2003,s. 75-79.

https://www.academia.edu/1212967/Ermeni_Meselesinde_Ge%C3%A7mi%C5%9Ften_G%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCze_Amerikan_Board_Okullar%C4%B1n%C4%B1n_Rol%C3%BC


Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze Amerikan Board Okullarının Rolü. 3





 Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze                       Amerikan Board Okullarının Rolü. 3



1859’dan itibaren Amerikan Board’un misyoner doktorları Anadolu’da 9hastane ve 10 dispanser açmış ve yapmış oldukları yatırımın 4 milyon doları 
geçmişti.38

Misyonerler, mensubu oldukları devletin ve dinin nüfuz alanınıgenişletmek amacına yönelik “ Yeni nesiller oluşturmak ” düşüncesi ilehareket 
etmektedir. “ Kültürel emperyalizm” olarak da nitelendirilebilecek  bu düşüncenin temel unsuru da dildir. Öyle ki Almanların “ Dilinbağlayıcı gücü olmadıkça hiçbir kültürel nüfuz sürekli olamaz
” sözüneuygun olarak Protestan misyonerler de Ermenilerin dilini öğrenmekle işe başlamışlardı.39

Amerikan Board misyonerlerinden Cyrus Hamlin, buçalışmalar için,“…Birinin ana dili düşüncelerinin ve ifadesinin başlıcaaracı olmalıdır. 
Bizim dersimiz Ermeni dilinin araştırılmasına büyük hızverdi… Onu demir ve çamur olarak bulduk, altın olarak bıraktık” 40  diyerek misyonerlerin 
Ermeniler üzerindeki dil çalışmalarına verdikleriönemi göstermektedir. Misyonerler, “dil”e verdiği önemi Kutsal Kitapçalışmalarına da yansıtmışlardı.41

Eski Ermenicenin Ermeni halkıarasında bilinmemesi üzerine Kutsal Kitap modern Ermeniceyeçevrilmişti. 1821’de de İncil, eski Ermeniceden 
modern Ermeniceye,İngiliz Cemiyeti de günlük dile çevirmişti.42

İncil çalışmaları ile birlikteErmenilere Protestan doktrinler de öğretilmişti. 1830’larda DanielTemple ve Goodell, Türkçeyi çok iyi bildiğinden İncil’i 
Ermenicekarakterli Türkçeye (Armeno-Turkısh) çevrilmiş ve İncil, 1841’deErzurumlu Zenob ve 1842’de misyoner William Goodell’in öncülüğünde
halkın ve dinî liderlerin de yardımlarıyla Türkçeye, 1843’de H.G.O.Dwight’in yardımıyla modern Ermeniceye ve 1844’te de Protestan Ermeni 
öğretmenleri ve din adamlarından oluşan grubun öncülüğünüyapan Elias Riggs tarafından modern Ermeniceye çevrilmişti.43



38 Hasan Tahsin Fendoğlu, a.g.m., s. 191-192

39 Ömer Turan,Osmanlı Orta Doğusu’nda Amerikan Misyonerlik Faaliyetlerinin Başlangıcı, On Birinci Askeri Tarih Sempozyumu Bildirileri I, 
GenelkurmayBaşkanlığı, Ankara 2007 ,s. 11

40 Cyrus Hamlin, My Life and Times, The Pilgrim Pres, Boston 1863 s. 311,A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 455.

41 A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 132.

42 Ayhan Öztürk, a.g.m, s. 63-74.





İncil çevirisiyle birlikte Ermenice kullanımının azalması vemodern Ermenicenin hâkim olmasıyla Ermeniler İncil’i anlamaya başlamış, Ermeniler 
arasındaki okuryazarlık oranı da artmıştı. Bu yollaErmeni halkı, bilinçlendirilmiş, Ermeniler, okuyucu konumuna getirilmişve Kutsal Kitap herkesin 
alabileceği ve okuyabileceği bir yapıyakavuşturulmuştu.44

Böylece Kutsal Kitap Ermeniler için çok önemli bir unsur haline gelmiş ve Tanrı Sözü (The Breath of God) adını almıştı.Ermeni halkı kutsal kitabı 
anladıkça ona daha da çok sarılmış ve onuhayatının bir parçası yapmıştı. Protestan Ermeni liderler aracılığıylamisyonerler; Kutsal Kitabın çevirisi 
ve her türlü yayın ve gazete gibieğitim araçlarıyla Modern Ermenicenin gelişimini daha da ilerigötürmüşlerdi.45

Kutsal Kitabın Ermeni karakterli harflerle Türkçeye veya Türkçekarakterli Ermeniceye çevirtilmesinden sonra Kutsal Kitabın çoğaltılmasıve Yunanca, 
Ermenice ve Arapça gibi değişik dillerde dinî kitaplar  basılması amacıyla 1822’de Malta’da matbaa kurulmuştu. Çünkü Malta,1815 yılında Akdeniz 
Misyonu'nun merkezi olmuş, böylece Anadolu ile birlikte bütün Doğu Akdeniz ülkelerine yönelik Protestan misyonerlik faaliyetleri için de güvenli 
bir sığınak olmuştu.46

Malta’daki bu matbaada7 misyoner 10 yıl süreli olarak hizmet etmiştir. Matbaa daha sonra1833’te İzmir’e taşınmış ve burada 20 yıl kadar bir 
sürede faaliyetgöstermişti. İzmir’den sonra da sorumlu misyoner Giggs ile matbaacı N.Benjamin tarafından 1834’te İstanbul’da faaliyete başlamıştı.
1831yılında günümüzdeki adıyla İstanbul Amerika Büyükelçiliği’nin faaliyete geçmesiyle birlikte matbaa daha rahat çalışma imkânına kavuşmuştu. 

43 Mehmet Alparslan Küçük, a.g.e., s. 76., Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 177.

44 Vahan Tootikian, The Armenian Evcangtelical Church: Yesterday, Today and Tommorow, Amerika 1996, s. 102.

45 Frank Stone, Academies For Anatolia, University Pres of America, London 1984, s.314-319.

46 Çağrı Erhan,Türk Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmge Yayınları, Ankara2001, s. 106.




Bu matbaa İstanbul’da 1899 yılına kadar 40 yıl gibi bir süre zarfında hizmetvermiştir.47 Ayrıca 1831’de Gaziantep’te de bir matbaa kurulmuştu.48 

Osmanlı Devleti’nin kendi matbaasının olmaması, misyonerlerinçalışmasını daha da kolaylaştırmıştı. Kutsal Kitabın Ermeniceyeçevirisinde ve 
Hıristiyanlıkla ilgili Ermenice eserlerin, kitaplarınyayımlanmasında Kutsal Kitap Evi (Bıble House) da büyük roloynamıştır.49

Kutsal Kitap çalışması ile birlikte Ermenilerin diline vekültürüne uygun olarak dinî veya kültürel yayınlar, Ermenice gramer kitapları, ilahi ve müzik 
kitapları, yüksekokul ve kolej öğrencileri içinErmenice astronomi, fizyoloji, antropoloji, biyoloji, sosyoloji, psikoloji,coğrafya, matematik, din ders 
kitapları ve sözlükler de hazırlanmıştı.50 
Matbaayı kendi çalışmaları için temel malzeme yapan ve dinî alanlarda(Protestanlık konusunda) eserler yazan misyonerler, bu kitaplarınErmeniler 
arasında okunmasının teşviki üzerinde de durmuşlardı. Buamaçla da okullar ve enstitülerin açılması zarureti hususunda hemfikir olmuşlardı.51
Ermeniler arasındaki eğitimsizliği belirleyen Misyonerler,Ermeniler arasında Protestanlığı yaymanın en etkili yolun okullar olduğunu ve Çünkü 
Protestanlığın en iyi öğretileceği yerin okullar olduğu kanaatine ulaşılmıştı. Bu düşünceler doğrultusunda okullarınaçılmasının gerekli olduğu kararı 
alınmış ve bu okulların açılması içingirişimlerde bulunulmuştur. Ancak bu okullar açılması için maddîkaynak gerekmekteydi. Ermeniler arasında 
Protestanlığı yaymaya çalışanAmerikan Board misyonerleri, bağlı oldukları teşkilatlar doğrultusundaçalışmışlardı. Bu nedenle okullar için gerekli 
olan maddî kaynağı da ilk olarak Amerikan Board başta olmak üzere diğer misyoner teşkilatlar sağlamıştı.52
I. Dünya Savaşı öncesinde Amerikan Board Dış İlişkiler Sorumlusu olan James Barton da, “genel olarak 8.000.000 (sekiz milyon)dolar, 
40.000.000 (kırk milyon) dolar gayrimenkuller, Amerikalılar tarafından yönetilen kurumlar için 1.000.000 dolar ve hayır giderleri içinde 
3.500.000 (üç buçuk milyon) dolar” harcama yapıldığını ifadeetmiştir. 

47 Maria West, Romance of Mission: Inside Views of Life and Labor in the Land of  Ararat,Anson Randolph Company, New York 1875, 
s. 236-248.

48 A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 134, 135, 136.

49 Mehmet Alparslan Küçük, a.g.e., s. 79-81.

50 Necmettin Tozlu, a.g.e., , s. 51-52.

51 A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 141.

52 Uygur Kocabaşoğlu, s. 79.



Ancak misyoner teşkilatlar bu harcamaları yaparken yapılanfaaliyetlerinin karşılığının alınacağının da bilincindedir. Zaten AmerikanBoard dış ilişkiler 
sekreterliğini yürüten James L. Barton, “ Daybreak İnTurkey ” adlı eserinde, bu bilinci şu sözleriyle açıkça beyan etmiştir:
“…Türkiye’deki Amerikan kolejlerini kurmak ve desteklemek için Amerika’dan gönderilen paranın, bu ülkeyle artan ticaret sayesinde yüklü faiziyle 
birlikte fazlasıyla geri ödendiğini söylemek doğruolacaktır.”53

Amerikan Board’un başka bir raporunda Anadolu’dakiAmerikan öğretmen, eğitim, araç ve kitaplar veya metot vedüşüncelerden ziyade ABD’nin 
ticarî üstünlüğünün daha önemli olduğuibaresinin kullanılması da okulların ticaret açısından dadeğerlendirildiğinin bir göstergesini taşımaktaydı. 
Okullar için maddîkaynağı temin eden misyonerler, raporlarında belirledikleri uygunalanlarda okullar açmak için Osmanlı Devleti’nin sınırları 
içerisindeyerler almış ve Anadolu’nun her tarafında okullar açma çalışmalarına başlamışlardır. Misyonerler, Ermeniler için ruhsatlı veya ruhsatsız 
büyük çoğunluğu ruhsatsız olan okullar açmışlardı.54

 Osmanlı Devleti’nde ilk Amerikan Protestan Okulu 1824’teBeyrut’ta açılmıştır. Bu okulların sayısı 1825’te beşe ulaşmıştır.1833’lerde Beyoğlu’nda 
Ermeniler için ilk misyoner okulu, 1836’da daErmeni Kilisesi’nin şikâyeti üzerine iki yıl sonra kapatılan ikincimisyoner okulu açılmıştı. 
Harput Amerikan Koleji, Milletlerarası İzmir Koleji, Merzifon Amerikan Koleji, Tarsus Amerikan Koleji (Tarsus SaintPaul Enstitüsü), 
Bursa Amerikan Koleji, Antep Amerikan Koleji,İstanbul Robert Koleji, İstanbul Amerikan Kız Koleji bu okullarınAnadolu'da önemli etki yapmış 
olanlarıydı.55

 Amerikalı misyonerler sadece erkek öğrencilere yönelik faaliyetlerle yetinmemiş; kızöğrencilere de yönelmişlerdi. Herman N. Barnum, Wheeler ve 
Dunmoregibi birçok misyoner kadınların eğitimsiz olduklarına dikkat çekerek kızlar için okulların açılmasının gerekliliği üzerinde durmuşlardı. 


53 A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 230

54 İlknur Polat Haydaroğlu, a.g.m, s.181-188., Ömer Faruk Harman, Genel Olarak  Misyonerlik Türkiye’de Misyonerlik Faaliyetleri , Ensar Yayınları,
İstanbul 2003, s. 32.

55 İlber Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu’nda Amerikan Okulları Üzerine BazıGözlemler, Amme İdaresi Dergisi, Cilt.14, Eylül 1981, s. 87.




Çünkü onlar başarılı bir misyonerlik için kadının vazgeçilmez olduğunu ilerisürmüş ve bu amaçla kızlar için de kolejler açmışlardı. 
Hatta onlar sadeceokulda eğitim vermekle kalmamış okumayan Ermeni kadınları için bizzatevlere gitmek suretiyle de eğitim vermişlerdi.56

1820’lerde Anadolu’nunhemen hemen bütün illerinde açılmaya başlanan bu okulların sayısındazaman içerisinde büyük bir artış olmuş, 1845’de 7 
okul, 1895’de de20.496 öğrencisiyle 423 okul açılmıştır. Bu sayı 1913’de de 26.000öğrencisiyle 450-460 okula ulaşmıştı. Bu okullar içerisinde 
Robert Kolej,Amerika’nın kendi ülkesi dışında açtığı ilk ve en eski okul olması ve çok geniş bir coğrafyadan öğrenci çekerek uluslararası bir kimlik 
kazanmasıdolayısıyla hem Türkiye hem de Amerikan eğitim tarihinde ayrı bir yerivardı.57

Bu okullara alınan öğrenciler, genellikle yetim, öksüz veya fakir Ermeni çocuklarıdır. Ancak bu okullara her yetim, öksüz veya fakir öğrenci 
alınmamıştı. Düzenli olarak Hıristiyanlık faaliyetlerine vaiz veöğretmen olarak katılmaya söz verenlerin ve okul işleri için günlük ikisaat amelelik 
yapma şartını kabul eden öğrencilerin kayıtları yapılmıştı.58 

Öğretim süresi yüksek okul niteliğindeki bölümler dört yıl, diğer  bölümler ise üç yıl olan bu okullarda temel amaç Protestanlığı öğretmek ve 
yaymak olmuştu. Robert Kolej’in müdürlüğünü yapmış olan GeorgeWashburn; “Bu kolej, Türk halkına Hıristiyan ruhunu, hayat tarzını vedünya 
görüşünü açıklamak için kurulmuştur” sözüyle doğrulamaktaydı.59 

Ayrıca Amerikan Board’ın raporlarında okulların basit bir eğitimkuruluşu olmadığı, Protestan bir merkez olduğu, bunun yanında bir misyoner güç 
olarak Ortadoğu’daki etkili ve önemli bir unsur olduğununvurgulanması da okulların amacını net olarak ortaya koymakta idi. 60

Bu amaçlar doğrultusunda da okullarda öğretim dili, Ermeniceolmuş ve Ermenicenin yanında da İngilizce, Türkçe, Fransızca veAlmanca gibi beşe 
yakın dil öğretilmişti. Bunun yanında Protestanlık öğretimi tüm öğrenciler için mecburî kılınmış ve ibadetler de Amerikalı misyonerler tarafından yerine getirilmişti. 


56 Hans Lukas Kieser, Iskalanmış Iskalanmış Barış, Doğu Vilayetleri’nde Misyonerlik  Etnik Kimlik ve Devlet 1839-1938 , İletişim Yayınları, İstanbul 2005, s. 198-203.

57 Ayhan Öztürk, a.g.m, s. 63-74.

58 A.B.C.F.M., Reel, 661; No: 534, Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput’taki Misyonerlik Faaliyetleri., a.g.e., s. 258-260.

59 Cyrus Hamlin, a.g.e, , s. 245

60 Yahya Bağçeci, a.g.m,s. 173-174.



Okullarda Ermenice olarak dindersi, coğrafya, fizik, kimya gibi dersler okutulmuş ve kız okullarında dadikiş ve süsleme gibi el sanatlarına da yer 
verilmişti. Ayrıca Ermenileredilleri, tarihleri ve edebiyatları ile milliyetleri hakkında bilgiler verilmişve milliyetçilik duyguları kamçılanmıştır. 
Milliyetçilik duygularınınuyandırması yönünde de Türk Milleti’ne ve Türk Devleti’ne düşmanlık aşılanmıştı.61
Ancak aynı öğretim, Türk öğrenciler için geçerli olmamışve Türk öğrencilere de milliyetçilik kavramının çağ dışı bir düşünceolduğu fikri 
benimsetilmeye çalışılmıştır. 

Ayrıca bu okullarda okuyanErmeni öğrencilere Amerikan hayranlığı (Hıristiyanlığa sempati)oluşturma çabası içerisine de girişilmiştir. 
Okullarda görev alan kişiler; bu okulları açan, sahalarında yetişmiş çok iyi bir uzman ve Kutsal kitapustası olan Protestan misyonerlerdi. 
Bu misyonerler açtıkları bu okullardaöğretmen, müdür veya rehber öğretmen olarak görev yapmışlardı.Okullarda ders veren öğretmenler, 
Türk okullarındaki öğretmenlerden üçmisli fazla maaş almışlardı. Misyonerler, Ermenilere yine bir Ermeni’ninİncil’i anlatmasının daha etkili 
olabileceğini ifade ederek, okullardaProtestanlaştırdıkları Ermeni öğretmenlere yer vermişlerdi.62

Okullardasadece Türkçe dersler vermek amacıyla bir Türk öğretmen görev almıştı.Böylece misyonerler Ermeniler arasında Protestanlığı yaymada 
okulu çok iyi kullanmışlardı. 1870’te bir Amerikan misyoner kadın Maria A.West’in “Romance of Mission (Misyonların Öyküsü)” adlı hatıralarında
“Ermeni insanının ruhuna girdik, yaşamında bir ihtilal yaptık”demesive Amerikalı Profesör Earle’nin
“Amerikan misyoner okullarında Ermeniler dillerini ve tarihsel geleneklerini yeniden üstün tutmayıöğrendiler. Batının siyasal, sosyal ve ekonomik 
ilerleme ideallerinitanıdılar...” sözü de bunun açık bir göstergesidir. 63

Böyle bir amaç veçalışma içerisinde yetişen Ermeniler, bu okullardan mezun olduktansonra aldıkları eğitim ve öğretim neticesinde ideolojik 
bakımdan da belli bir şartlanma ve bağımlılık duygusu içerisinde olmuşlardı. Bu okullar,Osmanlı Devleti için tehlike arz etmiş olsa da üst düzeyde 
bir eğitimverdikleri bilinen bir gerçekti. Protestan Ermenilere göre bu okullar, bütün Ermeni nesillerine anlatılmaz nimetler sunmuştu. 


61 Gülbadi Alan, Amerikan Board'ın Merzifon'daki Faaliyetleri ve Anadolu Koleji,Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2008, s. 206-211.

62 Faruk Taşkın, a.g.e., , s.86.

63 G. M. Early, Amerikan Missions in The Near East , Vol.VII.No.3 April 1929, s.147


https://www.academia.edu/1212967/Ermeni_Meselesinde_Ge%C3%A7mi%C5%9Ften_G%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCze_Amerikan_Board_Okullar%C4%B1n%C4%B1n_Rol%C3%BC


Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze Amerikan Board Okullarının Rolü. 2




           Ermeni Meselesinde Geçmişten Günümüze                       Amerikan Board Okullarının Rolü. 2


.


Türk ABD ilişkileri iki devlet arasındaki ticari gelişmelere bağlıkalarak, 19. yüzyılın ilk çeyreğinde kurulabilmiştir. Ancak, iki ülkearasında bu tarihten 
çok evvel de ticaret yapıldığı bilinmektedir. 17.yüzyıla kadar geriye götürebileceğimiz bu dönemde İngiliz bandıralıAmerikan ticaret gemilerini bir 
tarafa bırakırsak, Osmanlıİmparatorluğu’na gelen Amerikan bandıralı ilk gemi Grand Turk  adınıtaşımaktaydı. 

ABD Maliye Bakanlığı’na ait ithalat ihracat istatistikleri1803 yılı kayıtlarında ilk defa Türkiye için bir sütun açıldığı bilinmektedir.13

ABD ticaret gemileri, Akdeniz limanlarına güvenli bir şekilde varmak ve haraç verdiği Cezayir dayılarından kurtulmak içinOsmanlı Devleti ile 
ilişkisini resmiyete dökme çabasına girmişti. 19.yüzyılın ortalarına kadar İngiltere korumasında ticari faaliyetler yürütenABD gemileri, 
1830 yılında ABD ve Osmanlı arasında yapılan ticariantlaşma ile diğer devletlere tanınan kapitülasyonlar ABD’ye deverildiğinden dolayı, 
faaliyetlerinde serbestlik kazanmışlardı.14

 1821yılında patlak veren Yunan isyanı, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’dangelen baskılara karşı ABD’yi kendi yanına çekmek istemesi ve budevletin 
bu süreçte tarafsız kalmasını sağlama fikri, ABD ile Osmanlıarasındaki bu ticaret antlaşmasını Osmanlı Devleti için önemli kılmıştır.15 

Osmanlı toprakları ABD için bulunmaz bir fırsattı. Siyasi ve ekonomik çıkarlarının sürekli ve etkili bir şekilde Osmanlı topraklarında devametmesi 
için ABD, Osmanlı İmparatorluğu’nu çok etkin bir silahkullanarak fethetmeliydi, bu silah, imparatorluk içerisinde yürütülecek misyoner 
faaliyetleriydi.16

ABD’nin Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yaşayanErmeniler ile ilk ilişki kurması misyonerler vasıtasıyla değil İzmir’de

13 Veysi Akın,  Amerika’da İlk Türk Lobisi, Türk Tevaün Cemiyeti (Turkish Welfare Association), Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Ankara 
Temmuz-2004, Cilt: 20, S.59, s. 1-2.

14 Gül Barkay, Türk ABD İlişkileri, İki Adım İleri Bir Adım Geri , Toplumsal TarihDergisi, Aralık 2003, S.120, s. 70., 
Daha fazla bilgi için Bkn; Gül Berkay, Türk  Amerikan İlişkileri Kronolojisi, Toplumsal Tarih Dergisi, Aralık 2003, S.120, s. 74-75,Çağrı Erhan,
Türk Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri , İmge Yay., Ankara 2001,s. 123-128

15 Hikmet Umunç, a.g.m, s. 6.

16 Dilşen İnce Erdoğan, Merzifon’da Amerikalı Misyonerler ve Ermeniler , ÇağdaşTürkiye Araştırmaları Dergisi, İzmir 2005, S. 4, s. 18.


kurulan ABD ticaret kolonileriyle olmuştur. Aslında Rumların ticarifaaliyetleri etkisinde olan İzmir, Yunan isyanı sürecinde Rumlara karşıduyulan 
güvensizlik ve nefretten dolayı Ermeni simsarların etkisinegirmişti. 1830 yılında yapılan antlaşma ABD’ye Osmanlı Devleti’ninhiçbir müdahalesi 
olmadan her milletten simsar seçme hakkını verilmesiABD’ye Ermenilere yakınlaşma fırsatını doğurdu.17

Bu fırsat AmerikanBoard örgütünün Anadolu’nun içlerine kadar yayılmasıyla bir çıkaradönüşecekti.18

Amerikan Board, Osmanlı topraklarında sırasıyla Lübnan,Suriye, Anadolu, Bulgaristan, Arnavutluk ve Makedonya’da teşkilatlanıpABD için etki 
sahası oluşturacaktı.19
Levi Parsons ve Pliny Fisk, Osmanlı topraklarına gönderilen ilk Amerikan Board misyonerleriydi.20

Uzun bir gemi yolculuğundan sonraİzmir limanına ayak basan bu misyonerlerin amacı faaliyet göstereceklerisahada keşif çalışması yapmaktı. 
Amerikan Board’un bu topraklarda ilk yirmi yılını kapsayan bu dönemde bölgeye gönderilen diğer misyonerlerle özellikle Anadolu adım adım 
gezilmiş imparatorluktayaşayan milletler ve bu milletlerin dilleri, dinleri, ibadet yerleri, eğitimalanları, yaşadıkları coğrafya ve ülke yönetiminde 
etkili olan kişiler hakkında ayrıntılı raporlar hazırlanıp Amerikan Board’un merkezi olanBoston’a gönderilmişti.21

Örneğin, Pliny Fisk, 1820’lerde Beyrut, Kudüs,Şam ve Antakya gibi bölgeleri gezerek, Türkler, Araplar, Dürzîler veMarunîler ve Ermeniler hakkında 
detaylı bilgi elde etmişti. H. OtisDwight ve Ely Smith adlı iki misyoner ise yolculuklarına İzmir’den başlayıp Tebriz’e kadar tüm bölgeleri gezerek 
özellikle Ermeniler ve Nasturiler hakkında önemli bilgiler elde edip bu bilgileri iki ciltlik kitaptatoplayıp bölgeye kendilerinden sonra gelecek olan 
misyonerlerekılavuzluk yapması için hazırlamışlardır. Bu geziden sonra Amerikan Board, Ermeni ve Nasturi misyonlarının kurulmasına karar 
vermiştir.22 

17 İlknur Polat Haydaroğlu,Osmanlı İmparatorluğunda Yabancı Okullar , Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yay., Ankara 2002, Cilt: 14, s. 185.

18 Necla Günay, Maraş’ta Ermeniler ve Zeytun İsyanları, IQ Kültür Yay., İstanbul 2007,s. 170-171

19 Hikmet Umunç, a.g.m., s. 6.

20 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 23

21 Hasan Tahsin Fendoğlu , Amerika Birleşik Devletleri’nin Misyonerleri ve Osmanlı Devleti, Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yay., 
Ankara 2002, Cilt: 14, s. 190.



Amerikan Board misyonerlerinin ilk dönemlerde asıl amacı diniydi yaniProtestanlaştırmak. Bu nedenle Müslümanlar, Yahudiler, Rumlar ve 
Ermeniler misyonerlerin ana hedefiydi.23

Misyonerlerin kafir olarak nitelendirdikleri bu gurupların hepsi aslında birer kitaplı dinlereinanıyorlardı. Müslümanlar, Rumlar ve Yahudiler 
arasındaki dindeğiştirme ve Protestan nüveler oluşturma eylemleri pek uzun sürmedi,Yahudilerin din değiştirmeye kapalı olması ve Rusya’nın 
Amerikanmisyonerlik faaliyetlerinin Ortodokslar arasında gelişmesini engellemeçalışmaları ayrıca Müslümanlarında idam cezalarına çarptırılma 
korkusu büyük engellerdi.24

Amerikan Board bu topluluklar üzerinde başarısızolunca hedefini Ermenilere çevirme kararı aldı. Ermenilerin iseilerlemeye açık bir millet oluşu, 
eğitime önem vermeleri, Ermeniler arasında sosyal ve ekonomik sınıf mücadelesinin yaşanması Ermenilerin,ABD için bu topraklarda ekonomik ve 
siyasal yayılmacılığınısağlayabilecek bir unsur olduğu tespit edilmişti. Hedef kitlelerini belirleyen misyonerler İmparatorluğun her bölgesinde 
Ermenilere dahakolay yakınlaşabilmelerini sağlayabilecek okullar, hastaneler veyetimhaneler açmaya başladılar.25

Amerikan Board misyonerlerininErmeniler arasında teşkilatlanması 1830-1876 yılları arasında sabırlı bir şekilde gelişti. Anadolu’daki Ermenilerin 
Katolik, Gregoryen veOrtodoks olmaları aralarında mezhep birliğinin oluşmasını engelliyordu.Birçok Ermeni, Ermeni Patrikliği ile çatışma 
içerisindeydi.26

Bu durum Board misyonerlerinin Anadolu’da oluşturmak istedikleri ProtestanErmeni Cemaatinin sürecini hazırladı. Bu amaç için yapılan çalışmalar 
1831-1850 yılları arasını kapsamış ve sonuçta Sultan Abdülmecit’in 1850  yılındaki fermanıyla Protestanlar ayrı bir millet olarak kabul edilmişti.


22 H. G. O. Dwight, E. Smith, Researches of the Rev. E. Smith and Rev. H. G. O. Dwight in Armenia; including a journey through Asia Minor, and into Georgia and  Persia, with a visit to the Nestorian and Chaldean Christians of Oormiah and Salmas(1833)
Boston, Crocker and Brewster Publisher, Boston 1833, s. 63-65

23 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 226-28

24 Davut kılıç, Osmanlı Ermenileri Arasında Dini ve Siyasi Mücadeleler , Atatürk Araştırma Merkezi Yay. Ankara 2006, s. 227-229

25 Rahmi Doğanay, Amerikalıların Antep Misyonunun Kuruluşu ve Faaliyetleri Hakkında Bir Deneme, History Studies, Volumu 1/1, 2009, s. 19-20., Dilşen İnceErdoğan, a.g.m., s. 19.

26 Davut Kılıç,Tarihten Günümüze İstanbul Ermeni Patrikhanesi, Atatürk AraştırmaMerkezi Yay., Ankara 2008, s. 109-116




Tanzimat ve ıslahat fermanlarının Osmanlı azınlıkları lehine getirdiğihakların etkisiyle hem misyonerler hem de Protestan Ermeniler daharahat 
hareket etme fırsatı elde etmiş ve bu fırsatı iyideğerlendirmişlerdi.27

Tanzimat dönemi Osmanlı topraklarındamisyonerler açısından kurumsallaşma dönemidir. Bu dönem özellikleErmenilerin yaşadıkları alanlarda 
eğitim ve sağlık alanında AmerikanBoard misyonerleri tarafından gerçekleştirilen atılımların yoğunlaşmaya başladığı dönemdir.28

Amerikan Board Osmanlı topraklarına ilk misyonerlerinigönderdikten sonra bu misyonerlerden gelen raporlar doğrultusunda1820-1830 yılları 
arasında kendisine üç misyon 29 sahası belirlemiş veteşkilatlanmasını bu sahalar içerisinde gerçekleştirmiştir. Amerikan Board’un ilk misyonu ;
Suriye Filistin Misyonu’dur, bu misyon Beyrut, Sidon, Tripoli ve Abeih istasyonlarından oluşmaktaydı. 
İkinci misyon bölgesi tek istasyona sahip olan İstanbul Misyonu’dur, 
Üçüncü misyon bölgesi İzmir, Bursa, Trabzon ve Sakız adası istasyonlarının oluşturduğuKüçük Asya misyonuydu.30 1849 yılına gelindiğinde İstanbul ve Küçük 

27 Osman Kılıç, Protestan Misyonerler ve Ermeni Olaylarına Etkileri, ErmeniAraştırmaları Dergisi, S. 29, Ankara 2008, s. 108-155

28 Ayten Sezer  , Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri, Osmanlı Ans. Cilt: 2,Ankara 1999, s. 182-192

29 Amerikan Board tüzüğünde belirtildiğine göre örgüte bağlı misyonerlerinfaaliyetlerini yürütmede kullandıkları idari teşkilatlanmada dini ve 
eğitim alanındakiçalışmalar başta olmak üzere sağlık, yayın ve yardım alanındaki bütün çalışmalarınyürütüldüğü temel bölgeye misyon denilmiştir. 
Bu manada yürütülecek faaliyetlerintemel birimi ülke değil misyondur. Bu çerçevede bir ülkede birden fazla misyonolabilmektedir. Misyonlar, bir 
alt idari birim olan istasyonlara ayrılmışlardır. Geneldeistasyonlar bir misyoner tarafından idare edilip şehir merkezlerinde kurulmuşlardır.
Örgütlenmenin en alt basamağını, çevre bölgelerde yaşayan insanlara hizmet ulaştırmak amacıyla istasyonlara bağlı olarak kurulan dış istasyonlar 
oluşturmaktadırlar. Bunlar karar almak ve politika belirlemeden ziyade kasaba ve köylerde Hıristiyan ahaliden bir yardımcı idaresinde istasyonlar 
tarafından alınan kararları uygulayan birimlerdir. Dahafazla bilgi için Bkn; Gülbadi Alan, Amerikan Board’un Karadeniz ve Çevresindeki 
Teşkilatlanması, Uluslar arası Karadeniz İncelemeleri Dergisi, Yıl. 1 S.2 Bahar 2007, s.67-93., İdris Yücel, a.g.e., s. 55-57

30 Ayhan Öztürk, Amerikan Board’un Kuruluşu ve Teşkilatlanması ve Osmanlı Devletinde Kurduğu Misyonlar , Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler 
Enstitü Dergisi, Kayseri 2007/2 S. 23, s. 63-74.


Asya misyonları birleştirilerek Türkiye Misyonu adını aldı. Başlangıçtailk hedefi Kudüs olarak belirleyen Amerikan Board, Ermenileri asıl hedef  
belirlemiş ve tüm enerjisini bu millet üzerine odaklamıştır. TürkiyeMisyonu’na yeni istasyonların katılması ( Kayseri, Sivas, Urfa, Harput,Van, Antep)
Amerikan Board’un teşkilatlanmasını Anadolu’nun iç bölgelerine özellikle Ermenilerin yaşadıkları alanlara kaydırmasınaneden oldu.31

1850’de Türkiye Misyonu ismini Ermeni Misyonu olarak değiştirdi ve daha sonra 1860’la doğru bu misyon ikiye ayrılarak GüneyErmeni Misyonu ve 
Kuzey Ermeni Misyonu olarak faaliyetlerine devametti. Kuzey Ermeni Misyonu sınırları içerisinde İzmir, İstanbul, Trabzon,Erzurum, Tokat, Sivas, 
Kayseri, Arapkir, Harput, Bahçecik merkezistasyonları ve bu istasyonlara bağlı 30 kadar dış istasyon yer almıştır.Güney Ermeni Misyonu’na ait 
istasyonlar ise Antep, Maraş, Urfa,Antakya ve Halep şehirleridir. 1859 Amerikan Board’un istatistiklerinegöre bu istasyonlara bağlı 12 dış istasyon 
teşkilatın kapsamına alınmıştır.1860 yılında misyon bölgelerinde yapılmış olan düzenleme ile AmerikanBoard, Anadolu’yu üç ana misyon bölgesine 
bölerek Batı TürkiyeMisyonu, Doğu Türkiye Misyonu ve Merkezi Türkiye Misyonu şeklindetaksimat yapmıştır.32

Trabzon’dan Mersin’e doğru çekilecek bir hattın batısında kalan bölge Batı Türkiye Misyonu olarak tasarlanmıştır. BatıTürkiye Misyonu’na ait 
istasyonlar, İstanbul, İzmir, Merzifon, Kayseri veSivas’tır. Sivas’ın güneyinden Halep’e ve Mersin’e çekilecek iki çizgiarasında kalan bölgeye ise 
Merkez Türkiye Misyonu olarak belirlenmişve bu misyon içerisinde yer alan istasyonlar ise Antep, Maraş, Halep,Adana, Urfa ve Haçin (Saimbeyli)’dir.33

Bu bölgelerin doğusunda kalan bölgede ise Doğu Türkiye Misyonu teşkilatlanmıştır. Harput, Van,Erzurum, Bitlis ve Mardin bu misyonun önemli 
istasyonlarıdır. Amerikan Board, Anadolu’da oluşturduğu bu üç misyon bölgesinin yanı sıra  Osmanlı Topraklarında 1870 yılında yeni bir misyon 
daha oluşturmuştur.34

31 Metin Hülagü, Osmanlıdan Cumhuriyete misyoner Ermeni, Terör ve Amerika Dörtgeninde Türkiye, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi, Kayseri2001 S. 10, s. 67-68.

32 Gülbadi Alan, Amerikan Board’un Karadeniz ve Çevresindeki Teşkilatlanması…a.g.m., s. 67-93

33 Gürsoy Şahin,Türk Ermeni İlişkilerinin Bozulmasında Amerika Birleşik Devletleri Misyonerlerinin Rolü Üzerine İnceleme, Afyon Kocatepe 
Universitesi Sosyla Bilimler Enstitü Dergisi,Afyon Haziran 2005 Cilt: 7, S.1,s. 188.




Bu yeni misyon Avrupa Türkiyesi Misyonu’dur. Bumisyonun sınırları Bulgaristan’ın kuzeyinden Makedonya veArnavutluk’a kadar uzanmaktadır. 
Bu misyon içerisinde faaliyetgöstermiş olan istasyonlar ise Filibe, Manastır, Samakov ve Selanik’tir.Anadolu ve Balkanlarda örgütlenmeye devam 
eden Amerikan Board, bir taraftan Suriye bölgesinde de Suriye Misyonu adı altında çalışmalarınıdevam ettirmektedir. Bu misyon bölgesinin 
istasyonları ise Ortadoğu’nunönemli şehirleri olan Beyrut, Abeih, Tripoli ve Sidon’dur.35

 Amerikan Board’un Osmanlı topraklarındaki faaliyetlerinin neölçüde geniş bir alana yayıldığını yukarıdaki misyon taksimatındagördük. Genellikle 
her misyon alanında eğitim, sağlık ve din konusundaörgütlenme yoluna giden Amerikan Board, yüksek öğrenim veren bir kolejin, tam teşekküllü 
bir sağlık kuruluşunun ve din eğitimi veren bir ilahiyat okuluna her misyon bölgesinin merkezinde yer vermiştir.36 

Board’un Osmanlı topraklarında açmış olduğu kolejlere baktığımızda bunlardan en önemlilerinin İstanbul’da açılan Robert Koleji,Merzifon’da 
açılan 
Anadolu Koleji, Harput’ta açılan Fırat Koleji,İstanbul Amerikan Kız Koleji, Van’da açılan Amerikan Koleji, İzmir’deaçılan Uluslar arası Amerikan 
Koleji, Antep’te açılan Merkezi TürkiyeKoleji ve Beyrut’ta açılan Suriye Protestan Koleji olduğunu görürüz.37 

1850’de Osmanlı topraklarında Amerikalı misyonerlerin yönetimindeyedi kilise ve yedi okul varken bu sayı 1913’te 163 kilise ve 450 okulaulaştı. 
Amerikan okullarına devam eden Osmanlı vatandaşlarının sayısı,1850’de 112 iken 1913’te 25,922’ye erişti. 1886 yılında Osmanlıİmparatorluğu’nda 
sadece okullarda çalışan kadın erkek ABD’lilerinsayısı 254, Osmanlı’daki Amerikan kolejlerinin ve yüksek okullarının sayısı 35, yatılı kız okullarının 
sayısı 27 idi. Daha düşük seviyedekiokulların sayısı ise 508 olup, öğrenim gören öğrenci sayısı 25,171’di.

34 İdris Yücel, a.g.e., s. 57

35 Yahya Bağçeci,Osmanlı Devletinde Amerikan Misyonerlerinin Ermeniler Arasında Eğitim Faaliyetleri, Turkish Studies, Volume ¾ Summer 2008, 
s. 173-174.

36 Selçuk Akşin Somel, Osmanlı Ermenilerinde Kültür Modernleşmesi, Cemaat okullarıve Abdülhamit , Tarih ve Toplum Dergisi, Bahar 2007, Yeni Yaklaşımlar s. 10.

37 George Wasburn, Fifty Years in Constantinapol , Riverside Pres, Boston 1909, s. 54-55.