30 Ekim 2014 Perşembe

BAĞIMSIZLIK SONRASI ERMENİSTAN-RUSYA İLİŞKİLERİ.., IX _ X






IX.  Ekonomik ilişkiler


Ermenistan ve Rusya arasında ekonomik ilişkiler, siyasi ve askeri ilişkiler kadar iyi olmamasına rağmen, her iki ülke için büyük önem taşımaktadır. Siyasi ilişkiler iki ülke arasında ekonomik ilişkileri belirlemiştir. Özellikle enerji alanında Rusya’nın yardımı bu konuda ciddi sıkıntılar yaşayan Ermenistan için hayati önem taşımıştır. Ancak bu işbirliği Rusya gibi büyük ekonomik yapıya sahip olmayan Ermenistan için tek taraflı şekilde gelişmiş, Ermenistan başta enerji olmakla bir çok alanda Rusya’ya bağımlı kalmıştır. Taraflar arasında siyasi işbirliğinin gölgesinde kalan ekonomik işbirliğinin yetersiz kalmasının nedenleri ise Ermenistan’ın ekonomik potansiyelinin zayıf olması, ulaştırmada yaşanan sorunlar ve iki ülke arasında kara bağlantısının olmamasıdır. Bütün bunlara rağmen, 1990’lı yılların ortalarından başlayarak iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerde ciddi bir gelişmemiştir. Ermenistan ve Rusya arasında ekonomik işbirliği aşağıdaki anlaşmalar çerçevesinde yürütülmektedir:
-       1996’da  Önemli Ürünlerin Gönderilmesi Hakkında Rusya Federasyonu Hükümeti ve Ermenistan  Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İmzalanan Protokol (No: 317. 21.03. 1996).
-       1997’de Ermenistan Cumhuriyeti’ne Devlet Kredisi Verilmesi Hakkında  Rusya Federasyonu Hükümeti ve Ermenistan  Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İmzalanan Protokol (No:1068. 29. 08. 1997).
-       Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Hakkında Rusya Federasyonu ve Ermenistan Cumhuriyeti Arasında İmzalanan Anlaşma (No: 339-rp. 28.08. 1997).
-       Rusya Federasyonu Hükümeti ve Ermenistan  Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 1996-1997 Yıllarda Ticari ve Ekonomik İlişkiler Hakkında İmzalanan Anlaşma (NO: 318. 21. 03. 1996).
-       Rusya Federasyonu Hükümeti ve Ermenistan  Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 1995 Yılında Ticari Ekonomik İlişkilerin Genel Prensipleri Hakkında İmzalanmış Anlaşma (No: 99. 01. 02. 1995).
-       Rusya Federasyonu Hükümeti ve Ermenistan  Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ermenistan  Cumhuriyeti Hükümetine Verilen Teknik Kredi Borçlarının 1992 Yılı Sonuçları ve Ocak-Nisan 1993 tarihleri Arasında Geri Ödenmesini Yeniden Düzenleyen Anlaşma (No: 5652. 20.08. 1993).
-       Rusya Federasyonu ve Ermenistan Cumhuriyeti Arasında 1993 Yılında Ermenistan’a Devlet Kredisinin Verilmesi Hakkında Anlaşma (No: 5650-1. 20. 08. 1993).
-       Rusya Federasyonu Hükümeti ve Ermenistan  Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 1993 Yılında Ermenistan Cumhuriyeti Hükümetine Verilen Teknik Kredi Borçlarının geri Ödenmesinin Yeniden Düzenlenmesi Hakkında Anlaşma (5651-1. 20.08. 1993).[49]
-       Rusya ve Ermenistan Arasında Ekonomik ve Ticari Anlaşma (1992,1993, 1994, 1995, ve 1996-1997 yılları arasında).
-       Savunma Sanayi Tesisleri Arasında Üretim ve Teknik-Bilimsel Araştırmaların Geliştirilmesi Hakkında Anlaşma.
-       Devletlerarası Ekonomik Yapılanma Hakkında Anlaşma.
-       Üretim ve Altyapının Geliştirilmesi Hakkında Anlaşma.
-       Sanayi Mülkiyetinin Korunması Alanında İşbirliği Hakkında Anlaşma.
-       Çevre Korunması Hakkında Anlaşma.
-       Meteoroloji ve Sertifikaların Standartlaştırılması Hakkında Anlaşma.
-       Rusya Bilimler Akademisi ve Ermenistan Bilimler Akademisi Arasında Bilimsel İşbirliği ve İletişimin Genişletilmesi Hakkında Anlaşma.
-       Eski Sovyetler Birliği’nin Dış Borçlarının Paylaşımı Hakkında Anlaşma.
-       Vergilendirme Alanında İşbirliği ve Yardımlaşma Hakkında Anlaşma.
-       Hukuki Bilgilerin Paylaşılması Hakkında Anlaşma[50]  vs.

Aralık 1988 depremi Ermenistan ekonomisini ciddi şekilde etkilemiştir. Yapılan hesaplamalara göre deprem Ermenistan ekonomisine 13 milyar Ruble[51] zarar vermiştir. Bu nedenle Ermenistan ekonomik sorunlarla çok daha erken yüzleşmiştir. 1991’de GSYH % 8.8, 1992’de % 52.3, ve 1993’te ise % 14.3 oranında azalmıştır. Aralık depreminin ekonomiye vurduğu zararın sonuçlarını aradan kaldırmadan Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesi ve savaş harcamaları Ermenistan ekonomisinin kalkınmasına engel olmuştur. Ermenistan Cumhurbaşkanı 1992’de yayımladığı bir kararname ile dış ticaret üzerinde kısıtlamaları kaldırdıktan sonra Ermenistan’ın dış ticareti büyük ölçüde gelişmiştir. Ancak yeterli altyapı çalışmalarına başlamadan dış ticaretin liberalleştirilmesi kısa süre sonra ciddi sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle hükümet 1993’te dış ticarete ait hukuki düzenlemeleri yeniden gözden geçirerek ciddi  kısıtlamalar getirmiş, gümrük vergisi ve ihracat vergisi uygulamıştır. Bu dönemde dış ticarette de gerileme yaşanmış, dış ticaret hacmi 1992’de 335 milyon,  1993’te 156,1 milyon, 1994’te 215.5 milyon, 1995’te 263,4 milyon, 1996’da 273,7 milyon Dolar azalmıştır.[52]

Ermenistan ve Rusya arasındaki ticaretin büyük bir kısmı değerli taş ve metallerin ithal ve ihracına dayanmaktadır. Rusya 1996’da ham elmas üretiminin % 77’sini, işlenmesi için  Ermenistan’a göndermiştir. Bu dönemde Ermenistan işlenmiş elmas üretiminin % 45’ini, altın işlemelerinin % 75’ini ve ayrıca konyak üretiminin % 90’ını Rusya’ya ihraç etmiştir. Bağımsızlık sonrası Ermenistan savunma sanayisinde yaşanan sorunlara rağmen, Rusya askeri sanayisine elektronik ürünler ve yan ürünleri göndermeye devam etmiştir.[53]

Ulaştırmada yaşanan sorunlar, ithalat ve ihracatın büyümesi, Rusya ile ticari ilişkilerin genişlemesi Ermenistan ekonomisinin önünde duran ciddi sorunlardan biridir. Bu sorunu halletmeye çalışan Ermenistan ve Rusya Abhazya demir yolunun açılması konusunda Gürcistan’a baskı uygulamaktadır. Bazı kaynaklar bu konu üzerinde mutabakat sağlandığını ve detayların görüşüldüğünü bildirmiştir. Bu konuda bir açıklama yapan Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze, Abhazya demiryolunun açılmasının mümkün olduğunu, ancak eşzamanlı olarak Gürcü mültecilerin Abhazya’ya geri dönmeleri gerektiğini ifade etmiştir.[54] Gürcü mültecilerin Abhazya’ya geri dönmelerinin kısa vadede mümkün olmadığı göz önüne alınırsa, Ermenistan’ın daha uzun zaman ulaştırma sorununu çözemeyeceği söylenebilir. Güney Osetya’daki gerginliğin azalması sonucunda taraflar arasında kara yolu ulaştırması Kuzey Kafkasya,  Güney Osetya ve Gürcistan sınırlarından geçen yol ile sağlanmıştır. Rusya-Ermenistan arasında bir başka ulaştırma hattı da Karadeniz’den sağlanmaktadır. Rus malları Batum veya Poti limanlarına taşınmakta, buradan da demir yolu ile Ermenistan’a taşınmaktadır. Ancak bu hat üzerinde yapılan taşımacılık çok pahalıdır ve güvenli olmadığı için fazla kullanılmamaktadır.

Ermenistan-Rusya arasında demir yolu ulaşımı sağlanamadığı için Ermenistan sanayi tesisleri toplam üretim gücünün 1/3 oranında çalışmaktadır. Ermenistan kimya sanayisi Rusya’ya yılda yaklaşık 50-60 ton amonyak, kalsiyum ve diğer kimyasal maddeler satmaktadır. Ermenistan’ın bağımsızlık sonrası Rusya pazarını büyük ölçüde kaybetmesinden sonra başta Nairit, Rubin, Polivinilaçelat ve lastik fabrikaları olmak üzere toplam 17 sanayi tesisinde üretim tamamen durmuştur.[55]

Ermenistan enerji ihtiyacının büyük bir kısmını Rusya’dan karşılamış, Metsamor Nükleer santraline zenginleştirilmiş uranyum temin etmiştir.  Ermenistan ciddi enerji sıkıntısı yaşadığı için Rusya ile enerji ağını birleştirmek istemektedir. Rusya Ermenistan’ın bu isteği doğrultusunda  enerji alanında da Kafkasya’ya geri dönmek yönünde ciddi girişimlerde bulunmuştur. Rusya, Sovyetler Birliği zamanında olduğu gibi Kafkasya ülkelerinin enerji dağıtımını merkezi bir sistemden gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu girişimleri sonucunda Tiflis’in enerji dağıtım şebekesi Rus şirketi tarafından kontrol edilmektedir. Rusya aynı zamanda Ermenistan Metsamor Nükleer Santrali ve Sevan-Hrazdan Hidroelektrik Santrallerinin de (buna 5 hidroelektrik santrali dahildir) kontrolünü üstlenmiştir[56].

Ermenistan ve Rusya  1997’de Rusya-Gürcistan-Ermenistan doğalgaz boru hattı inşaatı hakkında anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmayla Ermenistan’ın doğalgaz ihtiyacının tamamının karşılanması ve hattın Türkiye’ye kadar uzanması öngörülmüştür. Rusya, Ermenistan-İran doğalgaz boru hattının inşaatını da desteklemektedir. Özellikle Ermenistan’da yönetimde bulunan bazı çevreler bu boru hattına büyük önem vererek, Kafkasya’da Ermenistan-Rusya ve İran işbirliğine büyük katkı sağlayacağını düşünmektedir[57]. Ayrıca, bu boru hattı üzerinden Rusya’nın İran Körfezi’ne ve doğu  pazarlarına çıkacağı öngörülmektedir. Ancak bu hattın inşaatına henüz başlanmamıştır.

1992-1996 yıllarında iki ülke arasında ulaştırma, haberleşme, petrol ve gaz sanayiinin gelişmesi ve Metsamor Nükleer Santrali’nin yeniden üretime başlaması hakkında hükümetler ve kurumlar arası anlaşmalar imzalanmıştır. Ermenistan ve Rusya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler Ermenistan Kaynak Rezervleri Bakanlığı ve Rusya’nın Roskontrakt şirketi arasında yapılmaktadır. Her iki ülkenin ekonomisinde yaşanan sorunlar iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri de etkilemiştir. Ermenistan’ın Rusya’ya olan borcunu ödeyemediğinden dolayı Rusya 1995’te ‘Ticaret ve Ekonomi İşbirliğinin Yeni Prensipleri Hakkında Anlaşma’ şartlarını geçici bir süre uygulamamıştır. 1996 yılı sonlarında Ermenistan’ın borcunun bir kısmını ödemesi üzerine, yukarıda ismi geçen anlaşma yeniden yürürlüğe girmiş, iki ülke arasında ihracat ve ithalat yeniden canlılık kazanmıştır.[58]

Nisan 1994’te BDT ülkeleri kendi aralarında Serbest Ticaret Bölgesi’nin oluşturulması için bir anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmada gümrük ve diğer vergilerin kaldırılması, dış ticaretin gelişmesi için gerekli görülen bütün yasal düzenlemelerin yapılması öngörülüyordu. Ancak bu anlaşma BDT devletleri tarafından yürürlüğe konmamıştır.[59] Ocak 1995’te Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Rusya arasında Gümrük Birliği Anlaşması (GBA) imzalanmıştır. Rusya hükümeti Ermenistan’ı da bu anlaşmaya katılmaya davet etmiş, ancak Ermenistan hükümeti ekonomik sorunları halletmeden GBA’ya katılmanın söz konusu olmadığını ifade etmiştir.

2000’li yılların başlarına kadar Ermenistan ve Rusya arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin üst düzeyde olduğunu söylemek çok zordur. Ancak bu tarihten itibaren taraflar ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine çalışmıştır. Bölge devletlerinden Azerbaycan ve Gürcistan’ın ABD ve Avrupa ülkeleri ile ekonomik, siyasi ve ticari ilişkilerini geliştirmesi de taraflar arasındaki ekonomik işbirliğinin güçlenmesine neden olmuştur. Güney Kafkasya’daki varlığını sadece Ermenistan’da bulunan askeri varlığı ile sürdüremeyeceğini anlayan Rusya, be nedenle özellikle Putin’in iktidara gelmesinden sonra (26 Mart 2000) ekonomik anlamda Ermenistan’a daha çok yardımda bulunmuştur. Örneğin, 2001’de Ermenistan-Rusya arasında dış ticaret 2000 yılına göre % 30 oranında artarak 230.9 milyon Dolar olmuştur. 180 milyon Dolarlık yatırımla Rusya Ermenistan ekonomisine en çok yatırım yapan devlettir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Eylül 2001’de Ermenistan’a yaptığı ziyaret zamanı ‘2010 Yılına Kadar Uzun Vadeli Ekonomik İşbirliği Anlaşması’ imzalanmıştır.[60]    

X. Askeri İlişkiler 

Rusya’nın savunma politikasında güney bölgelerden gelebilecek saldırıların karşısının alınması için Kafkasya’nın jeopolitik özelliği Rusya’nın Ermenistan’da askeri varlığının devam etmesi için büyük önem taşımaktadır.[61] Rusya’nın Ermenistan  ile askeri ve askeri teknik işbirliğinin en temel nedenlerinden biri de Rusya’nın uzun vadede bu bölgede askeri-siyasi varlığının devam etmesini sağlamaktır. Ermenistan’ın Türkiye’den algıladığı askeri tehdit de ülkedeki Rus askeri varlığının devam etmesini sağlayan en büyük nedenlerden biridir.[62] Bu nedenle de Ermenistan ve Rusya arasında askeri işbirliği her iki ülke açısından büyük önem taşımaktadır. Ermenistan, yerleştiği coğrafi konum ve bağımsızlık sonrasında izlediği yayılmacılık politikası gereğince Rusya’nın askeri desteğine ihtiyaç duymuştur. 1991’den itibaren Rusya ile özellikle askeri ilişkilerine önem veren Ermenistan hem ulusal ordu kuruculuğunda hem de Azerbaycan topraklarının işgal edilmesinde Rusya’nın askeri ve ekonomik desteğini almıştır.

Ermenistan silahlı birlikleri daha Sovyetler Birliği dağılmadan önce 1980’li yılların sonlarından itibaren kurulmaya başlamıştır. Gönüllü birliklerden oluşan küçük silahlı birlikler Azerbaycan’a karşı askeri operasyonlara katılmış ve Ermenistan’da bulunan Rus askeri birliklerine yönelik saldırılar düzenlemiştir. Ermenistan 1992’de Birlik cumhuriyetleri arasında askeri araç, gereç ve mühimmatın paylaşılmasını öngören Taşkent anlaşması imzaladıktan sonra resmi olarak milli ordu kurmak için altyapı çalışmalarını daha da hızlandırmış, silahlı birliklerin faaliyetini düzenleyen ‘Ermenistan Cumhuriyeti Savunma Hakkında Kanun’  kabul edilmiştir.[63]

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Birlik cumhuriyetlerine verilecek silah kotası ve Avrupa Konvansiyon  Kuvvetler Anlaşması’ndan (AKKA) kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi için 15 Mayıs 1992’de Taşkent’te imzalanmış anlaşma şartlarına göre Ermenistan ve Azerbaycan silahlı kuvvetlerinde 250 tank, 220, zırhlı araç, 285 topçu sistemi, 100 savaş uçağı ve 50 saldırı helikopterin verilmesi kararlaştırılmıştır.[64] Ancak Ermenistan bu sınırlamaya uymamış, çeşitli yollardan başta Rusya olmak üzere, Ukrayna, Beyaz Rusya,[65] Kırgızistan, Çin, ve Bulgaristan’da silah almaya devam etmiştir.[66]

 Taşkent anlaşmasına göre Rusya Ermenistan’da konuşlanan askeri üslerinden 2/3’sini, 180 T-72 tankı, 60 BTR-60 ve BTR-70, 25 BRM-1K, 130 top ve havan topu onlarca Osa, İgla ve Şilka tipi hava savunma sistemlerini Ermenistan’a devretmiştir.[67] Sovyet ordusunun paylaşılmasının ardından Ermenistan 1993 ve 1996 yıllarında Rusya’dan aldığı silah, askeri teknoloji ve mühimmat ile ordusunu daha da güçlendirmiştir.[68]

Ermenistan bağımsızlığını kazandıktan sonra başta Rusya olmakla BDT çerçevesinde askeri ilişkilerini geliştirmiş, bu bağlamda 15 Mayıs 1992’te BDT’ye üye devletlerin Taşkent’te imzaladığı Kolektif Güvenlik Örgütü’ne katılmış ve 7 Ekim 2002’de kabul edilen tüzüğü Ermenistan parlamentosu onaylamıştır.[69] Üye devletler arasında askeri-politik işbirliğini öngören BDT  Devlet Başkanları Komitesi’nin kabul ettiği ‘BDT Entegre Çalışmalarının Genel Yönleri’ adlı memorandum Ermenistan tarafından desteklenmiştir. 10 Şubat 1995’te ‘Kollektif Güvenlik Anlaşması’na Üye Devletler Arasında Kollektif Güvenlik Konsepti’ adlı anlaşmayı kabul etmiş ve Kasım 1995’te Ermenistan Parlamentosu bu anlaşmayı onaylamıştır. Ermenistan, BDT çerçevesinde ‘Hava Savunma Sistemi Koordinasyon Komitesi’ ve ‘Askeri Teknik Komite’ olmakla iki askeri organda temsil olunmaktadır.[70]
İki ülke arasındaki askeri işbirliği özellikle Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan döneminde daha da gelişmiş, çeşitli askeri analaşmalar imzalanmıştır. 1992 yılına kadar eski Sovyetler Birliği’nin 7. Muhafız Ordusu Ermenistan’da bulunmuştur. Aynı yılın ortalarında 7. Muhafız Ordusuna bağlı 16. ve 17. Tümen Ermenistan’a devredilmiştir.

Ermenistan ve Rusya arasında 21 Ekim 1994’de imzalanan anlaşma şartlarına göre, Rusya’ya Gümrü ve Erivan’da olmak üzere iki askeri üs kurmasına izin verilmiştir.[71] Aslında bu askeri üsler daha Sovyetler Birliği dağılmadan önce de Ermenistan’da bulunmaktaydı. Ancak Ermenistan bağımsızlığını ilan ettikten sonra bu üslerin hukuki statüsü ile ilgili belirsizlik söz konusu olmuştur. Ermenistan bu üsleri ulusal bağımsızlıklarının garantörü olarak gördüğü için bu konuda Rusya için sorun çıkarmamıştır. Ermenistan Savunma Bakanı Serj Sargsyan Trend Ajansına verdiği bir demeçte ‘Ermenistan’da bulunan Rus askeri üslerinin varlığı bizim ulusal güvenliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır’[72] ifadesini kullanmıştır. Petrosyan’ın Ağustos 1997 ‘de imzaladığı ‘Rusya ile Dostluk ve Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşması’nın 2. maddesinde ‘...Anlaşmaya varan taraflar, her hangi silahlı saldırı tehlikesi ile karşılaşır veya silahlı saldırıya uğrarsa, en kısa sürede anlaşmayı imzalayan diğer tarafla görüşmelere başlayarak  savunmayı sağlayacak, barış ve güvenliğin korunması yönünde ortak hareket edeceklerdir.’ 3. maddede ise ‘...Anlaşmaya varan taraflar, her hangi bir devlet veya devletler grubu tarafından barış ve güvenliği tehdit edildiği taktirde, barış ve güvenliğin sağlanması için BM anlaşmasının 51. maddesi gereğince askeri yardım da dahil olmak üzere birbirilerine yardım edeceklerdir.’[73] ifadesi göz önünde bulundurulursa Sargsyan’ın, Türkiye ve Azerbaycan’ı uyararak bu devletlerin Ermenistan’a saldırıda bulunması halinde Rus askeri üslerinin de kullanılacağını ima ettiği anlaşılmaktadır. Anlaşma imzalandıktan sonra Azerbaycan Rusya’ya itiraz ederek Ermenistan’ın fiilen Azerbaycan ile savaş durumunda olduğunu ve bu anlaşmanın Azerbaycan’a karşı imzalandığını dile getirse de, Rusya ve Ermenistan bu anlaşmanın her hangi bir devlete karşı imzalanmadığını açıklamıştır. Dağlık Karabağ Savaşı devam ettiği bir zamanda Türkiye’nin Nahçivan’a asker göndermesinin gündeme gelmesi üzerine, Rusya buna ciddi şekilde itiraz etmiş, BDT Savunma Bakanı Şapoşnikov, konuyla ilgili yaptığı açıklamada ‘Türkiye’nin sadece Nahçivan’a ordu göndermesi değil, Kafkasya’daki gelişmelere müdahale etmesi bile üçüncü dünya savaşına neden olur’ ifadesini kullanmış, Rusya devlet Başkanlığı Ofisinden ise Türkiye’nin Nahçiva’a ordu gönderdiği taktirde taraflar arasında imzalanmış Kars ve Moskova Anlaşmalarının yeniden gözden geçirebileceklerini vurgulamıştır.[74]

Bu konuda ikinci bir anlaşma da 16 Mart 1995’de imzalanmıştır. Anlaşma gereğince Gümrü’de bulunan 102. Rus askeri üssüne yaklaşık 3000 kişiden oluşan birlik, SU-27 savaş uçağı filosu, hava savunma birlikleri ve S-300 roketleri konuşlandırılmıştır.[75] Bundan başka ‘Rusya Federasyonu ve Ermenistan Cumhuriyeti Arasında Hava Savunma Güçleri Arasında Ortak Hareket Eylem’ anlaşması imzalanmış, ortak hava savunma sistemi kurulmuş ve koalisyon savunma birliklerinin oluşturulması için çalışmalara başlanmıştır.[76] Rusya ve Gürcistan arasında Rus askeri üslerinin çıkarılması konusunda imzalanmış anlaşma gereğince Rusya, Gürcistan’ın Viziani bölgesinde bulunan askeri üssünden asker ve silahların bir bölümünü Ermenistan’a sevk etmiştir. Günümüzde Rusya’nın, Ermenistan’ın Gümrü şehrinde 12, Ahuryan’da 4, Aragaç’ta 2, Eşterek’te 1, Erivan’da 7, Kafan’da 1, ve Nubaraşen kasabasında 2 askeri üs olmak üzere toplam 29 askeri karakolu bulunmaktadır. (Bkz: Tablo No 1. s. 47.) Rus askeri üslerinin yerleştiği bölgelere dikkat edilirse toplam 14 üssün Türkiye sınırına yakın bölgelerde konuşlandığı görülmektedir.[77] Ermenistan bununla da yetinmeyip 22 Aralık 2002’de Gürcistan’da çıkan muhabere birliklilerinin bir kısmını kendi sınırlarında konuşlandırmıştır. Bu birlikler, Rusya’nın Güney Kafkasya Askeri Birlikleri Komutanlığı’na verilmiştir.[78] Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Rus üslerinin Ermenistan’a konuşlandırılmasına itirazını bildirmiş, bu durumun Dağlık Karabağ sorununun çözümünü engelleyeceğini ifade etmiştir. Ayrıca, silahların Ermenistan’a nakledilmesi Rusya’nın ve Ermenistan’ın Avrupa Konvansiyon Kuvvetler Anlaşması’nın şartlarının ihlal ettiği anlamına gelmektedir.

Şubat 1992’de Ermenistan ve Rusya arasında imzalanmış anlaşmaya göre Ermenistan-İran ve Ermenistan-Türkiye sınırları Rusya Sınır Kuvvetleri Komutanlığı tarafından korunmakta ve Ermenistan Sınır Kuvvetleri Komutanlığında yaklaşık 1500 Rus subayı görev yapmaktadır.[79] Anlaşmanın imzalanmasından sonra Rus basınında konu ile yapılan yorum ve değerlendirmelerde, Ermenistan sınırlarının BDT ve Rusya sınırları olduğu ifade edilmiştir. Burada dikkati çeken bir nokta, Ermenistan’ın Rusya ile kara bağlantısı olmamasına rağmen, sınırlarının Rusya sınırları gibi gösterilmesidir.

2000’de ise taraflar arasında Gümrü’de konuşlanan Rus askeri üssün gayrimenkulları ile birlikte karşılıksız olarak 25 yıllığına Rusya’nın kontrolüne verilmesini öngören bir anlaşma imzalanmıştır. Ermenistan Rus sınır koruma kuvvetleri masraflarının % 30’unu karşılamaktadır.[80] Ermenistan’da konuşlanan Rus askeri üsleri ve mühimmat bölge güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Zira her hangi bir tehlike söz konusu olursa, Ermenistan bu birlikler ve silahlarla kısa bir sürede ordusunu bir kaç defa güçlendirmek imkanına sahiptir. Ermenistan’da Rus askeri varlığının bulunması Rusya’ya sadece Ermenistan’ın değil, aynı zamanda tüm Kafkasya’da gelişen siyasi olaylara müdahale etmek olanağı sağlamıştır. Ermenistan’da konuşlanan 102. Rus askeri üssü ve Ermenistan ordusu sık sık askeri tatbikat düzenlemektedir. Eylül 1996’da düzenlenmiş en büyük tatbikata ise yaklaşık dört bin asker, bin tank ve zırhlı araç, elli topçu sistem ve dört Su-27 savaş uçağı katılmıştır.[81]  

Eylül 2001’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ermenistan’ı ziyaretinden kısa  süre önce, Ermenistan ve Rusya Savunma Bakanları basın konferansı düzenleyerek iki ülke arasında askeri ilişkiler hakkında bilgi vererek taraflar arasında 40’tan çok askeri anlaşma imzalandığını bildirmiştir. Rusya Savunma Bakanı Sergey İvanov, Rusya’nın kısa ve orta vadede Kafkasya ve özelliklede Ermenistan’daki askeri üslerden vazgeçmeyeceklerini ifade ederek, bunun Rusya açısından jeopolitik bir zorunluluk olduğunu dile getirmiştir. Ermenistan ve Rusya arasında 27 Eylül 2000’de ‘Ortak Güvenliğin Sağlanması Açısından Ortak Askeri Birlikler/Güç Kullanılması Hakkında’ anlaşma imzalanmıştır.[82]
Bu askeri anlaşmalardan başka Rusya, 1993-1996 yılları arasında Ermenistan’a karşılıksız olarak yaklaşık 1 milyar Dolarlık silah göndermiştir.[83] Azerbaycan Parlamentosu Rusya Devlet Duma’sına mektup yazarak bu konunun araştırılmasını talep etmiş ve Rusya’nın Ermenistan’a bir milyar Dolarlık silah vermesi ile Karabağ sorununun çözümü için arabulucu girişimlerine ters düştüğünü ifade etmiştir. Rusya hükümeti konuyla ilgili yaptığı açıklamada Ermenistan’a verilen silahların yasadışı yollarla değil iki ülke arasında imzalanmış olan anlaşmalar çerçevesinde verildiği konusunda açıklama yapmasına rağmen, Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Rusya’nın Ermenistan’a silah vermediği bildirilmiştir.[84]    

Ermenistan ve Rusya, aralarındaki askeri işbirliğinin stratejik önem taşıdığını ve bölgede her iki devletin siyasi ve askeri çıkarlarına hizmet ettiğini çeşitli vesilelerle dile getirmiştir. Ermenistan topraklarında konuşlanan Rus askeri üslerini denge unsuru görürken, Rusya hem Kafkasya sınırlarının güvenliğinin korunması açısından hem de bölgeyi kontrol etmek açısından askeri işbirliğinin önemini vurgulamıştır.


DEVAM EDECEK..,

..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder