SÜRGÜNDEKİ TANIKLARI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SÜRGÜNDEKİ TANIKLARI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Şubat 2017 Salı

ERMENİ MEZALİMİNİN SÜRGÜNDEKİ TANIKLARI MALAKANLAR


ERMENİ MEZALİMİNİN SÜRGÜNDEKİ TANIKLARI MALAKANLAR’IN 
TÜRKLER ve ERMENİLERLE İLİŞKİLERİ 

Sinan KIYANÇ*1 
*Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi 
sinankiyanc@gmail.com, 

Çarlık Rusya’sının Hıristiyanlığı resmi olarak kabul etmesinden sonra Kilise ve Çar’ın baskıları karşısında oluşan muhalif köylü hareketinin temsilcilerinden olan 
Malakanlar, Çarlık Rusya’sı tarafından Güney Kafkasya’ya sürülmüştür. Böylece Ruslar hem bu muhalif hareketten uzak kalmış, hem de bölgenin Ruslaştırılması 
için son derece önemli bir adım atmışlardır. 

1877-1878 Osmanlı Rus savaşı sonucunda Kars Ardahan ve Batum’un savaş tazminatı olarak Çarlık Rusya’nın eline geçmesiyle; zaten Anadolu sınırlarına kadar gelmiş olan Malakanlar bu bölgelere yerleştirilmiştir. 15 Ağustos 1918 yılında ise Kars’ın Osmanlı Devleti topraklarına katılmasıyla, Malakanlar’ın önemli bir kısmı ayrılsa da bir kısmı burada yaşamaya devam etmiştir. 

İşgal dönemlerinde Çarlık Rusya’sının askeri yöneticileri nedeniyle bölgede yaşayan Müslümanlar ile iyi ilişkiler kurulamazken, Kars’ın Osmanlı Devleti toprağına katılmasıyla, bölgede yaşayan ve sonra da göç eden Müslümanlar ile iyi ilişkiler kurulmuştur. Bu dönemde Ermeniler ile Malakanlar aynı dine sahip olmalarına karşın Ermenilere herhangi bir yakınlık duymamışlardır. Çünkü Ermeniler Müslümanlara yaptıkları katliamların yanı sıra Malakanlara da büyük zulümler yapmışlardır. 

Bu zulüm karşısında bazı Malakanlar göç etmek zorunda kalmışlardır. Malakan ve Müslüman köyleri hudut komutanlıklarına müracaat ederek yardım istemişlerdir. 

İnanışları gereği savaşı ve silah kullanmayı reddeden, insan öldürmeyi en büyük günahlardan birisi olarak gören Malakanlar bu mezalim karşısında Müslümanlar gibi savunmasız kalmışlardır. Halen Kars’ta yaşayan bir avuç Malakan’ın anılarında bu acı anılar tazeliğini korumaktadır. Ermeni Mezaliminden kaçan Türkler ise Malakanlar’ın evlerine sığınmışlardır. 

Bu çalışmada Kafkasya’ya sürgün edilen bir halk olan Malakanlar’ın I. Dünya Savaşı’nın sona erdiği yıllar ve sonrasında bölgede yaşadıkları olaylar, Ermeni mezalimi karşısında Türkler ve Ermenilerle olan ilişkileri, Osmanlı Arşiv belgelerinin ışığında ortaya konulacak; Kars’ta yapılan saha araştırmaları ve yöre halkı ile yapılan görüşmelerle birlikte değerlendirilecektir. 

Anahtar Kelimeler; Malakan, Müslüman, Ermeni Mezalimi, Rusya, Kars, Kafkasya. 


GİRİŞ 

Malakanlar Çarlık Rusya’sına hâkim olan ve Çarı Allah’la özleştiren hükümran kiliseye başkaldıran, Rus kilisesini protesto eden orta sınıf Rusya köylüleridir 
(Denisenko, 2011:181). 
Malakanlar Hıristiyanlığın bozulmamış özelliklerine dayalı Malakanizm inancını ortaya çıkarmışlardır. Malakanizm, Malakanlar’ın inançlarını ve toplumsal normlarını belirleyen, temeli İncil’e dayalı bir inanç sistemidir. 

Malakanlar’ın Kiliseye başkaldırmalarıyla başlayan sürgünleri günümüze kadar devam etmiştir. Günümüzde Rusya başta olmak üzere Amerika, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Türkiye ve Avustralya gibi birçok ülkede yaşamaktadırlar. 

Malakanlar’ın bir kısmı 1877-1878 Osmanlı Rus savaşı (93 Harbi) sonunda, Kars ve çevresi Çarlık Rusya’nın hâkimiyetine girince Kafkaslardan Anadolu’ya göç etmişlerdir (Semyenov ve Karagöz, 2009:112). 

Malakanlar inanışları gereği savaşmayı en büyük günahlardan birisi olarak görmüşlerdir. Bu nedenle Ermeni Mezalimi Malakanlar Ermenilere seviyeli durmuşlardır. 

Buna karşın Malakanlar Kars ve civarında beraber yaşamaya başladıkları Müslüman halkla ilişkilerini güçlendirmişlerdir. Ermeni çetecilerinin bu dayanışmayı kırmak için bölgede yaşayan Malakanlara şiddet uygulamışlardır. 

1. Malakanlar’ın Anadolu’ya Gelmeden Önceki Tarihi 

Rusya’nın Hıristiyanlığı Resmikabulünden sonra Hıristiyan dininin yaygınlaştırılması için Kilise’nin baskısı her geçen gün artmıştır. Bunun yanı sıra ağır vergiler altında ezilen Rus köylüsü, daha resmikabulün ilk yıllarında başlayan muhalif akımların içinde olmuşlardır. İlk dönemlerde bu muhalif akım “ Dini Sapkınlar ” ya da “ Ruhani Hıristiyan ” olarak tanımlansa da ilerleyen zamanda bu muhalif akım kendi içinde farklılıklar göstermiştir. 

Tambov Kilise Yönetimi ise 1765’te Sinot’ta görüşülmek üzere hazırladığı raporda bu halkı Kilise tarafından oruç ve hayvansal gıdaların alınmasını yasaklanan dini perhiz günlerinde bu yasaklara karşı çıkmalarından ötürü “Malakan” olarak adlandırılmıştır. Malakanlara göre süt Tanrının insanlara sunduğu en temiz içecekti ve her zaman kullanılmalıydı. Malakan; Rusça Moloko (süt), kelimesinden türeyerek süt içen veya perhizi bozan anlamına gelmektedir.2 Malakan ismi önceleri aşağılamak için kullanılmışsa da bir süre sonra halk tarafından benimsenmişti (Semyenov ve Karagöz, 2009: 19-23). 

2. Malakanlar’ın Anadolu’ya Göçleri 

1877-1878 Osmanlı Rus (93 Harbi) savaşının sonunda toplanan 1878 Berlin Kongresinde İmparatorluğun üç önemli parçası (Bosna- Hersek, Kıbrıs Adası ve Kars Sancağı), üç büyük devletlerin geçici idaresine bırakılmıştı (Ortaylı, 2004: 399). Çarlık Rusya, Kafkas cephesinde Batum, Çıldır, Kars ve Beyazid sancaklarını işgal etmiş ve 3 Mart 1878 tarihli Ayastefanos Antlaşması ile Osmanlı Hükümeti, savaş tazminatının bir kısmına karşılık olarak Kars, Ardahan, Batum ve Beyazid (Karaköse) vilayetleriyle Dobriçe'yi Çarlık Rusya'ya vermeyi kabul etmiştir (Karal, 1988: 66). 

Çarlık Rusya sınır hattında bulunan Malakan ve onlar gibi zorla göç ettirilmiş muhalif toplulukları elde edilen yeni yerleşim yerlerine iskân ettirerek hem bölgedeki Rus nüfusunu artırmaya hem de Malakanlar gibi muhalif gurupları merkezden uzak tutmaya çalışmışlardı. 

Malakanlar 1878 sonbaharında Güney Kafkasya’dan; bir kısmı Rusya’nın içlerinden Ortodoks ve mezheplere ait olan (Dukhobor, Prigunı, Subbornik vb.) Ruslar, Rumlar ve Ermeniler Kars ve civarına gelmeye başlamışlardır (Badem, 2010: 59). Sınır güvenliğinin tam olmamasından dolayı göç hareketleri büyük oranda kontrol altına alınamadan devam etmiştir. Bu dönemde Rus ve Osmanlı sınırları sürekli ihlal edilmiştir (Aygün, 2007: 89-116). 

1881 yılında Rus yönetimi tarafından yapılan ilk sayımın sonuçlarına göre Kars vilayetinde toplam nüfus 125.634'tür (Alp, 2012: 96). 1882 yılında bu sayı 145.412'ye çıkmıştır. Toplam nüfus içerisinde Müslüman Türk nüfus yaklaşık % 62'lik bir orana sahipti (Badem, 2010: 50). 

Çarlık Rusya’sının Kars Vilayeti 1879 yılı durumuna ilişkin raporuna göre: 1879-1884 arası gelen Malakanlar Taht sancağına 474, Zaruşad sancağına 273, 
Ardahan Sancağına 47 olmak üzere toplam 794 hanedir (Badem, 2010: 60). Arazi komisyonunun 1881 yılı raporuna göre verdiği sayılarda ise 1881 yılında 
vilayete yerleşen Malakanlar’ın sayıları aşağıdaki tabloda belirtildiği gibidir. 




Kaynak: Badem, C. (2010), Çarlık Yönetiminde Kars Vilayeti, İstanbul, s.60 

İşgalden sonra eski Kars sancağına katılan Oltu ve Ardahan’la birlikte bölgenin nüfusunda büyük değişme meydana gelmiştir. İşgalden 20 yıl sonra yapılan 
1897 nüfus sayımına göre, Kars sancağının nüfusu 162.723’ü erkek ve 129.755’i kadın olmak üzere 292.478’dir. Bu artışın bölgenin değişen etkin yapısına 
bakıldığında 20 yıllık bir artış hızından değil de yoğun bir kolonizasyondan ileri geldiği açıkça görülmektedir. Aşağıda 1897 Çarlık Rusya’nın sayımına göre 
bu gruplar belirlenmiştir. 




Kaynak: Ortaylı, İ. (2004), Çarlık Rusyası Yönetiminde Kars, Osmanlı İmparatorluğunda İktisadi ve Sosyal Değişim Makaleleri I, Ankara, s.42 


Malakanlar Kars’a geldiklerinde kurdukları köyler aşağıda belirtilmiştir. 


Kaynak: Badem, C. (2010), Çarlık Yönetiminde Kars Vilayeti, İstanbul, 304-352 

Bu köylerin büyük çoğunluğu Kars’ın Ruslar tarafından işgalinden sonra Türklerin boşalttığı köylerdir. Köyler fiziki yapı olarak geniş düzlükler üzerine kurulmuş ve sulak alanlardan oluşmaktadır. Malakanlar kullandıkları tarım metotları sayesinde kısa zamanda tarım alanında bölgenin kalkınması konusunda önemli katkılar sağlamışlardır. 

3. Osmanlı Devleti İdaresinde Malakanlar 

15 Ağustos 1918’de Sultan Vahdettin tarafından çıkarılan fermanla Kars Osmanlı Devletine katıldı. Kars’ın yeniden yapılandırılması için Dâhiliye Nezareti müsteşarı Abdülhalık Bey başkanlığındaki heyet bölgede mülki teşkilata ilişkin incelemelerini tamamlayarak ayrıntılı bir rapor hazırlamıştı. Bu rapor 30 Temmuz 1918 tarihinde hükümete sunulmuştur. Raporda Malakanlar’ın Rus etkisini güçlendirdiği belirtilmiştir.3 Rapor 7 Ağustos 1918 tarihinde Dâhiliye Nazırı İsmail Bey tarafından dönemin sadrazamı Talat Paşa’ya sunulmuştur. Rapor 11 Ağustos 1918 tarihinde Meclis-i Vükela’da gündeme alınmış ve Kars’ın mülki teşkilatının yeniden yapılandırılması hususu görüşülmüştür.4 

Kafkaslarda yaşanan kuvvetler boşluğundan dolayı 1919'da Kars merkezli Güneybatı Kafkas Geçici Hükûmeti kurulmuştu. Bu hükümetin parlamentosuna her 10 bin seçmene karşılık 1 milletvekili olmak üzere toplam 64 milletvekili seçilmişti. Bunlardan 60'ı Müslüman, 3'ü Rum, biri ise Kafkasya doğumlu bir Malakandı (Denisenko, 2009: 64). Bu da bize o tarihlerde Malakan sayısının 10 binden fazla olduğunu göstermektedir. 

4. Ermeni Meselesi ve Malakanlar 

Çarlık Rusya’da yaşanan Bolşevik Devrimi sonrasında Kars’tan çekilmesiyle bir kısım Malakan Rusya başta olmak üzere Amerika ve Avrupa’ya göç etse de, bir kısmı göç etmeyerek yaşantılarını Kars’ta devam ettirmişti. Bu sırada Kafkaslardan ve Anadolu’dan gelen Müslümanlarla iyi komşuluk ilişkiler kurmuşlardı. Malakanlar inançları gereği savaşmayı en büyük günahlardan gördüklerinden dolayı Ermeni Mezalimine karşı bir tavır almışlardır. Ermeniler Malakanlar’ın bu tutumları karşısında bölgede yaşayan Malakanlara da zulüm etmişlerdir. 

Kafkas Cephesinden muhacirlerle beraber göç etmekte olan Malakanlar’ın da Sarıkamış’ta Ermeniler tarafından soyulmuşlardır. Bu durum Malakanlar arasında büyük korkuya ve endişeye neden olmuştur.5 

09 Haziran 1920 tarihinde Akçakale Çukurunda meydana gelen olaylardan dolayı o bölgedeki on altı köy Bardız’a göç etmiştir. 

Ermeniler Novoselim Malakan köyü ile Karaçayır, Iğdır, Akpınar, Kırkpınar ve Cavlah köylerini yağmalayıp on kişiyi katletmiş; hayvan ve eşyalarını yağmalamışlardı. 

Ahalinin bir kısmı bu nedenle zorunlu olarak Tiknis’e göç etmişlerdi.6 

07 Aralık 1920 tarihinde Ermeniler Kars’ın Belenköy’ü ahalisinden Malakan Değirmenci İstefan Semrin’den at, inek, un, arpa, yağ, bal ve bütün giyim malzemelerini gasp etmişlerdi.7 

Kars’tan firar eden Ermeniler, Sarıkamış yolunda Malakan bir değirmencinin erzak ile on beş adet kaz ve otuz adet tavuğu alarak çoluk çocuğun tüm eşyasını gasp etmişlerdi.8 

25 Mayıs 1920 tarihinde Kars’ın Malakan köyü olan Çakmak Köyüne top ve makineli tüfeklerle donanmış Ermeni müfrezesi saldırmış, ahalinin canını ve eşyalarını gasp etmişlerdi.9 Bu şiddet karşısında Çakmak Köyünde yaşayan Malakan ve Müslümanlar Hudud Komutanlığından yardım istemişlerdir.10 

30 Ocak 1920 tarihinde Ermeni Birlikler Komutanı tarafından Zarşat ve çevresi için yayınlanan bir bildiride Ermeni Tabiliğine katılmayan her kim olursa 
(Müslüman, Rus-Malakan hatta Ermenilerin bile) evlerin topçu ateşiyle yakılacağından ve mallarının gasp edileceği tehdidinde bulunmuştur.(Dayı, 2002: 11) 

Malakanlar Ermeni Çetelerinin yaptıkları mezalimden dolayı göç etmek zorunda 
kalmışlardı. Osmanlı Devleti tarafından Kars’tan güvenli yol olarak kullanılan Samsun’a oradan ise İstanbul’a elli bir kadın, erkek ve çocuktan oluşan Malakan iskân edilmiştir.11 

Kars iline bağlı Arpaçay ilçesinde yaşamakta olan Malakan Lavrenti Türkseven’nin 2 Temmuz 2012 tarihinde Aksiyon Dergisine verdiği röportajda Ermeni Meselesi ve bu dönemde yaşadıkları hakkında ifadesi şöyledir: “Ben Ermenileri hiçbir zaman tasdik etmem. Onların öldürüldüğünü tasdik etmem. Türkleri tasdiklerim. 

Çünkü yaşadıklarım var. Annemin babası ve annesi Kars’ın Karacaören köyünde yaşıyorlarmış. Ermeni ayaklanması baş gösterince yıllarca birlikte yaşadıkları Ermeni komşularınca esir edilmişler. 

