28 Şubat 2018 Çarşamba

LOZAN ANTLAŞMASI SONRASI ABD’DEKİ. ERMENİ FAALİYETLERİ BÖLÜM 2

LOZAN ANTLAŞMASI SONRASI ABD’DEKİ. ERMENİ FAALİYETLERİ BÖLÜM 2


1924 yılının Ekim ayında Bristol’u görmeye gelen Misyoner Dr. W. N. Chambers ve kızı Dorothy Chambers, geçmişte yapılanların unutularak geleceğe bakılmasına taraftardı.31

Dr. Chambers 1879 yılından bu yana Türkiye’de bulunuyordu ve uzun süre Adana’da yaşamıştı. Dr. Chambers hatırlanacağı gibi, Millî Mücadele döneminde diğer bir misyoner olan W. Peet ile abartılı Ermeni iddialarının sözcülüğünü yapıyordu. Bu amaçla defalarca Bristol’u ziyaret etmişti.32 Lozan sonrasında ise Chambers’in fikir yapısında büyük bir değişiklik görülüyordu. Bu durum biraz da Chambers’in de bağlı bulunduğu ABCFM’in ABD’de artık Lozan Antlaşmasının onaylanması taraftarı olmasından ve Türkler aleyhine yürüttüğü propagandayı durdurmasından kaynaklanıyordu.
Bristol ile görüşmelerinde Chambers’in kızı Dorothy, Türk Ocağı’nda Ermeni olayları ile ilgili bir konuşma yaptığını söylemiştir. Bristol günlüğüne, Bayan Dorothy’nin Türk Ocağı’nda yapmış olduğu konuşma hakkında detay vermediğini, fakat bunu öğrenmeye çalışacağını not etmiştir.33

Erzurum olayları olduğunda kentte bulunan Chambers, olaylarda 600 Ermeni erkeğin ve 3 Ermeni kadının hayatını kaybettiğini ve bu tarihlerde şehirde yaklaşık 16.000 Ermeninin yaşadığını söylüyordu. Chambers, Erzurum’daki olayları abartarak ve Ermenileri haklı gösterecek şekilde aktararak Erzurum olaylarının İstanbul’dan gelen talimatla yapıldığını iddia etmiştir.34 Fakat olayların asıl nedeni, Ermeni komitacılarının silah ve mühimmat saklama ve Rusya ile birleşme faaliyetleridir. Ayrıca şu da unutulmamalıdır ki Chambers bir
misyonerdi ve misyonerler tüm olayları Ermeni komitacılarını haklı gösterecek şekilde, tek taraflı olarak nakletmeyi prensip hâline getirmişlerdi. Berlin Kongresi sonrası, Doğu Anadolu’da bağımsız bir devlet kurmak isteyen Ermenilerin, ilk ayaklanma girişiminin Erzurum olayları olduğu akıldan çıkartılmamalıdır.
Chambers ayrıca, konuşma esnasında Erzurum olaylarının dış devletlerin Ermenileri kışkırtması sonucu çıktığını itiraf etti. Bristol olayların gelişimini günlüğüne “… Türkiye’deki durum ile ilgili araştırmalar, Türkiye’nin içişlerine yapılan dış müdahale ve karışmalar Hristiyanlar için var olan şartları olduğundan çok daha kötü hâle getirmiştir” şeklinde kaydetti.35

Bristol da Ermeni olaylarının ilk olarak Berlin Kongresi’nde Büyük Güçlerin
Abdülhamit’i, Hristiyan azınlıkların yararına reformlar yapmaya zorlamasından ve Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmasından kaynaklandığını kaydeder.36
1925 yılına gelindiğinde hâlen Türk-Amerikan Lozan Antlaşması onay için Senato’ya sunulamamıştı ve ABD’deki gecikmeden ötürü TBMM’ye de sunulmayarak bekletilmekte idi.

Bu nedenle iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler de hâlen savaş öncesinde olduğu gibi “de facto” zeminde yürümek zorunda kalmıştı. 1925 yılının başında Bristol ile Halide Edip [Adıvar] görüşerek gayriresmî bir şekilde geçmişteki hadiseler üzerinde konuştular. Halide Edip, Millî Mücadele başlarında bir müddet Amerikan güdümünü savunduktan sonra Ankara’ya giderek tam bağımsızlık sürecine katılmıştı.37 1922 yılı Aralık ayındaki Haftalık Yüksek Komiserlik Raporu, Dr. Adnan Bey’in Ankara’nın temsilcisi olarak İstanbul’a  atanmasını sevinçle karşılamış ve Halide Edip ve kocası Dr. Adnan Bey’in Amerika’da eğitim gören iki oğlu olduğunu belirterek kendilerinin Amerikan çıkarlarını koruyacağını kaydetmişti.38 
Bristol bu tarihte Lozan’da olduğu için, haftalık rapor, Yüksek Komiser Vekili  Howland Shaw tarafından kaleme alınmıştır. 1925 yılı başlarında Bristol ile Halide Edip arasında yapılan ve Ermeni meselesi ile ilgili önemli ayrıntıların bulunduğu görüşmenin detayları şöyledir:

… Halide Hanım ile çay içtik ve bir buçuk saatlik bir gayriresmî konuşma yaptık.
Ermeni sürgünleri hakkında konuşmaya başladık ve Halide Hanım, katliamlar ve
sürgünlere yapılan muamele için hiç kimsenin bahane bulamadığını, fakat hadiselerin insanların bilmediği diğer tarafının da bulunduğunu ve bu nedenle insanların tüm sorunu tamamıyla anlayamadığını söyledi. Ermenilerin savaşın [I. Dünya Savaşı] başındaki eylemlerinden bahsederek onların pek çok yerde açıkça isyan çıkarttığını ve hatta Türk seferberliğini engellemeye çalışan Ermeni çetelerinin bile bulunduğunu söyledi. O daha sonra, Doğu Anadolu’da ve Güneydoğu Anadolu’da Rus ordusu ile birlikte hareket eden Ermeniler tarafından işlenen mezalimlerden bahsetti. Sürgünler esnasında muhafızlık yapanların yerel jandarmalar ve başıbozuklar olduğunu; çünkü Türkiye’nin tüm düzenli
ordusunun savaş için seferberlik hâlinde olduğunu belirtti.

Halide Hanım’a, Türkler elbette savaşabilecek durumdaki tüm Hristiyan ırkları,
özellikle Türk Devleti’ne karşı ihanette bulunan ve isyan eden Ermenileri ve Rumları toplayarak onları gözaltında tutsaydı ve onlara savaş süresince savaş esirleri gibi muamele etseydi bu uygulamaya karşı hiç kimsenin bir şey söyleyemeyeceğini belirttim. Asla affedilemeyecek olan şey, kadınların ve çocukların ve yaşlı insanların sürgün edilmesi ve onlara yapılan muameleydi. Bu konuda söyleyecek bir şey olmadığı cevabını verdi.
Bununla birlikte, tamamen adil olmak gerekirse elbette Türkiye’deki şartların kadın ve çocukların aktif olarak eşkıyalıkta yer aldığı pek çok ülkeden farklı olduğunu söyledim.

Şöyle ki benim kendi vatandaşlarımdan aldığım haberlerden bildiğime göre eşkıyalar dağlardan Samsun’a inerek buradaki evlerde saklanıyorlardı ve dağlara geri dönmek için gerekli cephane ve diğer ihtiyaçlar bu evlerden kendilerine verilerek dağlara dönüyorlardı ve bu tür hadiseler içerilerdeki Hristiyan köylerinde çok sık oluyordu.
Yine de kadın ve çocuklara sürgün veya başka şekilde yapılan muamele haklı
gösterilemez. Halide Hanım’a Doğu Anadolu’da görev yapmış olan Rus subaylarının kitaplarına nasıl ulaşabileceğimi sordum. Bu sorunu iki taraflı olarak değerlendirmeye çalıştığımı ve kitapları elde ederek hadiselerin diğer kısmını da görmek istediğimi söyledim.39 Bu kitapların varlığından haberdardım. Çünkü bu kitaplardan derlenen alıntılar Ermenilerin sürgünleriyle ilgili Türk kitapçıklarında yayımlanıyordu. Bayan Bristol, Cemal Paşa’nın anılarında40 bu kitaplardan örnekler gösterdiğini söyledi. Halide Hanım kendisinin bu kitaplardan haberdar olmadığını, fakat onlar hakkında bazı şeyler duyduğunu söyledi. Bundan sonra Cemal Paşa hakkında konuşmaya başladık. Çünkü Halide Hanım okul ve yetimhaneleri düzenlemek için oraya gittiğinde Cemal Paşa Suriye’de komutandı.

O, Cemal Paşa döndükten sonra dünyanın bu parçasında [Suriye’de] bir yıl daha kaldığını söyledi. Enver, Talat ve Cemal Paşalar ile ilgili olarak o Enver Paşa’nın dürüstlüğünden, korkusuzluğun dan ve doğru yaşayışından övgüyle bahsetti. Söylediğine göre, Enver Paşa’nın hayatında kendi eşinden başka kadın olmadığını, sigara içmediğini ve alkol kullanmadığını söyledi. İlk başlarda onun hırslı olmadığını, fakat bu karakterin daha sonra geliştiğini söyledi. Enver Paşa hırslı ve kibirli olmuştu.

Burada şunu açıklamak gereklidir: Halide Hanım Türk toplumuna çok az katılmaktadır ve diğer  Türk kadınları ile konuşurken onların Halide Hanım’dan çok fazla hoşlanmadıklarını fark ettim. 
  
Onlar bana daima onun büyük babasının sonradan Müslüman olan ve Müslüman kadınla evlenen bir Yahudi olduğunu söylüyorlardı. Diğer Türk kadınlarının Halide Hanım’ı kıskanıp kıskanmadıklarını ya da onu sevmemeleri ile ilgili başka bir neden olup olmadığını asla belirleyemedim. Biraz da politika üzerinde konuştuk
ve Halide Hanım yeni partinin yavaş gittiğini fakat iyiye doğru gittiğini söyledi.
Türkiye’nin gerçek bir Cumhuriyet olabilmesi için şu andaki gibi doğrudan veya doğrudan olmayan seçim ya da direkt seçim ile de olsa evrensel oy hakkı kapsamında gizli oy kullanılması gerektiğini söyledim. Ona, gizli oy kullanma hakkının seçim sisteminden bile daha önemli olduğunu vurguladım. Kitaplar, insanlar ve hadiseler hakkında böyle bir genel konuşma yaptık. Bu sefer Halide Hanım’ı her zamanki gibi ilgi çekici ve her zamankinden daha konuşkan bulduk.41

Bristol ile Halide Edip Hanım’ın görüşmesinde ortaya çıkan çok önemli bir ayrıntı vardır. Amerikalı misyoner, tacir ve devlet görevlilerinin vermiş olduğu bilgilerin de teyit etmiş olduğu bu gerçek, eşkıyalığın sadece Ermeni ve Rum erkekleri tarafından değil, organize bir şekilde ailelerin de katılımı ve lojistik desteği ile yapılmış olmasıdır. Bu durum 1915 Tehcirinde, neden ailelerin de sürgüne dâhil edildiğini ortaya koymaktadır. Zaten Bristol da bu realiteyi kabul ediyordu.

Anadolu’nun iç bölgelerinden göçen Ermenilerin İstanbul’a geldiği ve Ermeni yetimhanelerinin de NER tarafından İstanbul’a nakledildiği daha önce söylenmişti.
İstanbul’daki işgal sona erince bu göçmenlerin bir kısmı Yunanistan’a gönderilmiş ve Ermeni yetimhanelerinin belli bir kısmı da faaliyetlerini NER kanalıyla Yunanistan’a kaydırmıştı.
Yunanistan’da Ermeni göçmenler ve yetimleriyle ilgili sorunların ortaya çıkması gecikmedi.

Yunanistan bir şekilde kabul etmek durumunda kaldığı Ermeni mültecilerden ve yetimlerden kurtulmak istiyordu. 1924 yılının sonunda NER görevlisi J. R. Cruthcher Ankara’ya giderek 490 Ermeni yetimin Türkiye’ye geri getirilerek buradaki akrabalarına katılmalarını sağlamak için girişimde bulundu. Bu ilk girişime Dışişleri Bakanlığı çok olumlu bakmamıştı. Bakanlık, önce Türkiye’ye geri getirilmesi planlanan yetimlerin kimler olduğunun belirlenmesini istiyordu. Bristol ise Yunanistan’daki yetimlerin Kafkaslardaki ailelerinin yanına
gönderilmesinin daha uygun olacağını düşünüyordu.42

Yunanistan ilk başta 30.000 Ermeni mülteciyi Makedonya’ya göndermeyi planlıyordu, fakat daha sonra ABD ve Avrupa’dan gelen tepkiler üzerine bu fikirden vazgeçmek zorunda kalmıştı. Bristol günlüğüne, Yunanistan’ın bir şekilde Ermenilerden kurtulacağını yazmıştı.43
Ermeni Patriği bir yıl önce Bristol’a, “Ermenilerin Türkiye’de kalmalarının daha uygun olacağını” söylemiş ve bu öngörü doğru çıkmıştı. Bristol, Ermeni yetimlerle ilgili olarak Cructhcer ile görüşmesinden bir hafta sonra kendisini görmeye gelen NER İdari Müdürü Jaquith’e de yetimlerin Kafkaslara gönderilmesinin daha uygun olacağını tekrarladı.44

Tüm bu gelişmeler yaşanırken ABD’de Türkiye ile imzalanan Lozan Antlaşması ’nın onay sürecini sabote etmeye yönelik girişimler de büyük bir hızla devam ediyordu. 1923 ve 1924 yıllarındaki onay cepheleşmesi Amerikan kamuoyunu uzun süre meşgul etmiş, fakat iki tarafta da kayda değer bir ilerleme kaydedilememişti. Bu nedenle 1925 yılına da onay taraftarları ve karşıtları arasındaki tartışmalar ile girilmişti. Ocak ayı başında ABD Ticaret Odası Başkanı Richard F. Grant Senato’ya bir mektup göndererek Antlaşma’nın bir an önce
onaylanmasını istemişti.45 Grant’ın mektubundan iki hafta sonra Başkan Coolidge, Beyaz Saray’da Senato Dış İlişkiler Komitesi üyelerini bir araya topladı. Toplantıda ele alınacak en önemli konu, Lozan Antlaşması’ydı. Toplantıya Lozan Müzakerelerinin ilk turunda Amerikan Başdelegesi olarak görev yapan Washburn Child da katılmıştı. Kendisi, Türk tarafının bazı hususları tanıması ile Antlaşmanın onaylanabileceğini düşünüyordu.46 Child, hâlen Lozan müzakerelerinde Bağlaşıklar tarafından dikte ettirilmeye çalışılan adı konmamış kapitüler hakların bir şekilde ikame edilebileceği kanaatindeydi.

Bu süreçte Bristol, Dışişleri Bakanı Hughes’a bir telgraf göndererek Türkiye’deki
Amerikan kuruluşlarının Antlaşmanın onayı için desteğini yineledi. Bristol, Antlaşmanın onayı ile iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşeceğini, gayrimenkul edinim sorununun ortadan kalkacağını, 29. Madde ile Amerikan tacirlerinin Avrupalı rakiplerinden daha fazla vergi ödemesinin önleneceğini düşünüyordu.47 Bu esnada Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Borah, New York Herald Tribun’de yayımlanan bildirisinde “tarihte yolculuk yaparak 1914 öncesine dönülebilse kendisinin de kapitülasyonların ikamesini isteyeceğini
fakat son on yılda çok şeyin değiştiğini, sınır aşan hakların ikamesinin mümkün olmadığını” söylüyordu.48

Antlaşma karşıtı cephenin en ateşli sözcüsü olan James W. Gerard, 1925 yılı Haziran ayında New York Times’ta yayımlanan makalesinde, bildik söylemleri tekrarlayarak Wilson’un belirlediği sınırlar Ermenilere bırakılmadan Antlaşmanın onaylanmasının Ermeni halkına ihanet olacağını ileri sürmüştü. Gerard’dan iki hafta sonra bu sefer Vahan Kardaşyan, Chester Projesi’ne vurgu yaparak Türkiye sınırları içindeki petrol alanlarının Ermeni toprağı olduğu iddiası ile Ermeni halkının Senato’nun merhametine sığındığını ilan eden bir yazı yayımla mıştır.49 Senatoda karşıt cephenin liderliğini Senatör King üstlenmişti. King, I. Dünya Savaşı esnasında ABD’nin Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmesi için yoğun çaba sarf etmişti.
Türklerden ve Müslümanlardan nefret eden King, Antlaşmanın senatodan geçmemesi için elinden geleni yapacağını baştan ilan etmişti ve bu yolda çalışmalarına devam ediyordu.

Sonuç

İtilaf Devletleri ile Türk Heyeti arasındaki Lozan müzakerelerinin ilk tur görüşmeleri esnasında Ermeni lobileri Anadolu’dan kopartılacak topraklar üzerinde kendilerine “ulusal bir yurt” verilmesi için tüm imkânlarını seferber etmişler, fakat başarılı olamamışlardı. Lozan’da başarısızlığa uğrayan ve Türkiye’yi zora düşürmek için ellerindeki tüm araçları kaybeden lobilerin bu seferki hedefi, 6 Ağustos’ta 1923’te TBMM ile ABD arasında imzalanmış olan Lozan Antlaşmasının Senato tarafından onaylanmasını engellemek yönünde
çalışmaktı. Taşnak ve Hınçak Örgütlerinin bakiyelerinin Kongre’deki sözcülüğünü 1923 yılına kadar Türk karşıtı her önerge ve eylemin altında imzası bulunan Demokrat Partili Utah Senatörü William H. King yapmaktaydı. King, aynı zamanda Demokrat Parti’nin Antlaşmaya karşı raporlarını yazan kişiydi. Böylece Lozan Antlaşması’nın onay mücadelesi 1927 yılı Ocak ayı başına kadar devam etti. Sonunda antlaşma onaylanmadı, ancak Türk-ABD diplomatik ilişkileri de facto olarak yürüdü.

DİPNOTLAR;

1 Bilal Şimşir, “Türk-Amerikan li kilerinin Yeniden Kurulması ve Ahmet Muhtar Bey’in Waşington Büyükelçiliği (1920-1927)”, Belleten, Türk Tarih Kurumu, 41 (162), 1997. s. 309.
2 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, August 4, 1923, s. 1-4; LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, October 10, 1923, s. 4.
3 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, September 4, 1923, s. 1-2.
4 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, Report of Operations for week Ending 28 October, 1923. Part Four.
5 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, December 5, 1923, s. 2.
6 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, October 25, 1923, s. 8.
7 Kilise dışından olan ve Ermeni Kilisesi hiyerarşisinden gelmeyen kimse.
8 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, October 25, 1923, s. 8-11.
9 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, Confidential, August 11, 1923.
10 PRFRUS 1923, C. II, Washington: Government Printing Office, 1938. s. 1172-1173, 1176.
11 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, November 22, 1923.
12 Aslında Lord Bryce’ın katkıları bulunsa da, Arnold Tonybee, İngilizlerin propaganda amaçlı yazdırmış olduğu “Mavi Kitabı” kaleme alan kişidir. Ahmet Rüstem Bey 1918 yılında Fransızca olarak kaleme almış olduğu Ermeni mezalimlerini anlatan kitabında Tonybee’nin çok kolay tarihçi olduğunu ve gerçekleri çarpıttığını kaydetmişti. Ahmet Rüstem Bey’in, Tonybee’nin İngiliz istihbarat elemanı olarak çalıştığını bilmeden böyle bir tespitte bulunması çok önemlidir. Bkz. Ahmet Rüstem Bey, Cihan Harbi ve Türk-Ermeni Meselesi, Çev. Cengiz Aydın, İstanbul: Bilge Kültür Sanat, 2001. s. 107-08; Merril D. Peterson da, Tonybee’nin Ermeni katliamlarını hikâye eden kitapları İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın Foreign Office talebi ile yazdığını kaydeder. Bkz. Merril D.
Peterson, America and Armenian Genocide, 1915-1930 And After Starving Armenians, Univeristy of Virgina, Virginia, 2004. s. 7.
13 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, November 22, 1923.
14 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, February 12, 1924. s. 3.
15 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, March 12, 1924. s. 2.
16 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary, February 16, 1924. s. 3-4.
17 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, June 10, 1924. s. 2-3.
18 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, June 10, 
19 24. s. 3.
19 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, December 5, 1924.
20 Charles Edward Delgadillo, Facing the New Turkey: The Turco-Amerikan Treaty of Lausanne, 1900-1927, Yayınlanmamış Master Tezi, California: California State University, 2002. s. 71.
21 Dinç Yaylalıer, American Perceptions of Turkey, 1919-1927, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Utah: The University of Utah, 1996. s. 71.
22 John M. Vander Lippe, “The ‘Other’ Treaty of Lausanne: The American Public and Official Debate on Turkish-American Relations”, Turkish Yearbook, C. 23, Ankara 1993. s. 50; Şimşir, a.g.m., s. 306.
23 Şimşir, a.g.m., s. 306; ACIA, 1922 yılı baharında yayınlamış olduğu rapora göre; Milli Mücadele süresince ve Büyük Taarruz öncesinde 321 farklı kitapçığın 246.000 kopyasını 17.000 kişiye faks çekmiş ve mektup olarak göndermişti. Ayrıca konu ile ilgili 173.000 mektup gönderilmiş, kitapçıklar 116.000 kiliseye ulaştırılarak; Başkan’a ve Kongre’ye Ermenistan’ın bağımsızlığına destek vermeleri için mektup yazarak baskıda bulunmaları istenmiştir. ACIA yine, Milli Mücadele süresince amaçları doğrultusunda kullanabileceği 20.000 papaz, rahip ve 250 okul müdürüne ulaşmayı başarmıştı. Lippe, a.g.m., s. 50.
24 Şimşir, a.g.m., s. 310.
25 Dinç Yaylalıer, “Lozan Konferansı’ndan Sonra Türk-Amerikan İlişkileri 1923-1927-I”, Türk Yurdu, C. 19, s.143, Temmuz 1999. s. 17.
26 Lippe, a.g.m., s. 51.
27 Delgadillo, a.g.t., s. 73, 75; Daniel, Robert L., “The Armenian Question and American-Turkish Relations, 1914-1927”, The Mississippi  Valley Historical Review, S. 46, No: 2, Eylül 1959. s. 268.
28 New York Times, “Score Turk Treaty as Disgrace to Us”, November 25, 1923. s. SE2.
29 New York Times, “Urges Ratification of Lausanne Treaty”, November 26, 1923. s. 4.
30 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, August 1, 1924. s. 1; LCMD, The Papers
of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, October 27, 1924. s. 1.
31 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, October 27, 1924.
32 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-I, War Diary, Confidential, March 4, 1920.
33 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, October 27, 1924. s. 1.
34 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, October 27, 1924. s. 2.
35 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, October 27, 1924. s. 3.
36 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, October 27, 1924. s. 2.
37 Hayat Mecmuası, “Halide Edip Adıvar’ın Milli Mücadele Hatıralarından Parçalar”, Yıl 4, C. I, S: 169, 1 Ocak 1960. s. 6; Hayat Mecmuası, “Anadolu’ya Kaçış”, Yıl 4, C. I, S. 171, 15 Ocak 1960. s. 6.
38 LCMD, The Papers of M ark L. Bristol-VI, Report of Operations for the Week Ending December 17, 1922. Part Four. Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ - Yrd. Doç. Dr. İsmail Köse
39 Erzurum’un işgalinde Rus ordusunda yarbay olan Tverhohlebof’un anıları bu kapsamda ilk akla gelenlerdendir. Yarbay Tverhohlebof’un anıları Genel Kurmay Başkanlığı tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Bkz. Yarbay Tverdohlebof, Gördüklerim Yaşadıklarım (Erzurum 1917-1918), Genel Kurmay Basımevi, Ankara, 2007.
40 Bkz. Cemal Paşa, Hatıralar, İş Bankası Kültür Yayınları, 5. Baskı, Haz. Albay Kabacalı, İstanbul 2010. s.361- 414.
41 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, January 30, 1925. s. 2-3. Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ - Yrd. Doç. Dr. İsmail Köse
42 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, November 13, 1924.
43 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, November 20, 1924.
44 LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary, Confidential, November 20, 1924.
45 New York Times, “Supports Turkish Treaty”, January 7, 1925. s. 44.
46 New York Times, “Senators at White House”, January 22, 1925. s. 2.
47 The Treaty with Turkey…., s. 20-21.
48 The Treaty with Turkey…., s. 106.
49 James W. Gerard “Armenia and Lausanne”, New York Times, June 14, 1925. s. 14; Vahan Cardashian,
“Armenia and Turkish Oil”, New York Times, June 28, 1925. s. 10.


Kaynakça;

Arşiv Belgeleri

LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-III, War Diary/ Report of Operations.
LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-IV, War Diary/ Report of Operations.
LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-V, War Diary/ Report of Operations.
LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary/ Report of Operations.
LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary/ Report of Operations.
PRFRUS 1923, C. II, Washington: Government Printing Office. 1938.

Gazeteler

Wall Street Journal, “Morgenthau, Turkish-Armenian Mediator”, December 16, 1920.
Hayat Mecmuası, “Halide Edip Adıvar’ın Milli Mücadele Hatıralarından Parçalar”, Yıl 4, C. I, S: 169, 1 Ocak 1960. s. 6.
Washington Post, “Useful Armenia,” January 30, 1921.
New York Times, “Supports Turkish Treaty”, January 7, 1925. s. 44.
New York Times, “Senators at White House”, January 22, 1925. s. 2.
Hayat Mecmuası, “Anadolu’ya Kaçış”, Yıl 4, C. I, S. 171, 15 Ocak 1960. s. 6.
New York Times, “Armenia Reduced to a Tiny State”, December 10, 1920.

Telif Eserler

Ahmet Rüstem Bey, Cihan Harbi ve Türk-Ermeni Meselesi, (Çev. Cengiz Aydın),
İstanbul: Bilge Kültür Sanat, 2001.
Cemal Paşa, Hatıralar, İş Bankası Kültür Yayınları, 5. Baskı, Haz. Albay Kabacalı,
İstanbul 2010.
Daniel, Robert L., “The Armenian Question and American-Turkish Relations, 1914-
1927”, The Mississippi Valley Historical Review, S. 46, No: 2, Eylül 1959. s. 268.
Delgadillo, Charles Edward, Facing the New Turkey: The Turco-Amerikan Treaty of Lausanne, 1900-1927, Yayınlanmamış Master Tezi, California: California State University, 2002. s. 71.
E. A. Yarrow, “The British Withdrawal and Present Conditions”, The Journal of
International Relations, S. 10, No. 3, Ocak 1920.
Genel Kurmay Başkanlığı, Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri, 1914-1918, C. II,
Genelkurmay ATASE ve Genelkurmay Denetleme Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2005.
James W. Gerard “Armenia and Lausanne”, New York Times, June 14, 1925. s. 14.
Lippe, John M. Vander, “The “Other” Treaty of Lausanne: The American Public and Official Debate on Turkish-American Relations”, Turkish Year Book, 1993. s. 23, 31-63.
Merril D. Peterson Merril D., America and Armenian Genocide, 1915-1930 And After Starving Armenians, Virginia: Univeristy of Virgina. 2004.

Şimşir, “Türk-Amerikan İlişkilerinin Yeniden Kurulması ve Ahmet Muhtar Bey’in
Vaşington Büyükelçiliği (1920-1927)”, Belleten, Türk Tarih Kurumu, 41 (162), 1997.
The Treaty with Turkey, Statements and Resolutions and Reports in Favor of
Ratification of the Treaty of Lausanne, New York: General Committee of American Institutions and Associations in Favor of Ratification of the Treaty with Turkey. 1926.
Vahan Cardashian, “Armenia and Turkish Oil”, New York Times, June 28, 1925. s. 10.
Yarbay Tverdohlebof, Gördüklerim Yaşadıklarım (Erzurum 1917-1918), Genel
Kurmay Basımevi, Ankara, 2007.
Yaylalıer, Dinç, “American Perceptions of Turkey, 1919-1927”, Yayınlanmamış
Doktora Tezi, Utah: The University of Utah, 1996. s. 229.
_, “Lozan Konferansı’ndan Sonra Türk-Amerikan İlişkileri 1923-1927-I,Türk Yurdu, C. 19. Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ - Yrd. Doç. Dr. İsmail Köse


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder