.
TÜRKİYE’DE İLK KEZ CEVİZ KABUĞU’NDA YAYINLANDI...
- Nargin Adası’nda 10 bin Türk esir, Ermeni ve Ruslar tarafından katledildi.
- Prof. İlber Ortaylı: “Hak, kuvvetle korunur”
- Azerbaycan’lı milletvekili Rüstemhanlı: “Neden bir Türk Devletleri Birliği yok?”
- Irak Türkmeneli Partisi Gn.Bşk. Yrd. Ali Mehdi:
“Atatürk’ten sonra Türkiye’nin dış Türkler politikası var mı?”
- Turhan Çömez: “Benim kucağımda Irak hastanelerinde çok çocuk öldü”
Tüm dünya işbirliği içinde Türkler’i sözde Ermeni soykırımı yalanı ile köşeye sıkıştırmaya çalışırken, Ermeni ve Rus’ların Türkleri katlettiği bir kez daha belgelendi. Nargin adasındaki görüntüler ise “ilk kez” yayınlandı.
Hulki Cevizoğlu’nun Kanaltürk’te canlı olarak yayınlanan ve 5,5 saat süren Ceviz Kabuğu programında, bu konudaki görüntüler Türkiye’de tarihinde “ilk kez” yayınlandı.
Türkiye’nin Musul üzerindeki uluslar arası hakları ile yeni ortaya çıkan Sarıkamış deniz şehitleri konularının ele alındığı Ceviz Kabuğu’nun stüdyo konukları Prof. Dr.İlber Ortaylı, Prof. Dr Bingür Sönmez ve Dr.Turhan Çömez idi.
Prof. Sönmez ve Çömez, Bakü açıklarında Hazar denizinde yer alan Nargin adasında geçmişte yaşananları ve bugün gidip gördüklerini anlattılar. Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarında, 1918’de, 10 bin Türk esirinin hapsedildiği Nargin adasında Rus’ların çektiği görüntüler “ilk kez” ekrana geldi. Uluslararası Kızılhaç örgütüne “Bakın biz esirlere ne güzel bakıyoruz, esirler ne kadar mutlu” propagandası yapmak için Rus’ların çektiği propaganda görüntüleri yayınlanırken, her iki konuşmacı da, “Bugün şehitlerimizin kemikleri, adada, toprak üzerinde elle toplanacak halde. Orada Türk Dışişleri Bakanlığı bir şehitlik bile yapmamış” dediler. Prof. Bingür Sönmez, “Ben adaya gittim, toprak şehit kemiği dolu. Kazmadan bile kemikler elinize geliyor. Bir çuval kemik topladım ve Türkiye’ye getirdim. Gümrükten zorla da olsa geçirdikten sonra Ankara Adli tıpta incelettim. Dört ayrı şehide ait olduğu anlaşıldı. Şehitlerimize bugün bile sahip çıkılmıyor. Ermeni ve Rus’ların Türklere yaptığı bu soykırım dünyaya anlatılmıyor” dedi.
Prof. Dr. Bingür Sönmez, yine kendi özel araştırması sonucu ortaya çıkardığı ve devlet kayıtlarında yer almayan “Sarıkamış deniz şehitleri” konusunda da şunları söyledi:
“Sarıkamış Allahü Ekber dağlarında donan 90 bin askerimize kışlık elbise ve teçhizat ile 3 bin kişilik asker desteği götüren 3 yük gemimiz (Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa) Ereğli açıklarında Rus savaş gemileri tarafından bombalandı ve batırıldı. Gemilerimize eşlik eden savaş gemisi yoktu. Ruslar Sivastopol bombalanmasının öcünü almak için Zonguldak’taki maden ocaklarını bombalamışlar, geri dönüyorlardı. Askerlerimiz şehit oldu. Bugüne kadar kimse, Sarıkamış deniz şehitlerinin varlığından haberdar değildi. Ben bu araştırma sonuçlarımı Deniz Kuvvetleri Komutanımız Sayın Ataç’a da sunduk. Sahip çıktılar.şimdi gereken yapılıyor.”
Musul üzerinde Türkiye’nin uluslararası haklarının konuşulduğu bölümde ise Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Hak kuvvetle korunur” dedi ve şöyle devam etti:
“Musul konusunda ulusal budalalık taslamanın anlamı yoktur. Türkiye’nin tek hakkı, Osmanlı İmparatorluğu’nun Türk asıllı etnik gruplarının kültürel haklarını korumaktır. Kültürel azınlıklara sahip çıkmalıdır. Ancak, hak kuvvetle korunur. Kullanmazsan kullanamazsın. Mustafa Kemal’in ‘Ömrüm vefa ederse Musul’u geri alacağım’ biçimindeki sözlerinin kaynağı net değildir. Ama genel yapısı o yöndedir. Mustafa Kemal’in notlarında, okuduğu kitapların kenarına aldığı notlarda ‘Bir gün bizim olacak’ diye el yazısı notlar vardır. Ancak bunlar şahsi olduğu için pek ortaya çıkarılmamaktadır. Bugün çok tehlikeli yaklaşımdır.
Musul üzerinde uluslararası anlaşmalar ile hak varsa, bunlar ulusal kültürel haklardır. Sınırları belli, müeyyideleri sınırsızdır. Bunu nasıl koruyacaksın? O da yöneticilere kalıyor.
Bugün o topraklarda Osmanlı İmparatorluğu’nun ölüsü bile diridir.”
Ceviz Kabuğu’na telefonla katılan Azerbaycan milletvekili ve milli halk şairi Sabir Rüstemhanlı ise önemli bir konuşma yaptı ve şunları söyledi:
“Bu Nargin adası şekil bakımından da anlam bakımından da bir gözyaşı adasıdır. Öyle adlandırılır. Ermeniler soykırımı Azerbaycan Türklerine karşı da yapmışlardır. Onbinlerce Türk’ü Sibirya’ya sürüp katlettiler. Bugün Türkler’e yapılanlara karşı Neden bir Türk Devletleri Birliği olmasın? Neden AB ve ABD ağzına bakıyoruz? İnsan gibi devletlerin de cesareti olacak. Tarih bir aynadır, oraya bakmadan kendini bilmezsin. Dünya Türklerin üzerine geliyor.”
Kerkük’ten telefonla Ceviz Kabuğu’na katılan Irak Türkmeneli Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali Mehdi de, “Atatürk’ten sonra Türkiye’nin bir dış Türkler politikası var mıdır?” diye sordu. “Türkiye’nin son yıllardaki hatası yüzünden Türkmenlerin Irak’ta bugün çok güç koşullarda kaldığını” vurgulayan Ali Mehdi, “Bu saatten sonra Türkiye, bari Irak’taki Türkmenlerin birliğini sağlasın” dedi.
http://www.cevizkabugu.com.tr/gundem.asp?procid=68
Ermeni ve
Rus’ların Türkler’e yaptığı Soykırım..
TÜRKİYE’DE İLK KEZ CEVİZ KABUĞU’NDA YAYINLANDI...
- Nargin Adası’nda 10 bin Türk esir, Ermeni ve Ruslar tarafından katledildi.
- Prof. İlber Ortaylı: “Hak, kuvvetle korunur”
- Azerbaycan’lı milletvekili Rüstemhanlı: “Neden bir Türk Devletleri Birliği yok?”
- Irak Türkmeneli Partisi Gn.Bşk. Yrd. Ali Mehdi:
“Atatürk’ten sonra Türkiye’nin dış Türkler politikası var mı?”
- Turhan Çömez: “Benim kucağımda Irak hastanelerinde çok çocuk öldü”
Tüm dünya işbirliği içinde Türkler’i sözde Ermeni soykırımı yalanı ile köşeye sıkıştırmaya çalışırken, Ermeni ve Rus’ların Türkleri katlettiği bir kez daha belgelendi. Nargin adasındaki görüntüler ise “ilk kez” yayınlandı.
Hulki Cevizoğlu’nun Kanaltürk’te canlı olarak yayınlanan ve 5,5 saat süren Ceviz Kabuğu programında, bu konudaki görüntüler Türkiye’de tarihinde “ilk kez” yayınlandı.
Türkiye’nin Musul üzerindeki uluslar arası hakları ile yeni ortaya çıkan Sarıkamış deniz şehitleri konularının ele alındığı Ceviz Kabuğu’nun stüdyo konukları Prof. Dr.İlber Ortaylı, Prof. Dr Bingür Sönmez ve Dr.Turhan Çömez idi.
Prof. Sönmez ve Çömez, Bakü açıklarında Hazar denizinde yer alan Nargin adasında geçmişte yaşananları ve bugün gidip gördüklerini anlattılar. Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarında, 1918’de, 10 bin Türk esirinin hapsedildiği Nargin adasında Rus’ların çektiği görüntüler “ilk kez” ekrana geldi. Uluslararası Kızılhaç örgütüne “Bakın biz esirlere ne güzel bakıyoruz, esirler ne kadar mutlu” propagandası yapmak için Rus’ların çektiği propaganda görüntüleri yayınlanırken, her iki konuşmacı da, “Bugün şehitlerimizin kemikleri, adada, toprak üzerinde elle toplanacak halde. Orada Türk Dışişleri Bakanlığı bir şehitlik bile yapmamış” dediler. Prof. Bingür Sönmez, “Ben adaya gittim, toprak şehit kemiği dolu. Kazmadan bile kemikler elinize geliyor. Bir çuval kemik topladım ve Türkiye’ye getirdim. Gümrükten zorla da olsa geçirdikten sonra Ankara Adli tıpta incelettim. Dört ayrı şehide ait olduğu anlaşıldı. Şehitlerimize bugün bile sahip çıkılmıyor. Ermeni ve Rus’ların Türklere yaptığı bu soykırım dünyaya anlatılmıyor” dedi.
Prof. Dr. Bingür Sönmez, yine kendi özel araştırması sonucu ortaya çıkardığı ve devlet kayıtlarında yer almayan “Sarıkamış deniz şehitleri” konusunda da şunları söyledi:
“Sarıkamış Allahü Ekber dağlarında donan 90 bin askerimize kışlık elbise ve teçhizat ile 3 bin kişilik asker desteği götüren 3 yük gemimiz (Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa) Ereğli açıklarında Rus savaş gemileri tarafından bombalandı ve batırıldı. Gemilerimize eşlik eden savaş gemisi yoktu. Ruslar Sivastopol bombalanmasının öcünü almak için Zonguldak’taki maden ocaklarını bombalamışlar, geri dönüyorlardı. Askerlerimiz şehit oldu. Bugüne kadar kimse, Sarıkamış deniz şehitlerinin varlığından haberdar değildi. Ben bu araştırma sonuçlarımı Deniz Kuvvetleri Komutanımız Sayın Ataç’a da sunduk. Sahip çıktılar.şimdi gereken yapılıyor.”
Musul üzerinde Türkiye’nin uluslararası haklarının konuşulduğu bölümde ise Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Hak kuvvetle korunur” dedi ve şöyle devam etti:
“Musul konusunda ulusal budalalık taslamanın anlamı yoktur. Türkiye’nin tek hakkı, Osmanlı İmparatorluğu’nun Türk asıllı etnik gruplarının kültürel haklarını korumaktır. Kültürel azınlıklara sahip çıkmalıdır. Ancak, hak kuvvetle korunur. Kullanmazsan kullanamazsın. Mustafa Kemal’in ‘Ömrüm vefa ederse Musul’u geri alacağım’ biçimindeki sözlerinin kaynağı net değildir. Ama genel yapısı o yöndedir. Mustafa Kemal’in notlarında, okuduğu kitapların kenarına aldığı notlarda ‘Bir gün bizim olacak’ diye el yazısı notlar vardır. Ancak bunlar şahsi olduğu için pek ortaya çıkarılmamaktadır. Bugün çok tehlikeli yaklaşımdır.
Musul üzerinde uluslararası anlaşmalar ile hak varsa, bunlar ulusal kültürel haklardır. Sınırları belli, müeyyideleri sınırsızdır. Bunu nasıl koruyacaksın? O da yöneticilere kalıyor.
Bugün o topraklarda Osmanlı İmparatorluğu’nun ölüsü bile diridir.”
Ceviz Kabuğu’na telefonla katılan Azerbaycan milletvekili ve milli halk şairi Sabir Rüstemhanlı ise önemli bir konuşma yaptı ve şunları söyledi:
“Bu Nargin adası şekil bakımından da anlam bakımından da bir gözyaşı adasıdır. Öyle adlandırılır. Ermeniler soykırımı Azerbaycan Türklerine karşı da yapmışlardır. Onbinlerce Türk’ü Sibirya’ya sürüp katlettiler. Bugün Türkler’e yapılanlara karşı Neden bir Türk Devletleri Birliği olmasın? Neden AB ve ABD ağzına bakıyoruz? İnsan gibi devletlerin de cesareti olacak. Tarih bir aynadır, oraya bakmadan kendini bilmezsin. Dünya Türklerin üzerine geliyor.”
Kerkük’ten telefonla Ceviz Kabuğu’na katılan Irak Türkmeneli Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali Mehdi de, “Atatürk’ten sonra Türkiye’nin bir dış Türkler politikası var mıdır?” diye sordu. “Türkiye’nin son yıllardaki hatası yüzünden Türkmenlerin Irak’ta bugün çok güç koşullarda kaldığını” vurgulayan Ali Mehdi, “Bu saatten sonra Türkiye, bari Irak’taki Türkmenlerin birliğini sağlasın” dedi.
http://www.cevizkabugu.com.tr/gundem.asp?procid=68
..
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder