10 Mart 2018 Cumartesi

ABD nin Türkiye Cumhuriyeti Dönemindeki Ermeni Politikaları, BÖLÜM 2

ABD nin Türkiye Cumhuriyeti Dönemindeki Ermeni Politikaları, BÖLÜM 2


1991- 2000 Döneminde ABD’nin Ermeni Politikaları;

SSCB’nin dağılmasının ardından 1991 yılında Ermenistan’ın bağımsızlığını ilan etmesi ABD tarafından memnuniyetle karşılanmış ve ABD, Ermenistan’ı ilk tanıyan ülkelerden biri olmuştur. Şubat 1992’de ise Erivan’da büyükelçilik açmıştır.

Uluslararası güvenlik penceresinden bakıldığında ABD’nin, Ermenistan’ı Kafkasya ve genel olarak Ortadoğu ve Orta Asya çerçevesinde ele aldığı görülmekte dir[28].

ABD bu kapsamda daha çok ekonomik ve diplomatik araçları kullanmayı tercih etmiştir. 1992 yılında Ermenistan ile ABD arasında ticaret alanında üç anlaşma imzalanmıştır. Ermenistan parlamentosunda onaylanan anlaşmaların uygulanması ancak 1995 yılında mümkün olabilmiştir. Bu anlaşmalar “Ticari ilişkiler Anlaşması”, “Yatırım Anlaşması” ve “Yatırımların Korunması Anlaşmasıdır”. Anlaşmaların oluşturduğu yasal zemin üzerinde bugün Ermenistan’da 70 kadar ABD firması iş yapmaktadır[29]. Ancak ticari ilişkilerin ve yabancı yatırımların önemli bir kısmı Amerikalı Ermeniler tarafından gerçekleştirilmektedir.

ABD-Ermenistan ilişkilerinin önemli bir boyutunu da ABD’den Ermenistan’a yapılan ekonomik yardımlar oluşturmaktadır. 1992 yılından 2002 yılına kadar geçen süreçte ABD’nin Ermenistan’a yapmış olduğu toplam yardımların miktarı 1,2 milyar dolar, aynı dönemde Azerbaycan’a yaptığı yardımların toplamı ise sadece 165 milyon dolardır. 2004 yılına gelindiğinde ise ABD’den Ermenistan’a bağımsızlık sonrası yapılan toplam yardımların miktarı 1,5 milyar doları aşmıştır[30]. Bu miktar her geçen yıl artarak devem etmektedir. ABD 2016 mali yılı bütçesinde Ermenistan’a yaptığı ekonomik yardımı % 22 oranında artırmıştır[31].

ABD Ermenistan’la sürdürdüğü ticari ilişkilerin yanı sıra siyasi alanda da bu ülkeye destek olmakta ve Ermenistan’ın dış politikadaki saldırgan tutumunu da görmezden gelmektedir. 1992 yılında Ermenilerin 366. Rus Motorize Alayı’nın desteğinde Hocalı’ da yaptıkları katliama rağmen ABD Temsilciler Meclisi’nde Ermenileri kınayan tek bir oturum bile yapılmamış, tersine ABD’li milletvekilleri Türkiye ve Azerbaycan’ı suçlayan konuşmalar yapmıştır.

1993, 1994, 1995, 1996, 1997 ve 1998 yıllarında ABD Kongresi’nde Ermeni soykırımını anma toplantıları düzenlenerek gerek Temsilciler Meclisi’nde gerekse Senato’da önceki yıllarda öne sürülen “Türk aleyhtarı” tezlerin tekrarı yapılmış ve ABD tarafından Türkiye ve Azerbaycan’a karşı baskı politikası izlenmiştir. 1998 yılında Ermeni lobisi yeni bir karar tasarısı girişiminde daha bulunmuş, Temsilciler Meclisi’ndeki Ermeni lobisi milletvekillerinden David Bonior ve George Radnovich tarafından imzaya açılan 55 sayılı karar tasarısı ile soykırım iddiaları tekrar gündeme taşınmış, ancak başarılı olamamıştır[32].

1999 yılının Kasım ayında biri Cumhuriyetçi diğeri ise Demokrat kanada mensup iki milletvekili tarafından 134 üyenin imzasıyla “Ermeni Soykırımı Konusunda Eğitim ve Anma Kararı” adını taşıyan yeni bir Ermeni tasarısı Kongre’ye sunulmuştur[33]. Tasarıda 1915-1923 yılları arasında Anadolu’da 2.000.000 Ermeni’nin tehcire tabi tutulduğu ve bunlardan 1.500.000’inin öldürüldüğü ileri sürülmüş ve ABD Dışişleri Bakanlığı ve konuyla ilgili diğer kamu görevlilerinin konu üzerine eğilmeleri talep edilmiş, ayrıca ABD başkanlarının her yıl 24

Nisan’da yayınladıkları ve “katliam” sözcüğü ile ifade ettikleri olayları “soykırım” olarak tanımaları istenmiştir.

Tasarıda yer alan rakamlara bakıldığında Anadolu coğrafyasında yaşayan 750.000 Ermeni’den zorunlu göçe tabi tutulan 438.758[34] Ermeni’nin sayısının 2.000.000’a, göç sırasında hayatını kaybeden 56.610[35] Ermeni’nin sayısının ise 1.500.000’e çıkarıldığı görülmektedir. Söz konusu çarpıtmayı yapanların; zorunlu göç öncesi yıllarda açtıkları misyoner okulları[36] ve hastaneleri ile Ermeni isyanının çıkarılmasında önemli rol oynayan[37] bir ülkenin Parlamentosu’nun üyesi olmaları konuyu daha ilginç kılmaktadır.

Kasım 1999’da Kongre’ye sunulan 398 sayılı Ermeni tasarısı 14 Eylül 2000’de görüşülmeye başlanmış ve görüşmeler öncesinde 28 Haziran 2000’de Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan Ermeni lobisi faaliyetlerini yürüten ABD’li parlamenterlerle bir toplantı yapmıştır[38]. Toplantıyı müteakip 398 sayılı Ermeni tasarısı ABD Temsilciler Meclisi’nin Uluslararası İlişkiler Komitesi’nin 14 üyeli “Uluslararası Operasyonlar ve İnsan Hakları Alt Komitesinde” görüşülmeye başlanmıştır.

398 sayılı tasarının Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi’nin Uluslararası Operasyonlar ve İnsan Hakları Alt Komitesi’nden geçerek Uluslararası İlişkiler Komitesi’ne taşınması üzerine konu 29 Eylül 2000 tarihinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK)’nda ele alınarak tartışılmıştır.

MGK toplantısı sonucunda; Ermeni lobisinin iddialarıyla ilgili gelişmelerin esefle karşılandığı belirtilmiş ve Ermeni sorununa karşı daha etkin tedbirlerin alınması kararlaştırılmıştır. Ermenistan’ı uyaran ve ABD’ye karşı sitemde bulunulan açıklamada, girişimlerin militan Ermeni çevrelerin yönlendirmesiyle gündeme getirildiği ifade edilmiş, “sübjektif yargılar, sahte belgeler, dâhili ve harici politik kazanımlar esas alınarak yürütülmek istenen gayretlerin, bölge ve dünya barışına olumlu katkısının olmayacağı düşünülmektedir” denilmiştir. MGK’nın açıklamasında; “Tarihi gerçekler, resmî belgeler, kilise kayıtları ve şahitler ortada oldukça aynı coğrafi bölgede birlikte yaşamak zorunda olan iki halkın arasına aslı olmayan konular yaratarak, nifak tohumları sokmanın ve buna itibar etmenin taraflara kazanç sağlamayacağının bilinmesi, başta komşu ülke Ermenistan yönetimi ve halkı ile herkesin yararına olacaktır” ifadesine yer verilmiştir[39].

Cumhurbaşkanı Sezer başkanlığında yapılan MGK toplantısında konu üzerinde alınabilecek tedbirler de tartışılmıştır. Görüşülen bu tedbirler doğrultusunda Türkiye, ilk olarak H-50[40] numaralı hava koridorunu kapatmayı ve Erivan’a yapılan charter seferlerini durdurmayı düşünmüştür[41]. Dışişleri Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışmalarla belirlenen tedbirler arasında ise, Erivan’ın Ankara’nın toprak bütünlüğünü tanımamasının oldukça önemli olduğu ve söz konusu durumla ilgili bir kampanyanın başlatılması gereği üzerinde durulmuştur. Bu amaçla, ilk olarak 23 Ağustos 1990’da Ermenistan Cumhuriyeti’nin yayınlamış olduğu Bağımsızlık Bildirgesi’nde vurgulanan konuların üzerine gidilmesi kararlaştırılmıştır.

Konuya ilişkin açıklamada; “23 Ağustos 1990 tarihli Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti’nin bildirgesinin 11. maddesinde yer alan “Ermenistan Cumhuriyeti, 1915’te Osmanlı Türkiye’sinde ve Batı Ermenistan’da işlenen Soykırımın uluslararası alanda kabul edilmesi için sürdürülecek çabaları destekleyecektir” ifadesi ve Türkiye’nin Doğu Bölgesi’ni Batı Ermenistan olarak tanımlaması, düzenlenecek bu kampanyada üzerinde hassasiyetle durulması gereken öncelikli konular arasında yer almıştır. Ermenistan’la sınırları belirleyen 1921 tarihli Kars Antlaşmasının tanınması çağrısında bulunulması gibi uygulamaların yapılması da kararlaştırılmıştır” ifadelerine yer verilmiştir[42].

Bilindiği gibi Ermenistan Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Akdeniz ve Doğu Karadeniz bölgelerinin bir bölümünü Batı Ermenistan olarak adlandırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti topraklarından 19 ili içine alan[43] söz konusu bölge Ermenistan ve ABD okul atlaslarında[44] ve Ermenistan Dışişleri Bakanlığı web sitesinde de Batı Ermenistan olarak gösterilmektedir[45].

ABD’de Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi’nin Uluslararası Operasyonlar Dış Operasyonlar Alt Komitesi’nde 398 sayılı karar olarak kabul edilen Ermeni tasarısı 3 Ekim 2000’de Uluslararası İlişkiler Komitesi’nde tartışılmaya başlanmış ve görüşmeler sonunda tasarı H.R.596 olarak Temsilciler Meclisi’ne havale edilmiştir[46].

Tasarının ABD Temsilciler Meclisi Alt Komitesi’ne sevkini müteakip Türkiye Cumhuriyeti’nin izlediği kararlı tutum ve MGK’ da ele alınan kriz yönetim senaryosu kapsamında Ermenistan’a hava koridorunun kapatılması, Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi’nde Türkiye’den “Batı Ermenistan” olarak söz edilmesine karşı gerekli girişimlerin başlatılması ve özellikle “Çekiç Güç’ün görev süresinin uzatılmaması konularında alınması düşünülen tedbirler, Türkiye’nin bu konudaki kararlılığının gösterilmesi açısından ABD yönetimi üzerinde beklenen etkiyi sağlamış ve ABD Başkanı Bill Clinton Temsilciler Meclisi Başkanı nezdinde girişimde bulunmak zorunda kalmıştır. Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert’e bir mektup gönderen Clinton; tasarının Temsilciler Meclisi’nden geçmesinin Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin onarılamayacak şekilde bozulmasına neden olacağını ifade ederek tasarının Genel Kurul’a getirilmemesi talebinde bulunmuştur[47]. Bu gelişmeler üzerine Dennis Hastert 20 Ekim 2000’de Ermeni tasarısını geri çekmek zorunda kalmıştır.

 2001-2009 Döneminde ABD’nin Ermeni Politikaları;

İkinci ABD-Irak savaşının başlamasını takip eden süreçte, Amerikan yönetiminin bölgede Türkiye’ye olan ihtiyacı nedeniyle Ermeni tasarıları bağlamında Türkiye için önemli bir sıkıntı yaşanmamıştır. Ancak 2005 yılının haziran ayında Ermeni lobisinin kongredeki temsilcisi California milletvekilleri Cumhuriyetçi George Radanovich ve Demokrat Adam Schiff ile Ermeni Dostluk Grubu Eş Başkanı Joe Knollenberg ve Frank Pallone tarafından H.RES. 316 sayılı tasarı ABD Temsilciler Meclisi’ne sunulmuş ve Senato’ya S.RES. 320 numarası ile aynı amaçla sevk edilen tasarı Uluslararası İlişkiler Komitesi’nden 40 evet, 7 hayır oyu alarak geçmiştir[48].

Haziran 2005’te ABD Temsilciler Meclisi’ne ve Senatosu’na eşzamanlı olarak sunulan ve her ikisinde de kabul edilen 195 Sayılı Kararda; “Kongre 1915-1923 Ermeni Soykırımını anmakta ve Türkiye Cumhuriyeti’ni, öncül devleti olan Osmanlı İmparatorluğunun işlediği Ermeni Soykırımı suçunu tanımaya ve Ermenistan Cumhuriyeti ve Ermeni halkı ile yakınlaşma içine girmeye zorlamaktadır. Kongre, Türkiye’nin belirli koşulları yerine getirmesi şartıyla Avrupa Birliği’ne üyeliğini desteklemektedir” ifadelerinin yer almasının yanı sıra 2.000.000 Ermeni’nin tehcir edildiği ve bunlardan 1.500.000’inin öldüğü iddialarına da yer verilmiştir.

ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu’nun ortak kararı incelendiğinde akıl almaz suçlamalar ve hatalarla dolu olduğu görülmektedir.

ABD Kongresinin; “1915-1923 Ermeni Soykırımı” ifadesi ile ne soykırım olarak ne de katliam olarak adlandırılması vicdanen ve hukuken mümkün olmayan Ermeni zorunlu göçünü “soykırım” olarak nitelendirmesinin yanı sıra, 27 Mayıs 1915 tarihinde çıkartılan kanunla başlanan ve 15 Mart 1916 tarihinde son verilen zorunlu göç sürecini Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılına kadar uzattığı yani Türk İstiklal Harbi dönemini de soykırım olarak nitelendirdiği görülmektedir.

“Temsilciler Meclisi; Türkiye Cumhuriyeti’ni, Ermeni Soykırımı suçunu tanımaya ve Ermenistan Cumhuriyeti ve Ermeni halkı ile yakınlaşma içine girmeye zorlamaktadır” cümlesi; Türkiye Cumhuriyeti’ne işlemediği bir suçu kabul etmeyi ve Türkiye topraklarını “Batı Ermenistan” olarak kabul eden bir ülke ile yakınlaşmayı dayatan, uluslararası diplomatik teamüllere uymayan, nezaketsizliğin de ötesinde hakaret içeren bir ifadedir.

“Temsilciler Meclisi, Türkiye’nin belirli koşulları yerine getirmesi şartıyla AB (Avrupa Birliği) üyeliğini desteklemektedir” ifadesi ise Türkiye’nin AB üyeliğini AB’nin Türkiye’ye dayattığı “Türkiye’nin Ermenilere soykırım uyguladığı iddiasını kabul etme” şartına bağlamaktadır.

Kararda geçen “Teşkilatı Mahsusa’nın Ermeni nüfusunu imha etmek için hapishaneden serbest bırakılmış zorba suçlulardan oluşan “kasap taburları” oluşturduğu” ifadesi ise hiçbir somut delile dayanmadan bir ulusu insan kasaplığı ile suçlayan kabul edilemez bir hakarettir.

Kararda İstanbul’dan “Konstantinopolis” olarak söz edilmesi, ABD yönetiminin, 550 yıldır Türklerin elinde bulunan İstanbul’u Türk toprağı olarak kabul etmeyi içine sindiremediğini göstermektedir.

Kararda; 24 Nisan 1915’te tutuklanan Komite liderlerinden “Ermeni aydını ve cemaat lideri” olarak söz edilmekte ve bu kişilerin çoğunun kısa süre sonra öldürüldükleri iddia edilmektedir ki bu iddia bütünüyle gerçek dışıdır.

24 Nisan 1915’te haklarında tutuklama emri çıkarılan 235 Ermeni komite liderinden 226’sı yakalanabilmiş ve bunlar Ayaş ve Çankırı cezaevlerine nakledilmiştir[49]. Ermeni yazar Peter Balakian ise 24 Nisan 1915’te İstanbul’da tutuklanıp daha sonra Fransa’ya göç eden ve bir rahip olan amcası Grigoris Balakian’ın hatıralarına dayanarak İngilizceye çevirdiğini belirttiği 2009 basımlı Armenian Golgotha adlı kitabında Ayaş’ta hapis bulunan Ermeni komitecilerin sayısını 62, Çankırı’da hapis bulunan komitecilerin sayısını ise 69 olarak göstermiştir[50]. Söz konusu tutuklu Ermeniler katledildi ise Grigoris Balakian’ın hapisten çıktıktan sonra Fransa’ya gitmesi nasıl açıklanabilecektir?

Diğer yandan söz konusu komite liderlerinin tamamı hapishaneye konulmamış, Çankırı’ya gönderilenler ikişer-üçer kişilik gruplar halinde yazlık evlere yerleştirilmiş ve şehir/kasaba içinde serbest olarak dolaşmalarına müsaade edilmiş, sadece günde bir kez polis karakoluna uğrayarak bölgeyi terk etmediklerini göstermeleri mecburiyeti getirilmiştir[51]. Hatta bunlardan Arşak oğlu Mardiros ile Arşak Diradoryan adlı Ermeniler maddi durumlarının iyi olmadığını belirterek kendilerine maddi yardım yapılması talebinde bulunmuş ve talepleri kabul edilmiştir[52].

Yapılan tahkikat sonucunda Çankırı’da denetimli serbestlik cezasında bulunan Ermenilerden 35’inin suçsuz olduklarına karar verilerek İstanbul’a dönmelerine izin verilmiş, 25’i suçlu bulunarak Ayaş’a nakledilmiş, 57’si ise Zor bölgesine sevk edilenlerle birlikte Zor’a gönderilmiştir. Yabancı uyruklu komite lideri 7 Ermeni’den 3’ü sınır dışı edilmiş, 4’ü ise hapiste tutulmaya devam edilmiştir. Kalan Ermenilerden 31’i af edilmiş, bunlardan 13’ü İzmit’e, 10’u Eskişehir’e, 2’si Kütahya’ya, 2’si Bursa’ya, 2’si Kastamonu’ya, 1’i Geyve’ye, 1’i[53] ise Kayseri’ye gönderilmiştir.

Ayaş’ta tutulan komitecilerden Taşnak lideri Serkis Bağdıkyan 9 Mart 1918’de ölmüş[54], Mondros Mütarekesinin imzalanmasından sonra Karnik Madukyan, Kirkor Hamparsumyan ve Pantuvan Parzisyan serbest bırakılmış[55], kalanlar ise İngiliz işgal kuvvetlerinin İstanbul’u işgalinden sonra salıverilmiştir[56].

Kararda; “2.000.000 Ermeni’nin tehcir edildiği, bunlardan 1.500.000 kadın, erkek ve çocuğun katledildiği, canını kurtaran 500.000 kişinin ise evlerinden kovulduğu” öne sürülmektedir.

Oysa Osmanlı Devleti Dahiliye Nezareti Sicil Umum Müdürlüğünce 1914 yılında yapılan nüfus sayımına göre Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin tamamının sayısı 1.294.851 kişidir[57]. Ancak bu rakama zorunlu göçle hiçbir ilgisi bulunmayan ve Osmanlı Devleti’nin Suriye, Filistin gibi diğer topraklarında yaşayan Ermeniler de dahidir. O dönemdeki yabancı yazarlar da Ermeni nüfusunu 780.750- 1.330.000 arasında göstermektedir Bunlardan Trotter Ermeni nüfusunu 780.750, Rolen Jakmen 1.330.000, Cuinet 838.125, Zelenof 921.000, Vamberi 1.131.000, Lynch ise 1.058.484 olarak vermektedir. Osmanlı Ermenileri için bağımsızlık talebinde bulunulan vilayetler için Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan’ın verdiği rakam da 1.150.000 kişidir[58]. Zorunlu göç kararının uygulandığı Anadolu coğrafyasındaki Ermeni nüfusu ise 736.000 kişi olup bu nüfusun 438.758’i için göç kararı uygulanmış ve bunlardan 382.148’i göç yerlerine varmıştır. Aradaki fark sadece 56.610 kişi olup bunlardan 25.000-30.000 kadarı Tifo, Dizanteri gibi hastalıklardan ölmüştür[59].

ABD Kongresi’nin kararına göre ise Anadolu’da yaşayan toplam Ermeni sayısının iki katı Ermeni göç ettirilmiş, göç ettirilen 438.758 Ermeni’nin üç katı Ermeni ölmüştür. Hiçbir mantık kuralına uymayan böyle bir hesaplamayı yapabilmek gerçekten maharet isteyen bir iştir ve bu mahareti Ermenilere sempatik görünerek oy toplamak için Ermenilerin hazırladıkları tasarıyı mantık süzgecinden geçirmeden imzalayan ABD Kongre üyeleri göstermiştir.

2007 yılında Ermeni lobilerinin etkisiyle ABD Temsilciler Meclisi’ne yeni bir Ermeni tasarısı daha getirilmiştir. 30 Ocak 2007’de Temsilciler Meclisi’nin 110. oturumunda Ermeni lobisinin önde gelenlerinden Demokrat Parti milletvekilleri Adam Schiff ve Frank Pallone ile Cumhuriyetçi Parti milletvekilleri George Radartovich ve Joe Knollenberg tarafından sunulan H.RES.106 numaralı tasarıda yine 2005 yılında kabul edilen karar metninde geçen ifadeler tekrarlanmış ve “Osmanlı İmparatorluğu’nun 1915-1923 yılları arasında Ermenilere soykırım uyguladığı, yaklaşık 2.000.000 Ermeni’nin sınır dışı edildiği, bunlardan 1.500.000 kadın, erkek ve çocuğun öldürüldüğü, kurtulan 500.000 Ermeni’nin de evlerinden kovulduğu” iddiaları tekrarlanmıştır[60].

ABD Temsilciler Meclisi’nin Dışişleri Komitesi, tehciri soykırım olarak nitelendiren H.RES.106 numaralı tasarıyı 21’e karşı 27 oyla kabul etmiştir. Oylamayı, Ermeni tasarısına karşı Türkiye’nin tezlerini anlatmak üzere Washington’a giden, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Egemen Bağış başkanlığındaki TBMM heyeti ile Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy da izlemiş, ancak karara karşı gereken tepki gösterilmemiştir.

ABD, Temsilciler Meclisinde ve Senatosunda alınan Ermeni yanlısı kararların yanı sıra Ermenistan’a yapılan yatırımlar ve ekonomik yardımlar yoluyla Ermenistan ekonomisini desteklemekte ve Türkiye ile Ermenistan’ın iyi ilişkiler kurmaları suretiyle Rusya’yı güneyinden çevrelemeyi ve Ermenistan üzerindeki Rus etkisini kırmayı da planlamaktadır.

Bu kapsamda Washington 2004-2008 döneminde Ermenistan sınır kapısını açması için Türkiye’ye baskı yapmaya başlamıştır. Amerikalıların bu konudaki isteklerinden biri de KarsTiflis demiryolu hattının onarılarak, Türkiye ile Ermenistan arasında doğrudan kara ve demiryolu bağlantısının sağlanması hususudur[61]. ABD, daha önce Kars-Gümrü-AyrumMarneuli-Tiflis yolu ile Gürcistan’a ve Kars-Gümrü-Erivan-Nahcivan-Meğri-Bakü yolu ile Azerbaycan’a bağlantısı olan Ermenistan demiryolu hattının yeniden işletmeye açılması suretiyle Türkiye ile Ermenistan’ın birbirine bağlanarak Karabağ’ın işgalinden sonra kapatılan Türkiye’nin Ermenistan hududunun dolaylı yoldan açılmasına ve Türkiye ile Ermenistan’ın yakınlaştırılmasına çaba harcamaktadır. Ancak Türkiye’deki temeli 2008’de 3 cumhurbaşkanı tarafından atılan hat Ermenistan’ı dışarıda bırakarak Kars-Tiflis-Bakü hattı olarak planlanmış ve hattın inşasına başlanmıştır. Böylece daha başlangıçta ABD’nin demiryolu hattı üzerinden Türkiye’nin Ermenistan’a uyguladığı ambargoyu kırma ve Türkiye ile Ermenistan’ı yakınlaştırma planı suya düşmüştür. 30 Ekim 2017’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvirikaşvili ile Kazakistan Başbakanı Bakıtcan Sagintayev ve Özbekistan Başbakanı Abdulla Aripov’un katılımıyla açılan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının Çin’i Avrupa’ya bağlayacağı hususu ön plana çıkarılmakla birlikte ABD açısından konunun önemi halen Asya ve Uzakdoğu ile Avrupa arasındaki tek seçenek olan Rusya güzergâhının tekelinin sona erdirilmesi ve ileride Ermenistan’ın da bu hatta bağlantısının yapılması suretiyle Ermenistan’a uygulanan ambargonun kırılması noktalarında kendini göstermektedir. Ancak Ermenistan Cumhurbaşkanı Serkisyan’ın Ağrı’nın Ermenilere ait olduğuna ilişkin demeçleri ortadayken projenin Ermenistan’a da bağlanmasının sadece Ermenistan’ın saldırgan politikalarına ve ABD’nin bölgedeki çıkarlarına hizmet edeceği, Türkiye’nin ise somut hiçbir kazanımı olmaksızın karşılıksız taviz veren ülke durumuna düşeceği açıktır[62].

2009 Yılından Sonra ABD’nin Ermeni Politikaları;

ABD Temsilciler Meclisinde ve Senatosuna sunulan ve Türkleri soykırımla suçlayan karar tasarıları 2009 yılından itibaren hız kazanarak devam etmiştir. H.RES.106 numaralı tasarıdan iki yıl sonra 17 Mart 2009’da 2005 ve 2007 yıllarındaki Ermeni tasarılarının mimarı California Milletvekili Adam Schiff, bu defa 252 sayılı tasarıyı hazırlayarak ABD Temsilciler Meclisine sunmuştur. Tasarının Temsilciler Meclisi’ne sunulmasından bir ay sonra Nisan 2009’da Türkiye’yi ziyaret eden ABD Başkanı Barak Obama TBMM’nde yaptığı konuşmada Heybeliada Ruhban Okulunun açılması, farklı etnik grupların kültürel haklarının artırılması ve Kıbrıs konusundaki taleplerinin yanı sıra Türkiye’nin Ermenistan hududunu açması talebini de   dile getirmiştir[63].

252 sayılı tasarıda yer alan hususlar 2005 yılında Kongre’ye getirilen HCON 195 IH numaralı kararla ve 2007 yılında Kongre’ye getirilen H.RES. 106 numaralı kararla büyük ölçüde örtüşmektedir:

252 sayılı tasarı 4 Mart 2010’da ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde görüşülerek 22’ye karşı 23 oyla kabul edilmiştir.

Kararda; 27 Mayıs 1915 -15 Mart 1916 tarihleri arasında uygulanmış olan zorunlu göçten söz edilirken “Ermeni tehciri 1915’ten 1923’e kadar uygulanmıştır ve yaklaşık 2.000.000 milyon Ermeni’den 1.500.000 erkek, kadın ve çocuk öldürülmüş, hayatta kalan 500.000 kişi evlerinden sürülmüştür” denilmek suretiyle bir yandan 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ile çizilen sınırların “Wilson tarafından çizilen haritada yer alan Ermenistan ve Kürdistan’ı ihtiva etmemesi nedeniyle” ABD açısından kabul edilemez olduğuna dolaylı olarak vurgu yapılmakta ve Ermeni göçü ile hiçbir ilgisi bulunmayan İstiklal Harbi dönemi de sözde soykırım tarihi içine alınmakta, diğer yandan Anadolu’da yaşayan 736.000 Ermeni’nin sayısı önceki iki kararda olduğu şekilde 2.000.000’a çıkarılmak suretiyle yaşayandan çok Ermeni’nin üstelik tasarlanarak öldürüldüğü iddia edilmekte ve zorunlu göç sırasında Osmanlı Devleti tarafından alınan insani tedbirler görmezden gelinmektedir.

Oysa 1919 Paris görüşmelerinde Bogos Nubar Paşa yaklaşık 600.000-700.000 kadar Ermeni’nin tehcir edildiğini bildirmiştir. Ayrıca Patrikhane savaş sonunda Anadolu’daki toplam Ermeni sayısını en az 644.000 olarak vermektedir[64]. Cemiyet-i Akvam ise 1922 yılında dünyadaki Türkiye Ermenilerinin sayısını 817.873 olarak açıklamaktadır. Üstelik aynı belgeye göre Müslüman olan veya Türkiye’de kalan 281.000 Ermeni bu rakama dâhil değildir[65]. Diğer yandan savaş sonrasında Ermeni Patrikhanesi tarafından İngiltere ve Fransa büyükelçilerine gönderilen bir memorandumda 1914-1918 yılları arasında “200.000 Ermenin öldürüldüğü” iddia edilmektedir. Bu memorandum, Paris Barış görüşmeleri öncesinde Amerikan delegasyonuna verilen bir rapora (Report Presented to the Preliminary Peace Conference by the Commission on the Responsibility of the Authors of the War and on the Enforcement of Penalties, March 29, 1919) da aynen yansımıştır. Bu kararda da görüldüğü üzere 1919’da Ermeni Patrikhanesi Ermeni kayıp sayısını 200.000 olarak tahmin etmektedir[66].

ABD’li tarihçi Prof. Dr. Justin McCarthy zorunlu göç kararı öncesinde Anadolu’da yaşayan Ermenilerin sayısının 750.000 kadar olduğunu belirterek, bunların büyük bir kısmının daha savaş çıkmadan başka ülkelere göç ettiğini, bunların yok sayılması ve Türklerin Anadolu’da yaşayan Ermenilerin tamamını katlettiğinin varsayılması halinde bile Türklerin iddia edildiği gibi 1.500.000 Ermeni’yi katledebilmesi için her bir Ermeni’yi 2 kez öldürmesi gerektiğini, bunun ise imkânsız olduğunu söylemektedir[67].

4 Haziran 2009’da Huffpost World’te bir makale yazan ABD eski Başkanı Ronald Reagan’ın hukuk danışmanı Bruce Fein’in I. Dünya Savaşında ve göçler sırasında Ermeni ve Türklerin kayıplarına ilişkin tespitleri ise şu şekildedir:

“Ermeni papazı Vahan Vardapet Osmanlı Ermenilerinin sayısını 1.200.000 olarak vermektedir. Bogos Nubar Paşa ise Anadolu’dan 700.000 Ermeni’nin savaşta başka ülkelere göç ettiğini, 280.000 Ermeni’nin ise geride kaldığını ifade etmektedir. Bunların tamamı bile ölmüş olsa ölen Ermeni sayısı 280.000 kişi olur. 
Ermeni- Amerikan Asamblesi’nden George Montgomery ise Ermeni kayıplarının 500.000 kadar olduğunu belirtmektedir. Aynı dönemde Anadolu’da ölen 
Türklerin sayısı ise 2.400.000 kişidir. Ancak bundan hiç kimse söz etmemekte dir. Beyaz Saray 1981’de araştırma yaptı, Ermenilerin 2 milyonun üzerinde Müslüman Osmanlı’yı katlettiği ortaya çıktı. Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor”[68]. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun azınlıklara karşı “müthiş” sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü. 
Ermeni terör çeteleri Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rusya ile birlikte Osmanlıları öldürdü. Bu rakamın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Ermeni kayıplarının  ise 500 bin civarında olduğu araştırmalarla kanıtlandı. Burada asıl önemli konu, Ermenilerin ihanetidir. Osmanlı da kendisini savundu. 

Özellikle ABD’de yaşayan Ermeniler, soykırım yalanı ile büyük menfaat sağlıyor. ABD yönetimi de büyük paralar döndüğü için Ermenileri karşısına almak istemiyor. 
Ermeniler ısrarla kendi arşivlerini açmıyor. Çünkü yıllardır soykırım yalanı ile dönen getirimi kaybetmek istemiyorlar. Arşivler açıldığı anda gerçek ortaya çıkacak” [69] .

Bruce Fein’in yukarıdaki ifadeleri ABD yönetimi tarafından yapılan arşiv araştırmaları sonucunda asıl katliamın Ermeniler tarafından Türklere uygulandığının ortaya çıkarıldığını, ancak Ermenilerin gerçeklerin açıklanmasını önlediklerini göstermektedir. Bütün bu belge ve açıklamalar ortadayken 252 sayılı kararda 1.500.000 Ermeni’nin katledildiğinin belirtilmesi bilgisizlikle açıklanabilecek bir durum değildir. Bu ifadenin kararda nasıl yer aldığının cevabı ancak ABD yönetiminin Ermeni Diasporasına alet olmasıyla açıklanabilecek bir husustur.

Kararda 24 Mayıs 1915 tarihinde, İttifak Güçleri, İngiltere, Fransa ve Rusya’nın bir başka devleti “insanlık suçu işlemekle” itham eden ortak bir açıklama yayımladıklarına vurgu yapılmakta, ancak Osmanlı Devleti’nin bu ortak açıklamaya verdiği aşağıda özet olarak sunulan cevaptan söz edilmemektedir.

“Osmanlı Hükümeti sözü geçen bildirinin kapsadığı ifade ve maddeleri kesinlikle reddeder. Osmanlı ülkelerinde Ermenilere karşı katliam yapıldığı yalandır. İngiltere, Fransa ve Rusya Ermenileri isyana kışkırtmıştır. Bab-ı âli, kara ve deniz hudutlarının korunması, güvenliği için gerekli göreceği her çeşit tedbirleri uygulamayı milli görevlerinden sayar ve bundan dolayı hiçbir yabancı hükümete hesap vermek zorunda değildir. İngiliz ve Fransız deniz kuvvetleri kumandanları Çanakkale’de gezici ve sabit hastaneleri topa tutarken ve Rusya hükümeti Ermeniler vasıtasıyla Kars yakınlarında oturan binlerce Müslümanı kılıçtan geçirir ve Kafkasya’da aldığı Osmanlı esirlerini yine aynı Ermeniler vasıtasıyla yok eder ve bunları açlık ve susuzluk içinde merhametsizce öldürürken; İngiltere, Fransa ve Rusya hükümetlerinin insanî duygulardan dem vurmaları garip değil midir? Kafkasya’da, Fas’ta, Mısır’da, Hindistan’da ve başka yerlerde çıkan isyanlar sırasında, bunları bastırmak için son derece şiddet göstermiş ve tamamen insanlığa aykırı hareketlerden geri durmamış olan İngiltere, Fransa ve Rusya hükümetlerinin, alınması gerekli ve son derece adaletle uygulamış olduğu tedbirlerden dolayı Osmanlı Hükümetini suçlamaları doğru olamaz. Osmanlı Hükümeti, bu olaylarda en basit devlet haklarını kullanmaktan başka bir şey yapmamışken, Osmanlı Hükümeti ileri gelenleri ile bastırma tedbirleriyle ilgili bulunan memurların sorumlu tutulacaklarına dair yayınlar, hiçbir karşılığa lâyık değildir.

 3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,

***

ABD nin Türkiye Cumhuriyeti Dönemindeki Ermeni Politikaları, BÖLÜM1

ABD nin Türkiye Cumhuriyeti Dönemindeki Ermeni Politikaları, BÖLÜM1


Ömer Lütfi Taşçıoğlu


Ermeni sorunu ve Ermenilerin I. Dünya Savaşı dönemindeki isyanları ele alınırken Ermeni isyanlarının çıkarılmasında rol alan ülkeler olarak İngiltere, Fransa ve Rusya sayılmakta, ancak ABD’nin rolü adeta görmezden gelinmekte dir. Oysa söz konusu isyanların çıkarılmasında ve Ermenilerin günümüzde de devam eden soykırım iddialarının ve Türkiye Cumhuriyetinden tazminat ve toprak taleplerinin arka planında ABD’den aldıkları desteğin de çok önemli rolü bulunmaktadır.

ABD’nin Ermeni isyanları üzerindeki etkileri “ABD’nin Osmanlı Devleti’ndeki Faaliyetleri ve Ermeni Politikası” adlı makalede ele alınmıştır. Bu çalışmada ABD’nin Cumhuriyet dönemindeki Ermeni politikaları ele alınmak suretiyle ABD’nin Ermeni politikalarının tamamının incelenme ve değerlendirmesine imkân sağlanmış olmaktadır.

Çalışmada Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki genel durumun ve Lozan Konferansında ABD’nin izlediği Ermenistan kurulmasına ilişkin politikaların kısa bir özeti verildikten sonra, ABD’nin 1923-1964 döneminde, 1965-1990 döneminde, 1991-2000 döneminde, 2001-2008 döneminde ve 2009 yılından sonra izlediği Ermeni politikaları ayrı başlıklar halinde ele alınarak incelenmiş ve sonuç bölümünde tüm bu bölümlerde ele alınan konuların genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.

Birinci Dünya Savaşı Sonrasındaki Genel Durum ve Lozan Konferansı;

Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı coğrafyası yeniden şekillenirken Kafkasları terk etmek zorunda kalan İngiltere bölgede bıraktığı boşluğu ABD’nin doldurmasını ve bu kapsamda ABD mandasında bir Ermenistan kurulmasını arzu ediyordu. ABD yönetimi ise İngiltere’nin de teşviki ile Anadolu topraklarında bir Ermenistan kurulmasına sempati ile bakıyordu.

Bu ortam içinde 22 Nisan 1920’de Paris Konferansı’na çağırılan Osmanlı Devleti’ne Ege bölgesinin Yunanistan’a, Akdeniz bölgesinin İtalya’ya, Güneydoğu Anadolu bölgesinin Fransa’ya bırakılması, Doğu Anadolu bölgesinde bir Ermeni devleti kurulması ve Ermenistan’ın sınırlarının ABD Başkanı Wilson tarafından belirlenmesi 10 Mayıs 1920’de ön şart olarak bildirilmiştir.

San Remo Konferansı’nda alınan kararlar gereğince Ermenistan’ın sınırlarını belirleme görevini kabul eden ABD Başkanı Wilson, 24 Mayıs 1920’de Ermenistan’ın mandaterliği için Kongre’ye müracaatta bulunmuş, ancak ABD Senatosu 29 Mayıs 1920’de Ermenistan’ın mandaterliğini kabul etmediğini açıklamıştır[1].

Amerikan senatosu mandayı kabul etmese de Türk-Ermeni sınırını uygun bulduğu biçimde yeniden çizmeye davet edilen ABD Başkanı Wilson, 22 Kasım 1920’de Ermenistan’ın sınırlarını çizmiş[2], böylece kâğıt üzerinde bir Birleşik Ermenistan Devleti çizilmiştir[3]. Ancak İstiklâl Savaşının kazanılmasıyla İngiltere ve ABD’nin Türk topraklarında Ermenistan kurma planı hayal olmaktan öteye geçememiştir.

Millî mücadelenin kazanılmasını müteakip 20 Kasım 1922’de başlayan ve 4 Şubat-23 Nisan 1923 tarihleri arasında verilen aradan sonra 24 Temmuz 1923’e kadar devam eden Lozan Konferansı’na ABD, yetkili temsilcileri olarak; Roma Büyükelçisi Richard Washburn Child, İstanbul’daki Yüksek Komiseri Amiral Mark I. Bristol ve Bern Büyükelçisi Joseph C. Grew’u atamış, dolayısıyla konferansa gözlemci statüsü ile katılmıştır.

Konferansta Ermenilerle ilgili tüm oturumlarda İngiliz temsilciler ile birlikte Türk karşıtı bir tutum izleyen[4] ABD temsilcilerinin 30 Aralık 1922’de Azınlıklar Alt Komitesi’ne Ermeniler için ulusal yurt talebini içeren bir muhtıra vermesi üzerine Türk heyeti oturumu terk etmiştir[5].

1923-1964 Döneminde ABD’nin Ermeni Politikaları;

24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile Türkiye Cumhuriyeti savaştığı ülkelerle diplomatik ilişki kurmuştur. 1925 yılına gelindiğinde Türkiye’nin normal diplomatik ilişki içerisinde olmadığı tek ülke ABD idi. 1923 yılında Lozan Barış Konferansı sırasında Türk ve Amerikalı yetkililer arasında görüşmeler yapılmış ve Lozan’ın imzasından iki hafta sonra 6 Ağustos 1923’te Türk-ABD İkili Antlaşmaları imzalanmıştır.

ABD’deki Lozan Antlaşması tartışmaları 1926 yılı sonuna kadar sürmüş ve nihayet 18 Ocak 1927’de Amerikan Senatosu Lozan Antlaşması’nı reddetmiştir[6].

ABD’nin Lozan Antlaşması’nı reddetmesinin gerekçesi ret kararından daha önemlidir[7]. ABD’nin Lozan Antlaşması’nı reddetme gerekçesi Lozan’ın kapitülasyonları kabul etmemesi ve “Ermeni Soykırımını” tanımamasıdır[8].

1923 yılında ABD’de “Lozan Antlaşması’na hayır” kampanyalarıyla yürütülen faaliyetler 1923-1965 yılları arasında da devam etmiştir. Bu yıllar arasında Ermeni Propagandası pasif olarak nitelendirilemeyecek bir dönem geçirmiştir. Söz konusu tarihler arasında okullar ve kiliseler hariç ABD’nin çeşitli eyaletlerinde 34 kuruluş ve bunlara bağlı yüzlerce büro ile Türkiye aleyhine çalışmalar yürütülmeye devam edilmiştir[9].

1923-1965 dönemi, ABD Ermeni politik aktivitelerinin veya daha geniş bir anlamda ABD’de Türkiye aleyhtarı propagandanın Amerikan halkına telkin edildiği yıllar olarak değerlendirilebilir. Zira 1930’lardan 1960’lara, hatta günümüze kadar Yunanlılar ve Ermeniler belli başlı Amerikan üniversitelerinde vakıf ve kürsüler kurmuşlar ve üniversite bünyesindeki Ortadoğu Enstitüleri’nin yönetimini ele geçirmişlerdir. Bunun sonucu olarak Türk tarihinin, Amerikalı öğrencilere Yunan ve Ermeni asıllı kişilerce öğretilmesi gibi son derece garip bir durum ortaya çıkmıştır. Bu suretle bir taraftan Amerikan halkında kötü bir Türk algısı oluşturulurken, diğer taraftan anılan grupların etkisiyle birçok Amerikan üniversitesi Türkiye hakkında olumsuz çalışmaların yürütüldüğü ve Türk düşmanlığının aşılandığı kurumlar haline getirilmiştir[10].

SSCB’nin 19 Mart 1945’te Türkiye’ye bir nota vererek Türk-Sovyet sınırında kendi lehine düzeltmeler yapılmasını ve Türk Boğazlarından kendisine kara ve deniz üssü verilmesini talep etmesinin ardından Türk hükümeti Sovyet tehdidine karşı sığınacağı bir güç arayışı içine girmiş ve 1947 Truman doktrini ve bunu takip eden Marshall yardımı kapsamında 12 Temmuz 1947’de ABD ile imzalanan yardım anlaşmasından ve takip eden süreçte NATO’nun Kore harekâtına katılmasından sonra Türkiye, ABD’ye her yönüyle bağımlı hale getirilmiştir. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde balayı havası yaşanan bu dönemde iki ülke arasında Ermeni sorunundan dolayı herhangi bir kriz yaşanmamıştır.

Ancak Kıbrıs krizi sırasında 1964 yılında Türkiye ile ABD arasında yaşanan Johnson mektubunu ve İnönü’nün cevabını takiben iki ülke arasındaki ilişkiler gerginleşmiş ve bu gerginlikten ABD’deki Rum ve Ermeni lobileri yararlanmıştır.

1965-1990 Döneminde ABD’nin Ermeni Politikaları;

Ermeniler tarafından sözde soykırımın ellinci yılı olarak kabul edilen 1965 yılından itibaren dünya üzerindeki Ermeni lobilerinin ve Diasporasının çabalarına paralel olarak ABD’deki Ermeni lobisi de faaliyetlerine hız vermiştir.

Bu döneme damgasını vuran en önemli olay 27 Ocak 1973 tarihinde Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir’in ABD’nin Kaliforniya Eyaleti’nin Santa Barbara şehrinde yaşlı bir Ermeni tarafından katledilmesi olmuştur. Bu dönemde ABD yönetiminin kendi vatandaşı olan Ermenilerin cinayetlerine engel olacak tedbirler almak yerine, Ermeni seçmenleri tatmin etmek üzere soykırım söylemlerine ve Ermenilerin haklılığına vurgu yapan açıklamalar yapmayı tercih ettiği, Amerikan basınının da bu tür açıklamalara destek olduğu müşahede edilmiştir.

1974 yılında Yunanlı Albay Nickos Sampson’un Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak üzere darbe girişiminde bulunması üzerine Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak başlattığı Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında ABD’nin Türkiye’ye ambargo uygulamaya başlaması üzerine Türkiye buna cevap olarak 13 Şubat 1975’te Kuzey Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni ilan etmiş, 25 Temmuz 1975’te ise Türkiye-ABD Savunma İşbirliği Anlaşmasını feshederek ortak savunma tesislerindeki faaliyetleri askıya almıştır. Türkiye’nin ülkesindeki tüm ABD üslerini askıya alması iki ülke arasındaki ilişkileri tekrar gerginleştirmiş ve bu olaydan sonra ABD’deki Rum ve Ermeni lobilerinin Türkiye aleyhindeki faaliyetleri ivme kazanmıştır. Türk-ABD ilişkilerinin gerginleşmesinden kısa bir süre sonra ilginç bir şekilde Lübnan’da ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia-Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Gizli Ermeni Ordusu) örgütü kurulmuştur. ASALA terör örgütünün kuruluşunda ABD’deki Diaspora Ermenilerinin maddi destek sağladığı artık bilinen bir gerçek haline gelmiştir.

ASALA ile PKK (Partiya Karker Kurdistan -Kürdistan İşçi Partisi)’nın 8 Nisan 1980’de Lübnan’ın Sidon kentinde ortak bir basın toplantısı düzenleyerek Türkiye’ye karşı ortak eylem kararı aldıklarını açıklamalarını takip eden süreçte Türkiye’nin yurt dışı temsilciliklerine düzenlenen saldırılar, PKK ve ASALA terör örgütleri tarafından ortaklaşa üstlenilmiştir. Ancak 1984 Eruh-Şemdinli baskınından sonra ASALA ilginç bir şekilde ortadan kaybolmuş, başka bir deyişle görevini PKK’ya devretmiştir.

ABD’de Türkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyette bulunan Ermeni örgütleri arasında en önemli iki örgüt Amerikan Ermeni Milli Komitesi (ANCA) ve Amerikan Ermeni Asamblesi (AAA)’dir. 1980’li yıllardan itibaren ABD Parlamentosu’nda etkin bir şekilde lobi faaliyeti yürüten ANCA ve AAA, Washington’un Ankara politikaları üzerinde oldukça etkili olmuş ve çeşitli aralıklarla Kongre’ye taşıdıkları “Ermeni tasarıları” ile Ankara-Washington ilişkilerinde gerginliklere yol açmışlardır[11]. Bu iki örgüt kontrol ettikleri Ermeni seçmenlerin oyları sayesinde ABD’li politikacılar üzerindeki oldukça etkili bir konuma sahip olmuşlardır. ABD’nin belirli bölgelerinde toplu olarak bir arada yaşayan Ermenilerin oyları hem başkanlık seçimlerinde başkan adaylarını hem de 100 üyeli Senato ve 435 üyeli Temsilciler Meclisi seçimlerinde yarışan Parlamento adaylarını cezbeder bir hal almıştır. Örneğin California eyaletine bağlı Pasadena, Burbank ve Glendale bölgelerinde Ermeni oylarını alacak kişi Temsilciler Meclisi’ne girmeyi garantilemiş olmaktadır. Bu üç bölge ve özellikle “Küçük Ermenistan” olarak adlandırılan Glendale bölgesindeki oylar, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’ne 50’nin üzerinde milletvekili gönderen California eyaletinin seçimlerdeki kaderini belirlemektedir[12]. Bölgedeki Ermeni kiliselerinin de katkısıyla Ermenilerin oylarını toplu olarak tek bir partiye yönlendirmesi bölgenin seçim sonuçlarını etkilediğinden seçimler sırasında ABD’li oy avcıları için Ermeni toplumu önemli bir kitle haline gelmiştir. Bu nedenle 1980’lerin sonunda “Baba Bush” döneminden başlayarak günümüze kadar ABD’nin tüm başkan adayları başkanlık seçimleri öncesinde ABD’de yaşayan Ermenilere yönelik özel politikalar geliştirmiş ve başkan seçildikleri takdirde “Ermeni soykırımını” tanıma sözü vermişlerdir[13]. Ermeni seçmenlerinin başkanlık ve parlamento seçimlerinde sahip olduğu etkiyi çok iyi değerlendiren Ermeni ileri gelenleri yönetim kademelerine geldiklerinde bu gücü sınırsız şekilde kullanmaktadır. Bu konuda somut bir örnek verecek olursak; California valisi George Dökmeciyan, 24 Nisan’ı “Ermeni soykırım” günü ilan eden bir açıklama yapmış ve 24 Nisan 1985’te eyaletteki tüm bayrakları yarıya indirtmiştir[14]. Benzer uygulamalara ABD’nin çeşitli eyaletlerinde hemen her gün rastlanmaktadır.

ABD’deki Ermeni lobisinin çalışma taktiklerinden birisi de Parlamento senatörlerini sık sık Ermenistan’a kısa gezilere götürmeleridir[15]. Bu gezilere katılan senatörler Ermeni sempatizanı haline gelmekte ve dönüşlerinde gerek kamuoyunda gerekse senato toplantılarında Ermeni Diasporasına destek veren açıklama ve faaliyetlerde bulunmaktadır[16].

7 Aralık 1988’de “Sovyet Ermenistan’ında” meydana gelen depremde ABD Başkanı Bush, kendisi deprem bölgesine gitmese de oğlu Jeb Bush ile 12 yaşındaki torunu George Bush’u yardım malzemesi götüren uçaklardan biriyle 23 Aralık 1988’de Ermenistan’a göndermiştir. Amerikan televizyonları Jeb Bush’u gözyaşlarını silerken görüntülemiş ve Jeb Bush’un ABD’ye dönüşünde Baba Bush; “Bu belki benim oğluma verebileceğim en büyük Noel hediyesi oldu” sözleriyle Ermenilerin sempatisini kazanmaya çalışmıştır[17].

Benzer şekilde 1990 yılında Ermenistan’a götürülen ABD’li Senatör Pell gezi dönüşünde 24 Nisan’da bölgeye gittiğini, Ermeni mültecilerle konuştuğunu ve onların ne kadar acılar çektiğini gördüğünü ABD basınına ve Senatosuna anlatmıştır[18].

Yukarıda örnekleri verildiği üzere ABD’de çok sayıda politikacı Ermeni oylarını alabilmek için Ermeni Diasporasını destekledikleri halde ABD’li bazı bilim adamları Ermeni sorununda daha gerçekçi ve tarafsız bir tutum izlemektedir. Ermeni Diasporasının ABD’deki faaliyetlerinde gerçek dışı beyanlarda bulunarak Amerikan halkını yanılttığını, bu amaçla ABD’li parlamenterleri kullandığını ve Ermenilerin zorunlu göçten önce yaşadıkları topraklara geri dönebilmek üzere soykırım yalanına başvurduklarını tespit eden bazı ABD’li bilim adamları ABD Başkanı’na ve Ermeni lobisine destek veren parlamenterlere mektuplar göndererek Türklerin haksız yere suçlanmasını önlemeye çalışmaktadır. Bunlardan ABD’li Psikoloji Profesörü Sarabehar Kosnik, Nisan 1985’te ABD Başkanı Ronald Reagan’a ve Kongre’de Ermeni lobisinin ileri gelen isimlerinden Senatör Carl Levil’e birer mektup göndererek tarihi bir yanılgı içinde bulundukları uyarısında bulunmuştur[19]. Ancak söz konusu mektuplar muhatapları üzerinde beklenen etkiyi sağlayamamıştır.

ABD’deki Ermeni lobisi soykırım iddialarıyla ilgili olarak sadece 1985 yılında Kongre’den dört tez tasarı çıkartma teşebbüsünde bulunmuştur[20].

Bunlardan birincisi Robert Roe tarafından sunulan H.J.R. 37 sayılı tasarı, ikincisi mart ayında California Milletvekili Tony Coelho tarafından sunulan 192 sayılı tasarı, üçüncüsü yine mart ayında Cari Levin tarafından sunulan S.J.R. 101 sayılı tasarı, dördüncüsü ise nisan ayı sonunda Ermeni kökenli California Milletvekili Charles Paşhayan tarafından sunulan H.R. 142 sayılı ABD dış politikasının Ermeni soykırımını dikkate almasını isteyen tasarıdır.

192 sayılı tasarıya karşı çıkan aralarında Bernard Lewis, Justin Mc Carthy, Dankward Rustow, Heath W. Lowry, J.J. Hurewitz’in de bulunduğu ABD’li 69 akademisyen bir bildiri hazırlayarak ABD Temsilciler Meclisine göndermiştir. Bildiride; “zorunlu göç sırasında hayatını kaybedenlerin acılarının paylaşıldığı, ancak bu acıların toplumlar arası mücadeleler, hastalık, açlık ve karşılıklı kıyımlar gibi nedenlerle meydana geldiği, her iki tarafın da olaylardan zarar gördüğü, bu dönemde yaşananların faturasının Türkiye Cumhuriyetine çıkarılamayacağı ve arşiv araştırmaları sonucunda belirlenebilecek olaylar hakkında ABD Parlamentosu tarafından karar alınmasının ABD yasama usullerinin güvenirliğine zarar vereceği” belirtilerek yasa tasarısının geri çekilmesi istenmiştir[21].

ABD’deki Ermeni lobisi Kongreye yasa tasarıları sunmanın yanı sıra Türkiye aleyhine faaliyet gösteren diğer gruplarla da işbirliğinde bulunmaktadır. ASALA ve PKK’nın 8 Nisan 1980’de Lübnan’ın Sidon kentinde ortak bir basın toplantısı düzenleyerek Türkiye’ye karşı ortak eylem kararı aldıklarını açıklamasından[22] ve özellikle ASALA’nın görevini 1984’te PKK’ya devretmesinden sonra ABD’deki Ermenilerin Rumlarla ve bölücü Kürtlerle ilişkileri yoğunlaşmıştır. Bu kapsamda 22 Mart 1986’da New York’ta Ermeniler ve Rumlar bölücü Kürtlerle “Strateji ve Eylem Birliği” adı altında bir toplantı düzenlemiştir. Toplantıyı müteakip Ermeni ve Yunan lobisince sağlanan maddi destekle New York’ta bir “Kürt Kütüphanesi” kurulmuştur. Kütüphanede yapılan toplantıya Bonn’daki Kürt Enstitüsü yöneticilerinden Yekta Geylani de katılırken, Amerikan Helenik Enstitüsü Halkla İlişkiler Müdürü Dean Lomis, toplantıda yaptığı konuşmada ayrılıkçıları her bakımdan destekleyeceklerini söylemiştir. Kütüphanede yapılan toplantıya katılan Ermeni Ulusal Kongresi yöneticileri ise; “Kürtlerin, Ermeniler, Rumlar ve Yunanlılarla strateji ve eylem birliği yapmasını istemiş, böylece Amerikan kamuoyunu Türkiye aleyhinde yönlendirme çabalarının hız kazanacağını” belirtmiştir[23].

1987 yılında bölücü terör örgütü PKK ile Ermeniler arasında yeni bir anlaşma daha yapılmıştır. Söz konusu anlaşmada Ermenilerin PKK terör örgütü içinde eğitim faaliyetlerinde bulunması, bu kapsamda PKK terör örgütüne her yıl için eğiteceği adam başına 5.000 ABD Doları ödenmesi ve eğitilen Ermenilerin küçük çaplı eylemlere katılması kararlaştırılmıştır[24].

1987 yılının Nisan ayında ise Ermeni lobisinin California’da yaptığı çalışmalar sonucunda California Eyalet Senatosu, 24 Nisan’ı “Ermeni Soykırımını Anma Günü” ilan eden kararı çıkarmıştır. ABD Kongresi’nde de 23 Nisan’da Temsilciler Meclisi’nde, 24 Nisan’da ise Senato’da “Ermenileri Anma Günü” etkinlikleri düzenlenmiş, aynı yıl Ermeni lobisi “sözde soykırım” karar tasarısını tekrar Temsilciler Meclisi’ne sunmuştur. 1987 yılında ABD Temsilciler Meclisi’nce Genel Kurul’a sevk edilen 132 sayılı tasarının oylanması öncesinde dönemin Washington Büyükelçisi Şükrü Elekdağ’ın yoğun çabaları sonucu tasarı 201 evet oyuna rağmen 2/3 çoğunluk sağlanamadığından reddedilmiştir[25].

1989 yılından itibaren Ermeni lobisi, “sözde soykırımın” 75. yılı olan 1990 yılı için büyük hazırlıklar yapmış ve 29 Eylül 1989’da Kansas Senatörü Robert Dole tarafından Senato Genel Kurulu’na sunulan “Ermeni Tasarısı” 1990 yılının şubat ayının üçüncü haftasında görüşülmeye başlanmıştır[26].

Temsilciler Meclisi ve Senato’da yapılan tartışmalardan sonra, Adalet Komisyonu’na sevk edilen Senatör Dole’un 1990 yılının “Ermeni Soykırımı’nın 75. Yılını Ulusal Anma Günü” olarak anılmasını öngören 212 sayılı karar tasarısı Adalet Komisyonunda kabul edilerek Genel Kurul’a gönderilmiştir. 22 Şubat 1990’da ABD Senatosu’ndaki yoğun tartışmalardan sonra yapılan ilk tur oylamada 49 evet oyuna karşı 49 hayır oyu kullanılmış, ancak gerekli oy sayısı olan 60 oya ulaşılamadığından Ermenilerin istediği karar çıkarılamamıştır, Ermenilerin ve Senatör Dole’un yoğun çabaları sonucunda tasarının tekrar ele alındığı ve kabulü için 51 evet oyunun gerektiği ikinci tur oylamada ise tasarı 48’e karşı 51 oyla reddedilmiştir[27].

2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,

***

ABD’Lİ MİSYONERLERİN GÖZÜNDE 1830-1917 YILLARI TÜRKLER VE ERMENİLER, BÖLÜM 4

ABD’Lİ MİSYONERLERİN GÖZÜNDE 1830-1917 YILLARI TÜRKLER VE ERMENİLER, BÖLÜM 4






Metin içinde de görüldüğü gibi, misyonerlerden kaynaklanan sorunlar
nedeniyle Amerikan hükümeti birkaç kez tehdit amacı ile savaş gemilerini ve filolarını Osmanlı karasularına ve limanlarına göndermiş, birkaç kez iki ülkenin sıcak çatışmaya girmesi durumu ortaya çıkmıştır.
Bu yıllarda Amerikan misyonerlerinin en çok ilgilendiği Osmanlı azınlığı
Ermenilerdir.

Misyonerlerin Osmanlı tebaası içerisinde en çok ilgilendikleri ve propaganda larına karşılık bulabildikleri Osmanlı tebaası Ermenilerdir ve misyonerler Ermeni isyanlarında yadsınamaz bir role sahip olmuşlardır.
İki ülke diplomatik ilişkilerinin I. Dünya Savaşına kadar geçen 84 yıllık seyri içerisinde Osmanlı Devleti büyük oranda beklentilerinin karşılığını bulamamış, ilişkiler ABD’nin pragmatist politikası zemininde yürümüştür. Bu durumda da misyonerlerin etkisi büyüktür.
Tüm bunlara ek olarak misyonerlerin ve onlarla sıkı işbirliği içinde çalışan Amerikalı diplomatların ABD kamuoyunda oluşturmuş oldukları Türk karşıtı, nefrete dayalı söylem iki ülke halkları arasındaki anlaşmazlıkların temelini teşkil etmiştir. Amerikan halkı uzun süre Türkleri tanımadan Türklerden nefret etmiştir ve bu algının en büyük nedeni misyonerlerin organize ettiği kara propaganda olmuştur.

 DİPNOTLAR;

1 Seçil Akgün, “Amerikalı Misyonerlerin Anadolu’ya Bakışları”, OTAM,
S.3, Ankara 1992, s.1-2; M. Alaaddin Yalçınkaya, “The Modernization
of the Ottoman Diplomatic Representations in Europe: The Case
of the Embassy of Ismail Ferruh Efendi to London (1997-1800)”, A
Bridge Between Cultures, The Isis Press, İstanbul 2006, s.64; Charles
Oscar Paullin, Diplomatic Negotiations of American Naval Officers
1778-1883, The Johns Hopkins Press, Baltimore 1912, s.128; Hasan
Özsoy, Kayseri’de Amerikan Misyoner Faaliyetleri ve Talas Amerikan
Koleji, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Erciyes Üniversitesi, 1995, s.141.
2 Hans Lukas-Kieser, “Muslim Heterodoxy and Protestant Utopia, The
Interactions Between Alevis and Missionaries in Ottoman Anatolia”,
Die Welt Des Islams, S.41, No:1, Mart 2001, s.98.
3 Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika, Kendi Belgeleriyle 19.
Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Amerikan Misyoner Okulları,
3. Baskı, İmge Kitabevi, İstanbul 2000, s.21.
dipnotlar 287
4 Akgün, “Amerikalı Misyonerlerin”, s.3-4; Kocabaşoğlu, Anadolu’daki
Amerika, s.15.
5 Suzanne Elizabeth Moranian, The American Missionaries and Armenian
Question, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Madison: The University of
Wisconsin, 1994. s. 144; Kieser, a.g.m., s. 92.
6 Kocabaşoğlu, Anadolu’daki Amerika, s.41-42; Nejla Günay, “Amerikan
Misyonerlerine Anadolu Halkının Tepkisi ve Bunun Osmanlı-
Amerikan İlişkilerine Etkileri”, Akademik Bakış, C.1, S.2, Yaz 2008,s.109.
7 A.g.e., s. 54-55.
8 Moranian, a.g.t., s. 146; Akgün, Amerikalı Misyonerlerin Anadolu’ya….,
s. 6.
9 William M. Ramsay, Impressions of Turkey During Twelve Years’
Wanderings, London: Hotter and Stoughton, 1897. s. 223-25, 230.
10 Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 167.
11 A.g.e., s. 15.
12 Samuel Sullivan Cox, Bir Amerikan Diplomatının İstanbul Anıları 1885-
1887, İstanbul: Çev. Gül Çağalı Güven, İş Bankası Kültür Yayınları,
2010. s. 294; New York Times, “Missionaries in Danger”, August 20, 1892. s. 4.
13 Baptist Missionary Magazine, “Missionary Literature”, February 1873,
53;2, s. 62; Akgün, Amerikalı Misyonerlerin…, s. 3; James L. Barton,
“One Hundred Years of American Foreign Missions: An Interpreation”,
The North American Review, S. 183, No: 601, 19 Ekim 1906. s. 750.
14 Akgün, Amerikalı Misyonerlerin…, s. 2; 1806 yılında Protestan misyoner
örgütlenmesi Williamstown, Massachusettes Eyaletinde, Samuel J.
Mills, James Richards, Francis L. Robbins, Harvey Loomis ve Byram
Green tarafından kurulmuştu. ABCFM, ABD’deki Protestan örgütlerini
tek çatı altında toplamak için 1810 yılında yapılan genel kurulda
Massachuttes Valisi John Treadwell ABCFM Başkanı olarak seçildi.
1818 yılı toplantısında Osmanlı topraklarında misyon teşkilatları oluşturulmasına
karar verildi. Bkz. Barton, a.g.m., s.745, 747.
15 Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 43, 46.
16 Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 22; Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput’taki
Misyonerlik Faaliyetleri, Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2003. s. 36;
Melek Öksüz, “Osmanlı Topraklarında Hukuki Statü Arayışı ve Varlık
Mücadelesinde Amerikan Kurumları”, History Studies, C. 2/1, 2010. s.
150; Akgün, Amerikalı Misyonerlerin…, 4; Barton, a.g.m., s. 748; John
M. Vander Lippe, “The “Other” Treaty of Lausanne: The American
288 dipnotlar
Public and Official Debate on Turkish-American Relations”, Turkish
Yearbook, C. 23, Ankara 1993. s. 32.
17 Mr. King to Mr. Bayard, US Legatiation, Constantinople, January 11,
1851, PRFRUS, Washington: Government Printing Office, 1888. s.
1083-1085; Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 28; Akgün, Amerikalı Misyonerlerin…, s. 5.
18 Cox, a.g.e., s. 294.
19 Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 31; Merril D., Peterson, America and Armenian
Genocide, 1915-1930 And After Starving Armenians, Virginia, Univeristy
of Virgina, 2004. s. 19-20.
20 Barton, a.g.m., s. 748.
21 Açıkses, a.g.e., s. 50; New York Daily Times, “The Levant”, September 21,
1852. s 2.
22 Vladimir A. Stanoff, Reports and Letters of American Missionaries,
Referring to the Distribution of Nationalities in the Former Provinces of
European Turkey, 1858-1918, Sofia, 1919. s. 3-4,18; New York Times,
“Minister Strauss Received by the Sultan”, July 20, 1888. s. 1; New York
Times, James Creelman, “Meaning of the Massacres of Christians by
Moslems”, July 25, 1909. s. SM2.
23 Cemal Paşa, Hatıralar, 5. Baskı, Haz. Albay Kabacalı, İstanbul: Türkiye
İş Bankası Kültür Yayınları, 2010. s. 361-64; Talat Paşa’nın Anıları,
5. Baskı, Haz. Albay Kabacalı, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür
Yayınları, 2009. s. 69; New York Times, “The Methodist Preachers”,
October 27, 1874. s. 2; New York Times, “The Alleged Outrages against
the American Missions”, February 12, 1875. s. 1; New York Times,
“Americans Imprisoned in Turkey”, September 12, 1894. s. 4; New York
Times, “Devils in Human Form”, November 16, 1896. s. 5.
24 Mr. Morris to Mr. Seward, Extracts, Legation of the USA,
Constantinople, November 11, 1862; Translation, Sublime Porte,
Department of Foreign Affairs, No: 6346-79; November 12, 1862,
PRFRUS, Washington: Government Printing Office, 1864. s. 1174-175,
1177; Mr. Morris to Mr. Seward, No: 151, Legation of the USA , April
25, 1866, Congress Executive Documents, The House of Representatives,
1866-1867, Washington: Government Printing Office, 1867. s. 241;
Mr. Hirsch to Mr. Blaine, Legation of the US, Constantinople, March
31, 1890, Congress Executive Documents, The House of Representatives,
1890-’91, Washington: Government Printing Office, 1891. s. 752-53;
New York Daily Times, “Turkey”, May 19, 1852.
25 Inclosure 5 in No. 7, Protest of American Citizens, Legation of the
USA, Constantinople, March, 9, 1875, Congress Executive Documents,
dipnotlar 289
The House of Representatives 1875-1876, Washington: Government
Printing Office, 1876. s. 1299-305.
26 Mr. Morris to Mr. Seward, No: 181, Legation of the USA , November
30, 1866, Congress Executive Documents, The House of Representatives,
1866-1867, Washington: Government Printing Office, 1867. s. 257.
27 Baptist Missionary Magazine, “Missionary Literature”, February 1873,
53, 2, s. 62.
28 Mr. Boker to Mr. Fish, Legation of the USA, Constantinople, March, 9,
1875, Congress Executive Documents, The House of Representatives, 1875-
1876, Washington: Government Printing Office, 1876. s. 1294-295;
Mr. Baraczi to Mr. Boker, a.g.e., Inclosure in No: 276, Constantinople,
March 4, 1875, s. 1295; Kieser, a.g.m., s. 93.
29 Misyonerler, Robert Kolejini kurma çalışmalarını 1857 yılında başlatmışlardı.
Kolejin kurulması için önce Rumeli Hisarı yanında o dönemde Paris Büyükelçisi olan Ahmet Vefik Paşa’nın arazisi istenmiş fakat A. Vefik Paşa arazisini satmaya razı olmamıştı. Bunun üzerine en iyi olabilecek ikinci yer, Kuruçeşme’de satın alınarak Robert Koleji’nin inşaatı planlanmıştı. Fakat A. Vefik Paşa bir yıl sonra arazisini satmaya razı olunca iki parça halinde Kolejin arsası 1.400 İngiliz Sterlini ödenerek satın alındı ve 1862 yılında inşaatın başlaması planlandı. Bu esnada
Kolej eğitime başlamıştı. Amerika’nın İstanbul’da bir kolej açmasına en büyük muhalefet Fransa, Rusya ve Roman Katolik Kilisesi’nden gelmekteydi. Misyonerler, Washington Ortaelçisi Bulak Bey’i de devreye sokarak Kolej inşaatı için izin almaya çalıştı. Gerekli izni sağlayacak olan Padişah iradesi 1868 yılında Amerikalı amiral Farragaut’un İstanbul ziyareti esnasında verildi. Robert Koleji’nin İngilizce eğitim verecek olmasına karşı Fransızlar da 1868 yılında Fransızca eğitim verecek olan Galatasaray Lisesi’ni açmışlardır. Robert Koleji’nde öğrencilikten öğretmenliğe atanan ilk Osmanlı vatandaşları Hagopos Diyedciyan
isimli Ermeni ve Petco Gorbanoff isimli Bulgardı. Kolej’de öğretmen olabilmek için misyonerlik eğitiminden geçme şartı vardı. Bilgi için bkz. George Washburn, Fifty Years in Constantinople and Recollections of Robert College, Boston and New York: The University Press of Cambridge, 1909. s. 7, 8-13, 311; Bununla birlikte, Erdal Açıkses Washburn’un vermiş olduğu bu bilginin yanlış olduğunu ve Arsa’nın Serpuhi adında bir Ermeni’den kiralandığını söylemektedir. Açıkses,
a.g.e., s. 53; Öğrencilikten yetişme ilk yerli öğretmenlerin bir Ermeni ve
Bulgar olması bilinçli olarak yapılmış bir seçimdi. Kolej ilk yıllarda Türk
öğrenci de kabul etmiş fakat daha sonra büyük çoğunluğu, Ermeniler,
Bulgarlar ve Rumlar oluşturmuştur.; Cox. a.g.e., s. 290-91, 620-21.
30 Mr. Maynard to Mr. Fish, Legation of the USA, Constantinople, July
23, 1875, Congress Executive Documents, House of Representatives, 1875-
1876, Washington: Government Printing Office, 1876. s. 1306; Erhan,
a.g.e., s. 193; Washburn, a.g.e., s. 1.
31 House of Representatives, Doc. No: 927, USCR, a.g.b., s. 16; Akgün,
Amerikalı Misyonerlerin…, s. 11; Henry Morgenthau, Secrets of the
Bosphorus, London: Hutchinson & Co. 1918. s. 38. “… Robert College,
an institution that represented America’s conception of the way to “penetrate”
the Turkish Empire…”.
32 Baptist Missionary Magazine, “News From Mission Lands”, Nisan
1895:74,4. s. 116; Ramsay, a.g.e., s. 226.
33 Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 138.
34 Haggos Effendi to Mr. Maynard, Inclosure in No. 351, Constantinople,
October 18, 1879, Congress Executive Documents, House of Representatives
1880-81, Washington: Government Printing Office, 1881. s. 962-65.
35 Refusal by Turkish Officials to issue travelling Teskéréh to the Rev. R.
M. Cole, PRFRUS, Washington: Government Printing Office, 1902. s.
532-29.
36 Baptist Missionary Magazine, “The World Field”, 1875, 55;4, s. 119;
Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 39-40, 66.
37 Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 81-82, 89.
38 Sublime Porte, Department of Foreign Affairs, April 7, 1863.
Translation, No. 7211-6, Washington: Government Printing Office,
1864. s. 1186; Memorandum drawn up by Rev. H. O. Dwight,
Congress Executive Documents, The House of Representatives, 1889-’90,
Washington: Government Printing Office, 1890. s. 714.
39 Mr. MacVeagh to Mr. Fish , No: 408, Legation of the USA,
Constantinople, April 25, Congress Executive Documents, The House
of Representatives, 1871-1872, Washington: Government Printing
Office, 1872. s. 901-02; Seçil Akgün, “Amerikalı Misyonerlerin Ermeni
Meselesinde Rolü”, Atatürk Yolu, Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi
Enstitüsü Dergisi, Yıl 1, S. 1, Mayıs 1988. s. 1-2.
40 Abdulhamit Kırmızı, Abdülhamid’in Valileri, Osmanlı Vilayet İdaresi
1895-1908, İstanbul: Klasik Yayınları, 2007. s. 110.
41 Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 110.
42 Mr. Hay to Mr. Leishman, Department of State, Washington, February
2, 1903, PRFRUS, Washington: Government Printing Office, 1904. s.
737-738.; Gordon, Turkish American Treaty..., s. 713.
dipnotlar 291
43 Negotiations with Turkish Government with reference to official recognition
of American educational, Charitable and religious institutions
in Turkey, and other pending questions, PRFRUS 1903, Washington:
Government Printing Office 1904. s. 735-54.
44 Mr. Leishman to Mr. Hay, Legation of the USA, Constantinople,
November 6, 1903. PRFRUS 1903, Washington: Government Printing
Office, 1904. s. 760-761; Özsoy, a.g.t., s. 138-39.
45 New York Times, “Peace Union Sympathizes-Condoles Assassination of
Vice Consul in Beyroot”, Augusts 28, 1903. s. 2; Wall Street Journal,
“Turkey to Investigate”, August 29, 1903. s. 2.
46 Mr. Hay to Mr. Leishman, Department of State, Washington,
September 1, 1903, PRFRUS 1903, Washington: Government Printing
Office, 1904. s. 771-72; New York Times, “Turkish Situation Brings Hay
Back”, August 30, 1903. s. 3.
47 Mr. Leishman to Mr. Hay, Legation of the US, Constantinople,
September 4, 1903, PRFRUS 1903, a.g.e., s. 772.
48 Mr. Leishman to Mr. Hay, Legation of the US, Constantinople,
September 10, 1903, PRFRUS 1903, a.g.e., s. 780.
49 Educational, and Charitable Institutions Established in the Ottoman
Empire, Part 1, List of American Religious, PRFRUS 1907, Part II,
Washington: Government Printing Office, 1910. s. 1059-062; Öksüz,
a.g.m., s. 154.
50 Wall Street Journal, “The Turkish Situation”, August 10, 1904. s. 5.
51 Mr. Leishman to Mr. Hay, American Legation, Therapia, August 12,
1904, PRFRUS 1904, a.g.e., Washington: Government Printing Office,
1905. s. 826.
52 Mr. Hay to Mr. Leishman, Department of State, Washington, August
12, 1904, PRFRUS 1904, a.g.e., s. 827; New York Times, “The President’s
Message”, December 5, 1893. s. 9.
53 Morgenthau, Secrets of the…, s. 156, 181-82; Henry Morgenthau, “A
vision of the Red Cross after the War”, New York Times, December 19,
1917.
54 R. L. Daniel’in bahsetmiş olduğu propaganda nitelikli iddialar Harbord
Raporu’nun 1. Bölümü olan Ermeni tarihçesi kısmında yer almaktadır
ve 9, 10 yaşındaki ermeni kızların birkaç paraya Kürtlere satıldığı
söylenmektedir.
55 Robert L. Daniel, “The Armenian Question and American-Turkish
Relations, 1914-1927”, The Mississippi Valley Historical Review, Vol. 46,
No. 2, (Eylül, 1959), s. 254-55.
56 To a Resolution of the Senate of December 4, 1895…, Senate, Message
From the President of the US, Doc. No. 33, USCR, December 19, 1895. s. 2.
57 New York Times, “Fear of More Massacres”, June 5, 1909. s. 3; San
Francisco Chronicle, “Fears of Massacre”, April 6, 1895. s. 1; San
Francisco Chronicle, “Stories of Cruelty”, June 12, 1895. s. 2.
58 The Foreign Secretary of the American Board of Commissioners
for Foreign Missions to the Secretary of State, ABCFM, Boston,
November 5, 1907. James L. Barton, Part 1, PRFRUS 1907, Part II,
Washington: Government Printing Office, 1910. s. 1067-068; Özsoy,
a.g.t., s. 148; Misyonerlerin faaliyetlerinden rahatsız olan sadece
Osmanlı Devleti değildi. Örneğin; misyonerler, 1915 yılında I. Balkan
Savaşında Sırpların eline geçen Manastır kentinden kendilerine gönderilen
mektupların bu sefer Sırp yönetimi tarafından açılarak okunduğunu
rapor etmişlerdir. Vladimir A. Stanoff, Reports and Letters of
American Missionaries, Referring to the Distribution of Nationalities in the
Former Provinces of European Turkey, 1858-1918, Sofia, 1919. s. 79.
59 The American Chargé d’Affairs to the Secretary of State, American
Embassy, Constantinople, October 17, 1910, PRFRUS 1911,
Washington: Government Printing Office, 1918. s. 738-39; Misyoner
Erickson I. Balkan Savaşı’nda Sırpların eline geçen İlbasan’a dönecek
ve 1913 yılında bu sefer Sırplar tarafından tutuklanarak kentten kovulacaktır.
Tsanoff, a.g.e., s. 76.
60 The American Minister in temporary charge of the Embassy at
Constantinople to the Secretary of State, American Embassy,
Constantinople, January 31, 1911, Doc. No: 310, PRFRUS, a.g.e., s. 747.
61 Washington Post, “More Trouble at Adana”, May 30, 1909. s. 8.
62 Washburn, a.g.e., s. 245-47. Amerika’ya göçen Osmanlı vatandaşlarının
propaganda yayınlarına bir örnek olarak bkz. Rev. S.S. Yenovkian, An
Armenian Refugee, Martyred Armenia, A Brief Description of the Recent
Horrible Massacres of The Christian Armenians in Turkey, Cleveland Co. 1896.
63 Stanoff, a.g.e., s. 22, 96; Cox, a.g.e., s. 386.
64 Amerikalı misyoner Cyrus Hamlin, Dışişleri Bakanlığına göndermiş
olduğu raporunda; Hınçak çetelerinin bilinçli olarak Türk ve
Kürt halkına saldırdığını, böylece Rusya’nın ve daha sonra ABD’nin
olaya karışmasının sağlanmaya çalışıldığını bildirmektedir. “... These
Huntchaguist bands, organized all over the Empire, will watch their opportunity
to kill Turks and Koords, set fire to their villages, and then make
their escape into the mountains. The enraged Moslems will then rise and fall
upon the defenseless Armenians and slaughter them with such barbarities
that Russia will enter, in the name of humanity and Christian civilization,
and take possession ...”. Letter from Mr. Cyrus Hamlin in regard
to Armenian revolutionary organization, Lexington, December 23,
1893, PRFRUS 1895, Part II, Washington: Government Printing
Office, 1896. s. 1415-416; Hamlin benzer söylemini Amerikan kamuoyu
ile paylaşarak, Başkan Cleveland’ın 1893 Aralığında Kongre’de
yaptığı ve Osmanlı Hükümeti’nin kaygılarını kabul edilebilir bulduğu
konuşmasını destekleyen bir de makale yazmıştır. Bkz. New York Times,
“President Cleveland and the Armenians”, January 18, 1894. s. 4; Los
Angeles Times, “Cleaned out the Town”, December 23, 1895. s. 8; San
Francisco Chronicle, “The Armenian Troubles”, December 4, 1894. s. 3;
San Francisco Chronicle, “The Plot against the Sultan’s Life”, November
2, 1895. s. 9; Erzurum isyanı esnasında şehirde bulunan Amerikalı
misyoner W. W(?). Chambers, 1924 yılı Ekim ayında dönemin ABD
Yüksek Komiseri Amiral Bristol ile yaptığı görüşmede isyan öncesinde
Taşnak ve Hınçak mensubu Ermenilerin Berlin Konferansı’na güvenerek
kışkırtmada bulunduklarını itiraf etmiştir. Bkz. Library of Congress
Manuscript Division, The Papers of Mark L. Bristol-VI, War Diary,
Confidential, October 27, 1924. s. 1-3.
65 Kieser, a.g.m., s. 90-91; Günay, a.g.m., s. 112.
66 Günay, a.g.m., s. 113; Nedim İpek, “Anadolu’dan Amerika’ya Ermeni
Göcü”, OTAM, S. 6, Ankara 1995. s. 258; Amerikan ortaelçisinin bu
küstahlığa varan hadsiz davranışı Washington Ortaelçisi Mavroyani
Bey tarafından protesto edilmiştir. Mavroyeni Bey to Mr. Olney,
Translation, Imperial Legation of Turkey, Washington, December
21, 1895, PRFRUS 1895, Part II, Washington: Government Printing
Office, 1896. s. 1413-416; Marblehead’ın İstanbul’a gelmesine II.
Abdülhamit müsaade etmemiştir.
67 Message From the President of the US, Relative to Withholding of
the exequaturs of American vice-consuls dully appointed to the consulates
of Erzurum and Harpoot by the Turkish Government, USCR,
Senate, Doc. No. 49, December 30, 1895. s. 10-11; New York Times,
“The Armenian Question”, December 22, 1890. s. 4; Washington Post,
“The Turkish Side of the Affair”, January 9, 1895. s. 4.
68 Vahdettin Engin, Pazarlık, İstanbul; Yeditepe Yayınları, 2010. s. 10.
69 Cox, a.g.e., s. 468, 637-43.
70 Washington Post, “American Sailors in Command of Turkish War Ships”,
February 21, 1909. s. 10; Lippe, a.g.m., s. 35.
294 dipnotlar
71 Gordon, Turkish American Controversy…., s. 662-63; Karpat, a.g.m., s.
190; İpek, a.g.m., s. 263-65.
72 USCR, a.g.b., Doc. No. 49, December 30, 1895. s. 1-2; Açıkses, a.g.e., s.75.
73 Message From the President of the US, To a Resolution of the Senate of
December 4, 1895… USCR, Senate, Doc. No. 33, December 19, 1895.
s. 8; 1901 yılında Dr. Thomas Norton’un Harput’a konsolos olarak tayin
edilmesi Babıali tarafından kabul edilmiştir. New York Times, “Turkey Act in Norton Matter”, January 8, 1901. s. 5.
74 San Francisco Chronicle, “More Bloodshed Feared-The Situation in Turkey is Critical”, April 9, 1896. s. 1.
75 Gordon, Turkish American Treaty…, s. 714.
76 Treaty of 1830-Interpretation of Article IV, PRFRUS 1902,
Washington: Government Printing Office, 1903. s. 1049-1050.
77 Gordon, Turkish American Controversy…., s. 659; New York Times, “The
Sultan Need not tremble Yet”, February 11, 1894. s. 16; Bu dönemde
Amerikan gazetelerinden özellikle New York Times’ta, Ermenilerin,
yağma, katliam ve anarşiye yönelik hareketlerini eleştiren yazılar çıkmaktaydı.
P. H. Vartoguian isimli Ermeni New York Times’daki yayınlardan
rahatsızlığını dile getiren, Ermenilerin haklılığını Amerikan
kamuoyuna anlatarak Hınçak çetelerinin gerçek amaçlarının ortaya
çıkmasını engellemek için bir cevap göndermiş ve bu cevap da gazetede
yayınlanmıştır. Bkz. New York Times, “Turkey and Armenians”, March 19, 1894. s. 3.
78 USCR, a.g.b., Doc. No. 33, December 19, 1895. s. 8.
79 USCR, a.g.b., s. 8.
80 Requesting information in regard to the treatment of naturalized
citizens of the US of Armenian origin..., Senate, Message From the
President of the US, … Doc. No. 83, USCR, January 16, 1896. s. 1-3.
81 USCR, a.gb., s. 1-3.
82 USCR, a.gb., s. 2-3.
83 Mavroyeni Bey to Mr. Bayard, Translation, Imperial Legation of Turkey,
Washington, March 2, 1888, Congress Executive Documents, The House
of Representatives, 1888-’89, Washington: Government Printing Office,
1889. s. 1627; Hurewitz, a.g.e., s. 495.
84 Liability of Naturalized Citizens of the USA… Department of
State, Washington, January 22, 1901, PRFRUS 1901, Washington:
Government Printing Office, 1902. s. 515-16.
85 New York Times, “Driven from Jerussalem”, May 6, 1888. s. 13.
86 Rights of Jews to Three Months’… Mr. Griscom to Mr. Hay,
Legation of the USA, Washington, January 31, 1901, PRFRUS 1901,
Washington: Government Printing Office, 1902. s. 516-517; Mr. King
to Said Pasha, US Legation, Constantinople, September 22, 1888, Index
to the Executive Documents of the House of Representatives, C. 2, 1888-’89.
Washington: Government Printing Office, 1889. s. 1616; Engin, a.g.e.,
s. 93-98; New York Times, “Jewish Visitors to Palestine”, April 17, 1901.s. 5.
87 To a Resolution of the Senate of December 4, 1895… Senate, Message
From the President of the US, Doc. No. 33, USCR, December 19, 1895.
s. 3; New York Times, “The Trouble with Turkey”, May 7, 1900. s. 7; New
York Times, “Another Demand on Turkey”, August 10, 1900. s. 1; Günay,
a.g.m., s. 114-16.
88 San Francisco Chronicle, “Armenians Appeal to the American Nation”,
December 26, 1900. s. 3; Günay, a.g.m., s. 115.
89 Mr. Hay to Mr. Griscom, Department of State, Washington, December
11, 1900, PRFRUS 1901, Washington: Government Printing Office,
1902. s. 514; New York Times, “Turkey Again Defiant”, November 24,
1900. s. 7; Gordon, a.g.e., s. 257.
90 Wall Street Journal, “The Turkey Indemnity”, July 12, 1901. s. 3;
Kocabaşoğlu, a.g.e., s. 153; Günay, a.g.m., s. 116.
91 Armaoğlu, a.g.e., s. 17; New York Times, “A Model Foreign Minister”,
March 25, 1889. s. 5; Washington Post, “Treaties with Turkey”, October
20, 1886. s. 5; Karpat, a.g.m., s. 190; Hurewitz, a.g.e., s. 495.
92 Peterson, a.g.e., s. 27.
93 Gordon, Turkish American Controversy…., s. 666; İpek, a.g.m., s. 265-66.
94 Mavroyeni Bey to Mr. Gresham, Inclosure: From the Haik, October 1,
1893 p. 280, From the Haik, October 15, 1893, p. 303, Imperial Legation
of Turkey, Washington, October 26, 1893, Executive Documents, The
House of Representatives, 1893-’94, Washington: Government Printing
Office, 1895. s. 712-13.
95 San Francisco Chronicle, “Object to Minister Angel”, May 29, 1897. s. 2.
96 İpek, a.g.m., s. 267; Ahmet Rüstem Bey, a.g.e., s. 38.
97 New York Times, “The Capture of Miss. Stone”, September 25, 1901. s.9.
98 Repayment of Money for Ransom of Miss. Elene Stone Missionary
in Turkey, Senate, Message from the President of the US, Doc. No:
408, USCR, March 27, 1908. s. 1-3; Repayment of Money for Ransom
of Miss. Elene Stone Missionary in Turkey, House of Representatives,
Doc. No: 807, USCR, May 31, 1912. s. 1-36.
99 The Minister for Foreign Affairs to Minister Leishman, Sublime Porte,
Ministry for Foreign Affairs, PRFRUS 1905, Washington: Government
Printing Office, 1906. s. 884-85.
100 Ambassador Leishman to the Secretary of State, American Embassy,
Constantinople, September 19, 1908, Doc. No: 774, PRFRUS 1908,
Washington, Government Printing Office, 1912. s. 755.
101 Mr. Leishman to the Secretary of State, American Legation, Pera,
September 6, 1905, PRFRUS 1905, Washington: Government Printing
Office, 1906. s. 887.
102 PRFRUS 1905, a.g.b., s. 887.
103 The Minister for Foreign Affairs to Minister Leishman, Sublime Porte,
Imperial Ministry for Foreign Affairs, Constantinople, September 7,
1905, PRFRUS 1905, Washington: Government Printing Office, 1906.s. 889.
104 Gordon, a.g.e., s. 57; Erhan, a.g.e., s. 145.
105 Tewfik Pasha to Mr. Leishman, Sublime Porte, Ministry for Foreign
Affairs, August 12, 1904, PRFRUS 1904, Washington: Government
Printing Office, 1905. s. 828-29; New York Times, “Soldiers of Turkey
favor new Regime”, December 27, 1908. s. C4; Washington Post, “Sultan
Calls Exiles”, July 31, 1908. s. 4.
106 Rev. Dr. Bilis to Mr. Straus, American Bible Society, Levant Agency,
Bible House, Constantinople, May 1, 1888, Congress Executive
Documents, The House of Representatives, 1888-’89, Washington:
Government Printing Office, 1889. s. 1625.
107 Ambassador Leishman to the Secretary of State, American Embassy,
Constantinople, September 19, 1908, Doc. No: 774, PRFRUS 1908,
Washington, Government Printing Office, 1912. s. 755.
108 Ambassador Leishman to the Secretary of State, American Embassy,
Constantinople, May 20, 1909. Doc. No: 973, PRFRUS 1909,
Washington: Government Printing Office, 1914. s. 575, 77; Washington
Post, “Abdul Awaits Fate”, April 21, 1909. s. 1.
109 Washington Post, “Turks Tried to kill More”, June 8, 1909. s. 11; San
Francisco Chronicle, “Four thousand are said to be slain”, April 21, 1909.
s. 1; Ahmet Rüstem Bey, a.g.e., s. 40.
110 New York Times, “Young Turks Decree Death to the Sultan”, April 20,
1909. s. 1.
111 Message of the President of the USA on Our Foreign Relations, House
of Representatives, Doc. No: 927, Congress, USCR, December 3, 1912.
s. 4; Akgün, Amerikalı Misyonerlerin…., s. 2-3.
112 Ürekli, a.g.e., s. 17: New York Times, “Another Earthquake in Turkey”,
July 15, 1894. s. 8.
113 Gifts and Decorations from Foreign Governments, House of
Representatives, Report No: 182, USCR, January 27, 1902; USCR,
House of Representatives, Doc. No: 400, January 20, 1906. s. 2; Cox,
a.g.e., s. 62; San Francisco Chronicle, “Turks in Disaster”, September 13,
1894.
114 Mavroyeni Bey to Mr. Gresham, Translation, Imperial Legation of
Turkey, Washington, March 27, 1894, , Executive Documents, The House
of Representatives, 1893-’94, Washington: Government Printing Office,
1895. s. 729-30; New York Times, “The President’s Message”, December
5, 1893. s. 9; San Francisco Chronicle, “America and Armenia”, January 2,
1895. s. 6; Başkan Cleveland Kongre’deki konuşmasında Hınçak çetelerinin
faaliyetlerini eleştirmiş ve Osmanlı Devleti’nin başka bir ülke
vatandaşlığına izinsiz geçen Ermenileri sınır dışı etme hakkı olduğunu
söylemişti. Cleveland bir yıl sonraki konuşmasında Amerika’ya yerleşmiş
olan Ermenilerin baskısı ile bu görüşünden vazgeçerek Ermeniler
üzerindeki Amerikan korumasının devam edeceği mesajını vermiştir.
Bkz. New York Times, “The President’s Message”, December 4, 1894. s.9.
115 Claims presented by foreign Governments, House of Representatives,
Doc. No: 576, USCR, January 14, 1916.
116 Note Verbale, House of Representatives, Doc. No: 576, Translation,
USCR, Imperial Ottoman Embassy, Washington, June 23, 1910. s. 14.
117 Claims of Austria-Hungary, Greece and Turkey, Senate, Report No:
103, USCR, February 3, 1916, s. 1-3.
118 The American Ambassador to the Secretary of State, American
Embassy, Constantinople, November 5, 1912, PRFRUS 1912,
Washington: Government Printing Office, 1919. s. 1345.
119 House of Representatives, Doc. No: 927, USCR, a.g.b., s. 16; Akgün,
Amerikalı Misyonerlerin…, s. 11.
120 Henry Morgenthau için bkz. İsmail Köse, “Amerika’nın İstanbul
Büyükelçisi H. Morgenthau’nun Türk Algısı”, İÜ Edebiyat Fakültesi
Tarih Dergisi, S. 56, 2012/2, İstanbul, 2013, s. 55-85.
121 Henry Morgenthau, Secrets of the Bosphorus, London: Hutchinson &
Co. 1918. s. 35-36; Şenol Kantarcı, “Osmanlı’da Onurlu Bir Diplomat
ve Milli Mücadele’nin Önemli Siması: Ahmet Rüstem Bey”, Atatürk
Yolu Dergisi, S. 42, Kasım 2008. s. 256.
122 Morgenthau, Secrets of the…., s. 74-75.

Kaynak; ALTTAKİ WEB ADRESİNDEN..,
 İSMAİL KÖSE DİĞER BELGESEL NİTELİKTEKİ ÇALIŞMALARI YAZI VE BELGELERİNE ULAŞABİLİRSİNİZ..

https://www.researchgate.net/publication/293476968_ABD%27_li_Misyonerlerin_1830-1917_Yillari_Arasinda_Osmanli_Topraklarindaki_Faaliyetleri_ve_Bu_Faaliyetlerin_Iki_Ulke_Diplomatik_Iliskilerine_Etkisine_Genel_Bir_Bakis


***