ERMENİSTAN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ERMENİSTAN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ocak 2016 Pazartesi

OSMANLI SONRASI .., TÜRKİYE, RUSYA VE ERMENİSTAN




OSMANLI SONRASI .., TÜRKİYE, RUSYA VE ERMENİSTAN


.


OSMANLI SONRASI ..,TÜRKİYE, RUSYA VE ERMENİSTAN..

Osmanlı Devleti harbe; 1878’den beri Rus işgalinde bulunan Kars, Sarıkamış, Ardahan gibi doğu illerimizi geri almak, Doğu Avrupa’da Ruslarla harp hâlinde olan Almanlara yardım etmek, kazanılacak bir zaferle Kafkaslar ve Orta-Asya’daki Türk illerinin kapısını açmak maksatlarıyla, başta Enver Paşa olmak üzere, iktidarda bulunan İttihatçılar tarafından sokuldu.
Türk bayrağı çekilip, Yavuz ve Midilli adı verilen iki Alman zırhlısı, Karadeniz’deki Rus limanlarını bombardıman etti. Rusya da buna karşılık olarak 30 Ekim 1914 tarihinde Türkiye’ye taarruz etti. Rus-Kafkas ordusu, Karadeniz’den Ağrı Dağındaki hudut üzerinden yedi kol hâlindeki saldırısıyla Pasinler’e kadar ilerledi. Rus ordusunun taarruzu,
Köprüköy’de durduruldu. Üçüncü ordu, 3-9 Kasım 1914 günlerinde meydana gelen Köprüköy Meydan Muharebesinde Rus ordusunu yendi. Üçüncü Ordu Komutanı, mevsim şartlarını dikkate alıp, ayrıca askerin kaput başta olmak üzere, giyim ve iâşesinin yetersizliğini, top ve süvari atlarının azlığını hesaba katarak, sıcağı sıcağına düşmanı takip etmedi. Köprüköy Meydan Muharebesinin raporlarını alan, yarbaylıktan paşalığa terfi ettirilen Harbiye Nazırı (Millî Savunma Bakanı) Enver Paşa, Alman kurmay ve generalleriyle Erzurum’a geldi. Enver Paşa, Erzurum ve Köprüköy’de birer taburu teftiş etmişti; ancak ordu birliklerinin tamamı hakkında yeterli bilgiye sahip değildi.
Üstelik, ordu kumandanı Hasan İzzet Paşanın, bu mevsimde harekât yapılamayacağı, taarruzun bahara bırakılması tavsiyesine karşılık, onu vazifesinden azletti ve taarruza karar verdi. Üçüncü Ordu Komutanlığı vazifesini de üzerine alan Enver Paşa, 18 Aralık 1914 tarihinde, kıtalara, taarruz emrini verdi.
Taarruza iştirak eden birliklerin büyük bir kısmı, özellikle Arabistan’dan geri çekilen ve Güneydoğu Anadolu’dan sevk edilenler, sıcak iklime alışık olup, teçhizatları yönünden kış şartlarına hazırlıksızdı. Üçüncü Ordunun üç kolordusu (9, 10, 11. Kolordular), 24 Aralık 1914 günü -39 derece soğukta Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma (İhâta) Harekâtına başladı. Ayrıca, gerilla harbi yapan yarı resmi Türk çeteleri de, Ardahan’a hareket etti. Üçüncü Ordudan bazı kıtalar, 24-25 Aralık gecesi, Sarıkamış’a ulaşmayı başardı. Ancak, Allahü Ekber Dağlarını aşarken çetin zorluklar ve kış şartları sebebiyle gerek miktar, gerekse mevcut silahları yönünden çok zayiat ve kayıp verdiler. Allahü Ekber Dağlarını aşan Mehmetçiklerden bir kol da, Sarıkamış’ın doğusundaki Selim İstasyonuna vararak demiryolunu tahrip edince, Sarıkamış’taki Rus kolorduları paniğe uğradı. Gayriresmî Türk çeteleri de, 1915 yılı başında Ardahan’a girdi. Rus Kafkas Ordusu Başkumandanı, Üçüncü Ordunun ilerleyişi üzerine; 2-3 Ocak 1915 günlerinde telsiz-telgraf ile müttefikleri Fransa ve İngiltere’ye, günde birkaç defa yalvarırcasına başvurarak:
“Telefon konuşmalarını durduran soğuk ve kış, Türk ordusunu engelleyemiyor. İkinci bir cephe açarak, Türk ordularının ilerlemesi durdurulamaz ise, zengin Bakü petrolleri, Osmanlı-Alman ittifakının eline geçecek ve Hindistan yolu onlara açık bulunacaktır!” haberini gönderiyordu.
Kış, 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da şiddetlendi. Fırtına ile yağan kar, yolları tıkayıp, çadırları yıktı. Arkasından da dondurucu soğuklar bastırınca, 150 000 kişilik ordunun 90 000’i (veya 60 000’i) donma, dizanteri ve tifo gibi hastalıklarla mahvoldu. Sarıkamış İstasyonuna giren Enver Paşa, bu felaket karşısında, Üçüncü Orduyu yüzüstü bırakıp, İstanbul’a döndü. Bu harekâtta Ruslar, 32 000 kayıp verdiler.
Sarıkamış Harekâtı; kuşatma harekâtıyla düşman kuvvetlerinin arkasına düşmeyi hedef alan, başarılı bir plândı. Ancak, stratejinin faktörlerinden zaman iyi değerlendirilmediği, kuvvetler de böyle bir harekâtı yapacak şekilde teçhizat landırılmadığı için başarısızlıkla sonuçlandı.
Ordunun kış şartlarına hazır olmaması ve olumsuz iklim şartları sebebiyle ikmal ve iaşe hizmetlerinin yapılmayışı, kıtalar da açlığa, hayvanların telef olmasına, dolayısıyla birliklerin dağılmasına sebep oldu. Enver Paşanın şuursuzca verdiği gece taarruzu emirleri, kayıpları daha da arttırdı.
Sarıkamış Harekâtı sonunda, Doğu Anadolu kapıları, Ruslara açıldı. 13 Mayıs 1915’te Ermenilerin işbirliği yaptığı Rus kuvvetleri, önce Van’a, bilâhare Muş ve Bitlis’e girdi. Ermenilerin harp esnasında Ruslara yaptıkları büyük hizmetin karşılığı olarak, bu illerin valilikleri, Ermenilere verildi. Harpten sonra, Ermeni-Rus işbirliği sonunda, bölge halkına karşı müthiş bir soykırıma girişildi. Van Gölünün ortalarına kayıklarla taşınıp öldürülen, suya dökülen çocuk, kadın, genç ve ihtiyar Türklerin sayısı, kesin olarak tespit edilmemesine rağmen, çok fazladır. Esasen, bu harp sırasında Ermeni Komitacıları, hemen her tarafta isyana hazırlanarak, birçok yerde depolar dolusu silah ve cephane biriktirdiler. Bu silah, teçhizat ve destekle katliam yapıp, Doğu Anadolu’yu harabeye çevirdiler




18 Ocak 2015 Pazar

ERMENİSTANIN TÜRKLERE SOYKIRIMI RESİM VE VİDEOLARI



ERMENİSTAN IN  TÜRKLERE  SOYKIRIMI RESİM VE  VİDEOLARI.,KONFREANS VE SEMPOZYUMLARI



Slayt Gösterileri ve Videoları







Videolar
  1. Video: Oba, Türkiye'de, 1986 yılında Gerçekleşen Bir Toplu Mezar-Of Kazı
  2. Prof Justin McCarthy, Atatürk Üniversitesi Konferans, Erzurum, Mayıs 2007
  3. Prof. Dr. Kemal Karpat: Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Yahudiler ve Türklerin birlikteliği, Diyalog Uluslararası
  4. Türkçe On Tarihsel Tanıklık - Ermeni Sorunu (4 Parça)
    TRT Belgesel, Günter Lewy, Hikmet Özdemir, Stanford J. Shaw ile
  5. Ermeni Terör Örgütü ASALA Ve Cinayetleri
    Google Video. .
  6. Lincoln McCurdy, TCA Başkanı (C-SPAN-Röportaj)
    Lincoln McCurdy (Başkan, Amerika Türk Koalisyonu) Başkanın Pazartesi günü Türkiye'ye gezi, yanı sıra ülkeler arasındaki ilişkilerin gider. .
  7. El Cezire: Riz Khan, Cengiz Aktar, Etyen Mahcupyan, Yalım Eralp Riz Khan tarafından Ermeni Sorunu
  8. Transkript / Tam Metinler ve Videolar: Başkan Obama ve Türk Parlamentosu anda Türk Cumhurbaşkanı Gül Basın Toplantısı / Obama'nın Konuşması. . .
  9. 3 Videolar: Amerikalılar Knew edin. . & İsrail Gazze Eskalasyon üretilmiştir nasıl
  10. Türk aynı inkar karşı Balakyan ve Akçam
  11. Levon Ekmekchian "Sen Ölüm Ten Times Me To Cümle bile Eğer ... Ben o hak ettiği"
  12. Ermeni SAHTEKÂRLIKLARI: Holokost Fotoğraflar Sömürü Yanlış Soykırımı İddiaları Destekleme
  13. Ermeni Stil Lobicilik: "Home Invasion"
    Kongre üyesi Steve Cohen personeli Cohen fiziksel onu iterek sona erdi California kasabasında bir Ermeni-Amerikan eylemci ile bir tartışma sonrasında evine bugün polis çağırdı
  14. Arnold Karşıtlarının sonlandırır; Sylvester Soykırım Kanıt & William Soykırım Kökler üzerinde
    çok etkisi de yıkıcı ve komik, - 3 Başar videolar. . .
  15. Fransa Soykırım Hipokrasi
  16. Rus Tuğgeneral Leonid Bolhovitinov'dan Raporu: Ermeniler 1915 barbarlıkların
    İngiltere kasıtlı yeni bir güç ekseni yaratacak Çarlık Rusya ve Osmanlılar arasında bir ittifak oluşmasını engellemek için Doğu Anadolu'da şiddete Ermenileri tahrik.
  17. Prof.Justin McCarthy'nin Florida Üniversitesi Konuşması: It A Soykırım-08Feb2008 Değil mi
  18. Asya Ve Avrupa Best Of: Bugün MSNBC At Matt Lauer Yaşıyorum İstanbul
    Asya Ve Avrupa Best Of ister misiniz? İstanbul'u Deneyin
    iki kültürlerin ve kıtaların eşiğinde oturur kenti keşfedin
  19. Video: You Say: Biz Küçük konum, ben ki: Öyleyse Virüs var. Uyanık & Fatal, Biz ANCA Olay üzerine Dr. Astarjian "Virüs Kimden öğrenin var
  20. Şimdi Ermeni İsyanı Film İzle!
    Marty Callaghan tarafından hazırlanan bir belgesel Osmanlı ve 1923 ile 1800'lerin Ermeni ilişkileri izler.
  21. Uyarı: Tam Mide On İzle Etmeyin: ProArmenian AntiTurkish Film Gönderen Sahneler İğrenç
    Ben hükümetler ve halk bu filmde karşı ne yaptığını merak ediyorum? .
  22. Desperate Hours: İlham Hikayesi: Nasıl Müslüman Ülke Alman Yahudilerinin için Refuge verdi. .
    .. Ve Diplomatlar kendi canlarını tehlikeye atan Nasıl Konsantrasyon Kampı itibaren Yahudileri kurtarmak için
  23. Komedi Göster: Irak'tan çekilme Türkiye üzerinde Bush
  24. Ermeniler Tarih Sex Bomb Sürüm
  25. 44. Güvenlik Konferansı, Münih, Almanya: Başbakanı'nın Response to "Ermeni Sorunu" Soru Türk
    İngilizce Altyazılar ile Türk olarak
  26. Senatör Barack Obama, Ermeni Soykırımı Çözünürlük tartışır
  27. Ne Gerçekten 1915 yılında Oldu
  28. Salak Sarışın: Pelosi Asker Risk ve Kayıt Petrol Fiyatları
  29. New York Times Ermeni Bandits
  30. Orta Doğu Petrol 3 Dakika Tarihi
  31. 2 Videolar: Ermeni Antisemitizm ve Ermeni Hıristiyanların Yahudi Soykırımı
  32. Türkiye Başbakanı ile bir Konuşma (Konu "soykırımı" içerir)
  33. Hovhannes Kaçaznuni'nin Manifestosu, Ermenistan Cumhuriyeti Birinci Başbakan
  34. Ermeni Terör Örgütü ASALA ve Cinayetler
    TRT-INT Belgesel - 5 - Parça
    İngilizce altyazılı Türk Voice over
  35. Röportaj: Prof. Dr. Justin McCarthy, Ermeni İsyanı Hakkında
    Prof. Justin McCarthy, Ermeni İsyanı hakkında Demografi Konuşmaları Tarih ve Uzman Profesörü ve "Soykırım"
  36. Dr. Justin McCarthy, Ermeni soykırımı İddiaları Ermeni İddiaları ve Demografi tepki de House Bill, Tarih Prof. Profesör Justin McCarthy ve Uzman Tepki
  37. Bizim Ermeniler
  38. Ermeniler Soykırım Lies: Hala Angel'ı oynamak? Bölüm I ve II, Yayın: TRT Int Türk tarafından üretilen İngilizce VoiceOver ile; Ermeniler Soykırım Lies: Hala Angel'ı oynamak?
  39. ABC Avustralya / Usta Pictures tarafından üretilen Orhan Pamuk, 19:18 Dakika
    Orhan Pamuk'un Çalışma boyunca Tartışması suşları Yırtılma At Türk Derneği ortaya çıkarır.Şimdi, aşırı milliyetçi Var Nobel Ödülü O'nu Ödüllü Sue Kurulu'na sözü verdi.
  40. Türkiye'nin Gizli Ermeniler, 13:56 Dakika
    Türkiye'de Ermeni Kimlik Gizli Veya bile ayrımcılık korkusuyla Deplasman zorlamıştım Has Been ..
  41. Sarı Gelin belgesel - Diaspora Karşı Sari Gelin - Analiz
  42. Ermeni Sorunu ve Prof. McCarthy tarafından Gerçekler, 3 Nedenleri Neden "Soykırım" Halk inanılan
  43. Princeton Üniversitesi Prof. Bernard Lewis tarafından Açıklama: Hayır Ermeni Soykırımı
  44. NBC Özel: ABD İşin Ermeni teröristler 
    1 Saat (4 bölüm) ERMENİ ABD'de iş teröristler (Murad Olins üst düzey bağlantıları) üzerine NBC News raporu 
    Bu gerçek bir FBI soruşturma değil, bir film senaryosu
  45. Bob Livingston: HR 106: "? Ermeni Soykırımı"
    Eski Kongre üyesi Bob Livingston HR 106 ve Türk Amerikan ilişkileri üzerine yansımaları üzerinde Türk konumunu tartışır. Kongre'nin tüm üyeleri bu konuda daha fazla tarafı olduğunu farkında olmalı ve bu pasaj ABD Ortadoğu'da stratejik politika zararlı sonuçlarına katlanmak edebilirsiniz.. .
  46. Gerçek Billy Hayes pişmanlıklar 'Midnight Express' Oyuncular A Bad Light Tüm Türkler
  47. Bazı Ermeniler Truth için Yapacakları
  48. Röportaj: Billy Hayes "Midnight Express"
  49. Takip Lütfen Videolar Etiket / Kategori Güncel Liste İçin
. 



..

20 Kasım 2014 Perşembe

TÜRK MALLARINI BOYKOT ETTİRMEK İÇİN ERMENİSTAN DEVLETİNİN HAZIRLATTIĞI VİDEO.

.



TÜRK MALLARINI BOYKOT ETTİRMEK İÇİN ERMENİSTAN DEVLETİNİN HAZIRLATTIĞI VİDEO.




..


31 Ekim 2014 Cuma

"Soykırım, Soykırım, Soykırım"



"Soykırım, Soykırım, Soykırım"

Hatem CABBARLI

Aşırı milliyetçi görüşleri ile tanınan, Büyük Ermenistan ideolojisinin en büyük savunucusu olan Zori Balayan "Ocak" adlı kitabında Türkleri inanılmaz olaylarla suçlamış, Türklerin Ermenilere karşı "soykırım" yaptığını, ancak Ermeni halkın bunu hiçbir zaman unutmayacağını ifade etmiş, tüm Ermenileri intikam almaya çağırmıştır.

Balayan, kitabında ayrıca bir tür Ermeni hastalığından bahsetmektedir: "soykırıma" uğramış Ermenilerin hastalığından.., ezilmiş ve mağdur Ermenilerin psikolojik durumundan... Bu hastalık bulaşıcıdır ve sadece Ermeniler için geçerlidir. Sovyetler Birliği döneminde hastalık gizli evresini tamamlamış, bağımsızlıktan sonra hızlı bir şeklide Ermeniler arasında yayılmıştır. Ermeniler, bu hastalığın tedavisinin sadece 1915 olaylarının intikamı alındıktan, Kars, Iğdır, Erzurum, Sivas, ve Trabzon'un Ermenistan sınırları içinde olduktan ve Ağrı Dağı'nda Ermeni bayrağı dalgalandıktan sonra mümkün olacağını bildirmekte ve tedavinin uygulanması için her şeyi yapmaktadır.

Bu amaçla Bağımsızlık Bildirgesi'nin 11. maddesinde hastalığın tedavisi için kendilerine göre reçete yazmış, "uluslararası alanda soykırımın tanınması için bütün girişimleri destekleyeceklerini" ifade etmişlerdir. Ermenistan'ın ilk Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan döneminde (1991-1998) bu reçete fazla uygulanmasa da Robert Koçaryan iktidara geldikten sonra bu işle bizzat ilgilenmeye başlamış, hem iç hem de dış politikada "Ermeni hastalığının" tedavisi için uğraşmıştır.
Ermenistan'da hükümetin desteğiyle Milli Bilimler Akademisi ve Dünya Ermenileri Organizasyonu "soykırımın" uluslararası alanda tanıtılması için "Kanıtlar Paketi" hazırlama çalışmalarına başlamıştır. Bu amaçla Dünya Ermenileri Organizasyonu, Ermenistan Milli Bilimler Akademisi salonunda 6-7 Mayıs 2004 tarihlerinde "Ermenistan-Türkiye İlişkilerinin Normalleşmesinde Soykırım Faktörü" adlı bir konferans düzenlemiştir. (Bkz: Ermenistan Sözde Soykırım Konusunda 'Kanıtlar Paketi' Hazırlamak Çabasındadır Günlük Yorum, 07.05. 2004)

Bugün, Ermenistan'da faaliyet gösteren hiçbir siyasi parti, sivil toplum kuruluşu ve akademisyen "soykırımı" inkar edebilecek cesarete sahip değildir. Aksi taktirde Ermenistan sınırları içerisinde faaliyet göstermesi kesinlikle olanaksızdır. Ermenistan Milli Demokratik Birliği lideri Vazgen Manukyan, 19 Mayıs 2004 tarihinde İA REGNUM Haber Ajansına verdiği demeçte Ermenistan-Türkiye ilişkilerini değerlendirmiştir. Manukyan, Türkiye'yi "soykırımla" suçlamış, sınır kapılarının açılmasını talep etmiş, aynı zamanda sözde Ermeni soykırımının uluslararası alanda tanıtılması için Ermenistan'ın propaganda çalışmalarına devam etmenin önemini vurgulamıştır. Ünlü Ermeni tarihçisi Andranik Migranyan da Manukyan ile aynı görüşleri paylaşmaktadır. Migranyan, 8 Mayıs 2004 tarihinde düzenlediği basın toplantısında Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan'ın, "Bizim için soykırımın kabul edilmesi önemlidir. Toprak ve tazminat talebi ise Ermenistan devletinin değil, diasporanın talebidir" şeklinde yaptığı açıklamayı doğru bulmadığını bildirmiş, "iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulduktan, sınır kapısı açıldıktan ve ekonomik ilişkiler geliştikten sonra bile Ermenistan hükümetinin soykırım propagandası ve Türkiye'den soykırımı tanıma talebinden bir saniye bile olsun vazgeçmemesi gerektiğini" özellikle vurgulamıştır.

Ermeniler sözde soykırım propagandasını her geçen gün biraz daha genişletmeye çalışırken, maalesef Türkiye'deki bazı siyasi ve ekonomik çevreler, sınır kapılarının açılması gerektiğini savunmakta ve bu durumun iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi için bir vesile olacağını vurgulamaktadır. Bu çevreler konuyla ilgili görüşlerini açıklarken, Ermenistan'ın Türkiye karşıtı politikasını göz ardı etmekte, Ermenistan'ın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tanımadığını, "soykırımın" Türkiye tarafından kabul edilmesi isteğini, toprak ve tazminat taleplerini unutmaktadırlar.


Referans: 
www.HABERANALIZ.com


30 Ekim 2014 Perşembe

ERMENİ, ASALA,TERÖR - TÜRKİYE MESELESİ TARİHİ ÖNSÖZ..


ERMENİ, ASALA,TERÖR - TÜRKİYE MESELESİ TARİHİ  

ÖN SÖZ


ÖN SÖZ

        TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURULUŞUNDAN ÖNCE VE GÜNÜMÜZE  GEREK DIŞ GEREKSE İÇ GELİŞMELER IŞIĞINDA..TÜRK DEVLETİNİ VE HALKINI ULUSLAR ARASI CAMİADA KÜÇÜK DÜŞÜREN GİRİŞİMLERİ BERTERAF ETMEK KONUYA BİLİMSEL YAKLAŞMAK AÇISINDAN BU  BLOGGER TARAFIMCA AÇILMIŞTIR..

GAYEM ARAŞTIRARAK UZMANLARIN,TARİHÇİLERİN,ŞAHİTLERİN KONU HAKKINDAKİ  GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİNİ DE YAYINLAYARAK GELECEK NESİLLERE BİLGİ AKTARIMINA KATKI VERMEKTİR..
SAYGIYLA..
TANER ÇELİK..
30 EKİM 2014..
İSTANBUL - TÜRKİYE..


Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü konumunda olan Türkiye, Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan boğazları, Ortaasya, Kafkasya ve Ortadoğu’daki doğal enerji kaynaklarının kesiştiği noktadaki jeopolitik konumuyla bütün dünyanın dikkatini çekmektedir.
Geçmişte Osmanlı devleti, bugün de Türkiye, bu jeopolitik ve jeostratejik konumundan dolayı çeşitli entrikaların çevrildiği bir alan olmuştur. Osmanlı devletini parçalayarak tarih sahnesinden silmek isteyen sömürgeci devletler, bu entrikalarında yüzlerce yıldır Türklerle dostça yaşayan Ermenileri kullanmışlardır.
Tarihte olduğu gibi günümüzde de, Ermeni toplumu üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır. Bazı ülkelerde Türkleri ve Türkiye’yi sözde soykırımla suçlayan anıtlar dikilmekte, bazı ülkelerde de soykırım iddiasını tanımaya yönelik kararlar parlamento gündemlerine getirilmekte, hatta kimi ülke parlamentolarında kabul edilmektedir. Gerçekte tarihçilere bırakılması gereken bu konular, siyasetçilerin elinde çıkar aracı haline dönüştürülmektedir.
Tarih boyunca Romalılar, Persler ve Bizanslılar tarafından Anadolu’nun bir yerinden diğerine sürülen, savaşlara itilen ve çoğu kez üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gören Ermeniler, Türklerin Anadolu’ya girişlerinden sonra Türklüğün adil, insani, hoşgörülü, birleştirici anlayış ve inancından yararlanmışlardır. Bu ilişkilerin gelişme ve doruğa ulaşma çağı olan 19. Yüzyıl sonlarına kadar süren devir, “Ermenilerin altın çağı” olmuştur. Osmanlı devletinin çalışan, liyakatli, dürüst ve becerili her vatandaşına sağladığı imkanlardan gayr-i müslimler içinde en çok faydalananlar Ermeniler olmuştur. Askerlikten, kısmen de vergiden muaf tutulurken, ticarette, zanaatta, çiftçilikte ve idari işlerde yükselme fırsatını elde etmişler ve devlete bağlı, milletle kaynaşmış ve anlaşmış olduklarından dolayı "millet-i sadıka” olarak kabul edilmişlerdir. Bu çerçevede Türkçe konuşan, ayinlerini bile Türkçe yapan bu topluluktan devlet kademelerinde önemli görevlere yükselenler, hatta Bayındırlık, Bahriye, Hariciye, Maliye, Hazine, Posta-Telgraf, Darphane Bakanlıkları, Müsteşarlıkları yapanlar olmuştur. Hatta Osmanlı devletinin meseleleri üzerinde Türkçe ve yabancı dillerde eserler de yazmışlardır.
Ancak Osmanlı devletinin zayıflamaya başladığı dönemlerde, hemen her konuda Avrupa’nın müdahalesi baş gösterince, Türk-Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma başlamıştır. Batılıların özellikle misyoner din adamı kisvesinde, Osmanlı devleti içine soktuğu provokatörlerin faaliyetleriyle Ermeniler; dini, kültürel, ticari, sosyal ve siyasi açılardan Türk toplumundan uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Böylece, çoğu defa Türklerin zararlı çıktığı trajik olaylar başlamış, Doğu Anadolu’da başlatılan ve İstanbul’a kadar yayılan isyan hareketlerinde binlerce Türk ve Ermeni hayatlarını kaybetmiştir.
Birinci Dünya Savaşı sırasında ise; Osmanlı askeri olarak düşmanlara karşı savaşan veya geri hizmetlerde çalışan Ermenilere karşılık, Ermenilerin önemli bir kısmı düşman kuvvetlerinin yanında Türklere karşı savaşmıştır. Cephe gerisinde de komitacı Ermeniler kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmaksızın katliamlara girişmişler, yüz binlerce Müslüman’ın hayatına kastederek Doğu Anadolu’yu bir harabe haline çevirmişlerdir.
Devletin bunları yatıştırmak ve durdurmak için aldığı tedbirler istismar edilmiş ve dış devletlerin tahrik ve vaatleriyle Ermeniler, bin yıl refah içinde yaşadıkları ülkeyi parçalamaya çalışmışlardır.
Anadolu dışında kurulan Hınçak, Taşnak, Ramgavar, Hınçak İhtilal Komitesi, Silahlılar Cemiyeti, Ermenistan’a Doğru Cemiyeti, Genç Ermenistan Cemiyeti, İttihat ve Halas Cemiyeti ve Karahaç Cemiyeti gibi örgütler, halkı silahlı ayaklanmaya sevk etmişlerdir.
Osmanlı devleti, Birinci Dünya Savaşı içinde, Ermeni isyanının yoğun olduğu Doğu Anadolu’da, bir yandan cephede Rus ordularıyla ve Rusların yanında yer almış olan Ermeni kuvvetleriyle savaşmak zorunda kalmıştı. Diğer yandan da cephe gerisinde Türkleri katleden, Türk köy ve kasabalarını yakıp yıkan, ordunun ikmal tesislerine ve konvoylarına saldıran Ermeni çeteleri ile mücadele etmek zorunda kalmıştır.
Ayrıca hem cephede hem de cephe gerisinde savaşmak durumunda bırakılmasına rağmen, 9-10 ay, cephe gerisindeki önemli tehlikeyi “mahalli tedbirlerle” çözüme ulaştırmaya çalışmıştır. Bu arada, 24 Nisan 1915’te, cephe gerisinde faaliyette bulunan Ermeni komitecilerine yönelik bir operasyon yapmış ve vatana ihanet eden 2345 komiteciyi tutuklamıştır.
Komitecilerin dışında özellikle Rus sınırına yakın bölgelerdeki Ermeni halkın da devlete isyan halinde olduğunu görünce, son çareye başvurmuş ve bölgedeki Ermenilerden sadece isyan hareketine karışanları savaş bölgesinden alıp, ülkenin emniyetli bölgelerine “sevk ve iskâna”, o dönemdeki ifadesiyle “tehcir”e tabi tutmuştur. Bu uygulama ile aynı zamanda her şeyden önce cephe gerisinde iç savaş ortamında bulunan Ermeni halkın can güvenliği sağlanmıştır. Çünkü Ermenilerin bölgedeki Türklere yaptıkları katliam ve mezalimin karşılığını müslüman halk da vermeye başlamıştı.
Ermenistan ile bir takım siyasi ve ekonomik çıkarlar için Ermenileri kullanan bazı devletler, yer değiştirme uygulamasını ve 24 Nisan’daki tutuklamaları bir “soykırım” gibi göstermek ve dünya kamuoyunu bu konuda ikna etmek için yoğun bir propaganda faaliyetine girişmişlerdir(1).
Oysa Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Osmanlı devletini işgal eden devletlerden İngilizler, aralarında Osmanlı siyasi ve askeri liderleriyle önde gelen aydınların da bulunduğu 143 kişiyi “Ermeni olaylarında savaş suçu işledikleri” gerekçesiyle tutuklayarak Malta adasına sürmüş ve hapsetmiştir. Suçlamalarla ilgili olarak Osmanlı, ABD ve İngiliz arşivlerinde geniş çaplı araştırmalar yapılmıştır. Buna rağmen, Malta’daki tutuklular hakkında iftiraları kanıtlayacak deliller mahkemeye sunulamamıştır. Sonuç olarak Malta'daki tutuklular, kendilerine hiçbir suçlama dahi yöneltilmeden ve duruşma yapılmadan 1922'de serbest bırakılmışlardır.
Ancak Türkleri sözde soykırımla suçlama gayretleri durmamış; Malta’daki yargılama sürecinde İngiliz basınında Osmanlı Hükümeti’ni sözde soykırım ile suçlayan ve bu konuyu ispata yeltenen bazı uydurma belgeler yayınlanmıştır. Söz konusu belgelerin General Allenby komutasındaki İngiliz İşgal Kuvvetleri tarafından Suriye'deki Osmanlı Devlet Dairelerinde ortaya çıkarıldığı iddia edilmiştir. Ancak, İngiliz Dışişleri Bakanlığı tarafından sonradan yapılan soruşturmalar, İngiliz basınına verilen bu belgelerin İngiliz ordusu tarafından ele geçirilen belgeler olmayıp, Paris'teki Milliyetçi Ermeni Delegasyonu tarafından müttefik delegasyonlara gönderilen yazılar olduğu anlaşılmıştır(2).
Bütün bu gerçeklere rağmen, sözde soykırım iddialarını gündemde tutmak için olağanüstü gayret sarf eden Ermeni komiteleri, terör eylemlerine yönelmişlerdir. 1965'ten sonra, çeşitli ülkelerdeki Ermenilerin, Türkiye aleyhine başlattıkları karalama kampanyasıyla dünya ve Türkiye kamuoyunda varlığını hissettiren sözde Ermeni Sorunu, 1970'li yıllardan itibaren yurtdışındaki Türk temsilciliklerine yönelik terör eylemlerine dönüşmüştür.
Gurgen (Karekin) Yanikan adlı bir yaşlı Ermeni’nin 27 Ocak 1973'de ABD'nin Santa Barbara kentinde, Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir'i katletmesiyle başlayan "Bireysel Ermeni Terörü", 1975'den itibaren tıpkı 1915 öncesinde olduğu gibi "Örgütlü Ermeni Terörü"ne dönüşmüştür. Yurtdışındaki Türk görevliler, diplomatlar, elçilikler ve kuruluşlarına yönelik Ermeni saldırıları, kısa sürede hızlı bir tırmanma göstererek yoğunluk kazanmıştır.
Ermeni teröründe, Türkiye’deki iç huzursuzluğun zirveye çıktığı 1979 yılından itibaren büyük bir artış gözlenmeye başlanmıştır. Ermeni teröristler, 21 ülkenin 38 kentinde, 39'u silahlı, 70'i bombalı, biri de işgal şeklinde olmak üzere toplam 110 terör olayı gerçekleştirmişlerdir. Bu saldırılarda 42 diplomatımız ile 4 yabancı hayatını kaybederken, 15 Türk ve 66 yabancı uyruklu kişi de yaralanmıştır(3).
Ermeni terör örgütleri, dış dünyanın tepkileri üzerine 1980’li yıllarda taktik değiştirerek, PKK terör örgütü ile işbirliğine girmişlerdir. 1984 yılında PKK sahneye çıkarılmış ve Asala-Ermeni terörü geri plâna çekilmiştir. Belgeler, Bekaa ve Zeli kamplarında ASALA ile PKK militanlarının birlikte eğitim gördüklerini ortaya koymuştur.
Türk güvenlik güçlerinin PKK terörü ile mücadelede başarı sağlamasının ardından Ermeni komiteleri, sözde iddialarını Ermenistan devletinin açık desteği ve Ermeni Diasporası aracılığıyla sürdürmeye devam etmektedirler. Çeşitli ülke parlamentolarından “sözde Ermeni Soykırımı”nı kabul eden yasaların ve önerilerin çıkmasını sağlamaya çalışarak, asılsız iddialarını dünya kamuoyuna kabul ettirmeye çalışmaktadırlar.
Amaçları, sözde iddialarını tüm dünyaya “tanıtmak”, Türkiye’yi bu temelsiz iddiaları “tanımak” zorunda bırakmak, sözde soykırımdan dolayı Türkiye'den "tazminat" ve "toprak" almak ve "Büyük Ermenistan" rüyasını gerçekleştirmektir.

DİPNOTLAR

1) Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2000.
2) Yıldırım, Dr. Hüsamettin, Ermeni İddiaları ve Gerçekler, Ankara 2000, s. 38 (PRO.FO. 13 Temmuz 1921, 371 / 6504 / E.8519)
3) Şimşir, Bilal, Şehit Diplomatlarımız, Bilgi Yayınevi, Ankara 2000, 2 Cilt.

..