İNGİLTERENİN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İNGİLTERENİN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Aralık 2015 Perşembe

İNGİLTERENİN ERMENİ SORUNUNA YAKLAŞIMI,




 İNGİLTERENİN ERMENİ SORUNUNA YAKLAŞIMI,


OSMANLI DEVLETİNDE ERMENİ SORUNU VE AVRUPA DEVLETLERİNİN ERMENİ POLİTİKALARI
Rıdvan TÜMENOĞLU

II.4.1.İngiltere'nin Doğu Politikası
İngiltere 19.y.y.'da Avrupa siyasetinin en etkin devleti durumundaydı. Bunun yanısıra İngiltere 19.y.y.'daki görünümü ile tam manası ile bir sömürge imparatorluğu konumundadır. İngiltere'nin bu konumu dolayısı ile dünyanın birçok bölgesinde çıkarları vardı ve bunun doğal sonucu olarak da İngiltere bu çıkarlarını göz önünde bulunduracak bir dış siyaset uygulamak zorundaydı. İngiltere'nin doğu siyasetini bu bağlamda değerlendirmek gerekmektedir. Öncelikle İngiltere'nin Doğu siyasetinin ortaya çıkış sürecini ve nedenlerini ana hatları ile tespit etmeye çalışalım. İngiltere Hindistan'ı ve bu bölgedeki bazı yerleri sömürgesi haline getirdikten sonra bunları koruyacak bir Doğu siyaseti uygulamaya başlamıştır. Bu siyaset de zamanla değişikliler göstermiştir. Mesela önceleri Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğünü savunan İngiltere dış siyaseti 19.y.y.'ın ikinci yarısından itibaren bunu değiştirerek Osmanlı Devletini yıkmak amacını güden bir Doğu politikasını benimsemeye başlamasıdır. Bunun temel nedeni İngiliz hükümetleri önceleri Hindistan yolunun Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğü ile güvence altına alınacağı tezini benimsiyorlardı. Ancak 19.y.y.'dan itibaren Osmanlı Devletinin eninde sonunda yıkılacağını fark eden İngiltere, Osmanlı Devletinin bünyesinden oluşturacağı ve kendi egemenliği altındaki yeni devletlerle Hindistan'ı ve Hindistan Yolunu güvence altına almak istiyordu. İşte İngiltere'nin Doğu siyasetine yön veren temel görüş bu ol-muştur. İngiltere bu siyaseti uygulamak için Doğuda gerçekleştirmek istediği iki temel düşünce vardır. Bunlar;
a) Kendi toprak bütünlüğünü koruyamayan ve bu bölgedeki topraklarını kaybeden Osmanlı Devletinin topraklarının, İngiliz çıkarlarına zarar verecek ve İngiliz Sömürgelerini tehdit edebilecek bir ülkenin eline geçmesini engellemek.
b) Rusya'nın sıcak denizlere inmesini önlemek önceleri İngiltere bunu Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğünü koruyarak yapmayı düşünüyordu fakat artık Osmanlı Devletinin sonunun yaklaştığını gördüğü için bu bölgede kendisine
Bağlı ve kendi garantisi altında bir devlet yaratarak bunu sağlama düşüncesi İngiltere'nin Doğu siyasetinin temelini sömürgelerinin güvenliğini sağlamak oluşturuyordu. Petrolün de bulunması ve petrol yataklarının büyük bir kısmının bu bölgede bulunması bu bölgeyi İngiltere için tam anlamı ile vazgeçilmez bir bölge konumuna getirmiştir. İngiltere'nin Doğu siyasetinin bir parçası olan Ermemi politikalarını bu bağlamda inceleyebiliriz.
II.4.2. İngiltere'nin Ermeni Politikaları ve Ermenilere Yaklaşımları
İngiltere'nin Ermeni politikalarının temelinde Rusya ile rekabet ve Rusya'nın Akdeniz'e inmesini engelleme politikası vardır. Berlin Antlaşmasından Sonra Rusya'nın Er- menilere yaklaşmasından rahatsız olan İngiltere harekete geçmiştir. Böylece iki devlet arasında Ermeni rekabeti başlamıştır.
Berlin Antlaşmasının ardından İngiltere Antlaşmanın Ermenilere ilgili maddelerinin sıkı bir takipçisi olmuş ve Osmanlı Devletine vaat edilen ıslahatların yapılması için baskılarda bulunmaya başlamıştır. Ayrıca bölgedeki ıslahatları yakından takip etmek iç- in bölgeye konsoloslar atamıştır. İngiltere bu doğrultuda 1878'in sonbaharında, Sivas'a Albay Wilson, Erzurum'a Binbaşı Trotter, Van'a Yüzbaşı Clayton, Kayseri'ye Yüzbaşı Cooper'i konsolos olarak atamıştı.
Ayrıca bölgede faaliyet gösteren İngiliz misyonerleri vasıtası ile Protestanlık mezhebi Ermenilerin arasında yayılmaya başlamıştır. Bunun devamı olarak 1859'da İngiltere'nin çabaları ile Ermeni Protestan Kilisesi kuruldu. Bunun ardından İngiliz misyonerleri bölgede kilise ve oklular açmaya başlamışlardır. Açılan bu okul ve kolejlerde yapılan ilk iş Ermeni Tarihi ve Kültürünün işlenmesi olmuştur. Bu şekilde Ermenilerin milli duygularını harekete geçirmeye çalışmışlar ve Ermeni Protestan cemaati oluşturma çabası içersine girmişlerdir. Böylece İngiltere, Rusya'nın Küçük Kaynarca Antlaşmasında elde ettiği hakka benzere nitelikte bir hak elde ederek, Osmanlı Devletine karşı Ermenileri savunmak için yasal bir dayanak sağlamış olacaktır.
İngiltere'nin Ermenilere yönelik politikalarının temelinde bağımsız bir Ermenistan Devleti kurma fikri vardır. Fakat Ermenilerin bağımsız bir devlet kurabilecek bir olgunluğa sahip olmadığını ve bu devletin uzun ömürlü olmayacağını düşünüyordu. Bunun çözümü olarak da kurulacak olan devletin İngiliz himayesi altında olması gerektiği tezi savunuluyordu. Böylece İngiltere'nin koruması altında kurulacak olan Ermeni Devletin- in sayesinde Rusya'nın güneye sarkmasını önleyecek bir tampon bölge oluşturulabilir-di. Ancak bölgedeki durumun farkında olan İngiltere bunun gerçekleştirilmesi için bir plan hazırlamıştır bu plana göre;
a) Doğu Anadolu'ya dışarıdan Ermeni nüfus getirilecek, böylece Bölgedeki Ermeni nüfus arttırılacaktır.
b) Türk nüfusu bölgeden peyderpey uzaklaştırılacaktır.
c) Süryanilerle Ermeniler mezhep ayrılıkları bir tarafa bırakılarak kaynaştırılacak
d) Bölgedeki Kürtler, silah zoru ile hizaya getirilecektir
Bu faaliyetlerin Osmanlı yönetimi altında reform başlığı altında yapılmasına karar verilmiştir. Böylece Osmanlı Devleti yıkılınca bölgede Ermeni Devleti kurulması için gerekli Altyapı sağlanış olacaktır. İngiltere Ermeni politikasını bu şekilde özetledikten sonra İngiltere'nin Ermenilere yaklaşımı konusuna göz atacak olursak İngiltere özellikle kuru-lan Protestan Cemaati vasıtasıyla Ermeniler üzerinde etkili olmaya ve Ermenileri kullanmaya çalışmıştır. İngiltere'nin Ermenilere yaklaşımında öncelikle Ermenilerin milli duygularını canlandırmaya çalışmıştır. Bundan sonraki faaliyetlerinde ise Ermenileri kışkırtmak onları isyanlara teşvik etmek, isyanları ve isyanları desteklemek ve Avrupa'da Ermenilerin lehine kamuoyu oluşturmak gibi çalışmalar içerisine girmiştir.
II.4.3.Ermenilere Yönelik İngiliz Tahrik ve Kışkırtmaları
İngiltere Geliştirdiği Ermeni politikası doğrultusunda Ermenileri bağımsızlık için kışkırtmaya ve isyana teşvik etmeye başlamıştır. İngiltere Hükümetleri bu faaliyetlerine misyonerler arcılığı ile bölgede kurulan kilise, okul ve kolejlerde başlamıştır. Özellikle 1880'de İngiltere'de 'Türk Düşmanı' Gladstone'un ve Liberal Parti'nin İktidara gelmesinden sonra İngiltere'nin Ermenileri sahiplenme çabaları iyice arttı. İngiltere'nin bu yeni başbakanı Ermeniler lehine girdiği diplomatik çalışmalardan yeterli sonucu almayınca ve bu konuda bir ilerleme kaydedemeyince Doğu Anadolu'da bulunan konsoloslar ve misyonerler aracılığı ile Ermenilerin örgütlenmesi ve silahlı mücadele içerisine girmesi için çalışmalara başlanıldı. Bunun sonucunda Doğu Anadolu'da Ermeni şiddet olayları başladı. Bu olaylar İngiliz ajan ve misyonerleri tarafından destekleniyordu. Hatta Ermeni Komitacıları İngiliz konsolosları ile temas halinde idi. İngiltere Hükümeti Ermenileri tahrik etmekle kalmıyor Ermeni komitacılarına ve isyancılarına sığınma hakkı veriyor Osmanlı Devletinin yakalanan Ermeni çetecileri cezalandırılmasını önlüyordu. Ayrıca İngiltere hükümeti, İngiltere'de Ermeniler lehine mitingler düzenliyordu. Ermeniler için İngiltere'nin Liverpol Şehrinde düzenlenen Başbakan kendiside katılmış ve Ermenileri tahrik eden ifadeler kullanmıştır. Bu dönemde Doğu Anadolu Bölgesini gezen Amerikalı gazeteci George H.Hepworth'ın yazdıkları İngilizlerin Ermeniler olan yaklaşımlarını anlatmaya yeterli olacaktır. Gazeteciye göre;
'…İngiltere Ermeni eşkıyasına sığınma hakkı vermekle kalmadı, aynı zamanda onları sempati ile karşıladı, korudu, yardım etti, destek sağladı ve Türkler aleyhine tahrik etti. Ermeni çeteleriyle hem iş hem de suç ortaklığı yamaya razı oldu. Çetelere vatansever ve milli kahraman oldukları fikrini telkin etti. Çeteler bu sıfatlardan faydalanarak Ermeni toplumunun üzerinde nüfuz sahibi oldular ve kolay yaşamanın yolunu buldular.'
Yabancı ve tarafsızlığına inanılabilecek bir konumda olan Amerikalı gazetecinin yazdıkları İngiltere'nin Ermeni politikalarını ve Ermenilere olan yaklaşımlarını özetlemektedir ve İngiltere'nin Ermeni politikasının ipuçlarını gayet açık bir şekilde göstermektedir.
İngiltere Uyguladığı Ermeni politikası ile Ermenilerin Rusya'nın nüfuzu altına girmesini önlemiştir. Bunun sonucu olarak da Ermenileri kendini yanında tutarak Rusya'nın Asya siyasetine büyük ölçüde engel olmuştur. Ayrıca Rusya'nın yüzyıllardır süren sıcak denizlere inme politikasına en fazla yaklaştıkları dönmede Rusya'nın elindeki Er- meni kozunu da kendi lehine çevirerek buna mani olmuştur.
Netice olarak İngiltere ve Rusya arsındaki Asya rekabetine ve buna bağlı olan Ermeni politikalarının mücadelesinde İngiltere'nin Ermeni politikası başarıya ulaşmış, Rusya'nın Ermeni politikaları başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Fakat 1.Dünya Savaşı sırasında bu iki Devletin ortak Ermeni politikaları yürütmeleri ve Ermenileri kışkırtma siyasetlerine birlikte yön veremleri Bu devletlerin Ermeni Politikalarındaki amacın Ermenistan'ın bağımsızlığının değil kendi çıkarlarının etki olduğunun göstergesidir


....