ALDATILAN KİMLİK 1914 - 2014 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ALDATILAN KİMLİK 1914 - 2014 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Temmuz 2016 Cumartesi

İSYANCI ERMENİLERİN ÖRGÜTLENMESİ, ALDATILAN KİMLİK 1914 - 2014 YÜZYILIN HESABI,

 
 
 
ALDATILAN KİMLİK 1914 - 2014 YÜZYILIN HİKÂYESİ ,
İSYANCI ERMENİLERİN ÖRGÜTLENMESİ,
 
 
 
İSYANCI ERMENİLERİN ÖRGÜTLENMESİ,
Ankara, Eylül 2014

İkinci Viyana bozgunundan sonra Osmanlı gerileme sürecine girince, batılı emperyalistler devletimizi yıkmak için planlar hazırlayıp iç işlerimize karışmaya başladılar. Azınlıkları Osmanlı’ya karşı ayaklandırmak için çeşitli çalışmalar yaptılar. Başta dönemin Rusya yöneticileri olmak üzere İngiltere, Fransa ve ABD’nin yetkilileri, konsoloslukları vasıtasıyla açtıkları misyoner okulları ve
yönlendirdikleri kiliselerde Ermeniler arasında milliyetçilik ve ayrılık fikirlerinin gelişmesini sağladılar. Bu faaliyetlere 1860 yılından itibaren emperyalistlerin güdümündeki yurt içi ve dışında kurulan Ermeni dernekleri de dâhil oldu. Bu tür Ermeni okulları, kiliseleri ve dernekleri ihtilalci fikirlerin aşılandığı en önemli merkezler haline geldi. Tüm bunların sonucu emperyalistlerin kandırdığı ayrılıkçı ermeni grupları oluştu.
 
1877’de Rusya’dan İsviçre’ye tahsile yollanan bir grup Ermeni genç Hınçak Partisini kurdular. Amaçları Osmanlı Ermenilerini kurtarmaktı. Hâlbuki Rusya’daki Ermeniler çok daha zor durumdaydılar. 1877-1878 Osmanlı Rus Harbinde Rus ordusu İstanbul kapılarına kadar dayandı. Ermeni Patriği Nerses, Ruslardan “ İstanbul’u almalarını ” talep etti. Ermeniler, Rusya'dan, "işgal ettiği Doğu Anadolu topraklarından çekilmemesini, bölgeye özerklik verilmesini veya Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını" istediler. Yapılan Ayastafanos (Yeşilköy) anlaşmasıyla Osmanlı, Ruslara Kars’ı ve Ardahan’ı bırakmayı ve savaş tazminatı ödemeyi kabul etti. Daha sonra 13.7.1878 tarihinde toplanan Berlin Konferansında Osmanlının Ayastafanos anlaşmasıyla verdiği tavizlerin bazıları hafifletildi. Buna karşılık “Ruslara, Osmanlı İmparatorluğundaki Hıristiyanları korunması yetkisi verilmesi” ve “Doğu Anadolu'da Ermeni azınlığının olduğu bölgelerde ıslahat yapması” kararları alındı. Osmanlı Devleti'nin içişlerine müdahalede en önemli unsuru teşkil edecek bu kararlar, Tanzimat ve Islahat fermanlarıyla azınlıklara tanınan haklar, ayrılıkçı Ermenileri iyice şımarttı.

1880 yılında Hınçak Partisini yeteri sertlikte görmeyen üç Rus Ermeni genci, bu kez Tiflis’te “İhtilâlcı Ermeni Partisi, Taşnak’ı” kurdular. Onlar da bahane olarak ezilen Rusya’daki Ermenileri değil de, Türk Ermenilerini kurtaracaklardı. Aynı tarihlerde İngiliz Başbakanı Gladstone avam kamarasında “Konuşmaya değmez Türk, ölümü hak etmiştir” diye bağırıyordu.
 
Osmanlı Devletinde yaşayan ayrılıkçı Ermenilere ait Adana, Van ve Muş’ta ki dernekler 1880 yılında bir araya gelerek Ermenilerin Birleşik Derneği’ni oluşturdular. Bu dönemde ve daha sonraları kurulan ayrılıkçı derneklerin amaçları arasında “gerekli yerlerde isyanlar çıkartmak ve gençleri silahlandırmak” dahi vardı. Nitekim Erzurum'da 1881'de kurulan Müdâfi Vatandaşlar Derneği çeteler kurdu, dört yüzden fazla usta çeteci yetiştirip komutanlar atadı, bunları düzenli silahlı eğitime tabi tuttu, silâh ve cephane
depoları kurdu.

Bu ve benzeri dernekler zamanla dış yardım ve kışkırtmalarla, Ermenileri devlete karşı ayaklandıran Hınçak ve Taşnaksutyun komiteleri haline geldiler. Bunlardan İsviçre'de Kafkasyalı Ermeniler tarafından 1887'de kurulan Hınçak Komitesi,
Sosyalizmi benimsemişti. Amacı Türkiye Ermenistan’ını kurmak, daha sonra Rusya ve İran Ermenistanlarıyla birleştirerek bağımsız bir Ermenistan yaratmaktı. 1890'da Kafkasya'da kurulan Taşnaksutyun Komitesi (Ermeni İhtilâl Cemiyetleri Birliği) ise ideoloji olarak Nasyonal-sosyalizmi benimsemişti. Amacı Ermeni örgütlerini birleştirmek, Türkiye'ye geçen çetelere yardım etmek,
isyanlar çıkartmak suretiyle Türkiye Ermenistan’ı için siyasî ve iktisadi özgürlük elde etmekti. Bu Komitenin örgütüne verdiği emir şu idi: "Türkü, Kürdü her yerde, her türlü koşullar altında vur! Mürtecileri, ahdinden dönenleri, Ermeni hafiyelerini, hainleri öldür, intikam al!".
 
Bu komiteler Osmanlı Devleti’nin zayıf zamanlarında çeşitli isyanlar çıkartarak yabancı devletlerin müdahalesini beklediler.
Böylece “Balkan ülkeleri gibi bağımsızlıklarını kazanacaklarını, müstakil bir Ermenistan kuracaklarını” umuyorlardı. Her ne kadar nüfus içerisinde çoğunluğu teşkil etmemiş olsalar da (Ek-1) Anadolu toprakları üzerinde hak iddia etmeye, Osmanlı idarecilerine suikast teşebbüslerinden masum Müslüman halkın katledilmesine kadar geniş bir yelpazede cereyan eden teröre ve şiddete başladılar. Buna rağmen, Batı kamuoyunda taraftar buldular, Türk halkının "masum Ermeni halkının katlinden sorumlu barbarlar" olarak nitelendirilmesini sağladılar. Batılı emperyalistler her şartta destekçileri oldu.
 
 
 
 
**