Ermeniler büyükçe bir kazana su doldurup altına ateş yakmışlar. Suyu kaynatıp annemin yaşlı babası ile annesini kaynar suya basmak istemişler. Allah razı olsun, o sırada köye Türk askerleri yetişmiş. Havaya ateş açmışlar. Ermeniler dedem ile nenemi bırakıp kaçmışlar. Ermeniler büyük dedem ile nenemin Hıristiyan olduğunu bile bile yapmışlar bunu. Türklerle iyi geçindikleri için onları haşlamaya çalışmışlar. Ermeniler aynı dinde olduğu komşusunu haşlamak isterken, Müslüman Türkler Hıristiyan komşularının yardımına koşmuş. Bu yardımı nasıl unuturuz!”12 

5. Milli Mücadele ve Cumhuriyet Döneminde Malakanlar 

Kars’ın kurtuluşu neticesinde Malakanlar ile tanışan Kazım Karabekir, onlarla sıcak ilişkiler kurmuştur. Kars’ın Çakmak köyünde Malakanlar tarafından misafir edilen Kazım Karabekir Malakanlar hakkında son derece olumlu izlenimler edinmiş ve bölgenin kalkınması hususunda Malakanlar’ı önemli bir unsur olarak görmüştür. 
Ancak bu olumlu hava SSCB etkisiyle artan Komünizm etkisiyle ortadan kalkmıştır. Bölgenin kalkınması için son derece önemli bir rol üstlenen Malakanlar bir anda SSCB ve Komünizm etkisinin ana etkenlerden birisi olarak görülmüştür. Bu tutum iki ülke arasında olumsuz bir hava oluşmasına da neden olmuştur. Malakanlar’ın askere alınma kararı dini inanışlarına göre savaşa, şiddete karşı olduklarından son derece olumsuz karşılanmıştır. Böylece Malakanlar’ın büyük bir kısmının yaşadıkları yerleri terk edip, Rusya'ya göç etmek için Rusya'nın Kars Konsolosluğu'na müracaat etmelerine yol açmış, böylece kendi istek ve arzuları ile Rusya'ya göç etmeyi kabul etmelerine neden olmuştur (Aslan, 2001: 284). 

Moskova Antlaşması'ndan sonra Türk-Sovyet ilişkilerinde ortaya çıkan sorunlar nedeniyle RKP Merkezi Komitesi Üyesi ve Bütün Ukrayna Orduları Başkomutanı M. Frunze Ankara’ya gelmiştir. Burada Mustafa Kemal ile 25 Aralık 1921'de yaptığı görüşmede Malakanlar Sorununu da gündeme getirerek, bu sorunun çözümlenmesi için Mustafa Kemal’den yardım istemiştir. Mustafa Kemal, bu konu ile ilgili olarak çok az bilgisi olduğunu ve Türk-Sovyet ilişkilerinde önemsiz bir sorun olduğunu belirterek, Rusya'nın durumunu anlayışla karşıladığını ve sorunu Frunze'nin istekleri doğrultusunda halledeceğini belirtmiştir (Aslan, 2001: 37). 

Yukarıda belirtilen durumlar neticesinde Malakanlar’ın 20 Ocak 1921 tarihine değin Türkiye’yi terk etmedikleri takdirde askere alınacağını mecliste karar altına alınmıştır.13 
Böylece Malakanlar’ın Anadolu’dan ilk göçü başlamıştır. Diplomatik girişimler ve notalar sonucu Kars ve Ardahan'a yerleşmiş olan Malakanlar’a 1926'da Rusya Rostov bölgesindeki kıraç Sal'ski steplerinde toprak teklif edilmiştir. Malakanlar’ın yüzde 90’ı SSCB’ye dönmeyi kabul etmişti (Denisenko, 2009: 65). 


1935 yılında Kars’a gelen İsmet İnönü Malakanlar’ın köylerini ziyaret etmişti. İsmet İnönü, Şark Raporunda Malakanlar’ın çalışkanlıkları ve tarım konusunda yeteneklerini belirtmişti (Öztürk, 2001: 57-58). Yine aynı yıl devlet üç yüz kadar nüfusu olan halka fert başına 14 dekar olmak üzere toprak dağıttığı gibi ayrıca her evin aile reisi için de 15 dekar vermişti. Böylece önceden tapusuz olan araziler tespit edilerek bir plana göre tanzim edilmiştir (Denisenko, 2011: 196). 

1962 yılında göç yaşanmadan önce Malakanlar’ın elinde bulunan toplam arazi 8.000-10.000 dekar arasındaydı (Türkdoğan, 2005: 68). 

6. Malakanlar’ın Anadolu’dan Ayrılışları 

Rusya'ya gitmek istemeyerek, Türkiye'de kalan Malakanlar’ın büyük bir bölümü Kars'ın Yalınçayır (Zöhrep), Atçılar ve Çalkavur Köylerinde ve ayrıca bir bölümü de Kars, Ağrı ve Erzurum'un çeşitli bölgelerine dağılmış bir şekilde 1962 yılına kadar yaşamışlardır. Bu dönemde bulundukları yerlerde Müslüman ailelere kız vermişlerdir. 

Ancak Müslüman aileler Malakanlara kız vermemişlerdir. Malakanlar az sayıda kalmalarından ötürü evlenmeler sonrasında akrabalık oluşması nedeniyle genç erkeklerin evlenmeleri sorun olmuştur. 
Malakan inanışlarına göre akraba ile evlilik büyük günahlardan sayılmaktadır. Amerika ve Rusya propagandasının da etkili olmasıyla Malakanlar’ın kalan kısımları da göç etmişlerdir. 

1960 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, Türkiye'de bulunan Malakanlar’ın sayısı 1.500’den fazladır (Türkdoğan, 2005: 62). Başbakanlık Cumhuriyet Arşivlerinde ki belgeye göre 1964 yılında Kars iline bağlı 2.338 Malakan izinsiz olarak Sovyet Rusya’ya gittiklerinden dolayı İçişleri Bakanlığı’nın talebi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ve Cumhurbaşkanının imzasıyla Türk Vatandaşlığından çıkartılmıştır.14 


Kars’ın Atçılar Köyünde bulunan Malakanlar’ın ilk göçü 60 kişilik 10 aile hudut postası ile 22 Kasım 1961 tarihinde Rusya’ya göç etmiştir.15 Bu dönemde Malakanlar Sovyet Rusya ve Amerika’ya göç etmişlerdir. Bu son göç ile Malakanlar’ın 1877·1878 Osmanlı-Rus Savaşları sonrası başlayan Türkiye serüveni son bulmuştur. 

SONUÇ 

Çarlık Rusya’nın Hıristiyanlığı Resmikabulü sonrasında ortaya çıkan muhalif köylü hareketlerinden birisi olan Malakanlar inançları uğruna göç ve sürgünlere maruz kalmışlardır. 

Güney Kafkasya’nın Çarlık Rusya tarafından işgal edilmesiyle bu bölgeye sürgün edilen Malakanlar, Osmanlı Rus harbi sonrasında Anadolu’ya göç etmişlerdir. 
Çarlık Rusya’nın yıkılması sonrasında bir kısım Malakan geri dönmeyerek Kars başta olmak üzere çevre illerde yaşamaya devam etmişlerdir. 

Bu dönemde Anadolu’nun içlerinden ve Kafkaslardan gelen Müslüman halkla sıkı komşuluk ilişkileri kurmuşlardır. Bu ilişkiler neticesinde bazı Müslüman gençler 
Malakan kızlarla evlenmiştir. 

Ermeni çetelerinin Kars ve civarından başlattıkları Mezalim karşısında kesin bir tavır alan Malakanlar, Müslüman komşularıyla iyi ilişkilerini devam ettirmişlerdir. 

Bu durum karşısında Ermeni Çeteleri Malakanlar’ın da mal ve canlarına kast etmişlerdir. Belgelerle ortaya konan bu mezalimde Malakanlar da büyük acı çekmişlerdir. 

Bu acılar Kars ve civarında yaşayan halkın hafızalarında tazeliğini korumaktadır. 

Kars merkez, Susuz ilçesi, İncesu, Meliköy ve Çamçavuş köylerinde yapılan incelemeler de halen Malakan izleri bulunmaktadır. Yapılan alan çalışmasında Malakanlar’ın bölge insanının hafızasında geniş bir yer tuttuğu tespit edilmiştir. Bir miras olarak görülen Malakanlar’ın tarım ve hayvancılıkta geliştirdikleri teknikler halen bu bölgede eski isimleriyle kullanılmaktadır. Bu ilişkiler öylesine güçlüdür ki Rusçadan Türkçeye geçmiş birçok kelime bölge halkı tarafından kullanılmaktadır. 

DİPNOTLAR;

1 Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi 
   sinankiyanc@gmail.com, 
2 Malakan ismi üzerine farklı tanımlar bulunmaktadır. Ancak biz bunlardan en yaygın olanı olan “ Süt İçen ” tanımını kullandık. 
3 BOA, DH/İ-UM, 20-20/13-9. 
4 BOA, MVM.212/127. 
5 BOA. HR. SYS. HU, 136, 1919 VII 9 
6 BOA. HR. SYS. 2878/38. 
7 BOA. HR. SYS.2878/72. 
8 BOA. HR. SYS. 2878/73. 
9 BOA. HR. SYS. 2878/3. 
10 BOA. HR. SYS. 2878/34 
11 BOA. MAD.d..23109. 
12 http://www.aksiyon.com.tr/dosyalar/kars-in-sakli-yuzu-malakanlar_532935/ 20.04.2015 
13 www.molokane.org/Malakanlar Kimdir?/20.04.2015 
14 BCA/30 18.1.2/179.46.1. 
15 www.milliyet.com.tr/23.11.1961 (Milliyet Gazetesi Arşivi)/20.04.2015 


KAYNAKÇA 

1. Arşiv Belgeleri 

BOA, DH/İ-UM, 20-20/13-9. 

BOA, MVM.212/127. 

BOA. HR. SYS. HU, 136, 1919 VII 9 

BOA. HR. SYS. 2878/38. 

BOA. HR. SYS.2878/72. 

BOA. HR. SYS. 2878/73. 

BOA. HR. SYS. 2878/3. 

BOA. HR. SYS. 2878/34 

BOA. MAD.d..23109. 

BCA/30 18.1.2/179.46.1. 

2. Kitap, Makaleler ve Tezler 

Alp, A. (2012), Kars Tarihi Bakımından Bir Kaynak Olarak Vilayet Gazetesi Kars”, TSA Dergisi, Yıl 16, Sayı 1, Nisan 2012 

Aslan, Y. (2001), Milli Mücadele Döneminde Türk-Sovyet ilişkilerinde Molokanlar (Malakanlar) Sorunu”, A.Ü. Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 18, 

Aygün, N. (2007), Kafkasya’da Rus Osmanlı Mücadelesi ve Kars Dolaylarında Sınır İhlâlleri, 1826, Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi (CTAD), Yıl 3, Sayı 6. 
Badem, C. (2010), Çarlık Yönetiminde Kars Vilayeti, İstanbul 

Dayı, S. Esin, Azerbaycan’ın Elviye-i Selase (Kars, Ardahan ve Batum)’deki Milli Mücadele Destekleri, (Atatürk Üniversitesi Atatürk İlke ve Inkılap Tarihi Enstitüsü 
Müdürlüğü) Atatürk Dergisi, Cilt III., Sayı: 2 (2002) 
Denisenko, L. (2009), “Rus Emperyalizmi Kafkasya’nın Ruslaştırılması ve Malakanlar”, Toplumsal Tarih, Sayı 187, Temmuz 
Denisenko, L. (2011), Böyle Bir Kars, İstanbul 
Karabekir, K.(1988), İstiklal Harbimiz, İstanbul 
Karal, E. Z.(1988), Osmanlı Tarihi, C. VIII, Ankara 
Kırzıoğlu, M. F. (1953), Kars Tarihi, İstanbul 
Kıyanç, S. (2014), Malakanlar, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Muğla Sıtkı 
Koçman Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, 
Ortaylı, İ. (2004), Çarlık Rusyası Yönetiminde Kars, Osmanlı İmparatorluğu.nda İktisadi ve Sosyal Değişim Makaleleri I, Ankara 
Öztürk, S. (2001), Kasadaki Dosyalar, Ankara 
Semyenov, I.Y. ve Karagöz, E.(2009), Sürgün Bahçesinin Solan Renkleri Molokanlar, İstanbul 
Türkdoğan, O. (2005), Kars.ta Bir Etnik Grup Malakanlar.ın Toplumsal Yapısı, İstanbul 

3. İnternet Kaynakları 

www.milliyet.com.tr/23.11.1961 (Milliyet Gazetesi Arşivi) 
www.molokane.org/Malakanlar Kimdir? 
http://www.aksiyon.com.tr/dosyalar/kars-in-sakli-yuzu malakanlar_532935/