ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ocak 2016 Cumartesi

ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: ASALA BÖLÜM 16



ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: ASALA BÖLÜM 16



EK-5 

Basın Yayın Organlarında Ermeni İddiaları 

T.C. Devleti’nin ASALA’ya yönelik politikasının farklı bir açıdan degerlendirile bilmesi amacıyla, uluslararası basın yayın organlarında ASALA ile siddetlenen Ermeni meselesi ve iddiaları ile ilgili yer alan olumlu/olumsuz haberlere iliskin bilgileri/istatistikler bu kısımda incelenmektedir. ASALA ile gündeme tasınan Ermeni iddialarının son yıllarda yabancı basın yayın organlarında nasıl yer aldıgının istatistiki bir degerlendirilmesi yapıldıgında, ilk dikkati çeken husus bu iddiaların en fazla, Türkiye'ye karsı geleneksel politikaları yakından bilinen Yunanistan, Rusya, Ermenistan ile Ermeni lobilerinin etkin oldugu Fransa'nın basın yayın organlarında yer alması olmustur. Ermeni iddiaları Ortadogu ülkelerinde ise en fazla Lübnan basını tarafından gündeme getirilmiş ve olumsuz bir yaklasım dikkati çekmistir, Türkiye'yi destekleyen tek medya Azerbaycan medyası olmuş ve iddiaları bilimsel açıdan çürüten birçok yorum göze çarpmıstır. 

Sözde Ermeni soykırımının yıl dönümü olarak kutlanan 24 Nisan tarihleri yabancı basın yayın organlarında çok geniş yer bulmuş ve Ermeni iddiaları bu vesileyle birçok televizyon programına, yorum ve röportaja konu olmustur. Özellikle Fransa, Belçika, talya gibi ülkelerde yayımlanan televizyon programlarında Ermeni kaynaklarından alındıgı bilinen uydurma katliam görüntüleri kamuoyunun bellegine kazınmış ve gerçek dısı bir karalama kampanyası yürütülmüstür. 

24 Nisan tarihinde Ermeni diasporasının etkinliklerine ve kutlamalarına geniş 
yer veren görsel ve yazılı medya organları Ermeni derneklerinin temsilcilerinin görüslerine de sık sık itibar etmisler, buna karsılık Türkiye'nin görüsleri hemen hemen hiç yer bulmamıstır. 

Ermeni iddialarının adeta sözcülügünü yapan Rusya basını olumsuz yaklasımı na karsın birkaç kez Türkiye Büyükelçiliginin tekzip yazılarını yayımlayarak bu konuda bir istisna olusturmustur. Ermeni iddialarına en fazla yer veren basın olarak dikkati çeken Fransız basını ise sadece Ermeni asılı Fransız politikacıların, Ermeni asıllı tarihçilerin ve Ermeni temsilcilerinin görüş ve propagandalarına yer vererek Sözde Ermeni soykırımını reddeden Bernard Lewis, Stanford Shaw, J. Mc Carthy gibi tarafsız tarihçileri ve bilim adamlarını görmezden gelmistir. 

Devlet Arsivleri Genel Müdürlügüne ulasan yabancı basın yayın organlarında yer alan haber/yorum/programlara iliskin 1999-2003 dönemine ait istatistiki bilgiler asagıdaki tablolarda sunulmustur. 1 

Tablo EK 5.1. Yayımlanan Haber/Yorumların Ülkelere Göre Dagılımı (1999) 


1 Yusuf Seki, Dış Basında Ermeni Meselesi (1999-2003), Ankara, Basbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlügü, 2004, s.182-191. 
Tablo EK 5.1'den de anlasılacagı gibi Ermeni meselesi 1999 yılında en fazla Fransa basını tarafından gündeme getirilmistir. Ermeni iddialarını destekleyen tutumlarıyla bilinen talya, Rusya, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi basını Fransa'yı izleyen ülkeler olmuş ve Ermeni iddialarına geniş yer vermislerdir. 
Alman ve Amerikan basınının Ermeni iddialarına çok az yer vermesi de dikkati çeken bir baska husus olmustur. Ermeni iddiaları en fazla sözde Ermeni soykırımının yıldönümü olarak kutlanan 24 Nisan tarihinde gündeme gelmiş ve hemen hemen bütün Batı ülkeleri basın organları kutlamalara ve iddialara yer vermislerdir. 

Tablo EK5.2. Yayımlanan Haber/Yorumların Ülkelere Göre Dagılımı (2000) 

Ermeni iddialarının yabancı basın organlarında en fazla yer buldugu yıl 2000 yılı olmustur. Özellikle 2000 yılında baslayan sözde soykırımın çesitli ülkelerin parlamentoları tarafından kabul edilmesi konusunda çok sayıda haber ve yorum yayımlanmıstır. ABD’de sözde soykırım karar tasarısını Bill Clinton'un geri çevirmesi ABD basınında geniş yer bulmustur. Özellikle Fransa, Yunanistan ve talya basın organlarında yer alan yorumların ise tümü olumsuz ve yanlı olarak degerlendirilmistir. Lübnan basınında yer alan yorumların tümünün olumsuz olması ve Ermeni iddialarına diger Orta Dogu ve Arap ülkelerine nazaran daha fazla yer vermesi de dikkati çekici olmustur. 

Tablo EK5.3. Yayımlanan Haber/Yorumların Ülkelere Göre Dagılımı (2001) 


2001 yılı asılsız Ermeni iddialarının tanınması kampanyasının devam ettigi bir yıl olmuş ve Fransa parlamentosunun Ocak ayında sözde soykırımı bir yasayla kabul etmesiyle akıllarda kalmıstır. Fransa Ulusal Meclisinin ve Senatosunun "Fransa 1915 Ermeni soykırımını tanır” seklindeki tek maddelik yasa teklifini kabulüne Tablo EK5.3'te de görüldügü gibi basta Fransız basını olmak, üzere Rusya, ngiltere, Yunanistan ve Ermenistan basın organları geniş yer vermisler dir. Azerbaycan basını yine Türkiye'ye destek veren tek basın olmuş ve bazı yazarlar dönemin Cumhurbaskanı Haydar Aliev'i Türkiye'ye daha fazla destek vermeye çagırmıslar, hatta Azerbaycan'ın Fransa Büyükelçisini yasaya tepki olarak geri çekmesini istemislerdir. 2001 yılında yasanan bir baska gelisme de İsviçre Ulusal Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırımını tanıyan bir önergeyi geri çevirmesi olmustur. 
İsviçre basını önergeye geniş yer vermiş ve Türkiye'nin Bern Büyükelçiligi’nin görüslerini de yansıtmıstır. 


Tablo EK 5.4. Yayımlanan Haber Yorumların Ülkelere Göre Dagılımı (2002) 


Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye'ye iliskin kararı, sözde Ermeni soykırımını konu alan Ararat adlı filmin gösterime girmesi ve Ermeni asıllı sinemacı Verneuir’ün ölümü 2002 yılında yabancı basın yayın organları tarafından ele alman konular olmustur. Bunu yanı sıra sözde soykırımın yıldönümü olarak kutlanan 24 Nisan tarihinde yasanan gelismeler de özellikle Avrupa basınında geniş yer bulmustur. Tablo EK5.4'deki istatistiklerden de anlasılacagı gibi Ermeni iddialarını konu alan haber yorumlarda önceki yıllara oranla bir düsüş oldugu da dikkati çekmistir. 

Tablo EK5.5.Yayımlanan Haber/Yorumların Ülkelere Göre Dagılımı (2003) 


Sözde Ermeni soykırımının tanınmasına iliskin bir karar tasarısının ABD'de yeniden gündeme gelmesi ve sviçre Parlamentosunun 16 Aralık 2003 tarihinde sözde soykırımı tanıması, 2003 yılında yasanan en önemli gelismeler olmustur. Aynı anda hem Temsilciler Meclisine hem de Senatoya sunulan Ermeni karar tasarısı özellikle ABD yazılı basınında geniş yer bulmustur. 2003 yılında yasanan bir baska gelisme de sviçre'nin Vaud (Vaux) Kantonu'nun sözde soykırımı tanıması olmustur. Türkiye'nin bu karara tepki olarak İsviçre Dısisleri Bakanının Türkiye ziyaretini askıya almasına İsviçre yazılı basını geniş yer vermiş ve Türk yetkililerin tepkisini okuyucularına duyurmustur. Fransız basını önceki yıllarda oldugu gibi Ermeni iddialarına yine geniş yer vermiş ve sözde soykırımın yıldönümü olan 24 Nisan tarihinde baskent Paris'te dikilen Ermeni anıtını konu alan yorumlara yer vermistir. 

Tablo EK5.6. 1999-2003 Yılları Arasında Yayımlanan Toplam Haber Yorum, Program ve Röportajların Ülkelere Göre Dagılımı 


1999-2003 yılları arasında yabancı basın yayın organlarında Ermeni iddiaları nı konu alan çok sayıda yorum ve haberin yayımlandıgı Tablo EK5.6'da görülmektedir. Yine tablodan da anlasılacagı gibi Fransa, soykırım iddialarına en fazla yer veren ülke olmustur. Fransız basınında yayımlanan ve yansız olarak degerlendirilen yazıların tümünün haber nitelikli oldugunu da vurgulamakta yarar görülmektedir. Dolayısıyla Fransız basını, son beş yılda. 
Ermeni iddialarım en fazla gündeme getiren basın olmustur. Rusya basını da, 
degerlendirme yapılan 5 yıl boyunca aynı çizgisini sürdürmüş ve menfi bir yaklasım sergilemistir. ABD basını soykırım iddialarına, agırlıklı olarak sözde Ermeni soykırımı tanıyan karar tasarılarının ABD Kongresine geldigi dönemlerde yer vermiş ve yazılı basında daha çok haber nitelikli yazılar 
yayımlanmıstır. Ermeni iddiaları konusunda en fazla yansız habere Amerikan 
basınının yer verdigi dikkati çekmektedir. Öte yandan, Azerbaycan basını 
dısında Ermeni iddiaları konusunda Türkiye açısından olumlu degerlendirile bilecek yorumların ABD yazılı basınında yer aldıgı da dikkati çeken bir baska husus olmustur. sviçre basını, sviçre Parlamentosu’nun sözde soykırımı tanıyan bir önergenin reddedildigi ve Vaud Kantonu'nun benzer bir önergeyi kabul ettigi dönemlerde soykırım iddialarına yer vermiş ancak, diger zamanlarda Ermeni iddialarını fazla gündeme getirmemistir.  İtalya basını ise Rusya ve Yunanistan basınının ardından menfi yaklasımıyla dikkati çekmiş ve yayımlanan yorumlarda Ermeni kaynaklı iddialar sık sık gündeme getirilmistir. Azerbaycan basını dogal olarak soykırım iddialarının karsısında yer alırken, Ermeni basını da iddiaları yayma gayreti içerisinde olmustur. Arap ülkeleri içerisinde Ermeni iddialarına en fazla yer veren ise Lübnan basını olmustur. Ermeni iddialarının son yıllarda giderek yayılmasında ve kabul görmesinde medyanın rolünün yadsınamayacagı düsünülmektedir. Asırı görüslü Diaspora Ermenileri Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece savunmaya dönük çalısmalarını kat kat asan maddi ve örgütsel çabalarla, kitap, bülten, toplantı ve lobi faaliyetleriyle konuyu Batı kamuoyunun gündemine tasımıslar ve özellikle son yıllarda basın aracılıgıyla da büyük asama kaydetmislerdir. 
Avrupa'da normal, sıradan bir sahıs Ermeni iddialarını okudugu gazete ve izledigi TV kanallarından aldıgı bilgilerle yanlış da olsa ögrenmistir. Basın yayın organlarında yer alan yorumlar, görüntüler ve sözde tanıkların açıklamaları Ermeni propagandasının da etkisiyle basta Avrupa ülkelerinde olmak üzere geniş bir kamuoyu olusturmustur. Yabancı basın yayın organlarının bu iddialara olan ilgisinin bir tesadüf veya sadece önyargıya baglanamayacak kadar ciddi oldugu anlasılmakladır. 

1999-2003 yıları arasında yapılan arastırma ve incelemelerin sonucunda yabancı basının üzerinde durdugu iddialar ve bu iddiaların arka planında yer alan amaçları söyle özetlenebilir: 2 

1. Yahudi halkına Naziler tarafından uygulanan ‘Holokost' ile Ermenilere Osmanlı Devleti tarafından uygulanan ‘Tehcir’ arasında paralellik kuran ve her ikisini de aynı kategoride degerlendiren yorumlara sıklıkla rastlanmıstır. Böylece kamuoyunda ‘Ermeni Tehciri’ ile ‘Holokost’un aynı amaçla, aynı yöntemle uygulamaya konuldugu izlenimi verilmistir. 

2. Ermeni Tehciri sırasında hayatını kaybedenlerin sayısı sürekli degisiklik göstermis, bazı yayınlarda hayatını kaybedenlerin sayısının 2 milyonu astıgı ifade edilmis, tarihi belge ve bilgiden yoksun bu iddia 300 binlerden baslayarak milyonlar mertebesine ulasmıstır. 

3. Yayınlardaki tüm iddiaların tamamen Ermeni kaynaklı oldugu açıkça anlasılmıstır. 

4. Yaklasık 100 yıl önce cereyan eden bir tarihi olayın neden bu kadar yıl sonra gündeme getirildigi ve neden bu kadar zaman beklendigi sorusuna tatmin edici bir yanıt verebilen çıkmamıstır. 

5. Yayımlanan yorumların büyük bir bölümünde tarihçilerin görüslerine yer verilmemis, adeta yeniden yazılan uydurma tarih giderek gerçekmiş gibi algılan maya baslanmıstır. 

6. Sık sık Osmanlı arsivlerinin yabancılara açık olmadıgı iddiası gündeme getirilmistir. 

7. Sözde soykırımın mutlaka bir gün Türkiye tarafından kabul edilecegi tez ve iddiası oldukça sık bir sekilde dile getirilmistir. 

8. Sözde Ermeni soykırımı sırasında Kürtlerin Ermenilere yardımcı oldukları yönündeki iddialar dikkati çekmistir. 


2 Yusuf Seki, Dış Basında Ermeni Meselesi (1999-2003), Ankara, Basbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlügü, 2004, s. 194-195. 

2003 yılından günümüze kadar yukarıda isimleri zikredilen ülkeler çesitli vesilelerle sözde Ermeni soykırımı iddialarını sözde Ermeni soykırımın yıldönümü kabul edilen 24 Nisan tarihine yaklasıldıgı dönemlerde gündeme getirmis, bu konu özellikle ABD ve Fransa’da sıkça islenmistir. 
21 Nisan 2004 tarihinde, Kanada Avam Kamarası sözde Ermeni soykırımını tanıyan önergeyi kabul etmistir. Önerge, Avam Kamarası'ndaki (meclis) oylamada, Kanada Dısisleri Bakanı Bill Graham'ın Kanada'nın NATO müttefiki Türkiye'nin tepkisine yol açacagı gerekçesiyle yaptıgı tüm itirazlara ragmen, 68'e karsı 1 oyla kabul edilmistir. 3 2004 yılında ayrıca; Uruguay (26 Mart 2004), Arjantin (31 Mart 2004) ve Slovakya Parlamentosu (30 Kasım 2004) sözde Ermeni soykırımını tanıyan kararlar almıslardır. Hollanda Parlamentosu da, Hollanda Hükümetinden sözde Ermeni soykırımını tanımasını isteyen baglayıcı olmayan bir karar almıstır.4 
Güncel bir gelisme olarak, Fransa Meclisi genel kurulu, Sosyalist Parti'nin sundugu sözde Ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılmasını öngören yasa teklifini 19'a karsı 106 oyla 12 Ekim 2006’da kabul etmistir. 

3 http://www.turkishembassy.com/TI/B/Condemn.htm 
4 Bilal N. Simsir, Ermeni Meselesi 1774-2005, Ankara, Bilgi Yayınevi, 2006, s.411-415. 

Teklifin yasalasması için Senato'nun da onayı gerekmekte olup, yasa 
teklifinin Senato'ya götürülme kararı ise hükümetin elinde bulunmaktadır.5 
İlk olarak 3 Aralık 1984 yılında ABD Kongresi’ne sunulan Ermeni tasarıları ve/veya Ermeni sorunu görüsmeleri, çesitli zaman aralıklarında, dünyadaki çesitli siyasi gelismeler çerçevesinde zaman zaman sekteye ugramış veya uykuya yatırılmış olsa da konu, 1984 yılından itibaren düzenli olarak ABD Kongresi’nde yeniden islenmeye baslamıstır. 30 Ocak 2007 tarihinde sözde Ermeni soykırım iddialarının, ABD Kongresi’nin alt kanadında tanınmasını öngören tasarı, Temsilciler Meclisi’ne resmen sunulmustur. Sunulan tasarı, 435 üyeli Temsilciler Meclisinde halen 140’dan fazla üyenin 
destek imzasını tasımaktadır. 

5 http://www.devletim.com/gundem.asp?konu=71 


KAYNAKÇA 

KİTAPLAR 

Anadol, Cemal. Tarih Boyunca Türk-Ermeni Meselesi. stanbul. Bilge Karınca, 2007. 

Azerbaycan Belgelerinde Ermeni Sorunu (1918-1920). Ankara,T.C. Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü,Osmanlı Arsivi Daire Baskanlıgı, Yayın No:28, 2001. 

Bal, İdris ve Mustafa Çufalı, Dünden Bugüne Türk Ermeni İliskileri. Ankara, Lalezar Kitabevi, 2006. 

Bal, İdris. 21. Yüzyılda Türk Dış Politikası, Ankara, AGAM Yayınları, 2006. 

Binark, İsmet. Asılsız Ermeni ddiaları ve Ermenilerin Türklere Yaptıkları Mezalim. Ankara, ATO Yayını, 1995. 

Binark, İsmet. Ermenilerin Türklere Yaptıkları Mezalim ve Soykırımının Arsiv Belgeleri. Ankara, TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları, Yayın No:92, 2001. 

Çelik, Hüseyin. Türkiye’nin Ermeni Sorunu. Yüzlesme - Çözüm. BDS Yayınları. 

Çitlioglu, Ercan. Yedekteki Taseron ASALA. Ankara, Ümit Yayıncılık,1997. 

Demir, Neside Kerem. Bir Sehid Anısına Tarihin Söyledikleri : Türkiye’nin Ermeni Meselesi. 3. Baskı. Ankara,1982. 

Ermeniler Tarafından Yapılan Katliam Belgeleri I (1914-1919). Ankara, T.C. Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü, Osmanlı Arsivi Daire 
Baskanlıgı, Yayın No:49, 2001. 

Ermetin, S. Kemal. Bitmeyen Soykırım. stanbul, Töre Yayın Grubu, 2003. 

Gaillard, Gaston ve digerleri. Farklı Yönleriyle Ermeni Sorunu. İstanbul, Nergiz Yayınları, 2005. 

Güler, Ali ve Suat Akgül. Sorun Olan Ermeniler. Ankara, Berikan Yayıncılık, 2003. 

Güner, Agah Oktay. Ermeni Soykırım Yalanında Tetikçiye Suçlama. Azmettiriciye “ Rica ” Politikası. Ankara, Oku-Yorum Yayınları, 2006. 

Gürün, Kamuran. Ermeni Dosyası. stanbul, Remzi Kitabevi, 2006. 

Halaçoglu, Yusuf. Ermeni Tehciri. stanbul, Babıali Kültür Yayıncılık, 2007. 

İlter, Erdal. Türkiye’de Sosyalist Ermenilerin Silahlanma Faaliyetleri ve Milli Mücadelede Ermeniler (1890-1923). Ankara,Turhan Yayınevi, 2005. 

Kantarcı, Senol ve digerleri. Ermeni Sorunu El Kitabı. Ankara, Ankara Üniv. Basımevi, 2003. 

Kantarcı, Senol ve digerleri. Ermeni Arastırmaları 1. Türkiye Arastırmaları Bildirileri II. Cilt. Ankara, ASAM-EREN Yayınları, 2003. 

Karacakaya, Recep. Ermenilere Yönelik Ermeni Suikastleri. stanbul, 47 Numara Yayıncılık, 2006. 

Karacakaya, Recep. Kaynakçalı Ermeni Meselesi Kronolojisi (18781923). İstanbul, T.C. Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü,Osmanlı Arsivi Daire Baskanlıgı, Yayın No:52, 2001. 

Kundakçı, Hasan. Emperyalizmin Kullandıgı Ermeniler. Ankara, Türkiye Gaziler Vakfı Yayınları No:4, 2001 

Laçiner, Sedat. Türkler ve Ermeniler. Bir Uluslararası İliskiler Çalısması. Ankara, USAK Yayınları, 2005. 

Nazım Pasa, Hüseyin. Ermeni Olayları Tarihi I. T.C. Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü,Osmanlı Arsivi Daire Baskanlıgı, Yayın No:15,1998 

Nazım Pasa, Hüseyin. Ermeni Olayları Tarihi II. Ankara, T.C. Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü,Osmanlı Arsivi Daire Baskanlıgı, Yayın No:15,1998. 

Osmanlı Belgelerinde Ermeni-Fransız liskileri III (1920-1922). Ankara, T.C. Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü,Osmanlı Arsivi Daire 
Baskanlıgı, Yayın No:66, 2004. 

Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920), Ankara, Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü,1995. 

Osmanlı'nın Son Dönemlerinde Ermeniler. Ankara, TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları, Yayın No:94, Editör: Türkkaya Ataöv, 2002. 

Özcan, Tugrul. II. Abdülhamid Döneminde Orta ve Dogu Karadeniz'de Meydana Gelen Ermeni Olayları. İstanbul,Özbay Yayıncılık, 2007. 

Özçelik, İsmail. Ermeni Sorunu ve Gerçekler. Ankara, Gündüz Egitim ve Yayıncılık, 2005. 

Hikmet Özdemir ve digerleri. Sürgün ve Göç. Ankara, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, XVI. DizisiSayı:101, 2005. 

Özdemir, Hikmet. Arnold Toynbee'nin Ermeni Sorununa Bakısı. Türkiye Bilimler Akademisi, 2005. 

Özdemir, Hikmet. Salgın Hastalıklardan Ölümler. 1914-1918. Ankara, Türk Tarih Kurumu, 2005. 

Özkan, Zafer. Tarihsel Akısı çerisinde Terörden Politikaya Ermeni Meselesi. İstanbul, Kendi Yayını, 2001. 

Özoglu, Ali. Sifre Çözüldü. MASONLAR’DAN TÜRKİYE’YE KANLI HEDİYE. ASALA. PKK. İstanbul, Yenigüven Yayıncılık, 2005. 

Öztürk, Nazif. Azınlık Vakıfları. Ankara, Altınküre Yayınları, 2003. 

Saray, Mehmet. Ermenistan ve Türk Ermeni liskileri, Genisletilmiş 2. baskı, Ankara,2005. 

Seki, Yusuf. Dış Basında Ermeni Meselesi (1999-2003). Ankara, Basbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlügü, 2004. 

Süreyya Bey, Münir. Ermeni Meselesinin Siyasi Tarihçesi (1877-1914). Ankara, T.C. Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü,Osmanlı Arsivi Daire Baskanlıgı, Yayın No:53, 2001. 

Simsir, Bilal N. Ermeni Meselesi 1774-2005. Ankara, Bilgi Yayınevi, 2006. 

Vatandas, Aydogan. ASALA Operasyonları. Aslında Ne Oldu. İstanbul, Alfa Yayınları, 2005. 


MAKALELER 

Mazıcı, Nursen. “ Türkiye Cumhuriyeti’nde Ermeniler ”, Ermeni Arastırmaları 1. Türkiye Kongresi Bildirileri-III.Cilt. 

McCarthy, Justin. “ Ermeni Sorunu Gerçegi Konferansı ”, Ankara, TBMM Yayınları, 24 Mart 2005. 

Özdirim, Muhittin. “Ermeni Meselesi”. Silahlı Kuvvetler Dergisi, Sayı 384, Nisan 2005. 


İNTERNET SİTELER. 


Aktan, Gündüz. “ Beklemenin Yararları ”. 2 Kasım 2006. 

http://lactuel.be/detail.php?id=637 

Çöhçe, Salim, “ Büyük Ermenistan'ı Kurma Projesi ”, 

http://www.ottomanfiles.com/turkce/makaleler/makale24.html 
http://arsiv.sabah.com.tr/2006/10/12/siy100.html 
http://az.wikipedia.org/wiki/ASALA 
http://tr.wikipedia.org/wiki/ASALA 
http://www.atin.org/detail.asp?cmd=articledetail&articleid=331 
http://www.atukad.org.tr/kronoloji.asp 
http://www.belgenet.com/arsiv/Ermeniteror.html 
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1011 
http://www.cumok.org/html/yazidizileri/esanli/ermenilerinsevre.htm 
http://www.devletim.com/gundem.asp?konu=71 
http://www.eraren.org/bilgibankasi/tr/index2_1_2.htm 
http://www.ermenisorunu.gen.tr 
http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/kronoloji/index.html 
http://www.forstnet.com.tr 
http://www.gozlemci.net/?id=2338-gecmisten-gunumuze-Ermenisorunu-1 
http://www.kultur.gov.tr 
http://www.melkonian.org/Whois.htm 
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=210536 
http://www.sabah.com.tr/ozel/arafat206/dosya_211.html 
http://www.tkb.org/Incident.jsp?incID=1965 
http://www.turkishembassy.com/TI/B/Condemn.htm 

Laçiner, Sedat. “Ermeni İddiaları ve Terör”. 4 Eylül 2005. 

http://www.turkishweekly.net/turkce/makale.php?id=78 

Lütem, Ömer E. “ Ermeni Meselesi ”. 20 Nisan 2001, 

http://genelkultur.ansiklopedisi.net/Ermeni-meselesi/8403/ 

Lütem, Ömer E. “ Güncel Boyutuyla Ermeni Sorunu ”. Bilim ve Aklın  Aydınlıgında Egitim Dergisi, Sayı 38. Nisan 2003. 

http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/sayi38/lutem.htm 

Tümenoglu, Rıdvan.” Osmanlı Devletinde Ermeni Sorunu ve Avrupa  Devletlerinin Ermeni Politikaları ” 18 Nisan 2006, 

http://www.turksam.org/tr/yazilar.asp?kat1=2&yazi=456 


RÖPORTAJLAR 

Batu, İnal. “ Ermeni Meselesi ve ASALA ”. Ankara, 16 Nisan 2007. 
Oktay, Hasan. “ Ermeni Meselesi ve ASALA ”. Ankara, 9 Nisan 2007. 

ÖZEL  NOT  BAZI  WEB SAYFALARI  GÖRÜNTÜLENMEYEBİLİR  BU TÜR SAYFALAR SERVER HİZMETİ SONA ERENLER OLABİLİR  
_ WEB  SAYFASININ  HİZMETİNİN SONA ERDİĞİNİ GÖSTERİR

SON..


29 Ocak 2016 Cuma

ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: ASALA BÖLÜM 7



ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: ASALA BÖLÜM 7




3.4.1. ASALA'ya Baglı Hücreler 

Asagıda isimleri sıralanan hücreler 1980-1981 döneminde Avrupa'nın degisik ülkelerinde Türk Dısisleri ve Türk kurulusları gibi (THY vb.) yerlere 
yapılan eylemlerin sorumluluklarını üstlenmislerdir.10 

a) Sehit Refti Balian Komando Grubu, 
b) Kara 24 Nisan Komando Timi, 
c) Geourgen Yanikian Komando Grubu, 
d) Yanikian ve Sasunian Komandoları, 
e) Avrupa 21. Komando Grubu, 
f) Ermeni Adalet Komitesi, 
g) Antranig Pasa Komandoları, 
h) Aleks Yenikomeshian Komando Grubu, 
i) Shahan Natali ntihar Komando Timi, 
j) Sehit Agop Darakcian Komando Timi, 
k) Yeghid Kesisian ntihar Komando Timi, 
l) 24 Eylül ntihar Komando Timi. 


9 Bal, Dünden....s.655. 
10 Bal, Dünden....s.656. 


3.4.2. ASALA'ya Baglı Paravan Örgütler 


ASALA, Ermeni davası ile ilgili olarak ne kadar ciddi olduklarını, dünya kamuoyu nezdinde sahip olunan destegin boyutlarını mübalaga etmek ve 
terör olaylarını inceleyen güvenlik güçlerinin yanıltmak amacıyla degisik adlarla "paravan" terör örgütleri kurmuslardır. 

ASALA'nın kurdugu paravan örgütlerin en çok bilinenleri:11 

a) 3 Ekim, 

b) 9 Haziran, 

c) Orly, 

d) Ermenistan Gizli Ordusu, 

e) Yeni Ermeni Direnisi, 

f) Fransa Eylül Örgütü, 

g) 15 sviçre Grubu, 

h) Kızıl Ermeni Ordusu, 

i) Dünya Cezalandırma Teskilatı, 

j) 28 Mayıs, 

k) Ermeni Milli Komitesi, 

l) Ermeni Halk htilal Harekatı, 

m) Kıbrıs Ermenilerini Mücadeleye Çagırıyor, 

n) Kıbrıs Ermeni Rum Teskilatı 


Bu örgütler ASALA eylemcilerini sıkıstıran ülkelere gözdagı vermek görevini de üstlemislerdi. Örnegin, Orly ve Fransa Eylül örgütleri sadece 
Fransa'ya, 9 Haziran örgütü ise sviçre'ye yönelik eylemler yapmıslardır. 

11 Senol Kantarcı, Sedat Laçiner ve digerleri, Ermeni Sorunu El Kitabı, Ankara, Ankara Ün. Basımevi, 2003, s.111. 


9 Haziran Örgütü’nün de ASALA'nın paravan kollarından biri oldugu, 12 Ekim 1980'de Londra'da kesin olarak ortaya çıkmıstır. ngiliz polis teskilatı 
Scotland Yard, Türk turizm ofisini bombalayan ve ASALA Antranig Pasa grubunun üstlendigi eylemde kullanılan bombalarla, 10 dakika sonra sviçre 
Leicester Square turizm ofisine yapılan ve 3 Ekim örgütünün üstlendigi eylemdeki bombaların aynı kisi ya da kisilerce yapıldıgını ortaya çıkarmıstır.12 


3.5. ASALA’nın Özellikleri 


ASALA'nın tutum ve davranıslarına genel olarak bakıldıgında tam bir terörü yansıtmaktadır. Yönetimin bütün kademelerinde, terör ve uygulamada 
terör bu örgütün simgesi sayılmaktaydı. Liderler, birbirlerini öldürüyor, begenmediklerini tasfiye ediyorlar, öldürtüyorlardı. Bunun dısında, her terör 
timi sanki yeni bir Ermeni örgütü gibi dünya kamuoyuna tanıtılmak isteniyor, bu yolda her türlü propaganda yapılıyordu. Cinayetleri çesitli, ismi yeni 
duyulan örgütler üstleniyordu. 13 

1975 yılında kurulan ASALA'nın politik gelismeleri iki safhada etkin bir durum almıstır. 1979 yılında Paris Ermeni Konferansı sırasında sagladıgı 
yeni güçlerle kuvvetlenmiş ve 1983 yılında ikiye bölünmüstür. 

ASALA kurucularından Agop Tarakçıyan, bu terör örgütünün ilk eylemini 16.2.1976 tarihinde Beyrut Türk Büyükelçiligi Baskatibi Oktay Cerit'i 
öldürmekle gerçeklestirmistir. 1979 yılına kadar, Filistinlilerin kendi aralarındaki çatısmalara karısan lider Agopyan yaralanmıstır. 

1979 yılında Paris'te toplanan Ermeni Konferansı sırasında, Fransa'daki Ermeni teröristlerle irtibat kurulmuş  ve örgüte yeni elemanlar  katılmıstır.

12 Bal, Dünden....s.656. 
13 Bal, Dünden...s.692-693. 


Bunların içerisinde en ünlüleri Alex Yenikomsiyan ve Monte Melkiyan'dır. 1981 yılında birçok terör olaylarını bu yeni gruplar gerçeklestirmistir. ASALA, bir taraftan 
İsviçre'yi, diger taraftan Fransa'yı tehdit etmeye baslamıs, Fransa'daki “ Yeni Ermeni Direniş Örgütünün ” Kanada'daki “ Azad Hay ” ve İngiltere'deki 
“  Gaitzer ” gruplarının ASALA'ya katıldıklarını ilan etmistir. 

Terörün büyük bir etkinlik ve yaygınlıkla devam ettigi bu yıllar içinde merkez kadrosunda ihtilaflar baslamış ve özellikle ASALA'nın masum insanlara da yönelmiş 
terör eylemleri, çesitli kamuoylarında tepkiler nedeniyle durumlarını sarsmıstır. srail'in Lübnan'ı isgaliyle ASALA yöneticileri, Filistinlilerle birlikte Lübnan'ı terk etmek 
zorunda kalmış ve örgüt Temmuz 1983 tarihinde ise ikiye bölünmüstür. 

Agop Agopyan Grubu: Yunanistan ve Ortadogu'ya yerlesmistir. Türk ve yabancı, masum kadın ve çocuk ayırımı yapmadan teröre devam etmis, 
Orly katliamı gerçeklestirmiş ve saldırılarını sürdürmüstür. 

Bölünmeden sonra, 2. grup Batı Avrupa'da, “ASALA Devrimci Hareketi” ismini almıstır. Daha ılımlı ve terörde sadece Türk hedefleri esas 
alan bir tutum izlemistir. Bu hareketin liderlerinden biri, Monte Melkonyan digeri Ara Toranyan' dır. Toranyan, Paris merkezli Ermeni Ulusal Hareketi adlı 
grubun liderligini yapıyordu. Bu grup, Orly saldırısını tamamen “Fasist bir saldırı” olarak nitelemistir. 

Melkonyan ise Ermeni mücadelesinin siyasi zeminini olusturmayı amaçladıgını ve mücadelelerinin “(1) Ermenileri harekete geçirmek 

(2) Türkiye'ye karsı harekete geçmiş diger güçlerle isbirliginde bulunmak” seklinde 2 yönü bulundugunu ifade etmekteydi. ran dogumlu Melkoyan, 
ikinci asamada “ İttifaklar ” kurma stratejisini ileri sürmüs, diger taraftan Agopyan da faaliyetlerini devam ettirmistir. 

İzledigi politikalar geregi ASALA'nın amaçları, üç yönlü bir destek saglamakta dır: 

(1) Sovyetler -Dogu Blogu ve Sosyalist ülkeler destegi, 
(2) Jeopolitik beklentileri bakımından, Türkiye'yi dış ve iç tehdit ve terörle yıpratmayı politikalarının esası sayan Yunanistan, Suriye gibi ülkelerin destegi, 
(3) Komünist partilerden, dolaylı olarak Hınçak Ermeni terör örgütünden ve sempatizanlarından, karsı görüslere sahip bulunsalar da Ermeni kiliselerinden saglanan 
desteklerdir. 


ASALA'nın iliskileri ise, uyguladıkları stratejiye paralel olarak Türkiye için tehdit ve terörü dogrudan veya dolaylı sekilde uygulamaya çalısan Ermeniler dısı terör 
örgütlerine öncelik verilmek üzere düzenlenmistir. 
Bunlar 1975 -1980 dönemi içinde Filistin Kurtuluş Örgütü, Komünist partileri eylem grupları ve bazı devletlerin gizli örgütleridir. 

1980 yılında Nisan ayında Sidon/Lübnan'da yapılan PKK ile ortak eylem anlasmasıyla, ASALA iliskilerini genisletmistir.14 Bu yolla, aynı 
amaçları ve benzer yapı/görüsleri paylasan ASALA ve PKK arasında görüş ve eylem birligi kurulmustur. 1983 yılından sonra baslayan evrede ise ASALA 
iliskileri Monte Melkonyan'ın stratejisine uygun sekilde gelismis, Türkiye içinde terörün uygulanmasına agırlık verilerek, bu stratejiyi dogrudan veya 
dolaylı sekilde eylemlestirecek imkan ve kabiliyette bulunan her örgütle iliskiler kurulması esas alınmıstır. Bunların basında yine PKK ve benzeri 
kuruluslar ile TKP ve diger komünist örgütler gelmektedir. 

ASALA’nın en önemli ve resmi yayın organı “HAYASTAN” dır. Ayrıca, “Hay-Baykar” -“Armenia” -Londra'da yayınlanan “Kaytzer” adlı dergiler de 
yayın organlarının basında gelmektedir. ASALA ilk radyo yayınına 1981’de 

14 İsmail Özçelik, Ermeni Sorunu ve Gerçekler, Ankara, Gündüz Egitim ve Yayıncılık, 2005, s.347. 


Beyrut'ta baslamıs, “Lübnanlı Ermenilerin Sesi” adı altında günde bir saatlik yayınlar yapmıstır. Bunların dısında iliskili oldugu ülkelerin haberlesme 
araçları ve kamu iletisim sistemleri de ASALA’ya yayın yönünden destek saglamıstır.15 

ASALA'nın temel stratejisi, dünyadaki ilerici Ermeni hareketlerini bir noktada (Lübnan'da) toplamak ve bir merkezden yönlendirmektir. Kısaca, 
ilerici Ermeniler ASALA çatısı altında birlesecek ve "ASALA Halk Hareketi"ni baslatacak tır. Bu suretle, Ermenilerin ilerici güçleri, birbirleriyle resmi 
isbirligine girebilecek ler ve güçlerini birlestirebilecekler dir.16 

ASALA stratejisinin bu bölümünü 1981 yazında, dünyadaki tüm ilerici Ermenileri Lübnan'da toplantıya çagırmakla uygulamaya çalısmıstır. 
Stratejinin ikinci bir asaması da, bu güç birliginin sosyalist hükümetlerinde yardımıyla terörü yayarak, savaş dönemini baslatmasıdır. Ermeni terörü,  
Ortadogu'daki kurtuluş mücadelelerinin bir parçasıdır ve Türkiye'nin bütünlügüne yönelmiş her hareketle bütünlesebilir. Bu stratejinin sonucu 
olarak yukarıda da belirtildigi üzere ASALA-PKK isbirligi meydana gelmistir.17 

16 Bal, Dünden....s.692. 
17 Bal, Dünden....s.693. 


3.6. ASALA’nın Faaliyetleri 

ASALA aldıgı destek ve isbirligi ile yurtiçi ve yurtdısında birçok kanlı eylem gerçeklestirmistir. Her ne kadar verilen rakamlar kaynaklara göre degisik ise de yetkililere göre 
1973-1984 arası Ermeni teröristleri 34 Türk diplomatını ve yakınını katletmiş ve ateş hatları içinde olmaktan baska hiçbir suçu olmayan 300 kisiyi yaralamıstır. 

ASALA tarafından yurtiçinde gerçeklestirilen eylemlerden bazıları asagıda sunulmustur: 

29 Mayıs 1977’de İstanbul Yesilköy Havaalanı'na ve Sirkeci garına patlayıcı madde atılması (4 ölü ve 31 kisi yaralı, saldırıları " Asırı Ermeni Hareketleri Örgütü" üstlenmistir). 

7 Agustos 1982’de 3 Ermeni teröristin, Ankara Esenboga Havaalanına silahlı, bombalı saldırı düzenlemesi ve katliam yapması (Otomatik silahlarla ve bombalarla orada 
bulunanlara saldıran teröristler, 3'ü Emniyet görevlisi olan toplam 9 kisiyi öldürdüler ve 72 kisiyi yaraladılar. Levon Ekmekçiyan isimli terörist yakalanmıstır) 

16 Haziran 1983'de Kapalı Çarsı'daki bombalama eylemleri ( 2 ölü, 21 yaralı), 3 Eylül 1984'de Topkapı Sarayı yakınlarında bir araca yerlestirilmek istenilen bombanın erken 
patlaması sonucu, eylem yapmak için İstanbul'a gelen ASALA militanı iki Lübnanlı Ermeni’nin ölümü. 

Bu eylemlerden18 bir kısmı ve teröre verilen kayıplar19 asagıdaki tablolarda sunulmustur (Detaylı bilgiler EK-3 ve EK-4’te verilmistir). 

18 Bal, Dünden...s.695. 



Tablo 3.6.1. ASALA Tarafından Gerçeklestirilen Eylemler 

Tarih Eylem              Yeri 

22 Ekim 1975           Viyana 
24 Ekim 1975           Paris 
16 Subat 1975         Beyrut 
29 Mayıs 1977         İstanbul 
9 Haziran 1977        Roma 
2 Haziran 1978        Madrid 
12 Ekim 1979          Lahey 
22 Aralık 1979        Paris 
31 Temmuz 1980    Atina 
17 Aralık 1980        Sidney 
4 Mart 1981            Paris 
9 Haziran 1981       Cenevre 
24 Eylül 1981         Paris 
28 Ocak 1982         Los Angeles 
8 Nisan 1982         Ottowa 
4 Mayıs 1982         Boston 
7 Haziran 1982      Lizbon 
7 Agustos 1982     Ankara Esenboga Havaalanı 
27 Agustos 1982   Ottowa 
9 Eylül 1982           Burgaz 
9 Mart 1983           Belgrat 
16 Haziran 1983    İstanbul 
14 Temmuz 1983   Brüksel 
15 Temmuz 1983   Paris 
27 Temmuz 1983   Lizbon 
30 Nisan 1984       Tahran 
21 Haziran 1984    Viyana 


Tablo 3.6.2. Ermeni Terörüne Verilen Kayıplarımız 

Sehir   /            Görev 
Santa Barbara/Baskonsolos 
Konsolos 
Viyana/            Büyükelçi 
Paris /             Büyükelçi  - 
Soför 
Beyrut /           Baskatip 
Vatikan/          Büyükelçi 
Madrid /          Büyükelçi  -
Emekli Büyükelçi 
Lahey /           Büyükelçi Oglu 
Paris /            Turizm Müsaviri 
Atina /           İdari Atase 
Atina /             İdari Atase Kızı 
Sydney /         Baskonsolos  
Güvenlik Atasesi 
Paris /             Çalısma Atasesi  - 
Din Görevlisi 
Cenevre/         Sözlesmeli Sekreter 
Paris/              Güvenlik Atasesi 
Los Angeles /   Baskonsolos 
Ottava /          Ticaret Müsaviri 
Boston /          Fahri Baskonsolos 
Lizbon /         İdari Atase 
Ottowa /         Askeri Atase - Albay 
Burgaz /         İdari Atase 
Lizbon /          İ dari Atase Esi 
Belgrat /         Büyükelçi 
Brüksel /       İdari Atase 
Lizbon /         Müstesar Elçi 
Tahran /        Sözles.Sek. Elçi 
Viyana /        Çalısma Atasesi 
Viyana /        Uluslararası Memur 
Atina /          Basın Atasesi 
Bagdat /      İdari Atase 
Atina /          Müstesar 


ASALA agırlıklı Ermeni terörizminin 1973 ile Mart 1984 dönemi arasında takip ettigi seyir söyledir. Cografi olarak terörist eylemler 4 degisik 
kıtada olusmustur: Kuzey Amerika, Asya, Avustralya ve büyük bir çogunlugu Batı Avrupa. Toplam sayısı 182 olan eylemlerin ülkelere göre 
dagılımı asagıdaki tabloda verilmistir. Ancak diger raporlar göz önüne alındıgında bu sayı çok düsük kalmaktadır. 

Tablo 3.6.3. Eylem Sayılarının Ülkelere Göre Dagılımı 

Ülke               Eylem Sayısı 

Fransa                 37 
Kanada                  4 
İsviçre                 25  
Yunanistan             4 
İtalya                  20 
Batı Almanya          4 
Lübnan                 17 
Hollanda                2 
ABD                     15 
Portekiz                  2 
Türkiye                 13 
Avusturya               1 
spanya                11 
Avustralya              1 
İran                       7 
Irak                       1 
Belçika                   6 
SSCB                      1 
İngiltere                 5 
Bulgaristan             1 
Danimarka              4 
Yugoslavya             1 

Yeni Ermeni terörizminin ana nedenlerinden birini ‘Armenian National Liberation’ baslıklı etüdünde, Michael M. Gunter su sekilde 
açıklamaktadır: Surası açıktır ki, günümüzde Ermeni terörizminin ana nedenlerinden biri, birçok devlet ve kisinin açıkça bu 
mücadeleyi desteklemesi ve teröristleri bu eyleme sürükleyen nedenlerin kabul edilmesi gerektigini öne sürmesidir. Amerika'nın 
Massachusetts eyaletindeki Cambridge kentinde bulunan Zoryan Çagdaş Ermeni Arastırmaları Enstitüsü yöneticisi ve Armenian 
Review gazetesinin Yazı sleri Müdürü Gerard J. Libaridyan ise bu dönemi Türk devletinin ve dünyanın büyük devletlerinin 60 yıl süren barış 
çabalarından sonra bile, Ermenilerin duygularını kabul etme yönündeki isteksizligi yeni bir terörizm döneminin açılmasıyla 
sonuçlanmıstır" seklinde anlatmakta ve mesrulastırmaya çalısmaktadır. ASALA lideri Agop Agopyan ise geleneksel Ermeni 
partilerinin sürdürdügü politikanın basarısızlıklarının anlasılmasından sonra Ermeni siddet olaylarının ortaya çıktıgını iddia etmektedir.20 



3.7. ASALA'nın İliskileri ve İsbirlikleri 

ASALA’nın ortaya çıkısı, kurulusu ve eylemleri göz önüne alındıgında birçok ülke ve örgütle iliskisinin ve isbirliginin oldugu görülmektedir. 
Bu iliskiler asagıda ayrı ayrı incelenmektedir. 

3.7.1 ASALA-Rusya İliskisi 

1945 Haziran'ında Sovyetler Birligi, Türklerin Mihver devletlerine savaş açmasından sonra, 1925 tarihli "Dostluk ve Saldırmazlık” Antlasmasını 
bitirerek Türkiye'den toprak talebinde bulunmuş ve Türkiye ile yeni bir anlasma imzalamak için iki sart öne sürmüstür: 21 

1) Kars ve Ardahan'ın kendilerine verilmesi, 

2) Bogazlar'da Sovyetler Birligi'ne üs saglanması. 

Bu isteklerin hemen ardından da Türkiye'ye karsı büyük bir propaganda ve tahrik kampanyasına girismislerdir. 

Sovyetler Birligi'ndeki Ermeniler için Kars ve Ardahan'ın ilhakının milli bir dava oldugu görüsünü yayan Sovyet ajanları, dünyanın her tarafında 
"Ermeni Komiteleri" kurmaya baslamıslardır. Türkiye'nin Dısisleri Bakanı olan Feridun Cemal Erkin'e göre Sovyetler, stanbul Baskonsoloslugu vasıtasıyla, 
Sovyetler Birligi'nin Ermeni kökenli tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaslarını kabul etmeye hazır oldugunu bildirmis, fakat Türkiye'nin manevrasıyla bu çabalar bosa çıkmıstır. 

Sovyetler Birligi Türkiye'yi NATO'dan ayırmak için hassas bir politika izlemeyi tercih etmisti. Sovyetlerin bu amacına ulasmak için ASALA'yı vekil / aracı olarak kullandıgı 
birçok Türk tarafından sezilmisti. 21  
Prof. Yalçın Bal, Dünden....s.659. söyle demektedir: "Aynı toprak talepleri bu sefer Sovyetler'ce desteklenen teröristler tarafından tekrarlanmaktadır... 
yani bunu açıkça belirten Ermeni teröristleri, ASALA'yı kastediyorum. 22 

Paul Henze, ABD'de yayınlanan "The Fletcher Forum" adlı derginin Yaz 1985 sayısındaki "Terörizmle Mücadele" adlı makalesinin Ermeni terörizmi bölümünde söyle demektedir: 

Modern Ermeni terörizmini destekleyenlerin asgari amacı; 

1) Türkleri dünya kamuoyunun siddetli kınamalarına yol açacak sekilde, Türkiye' de barış içinde yasayan küçük Ermeni 
toplulugundan öç almaya ve baska yerlerde yasayan Ermenilere karsı, akılcı olmayan eylemlerde bulunmaya tahrik etmektir. 

2) Türkiye'nin müttefikleriyle (NATO) olan iliskilerini gerginlestirmektir. ASALA'nın en belirgin amacı ise; NATO'nun topraklarından bir parça koparıp Sovyetler Birligi'ne 
katmaktır.23 

Sovyetler Birligi'nin özellikle yumusama (“detant”) dönemi diye bilinen 1970'lerde büyük terörist eylemlere girisen ajanları vasıtasıyla bölgede ve 
Türkiye'de karısıklık yaratmak için her türlü fırsatı kullandıgını söylemek de mümkündür. 

Sovyetlerin, Türk terörist örgütlerine sagladıgı destek yanında, Ermeni terörist örgütlerine de yardım etmesi, Türkiye'ye zor anlar yasatmıstır. Ermeni 
örgütlerinin terörist faaliyetleri, Ermenistan'ın kurtulması için verilen mücadelenin bir parçası olarak tanıtılmıstır. Ermenilerin Türkiye'ye bir terör 
kampanyası baslatmak için 60 yıl beklemelerinin sebebi de belki budur. 

22 Bal, Dünden....s.659. 
23 Bal, Dünden....s.660. 


Sovyet Rusya'nın bu konu ile iliskisi gayet açıktır. ASALA'nın yaptıgı taleplere dikkat edildiginde; KLM, Lufthansa ve Türk Hava Yolları'na karsı 
giristigi üçlü saldırıdan sonra yayınladıgı bildiride ASALA söyle demektedir: "Emperyalizm ve dünyadaki tüm usakları ve kurumları kahramanlarımızın 
hedefleri olup, yok edileceklerini bilmelidirler. Öldürmeye ve yok etmeye devam edecegiz, çünkü emperyalizmin anladıgı tek dil budur." 24 Bu ise 
ASALA'nın Marksist-Leninist terörist bir örgüt oldugunu ve Rusya ile iliskisinin bulundugunu göstermektedir. 

Yukarıda nakledilen görüslere ve bazı bilgilere dayanılarak Sovyetler Birligi’nin ASALA'yı destekledigini rahatlıkla iddia etmek mümkündür. Ancak 
bu hususta kesin delil elde edilmesi mümkün degildir. Zaten gizli, totaliter bir hükümet tarafından düzenlenip, yalnızca KGB ve üst Sovyet hiyerarsisi 
tarafından bilinen, hiçbir iz bırakmayacak sekilde programlanmış bir iliskinin bundan daha iyi belgelenebilmesi de mümkün degildir. 

Bu konuda Paul Henze, 

Çogunlugu Lübnanlı Ermenilerin olusturdugu genç grup, Türkiye'den bir parça toprak koparıp Sovyetlere katmak gibi büyük bir stratejik gayeyi, 
Sovyetlerin veya müttefiklerinin tesviki olmadan üstlenebilir mi? Bu Ermeniler öldürücü profesyonel yeteneklerini tecrübeli profesyoneller tarafından 
egitilmeden gelistirmiş olabilirler mi? Böyle bir egitim KGB'nin dısında gönüllü olarak nereden gelebilir? Gerekli para nereden gelebilir? 25 demektedir. 

24 Bal, Dünden....s.660. 
25 Bal, Dünden....s.661. 



..

ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: ASALA BÖLÜM 5





 ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: ASALA  BÖLÜM 5




Bu örgüt 15 Temmuz 1890'da Kumkapı Olaylarını, Agustos 1894'te Sason İsyanını, 30 Eylül 1895'te Bab-ı Ali Yürüyüsünü, 24 Ekim 1895'te Zeytun İsyanını baslatmış ve yürütmüstür.41, 42 Bu örgüt 1980'lere gelindiginde Lübnan'da Hfant Samuel liderliginde Eçmiyazin Katogikos Kilisesinin militan papazlarıyla isbirligi yaparak, Ermeni davasının takibini, düsmanlıgın dogrudan Türkiye'ye yönelmesini ve her türlü siyasi girisimin bu örgütten beklenilmesini saglamak amacına yönelmistir. Katliamları da KGB'nin sekiz Ermeni asıllı ajanı planlayıp organize etmislerdir. Örgütün daha militan kolu ise Rusya'nın yönetecegi Musul, İskenderun, Trabzon, Baku dörtgeninde bir Ermenistan kurulmasını amaçlamıstır. 

Tasnak Komitesi Hınçakların faaliyetlerinden memnun olmayan ve onlarla fikir ayrılıgına düsen bir kısım Ermeni tarafından 1890 yılında kurulmustur. Bu komite daha sonra kurulacak olan Tasnaksutyun'un (Ermeni htilal Komiteleri Birligi) çekirdegini olusturmustur. 

Tasnaksutyun'un gayesi isyan vasıtalarıyla Osmanlı topraklarındaki Ermeniler için siyasi ve iktisadi hürriyet elde etmek seklinde ifade edilse de asıl amaçları bagımsızlıktır. Örgütün ilk çalısmaları Ermenileri silahlandırmak, gerilla egitimi vererek teröristleri egitmek olmustur. Günümüze kadar faaliyetlerini sürdüren Tasnaklar Lübnan'da örgütlenmiş olup temel hedefleri, Türk topraklarında bir Ermeni devleti kurmaktır. 

Ramgavar Partisi 1921’de savaş sonrası kosullarda Mısır’da kurulmuş bir diger Ermeni terör örgütüdür. Örgüt Sovyet Ermenistan’ında yasayan Ermenilerin kosullarının düzeltilmesini istemektedir. Ramgavarlar, merkezi Massachusetts olmak üzere " Ermeni Demokratik Liberal Parti " adı altında örgütlenmislerdir.43 

Ermeni terörünün yeni bir boyut kazanması 1905'de Yıldız Hamidiye Camii önünde II. Abdülhamid hedef seçilerek yapılan basarısız suikastle baslamıstır 
ve bundan sonra Türk devlet adamları ve ileri gelenlerine karsı suikast girisimleri, Ermeni terörünün etkili bir vasıtası haline gelmistir. 

41 Nazım Pasa, Ermeni ... s. 61, 146, 191. 

42 İsmet Binark, Ermenilerin Türklere Yaptıkları Mezalim ve Soykırımının Arsiv Belgeleri, Ankara, TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları, Yayın No:92, 2001, s.12. 

43 Gaston Gaillard ve digerleri. Farklı Yönleriyle Ermeni Sorunu, stanbul, Nergiz Yayınları, 2005,s.228-229. 


1920'lerde, Batı Avrupa'da sürgünde yasayan birçok eski Osmanlı yetkilisine suikast düzenleyen " Nemesis " (Eski Yunan adalet ve intikam tanrıçası) adlı Tasnak alt örgütü bugünkü Ermeni terörizminin ilk öncüsüdür. Bu örgüt ASALA'ya kadar uzanan vahset yolunun kilometre taslarının 
ilklerinden biridir. 

6-13 Subat 1919'da Erivan'da toplanan " Batı Ermenileri II. Kongresi ”'nde 
Talat, Cemal, Said Halim Pasalar ile Dr. Nazım, Bahattin Sakir, Cemal Azmi 
Beyler gibi idareciler gıyabında halk mahkemesinde idamlarına karar verilmis, bulundukları yerde vurulmaları için militan timler görevlendirilmistir. 
İsviçre merkezli, Paris ve stanbul'da subeleri bulunan bir Ermeni komitesinin 
Yunanlılarla isbirligi yaparak Türk ileri gelenlerine suikastlar tertip etmek 
(ttihatçılar, bazı mülki ve askeri erkan ile Mustafa Kemal Pasa'ya) üzere 
teskilatlandıgı Türk istihbaratı tarafından 15 Haziran 1921'de belirlenmistir. 

2.4.2. Ermenilerin Sosyal ve Kültürel Bilinçlenme Dönemi 

Bu terör olaylarından sonra 1965'e kadar, bazı önemsiz hareketler dısında çesitli siyasi nedenlerin de etkisiyle Türkiye'ye karsı saldırgan Ermeni hareketlerin bir tırmanma içinde oldugunu görmekteyiz. 1960'lı yıllara gelindiginde sözde "Ermeni Soykırımı" yeniden gündeme getirilmis, bir yandan Ermeni terör çeteleri olusturularak bunlara hedefler gösterilmis, diger yandan medya yoluyla yogun propaganda ile dünya kamuoyu Yahudi Soykırımı'na benzer bir Ermeni katliamının gerçeklestigine inandırılmaya çalısılmıstır. 

1965'de ise basta Fransa, ABD, Yunanistan ve Lübnan olmak üzere 
birçok batılı ülkede, sözde Ermeni soykırımının 50. yıldönümü (24 Nisan 


1965), bilinçli organizasyon, çok yönlü ortaya çıkan çalısmalarla Türkiye 
aleyhine yıkıcı bir propaganda kampanyası yaratmıstır. Ermenilerin, 
iddialarını kitle iletisim araçları ve basın yoluyla dünya kamuoyuna duyurmak için giristikleri bu tür propaganda faaliyetleri 1973 yılına kadar devam etmistir. Ancak bu propagandanın getirdigi "doyumsuzluk" ve perde arkasındaki "bazı devletlerin destegi", Ermeniler içindeki bazı unsurları siddet egilimi asamasına getirmistir. Bu noktada, bu dönem sonrası ortaya çıkan Ermeni terör örgütlerini incelemek faydalı olacaktır. 

2.5. Ermeni Terör Örgütleri 

Ermeni terörü kurulan örgütler vasıtasıyla amacına ulasmayı hedef edinmistir. Örnegin, Bolsevik ihtilalinden sonra Tasnaklar bugünkü " Sovyet Ermenistan Cumhuriyeti " bölgesinde iktidarı ele geçirerek "Ermeni Cumhuriyetini" kurmuslar ve siyasi girisimlere baslamıslardır. Ancak bu siyasi dönem, Tasnaklar'ın terör faaliyetlerini bitirmesi sonucunu dogurmamıs, hatta 1972 yılında Tasnaklar tarafından kurulan JCAG ( Ermeni Soykırımı İçin Ermeni Adalet Komandoları), Türkiye'nin dış temsilciliklerine yönelik terör eylemlerine baslamıstır. Benzer sekilde Marksist Hınçak Örgütü de 1973 -1985 yeni Ermeni terör döneminin baş aktörü olan ASALA'nın kurulusunu tesvik etmis, desteklemistir. 44 Bahsedilenlere ek olarak, ASALAMR (ASALA -İhtilalci Hareketi), ARA, NAR, NUPA, AHHRMG, VEDO (Fransız kökenli), GEGE (Beyrut kökenli), Ermeni Yeraltı Ordusu, Yeni Ermeni Uyanısı isimli örgütlerde Ermeni terörünün diger temsilcileri olmuslardır. Bu çalısmanın ana konusu ASALA sonraki bölümde geniş olarak inceleneceginden asagıda, ilk olarak JCAG, ASALA-MR, ARA ve NAR terör örgütleriyle ilgili olarak bilgiler verilecektir. 

44 Komiteler ve Terör Örgütleri, http://www.kultur.gov.tr 


2.5.1 JCAG 


JCAG (Justice Commandos Against Armenian Genocide -Ermeni Soykırımı çin Ermeni Adalet Komandoları), ASALA ve Hınçak Partisi'ne rakip olarak Tasnak Partisi ve bunun ABD uzantısı Ermeni Devrimci Federasyonu tarafından 1975 yılında Beyrut'ta kurulmustur. Kurucuları Nemesis üyeleri olup, Tasnak’tırlar ve üyelerinin çogunlugu ırkçıdır. Örgüt Tasnak Partisi'nin Askeri Kanadı olarak faaliyet göstermiş olup, ilk defa 22 Ekim 1975 tarihinde Viyana Büyükelçimiz Daniş Tunalıgil'in öldürülmesi olayı ile adını dünya kamuoyuna duyurmustur. Örgütün amacı, bagımsız Büyük Ermenistan Devleti'ni kurmaktı. 45 

ASALA ile JCAG’ı ayıran en önemli hususlardan biri, JCAG'nin Marksist olmaması dır. ASALA, Sovyetler Birligi ve o günlerde Sovyetlerin denetimindeki ülkeleri arkasına alırken, JCAG, Sevr Antlasması'na imza koymuş bulunan Batılı ülkelere mesajlar göndermekte ve Lozan'da ortadan kaldırılan Sevr'in canlandırılmasına yönelik destek aramaktadır. JCAG daha çok batı oryantasyonlu bir örgüttür. 

JCAG’ın kurulması ve teröre basvurması ASALA’nın terör yoluyla sagladıgı basarıya bir tür cevap sayılabilir. ASALA terör eylemleriyle sesini duyurdukça, 
Tasnaklar Ermeniler arasındaki etkilerini kaybetme korkusuna kapılarak bir nevi rekabet sonucunda terörü bir yol olarak seçmislerdir. Bu nedenle de ASALA tarafından taklitçilik ile suçlanmıslardır.46 

45 İdris Bal, Mustafa Çufalı, Dünden Bugüne Türk Ermeni liskileri, Ankara, Lalezar Kitabevi,2006,s. 695-696. 

46 Senol Kantarcı, Sedat Laçiner ve digerleri, Ermeni Sorunu El Kitabı, Ankara, Ankara Ün. Basımevi, 2003, s.111. 


2.5.2. ASALA-MR 

ASALA-MR (ASALA Revolutionary Movement -İhtilalci Hareketi) Monte Melkonian (Melkonyan) tarafından 1983 yılında kurulmustur. Melkonyan ilk olarak Fransa Hükümeti ile bozulan iliskilerini düzeltmeyi amaçlamıstır. ASALA Türkiye'ye askeri ve ekonomik yardımda bulunan tüm ülkeleri düsman kabul etmekteydi.47 

ASALA-MR'nin baslıca 2 stratejisi bulunmaktadır: 
Bunlardan birincisi dünya Ermenilerini Seferber etmek; digeri ise diger etnik terör örgütleri ve özellikle ayrılıkçı Kürt örgütleri ile Türkiye'ye karsı ittifak yapmaktır. 

ASALA-MR; "Artık kalemim silahımdır romantik fikrini yüksek sesle terk etmenin zamanı gelmistir. Kalem kalemdir, silah ise silahtır. Diasporada geregin den fazla entelektüel vardır. Bizim ihtiyacımız olan dövüsçüler, askerler ve fedailerdir." sözü ile terörü amaç edindigini açıkça ortaya koymustur. 

ASALA-MR, stratejik açıdan uzun vadeli halk savasımını benimsemis, savası mümkün oldugu halde Türk solcuları, Kürtler, Kıbrıslılar ve digerleri gibi ilerici güçlerle gerçeklestirmeyi hedeflemistir.48 

Eylemlerini Türkiye'de yapacagı düsünülürken ASALA-MR, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa kanadını tamamen kontrolü altına almıs, bu bölgedeki militanları kendi tarafına çekmeyi basarmıstır. Melkonyan, 1993'te Daglık Karabag'da Azerilerle çarpısırken öldürülmüş ve Ermenistan Cumhurbaskanı onu milli kahraman ilan etmistir. Örgüt 1985'ten sonra etkinligini büyük ölçüde kaybetmistir. 49 

47 Bal, Dünden...s.695. 

48 Aydogan Vatandas, ASALA Operasyonları. Aslında Ne Oldu, stanbul, Alfa Yayınları, 2005, s. 335. 

49 http://www.melkonian.org/Whois.htm 



2.5.3. ARA 

ARA (Armenian Revolutionary Army -Ermeni htilalci Ordusu/Komandoları) örgütü, Fransa'da kurulmuş olup ilk defa 14 Temmuz tarihinde Brüksel Büyükelçiligimiz dari Atasesi Dursun Aksoy'un öldürülmesi olayını ASALA ve JCAG ile birlikte üstlenerek adını duyurmustur.50 

ARA'nın ırkçılıgı savundugu, ASALA'nın metotlarına ve fikirlerine tamamen karsı oldugu, Tasnak Partisi-Ermeni Soykırım Adalet Komandoları ve ASALA haricindeki Ermeni Terör örgüt ve kurulusları tarafından da desteklendigi, teorik ve pratik olarak JCAG'nin paralelinde hareket ettigi bilinmektedir.51 

2.5.4. NAR 

NAR (New Armenian Resistance -Yeni Ermeni Direnisi) isimli örgüt adını ilk defa 14 Mayıs 1977’deki Paris’teki bombalama eylemiyle duyurmuş ve 1980’e kadar 7 saldırının sorumlulugunu üstelenmistir. 52, 53 

2.6. Ermeni Terör Örgütlerinin Karakteristik Özellikleri 

Ermeni terör örgütlerinin kendisine özgü dikkat çekici özellikleri bulunmaktadır. Ermeni terörünün anlasılması açısından bu hususların incelenmesi dikkat çekici görülmektedir. 54, 55, 56 

50 Bal, Dünden...s.696. 

51 Komiteler ve Terör Örgütleri, ARA, http://www.kultur.gov.tr 

52 Sedat Laçiner, Türkler ve Ermeniler. Bir Uluslararası liskiler Çalısması, Ankara, USAK Yayınları, 2005, s.324. 

53 http://www.tkb.org/Incident.jsp?incID=1965 

54 Kantarcı, Ermeni....s.111-112. 



Ermeni terör örgütlerinin " Olaganüstü etkinligi, örgütlülügü ve boyutları" dikkat çekici bir özelliktir. Bu örgüt New York, Los Angeles, Santa Barbara, Madrid, Sidney, Paris gibi sehirlerde büyük bir gizlilik içinde operasyonlarını yürütebilmistir. Bir sviçre otelinde bir bomba sans eseri patlayıncaya kadar 
ASALA'nın birkaç yıl hiçbir elemanının kimligi tespit edilememistir. Örgütün karargahının Beyrut'ta oldugu sanılmakta ama yeri tam olarak bilinmemektedir. Örgütün yayın organı Armenia’nın adresi bulunmamaktadır. 

Beyrut'taki otellere resmi bir dagıtıcı olmadan verilmektedir. Aniden ortaya çıkmasına ragmen Ermeni terörizmi profesyonel bir sekilde desteklendigi ve 
tesvik edildigine dair tüm belirtileri göstermektedir. 

Basını ve diger medyayı oldukça profesyonel bir biçimde kullanarak, Ermeni ve Batı toplumunda etkili kurumlarla yapılan isbirligi sonucunda cinayetler haklı nedenlere dayalı birer öç alma eylemi olarak gösterebilme, mesruiyet kazanma özelliklerine sahiptirler. Eylemi gerçeklestiren örgüt mensupları, birer kahraman olarak sunuldugundan özellikle genç Ermenilerin geniş destegini alabilmislerdir. Medyayı yönlendirme konusunda, tek taraflı bilgilendirme yaptıklarından dolayı basarı saglamıslar, Ermeni görüsleri ciddi bir alternatif ile karsılasmadıgından medyada tekel olusturmuslardır. 

Ermeni terör örgütleri, büyük badirelerden kurtulma ve toparlanma kabiliyetine de sahiptir. 1982 yılında İsrail, Lübnan'ı isgal ettiginde ASALA karargahını bularak imha etmistir. Fakat bu olay bile, ASALA'nın saldırılarına devam etmesine engel olamamış ve akabinde ASALA, Ankara Esenboga Havaalanı'na öldürücü bir saldırı düzenlemistir. 

Ermeni terör örgütlerinin, kendilerine bazı durumlarda dezavantaj yaratan, dısa bagımlılıkları bulunmaktadır. Dısa bagımlılık; bir yandan güçlerine güç katarken bir yandan da diger güçlerin çıkarlarına göre eylemlerinin sekillenme zorunda kalmasına neden olmaktadır. 


55 Bal, Dünden...s.675-676. 

56 Zafer Özkan, Tarihsel Akısı çerisinde Terörden Politikaya Ermeni Meselesi, İstanbul, Kendi Yayını, 2001, s.177-183. 


Ermeni teröristler birkaç degisik isim altında saldırı düzenlemektedir. Bunların en önemlileri Marksist ASALA ve muhafazakar JCAG'dır. 

Bunların arasındaki iliskiyi ayırt etmek kolay degildir. 

Ermeni terör örgütleri dar bir kadro ile kurularak, merkezi yönetim bu kadro tarafından kontrol altında tutulmaktadır. Merkezi yönetimince planlanan 
eylemler, uzmanlasmış özel timler tarafından uygulamaya konulmakta ve bu timler gerektiginde çok degisik örgüt isimleriyle kamuoyuna yansıtılarak 
Ermeni terör örgütlerinin sayısının çok oldugu görüntüsü verilemeye çalısılmaktadır. 

Örgütlerin merkezi yönetimlerinin ve organlarının belirlenen belirli bir fiziki alanda veya aynı cografyada bulunması gerekmemekte, çesitli ülkelerde 
olabilecegi gibi, bir ülkenin çesitli yerlerinde de bulunabilmektedirler. Bütün Ermeni terör örgütlerinde çok sıkı ve disiplinli bir merkez hakimiyeti esas 
kabul edilmektedir. 

Örgütlerin gerek açıklanan yapıları, gerekse lider kisileri arasındaki rekabetler ve çatısmalar sık ve çesitli bölünmelere neden olmaktadır. Bu durumdan da yararlanılmakta, bir örgüt, birden fazla kisinin liderliginde, ayrılınca sanki ayrı terör örgütleri görüntüsü verilmektedir. 

Bütün terör örgütlerinde ve faaliyetlerinde görülen diger bir ortak özellik, gizliliktir. Ancak, merkezin gücünün gösterilmesi veya eylemin daha yaygın ve etkin propaganda aracı olarak kullanılması için özellikle alt grup veya özel tim eylemlerinde gizlilik terk edilmekte, eylemler ilan edilmekte, eylem gerçeklestikten sonra da kabullenilmektedir. 


Ermeni terör örgütlerinde, terör, psikolojik harekâtın bir parçası, hatta bir asamasıdır. Propaganda amacıyla veya yalnız terör yaratmak, korku ve 
sindirme saglamak için de terör eylemlerine basvurulmaktadır. 

Ermeni terör örgütleri daima bir veya birden fazla devletin açık veya kapalı destegine sahip olmuslardır. Bu devletleri hem bir araç olarak hem de 
faaliyetlerinde kamufle amacıyla kullanmıslardır. 

Türk ve Türkiye düsmanlıgı bütün Ermeni terör örgütleri için bir var olma ve devamlılık nedeni olmustur. Ayrıca, Ermeni terör örgütlerinin Türklere yönelik gerçeklestirdikleri suikastler, sözde soykırıma karsı bir misilleme olarak kabul edilmiş ve bu nedenle Türkleri öldürme hakkına sahip olduklarını iddia etmislerdir. 

Tarih süreci içerisinde Ermeni terörü üç asama göstermektedir: 

1) Terörle Ermenileri, Ermeni topluluklarını kazanmak veya kendilerine çekmek, bu suretle Ermeni birligini saglamak, 

2) Dünya kamuoyuna gücünü ve boyutlarını kabul ettirmek, ilgiyi saglamak, 

3) Siyasi gelismelere ve uluslararası çıkar çatısmalarına Türkiye ve Türklük hakkında kullanılabilecek düsmanlık kaynakları hazırlamaktır. 

6 BÖLÜMLE DEVAM EDECEKTİR.


.