21 Ocak 2017 Cumartesi

ASALA Terör Örgütü’nün Kuruluşu, Faaliyetleri, Finansal Kaynakları ve İşbirliği Yaptığı Örgütler, BÖLÜM 2





ASALA Terör Örgütü’nün Kuruluşu, Faaliyetleri, Finansal Kaynakları ve İşbirliği Yaptığı Örgütler, BÖLÜM 2



ASALA’nın Özellikleri
ASALA’nın tutum ve davranışlarına genel olarak bakıldığında tam bir terörü yansıtmaktadır. Yönetimin bütün kademelerinde, terör ve uygulamada terör bu örgütün simgesi sayılmaktaydı. Liderler, birbirlerini öldürüyor, beğenmediklerini tasfiye ediyorlar, öldürtüyorlardı. Bunun dışında, her terör timi sanki yeni bir Ermeni örgütü gibi dünya kamuoyuna tanıtılmak isteniyor, bu yolda her türlü propaganda yapılıyordu. Cinayetleri çeşitli, ismi yeni duyulan örgütler üstleniyordu .
1975 yılında kurulan ASALA’nın politik gelişmeleri iki safhada etkin bir durum almıştır. 1979 yılında Paris Ermeni Konferansı sırasında sağladığı yeni güçlerle kuvvetlenmiş ve 1983 yılında ikiye bölünmüştür. ASALA kurucularından Agop Tarakçıyan, bu terör örgütünün ilk eylemini 16.2.1976 tarihinde Beyrut Türk Büyükelçiliği Başkatibi Oktay Cerit’i öldürmekle gerçekleştirmiştir. 1979 yılına kadar, Filistinlilerin kendi aralarındaki çatışmalara karısan lider Agopyan yaralanmıştır. 1979 yılında Paris’te toplanan Ermeni Konferansı sırasında, Fransa’daki Ermeni teröristlerle
irtibat kurulmuş ve örgüte yeni elemanlar katılmıştır. Bunların içerisinde en ünlüleri Alex Yenikomsiyan ve Monte Melkiyan’dır. 1981 yılında birçok terör olaylarını bu yeni gruplar gerçekleştirmiştir. ASALA, bir taraftan İsviçre’yi, diğer taraftan Fransa’yı tehdit etmeye başlamış, Fransa’daki Yeni Ermeni Direniş Örgütünün Kanada’daki Azad Hayve İngiltere’deki Gaitzer gruplarının ASALA’ya katıldıklarını ilan etmiştir. Terörün büyük bir etkinlik ve yaygınlıkla devam ettiği bu yıllar içinde merkez kadrosunda ihtilaflar başlamış ve özellikle ASALA’nın masum insanlara da yönelmiş terör eylemleri, çeşitli kamuoylarında tepkiler nedeniyle durumlarını sarsmıştır. İsrail’in Lübnan’ı işgaliyle ASALA yöneticileri, Filistinlilerle birlikte Lübnan’ı terk etmek zorunda kalmış ve örgüt Temmuz 1983 tarihinde ise ikiye bölünmüştür. Agop Agopyan Grubu: Yunanistan ve Ortadoğu’ya yerleşmiştir. Türk ve yabancı, masum kadın ve çocuk ayırımı yapmadan teröre devam etmiş, Orly katliamı gerçekleştirmiş ve saldırılarını sürdürmüştür. Bölünmeden sonra, 2. grup Batı Avrupa’da, ASALA Devrimci Hareketi ismini almıştır. Daha ılımlı ve terörde sadece Türk hedefleri esas alan bir tutum izlemiştir. Bu hareketin liderlerinden biri, Monte Melkonyan diğeri Ara Toranyan’dır. Toranyan, Paris merkezli Ermeni Ulusal Hareketi adlı grubun liderliğini yapıyordu. Bu grup, Orly saldırısını tamamen Faşist bir saldırı olarak nitelemiştir.
LeRRMLpFT90
Melkonyan ise Ermeni mücadelesinin siyasi zeminini oluşturmayı amaçladığını ve mücadelelerinin Ermenileri harekete geçirmek, Türkiye’ye karşı harekete geçmiş diğer güçlerle işbirliğinde bulunmak seklinde iki yönü bulunduğunu ifade etmekteydi. İran doğumlu Melkoyan, ikinci aşamada ittifaklar kurma stratejisini ileri sürmüş, diğer taraftan Agopyan da faaliyetlerini devam ettirmiştir. İzlediği politikalar gereği ASALA’nın amaçları, üç yönlü bir destek sağlamaktadır:
1) Sovyetler – Doğu Bloğu ve Sosyalist ülkeler desteği,
2) Jeopolitik beklentileri bakımından, Türkiye’yi dış ve iç tehdit ve terörle yıpratmayı politikalarının esası sayan Yunanistan, Suriye gibi ülkelerin desteği,
3) Komünist partilerden, dolaylı olarak Hınçak Ermeni terör örgütünden ve sempatizanlarından, karşı görüşlere sahip bulunsalar da Ermeni kiliselerinden sağlanan desteklerdir.
ASALA’nın ilişkileri ise, uyguladıkları stratejiye paralel olarak Türkiye için tehdit ve terörü doğrudan veya dolaylı şekilde uygulamaya çalışan Ermeniler dışı terör örgütlerine öncelik verilmek üzere düzenlenmiştir. Bunlar 1975 -1980 dönemi içinde Filistin Kurtuluş Örgütü, Komünist partileri eylem grupları ve bazı devletlerin gizli örgütleridir. 1980 yılında Nisan ayında Sidon/Lübnan’da yapılan PKK ile ortak eylem anlaşmasıyla, ASALA ilişkilerini genişletmiştir . Bu yolla, aynı amaçları ve benzer yapı/görüşleri paylaşan ASALA ve PKK arasında görüş ve eylem birliği kurulmuştur. 1983 yılından sonra başlayan evrede ise ASALA ilişkileri Monte Melkonyan’ın stratejisine uygun şekilde gelişmiş, Türkiye içinde terörün uygulanmasına ağırlık verilerek, bu stratejiyi doğrudan veya dolaylı şekilde eylemleştirecek imkan ve kabiliyette bulunan her örgütle ilişkiler kurulması esas alınmıştır. Bunların başında yine PKK ve benzeri kuruluşlar ile TKP ve diğer komünist örgütler gelmektedir. ASALA’nın en önemli ve resmi yayın organı Hayastan’dır. Ayrıca, Hay-Baykar – Armenia – Londra’da yayınlanan Kaytzer adlı dergiler de yayın organlarının başında gelmektedir. ASALA ilk radyo yayınına 1981’de Beyrut’ta başlamış, Lübnanlı Ermenilerin Sesi adı altında günde bir saatlik yayınlar yapmıştır. Bunların dışında ilişkili olduğu ülkelerin haberleşme araçları ve kamu iletişim sistemleri de ASALA’ya yayın yönünden destek sağlamıştır .
ASALA’nın temel stratejisi, dünyadaki ilerici Ermeni hareketlerini bir noktada (Lübnan’da) toplamak ve bir merkezden yönlendirmektir. Kısaca, ilerici Ermeniler ASALA çatısı altında birleşecek ve ASALA Halk Hareketini başlatacaktır. Bu suretle, Ermenilerin ilerici güçleri, birbirleriyle resmi işbirliğine girebilecekler ve güçlerini birleştirebileceklerdir .
ASALA stratejisinin bu bölümünü 1981 yazında, dünyadaki tüm ilerici Ermenileri Lübnan’da toplantıya çağırmakla uygulamaya çalışmıştır. Stratejinin ikinci bir aşaması da, bu güç birliğinin sosyalist hükümetlerinde yardımıyla terörü yayarak, savaş dönemini başlatmasıdır. Ermeni terörü, Ortadoğu’daki kurtuluş mücadelelerinin bir parçasıdır ve Türkiye’nin bütünlüğüne yönelmiş her hareketle bütünleşebilir. Bu stratejinin sonucu olarak yukarıda da belirtildiği üzere ASALA-PKK işbirliği meydana gelmiştir .
ASALA’nın Faaliyetleri
ASALA aldığı destek ve işbirliği ile yurtiçi ve yurtdışında birçok kanlı eylem gerçekleştirmiştir. Her ne kadar verilen rakamlar kaynaklara göre değişik ise de yetkililere göre 1973-1984 arası Ermeni teröristleri 34 Türk diplomatını ve yakınını katletmiş ve ateş hatları içinde olmaktan başka hiçbir suçu olmayan 300 kişiyi yaralamıştır. ASALA tarafından yurtiçinde gerçekleştirilen eylemlerden bazıları aşağıda sunulmuştur:
29 Mayıs 1977’de İstanbul Yeşilköy Havaalanı’na ve Sirkeci garına patlayıcı madde atılması (4 ölü ve 31 kişi yaralı, saldırıları Aşırı Ermeni Hareketleri Örgütü üstlenmiştir).7 Ağustos 1982’de 3 Ermeni teröristin, Ankara Esenboğa Havaalanına silahlı, bombalı saldırı düzenlemesi ve katliam yapması (Otomatik silahlarla ve bombalarla orada bulunanlara saldıran teröristler, 3’ü emniyet görevlisi olan toplam 9 kişiyi öldürdüler ve 72 kişiyi yaraladılar. Levon Ekmekçiyan isimli terörist yakalanmıştır)16 Haziran 1983’de Kapalı Çarşı’daki bombalama eylemleri (2 ölü, 21 yaralı), 3 Eylül 1984’de Topkapı Sarayı yakınlarında bir araca yerleştirilmek istenilen bombanın erken patlaması sonucu, eylem yapmak için İstanbul’a gelen ASALA militanı iki Lübnanlı Ermeni’nin ölümü . Bu eylemlerden bir kısmı ve aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
Eylem Tarihi                      Eylem Yeri
22 Ekim 1975                       Viyana
24 Ekim 1975                       Paris
16 Şubat 1975                     Beyrut
29 Mayıs 1977                  İstanbul
9 Haziran 1977                  Roma
2 Haziran 1978                  Madrid
12 Ekim 1979                      Lahey
22 Aralık 1979                      Paris
31 Temmuz 1980               Atina
17 Aralık 1980                   Sidney
4 Mart 1981                        Paris
9 Haziran 1981               Cenevre
24 Eylül 1981                    Paris
28 Ocak 1982            Los Angeles
8 Nisan 1982                   Ottowa
4 Mayıs 1982                  Boston
7 Haziran 1982              Lizbon
7 Ağustos 1982 Esenboğa Havaalanı
27 Ağustos 1982         Ottowa
9 Eylül 1982                Burgaz
9 Mart 1983                Belgrat
16 Haziran 1983        İstanbul
14 Temmuz 1983      Brüksel
15 Temmuz 1983        Paris
27 Temmuz 1983       Lizbon
30 Nisan 1984           Tahran
21 Haziran 1984        Viyana
ASALA ağırlıklı Ermeni terörizminin 1973 ile Mart 1984 dönemi arasında takip ettiği seyir şöyledir. Coğrafi olarak terörist eylemler 4 değişik kıtada oluşmuştur: Kuzey Amerika, Asya, Avustralya ve büyük bir çoğunluğu Batı Avrupa. Toplam sayısı 182 olan eylemlerin ülkelere göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Ülke                   Eylem Sayısı                       Ülke              Eylem Sayısı
Fransa                       37                              Kanada                      4
İsviçre                       25                            Yunanistan                    4
İtalya                        20                              Batı Almanya                4
Lübnan                    17                               Hollanda                      2
ABD                         15                                Portekiz                      2
Türkiye                   13                            Avusturya                      1
İspanya                  11                            Avustralya                      1
Irak                         1                                  İran                           7
SSCB                      1                                Belçika                         6
İngiltere                5                           Bulgaristan                       1
Danimarka          4                           Yugoslavya                        1

ASALA’nın İlişkileri ve İşbirlikleri
ASALA’nın ortaya çıkısı, kuruluşu ve eylemleri göz önüne alındığında birçok ülke ve örgütle ilişkisinin ve işbirliğinin olduğu görülmektedir. Bu ilişkiler aşağıda ayrı ayrı incelenmektedir.
ASALA – Rusya İlişkisi
monte-melkonian-48
1945 Haziran’ında Sovyetler Birliği, Türklerin Mihver devletlerine savaş açmasından sonra, 1925 tarihli Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşmasını bitirerek Türkiye’den toprak talebinde bulunmuş ve Türkiye ile yeni bir anlaşma imzalamak için iki şart öne sürmüştür:
1) Kars ve Ardahan’ın kendilerine verilmesi,
2) Boğazlar’da Sovyetler Birliği’ne üs sağlanması . Bu isteklerin hemen ardından da Türkiye’ye karşı büyük bir propaganda ve tahrik kampanyasına girişmişlerdir.
Sovyetler Birliği’ndeki Ermeniler için Kars ve Ardahan’ın ilhakının milli bir dava olduğu görüşünü yayan Sovyet ajanları, dünyanın her tarafında Ermeni Komiteleri kurmaya başlamışlardır. Türkiye’nin Dışişleri Bakanı olan Feridun Cemal Erkin’e göre Sovyetler, İstanbul Başkonsolosluğu vasıtasıyla, Sovyetler Birliği’nin Ermeni kökenli tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kabul etmeye hazır olduğunu bildirmiş, fakat Türkiye’nin manevrasıyla bu çabalar boşa çıkmıştır. Sovyetler Birliği Türkiye’yi NATO’dan ayırmak için hassas bir politika izlemeyi tercih etmişti. Sovyetlerin bu amacına ulaşmak için ASALA’yı aracı olarak kullandığı birçok Türk tarafından sezilmişti. Prof. Yalçın söyle demektedir: “Aynı toprak talepleri bu sefer Sovyetlerce desteklenen teröristler tarafından tekrarlanmaktadır… yani bunu açıkça belirten Ermeni teröristleri, ASALA’yı kastediyorum.
Paul Henze, ABD’de yayınlanan The Fletcher Forum adlı derginin Yaz 1985 sayısındaki Terörizmle Mücadele adlı makalesinin Ermeni terörizmi bölümünde söyle demektedir:
Modern Ermeni terörizmini destekleyenlerin asgari amacı;
1) Türkleri dünya kamuoyunun şiddetli kınamalarına yol açacak şekilde, Türkiye’de barış içinde yasayan küçük Ermeni topluluğundan öç almaya ve başka yerlerde yaşayan Ermenilere karşı, akılcı olmayan eylemlerde bulunmaya tahrik etmektir.
2) Türkiye’nin müttefikleriyle (NATO) olan ilişkilerini gerginleştirmektir. ASALA’nın en belirgin amacı ise; NATO’nun topraklarından bir parça koparıp Sovyetler Birliği’ne katmaktır .
Sovyetler Birliği’nin özellikle yumuşama dönemi diye bilinen 1970’lerde büyük terörist eylemlere girişen ajanları vasıtasıyla bölgede ve Türkiye’de karışıklık yaratmak için her türlü fırsatı kullandığını söylemek de mümkündür. Sovyetlerin, Türk terörist örgütlerine sağladığı destek yanında, Ermeni terörist örgütlerine de yardım etmesi, Türkiye’ye zor anlar yaşatmıştır. Ermeni örgütlerinin terörist faaliyetleri, Ermenistan’ın kurtulması için verilen mücadelenin bir parçası olarak tanıtılmıştır. Ermenilerin Türkiye’ye bir terör kampanyası başlatmak için 60 yıl beklemelerinin sebebi de belki budur. Sovyet Rusya’nın bu konu ile ilişkisi gayet açıktır. ASALA’nın yaptığı taleplere dikkat edildiğinde; KLM, Lufthansa ve Türk Hava Yolları’na karşı giriştiği üçlü saldırıdan sonra yayınladığı bildiride ASALA şöyle demektedir:
“Emperyalizm ve dünyadaki tüm uşakları ve kurumları kahramanlarımızın hedefleri olup, yok edileceklerini bilmelidirler. Öldürmeye ve yok etmeye devam edeceğiz, çünkü emperyalizmin
anladığı tek dil budur.”
Bu ise ASALA’nın Marksist-Leninist terörist bir örgüt olduğunu ve Rusya ile ilişkisinin bulunduğunu göstermektedir. Yukarıda nakledilen görüşlere ve bazı bilgilere dayanılarak Sovyetler Birliği’nin ASALA’yı desteklediğini rahatlıkla iddia etmek mümkündür. Ancak bu hususta kesin delil elde edilmesi mümkün değildir. Zaten gizli, totaliter bir hükümet tarafından düzenlenip, yalnızca KGB ve üst Sovyet hiyerarşisi tarafından bilinen, hiçbir iz bırakmayacak şekilde programlanmış bir iliksinin bundan daha iyi belgelenebilmesi de mümkün değildir. Bu konuda Paul Hemze, Çoğunluğu Lübnanlı Ermenilerin oluşturduğu genç grup, Türkiye’den bir parça toprak koparıp Sovyetlere katmak gibi büyük bir stratejik gayeyi, Sovyetlerin veya müttefiklerinin teşviki olmadan üstlenebilir mi? Bu Ermeniler öldürücü profesyonel yeteneklerini tecrübeli profesyoneller tarafından eğitilmeden geliştirmiş olabilirler mi? Böyle bir eğitim KGB’nin dışında gönüllü olarak nereden gelebilir? Gerekli para nereden gelebilir? demektedir .


****

1 yorum: