30 Ocak 2020 Perşembe

OSMANLI DÖNEMİNDE MİSYONERLİK FAALİYETLERİ BÖLÜM 2


OSMANLI DÖNEMİNDE MİSYONERLİK FAALİYETLERİ  BÖLÜM 2


IV.PROTESTAN MİSYONERLERİ

Katolik misyonerlerinden  başka Osmanlı topraklarında faaliyet gösteren diğer Hıristiyan mezhebine mensup kişiler Protestanlardı. Bu misyonerlerin Osmanlı topraklarındaki çalışmaları 1840’lardan itibaren hız kazanır. Tanzimat Döneminde yayınlanan 1856 tarihli Islahat Fermanı’nın getirdiği vicdan hürriyeti prensibi ile tanınan mezhep değiştirebilme serbestliğinden en fazla yararlananlar Protestan misyonerleri oldu.
Osmanlı Devleti’nin zayıflamasına paralel olarak yürütülen planlı çalışmalar sonunda dış devletlerin Osmanlı içindeki Hıristiyanlar üzerindeki etkilerini arttırmaya yönelik çalışmaları bilinen bir gerçektir. Yürütülen çalışmalar sonucunda Fransa ile Avusturya Katoliklerin, Rusya ise Ortodoksların hamisi olarak ortaya çıktı. Bu üç devlet 1840’dan sonra Lübnan ve Suriye’deki Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında meydana gelen olaylardan yararlanarak Katolik ve Ortodoksları himaye etme bahanesiyle müdahalede bulunarak nüfuzlarını kuvvetlendirmeye başladılar. İngiltere de kendi nüfuz alanını oluşturmak için Protestan topluluğu meydana getirecek faaliyetlerde bulundu. Bu konudaki ilk girişimi 1842’de Kudüs’te bir Protestan Kilisesinin açılmasıyla başladı. Bu kiliseye İngiltere, Almanya ve Amerika’dan Protestan misyonerleri gönderildi. Bölgedeki İngiliz konsoloslarının[32] da destekleri sayesinde misyonerler başka din ve mezhepteki unsurları Protestanlaştırmaya çalıştılar. Osmanlı topraklarına ayak basan ilk Protestan misyonerin 1815’te Mısır’a gönderilen ‘The Church of Missionary  Society’ [33] adlı bir İngiliz örgütüne bağlı bir papaz olduğu görülür[34]. 19.yüzyıldan itibaren daha çok Mezopotamya ve Ege bölgesine gelerek okullarını açan İngiliz misyonerleri ayrıca İstanbul, Antakya, Harput, Ankara, İzmir, Erzurum, Bursa ve Antep gibi şehirlerde de faaliyette bulundular[35]. World’s Missions’un 1914 tarihli istatistiklerine göre Osmanlı topraklarında faaliyette bulunan İngiliz Misyoner Cemiyetlerinin (British Missionary Societies) 12800 öğrencinin okuduğu 178 okulu vardı[36]. 1919 tarihli bir rapora göre ise Milli Mücadele öncesi Anadolu topraklarındaki İngiliz misyoner sayısı 23, İlkokul 7, Ortaokul 5 adetti. 86 çocuğun bulunduğu bir de çocuk yuvası vardı. 7401’i ilkokullarda, 134’ü ise ortaokullarda olmak üzere toplam 2190 öğrenci bu okullarda öğrenim görüyordu.[37] Kendilerine yandaş Protestan topluluğu oluşturmak için Osmanlı topraklarında faaliyette bulunan İngiliz misyonerleri Asyalı Hıristiyanlar olarak nitelendirilen Nasturilere  yönelik olarak çalışmalarda bulunurlar. İlk kez 1842’de başlattıkları bu faaliyetler için bir İngiliz Din adamı olan Dr. Badger,  Kanterbury Başpiskoposu tarafından görevlendirilir ve İngiliz Kilisesi ile Nasturilerin Patriği arasında dostluklar kurulur. İngiliz Misyonunun esas amacı diğerleri gibi eğitime ağırlık vermekti. Bu amaçla 1886’da Nasturiler için bir erkek ve bir kız okulu ile matbaa kurdular. Daha çok Urumia ve Güneydoğu Anadolu’da faaliyette bulunan İngiliz misyonları 20.yüzyılın başlarında Van civarında da okullar açarak çalışmalarda bulundular[38]. Bölgedeki Dürziler üzerinde de etkinlik kurmaya çalışan İngilizler Ortadoğu’daki güçlerini sağlamlaştırmaya çalıştılar. Daha önce de belirtildiği gibi İngiliz misyoner faaliyetlerinin temelinde dini ve mezhebi gerçekler olduğu kadar Fransa ve Rusya gibi ülkelere karşı Osmanlı topraklarında bir Protestan kesimin oluşmasını sağlamak amacı da yatıyordu.
Türkiye’de yaygın olarak faaliyette bulunan diğer İngiliz dini örgütlerinden bazıları şunlardır:[39] Suriye’de örgütlenen The British-Syrian Mission, The Babtist Missionary Society, The Christian Alliance, The Friends of Foreign Mission, The British and Bible Society. İngiliz hayır kurumlarından hastanelerin dağılımı  ise şöyleydi.İzmir’de British Sea Man’s Hospital, Yafa ve civarında Church Missionary Society’nin dispanserleri, Amman’da British Syrian Mission’un küçük bir hastanesi, Kudüs’te iki hastane. Kısacası okulları, dini kurumları, matbaa ve hastanelerinde görev yapan çok sayıda eğitimcisi ve doktoru ile faaliyette bulunan İngiliz misyonerleri bu çalışmalarının sonucunda bölgedeki etkinliğini ortaya koydu.
İngiliz Protestan misyonerleri daha çok Ortadoğu’ya yönelik olarak çalışırlarken,  Amerikalı misyonerler Anadolu’ya ağırlık verdiler. Burada etkili olan en güçlü Amerikan misyoner örgütü  ise 1810’da Boston’da kurulan ‘American Board of Commissioners For Foreign Missions’ du. Kısaca ‘American Board’ olarak anılan bu örgütün ilk misyonerleri Pleny Fisk ve Levi Parsons 1820 yılının Ocak ayında İzmir’e gelerek ilk misyonu burada kurdular.[40] Bunu İstanbul (1831), Trabzon (1835), Erzurum (1839), Antep (1847), Sivas (1851), Adana (1852), Merzifon (1852), Diyarbakır (1853), Kayseri (Talas 1854) ve Harput (1855)’ta açılan misyonlar takip etti.[41] American Board’dan başka Osmanlı topraklarında faaliyet gösteren diğer Amerikan misyoner örgütleri arasında 1868’de kurulan ‘Woman’s Board of Missions’ (WBM) ve ‘Woman’s Board of Missions of The İnterior’ (WBMI) isimli kadın misyoner dernekleri ile ‘American Bible Society’, ‘The Near East Relief’ teşkilatları ve Young Men’s Christian Association’(YMCA), ‘Young Women’s Christian Association’ (YWCA) cemiyetleri vardı.[42]
1880’li yıllara kadar İngiliz hariciyesi himayesinde çalışan Amerikalı misyonerlerden istenen şey, öncelikle gittikleri yerlerde halkın arasına karışarak bilgi sahibi olmaktı. Özellikle halkın dini durumunu tespit etmek, din adamları hakkında (sayıları, bilgi düzeyleri, eğitim durumları vs.) bilgi edinmek, ülkedeki eğitim ve öğretim durumunu tespit etmek ve halkın moral durumunu öğrenmekti. Bunlar yapıldıktan sonra ne tür bir çalışmada bulunulacağı belirlenecekti. Onlardan istenen bir diğer şey ise “... Bu mukaddes ve vaadedilmiş toprakların silahsız bir haçlı seferiyle geri alınması”[43] nı sağlamak için gerekli olan herşeyin yapılmasıydı. Bu amaçla işe koyulan misyonerler kurdukları “misyon”lar yanında ilk, orta ve yüksek seviyelerde açtıkları okullar ile matbaa, hastane ve yardım kurumlarıyla çok yönlü bir Protestanlaştırma faaliyetlerine giriştiler.
Önceleri İstanbul ve İzmir gibi kıyı şehirlerinde faaliyet gösteren misyonerler, daha sonra aynı gayelerle iç bölgelere doğru yayıldılar. İlk gelenlerin ve sonrakilerin nihai hedefi Kudüs’e giderek bu mübarek topraklardaki bütün dinsizleri, Müslümanları, Musevileri ve Protestanlar dışındaki Hıristiyanları doğru yola davet etmekti.
19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren hız kazanan misyonerler faaliyetleri sonucunda okullarının sayısında önemli artışlar görüldü. Daha çok Yahudi ve Müslüman olmayan azınlıkların yaşadıkları bölgelerde çalışan Amerikalı misyonerler gayelerine ulaşabilmek için Osmanlı topraklarını dört misyon bölgesine ayırmışlardı. Bunlar Avrupa, Batı, Doğu ve Merkezi Türkiye Misyon’larıdır.
 Avrupa Türkiye’si Misyonu Filibe, Selanik ve Manastır’ı içine alıyordu ve Bulgarlar’ın bilinçlendirilmesi için çalışıyordu.
Batı Türkiye Misyonu, İstanbul, İzmit, Bursa, Merzifon, Kayseri ve Trabzon yörelerini, Doğu Türkiye Misyonu, Harput, Erzurum, Van, Mardin ve Bitlis’ten başka Rus ve İran sınırına kadar olan bütün Doğu Anadolu’yu içine alıyordu.
Merkezi (Orta) Türkiye Misyonu ise, Torosların güneyinden Fırat nehri vadisine kadar olan bölgeyi (Özellikle Maraş ve Antep illerine ağırlık veriliyordu) içine alıyordu. Bu son üç misyonun Ermeniler üzerinde çalıştıkları dikkati çekmiştir.[44]
Bu derece örgütlü ve planlı bir faaliyet sonucunda hem mezheplerini yayıyorlar hem de başta Ermeniler olmak üzere Bulgar, Rum vb. azınlıkları etkileyerek onları Osmanlı’dan koparmak ve dolayısıyla ait oldukları ülkelerin emperyalist politikalarını uygulamalarına yardımcı olmak işini de gerçekleştiriyorlardı.
En önemli Protestan Kolejleri İstanbul ve Beyrut gibi merkezlerde açılmıştı. Bunlardan 1863 yılında Cyrus Hamlin isimli bir misyoner tarafından İstanbul’da açılan Robert Kolej’in Bulgaristan’ın bağımsızlığını sağlayacak kadroların yetişmesinde önemli rol oynadığı bilinmektedir. Nitekim, kurucuları, yöneticileri ve çoğu öğretim elemanı misyonerlerden meydana gelen bu Kolej’in 1863-1903 tarihleri arasındaki mezunlarının çoğunu Bulgar öğrenciler oluşturuyordu. Yine, Kolej’in ilk Bulgar mezunlarından beşinin Bulgaristan’da başbakanlık görevinde bulunduğu ve Birinci Dünya Savaşı önce Bulgar kabinelerinden her birinde en az bir Robert Kolej mezununun yer aldığı görülüyordu.[45] Yüklü bir program uygulayan Kolej’de Almanca, İngilizce ve Fransızca gibi Batı dilleri yanında başta Bulgarca ve Ermenice olmak üzere on beşe yakın değişik dilin öğretilmesi Kolej’in çok yönlü amaçlarını ortaya koyması açısından önemli bir husustur.[46]
Bulgarlar için çalışan Avrupa Türkiye’si Misyonu’da 1899’da on misyoner, on iki Amerikalı misyoner yardımcı ve 81 yerli yardımcı görev yapıyordu. Bölgedeki Protestan Kiliselerinin sayısı ise on beşi bulmuştu. 1870-80’li yıllarda, İstanbul’da misyonerlerin kurduğu matbaada yayınlanan eserlerin yarıya yakınının Bulgarca olması bu konu üzerindeki çalışmaların ciddiyetini ortaya koymaktadır.
“American Board”dan başka Bulgarları Protestanlaştırmak için çalışan bir diğer Amerikan Misyoner örgütü olan “Methodist Episcopol Mission”da 1858’de Bulgaristan’da birer “Misyon” merkezini kurmuştur.
American misyonerlerinin İstanbul’da kurduğu Robert Kolej’in Bulgarlar için üstlendiği görevi, Beyrut’ta açılan Protestan Koleji de oradaki Arapları bilinçlendirip, Osmanlı’ya karşı kışkırtma olarak yerine getirdiği ifade edilir.
Bu iki Kolej’den başka Anadolu’da açıdan pekçok Amerikan misyoner kolejleri, aynı şekilde daha çok Ermenilere yönelik olarak faaliyet göstermişlerdir. Bunlardan bazıları şunlardır: Anadolu’da ilk Amerikan misyoner merkezi 1852’de Harput’ta kurulmuştur. Aynı yerde 1878’de açılan Osmanlıların “Fırat Koleji” dedikleri “Ermenistan Koleji” (Armenian College) protestan papazı yetiştirmek ve Ermenileri dilleri, tarihleri, edebiyatları, milliyetleri hakkında bilgilendirmek için faaliyete geçti. Aynı dönemde Merzifon’da “Anadolu Koleji” (Anatolia College), İzmir’de Millletlerarası Kolej (İnternational College) ile kızlar için açılan Amerikan Koleji, Antep ve Maraş’ta kızlar ve erkekler için açılan “Merkezi Türkiye Kolej”leri, Tarsus’taki St. Paul Enstitüsü gibi kolejler başlangıçta Hıristiyan azınlıkların çocuklarını eğitmişler, onlara milli duygular kazandırarak bilinçlendirmişler ve sonuçta Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmalarını sağlamışlardı.[47] İçeride azınlıkları bu şekilde yetiştirerek kışkırtan misyonerler dışarıda da Avrupa ve Amerikan kamuoyunu Türkiye aleyhine çevirmek için kendi tahrikleriyle çıkan ayaklanmaların bastırılmasını “Türkler Hıristiyan ahaliyi kesiyor!” propagandalarıyla etkilemeye çalışarak batı dünyasını Osmanlı Devleti aleyhine tavır almak üzere harekete geçiriyorlardı. İyi yetiştirilmiş Ermeniler ABD’ye götürülüyorlar ve çoğu Amerikan vatandaşlığına geçdikten sonra Osmanlı topraklarına geri dönüyorlar ve özgürlük propagandası yaparak lehlerinde reformlar yapılmasını istiyorlardı. [48].
Özetle verdiğimiz bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere “American Board” teşkilatı Osmanlı topraklarındaki misyonerlik faaliyetlerinin çoğunu üstlenmektedir. Bu faaliyetlerin % 30’a yakını anılan kurum tarafından yürütülüyordu.
Böylece “American Board” ve diğer teşkilatların bu derece etkin ve yoğun çalışmaları sonucunda misyonerler, 1880’lerden itibaren A.B.D.’ye Ortadoğu’da ekonomik, sosyal ve kültürel bir hayat sahası oluşturmada aracı rol oynamışlardır. Başlangıçta Ermeni ve Bulgarlara yönelik olarak çalışan Protestan misyonerleri daha sonra Rum, Hıristiyan Arap, Nasturi, Süryani, Kürt ve Yahudiler üzerinde de etkili oldular .
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yürüttükleri çalışmalarla bölgedeki Kürt ve Nasturilerin ayaklanmalarında rol oynadılar. Bunda ayrıca 17.yüzyıldan itibaren bölgeye gelen Fransız ve İtalyan Katoliklerinin de payı büyük olmuştur[49]

SONUÇ

Batılı ülkelerin Osmanlı Devleti’ndeki misyonerlik faaliyetleri hakkında verilen bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere, çalışma alanları, amaçları ve metotları göz önüne alınırsa, Devlet 19.yüzyılda en yoğun ve çok yönlü bir misyoner faaliyetine sahna olmuştur. Ülke adeta bir baştan bir başa misyonerler tarafından açılan okullar ve sağlık kuruluşları ve dini kurumlarla donatılmıştır.
Yabancı misyoner okulları olarak nitelendirilen bütün bu misyoner eğitim kurumlarında din propagandasının yoğun olarak yapıldığı, kendi dil ve kültürlerinin öğretildiği, ayrıca Fransız İhtilali sonrasında gelişen milliyetçilik akımlarının azınlıklar üzerinde uygulanmaya çalışıldığı düşünülürse ne denli etkili görev yaptıkları hesap edilebilir.
Osmanlı Devleti bu kurumları kapitülasyonlardan dolayı dış devletlerin  müdahaleleri yüzünden denetlenemiyordu. Dolayısıyla anılan kurumlarda bir taraftan İslam ve Türk aleyhtarlığı işleniyor, diğer taraftan da Türkçe yetersiz olarak veriliyordu. Ayrıca devletin bazı bölgelerindeki eğitim ve öğretim kurumlarının yeterli olmaması misyoner okullarına olan ilgiyi arttırıyordu. 1900’de sadece Amerika’ya ait 400’ü aşkın okulda 20.000’e yakın öğrenci öğrenim görürken, aynı yıllarda faaliyet gösteren İdadi ve Sultani sayısı 69 olup 7000’e yakın öğrenci vardı. Aynı yıllarda Osmanlı topraklarındaki misyonerlere ait toplam yabancı okul sayısı 2.000 civarında idi. Bunlara azınlıkların kendi okulları da ilave edilirse bu sayı 10.000’e yaklaşmaktaydı.
Son yüzyıllarda batı karşısında sürekli gerileyen Osmanlı Devleti azınlıklar üzerinde hamilik iddia eden batılı büyük devletlerin baskılarına maruz kalmıştı. Başında güçlü idarecilerin bulunmadığı bu dönemde Osmanlı Devleti olumsuz faaliyetlerle zayıflatılmaya çalışılıyordu.
19.yüzyılda patlak veren ve Devletin dağılmasına yol açan ayaklanmalarda, misyonerlik faaliyetleri ile bu faaliyetlerin tabii bir sonucu olarak kurulan çeşitli seviyelerdeki okul ve kolejlerin payı büyük olmuştur. Misyonerler, söz konusu eğitim faaliyetleri ile azınlıklar üzerinde bu şekilde etkili olurlarken, yabancı okullara devam eden Müslüman Türk unsurları da dinlerinden uzaklaştırma, kültürlerinden koparma ve çoğunlukla hayranı insanlar olarak yetiştirmede etkin rol oynamışlardır.
1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanları ile azınlıklara tanınan siyasi ve hukuki hakların genişletilmesinden yararlanan misyonerler faaliyetlerini arttırmışlardı. Çeşitli dini teşkilatlar hem dinini yaymak hem de Osmanlı’daki Hıristiyanları devlete karşı kullanmak için akın akın Türkiye’ye gelerek yüzlerce okul, hastane ve yetimhane açmışlardı.
Bu dönemde politika ile iç içe olan hatta politikanın emrinde çalışan misyonerler, ait oldukları ülkelerden gördükleri büyük destekler sayesinde dikkate değer başarılar göstermişlerdi. Faaliyet alanlarını köy kasaba gibi ülkenin en ücra köşelerine kadar götüren misyonerler çalışmalarının sonuçlarını almaya başlamışlardı.
Bundan dolayıdır ki, Devletin zayıfladığı dönemlerde azınlıkların ayaklanmaları sonucunda Batılı devletlerin de yardımlarıyla birer bağımsız devlet haline gelmelerinde misyonerlerin bu tür faaliyetlerinin etkisi oldukça büyüktür.
Nitekim, 1829’da Yunanistan’ın 1908’de Bulgaristan’ın ve I. Dünya Savaşından sonra da Arap topraklarının Osmanlı’dan kopmasına misyoner faaliyetlerinin küçümsenemeyecek katkıları olmuştur. Daha da önemlisi, Yusuf Akçuraoğlu’nun da vurguladığı gibi[50], ülkemizdeki okumuş aydınlar arasında ortak bir düşünce ve idealin olmamasında misyonerler tarafından açılmış olan yabancı kolejlerde verilen eğitimin etkisi büyük olmuştur

                                   KAYNAKÇA
Akgün, Seçil, “Amerikalı Misyonerlerin Ermeni Meselesindeki Rolü”, Atatürk Yolu, Mayıs 1988, yıl:1, sayı:1, s.1-13

Cilacı ,Osman, Hıristiyanlı Propagandası ve Misyonerlik Faaliyetleri, Ankara 1990.

 Çavdar,  Tevfik, Osmanlıların Yarı Sömürge Oluşu, İstanbul 1970.

Çavdar, Tevfik Milli Mücadele Başlarken Sayılarla Manzara-i Umumiye, İstanbul 1971.
Dinçer,Nahit Yabancı Özel Okullar, s.70.

Ergin,Türk Maarif Tarihi, İstanbul 1977, cilt:1-2.

“Genç Hıristiyanlar Cemiyeti”, Sebilürreşad , Cilt.19, 20,21,24,25.

Gordon, Leland James, American Relations With Turkey, 1830-1930, Philadelphia University of Pensilvania Press 1932.
Grabil ,Joseph L, Protestant Diplomacy  And Near East: Missionary Influence on American Policy, 1810-1927, University of Minnesota 1971.
Greenwood,  Keith Maurice Robert College: The American Founders, The Johns Hopkins University, Ph D 1965.
Güngör , Erol, “Türkiye’de Yabancı Kültürü II”, Türk Yurdu, sayı:2, cilt:1.

Güngör, Erol “Türkiye’de Yabancı Kültürü II”, Türk Yurdu, sayı:2, cilt:1, Haziran 1959.
Halidi -Mustafa -Ömer Ferruh, İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm, 3.baskı, İstanbul 1968.
Karabekir, Kazım, “Misyonerlerin Faaliyeti”, Yeni Sabah Gazetesi, 11-12 Kanunusani (Ocak) 1939.
Karal,  Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, cilt:3, kısım:2,  2.baskı, Ankara 1977.

Kırşehirlioğlu ,E., Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri, İstanbul 1963.

Kocabaşoğlu, Uygur, “Doğu Sorunu Çerçevesinde Amerikan Misyşoner Faaliyetleri”, Tarihi Gelişmeler İçinde Türkiye’nin Sorunları Sempozyumu, Ankara, 1992.
Kocabaşoğlu, Uygur, Kendi Belgeleriyle Anadolu’daki Amerika, 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Amerikan Misyoner Okulları, İstanbul 1989.
Kodaman, Bayram, “Şark Meselesi”,Türk Yurdu, Ekim 1997, cilt:17, s.122, s.22-32.

Kodaman, Bayram, Şark Meselesi Işığı Altında Sultan Abdülhamid’in Doğu Anadolu Politikası, İstanbul 1983.
 Latourette,  Kenneth Scott “YMCA TÜRKİYE’DE”, Toplumsal Tarih,  Kasım 1997, sayı: 47, (Çeviren:Hülya Balcı).
Mears ,Eliot Grinnel, Modern Turkey, New York 1924.

“Misyon”, “Misyonerlik”, Meydan Larousse, cilt:9, s.843.
“Misyoner”, AnaBritannica, cilt:16.
National Archives of the United States , M.C.1107/20. Report on the Assyrian Christians by DAVİD MAGİE, August 24,1918.
National Archives of United States,,”Some of the Current Problems of the Foreign Schools in Turkey”, başlıklı  rapor. Microcopy No:1224, Roll No:12, Enclosure No:1, Despatch No: 885,
Ortaylı, İlber Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu, İstanbul 1983.

Özel Okullar Rehberi,  İstanbul 1964.

 Polvan ,Nurettin, Türkiye’de Yabancı Öğretim,  cilt:I, İstanbul 1952, s.145.

Putney, Ethel W., A Brief History of American Board Schools in Turkey, İstanbul 1964.
Sausa,Nasım The Capitulatory  Regime of Turkey , Baltimore 1933.

Stone, Frank Andrew Academies for Anatolia, 1830-1980, University Press of America, 1984.
Sunguroğlu, İshak Harput Yollarında,  cilt:2, İstanbul 1959.

Şimşir,  Bilal “Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzerine” , Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri”, Ankara 1985. 
Türkiye’de Misyonerlik Faaliyetleri, Ankara 1996.

Uralgiray ,Yusuf, İslam Aleminde Misyonerlik Faaliyetleri, Ankara 1977.

White, George E. Adventuring With Anatolia College, First Edition 1940, Grinnel, Iowa, s.11.
Who is Who RC-ACG Alumni Community, RC-ACG Mezunlar Topluluğunda Kim Kimdir?, İstanbul 1985.




* Dr. Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
[1] “Misyon”, “Misyonerlik”, Meydan Larousse, cilt:9, s.843; “Misyoner”, AnaBritannica, cilt:16, s.144.
[2] Mattaya Göre, Bab 28, İNCİL, 8.baskı, İstanbul 1979, s.75-76; Benzer ifadeler Markoso göre şöyledir: Hz. İsa “ Ve onlara dedi: Bütün dünyaya gidin, İncili bütün hilkate vazedin”. Bkz İNCİL, Bab 16, s.123.
[3] Tarihi gelişim için bkz. Yusuf Uralgiray, İslam Aleminde Misyonerlik Faaliyetleri, Ankara 1977, s.6-7; Türkiye’de Misyonerlik Faaliyetleri, Ankara 1996.
[4] Henry Harris Jessup, Fifty Years in Syria, N.y, 1910, s.562,592’den nakleden Mustafa Halidi-Ömer Ferruh, İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm, 3.baskı, İstanbul 1968, s79.
[5] Les Jesuites en Syrie, X/97’den nakleden, Halidi-Ferruh, age, s.85.
[6] Anna A. Milligan, Facts and Falks In Our Fields Abroad, Philadelphia 1921, s.133’ten nakleden Halidi-Ferruh, age, s.68-69.
[7] The Ascending Cross, London 1905’den nakleden Erol Güngör, “Türkiye’de Yabancı Kültürü II”, Türk Yurdu, sayı:2, cilt:1, s.34.
[8] Kazım Karabekir, “Misyonerlerin Faaliyeti”, Yeni Sabah Gazetesi, 11-12 Kanunusani (Ocak) 1939; E.Kırşehirlioğlu, Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri, İstanbul 1963, s. 25.
[9] Osman Cilacı, Hıristiyanlı Propagandası ve Misyonerlik Faaliyetleri, Ankara 1990, s.14-15.
[10] Osmanlı topraklarında faaliyet gösteren misyonerler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Joseph L. Grabil, Protestant Diplomacy  And Near East: Missionary Influence on American Policy, 1810-1927, University of Minnesota 1971; Uygur Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle Anadolu’daki Amerika, 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Amerikan Misyoner Okulları, İstanbul 1989.
[11] Erol Güngör, “Türkiye’de Yabancı Kültürü II”, Türk Yurdu, sayı:2, cilt:1, Haziran 1959, s.33.
[12] Kırşehirlioğlu, age, s.15.
[13] Mustafa Halidi-Ömer Ferruh, İslam Ülkelerinde Misyonerlik ve Emperyalizm, Çeviren: Osman Şekerci, İstanbul (?), 3.baskı, s.142-143.
[14] ‘Şark Meselesi ‘ kavramı 19. yüzyılın başlarında kullanılmakla beraber kökenleri Türklerin Anadolu’ya geldikleri tarihe kadar götürülür(1071). Söz konusu  meseleyi bu tarihlerden itibaren Müslüman-Hıristiyan, Doğu-Batı ve Avrupalı-Türk mücadelesi olarak nitelendirmek mümkündür.17.yüzyılın sonlarına kadar Türklerin Anadolu’ya ve Balkanlara geçmelerine engel olmak şeklinde görülen ‘Şark Meselesi’nin bu birinci aşamasında batılılar başarısız oldular. Nitekim,  bu dönemde Türkler Anadolu’yu yurt edinmişler, İstanbul’u fethetmişler ve Balkanlara geçerek Avrupa içlerine kadar ilerlediler. Ancak bu ilerleyiş 17.yüzyılın sonlarında Viyana’da durduruldular (1683). Bundan sonra Türkler batılılar karşısında sürekli toprak kayıpları ile gerilemeye başladılar. O günden  bugüne çeşitli  politikalarla devam eden ‘Şark Meselesi’nin ikinci aşamasında Batılı Hıristiyan devletler sanayi devrimi sonrası sömürgeciliğin de gelişimiyle Osmanlı’yı zayıflatıp parçalayarak elindeki önemli topraklara sahip olmak istediler. ‘Şark Meselesi’ için bkz .Bayram Kodaman, Şark Meselesi Işığı Altında Sultan Abdülhamid’in Doğu Anadolu Politikası, İstanbul 1983, s.162-180; aynı yazar, “Şark Meselesi”,Türk Yurdu, Ekim 1997, cilt:17, s.122, s.22-32.
[15] Bu okul Osmanlı topraklarında açılan ilk yabancı okul olarak kabul edilmektedir. Bkz.Nurettin Polvan, Türkiye’de Yabancı Öğretim,  cilt:I, İstanbul 1952, s.145.
[16] Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, cilt:3, kısım:2,  2.baskı, Ankara 1977, s.118-119
[17] Katolik misyonerlerine ait okullar hakkındaki sayısal bilgiler için bkz. Tevfik Çavdar, Osmanlıların Yarı Sömürge Oluşu, İstanbul 1970, s.89-92.
[18] Okulları çok yaygın olan bu örgütün bir de Beyrut’ta ‘L’universite Saint-Joseph a Beyrouth’ isimli bir üniversiteleri  vardı. Çavdar,  age,  s.91.
[19] Çavdar, age, s.92.

[20] 1870’de öğretime başlayan bu okulda diğer misyoner okullarından farklı olarak Türkçeye büyük önem verildiği ve alanında değerli pek çok şahsın çalıştığı görülüyordu. Bu özelliklerinden dolayı daha çok üst düzeyde durumu iyi ailelerin rağbet ettiği okulun  etkisi oldukça büyüktü. Okulun tarihçesi hakkında bkz. Özel Öğretim Kurumları Arşivi, 420-4 Nolu Okula ait dosya. Ergin, age , cilt:1-2, s.780-782.
[21] Tevfik Çavdar, Osmanlıların Yarı-Sömürge Oluşu, İstanbul 1970,  s.91.
[22] Eliot Grinnel Mears, Modern Turkey, New York 1924,  s.130, 135. Aynı tarihlerde sadece İstanbul ve civarında yaklaşık 53 Fransız okulunun olduğu tahmin edilmektedir. İstanbul’daki Katolik okul ve dini teşkilatları için bkz. Osman Nuri Ergin, Türkiye Maarif Tarihi, cilt:1-2, İstanbul 1977, s.769-775.
[23] Çavdar, age, s.93.
[24] Çavdar, age, s.94.
[25] Polvan, age, s.94, 116, 134-135, 141-142, 218-219.
[26] İlber Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu, İstanbul 1983, s.63.
[27] Frank Andrew Stone,  Academies for Anatolia, 1830-1980, University Press of America, 1984, s.172; İshak Sunguroğlu, Harput Yollarında,  cilt:2, İstanbul 1959, s.97.
[28] Tevfik Çavdar, Milli Mücadele Başlarken Sayılarla Manzara-i Umumiye, İstanbul 1971, s.87.
[29] Çavdan, Osmanlıların Yarı Sömürge..., s.96.
[30] Polvan, age, s.132, 168, 181; Özel Okullar Rehberi,  İstanbul 1964, s.156, 158.
[31] National Archives of United States,,”Some of the Current Problems of the Foreign Schools in Turkey”, başlıklı  rapor. Microcopy No:1224, Roll No:12, Enclosure No:1, Despatch No: 885,
[32] 20.yüzyılın başında Dünya Savaşı öncesi  İngiltere’nin Asya Türkiyesindeki temsilcilikleri şunlardı: İstanbul’da Büyükelçilik;  Beyrut, Bağdat ve İzmir’de Genel Konsolosluklar; Halep, Ankara, Basra, Şam, Erzurum, Kudüs, Mersin Trabzon ve Tripoli’de Konsoloslukları; Ayvalık, Hayfa, Lazkiye, Midilli, Sayda, Amman, Sisam, Kuşadası, İzmir ve Van’da Konsolos  yardımcılıkları. Bkz. Çavdar, Osmanlıların Yarı Sömürge ..., s.86.
[33] Dünya Savaşı öncesi bu  misyoner örgütün 14 rahip ve 25 rahibe ile Yakın Doğu’da, özellikle Mezopotamya bölgesinde çalışıyordu Çavdar, Osmanlıların Yarı Sömürge... s.86.
[34]  Leon Arpee, The Armenian Awakening A History of Armenian Church, 1820-1860, Chicago, The University Press 1909, s. 93’ten nakleden, Kocabaşoğlu, age, s.16.
[35] Nahit Dirçer, Yabancı Özel Okullar, s.70; Kırşehirlioğlu, age, s.27,30.
[36]  Mears, age, s.131.
[37] Çavdar, Milli Mücadele Başlarken... s.87-88.
[38] National Archives of the United States , M.C.1107/20. Report on the Assyrian Christians by DAVİD MAGİE, August 24,1918 tarihli  rapor.
[39] Çavdar, Osmanlıların Yarı Sömürge.. s.86-87.
[40] Leland James Gordon, American Relations With Turkey, 1830-1930, Philadelphia University of Pensilvania Press 1932, s.221; Anadolu ve Yakın Doğu’ya gönderilen misyonerlere şu sorulara karşılık aramaları istenmiştir: “Yapılabilecek en iyi şey nedir? ve ne vasıtasıyla yapılabilir? Yahudiler, Putperestler, Müslümanlar ve Hıristiyanlar için ne yapılabilir?” Bkz. Ethel W.Putney, A Brief History of American Board Schools in Turkey, İstanbul 1964, s.1.
[41] Nasım Sausa, The Capitulatory  Regime of Turkey , Baltimore 1933, s.140-142, Kırşehirlioğlu, age, s.74-75; Kocabaşoğlu, age, s.126-127, 146,176;
[42] Bu cemiyetlerden YMCA ve YWCA ‘nın İstanbul’da yaptığı işler arasında kamplar,  öğrenci kongreleri, spor oyunları, öğrenci yurtları , çocuk yuvaları ve kitap yayıncılığı sayılabilir.  Bunlardan YMCA ilk defa olarak 1844’te Londra’da  George Willams adlı bir İngiliz’in öncülüğünde kurulmuş ve bütün Avrupa’da,  Amerika’da, Hindistan’da, Çin’de, Japonya’da, Kore’de, Avusturalya’da ve Yeni Zellanda , Filistin , Mısır ve Afrika’da şubeleri vardır. Cemiyetin gayesi “ Bedenen , fikren, manen kuvvetli gençler yetiştirmek ve onları gerek kendilerine, gerek diğerlerine yardım etmeğe teşvik etmek” şeklinde açıklanmıştır. Cemiyetin gayesi gayet insani görünmekle beraber başta Sebilürreşed Mecmuası olmak üzere pek çok yayında çok sayıda Müslüman Türk gençlerinin bu yolla Hıristiyanlaştırıldığı ifade edilmektedir. 1913’ten 1939’a kadar İstanbul’da da faaliyet gösteren bu cemiyet , kapatıldığı bu tarihten sonra ‘Amerikan Lisan ve Ticaret Dershanesi’ adıyla yeniden açıldı. Bu cemiyetler hakkında şu eserlere bakılabilir: “Genç Hıristiyanlar Cemiyeti”, Sebilürreşad , Cilt.19, 20,21,24,25. Bu ciltlerin muhtelif sayılarında (293, 298, 493, 495, 498, 604, 611)  yayınlanmış yazılar; Kenneth Scott Latourette, “YMCA TÜRKİYE’DE”, Toplumsal Tarih,  Kasım 1997, sayı: 47, (Çeviren:Hülya Balcı), s.29-31; Kırşehirlioğlu, age, s.31.
[43] Kocabaşoğlu, age, s.30-33.
[44] Bilal Şimşir,  “Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzerine” , Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri”, Ankara 1985, s.92-93;, Kocabaşoğlu, “Doğu Sorunu Çerçevesinde Amerikan Misyşoner Faaliyetleri”, Tarihi Gelişmeler İçinde Türkiye’nin Sorunları Sempozyumu, Ankara, 1992, s.68, 92-93; George E.White, Adventuring With Anatolia College, First Edition 1940, Grinnel, Iowa, s.11.
[45] Keith Maurice Greenwood, Robert College: The American Founders, The Johns Hopkins University, Ph D 1965, s.10l-104; Who is Who RC-ACG Alumni Community, RC-ACG Mezunlar Topluluğunda Kim Kimdir?, İstanbul 1985, s.21; Seçil Akgün, “Amerikalı Misyonerlerin Ermeni Meselesindeki Rolü”, Atatürk Yolu, Mayıs 1988, yıl:1, sayı:1, s.1-13; Şimşir, agm; Mears, age, s.119.

[47] Türkiye’deki Amerikan okulları için bkz.  Kocabaşoğlu, age.
[48]  Seçil Akgün, “Amerikalı Misyonerlerin Ermeni Meselesindeki Rolü”, Atatürk Yolu, Mayıs 1988, yıl:1, sayı:1, s.9-10. 1914 yılına kadar yaklaşık 60 binin üzerinde Ermeni’nin ABD’ye  göç ettiği tahmin edilmektedir. Ercüment Kuran, “ABD’de Türk Aleyhtarı Ermeni Propagandası”, Uluslar arası Terörizm ve Gençlik Sempozyumu Bildirileri, Sivas 1985’ten ayrı basım, s.55-56.
[49]  National Archives  of the United States,  M.C, 1107/20, Report on the Assyrian Chiristians by David Magie, August 24 1918 tarihli rapor.
[50] Yusuf Akçuraoğlu, “Emel (İDEAL)”, TÜRK YURDU,  sayı:16,  14 Haziran 1328, s.489-490


http://www.ait.hacettepe.edu.tr/akademik/arsiv/misy.htm
***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder